Etiket: kemal kılıçdaroğlu

  • Kılıçdaroğlu: “Ülkemiz senin mülteci kampın değildir”

    Kılıçdaroğlu: “Ülkemiz senin mülteci kampın değildir”

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. 3 Aralık’ta İstanbul’da gerçekleştirecekleri vizyon toplantısına herkesi davet eden Kılıçdaroğlu, o toplantıda CHP’ye neden oy isteyeceklerini anlatacaklarını söyledi.

    “YÖK kaldırılacaktır”

    İktidara geldikleri zaman liyakati esas alacaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, “YÖK denilen, 12 Eylül darbe hukukunun ürünü kaldırılacaktır ve üniversiteler gerçek anlamda özgür özerk kuruluşlar olacaklardır” diye konuştu.

    “Sadece bir tekil adaya, ‘şahsım’ kafalarına oy istemek CHP’nin kitabında yoktur”

    İstanbul’da 3 Aralık tarihinde gerçekleştirecekleri vizyon zirvesi hakkında konuşan Kılıçdaroğlu, “Bu zirvede yol arkadaşlarımıza neyi anlatacağız? Arkadaşlarımıza halkın huzuruna çıktıklarında ne için oy isteyeceğimizi anlatacağız. Sadece bir tekil adaya, ‘şahsım’ kafalarına oy istemek CHP’nin kitabında yoktur. Zaten bizim arkadaşlarımız da böyle bir şeyi asla kabul etmezler. CHP’nin genlerine aykırı bu zaten. CHP sadece bir adaya oy istemeyecek. CHP bir zümrenin çıkarı için de oy istemeyecek. CHP yepyeni bir anlayışla yepyeni bir sisteme oy isteyecek. CHP adaya oy istemeyecek, güç birliğine oy isteyecek” ifadelerini kullandı.

    Türkiye’nin tarihte birçok ekonomik kriz ile karşılaştığını söyleyen Kılıçdaroğlu, Türkiye’yi yapısal krizlerden koruyacak sistemi getirmek için geldiklerini ifade etti.

    Dünyaya seslendiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

    “Ey dünya, insanımız senin ucuz iş gücün değildir. Ülkemiz senin mülteci kampın değildir. Toprağımız senin çöp depolama alanın değildir. Mahallelerimiz senin uyuşturucu baronlarının fink attığı bataklıklar değildir, bu karanlığa asla ama asla mahkum değiliz. Seninle rekabet etmeye geliyoruz. O vizyon toplantısında ‘Ey dünya seninle rekabet etmeye geliyoruz. Teknolojide, sanayide, eğitimde, insan haklarında, kadın haklarında, özgürlüklerde, demokraside hayvan haklarında çevrecilikte, iyi olan her şeyde rekabet etmeye geliyoruz. Ey dünya, sen de 3 Aralık’ı bekle’ diyorum.”

  • Devlet Bahçeli: “Kılıçdaroğlu, milli güvenlik sorunudur”

    Devlet Bahçeli: “Kılıçdaroğlu, milli güvenlik sorunudur”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Samsun’da düzenlenen “2023’e Doğru: Aday Belli, Karar Net” mitinginde vatandaşlara seslendi. Sınır ötesi operasyon, 2023 seçimleri, Millet İttifakı’nın tutumu ve terör konularına değinen MHP Lideri Bahçeli, önemli açıklamalarda bulundu.
    Mitingin açılışında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “2023’e Doğru: Aday Belli, Karar Net temalı bugünkü toplantımıza katılan Samsunlu kardeşlerimizin yanı sıra, teşkilatlarımızı temsilen Cumhuriyet Meydanı’na teşrif eden Ordulu kardeşlerimize, Sinoplu kardeşlerimize, Giresunlu kardeşlerimize, Kastamonulu kardeşlerimize ayrı ayrı hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum. 2023 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimlerine az bir süre kala zillet ittifakının adayı hala ortada yoktur. Kazanacak aday polemiği zillet partilerini birbirine düşürmüştür. Bu yıl içinde sırayla kurdukları eğri bacaklı masalarda 8 kez toplanmışlar, velakin bir arpa boyu mesafe alamamışlardır. Elbette bu husus kendilerinin bileceği bir konudur. Esasen içine düştükleri buhranın bizi alakadar eden veya edecek bir tarafı da yoktur. Ancak Türkiye’mizin istikbalini risk ve tehlikeye atacak sakıncalı ilişkileri, sarsak irtibatları ve sancılı ünsiyetleri olduğundan dolayı zillet ittifakının kundura derisinden yapılmış maskesini indirmek de bizim için milli bir görevdir. Tek bildikleri, tek söyledikleri ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme’ geri dönme planlarıdır. Bunun dışında ne bir projeden, ne takdire layık bir hedeften, ne de sadra şifa politik ve ekonomik bir tekliften bahsettiklerini duyan, gören, şahit olan çıkmamıştır. 6+1 formatında kurulmuş masada vatan ve millet sevgisinin kırıntısı yoktur. Gelecekle ilgili en küçük hazırlıkları söz konusu değildir. Her birisinin gizli ajandası, bununla mündemiç farklı Cumhurbaşkanı adayları vardır ve karşımızdadır. Birbiriyle anlaşamayan, birbiriyle çatışıp çelişen, birbirinin kuyusunu kazıp masadan kalkmak için fırsat kollayan partilerin ortak akla sahip olduğunu ileri sürmek temelsiz bir uydurmadır. Böylesi kriz ve karmaşaya sapmış ucube zihniyetlere Türkiye’nin emaneti düşünülemeyecektir. Sadece yapılanı yıkmak, eskiyi tekrar inşa etmek amacıyla bir araya gelmiş, çıkarları dışında hiçbir şeyi gözetmeyen partilere güven duyulur mu? İtibar edilir mi? Ruhsat verilir mi? Tamam denir mi? Zillet ittifakı kukladır, kuklacı ise Türkiye düşmanlarıdır” dedi.

