Etiket: kazı

  • Kaçak kazı yapan definecilere suçüstü baskın

    Kaçak kazı yapan definecilere suçüstü baskın

    Kastamonu İl Jandarma Komutanlığınca tarihi eser kaçakçılığının önlenmesine yönelik yapılan çalışmalar neticesinde, H.D., Ö.T. ve A.S. isimli şahısların Kastamonu’nun Araç ilçesinde izinsiz kazı yaptıkları tespit edildi. Ekipler tarafından yapılan baskınla şahıslar suçüstü yakalandı. Olay yerinde yapılan aramada beton kırma makinesi, dalgıç pompa, merdivenler, su tahliye motoru, uzatma kablosu, kazma, kürek, eldiven, halat, manivela ve tornavida ele geçirildi.
    Olayla ilgili jandarma ekiplerince gözaltına alınan üç şüpheli şahıs adli makamlara sevk edildi.

  • Midyat’ta kazı çalışmaları tamamlandı

    Midyat’ta kazı çalışmaları tamamlandı

    Şehrin dört bir yanına kesintisiz ve kaliteli bir içme suyu sağlamak amacıyla yatırımlarını sürdüren MARSU, Midyat ilçesine bağlı Seyitler ve Bağlar Mahallelerinde artan nüfus ve yapılaşmayla orantılı olarak ihtiyaç duyulan içme ve kullanma suyu teminini sağlamak amacıyla başlattığı sondaj kuyusu kazı çalışmalarını neticelendirdi.

    Her iki mahallede belirlenen lokasyonlarda açılan 410 metre derinliğindeki her iki sondaj kuyusunda yapılan su tecrübe çalışmaları sonucunda 8’er lt/sn su verimli su elde edildi.

    MARSU ekipleri, açılan sondaj kuyularını mevcut şebeke hattına entegre etmek için elektrifikasyon ve motopomp montaj çalışmalarını hızla sürdürmektedir.

  • Fethiye’de kaçak kazı operasyonu

    Fethiye’de kaçak kazı operasyonu

    Kazı alanında yapılan aramada; jeneratör, hilti, matkap ve muhtelif kazı aletleri ele geçirildi. Şüpheliler ile bağlantılı olan 4 şahıs daha tespit edilmiş ve 8 adreste yapılan aramada; 2 adet ruhsatsız av tüfeği, kurusıkı tabanca ve tabancaya ait 76 adet fişek ile 12 adet 7.65 mm. fişek ele geçirildi.
    Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen operasyon ile ilgili adli işlemlerin başlatıldığı açıklandı.

  • Aigai’deki kazı çalışmaları geleceğe miras kalacak

    Aigai’deki kazı çalışmaları geleceğe miras kalacak

    Manisa’nın Yunusemre ilçe sınırları içerisinde bulunan ve dönemin önemli kentleri arasında yer gösterilen Aigai Antik Kenti, 2004 yılından bu yana devam eden kazılarla binlerce yıllık geçmişe ışık tutmaya devam ediyor. 2 bin 800 yıl önce kurulan kent, bünyesinde pek çok hatırayı da barındırıyor. 2004 yılından bu yana pek çok önemli kamu binası ve kutsal alanların ortaya çıkarıldığı kentte kazı çalışmalarının ilerlemesiyle beraber yıllık ziyaretçi sayıları da arıyor.

