Etiket: kemal kılıçdaroğlu

  • Kılıçdaroğlu’ndan İnce’ye destek

    Kılıçdaroğlu’ndan İnce’ye destek

    Türkiye gündemi 2 gündür Ali Yeşildağ’ın Memleket Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’ye ait olduğunu öne sürdüğü kaset iddialarını konuşuyor. İddiaların çıktığı ilk andan itibaren tepkisini ortaya koyan İnce, paylaşımların iftira ve montaj olduğunu ifade ederek, ”Ne FETÖ’ye, ne PKK’ya, ne Hizbullah’a asla boyun eğmedim, eğmem. Hepinizle yargıda hesaplaşacağım” şeklinde açıklama yapmıştı.

    Öte yandan kaset iddialarına da siyasi anlamda ilk tepki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan geldi. Gazeteci Candan Tolga Işık’a konuşan Kılıçdaroğlu, ”Bu operasyoncu pislikleri Türkiye gündeminden çıkartmalıyız.Bu montajlarla uğraşanları çöpe atmamız lazım. Şantajcılara, montajcılara lanet olsun. Hepsi istihbarat örgütlerinin eline düşmüşler, canları cehenneme” ifadelerini kullandı.

  • Kemal Kılıçdaroğlu kayınbiraderinin cenaze törenine katıldı

    Kemal Kılıçdaroğlu kayınbiraderinin cenaze törenine katıldı

    Tepebaşı Belediyesi Yaşam Köyü ve Alzheimer Konukevi’nde bir süredir tedavi gören Prof. Dr. Hüseyin Özdağ, rahatsızlığı sonucu dün kaldırıldığı Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesinde hayatını kaybetti.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu’nun ağabeyi olan emekli akademisyen Özdağ için Hacı Bektaş Veli Kültür Vakfı Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi.

    Cenaze törenine Kemal Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, AK Parti MKYK Üyesi Burhan Sakallı, merhumun ailesi, yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı.


    Zatürre ve solunum yetmezliği sonucu hayatını kaybeden Prof. Dr. Hüseyin Özdağ, cenaze namazının ardından Eskişehir Asri Mezarlığı’na defnedildi.

  • Kılıçdaroğlu’ndan gençlere 14 Mayıs mesajı

    Kılıçdaroğlu’ndan gençlere 14 Mayıs mesajı

    Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu seçime 5 gün kala mitinglerine devam ediyor. Bolu ve Düzce ziyaretinin ardından Kılıçdaroğlu’nun son durağı Sakarya oldu.

    Kılıçdaroğlu, Sakarya Demokrasi Meydanı’nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, ülkeye iyiliği, sevgiyi, barışı, adaleti ve insan haklarını getireceğini söyledi.

    Adaletsizliğe, haksızlığa uğrayanlara kapılarının açık olacağını anlatan Kılıçdaroğlu, büyük endişelerin ve ekonomi anlamda büyük sıkıntıların yaşandığını belirtti.

    Kılıçdaroğlu, 6 liderin görevinin, cumhurbaşkanı yardımcılarıyla ülkenin sorunlarını çözmek olduğunu aktararak, “Biz paraya pula talip değiliz. 85 milyonun sorunlarına talibiz ve o sorunları çözeceğiz. Parayla pulla çok çok şükür bir ilgimiz yok. Kul hakkı yemedim, kul hakkı yedirtmeyeceğim. Ben bunu söylüyorum, onlar da söylesinler, neden demiyorlar.” diye konuştu.

    Devlet aklını ve devlette liyakati esas alacaklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, KHK’lılar, atanamayan uzman çavuşlar, memurlar, çiftçiler Türkiye‘de kim hangi sorunu yaşıyorsa hepsini çözeceklerini kaydetti.

    Kılıçdaroğlu, bürokratik hayatının bir şeyler bulma amacıyla mercek altına alındığını savunarak, şöyle devam etti:

    “Bulamazsın kardeşim. Kul hakkı yemedik, boğazımızdan aşağı haram lokma inmedi. Dolayısıyla ‘Kul hakkı yemedim, kul hakkı yedirmem’ diye rahat söylüyorum ve söylemeye de devam edeceğim. Size şu sözü veriyorum ve altını çiziyorum. 85 milyonun cumhurbaşkanı olacağım, hiçbir ayrım yapmadan. Kimseyi ayırmayacağım, ötekileştirmeyeceğim, kimseye kem gözle bakmayacağım, kimseye kin ve öfke duymayacağım. Tam tersine adalet neyi gerektiriyorsa öyle davranacağım çünkü artık bizim adalete, huzura, işe, aşa ihtiyacımız var.”

    Kılıçdaroğlu'ndan gençlere 14 Mayıs mesajı: Türkiye'nin kaderini siz değiştireceksiniz - 1

    GENÇLERE 14 MAYIS MESAJI

    Türkiye’nin kaderini gençlerin değiştireceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “5 milyon 300 bin genç sandığa gidecek. İlk oyunu, demokrasi, adalet, hukuk, alın teri, Türkiye’nin zenginleşmesi için kullanacak ve bir otoriter yönetimi demokratik yollarla değiştirecek. Bunun onuru sizlere, Türk gençlerine ait olacak.” dedi.

    Kılıçdaroğlu, 30 Aralık 2022’de Ankara’da uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş ile Diyarbakır’da 2001’de uğradığı saldırıda beraberindeki 5 silah arkadaşıyla şehit olan Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan dosyalarını kapattırmayacaklarını, kanlarının yerde kalmayacağını ifade etti.

    İnsanların farklı görüşlerden olabileceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Bir yerde adaletsizlik varsa sonuna kadar üzerine yürüyeceğiz. Sinan Ateş, Ankara’nın göbeğinde vuruldu. Bugün yeni bilgiler de geldi. Şunu unutmayın, bir insanın görüşü farklı olabilir. Her birimiz aynı şeyi düşünmek zorunda değiliz ama hepimiz insanız ve aynı bayrağın altında yaşıyoruz, ülkemizi seviyoruz. Neden düşüncelerine katılmadı diye bir kişi katledilir. Buna izin vermeyeceğim. Gaffar Okkan’ın katillerini de Sinan Ateş’in katillerini de kulaklarından yakalayacağım ve adalete teslim edeceğim.” ifadesini kullandı.

    Kılıçdaroğlu'ndan gençlere 14 Mayıs mesajı: Türkiye'nin kaderini siz değiştireceksiniz - 2

    BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ VURGUSU

    Depremzedelerden hiç para almadan evlerinin anahtarlarını teslim edeceklerini vadeden Kılıçdaroğlu, emeklilere 15 bin lira bayram ikramiyesi sözü verdiğini hatırlattı.

    Kılıçdaroğlu, basın özgürlüğü kadar değerli bir şey olmadığının altını çizerek, bir politikacının en çok eleştiriye ihtiyacı duyduğunu ve cumhurbaşkanı seçildiğinde en çok kendisinin eleştirilebileceğini sözlerine ekledi.

    Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın da konuşma yaptığı programda, Millet İttifakı’nın Sakarya milletvekili adayları tanıtıldı.

    SEÇİM OTOBÜSÜNE TAŞ ATILDI

    Öte yandan, Kılıçdaroğlu, Sakarya’daki miting alanından ayrıldığı sırada, alan çıkışında bulunun bir kişi otobüse taş fırlattı. Otobüsün camı kırılırken saldırgan yakalandı. Kılıçdaroğlu’nun otobüsü daha sonra miting alanından ayrıldı.

    Sakarya’da seçim otobüsüne taş atan 15 yaşındaki çocuk gözaltına alındı. Kılıçdaroğlu’nun şikayetçi olmadığı çocuk daha sonra serbest bırakıldı.

    CHP’den yapılan açıklamada şunlar kaydedildi;

    “Yoğun bir katılım ve büyük bir coşkuyla geçen Sakarya Mitingimizin ardından, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun içinde bulunduğu seçim otobüsümüze, 15-17 yaşları arasındaki bir çocuk tarafından, taşlı saldırı gerçekleştirildi.

    Genel Başkanımız, olayı öğrenmesinin hemen ardından, Sakarya Milletvekilimiz Sayın Engin Özkoç’u arayarak “Evladımızın kimliği hiçbir şekilde açıklanmasın, aileye de hukuki destek verilsin. Bu çocuk Türkiye’nin evladıdır; seçimler gelir geçer, çocuğun zarar görmemesi en önemli konumuzdur. Asıl mesele onun yaptığı eylem değil, bir çocuğu böylesi bir provokasyona alet edenlerdir.” talimatını iletti.

    Ayrıca, Sakarya Mitingimiz öncesinde, güzergahımız üzerinde bulunan bazı noktalara taşların yığıldığı ihbarı alınmıştı. Bu provokasyon girişimi de Sakarya Emniyeti tarafından engellendi. Bu vesileyle emniyet güçlerimize de teşekkür ederiz.”

  • Kemal Kılıçdaroğlu’nun kayınbiraderi hayatını kaybetti

    Kemal Kılıçdaroğlu’nun kayınbiraderi hayatını kaybetti

    Bir süredir Tepebaşı Belediyesi Yaşam Köyü ve Alzheimer Konukevi’nde tedavi gören Prof. Dr. Hüseyin Özdağ, bugün rahatsızlandı. 112 Acil Servis ekiplerince Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne kaldırılan emekli akademisyen Özdağ, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Zatürre ve solunum yetmezliği dolayısıyla hayatını kaybettiği tespit edilen Prof. Dr. Hüseyin Özdağ’ın cenaze namazı yarın 12.00’da Hacı Bektaş Veli Kültür Vakfı’nda kılınacak. Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da kayınbiraderinin cenaze namazına katılması bekleniyor.

  • Sakarya’da Kemal Kılıçdaroğlu’nun aracına taşlı saldırı

    Sakarya’da Kemal Kılıçdaroğlu’nun aracına taşlı saldırı

    Sakarya’da düzenlenen Mitingin ardından Kılıçdaroğlu’nun içinde bulunduğu seçim otobüsüne bir kişi tarafından taşlı saldırı gerçekleştirildi. Kılıçdaroğlu, Sakarya’daki miting alanından ayrıldığı sırada, alan çıkışında bulunun bir kişi otobüse taş fırlattı. Otobüsün camı kırılırken saldırgan yakalandı. Kılıçdaroğlu’nun otobüsü daha sonra miting alanından ayrıldı.

    Sakarya’da seçim otobüsüne taş atan 15 yaşındaki çocuk gözaltına alındı. Kılıçdaroğlu’nun şikayetçi olmadığı çocuk daha sonra serbest bırakıldı.

  • Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na Vay Vay Kemal

    Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na Vay Vay Kemal

    “Adana’yı Doğu Akdeniz’in en büyük lojistik üssü yapmakta kararlıyız”

    1 yıl önce gençlerimizle bir araya geldiğimizde ‘Adanalı’yız Allah’ın adamıyız’ demiştik. Bugüne kadar ne söz verdiysek yaptık. Adana’ya 21 yılda 126 milyar liralık kamu yatırımı yaptık. Adana’da Belediye Başkanlığı kimde? Ne yaptı? Hastane yapmış ya. Çadırdan hastane yapmış ya. Hiç hizmet aldınız mı? Şehir hastanemiz nasıl? Şehrimize 2 devlet üniversitesini kurduk. 33 bin seyirci kapasiteli stadyumu yaptık mı? Biz yaptık.

    Adana Demirspor bu sene iyi gidiyor. Fiziki imkanlar olunca hava değişiyor. Eski Milli Mefruşat Fabrikası’nı en büyük müzeye dönüştürdük. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 14 milyar lira üzerinde kaynak aktardık. 70 sağlık tesisi yaptık. Hastanemiz depremde büyük hizmetler etti. TOKİ ile 15 bin 552 konutu hak sahiplerine teslim ettik. Şimdi de 6 bin konut yapacak, 500 esnafımıza iş yeri inşa edecek, 35 bin arsa vereceğiz. 249 kilometreden aldığımız bölünmüş yol mesafesini 431 kilometreye çıkardık.

    İnşası süren yolların bir kısmını bu yıl, bir kısmını önümüzdeki yıllarda tamamlıyoruz. Mersin-Adana-Osmaniye-Gaziantep Hızlı Tren Hattını 2025’te hizmete alacağız. Bölgesel havalimanımız açıldıktan sonra bu yalancı kapatılacağını söylüyor. Bizim için Adanalı ne derse odur. Adana’yı Doğu Akdeniz’in en büyük lojistik üssü yapmakta kararlıyız. Bu adam yalancı. Akşam yalan sabah yalan. Neye dayanarak bunu söylüyorsun. 11 baraj, 38 sulama tesisi, 1 gölet ve 28 hidroelektrik tesis inşa ettik. Çiftçilerimize 6,5 milyar liralık tarımsal destek verdik.

    Depremzede öğrencilere ek kontenjan

    Lise öğrencilerimize müjde vermek istiyorum. Devlet üniversitelerimizde yüzde 25 oranında ayrı bir kontenjan ayıracağız. Sıralama dışında puan önceliği ile ilave kontenjanlara yerleşebilecek. Özel üniversitelerin tamamında birer kişilik yer tesis edilecek. 21 bin 560 öğrencimizin faydalanacağı 2023-2024 döneminde yerleşecek.

    Erdoğan’dan Muhalefete tepki

    Rabbim bize de son nefesimize kadar Adanalı kardeşlerimize hizmet etmeyi nasip etsin. Biz hep milletimizle birlikte yürüdük, bunlar karşısında yer aldılar. Dün milleti terör örgütleriyle tehdit ediyorlardı, bugünde kendileri gibi yaşamayan herkesi hesap soracağız diye tehdit ediyorlar.

