Etiket: kemal kılıçdaroğlu

  • CHP lideri Kılıçdaroğlu’ndan 30 Ağustos mesajı

    CHP lideri Kılıçdaroğlu’ndan 30 Ağustos mesajı

    CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı. Kılıçdaroğlu mesajında 30 Ağustos’un sadece Atatürk’ün bir zaferi olmadığını, onun ötesinde Atatürk’ün millet egemenliğine olan bağlılığının nişanesi olduğuna dikkati çekti. Kılıçdaroğlu yayımladığı mesajda şu ifadelere yer verdi:

    “Başkomutan Mustafa Kemal, hassasiyet ve tam bir gizlilikle yürüttüğü Büyük Taarruz planını, 26 Ağustos 1922 Cumartesi günü devreye sokmuş, hürriyete yürekten bağlı milletimizin çelik iradesi, düşman ordularını tarihi bir mağlubiyete uğratmıştı. Mustafa Kemal bu eşsiz başarıyı, 1 Eylül 1922 tarihli telgrafında şöyle duyurdu: ‘Garp cephesinde 26 Ağustos’ta başlayan taarruzumuz Afyonkarahisar, Altuntaş, Dumlupınar arasında büyük bir meydan muharebesi halinde beş gün beş gece devam etti. Türkiye Büyük Millet Meclisi Ordularının yiğitliği, şiddeti ve süratiyle, zalim ve mağrur düşman ordusunun ana unsurları akıllara dehşet verecek katiyetle imha edildi.’ Ülkesini ve milletini esaretten kurtarmış bir kahraman olarak Ankara’ya dönen Büyük Önder, gençlik yıllarından itibaren kurduğu Cumhuriyet düşünü hayata geçirmek için, bu büyük zaferin hemen ardından işe koyulmuş ve bu düşü ‘Barışın tatlı güneşi’ olarak tarif etmişti. Bilinmelidir ki 30 Ağustos, bir dehanın askerî zaferi olmasının da ötesinde, milletimizin hürriyete, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de millet egemenliğine bağlılığının en büyük nişanesidir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, bu kutlu mirasın bugünkü temsilcileri olarak, milletimiz için mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu mücadele, o gün temelleri atılan Cumhuriyetimizi, demokrasi ile taçlandırıncaya kadar sürecek. Söz veriyoruz: Güzel ülkemiz ‘Barışın tatlı güneşi’ ile aydınlanacak. Bu duygu ve düşüncelerle, büyük dehasıyla ülkemizin geleceğine ışık tutan, Kurtuluş Savaşı’nın önderi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm kahramanlarımız ile terörle mücadelede şehit düşen vatan evlatlarını rahmetle anıyor; gazilerimize sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun.”

  • Kılıçdaroğlu Kocatepe yürüyüşünü tamamladı

    Kılıçdaroğlu Kocatepe yürüyüşünü tamamladı

    Ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu, Büyük Taarruz Zaferinin 100. yılı kutlamaları çerçevesinde Afyonkarahisar’a geldi. Kılıçdaroğlu, ilk olarak Afyonkarahisar’ın Şuhut ilçesindeki Atatürk Evini ziyaret ettikten sonra Zafer Yolu’ndan Kocatepe’ye yürüdü.

    Kılıçdaroğlu’na, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal da eşlik etti. Kocatepe’de gerçekleştirilen çelenk sunma töreninin ardından konuşan Kılıçdaroğlu, amaçlarının daha güzel bir Türkiye’de yaşanılmasını sağlamak olduğunu ifade etti.

    Kılıçdaroğlu, “100 yıl geçti, yeni bir 100 yıla başlıyoruz. Bir önceki 100 yılın atmosferini yaşamak için burada olmaktan son derece mutluyuz. Önümüzdeki 100 yıla bakmalıyız. Biz daha güzel bir Türkiye’de bağımsız ve demokratik bir Türkiye’de yaşamak için bizden öncekiler hayatlarını verdiler, düşmanla göğüs göğüse mücadele ettiler ve bugünkü bağımsız Türkiye’yi kurdular. Bize düşen görev Türkiye’yi ikinci 100 yılda Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kurduğu cumhuriyeti, demokrasiyle taçlandırmak. Biz önümüzdeki kuşaklara güzel bir cumhuriyet, demokrasisi gelişmiş bir cumhuriyeti bırakmak zorundayız. O nedenle 100 yıl sonra burada olmaktan son derece mutluyum. Biz önümüzdeki yüzyılda çok daha güzel bir Türkiye’yi el birliğiyle gönül birliğiyle kuracağız. Hayatlarını veren şehit olan gaziler onların hepsine minnet borçluyuz, onları rahmetle anıyoruz” dedi.