    2023 yılı kazı çalışmalarıyla geçmişe ışık tutarak geleceğe miras yapıları ortaya çıkardıklarını söyleyen Manisa Celal Bayar Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı, Aigai Antik Kentti Kazı Başkanı ve Pergamon Koordinatör Kazı Başkanı Prof. Dr. Yusuf Sezgin, “2023 yılı çalışmaları yaklaşık mayıs ayı aralık ayı arasında 6 ay süre arazide gerçekleşti. Ben bu çalışmaların izinlerini veren Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürü’ne teşekkür ediyorum. Ayrıca sponsorlarımız olan Yunus Emre Belediyesi, Aliağa Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Biz 3 farklı alanda çalışma yürüttük 2023 yılında. Belki de en önemli alanlardan bir tanesi şu an arkamda gördüğünüz Agora binası. Agora binası antik çağdan günümüze ulaşmış en önemli yapılardan bir tanesi aslında. Yaklaşık 2200 yaşında. Roma döneminden önce inşa edilmiş. Yani harç çıkan kullanılmamış bir yapıdan bahsediyoruz. O açıdan çok etkileyici. Uzun yıllardır buradaki projelerimizi sürdürüyoruz. Özellikle bu yıl mimari çizim çalışmalarında çok önemli aşamaya geldik. Ve bunları tamamlamak üzereyiz. 2024 yılında bu projelerin tamamlanmasıyla beraber konservasyon ve restorasyon projelerine başlamayı hedefliyoruz. Bu konuda bakanlığımızın gerek desteklerini sağlamış durumdayız. Bu açıdan Agora binası en önemli çalışma alanlarından bir Çünkü Geleceğe Miras Projesi aslında bakanlığımız son dönemde yürüttüğü proje. Ben de hani geleceğe miras projesinin en önemli ayaklarından bir tanesi diyorum. Geleceğe miras bırakmamız gereken çok önemli bir yapı” dedi.

    Bizanslılar kenti enkaza çevirmiş

    2017 yılında kentteki Athena Kutsal Alanında çalışmalara başladıklarını ve Bizans döneminde bu alanın büyük bir tahribata uğradığını söyleyen Prof. Dr. Sezgin, “İkinci çalışma alanımız bizim Athena Kutsal Alanı olarak isimlendirdiğimiz alan. 2017 yılında orada başlamıştık. Oradaki çalışmalar biraz yavaş ilerliyor. Çünkü çok ciddi bir enkaz var. Özellikle Bizans döneminde Bizanslılar oradaki antik yapıların hepsini yıkıp tahrip etmişler ve çok yoğun bir taş enkazı oluşmuş. O taş enkazı ayıklayıp yavaş yavaş alanı ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. O da çok önemli. Çünkü kentte bizim bugüne kadar çalıştığımız tek kutsal alan, önemli bir kutsal alan ve Athena Tapınağı’nın bulunduğu yer. Oradaki çalışmalara 2024 yılında da devam etmeyi planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Kentteki sarnıçlar geleceğe ışık tutuyor

    Kentteki sarnıçlarla ilgili çalışmaları aktaran Prof. Dr. Yusuf Sezgin, “Üçüncü çalışma alanımız aslında 2004 yılından beri aralıksız sürdürdüğümüz antik yolların açığa çıkarılması projesi. Bu kapsamda neredeyse kesintisiz her sene antik yolları açığa çıkarmaya çalıştık. Önümüzdeki yıllarda elbette devam edeceğiz. Aslında 2023 neredeyse tapınağa ulaşan ana yolun büyük bir kısmını ortaya çıkardık. Bitti sayılır. Çok az bir şey kaldı. 2024’ün hemen başında oradaki antik yolu tamamlamış olacağız. Böylece aslında insanların turistik açıdan gelip gezmek istediklerinde rahat gezebilecekleri bir kent olmaya başladı Aigai. Bu yol çalışmaları sırasında çok önemli bir sarnıç ortaya çıktı. Normalde bildiğimiz sarnıçlar genelde armudi formda olur 4-5 metre derinlikte. Fakat bu sarnıç çok büyük bir küp gibi düşünün. Küp şeklinde bir oda şeklinde açılmış. Ve içinde bulduğumuz buluntular çok ilginçti. Burada Tanrıça Demeter ile ilişkili figürün bulundu. Tanrıça Demetler aslında toprağın koruyucusu ve bereketi simgeleyen bir tanrıça. Aigai’nin bulunduğu bu kırsal arazide buna çok ihtiyaç duyulduğu belli. Bu bakımdan çok önemli bir sarnıç olduğunu düşünüyorum ben onun. İçinden Tanrıça Demeter’le ilgili iki tane figürün bir tane de kabartmalı vazo partisi ele geçti. Bu diğer sarnıçlarla karşılaştığımız bir durum değildi ama çalışmaya devam ediyoruz. Bu sarnıcı anlamaya çalışıyoruz. Belki de Tanrıçayla nasıl bir ilişkisi var onu tam bilmiyoruz ama belki önümüzdeki dönemde anlamış olacağız” dedi.