    Kamu görevlilerini tehdit ediyorlar. İş insanlarını tehdit ediyorlar. Emeklileri kadınları tehdit ediyorlar. Bunların zihniyeti millete parmak sallayan tek parti faşizmi zihniyetidir. Sizler Tayyip Erdoğan diyorsunuz ya, sizleri de tehdit eder. Eli boş tehdit edecek kişi arıyor. Birilerinin arkasına saklanarak milli irade düşmanıdır. Bunların milletin değerlerine tahammülü yok. Öyle kibirliler ki, göbeğini kaşıyan adam diyerek millete hakaret etmekten çekinmezler.

    14 Mayıs’ta hak ettikleri dersi sandıkta vermeye hazır mısınız? Seçim gününe kadar tereddütlü bir akrabanızı bulmalısınız. Kendisine benim selamımla gidip 14 Mayıs’ı anlatacaksınız. Ben Adana’ya güveniyorum. 21 yılda her şeyi değiştirdik, bir tek muhalefet kaldı. Yalanla tehditle muhalefet yapılamayacağını bir türlü öğretemedik. 14 Mayıs’a doğru da azdılar. Fol yok yumurta yok. Kibri arşa değmiş durumda. Makam mevki dağıtıyorlar. Terör örgütü mensuplarına cezaevinden salma taahhüdünde bulunuyorlar. Tefecilere ülkenin kaynaklarını peşkeş çekme sözü veriyorlar. Siz önce kapalı kapılar ardında kimlere söz verdiklerinizi açıklayın.

    Siz önce sizleri destekleyen emperyalistlere hangi destek sözü verdiğinizi açıklayın. Gençlerimizin geleceğinizi LGBT’cilere nasıl peşkeş çektiğinizi itiraf edin. CHP, LGBT’ci mi? İYİ Parti ve HDP LGBT’ci mi? AK Parti’ye, MHPye, LGBT’ci sızabilir mi? Aradaki fark bu. Her gün kırk kılığa bürünmeyin de delikanlı olun öğrenin. Milletim 14 Mayıs’ta bunlara bunu da sandıkta öğretecek. Bunlara söylemek lazım delikanlılık nasıl olur gelin Adanalı kardeşim size göstersin. Buraya gelmeye yüreğiniz yetmiyorsa, bizi takip edin ki neler başardığımızı belki anlarsınız.

    Masaya 2 belediye başkanı monte etmişler, kendi şehirlerine hayrı yok. Başımıza 40 yıllık CHP’li kesildiler. Tarih boyunca Kürt kardeşlerimize en büyük zulmü yapan CHP’ye iktidarı teslim etmek için çalışıyorlar. Kandil’deki örgütün başları var ya oradan Bay Bay Kemal’e destek selamı gönderiyor. Çıkmış ne diyor, ‘Selo’yu bırakacağız’ diyor. Benim 51 Kürt kardeşimin ölümüne neden olan ahlaksızı nasıl bırakırsın? Hukuk devletinde böyle bir şey yok. İmralı’nın kapılarını kıracakmış. Bunların kendileri terörist. Arada bir hakaretlerle bay bay Kemal’e ayar vermeyi ihmal etmiyorlar. Bizden ayrılanları saymıyorum. Onlar sığıntı. Lokomotif olan Bay Bay Kemal’e gelince yaptıklarına bakarken gülmesine gülüyoruz da kendisinin de kurduğu masanın da durumu gülünecek gibi değil.

    Kılıçdaroğlu’na yeni unvan: 14 Mayıs’tan sonra Vay Vay Kemal olarak siyasi hayatına devam edecek

    Karşımızdaki tablo bu. 15 Temmuz’da FETÖ’cüler beni ve ailemi öldürmeye geldiler. Havalimanına indiğimde on binler Atatürk Havalimanı’ndaydı. Bay bay Kemal 1.5 saat önce oraya gelmiş, ‘haberim olsa beklerdim’ diyor. Sen oradan belediye başkanının evine gittin. Baktın ki, Erdoğan ve ailesi nasıl öldürülecek. Kahve yudumluyordun. Sen ne biçim insansın. Sen ne kadar yalan konuşursan bil ki milletim o kadar doğru konuşuyor. Bunlar da teröre mavi boncuk dağıtma var. 14 Mayıs’ta hepsi siyaset arşivinin tozlu raflarında yerini alacak. Bay Kemal’di sonra Bay bay Kemal oldu, seçimden sonra Vay vay Kemal olarak siyasi hayatına veda edecek.

  • “Söke söke beşli çetelerden alacağım ve size vereceğim”

    “Söke söke beşli çetelerden alacağım ve size vereceğim”

    Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adana’da Uğur Mumcu Meydanı’ndaki mitingde seçmenlere hitap etti. Mitingde Kılıçdaroğlu’na İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de eşlik etti. Kılıçdaroğlu konuşmasında vaatlerini sıralayarak, kaynak olarak firmaları gösterdi. “Bütün köy okullarını yeniden açacağız. Cumhuriyetin 100. yılında 100 bin öğretmen ataması yapacağız. Öyle torpili morpili olmayacak. KPSS’ye girecek, atamasını yapacağız. Mülakatta eleniyordunuz, onu da kaldıracağız. Size düşündüğünüzden daha iyi imkanlar sağlayacağız. Göreceksiniz en hızlı internete nasıl erişiliyor göreceksiniz. Yatırımlar nereye gidiyor, onu da göreceksiniz. İlk aracınızı aldığınızda ÖTV’nin olmadığı bir Türkiye’yi de göreceksiniz.

    Emekliler size de bir çift sözüm var. Sizler çalıştınız, sizler alın teri döktünüz, sizler sigorta primlerini ödediniz ve zamanı geldi emekli oldunuz. Normalde emekli olan birisinin insan gibi yaşaması lazım. Ay başını nasıl getireceğim diye her ay oturup hesap yapmaması lazım. 2015 yılından bu yana diyorum, emeklilere Ramazan ve Kurban bayramlarında asgari ücret kadar ikramiye verin. Vermediler, önce bin lira yaptılar, sonra 2 bin lira yaptılar. Size sözüm önümüzde Kurban Bayramı var. Size sözüm, sizlerin oylarıyla cumhurbaşkanı olduğumda emekliler bankaya gidip aylığınızı çektiğinizde 15 bin lirayı orada göreceksiniz. ‘Sen nereden bulacaksın parayı’ diye soruyorlar. Sen beşli çetelere çalışırken para var, yandaşlara çalışırken para var, havuz medyasına çalışırken para var, emekliye gelince ‘parayı nereden bulacaksın.’ Söke söke beşli çetelerden alacağım ve size vereceğim” dedi.

    Yoksul kadınlara maaş

    Kılıçdaroğlu, yoksul kadınlara asgari ücret oranında maaş bağlayacaklarını ifade ederek, “Çocuklarını okula gönderirken acaba beslenme çantasının içerisine neler koyayım diye düşünürsünüz. Çocuğun çantasına somon ekmeğin yarısını kesip salça sürerek çantaya koyan anneleri de biliyorum.