  • Bakan Nebati’den Kılıçdaroğlu’na EYT yanıtı

    Bakan Nebati’den Kılıçdaroğlu’na EYT yanıtı

    Bakan Nebati, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eleştirilerine cevap verdi.

    Nebati şunları kaydetti: “Kılıçdaroğlu, bizim panikle yaptığımız hiçbir işimiz yok, sadece sizin rol kapma girişimlerinizi deşifre ediyoruz. 27 Temmuz’dan bu yana Adalet Bakanlığı’mız ile birlikte dar gelirli vatandaşlarımıza dönük devam eden çalışmalarımız kamuoyunun zaten malumudur. Sizin de çok iyi bildiğiniz üzere EYT ve öğretmenlerimiz konusunda da ilgili bakanlıklarımızla koordineli çalışmalarımız uzun süredir devam ediyor. Anlaşılan bizi yakından takip ediyorsunuz. Bizi izlemeye devam edin.”

  • “Kılıçdaroğlu’nun adaylığı da güçlü bir ihtimal”

    “Kılıçdaroğlu’nun adaylığı da güçlü bir ihtimal”

    “Muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?” Bu soruya yanıt aranırken 6’lı masada yer alan isimlerden Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’ndan dikkat çeken bir açıklama geldi. Karamollaoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının güçlü bir ihtimal olduğunu söyledi.

    Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, katıldığı bir televizyon programında 6’lı masanın son toplantısında alınan kararları değerlendirdi.

    6’LI MASANIN ADAYI KİM OLACAK?

    Karamollaoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığının da ihtimaller arasında olduğunu dile getirdi.

    ”ADAYIMIZ, SEÇİM TARİHİ NETLEŞİNCE BELİRLENECEK”

    Aday konusunun görüşmede hiç müzakere edilmediğini de ifade eden Saadet Partisi Genel Başkanı, “6 partinin liderleri biz bunu seçim tarihi ilan edildikten sonra adayı ilan edeceğiz” dedi.

    “Muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?” Bu soruya yanıt aranırken 6’lı masada yer alan isimlerden Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’ndan dikkat çeken bir açıklama geldi. Karamollaoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının güçlü bir ihtimal olduğunu söyledi.

  • AK Partili Turan’dan Kılıçdaroğlu’na S-400 tepkisi

    AK Partili Turan’dan Kılıçdaroğlu’na S-400 tepkisi

    AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, Çanakkale’de Evreşe Belediyesinin toplu açılış törenine katıldı.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun S-400 açıklamalarına tepki gösteren Turan, açıklamasında, “Türkiye’nin güçlü olduğunun altını bir daha çiziyorum. Bakınız, Türkiye güçlü olmasa, o duruşu göstermesi Azerbaycan’da, yaklaşık 30 yıldan beri işgal altında olan Karabağ özgür olur muydu? Türkiye güçlü olmasa, Kuzey Kıbrıs’ta yaklaşık 50 yıldan beri Kapalı Maraş dediğimiz yer bugün ‘açık’ Maraş olur muydu? Türkiye güçlü olmasa, Libya’da Suriye’de Mehmetçik’imiz bayrağımızla beraber durabilir miydi? Türkiye güçlü olmasa, bugün Ayasofya’nın minarelerinde ‘Allahu ekber’ seslerini duyar mıydık? Türkiye güçlü bir ülke, büyümeye devam edecek. Bakmayın, biri çıkmış ‘S-400’leri niçin aldınız? Yunanistan’la mı savaşacaksınız?’ diye İngiliz basınına konuşmuş.

    Biz, her adımımızın büyükelçilere şikayet edilmesine alıştık, her adımımızın yurt dışındaki güçlere şikayet edilmesine alıştık ama bugünkü kanıma dokundu. ‘S-400’leri Yunanistan için mi aldınız? Yanlış yaptınız’ diyen bir anlayışın bu ülkeye faydası olmaz. Demokrasilerde en az iktidar kadar kıymetlidir muhalefetin varlığı; ancak devlet düşmanlığı, milli konularda bir araya gelememek, bu ülkenin temel politikalarında farklı düşünmek bambaşka sorunlardır. O partinin sözcüsü, ‘S-400’leri bizim Genel Başkanımız aldırdı’ demişti. Aynı Genel Başkan, ‘Niye bunları aldınız?’ diye İngiltere’ye şikayet etti. Bunun adı muhalefet değil. O yüzden Evreşe’den sesleniyorum. Farklı partiler, farklı mezhepler, farklı dinler, farklı görüşler hepsi baş göz üstüne; ama bu ülkenin beraberliği, kardeşliği, milli politikaları, dış politikası bambaşka olması lazım. Biz, her türlü oyuna rağmen güçlenmeye, yerelde ve genelde büyümeye devam edeceğiz. Ne demişler, ‘Rüzgar sert esiyorsa bırak söğüt düşünsün, çınara zaten bir şey olmaz’ Bu çınara bir şey olmayacak inşallah” dedi.