    “Zillet İttifakı karanlık bir projedir”
    Millet İttifakını eleştirerek konuşmasına devam eden Bahçeli, “Zillet ittifakı, milletin hassas değerleri ile oynayarak, devletin temel kurumları ile çatışarak çıkmaz bir siyaset yolunu seçmiştir. En başta CHP çok tehlikeli, sonuçları ağır olacak bir yanlışın içine sürüklenmiştir. Zillet ittifakı karanlık bir projedir, proje sahibi ise her fırsatta Türkiye’ye saldıran yerli ve yabancı mihraklardan teşekkül etmiş yıkım lobisidir. Cumhur İttifakı’na kumar masası diyenlerin aklına ve ahlakına şaşarım, çünkü asıl kumar masası, asıl ihanet masası bellidir, 6+1 sayıda partinin oturduğu masayı altından üstüne inceleyen herkes neyin ne olduğunu, hangi emellerin havi olup hâkimiyet kurduğunu çok açık görecektir. Türkiye Cumhuriyeti masada kurulmadı, zulmet faillerinin ayaklarına tutunduğu masaya da bırakılmayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’ni tarih sahnesine çıkartan soylu irade cumhurun bizatihi kendi iradesidir, bu iradenin kifayeti ve künhü masalar değil zafer meydanlarıdır. Tezgâh altı siyasi ilişkilerle milli geleceğimize ipotek koymayı heves edenlerin, bu heveslerini kursaklarında bırakmaya söz verdik, yemin ettik. Onlar varsın birbiriyle oynayıp günbegün oyalanıp dursunlar. Cumhurbaşkanı adayı o mu olsun, bu mu olsun diye masalara yüz sürsünler. Keyifleri yetene kadar yedi düvelle güç birliği yapsınlar. Cumhur İttifakı tarihine bakacak, hizmetine bakacak, çalışmaya bakacak, milletine bakacak, ülkesine bakacak, büyük işler başarmaya bakacak, küresel güç Türkiye’nin mimarbaşılığı nasıl olurmuş cümle aleme ispatlayacaktır” diye konuştu.

    “Adayımız Recep Tayyip Erdoğan’dır”
    Cumhur İttifakı olarak adaylarının Recep Tayyip Erdoğan olduğunun altını çizen Bahçeli, “Bulanık suda balık avlama merakında değiliz. Belirsizliğin rotasını takip etme anlayışında değiliz. Makam, mevki, servet, şöhret devşirme arayışında hiç değiliz. Cumhuriyet’in 100’üncü yıl dönümünü cumhurun zaferiyle taçlandırmanın gayesindeyiz. Bu haklı ve tarihi mücadelemizde yol haritamız bellidir. Türk ve Türkiye yüzyılına milli birlik ve kardeşlik şuuruyla ulaşmanın azmindeyiz. 2023 yılında yapılacak Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerini Türk milletinin karar anı, Türk tarihinin yol ağzı, Cumhuriyet’in yeni yüzyılla demokratik sözleşmesi olarak değerlendiriyoruz. Seçimlere giden süreçte adayımız belli, kararımız nettir. Karar verdik, mutlaka tatbik ve takip edeceğiz. Cumhur İttifakı olarak beraberliğimizi sonuna kadar koruyacağız. Hiçbir gevşemeye, suizanna, gönül kırgınlığına müsaade etmeyeceğiz. Seçime kadar değil Türkiye yüzyılının çatısını el birliğiyle öresiye kadar, aziz milletimizi medeniyetler ve milletler mücadelesinde üst lige taşıyana kadar biriz, diriyiz, birlikte cumhurun ruh kökü, Cumhuriyet’in sarsılmaz güvencesiyiz. Diyorum ki, Cumhur İttifakı Türkiye’dir. Cumhur İttifakı pazarlıksız, aracısız, hesapsız, hilafsız, hilesiz vatan türbedarı, Türk milletinin has bahçesidir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin ve Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı da Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Birinci hedefimiz Sayın Cumhurbaşkanımızın, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ikinci döneminde de çok yüksek bir oy oranıyla seçilmesi, başarılı çalışmalarına ara vermeden devam etmesidir. İkinci hedefimiz, Milliyetçi Hareket Partisi’nin milletvekili sayısıyla siyasal destek seviyesini en çoklaştırmak, yıllardır layık olduğumuz hakkımızı milli iradenin oluruyla almaktır. Nihai arzumuz, Cumhur İttifakı’nın TBMM’de çok güçlü bir temsil imkanına kavuşmasıdır” şeklinde konuştu.