    Büyük dramların yaşandığını da biliyorum. Sizler bu ülkenin büyümesi ve kalkınmasıyla beraber huzur içerisinde yaşamayı hak ediyorsunuz. ‘Bay Kemal gelince yardımları kesecek’ diyorlar ya, niye keseyim, öyle yapmayacağım. Tam tersini yapacağım. Her kadının bankada hesabı olacak ve onun durumuna göre en az asgari ücret kadar yoksul ailelerde kadının hesabına düzenli olarak para yatacak. İşçi gibi, memur gibi, emekli gibi gidecek parasını alacak. Çoluk çocuğunun rızkını alacak” şeklinde konuştu.

    “Adana Havalimanı kapanmayacak”

    Kılıçdaroğlu, Adana Havalimanı’nı kapatmayacaklarını vurgulayarak şunları söyledi:
    “Havaalanı sorununuz var değil mi? ‘Havaalanını kapatacağız’ diyorlar. Oy vereceksiniz, bay Kemal gelecek, Adana Havalimanı çalışmaya devam edecek. Neden kapatıyorsun? Başka yerde havalimanı yapabilirsin. Çünkü burası büyük bir rant alanı olabilir. Birileri malı götürebilir. Bay Kemal bunu seyredecek, yemezler. Hiç endişe etmeyin, kapattırmayacağız orayı. Zeydan başkan metro yapmak istiyor onay alamıyor. Onayın nasıl alındığını da göreceksiniz.”


    Mitingde Kılıçdaroğlu’ndan önce söz alıp kalabalığa seslenen Akşener’in miting sonrası halkın selamlanmasında sahneye çıkmaması dikkat çekti.

  • “Siyasetin girmeyeceği bir kurum haline getireceğiz”

    “Siyasetin girmeyeceği bir kurum haline getireceğiz”

    Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Eğitimde yapacağım en büyük devrim, Milli Eğitim Bakanlığı’nı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası gibi bağımsız bir yapıya dönüştürerek içine asla siyasetin girmeyeceği bir kurum haline getirmektir. Kapıları siyasi müdahalelere tamamen kapalı olacak bu yapı sayesinde eğitimi, eğitimin yıldız uzmanları ve onların oluşturduğu kurullar yönlendirecek. Bu kurullar, eğitim politikalarını ortaya koyacak. Milli Eğitim Bakanlığı, icracı bakanlık olacak ve teşkilatı yönetecek. Ekonomide şampiyonlar ligi takımı nasıl gece gündüz ülke ekonomisi için çalışacaksa bizim şampiyonlar ligi kadrosu da eğitimde gerçekleştireceğimiz büyük sıçrama için çalışacak. ‘Kadrosu’ diyorum dikkat edin, ‘kadromuz’ demiyorum. Çünkü bu kadro, siyasi olmayacak” dedi.

    CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bugün sosyal medya hesabında, “Türkiye’nin geleceği için çalışmaya devam etmek zorundayız. Bizi, paramiliter hiçbir yapı yolumuzdan alıkoymamalı. Bugün Türkiye’nin en can yakıcı konusuna, devrimsel bir proje ile yanıt veriyorum. Eğitim” mesajıyla bir video paylaştı. Kılıçdaroğlu, videoda şunları söyledi:

    “EĞİTİM SİSTEMİ 17 KEZ DEĞİŞTİ: Sevgili halkım; bugün sizlerle uzun süredir üzerinde çalıştığım hayati bir meseleyi konuşacağız. Eğitim meselesi. Yani hepimizin en hayati meselesi. Kim olursak olalım, neye inanırsak inanalım, eğitimin bu ülkede berbat olduğunu ve çocuklarımızı sakatladığını hepimiz biliyoruz. Eğitim sistemimiz çok uzun zamandır sistematik bir biçimde tarumar edildi. Son 20 yılın faturası ise çok ağır oldu. Bu iktidar, 8 kez Milli Eğitim Bakanı değiştirdi. Eğitim sistemi 17 kez değişti. İnanabiliyor musunuz, tam 17 kez. Sanki yapboz tahtası. Bugün eğitimden ne öğrenciler mutlu ne öğretmenler ne de veliler. Nasıl mutlu olsunlar? Böylesine hoyratça tüketilmiş bir eğitim sisteminden kim mutlu olabilir ki?

    ANNELER, BABALAR EĞİTİM MASRAFLARININ ALTINDA EZİLDİ: Sevgili halkım; işin bir başka acı yönü daha var. Türkiye’de bir ailenin üstlendiği eğitim harcaması, OECD ortalamasının iki katından fazla. Düşünün hem halkı fakirleştirdiler hem de eğitim harcamalarını OECD ortalamasının iki katına çıkardılar. Anneler, babalar eğitim masraflarının altında ezildi. Çocuklarına yetemiyor olmanın yürek burukluğuna yaşar oldular. Bakın, bu ülkede fakir fukaranın makus talihini kırabilmesinin tek yol eğitimdir. Ben, bunu kendimden bilirim. Yoksulun elinden bu fırsatı alırsanız bir daha kendi hayatını değiştirme ihtimali bırakmazsınız.

    EKONOMİYİ BATIRANLAR, BU ÇOCUKLARI YOKSULLUK DÖNGÜSÜNE HAPSETTİLER: Türkiye’de 3 buçuk milyon çocuk eğitimin dışında. Bu ülkede, evini geçindirmek için eğitimden koparılan çocuklar var. Ekonomiyi batıranlar, bu çocukları yoksulluk döngüsüne hapsettiler. O çocukların kendi anne babalarından daha iyi bir gelece sahip olma şansını ellerinden aldılar. Tüm sorunların farkındayım. Çözümler için de uzun süredir çalışıyorum. Millet İttifakı olarak ilan ettiğimiz Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nde eğitime dair çerçevemizi çizdik. Fakat çok daha fazlasını hayata geçireceğiz.

    EĞİTİMİ SİYASİ SAİKLERLE YÖNETMEYE KALKARSAN O SİSTEM ÇÖKÜYOR: Ben, bugün o politikaları anlatmayacağım. Vaktiniz varsa siz, o politikaları okur incelersiniz. Ben, bugün, eğitimde yapacağım en büyük devrimi açıklayacağım. Düşündüm taşındım, iyi eğitimin en büyük düşmanı nedir diye. Çok basit bir yanıtı var bu sorunun. Siyaset. Eğitimi siyasi saiklerle yönetmeye kalkarsan o sistem çöküyor. O zaman en önemli reform, Milli Eğitim Bakanlığı’nı gerçekten dünyada kabul görmüş pedagojik kurallara göre yönetmek ve siyasetin etkisinden arındırmak. Yani siyasi partilerin siyaset üstü milli konularda hadlerini bilmesi ve o alanlara siyaset sokmaması.