    12 ay boyunca çalışmalar sürüyor

    Kentte 12 ay boyunca çalışmalar yürütüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Sezgin, “2004 yılından beri yaklaşık 20 yıl oldu aslında çalışmaya başlayalı. Bizim neredeyse 11 yıl meclis binasında çalışmalarımız sürdü. Çok yavaş tabii ki bu işler ilerliyor maalesef. Tabii ölçmek biraz zor ama bütün kentin kapladığı alanın yüzde 2’si falan olsa gerek. İnsan gücüne dayalı ve çok titizlikle yapılması gereken bir iş olduğu için biraz yavaş ilerliyor işler ama tabii son dönemde 12 aylık kazı projesi kapsamına alındı. Bu bakımdan Sadece 6 ay arazide aktif çalışıyoruz. Giderek bu işlerin hızlandığını söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.

    Kazı çalışmalarıyla beraber ziyaretçi sayısı da artıyor

    Kazı çalışmalarıyla beraber kenti gezmenin kolaylaştığını ve ziyaretçi sayılarının da buna bağlı olarak arttığını söyleyen Prof. Dr. Sezgin, “2004 yılında kazılar başladığında Aigai aslında gelinmesi, ulaşılması çok zor bir yerdi. O zaman gelenler bilecektir. Bir patika içinde ağaçların arasından eğilerek yürüdüğünüz bir yerdi. Elbette 20 sene sonra çok şey değişti. Ciddi oranda yollar açığa çıktı. Bizim yolları açığa çıkarmamızdaki ana hedef insanları antik çağdaki insanların yürüdüğü yollardan yürütmek. Herhangi bir yabancı malzeme yok. Travers falan gibi malzemeyle yol yapmıyoruz. Bizzat orijinal yollar ortaya çıkarıyoruz. Bu zaten gelen ziyaretçide de bir fark oluşturuyor. Yani insanlar bundan çok memnun oluyorlar. Ben de fark ediyorum. Tabii çok az ziyaretçisi olan bir kent burası. Çok kırsalda uzak, ulaşımı zor, toplu taşımayla gelemiyorsunuz falan. 2015 yılına kadar biliyoruz ki ziyaretçi sayısı 1500 civarındaydı. Ama şu an herhalde 25 bin civarına ulaştı ve giderek günden güne daha çok tanır olduğunu söyleyebilirim” diye konuştu.

  • Kuyu kazısında, devasa yılan çıktı

    Kuyu kazısında, devasa yılan çıktı

    Olay Sivrice ilçesine bağlı Dedeyolu köyünde yaşandı. Ekiplerin su kuyusu için yaptığı kazı çalışması esnasında toprağın dibinde yaklaşık 3 metre uzunluğunda devasa bir yılan çıktı.

    Yılanı gören ekipler çalışmaya ara verirken, toprağın altından çıkan yılan kısa bir süre sonra gözden kaydoldu.

  • Kaçak kazı yaparken suçüstü yakalandılar

    Kaçak kazı yaparken suçüstü yakalandılar

    Olay, Bursa’nın Yenişehir ilçesi Yeniköy Mahallesi’nde meydana geldi.

    K.T. (36) ve O.K. (40) isimli şahıslar ormanlık alanda kaçak kazı gerçekleştirdi.

    İhbar üzerine olay yerine gelen jandarma ekipleri şüphelileri suçüstü yakaladı. Olayda kullanılan 1 adet çekiç, 1 adet çapa, 1 adet murç ve 1 adet levye jandarma tarafından el konulurken, kaçak kazı yapan şüpheliler ise gözaltına alındı.

  • Batı Karadeniz’deki kazılarda tarih fışkırıyor

    Batı Karadeniz’deki kazılarda tarih fışkırıyor

    Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün özel önem atfettiği ve yakından takip ettiği Konuralp Antik Kentinde yapılan kazı çalışmalarından adeta tarih fışkırıyor. Geçtiğimiz eylül ayında çok iyi korunmuş bir Büyük İskender portresinin bulunduğu kazılarında yeni bir gelişme daha yaşandı. Konuralp Müze Müdürlüğü’nün kazı başkanlığını yürüttüğü çalışmalarda tiyatro aksının tam ortasına gelen üst kısımda bir oda bulundu.