    “Kılıçdaroğlu gavurun kılıcını sallayan, Türkiye’nin güvenirliğini ve imajını sakatlamaya çalışan milli güvenlik sorunudur”
    Kılıçdaroğlu’nu eleştiren MHP Lideri Bahçeli, “Maalesef ekonomide ayak oyunları hiç bitmemiştir. Küresel tefecilerin tertiplerinde bir azalma görülmemiştir. Türkiye’nin faiz, kur ve enflasyon sacayağında yıkımını düşleyenlerin, yönetilemeyen bir ülke olmasının hesabını yapanların, sokakları karıştırmak suretiyle demokrasi dışı arayışları teşvik edenlerin alçakça kurgularında bir gerileme yaşanmamış, bilakis bir artış gözlenmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle alayına birden aşılmaz bir sur çekilmiş, bütün oyunlar bozulmuştur. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, 18 Kasım 2022 tarihinde, sosyal medya hesabından yaptığı İstanbul Borsası’nın itibarına gölge düşürme, manipülasyon yapma teşebbüsü tek kelimeyle ahlaksızlıktır. Son bir yıldır rekor üstüne rekor kıran İstanbul Borsası Kılıçdaroğlu’nun uykularını kaçırmaktadır. Yatırımcılara Borsa’ya girmeyin çağrısı yapan Kılıçdaroğlu gavurun kılıcını sallayan, Türkiye’nin güvenirliğini ve imajını sakatlamaya çalışan milli güvenlik sorunudur. Türk şirketlerinin değerini düşürmek için tezvirat borsası işleten, buna karşılık İstanbul Borsası’nın yükselişinden dolayı çılgına dönen Kılıçdaroğlu’nun yolu namertlik yoludur. Samsun’dan diyorum ki, bu Kılıçdaroğlu tasfiye memurudur, taşeron siyasetçidir; CHP, Aziz Atatürk’ün ilkeleri ve Türkiye tehdit altındadır. Bu zillet zihniyeti ne söylerse söylesin, hangi iftiradan medet umarsa umsun, bugün devlet çok daha güçlü, millet çok daha umutlu, gelecek çok daha aydınlıktır” ifadelerini kullandı.