    EĞİTİMDE YAPACAĞIM EN BÜYÜK DEVRİM: Yani özetle eğitimde yapacağım en büyük devrim, Milli Eğitim Bakanlığı’nı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası gibi bağımsız bir yapıya dönüştürerek içine asla siyasetin girmeyeceği bir kurum haline getirmektir. Kapıları siyasi müdahalelere tamamen kapalı olacak bu yapı sayesinde eğitimi, eğitimin yıldız uzmanları ve onların oluşturduğu kurullar yönlendirecek. Bu kurullar, eğitim politikalarını ortaya koyacak. Milli Eğitim Bakanlığı, icracı bakanlık olacak ve teşkilatı yönetecek. Ekonomide şampiyonlar ligi takımı nasıl gece gündüz ülke ekonomisi için çalışacaksa bizim şampiyonlar ligi kadrosu da eğitimde gerçekleştireceğimiz büyük sıçrama için çalışacak. ‘Kadrosu’ diyorum dikkat edin, ‘kadromuz’ demiyorum. Çünkü bu kadro, siyasi olmayacak.

    EĞİTİM POLİTİKALARI, DOKUNULMAZ BİR LİYAKAT ESASIYLA YÖNETİLECEK: En iyileri toplayacağız. Hem Türkiye’de hem dünyada çok ses getirmiş Türk eğitimcilerle yapacağız bu işleri. Öyle bir bakan gidip yeni bir bakan gelince sistemi öyle hallaç pamuğu gibi atamayacak. Bir hükümet gidip yeni bir hükümet geldiğinde eğitim sistemini kafasına göre delik deşik edemeyecek. Eğitim politikaları, dokunulmaz bir liyakat esasıyla yönetilecek. Kısa, orta, uzun vadeli makro ve mikro planlamalar doğrultusunda tüm hamleler hayata geçirilecek. Bu dokunulmazlığı kanunla güvence altına alacağız. Eğitimde, siyaset değil, liyakat esas alınacak.

    ÖĞRETMENİN ÖZGÜVENİ YÜKSEK OLACAK Kİ ÖĞRENCİLERİNİ HAYATA HAZIRLAYABİLSİN: Eğitim fakültelerinin niteliğini de bu doğrultuda hızla yükselteceğiz. Öğretmenlerimizin yetkinliği kadar refahı da iyileştirilecek. Çünkü bu, aynı zamanda çocuklarımızın yetkinliği ve gelecekteki refahı demek. Öğretmenin özgüveni yüksek olacak ki öğrencilerini hayata hazırlayabilsin.

    KAYNAK USTALIĞI DA DRONE PİLOTLUĞU DA YAZILIMCILIK DA DAHİL TÜM MESLEKLER RADARIMIZDA: Peki sonuç ne olacak? Devlet okulları hızla toparlanacak. Hızla kalite artacak. Anne babalar gönül rahatlığıyla çocuklarını bu okullara verilecek. Özel sektörle rekabet edebilecek bir eğitim niteliği ortaya çıkacak. Bu devrimin çok önemli bir kolu da mesleki eğitim. Ülkemizin bir işsizlik problemi var. Ama ondan öte bir sorunumuz daha var. O da mesleksizlik. Gençler iş bulamıyor. İş verenler de işe uygun mesleki birikim ve özgüvene sahip yetkin eleman bulamıyor. İşte bu kısır döngüden hızla çıkacağız. Hem kadim mesleklerimiz hem günümüzün ihtiyaçlarını hem de bugün var olmayan geleceğin mesleklerini kapsayacak şekilde tüm mesleki eğitim sistemini yeniden inşa edeceğiz. Terzilik de kaynak ustalığı da drone pilotluğu da yazılımcılık da dahil tüm meslekler radarımızda.

    BU EĞİTİM UYGULAMALARINI ZAMAN İÇİNDE İHRAÇ EDER HALE DE GELECEĞİZ: Almanya ve Finlandiya gibi ülkelerin onlarca yıl önce çözdüğü gibi, tüm dünyadaki en iyi mesleki eğitim uygulamalarını çalıştık. Türkiye’ye uygun muhteşem bir sistem hazırladık. Uluslararası standartlarda eğitim ve uluslararası geçerlilikte diploma veren yepyeni bir model çalıştık. Gençlerimizin mesleki diplomaları tüm dünyada geçerli olacak. Kazandıkları bu yetkinlikleri, ülkeden kaçmak için değil, dünyayı görmek ve ülkelerine dönüp uygulamak için kullanacaklar. Hatta bu eğitim uygulamalarını zaman içinde ihraç eder hale de geleceğiz.

    ÇOCUKLARIMIZA UMUT DOLU BİR GELECEK İNŞA EDECEĞİZ: Bu konu, bundan önce sizlerle paylaştığım tüm plan ve projelerimizin kalbini oluşturuyor. Çünkü dünya ile rekabet etmemizi sağlayacak o atılımları ancak güçlü ve etkin bir eğitim sistemiyle başarabiliriz. Göreceksiniz, iktidara gelir gelmez başlatacağımız eğitim devrimi sayesinde ülkemizin her yerine büyük bir enerji yayılacak. Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılına hak ettiğimiz şekilde gireceğiz. Çocuklarımıza umut dolu bir gelecek inşa edeceğiz. İşte bu yüzden ‘Haydi’ diyorum. Haydi Türkiyem.”

  • “Provokasyonlar Erzurumlu kardeşlerimizi üzdü”

    “Provokasyonlar Erzurumlu kardeşlerimizi üzdü”

    Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Antalya’da düzenlediği mitingde vatandaşlara seslendi. Hiç kimse ile kavga etme niyetlerinin olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, “Hiç kimsenin yaşam tazı siyasete konu olmayacak. Dünyanın en güzel kentlerinden birisinde yaşıyorsunuz. Bazı temel noktalara değineceğim; şöyle bir laf ediyorlar: ‘Kılıçdaroğlu’nu seçerseniz gelecek Rusya ile kavga edecek ve Rusya’dan turist gelmeyecek.’ Barıştan ve huzurdan daha güzel ne olabilir. Herkes turist olarak elini kolunu sallayarak bizim ülkemize gelecek. Bizim kavga etme gibi bir niyetimiz yok. Buraya Rusya’dan turist olarak gelen herkesin başımız üzerinde yeri var. Her seferinde daha fazla turist gelecek. Kimse endişe etmesin, belediye başkanlarımızın yaptığı yardımlar tam 4 kat arttı. Söyledikleri bir şey daha var: ‘Terör örgütleri ile işbirliği yapacak.’ Bizim iki kırmızı çizgimiz var, biri bayrağımız diğeri de vatanımız. Bayram ve vatan bizim için vazgeçilmezimizdir” diye konuştu.