    Dıonysos Kült Mekanı olduğu belirlendi

    Konuralp Müze Müdürlüğü yaptığı açıklamada kazılar ve bulunan yeni odanın özellikleri şöyle aktardı; “Prusias ad Hypium Antik Tiyatrosunun portiko bölümünün bulunduğu üst tarafta tiyatro aksının tam ortasına denk gelecek şekilde mozaikli bir yapı ortaya çıkarılmıştır. Bu oda yapısının iç duvarları kalın bir harç tabakası üzerine mermer plakalar ile kaplı olduğu ve odanın kuzey güney yönünde dikdörtgen planlı olduğu belirlenmiştir. Odanın kuzeyinde, iç tarafa doğru bi platform temeli gözlenmektedir. Tüm odanın ince işçilik ile yapılmış beyaz, mavi, sarı, yeşil ve kahverengi tesseralardan oluşan bir mozaik taban ile kaplı olduğu görülmüştür. Geometrik desenler ile bezeli mozaiğin kenarları daha büyük ve renkli tesseralardan oluşan bir çerçeve şeklinde yapılmıştır. Mozaiğin ortasında ise daha küçük tesseralar ile yapılan dörtgen çerçevenin iç tarafında bir sahne betimlenmiştir. Bu sahnede ortada duran çam ağacının iki yanında ağaca bakar şekilde duran 2 tane aslan ile yine ağacın dallarına (sağ tarafta) davul – tympanum – (sol tarafta) pan flütü asılı olarak betimlenmiştir. Burada alanda bulunan davul ve flüt betimlemeleri ile oda içerisinden çıkan eserler bize buranın Dionysos Kült Mekanı olduğunu göstermiştir.”


    “Bu eserleri gördükçe ne kadar doğru bir iş yaptığımızı anlıyoruz”

    Konuralp kazılarına verdikleri önemin ne kadar doğru olduğuna dikkat çeken Başkan Faruk Özlü, yeni eserin bulunması haberini alması üzerine Antik Tiyatro’ya giderek çalışmaları bizzat izledi. Arkeologlardan bilgi alan Faruk Özlü “Konuralp Antik Kenti’ndeki kazılarda her gün yeni bir eser ile karşılaşıyoruz. En son bulduğumuz eser bir aslanlı mozaiktir. Türkiye’de eşi benzeri bulunmayan bir mozaik keşfettik, ortaya çıkardık. Bu mozaik buradaki antik tiyatronun gün ışığına çıkmamış önemli bir unsuru. Biliyorsunuz daha önce de burada bir Medusa heykeli, Apollon heykeli ve yine Büyük İskender’in heykelini bulmuştuk. Bu bulduğumuz dördüncü önemli eser, Aslanlı Mozaik adı verilen bir eser. Arkeologlarımız Türkiye’de eşi benzeri bulunmayan bir eser olduğunu ifade ediyorlar. Bu eserleri gördükçe ne kadar önemli bir iş yaptığımızı, ne kadar doğru bir yol tuttuğumuzu daha iyi anlıyoruz. Burası Düzce’nin kalbi, inşallah Türkiye’de de önemli bir destinasyon merkezi olacak” dedi.

  • Kaçak kazı yapanlar suçüstü yakalandı

    Kaçak kazı yapanlar suçüstü yakalandı

    İl Jandarma Komutanlığından yapılan açıklamaya göre, ekipler Tarsus ilçesinde bazı şahısların tarihi eser bulmak amacıyla ekskavatör kepçe ile kaçak kazı yaptığının bilgisine ulaştı. Bunun üzerine belirlenen bölgede çalışma yapan ekipler, 2 şüpheliyi kaçak kazı yaparken suçüstü yakaladı.

    Gözaltına alınan şahıslar, işlemleri yapılmak üzere jandarmaya götürüldü

  • Tarihe ışık tutacak kazı

    Tarihe ışık tutacak kazı

    Bolvadin ilçesinde keşfedilen Üçhöyük’de yaklaşık 2 yıl önce dünya arkeoloji tarihini heyecanlandıracak bir kazı çalışması başladı.

    Kazı heyetinde birçok üniversiteden bilim insanı ve arkeologlar görev alırken, Kültür ve Turizm Bakanlığının izni ile bölgede başladığı çalışma devam ediyor.

    Çalışmalar çerçevesinde elde edilen kalıntıların hassas bir şekilde değerlendirildiği belirtildi. Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır, bölgeye giderek incelemede bulundu.