    “Vakit dökülen kanların hesabını damla damla sorma vaktidir”
    Yakın zamanda başlayan sınır ötesi harekata da değinen Bahçeli, “Bilhassa terörle mücadelede çok önemli kazanımlar elde edilmiş, bölücü terör örgütünün ve diğer kanlı yedeklerinin beli kırılmıştır. PKK/YPG terör örgütünün eylem kapasitesine darbe indirilmiştir. Güney sınırlarımız boyunca açılmak istenen terör koridoru askeri harekatlarla baltalanmıştır. Kahraman güvenlik güçlerimiz sınır ötesinde, yurt içinde hainleri araya araya bularak etkisiz hale getirmişledir. Ve bu müessir süreç devam etmektedir. Terörist nerede ise Türkiye artık orayı yıkıp geçmektedir. Tehdit nereden kaynaklanıyorsa açık hedef de orasıdır. Fakat terörizmi besleyip palazlandıran dost görünümlü şaibeli ülkeler, Türkiye’nin önünü kesmek, güvenliğimizi ve huzurumuzu sabote etmek için kiralık katil kullanmaktadır. 13 Kasım’da İstanbul Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde yaşanan hunhar saldırı Türkiye düşmanlarının faal olduklarının şüpheye yer bırakmayacak en son kanıtıdır. Gerek İstiklal Caddesi’nde gerekse de terörle mücadele esnasında şehit düşen tüm vatan evlatlarına bir kez daha Allah’tan rahmetler niyaz ediyor, tedavi altında bulunan kardeşlerimize şifalar diliyorum. Dün gece yarısı başarıyla icra edilen Pençe-Kılıç Hava Harekatı’yla teröristlerin saklandıkları barınak, sığınak, mağara ve inleri isabetle vurulmuş ve hamd olsun kullanılamaz hale getirilmiştir. Hainler için hiçbir yer güvenli ve korunaklı değildir. Vakit hesap vaktidir. Vakit dökülen kanların hesabını damla damla sorma vaktidir. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizi tüm gücümüzle destekliyor, gazaları ve mücadeleleri hayırlı olsun diyor, en alt rütbeden en üst rütbeye kadar hepsini birden tebrik ediyor, başarılar diliyorum. Alemde şer bitmezse, Oğuz’da er tükenmez, asla da tükenmeyecektir” açıklamasında bulundu.
    Devlet Bahçeli, mitingin sonundaki konuşmasında ayrıca şu ifadelere yer verdi:
    “İstiklal Caddesi’nde bomba patlatan katil her şeyi bir bir açıklarken, hala CHP’sinden İP’ine kadar malum partilerin yöneticileri sözde somut delil peşindedir, kanlı saldırıyı örtbas etmenin amacındadır. Terörist, ‘YPG’ye katıldım, ben teröristim’ itirafını yaparken, zillet partileri ağız birliği etmişçesine ‘hayır kuşku var’ diyerek suyu bulandırma yarışındadır. CHP’nin bir grup başkan vekili, ‘teröristin hangi örgüte mensup olduğu muamma’ sözlerini ağzından kurşun gibi çıkarmıştır. İP’in bir Genel Başkan Yardımcısı da, ‘terörist taşıdığı pakette ne olduğunu bilmiyor olabilir’ iddiasını küstahça ifade etmiştir. Zillet ittifakı, HDP’yi ürkütmemek, PKK/YPG’yi gücendirmemek, üstelik cinayetleri maskelemek için milletimize ve şehitlerimize adeta hakaret kuyruğuna girip zehir saçmayı siyaset zannedecek bir sefalete savrulmuştur. Devletin değil terör örgütünün açıklamasına itibar edecek kadar alçalmışlardır. Teröriste terörist diyemeyen kim varsa bizim gözümüzde teröristin eylem ve fikir yoldaşıdır. Bu da şerefli ve onurlu bir tavır olamayacaktır. Katile katil diyemeyenlerin, mesela İstiklal Caddesi saldırısını iktidara teşmil etme gayreti içine girenlerin vatan ve millet sevgisi kalmamıştır. Nedir bunlardan çektiğimiz? Bu zillete nereye kadar katlanmak durumundayız? Acılarımızı paylaşmak yerine nifak kusanların, devleti ve hükümeti töhmet altında bırakanların dili terör dilidir, propagandası terör propagandasıdır, bunların iki dünyada da yatacak ve sığınacak yerleri yoktur. Karşımızdaki tablo zillettir, rezalettir, hezimettir, hıyanettir, aleni suç ortaklığıdır.”

    Bahçeli’ye MHP’nin “İktidara Yürüyüş” mitinginde çekilen fotoğraf hediye edildi
    2023’e Doğru: Aday Belli Karar Net Mitingi için Samsun’a gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye miting öncesi istirahat ettiği otelde, partili iş insanı Burhan Mucur tarafından Bahçeli’nin Samsun’a ilk kez Genel Başkan olarak geldiği 25 Nisan 1998 tarihinde ‘İktidara Yürüyüş’ Mitingi’nin düzenlendiği Cumhuriyet Meydanın da çekilen fotoğrafını, kiraz ağacından el işçiliği ile yapılan üstünde üç hilal ve yanlarında MHP yazısı bulunan fotoğrafı özel çerçeve içerisinde hediye etti.

  • Soylu: “Belediyelere terörist yerleştirdiler”

    Soylu: “Belediyelere terörist yerleştirdiler”

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İletişim Başkanlığı ile AFAD tarafından afet ve acil durumlarda kurumlar arası koordinasyon ve söylem birliğinin sağlanması, afet durumlarında artan bilgi kirliliği ve algı operasyonları mücadelenin güçlendirilmesi, medya mensuplarının afet sahalarındaki çalışmalarının kolaylaştırılması ve afet yönetim sürecinde rol alan tüm aktörlerin ortak dil, strateji ve karşılıklı tecrübe paylaşımını amacıyla düzenlenen Afet İletişim Çalıştayı’na katıldı. Çalıştayın açılış konuşmalarının ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, basın mensuplarının sorularını cevapladı.