    “Oradaki provokasyonlar Erzurumlu kardeşlerimizi üzdü”

    Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bay Kemal’in sözü var en geç 2 yıl içerisinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi göndereceğiz. Suriyeli turist olarak gelebilir. Onları kendi ülkelerine uğurlayacağız. Ben saraylarda oturmayacağım. Birleşe birleşe kazanacağız. Sandığa giderek oyumuzu kullanacağız. Gerginlikten bir şeyler kazanmak istiyorlar, her birimiz dikkatli olacağız. Provokasyonlara karşı dikkatli olacağız. Bu ülkede hiç kimse yalnız olmamalıdır. Her birimiz sükûnetle bakmalıyız. Toplumu birbirine tahrik etmek istiyorlar. Hiç endişe etmeyin Sinan Ateş’in katillerini yakalayacağım. Gerginlikten kaçınacağız, germek istiyorlar. Erzurum milli kurtuluş mücadelemizin en önemli kentlerindendir. Erzurumlular dadaştır, bu işlere girmezler, insanları sever. Oradaki provokasyonlar Erzurumlu kardeşlerimizi üzdü. Erzurum böyle değil bir avuç kişi yaptı. Bayram havasında gideceğiz sandıklara, biz yeniden demokrasi getireceğiz. Çocuklar twit attığı zaman anneleri babaları uyarmayacak. Beni en rahat eleştireceksiniz ben sizin eleştirilerinizden ders çıkaracağız.”

    “Huzuru ve kardeşliği ya getireceğim ya getireceğim”

    Belediye başkanlarının başarıları ile gurur duyduğunu belirten Kılıçdaroğlu “Sözüm söz bizim iktidarımızda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Hiçbir yoksul ailenin elektriği ve doğal gazı kesilmeyecek. Huzuru ve kardeşliği ya getireceğim ya getireceğim. Her şey çok güzel olacak. Bu ülkeye baharlar getireceğiz, bu ülkede beraber yaşamanın ne kadar güzel olduğunu hepimiz göreceğiz” sözlerine yer verdi.

    “Vatandaşımızın menfaatine olan tüm projelerimizi tamamladık”

    Büyükşehir Belediye Başkanı Muhitin Böcek ise konuşmasında, “Beni Torosların evladı diyerek bağrınıza bastınız. Allah’ıma şükürler olsun ki ben de sizi hiç mahcup etmedim. Bizim için, personelin maaşını bile ödeyemez, sosyal yardımları keser, iş yapamaz dediler. Bütçesine göre Türkiye’nin en borçlu belediyesinde çalmadan çaldırmadan hem borçları ödedik hem de kimseyi ötekileştirmeden, vatandaşımızın menfaatine olan tüm projelerimizi tamamladık. Seçimlerde ne söz verdiysek fazlasını yapmaya devam ediyoruz. Bugün belediyemizin, hiçbir kurum kuruluşa, emekçi arkadaşlarımıza günü geçmiş borcu yoktur. 11 büyükşehir belediye başkanı olarak, dünyamızı ve ülkemizi sarsan pandemi, cumhuriyet tarihinin en büyük yangını, seller, depremler, ekonomik kriz ve tüm engellemelere rağmen; halka hizmeti hakka hizmet olarak gördük, çalıştık ve ürettik. Şimdi de millet ittifakı olarak Türkiye cumhuriyeti için tarihi bir seçime giriyoruz” dedi.

    “Yine yapamaz, edemez diyorlar, yaptıklarımızı görmezden geliyorlar”

    Başkan Böcek konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Yine yapamaz, edemez diyorlar, yaptıklarımızı görmezden geliyorlar. Karalıyorlar, iftira atıyorlar. Varsın desinler. Benim Antalyalı hemşehrilerim bu yalanlara inanmaz. Biz bu filmleri çok gördük. Boy boy resimlerini asıp 2. etap raylı sistemi biz yaptık diyorlardı. Biz seçimi kazandığımızda, 379 milyon yapım bedelini derhal bizden tahsil ettiler. Arıtma tesislerini de biz yaptık diyorlar. Hem Serik’te hem Kemer’de atık su gelirlerimiz karşılığında Kültür ve Turizm Bakanlığına yaptırıyoruz. Gelirleri vermezseniz yapmayız, dediler. Biz de protokol yaptık, yani bir nevi müteahhitlik sözleşmesi gibi. Dolayısıyla arıtma tesislerini Antalyalıların parasıyla biz yaptırıyoruz biz. 21 yıldır her seçim öncesi Antalya’ya hızlı tren getiriyoruz, dediler. Hani nerede? Elinizden tutan mı var? Hala neyi bekliyorsunuz?”

  • “Söz veriyorum, Anadolu’da insanlar çalışacak”

    “Söz veriyorum, Anadolu’da insanlar çalışacak”

    Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Erzincan’da; “Söz veriyorum Anadolu’nun her köşesinde fabrikalar olacak. Anadolu’da insanlar çalışacak. Söz veriyorum Erzincan’ı Trabzon limanına demir ağlarla ulaştıracağım. Söz veriyorum, söz” dedi. Kılıçdaroğlu, “Şeker fabrikası özelleştirildi. Altı bin Erzincanlı çalışıyordu orada. Şimdi 250 kişi çalışıyor. Bu mudur vatanseverlik? Bu mudur milliyetçilik?” diye konuştu.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Erzincan’da miting düzenledi. Mitingde konuşan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

    “SİYASET SERT DİL KULLANMAYACAK: 15 Mayıs’tan sonra bütün Türkiye iyi ve güzel olacak. Emin olun, bütün Türkiye’de huzur olacak, bereket olacak. Siyaset asla sert dil kullanmayacak. Sözüm söz, 85 milyonun cumhurbaşkanı olacağım.

    İNSAN, İNSANDIR VE BAŞIMIN ÜSTÜNDE YERİ VARDIR: Ayrımcılık yapmayacağım. Oy verdi, vermedi diye insanları bölmeyeceğim. Kimliklerinden ötürü, inançlarından ötürü, yaşam tarzlarından ötürü; hiç kimseyi ayrıştırmayacağım. İnsan, insandır ve başımın üstünde yeri vardır.

    NİYE BU KADAR KAN KAYBETTİN ERZİNCAN: Erzincan, dağları karlı Erzincan, güzel Erzincan, can Erzincan. Niye bu kadar kan kaybettin Erzincan? Bir dönem yedi milletvekili çıkarırdı, altı milletvekili çıkarırdı, beş milletvekili çıkarırdı, dört milletvekili çıkarırdı. Ne oldu Erzincan? Neden oldu böyle? Söz veriyorum, Anadolu’nun her köşesinde fabrikalar olacak. Anadolu’da insanlar çalışacak. Söz veriyorum, söz: Erzincan’ı Trabzon limanına demir ağlarla ulaştıracağım. Söz veriyorum söz.