    Tanır bu yıl 4’ncü sezonu başlatılan Bolvadin Üçhöyük kazı çalışmaları ve buluntular hakkında Doç. Dr. İsmail Baytok’dan bilgi aldı.

  • Su sarnıcı turizme kazandırılıyor

    Su sarnıcı turizme kazandırılıyor

    Tarihi Harput Mahallesi’nde bulunan M.Ö. 3000 yıllarından itibaren yerleşime başlanan ve 8. yüzyılda Urartu Krallığı tarafından surlarla çevrelenen Harput Kalesi’nde Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Güzel Sanatlar Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Aytaç başkanlığında yürütülen kazı çalışmaları 10 yıldır sürüyor. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne bulunan kalede, bu süre zarfı içerisinde birçok tarihi yapı ve 100 binden fazla tarihi eser objesi çıkartıldı. Son olarak 700 yıllık metal atölyesi keşfedilen kalede, bulunan 2 bin 500 yıllık su sarnıcı da turizme kazandırılıyor. Demir atölyesinin hemen altında bulunan sarnıca, 60 basamak inildikten sonra ulaşılıyor. Yaz kış ortalama 12 derece sıcaklığa sahip olan sarnıçla ilgili çalışmalar sürüyor. Basamakları restore edilen sarnıcın turizme kazandırılması hedefleniyor.

    Artuklu Sarnıcının 60’a yakın basamağının olduğunu belirten Kazı Başkanı Prof. Dr. İsmail Aytaç, “Bu sarnıcın en az 2 bin 500 yıllık bir sarnıç olduğunu tespit ediyoruz. Bu basamaklı sarnıçlar büyük su deposu olması bakımından stratejik öneme de sahipti. Kalenin içerisinde kendine has kaynaklar olmayınca bu büyük sarnıçlar, normal zamanlarda da ihtiyaca cevap vermişti. Özellikle kuşatmalar durumunda ise daha çok önemli hale gelmişti. Bulunduğumuz sarnıcın içindeki temizlemeler daha önce yapılmıştı. Son yıllarda basamaklarını restore ettik, payandalarını güçlendirdik az bir kısmı kaldı şimdi de o kısımları yapıyoruz. Diğer taraftan yaz kış 12 derece gibi bir ısı derecesi var. Çok serin bir ortam. Biz bu Artuklu Sarnıcının hem içini hem de üstündeki demirci atölyelerini turizme kazandırmaya çalışıyoruz. Geçen yıllar üzerinde yaptığımız çalışmalarda birbirlerine bağlı 5 tane metal eritme fırınları tespit ettik. Bu cevherlerin Harput’ta mamule çevrilmesinin önemli bir örneğiydi. Malum kalemizde 2 burç arasında çok geniş bir demir metal üretim atölyeleri var. Sarnıcın üzerindekiler ise önemli çünkü altı sarnıç üstü atölye olan bildiğimiz kadarıyla başka bir sarnıç yok” dedi.

    Harput’un Dünya Kültürü Miras Listesi’nde bulduğunu aktaran Aytaç, “Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ziyarete açılır hale getirildi. Bununla ilgili olarak artık bizde Harput Kalesi içerisinde ne kadar alanı turizme kazandırırsak o kadar ekonomiye katkı sağlayacağı gerçeğiyle 2023 yılında restorasyon ve tanıtım işlerine daha da ağırlık verdik. Çeşitli kurumlarla ve sponsorlarla yürütmeye çalışıyoruz. Bununla ilgili olarak da bulunduğumuz kale içerisinde demir üretim atölyelerinin turizme açılması bakımından ilk olacağını tahmin ediyoruz. 2023 yılı itibariyle, hem sarnıcın kendisini hem de üstündeki atölyeleri turizme kazandırmayı amaçlamaktayız. Burada 60 basamağın ardından son noktaya kadar iniliyor. Dünya Kültür Mirası Yedek Liste’sinde olan Harput’ta yapılması gereken işlerimiz var. Asil listeye girmek için bu alanların kazısının yapılıp projelendirdikten sonra restore edilerek turizme kazandırılması gerekiyor. Buradaki çalışmalar Dünya Kültür Mirası Asil Liste’ye girmede aşamaları sağlamış olacak. Bu açıdan buradaki çalışmalar bizim için oldukça önemli” diye konuştu.