    “(CHP’nin tutuklu gazeteciler raporu) Yayımladığı listenin aslında bir terörist listesi olduğu apaçık ortadaydı”

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şöyle konuştu:

    “Şimdi bir AFAD İletişim Çalıştayı’ndan çıktık. Ve bu devam edecek. Afet zamanlarında doğru bilginin vatandaşlarımızla buluşması afet yönetiminin belki de en önemli parçasıdır. Afetteki en önemli afet yanlış bilgidir. Fakat Anayasal bir kurum olan ana muhalefet partisi genel başkanı her gün Türkiye’yi yalanlarla, dezenformatik bilgilerle karartmaya çalışmaktadır. Mecliste çıktı ‘Bu mecliste yüzü aşkın bylockcu milletvekili vardır’. Çıktık TBMM’de ‘Tek kişi yoktur bu yalandır’ dedik. Çıktı Külliyeye giden bir CHP’liden bahsetti. Yalandı, ismini de telaffuz edemedi. Tutuklu gazetecilerle ilgili bir liste yayımladı. Yayımladığı listenin aslında bir terörist listesi olduğu apaçık ortadaydı. En son Yargıtay’ın tutuklu söylediği iki gazeteci ile ilgili terör bağını çok net bir şekilde ortaya koyduğu bir süreç var. Aynı zamanda Mersin’de yaşanan olay söz konusu bir tek cümle söylemedi.”

    “Mersin’de belediye terörist, İstanbul’da belediye terörist, Adana’da Türkiye’nin her yerinde belediyelere terörist yerleştirdiler”

    CHP’nin tabanını başka bir noktaya çekme endişesi taşıdığını dile getiren Soylu, “Yıllardır beri siyaseti yalan üzerine ortaya koymuş bir ana muhalefet partisi genel başkanı ile karşı karşıyayız. Bu ülkede 1960 darbesi yaşandı, Adnan Menderes idam edildi ailelerinden kaç kişi mahkeme bastı. Bu ülkede Recep Tayyip Erdoğan’a siyasi yasak kondu. Bu ülkede Demirel’e Ecevit’e siyasi yasak kondu, Özal’a yapılmadık kalmadı. Bunlar Yalova’da mahkeme bastılar hakime hakaret ettiler ve tabloyu hep beraber net bir şekilde bize görebilme fırsatı sundular. Sadece o mu? Mersin’de belediye terörist, İstanbul’da belediye terörist, Adana’da Türkiye’nin her tarafından pek çok yerde belediyelere terörist yerleştirdiler, çok net bir şekilde bütün bunları örtmek için maalesef kendi tabanımı başka bir noktaya çekebilir miyim endişesi içerisinde. Bu ayıptır” ifadelerini kullandı.

    Yıllara göre uyuşturucu kullanımının istatistiki verilerini açıklayan Soylu, “Neymiş Türkiye cari açığını uyuşturucu ticareti ile kazanıyormuş. Bu bir uluslararası istihbarat oyunudur. Ana muhalefet partisi başkanı bu istihbarat oyuna düşmektedir ve bunu bilerek ve isteyerek yapmaktadır. Problemi ney? Türkiye Yüzyılı, Türkiye’nin yeni arabası, Türkiye olumlu ve başarılı giden gündemini ben nasıl akamete uğratırım. Neymiş Türkiye uyuşturucu ticareti yapıyormuş nasıl yapıyormuş Türkiye uyuşturucu ticaretini bir gramı bir lirasını ifade et Allah rızası için. Türkiye’de 2015 yılında uyuşturucuya bağlı ölümlerin sayısı 941’di. Cumhurbaşkanımızın özellikle FETÖ’de ilgili birimlerden arındırıldıktan sonra toplam bu sayısı 941’ten 270’e düştü. Bu yıl yaklaşık yüzde 25 daha aşağısında gidiyor. Türkiye’de 970’ten 2006’lı yıllara doğru geldi nüfus artmasına rağmen” diye konuştu.