    SÜMERBANK’IN İPLİK VE DOKUMA FABRİKASI VARDI. O SÜMERBANK’IN ERZİNCAN İÇİN NE OLDUĞUNU BEN ÇOK İYİ BİLİYORUM: Burada bir ara Sümerbank’ın iplik ve dokuma fabrikası vardı. O Sümerbank’ın Erzincan için ne olduğunu ben çok iyi biliyorum. Binlerce insan çalışırdı orada. Evlerine huzur içinde ekmek götürürlerdi. Niye kapatıldı bu fabrika? Hiç kendinize sordunuz mu Erzincan? O fabrikaların tamamını yeniden yağacağız. Endişe etmeyin. Şeker fabrikası özelleştirildi. Altı bin Erzincanlı çalışıyordu orada. Altı bin Erzincanlı evine ekmek götürüyordu. Alın terinin karşılığını götürüyordu. Helal ekmek yiyorlardı, hepsi. Neden şeker fabrikası özelleştirildi? Şimdi 250 kişi çalışıyor. Neden? Hangi gerekçeyle? Bu mudur vatanseverlik? Bu mudur milliyetçilik? Milliyetçilik kendi ülkesine hizmet etmek demektir.

    ARTIK BU ÜLKE DEĞİŞİM İSTİYOR: Gençler… Size bir sözüm var. Bakın Türkiye’nin kaderini değiştirecek olan sizlersiniz. Sandığa gidecek misiniz? Oyunuzu kullanacak mısınız? Demokrasiden yana, alın terinden yana olacak mı, emekten yana olacak mı? Helal oylarınızı kullanacaksınız ve Türkiye’de bir değişime imza atacaksınız. Artık bu ülke değişim istiyor. Yeni bir yönetim, ahlaklı bir yönetim, düzgün bir yönetim, insanları ayırmayan bir yönetim… Bunu yapacağız ve beraber yapacağız. Bu ülkeye huzuru ve bereketi mutlaka ama mutlaka getireceğiz.

    TOPRAK İLE ÇİFTÇİYİ BULUŞTURACAĞIM. ONLARIN ALIN TERİNİN KARŞILIĞINI VERECEĞİM: Köy okullarını mutlaka açacağız. Köyde öğretmen olacak, imam olacak, ziraat mühendisi, ziraat teknisyeni, veteriner hekim olacak. Köylüye hizmet edecek. Köyü yeniden ayağa kaldıracağız. Köydeki insanlar vazgeçtiler; şehre geliyorlar, evlatlarını okutmak için. Ve çiftçiler, gerçek üretimi yapamıyorlar. Alın terinin karşılığını alamıyorlar. Buğday, arpa, et, canlı hayvan, süt tozu, mercimek dışarıdan geliyor. Yahu neden dışarıdan geliyor? Bu ülkenin toprağı, güneşi, insanları yok mu? Neden çiftçiyi, üreticiyi toprağa küstürdünüz? Yapacağım, yapacağım… Toprak ile çiftçiyi buluşturacağım. Onları barıştıracağım. Onların alın terinin karşılığını vereceğim. Ben söylüyorum, onlar söyleyemiyorlar. Kul hakkı yemeyeceğim, kul hakkı yedirmeyeceğim.

    ONLAR YANDAŞLARI, BU KARDEŞİNİZ VATANDAŞ İÇİN ÇALIŞACAK: Onlar yandaşları için çalışıyorlar. Söz verdim söz. Erzincan duy. Onlar yandaşları, bu kardeşiniz vatandaş için çalışacak. Vatandaşına hizmet etmeyen bir siyaset, siyaset değildir. Siyaset, vatandaşına hizmet edecek. Siyaset, halka hizmet edecek. Siyaset, zenginleşme aracı değildir. Siyaset köşeyi dönme aracı değildir. Siyasete girdiğim gün mal varlığımı kendi siteme koydum. Alın teri ile kazandım, bütün para budur. Eşimin yüzüğüne kadar koydum, hepsi duruyor. Eğer siyaset zenginleşme aracı olsaydı, biz de zenginleşirdik, yok öyle bir şey. Kul hakkı yemiyorsanız, olmaz bu zaten. Kul hakkı yiyip sizin vergilerinizi cebe indirenler, köşeyi döndüler.

    BEN BU SİYASETİ YAPARKEN İKİ GRUPLA KARŞI KARŞIYAYIM. BİRİNCİSİ BEŞLİ ÇETELER İKİNCİ GRUP, UYUŞTURUCU BARONLARI: Ben bu siyaseti yaparken iki grupla karşı karşıyayım. İki grup, Bay Kemal seçilmesin diye çaba harcıyorlar. Birincisi, beşli çeteler. Devletin bir kanadı onlara hizmet ediyorlar. Dünyanın paralarını götürdüler. Sandığa gideceksiniz helal oylarınızı kullanacaksınız, otoriter bir yönetimi demokratik yollarla göndereceğiz. İkinci grup, uyuşturucu baronları. Onların kökünü kazıyacağım kökünü. Bir kişiyi Türkiye’de tutmayacağım. Söylüyorlar mı, ‘Uyuşturucu baronlarının kökünü kazıyacağım’ diye. Söyleyemiyorlar. Kul hakkı yemedim, kul hakkı yedirmeyeceğim diye söylüyorlar mı? Söyleyemiyorlar.

    418 MİLYAR DOLARIN TAMAMINI GETİRECEĞİM VE 85 MİLYONA VERECEĞİM: Onların nasıl malı götürdüklerini çok iyi biliyorum. 22 yılda bu ülkeden 418 milyar doları götürdüler. Amerika’ya, İngiltere’ye götürdüler. Başka ülkeleri de biliyorum, götürdüler. 418 milyar doların tamamını getireceğim ve 85 milyona vereceğim. Biz onlar gibi değiliz ama söz verdim 85 milyonun cumhurbaşkanı olacağım. Oy versin ya da vermesin asla ayrım yapmayacağım. Benim kitabımda ayrımcılık yoktur. Herkese saygı gösteririm.

    HİÇBİR FAKİR AİLENİN SUYU, DOĞAL GAZI, ELEKTRİĞİ KESİLMEYECEK: Allah nasip eder sizlerin oylarıyla iktidara geldiğimde hiçbir fakir ailenin suyu, doğal gazı, elektriği kesilmeyecek. Yardımı öyle fakirleri topla, sıraya diz, televizyonları çağır onlara yardım yap. Bir de ‘ben yardım yapıyorum’ diye hava bas. Bunu da kaldıracağım. Fakir ailelerde kadının banka hesabına parayı yatıracağız. Asgari ücretin altında olmayacak. Kadın gidecek parasını alacak çoluğunun çocuğunun rızkını sağlayacak. Fakir olduğunu sadece sosyal devlet bilecek. İnancımız böyle emrediyor da ondan. Sağ elin verdiğini, sol el görmeyecek.

    DEPREMZEDELERİN EVLERİ YIKILDI. EVLERİNİ YAPACAĞIM AMA 20 YIL TAKSİTLE DEĞİL. HİÇ BEŞ KURUŞ ALMADAN YAPACAĞIM VE TESLİM EDECEĞİM: Depremzedelerin evleri, ahırları, dükkanları yıkıldı. Şimdi diyorlar ki yeniden yapacağız ama bu bay Kemal var ya bay Kemal, gelince sizin evlerinizi yapmayacak. Akıl dışı. Evlerini yapacağım ama 20 yıl taksitle değil. Hiç, beş kuruş almadan, bir kurul almadan yapacağım ve teslim edeceğim.