    “Cumhuriyet Tarihi’nin en büyük operasyonlarını gerçekleştirdik”

    Uyuşturucu ile mücadelede önemli adımlar atıldığını vurgulayan Soylu, “Cumhuriyet Tarihi’nin en büyük operasyonlarını gerçekleştirdik. Eroinde otuza yakın ülkeyle 60’ın üzerinde yabancı operasyon gerçekleştirdik. Sahil güvenliğimiz dahil uyuşturucu mücadelesi ortaya koymaktadır. Şu an da yaklaşık 3 yıl önce başladığımız; her ili 42 kriterle risklendiriyoruz ve her 3 ayda bir bunları derecelendiriyoruz. Bunu tamamen sahadaki ekiplerimiz bu 42 kriterin ortaya koyduğu sonuçlarla devam ettirmeye çalışıyoruz. Neymiş ben okulların önünde uyuşturucu varsa ayaklarını kırsın demişim benim bu sözümle dalga geçiyor. Bak bakalım okulların önünde uyuşturucu satan var mı” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na açtığı davayı kazandı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na açtığı davayı kazandı

    Duruşmada Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatı Mehmet Can Keysan, reddi hakim talebinde bulunduğu dilekçesini dava dosyasına sundu. Keysan, “Delillerimizin toplanmaması nedeniyle mahkeme hakiminin nesnel davranamayacağı yönünde tam bir inanç oluşmuştur, reddi hakim prosedürü işletilsin” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın ise, reddi hakim talebinin davayı uzatmaya yönelik olduğunu söyleyerek, mahkemenin esas hakkındaki kararını açıklamasını talep etti. Reddi hakim talebini reddeden mahkeme, taraflara son beyanları için söz verdi.

    Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını belirten avukat Aydın, “Davalının dava konusu açıklamasında ‘aynı ihalenin üç kat fiyatla başka birine verildiği ve ödeme yapıldığı’ hususuna dair ekranda gösterdiği belgeyi dosyaya sunmadığı gibi böyle bir belge de bulunmamaktadır” ifadelerini kullandı. Avukat Aydın ise davanın kabulüne karar verilmesini istedi.

    Avukat Keysan ise reddi hakim dilekçesinin geri çevrilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak, müvekkilinin beyanlarının ifade özgünlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Keysan davanın reddini talep etti.

    Beyanların ardından kararını açıklayan mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vererek, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 50 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmetti.

  • Bakan Soylu’dan CHP liderine tepki

    Bakan Soylu’dan CHP liderine tepki

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Mersin’de polisevine düzenlenen terör saldırısı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bakanlık basın odasında açıklamalarda bulunan Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisi hakkında söylediği “Özür dilemeli” sözleriyle ilgili de açıklamalarda bulundu.

    Bakan Soylu, “Bu sabah itibarıyla Kılıçdaroğlu, Mersin Mezit’teki saldırıdan sonraki bir takım gelişmelerle ilgili kamuoyuna çıkıp hem CHP’den hem de aziz milletimizden özür dilememi istemiştir. Özür dilemesi gereken bir kişi varsa Kılıçdaroğlu’nun kendisidir. Hem milletimizden hem şehitlerimizin ruhunu muazzep ettiği için onların manevi şahsiyetlerinden özür dilemelidir. Hem gazetecilik kimliği ile terörist kimliğini birbiriyle bir araya getirdiği için ve teröristleri aklamak istediği için özür dilemelidir” diye konuştu.

    Mersin’de polisevine gerçekleştirilen saldırı hakkında da bilgi veren Soylu, “Saldırının katliama dönüşmesini engelleyen Sedat Gezer şehit, bir kahraman polisimiz ise gazi olmuştur. Saldırıyı gerçekleştiren iki terörist, kahraman arkadaşlarımızın, çevredeki diğer polislerimizin ve oradaki devriye gezen bekçilerimizin müdahalesi sonucu yaralanmış, ardından yanlarında getirdikleri bombaları patlatmaları sonucu parçalanarak etkisiz hale gelmiştir” ifadelerini kullandı.

    CHP’nin yayınladığı ‘Tutuklu Gazeteciler Raporu’na da değinen Soylu, “Kemal Kılıçdaroğlu hem bundan 9-10 yıl önce bir yüz karası olan ‘Tutuklu Gazeteciler Raporu’nu aklamak, hem PKK terör örgütüne sığınarak attığı bu adımlarla bilmeden, anlamadan hem kendisini hem partisini hem de raporu hazırlayanları ihbar ederek aslında büyük bir felaketin kendileri için kapısını aralamaktadırlar. Patlamanın ilk anından itibaren ilk tezviratlar arka arkaya geldi. Birinci tezvirat CHP kadrolarından, ilk tezvirat ‘IŞİD’liler yaptı’, ikinci tezvirat yine kendi kadrolarından ‘bir kadın polis cinnet geçirdi ve etrafı tarıyor.’ Bunu gerçekleştirerek yapmak istedikleri amaç şuydu; PKK eylemini örtmeye çalışacaklardı” şeklinde konuştu.

    Bakan Soylu, ayrıca CHP’nin Tutuklu Gazeteciler Raporu’nda ismi geçen MLKP terör örgütü üyesi Bayram Namaz’ın Türkiye Cumhuriyeti’nin operasyonuyla Suriye’de öldürüldüğünü dile getirdi. Soylu, DHKP-C terör örgütüne bağlı Cihan Gün, Naciye Yavuz isimli teröristlerin de ‘Tutuklu Gazeteciler Raporu’nda isminin geçtiğini ve etkisiz hale getirildiklerini açıkladı. Soylu, listede 91 PKK-KCK’lı, 17 MLKP’li, 9 DHKP-C’li ve diğer terör örgütleri mensubu olduğunu dile getirdi.

  • 6’lı masa CHP’de toplandı

    6’lı masa CHP’de toplandı

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’ndan oluşan “6’lı Masa”, CHP Genel Merkezi’nde Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğinde toplandı. İkinci turun ilk görüşmesi saat 14.00 itibarıyla başladı.

    Toplantıda herhangi bir cumhurbaşkanı adayı isminin gündeme gelmesi beklenmiyor. Ancak aday belirleme yönteminin ele alınabileceği ifade ediliyor. Toplantıda, gelecek yıl yapılacak seçimlerin kazanılması halinde ülke yönetiminde gözetilecek temel ilkelerin ele alınması bekleniyor. 6 liderin gündemindeki bir diğer önemli başlıksa geçiş sürecinin yol haritası. Liderler, seçim sonrası ‘güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş sürecinin adımlarını masada konuşacak. Toplantıda geçiş sürecinin yol haritasının netleşeceği, sığınmacılar, ekonomi ve seçim güvenliği komisyonlarının çalışmalarında gelinen son durumun da ele alınması bekleniyor.

  • “Benim siyaset anlayışımda herkes kazanacak”

    “Benim siyaset anlayışımda herkes kazanacak”

    Partisinin grup toplantısına katılmak ve çeşitli temaslarda bulunmak üzere Sakarya’ya ya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çark Caddesi’nde vatandaşa seslendi. Kılıçdaroğlu, “Benim siyaset anlayışımda siyasetçi değil; bu ülkenin esnafı, çiftçisi, balıkçısı, emeklisi, işçisi yani herkes kazanacak. Kaybeden asla olmayacak. Bu ülkenin çiftçisi alın teri döküyor, çiftçiyi toprağa küstürmeyeceksiniz. Benim hedefim, amacım bu. Bunu gerçekleştirmek için de en büyük güvencem sizsiniz, başka kimse değil. Benim bütün umudum sizlersiniz” diye konuştu.

    “Halka hesap veren siyasetçiye ihtiyacımız var”

    Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

    “Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda ülkede barışı, huzuru, kalkınmayı ve işsizlikle nasıl mücadele ediliri göreceksiniz. Bu ülkede esnaf, çiftçi, taksici nasıl kazanıyor göreceksiniz. Türkiye’nin geleceğini belirleyecek olan sizsiniz. Halka hesap veren siyasetçiye ihtiyacımız var. Hepiniz vergi ödüyorsunuz, esnaf da vergi ödüyor. Esnaf kardeşlerim de duysunlar, iktidar olacağız Allah nasip ederse sizlerin oylarıyla. Esnafın, balıkçıların, çiftçilerin bankalardan ve Tarım Kredi Kooperatiflerinden aldıkları kredinin faizlerini bir hafta içerisinde tamamını sileceğiz. Esnaf da çiftçi de huzur içerisinde olacak. Ahi Evran’ı, dostluğu, barışı, beraber yaşamayı unutturdular bize. Öyle bir noktaya taşıdılar ki komşunun kimliği, inancı, yaşam tarzını sorgulamaya başladık. Bizim kültürümüzde ve geleneğimizde ‘komşu komşunun külüne muhtaç’ derdik. Niye unuttuk biz bu hasletlerimizi, ne yaparlarsa yapsınlar kazandıracağım. Bu ülkeyi barıştıracağım, hepimiz helalleşeceğiz. Hepimiz beraber yaşayacağız, birlikte yaşayacağız. Bizi ayırmak isteyenlere, bölmek isteyenlere karşı beraber ve bir yürek duracağız. CHP olarak iki kırmızı çizgimiz var; vatanımız ve bayrağımız” ifadelerini kullandı.

    Kılıçdaroğlu, son olarak basına kapalı olarak gerçekleştirilecek Kanaat Önderleri Toplantısı’nın ardından şehirden ayrılacak.