    ESNAFI PERİŞAN ETTİLER. SANA VERİLEN KREDİLERİN FAİZİNİ TAMAMEN SIFIRLAYACAĞIM: Esnaf kardeşim… Ya esnafı perişan ettiler. Sattığı malın yerine gidip yenisini almak istediğinde parası yetmiyor. Esnafı perişan ettiler. Sana verilen kredilerin faizini tamamen sıfırlayacağım. Ana parayı da makul taksitler içinde ödeyeceksin kardeşim. Zaten batırmışlar seni, zaten mahvetmişler, bir de üstüne faiz yüklüyorlar. Aynı şeyi çiftçiler için de yapıyorlar. Kim alın teri döküyorsa bay Kemal’in başının üstünde yeri var onun.

    ANADOLU’NUN KAN KAYBETMESİNİN SEBEBİ, İŞSİZLİK: İşsizliğin hangi boyutlarda olduğunu biliyorum. Erzincan’ın kan kaybetmesinin, Anadolu’nun kan kaybetmesinin temel nedeni, işsizliktir. Sizin evlatlarınız burada iş bulamayınca nereye gidiyor? Büyük şehirlerin varoşlarına. Acaba asgari ücretle bir iş bulabilir miyim diye. Oysa ata toprağında işi olsa çalışsa güzel olmaz mı?

    BÜTÜN EMEKLİLERİN BANKA HESABINDA 15 BİN LİRALARI GÖRECEKSİNİZ: Emeklilere söyledim. Ta 2015 tarihinden bu yana söylüyorum. Emekliye Ramazan ve Kurban Bayramı’nda birer maaş ikramiye verin. Asgari ücret kadar olsun. Önce, koro halinde bağırdılar; ‘parayı nereden bulacaksın’ diye. Arkasından ben ısrar edince bu sefer 1000’er lira verdiler. Şimdi seçime gidiyoruz, biraz artırdılar. Ayın 15’inde oyunuzu kullanacaksınız. Sonra Kurban Bayramı gelecek. Bay Kemal’in sözü var. Bütün emeklilerin banka hesabında 15 bin liraları göreceksiniz…

    Şimdi bağırıyorlar, ‘Vay efendim parayı nereden bulacaksın?’ diye. Bakınız, 27 buçuk yıl devlette çalıştım. Aşağı yukarı bütün başbakanlarla beraber çalıştım. Bütçe nasıl yapılır, para nasıl toplanır, tasarruf nasıl yapılır. Kaynaklar nerelere doğru dürüş harcanır? 27 buçuk yılım bununla geçti. Bir söz verdiysem, onun mutlaka hesabını, kitabını yapmışımdır. Beşli çetelere gelince para var. Dolar bazında para var, avro bazında para var. Vergisini ödüyorsunuz bir de geçmediğiniz köprüden para istiyorlar sizden. E o da var. Emekliye gelince para yok. Beşli çetelerden alacağım ve size vereceğim.

    ANKARA’NIN GÖBEĞİNDE ÜLKÜCÜ HAREKETİN EN DÜRÜST VE EN DÜZGÜN BİR AKADEMİSYENİNİ KATLETTİLER. GÜNLERCE SESİ ÇIKMADI: Bizim milliyetçiliğimizi sorguluyor. Siz kim, milliyetçilik kim? Bizim milliyetçiliğimiz, Atatürk milliyetçiliği… Bizim iki kırmızı çizgimiz var: Vatanımız ve bayrağımız. Biz onlar gibi değiliz.

    Kuzey Irak’ta askerin kafasına çuval geçirildiğinde bunlar neredeydi? Tek cümle bile kullanmadılar. Ama Bay Kemal olsaydı, ne olacağını herkes bilirdi. Kuzey Irak’ta 34 askerimiz şehit edildi. Vuran Rusya. Beyefendi koşa koşa Putin’in sarayına gitti. Niye gidiyorsun? Senin orada ne işin var? Putin bekletti, dakikalarca koridorda oturttu. Sonra içeri aldı. Allah nasip eder Cumhurbaşkanı olduğunda, 85 milyondan kimsenin yüzünü yere eğdirmeyeceğim. Ankara’nın göbeğinde ülkücü hareketin en dürüst ve en düzgün bir akademisyenini katlettiler. Günlerce sesi çıkmadı. Ama Bay Kemal ne demiş? Adaletten, hukuktan yanayım diyor. Şimdi dosyasını seçimden sonraya bıraktılar. Sinan Ateş’in katillerini bulacağım, kulaklarından tutup yargıya teslim edeceğim. Tank Palet Fabrikası’nı Katar ordusuna sattılar. O Tank Palet Fabrikası’nı da Katar ordusundan alacağım, ordumuza teslim edeceğim.

    BUNLARINKİ MEVSİMLİK MİLLİYETÇİLİK: O kadar güzel şeyler yapacağız ki insanımız huzurlu ve mutlu olacak. Hep birlikte bunu yapacağız. Bunlar diyorlar ya biz milliyetçiyiz. Hikâye tabii. Bunlarınki mevsimlik milliyetçilik. Onların çocukları gibi evladıma paralı askerlik yaptırmadım ben. Garibin evladı nasıl askere gittiyse, ben de evladımı öyle gönderdim. Öyle milliyetçilik edebiyatı yapacaksın, oğlunu göndereceksin paralı. Ondan sonra çıkacaksın bana milliyetçilik edebiyatı yapacaksın. Yemezler.

    BİZİM TOPRAKLARIMIZ YOL GEÇEN HANI OLMAMALIDIR. 3 MİLYON 600 BİN SURİYELİ VE SAYISINI BİLMEDİĞİMİZ AFGANLAR NASIL GELDİ?: Askerlik yapan kardeşlerim bilir. Özellikle sınırda yazar. Hudut namustur diye. Bizim topraklarımız yol geçen hanı olmamalıdır. 3 milyon 600 bin Suriyeli ve sayısını bilmediğimiz Afganlı kardeşlerimiz nasıl geldi? Kim getirdi? Göndereceğim. İki yıl içinde göndereceğim. Hiç kimse endişe etmesin. Onlar geliyorlar, asgari ücretin yarısına kadar çalışıyorlar. Bizim pırıl pırıl evlatlarımız işsiz güçsüz bekliyor. Çözeceğim. Irkçılık yapmadan kendi ülkelerine, güven içinde göndereceğim. Bu konuda kesin sözüm var. Bay Kemal sözünden dönmez. Verdikse bir söz yerine getireceğiz. Her şey çok güzel olacak. Vallahi de billahi de her şey çok güzel olacak. Kavga bitecek, kucaklaşacağız.”