  • Selçuk Bayraktar’dan Kemal Kılıçdaroğlu yorumu

    Selçuk Bayraktar’dan Kemal Kılıçdaroğlu yorumu

    Bu yıl 5.’si Samsun merkezli olarak düzenlenen TEKNOFEST KARADENİZ, Samsun-Çarşamba Havalimanı’nda 100 binleri ağırlıyor. 31 Ağustos günü Samsun ziyareti sonrası TEKNOFEST alanını gezen Kemal Kılıçdaroğlu, festival ve milli teknoloji hamleleri hakkında yetkililerden bilgi almıştı. Selçuk Bayraktar, bugün İhlas Haber Ajansı’na(İHA) yaptığı açıklamada, Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’li milletvekillerinin ziyaret sonrasında da talihsiz açıklamalarının olduğunu ifade etti.

    “Kemal Bey 5. yılında festivale geldi ama maalesef talihsiz açıklamaları oldu”

    Milli teknoloji hamlesini eleştirel açıklarda bulunan Kılıçdaroğlu ve CHP’li milletvekillerinin açıklamalarını ‘talihsiz’ olarak nitelendiren Selçuk Bayraktar, “Bugün TEKNOFEST KARADENİZ’in 5. ve en mutlu günü. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan birincilere ödüllerini verecek. Festival tüm hızıyla devam ediyor. Solo Türk enfes bir gösteri gerçekleştiriyor. Cumhurbaşkanımız TEKNOFEST’in ilk yıllarından itibaren her sene geliyor. Kemal Bey 5. yılında festivale geldi ama maalesef talihsiz açıklamaları oldu. Bazı vekillerinin de talihsiz açıklamaları oldu. Biz yine aynı tutku, aynı heyecanı arttırarak devam ediyoruz. Tüm halkımızı milli teknoloji hamlesinin sergilendiği TEKNOFEST KARADENİZ’e bekliyorum” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na KHK tepkisi

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na KHK tepkisi

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cuma namazını Üsküdar’da bulunan Kerem Aydınlar Camii’nde kıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan namazın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun KHK’lı açıklamasına tepki göstererek “Kendisine milletin verdiği yetki yok. Bu milleti ahmak yerine koyup aldatmaktan başka bir şey değildir. KHK ile ilgili bir şeyler bekleyen vatandaşı aldatmak. Kendisine milletin verdiği yetki yok. İkide bir durmadan yalan üstüne yalanlarına devam ediyor. Türkiye bir hukuk devleti. Hukuk devleti içinde siz ne zamandan beri yargı oldunuz da yargının haklarını kendinizde kullanıyorsunuz” dedi.

    “Milletim de bu kadar enayi değildir”

    Erdoğan, ”Kendisine milletin verdiği yetki yok. İkide bir durmadan yalan üstüne yalanlarına devam ediyor. Türkiye bir hukuk devleti. Hukuk devleti içinde siz ne zamandan beri yargı oldunuz da yargının haklarını kendinizde kullanıyorsunuz. ‘Gelince hepsini serbest bırakacağım’ bu anlama gelmiyor mu. Bu milleti ahmak yerine koyup aldatmaktan başka bir şey değildir. KHK ile ilgili bir şeyler bekleyen vatandaşı aldatmak. Sen önce elindeki büyükşehir belediyelerde vatandaşa verdiğin sözleri yerine getir. Su paraları nasıl söz verilmişti, su paraları nerelere indirildi yoksa çıkarıldı mı? Vatandaş su paraları konusunda ciddi sıkıntı içinde mi? İçinde. Bunun sözünü seçim meydanlarında farklı vermişlerdi. Hepsi yalan. Türkiye bir hukuk devleti. Siyasiler olarak böyle bir yetkiyi biz kullanamayız. Milletim de bu kadar enayi değildir” ifadelerine yer verdi.

  • Kılıçdaroğlu: “Çiftçinin, esnafın faizlerini sileceğim”

    Kılıçdaroğlu: “Çiftçinin, esnafın faizlerini sileceğim”

    Samsun’un Havza ve Vezirköprü ilçelerinde ziyaretlerde bulunan Kemal Kılıçdaroğlu, muhtarlar, STK temsilcileri ve kanaat önderleriyle toplantı yaptı. Vezirköprü’de meydanda vatandaşlara seslenen Kılıçdaroğlu, “Bu topraklarda bir çocuk yatağa aç giriyorsa o gece, devleti yönetiyorsam, ben o gece uyuyamam. Herkesin karnı doyacak. Her evde huzur, bereket olacak. Çiftçi, emekli, esnaf kazanacak” diye konuştu.

    Esnafa ve çiftçiye sözü olduğunu kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, “İktidar olduğumuzda ilk bir hafta içinde çiftçinin, esnafın bankalardan aldıkları kredilerin faizlerini sileceğim” ifadelerini kullandı.