  • Bozdağ’dan Kılıçdaroğlu’na YKS tepkisi

    Bozdağ’dan Kılıçdaroğlu’na YKS tepkisi

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesinde KYK Erkek Öğrenci Yurdu, Akdağmadeni İlçe Jandarma Binası, Akdağmadeni Kazım Karabekir Fen Lisesi, Akdağmadeni İlçe Sağlık Müdürlüğü ve Akdağmadeni Aile ve Sosyal Politikalar İlçe Müdürlüğü’nün toplu açılış törenine katıldı. Bakan Bozdağ, burada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na YSK’da olmayan ancak kendilerinde bulunduğunu iddia ettiği bilgileri nasıl temin ettiğini sordu.

    “Seçim güvenliği diye tartışma başlatıyorlar”

    2023 seçimleri öncesi muhalefetin seçim güvenliği konusunda bir zaaf oluşacağını öne sürerek algı oluşturmaya çalıştıklarını söyleyen Bakan Bozdağ, “Seçim güvenliği diye tartışma başlatıyorlar. Ben hep söylerim eğer bir parti seçim güvenliği tartışmasını başlatıyorsa bilin ki seçimi kaybedeceğine dair emareler çoğalmış, tabanına mazeret uydurmak için bir çaba içerisindedir. Kaybedince sandıklar şöyle oldu, falan böyle oldu diye şimdiden mazeret hazırlıyorlar. Bunu görüyorum. Halbuki bizim sistemimizde seçimlerin organizasyonunu, seçimlerin dürüstlük içinde yapılmasını genel denetimini, seçimlere ilişkin yolsuzluk iddialarını, itiraz ve şikayetleri YSK karara bağlar. Ancak seçimleri partiler yapar partiler. Sandık başında her partinin birer temsilcisi var 5 kişi, birer de devlet memuru var. Partilerin hepsi bir araya gelip, anlaşıp parti temsilcileri hile yapabilir mi? Türkiye’nin bu kadar ilçesinde 10 binlerce mahallesinde, 10 binlerce köyünde bunun fiilen yapılabilmesinin imkanı var mı? Yok. Ama buna rağmen milletin zihnini bulandırmak için yalan üstüne yalan söylüyorlar. Bu millet seçimi sizden daha iyi biliyor. Belli ki bunlar seçim yapmayı da bilmiyor” dedi.

    “Birileri Kemal Bey’i fena aldatıyor, fena faka bastırıyor”

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “YSK’da olmayan bilgiler bizde var” sözleri üzerine açıklamalarda bulunan Bozdağ, “Sayın Kılıçdaroğlu geçen gün diyor ki. Benim elimde YSK’nın elinde olmayan bilgiler var. Adamın seçimden haberi yok çünkü haberi olsa böyle bir açıklama yapmaz. Çünkü hatırlarsanız daha önce kendi seçimde gidip oy kullanamadı. Bu kadar seçim nasıl yapılır, seçim sandıkları nasıl olur, seçmen kütükleri nasıl olur, seçmen listeleri nasıl olur buna dair bir bilgisi yok. Yani birileri Kemal Bey’i fena aldatıyorlar fena faka bastırıyorlar. Seçmen listeleri YSK’da var güncellemesi şu an yapılmamış ama partiler isterse onlara verebiliyor YSK. Kanun buna amir. Belli ki YSK’daki bilgiler yetmemiş bunların elinde başka bilgiler var.

    Ben şimdi buradan Adalet Bakanı olarak soruyorum Sayın Kılıçdaroğlu’na. Sizin elinizde YSK’nın elinde olmayan hangi bilgi var? Size bu bilgileri kim servis etti, nereden aldınız. Çünkü kişisel verilerin korunması anayasal bir haktır. Kişisel verileri korumak için bir kurumumuz, bir kurulumuz var ve bütün kamu kurum ve kuruluşları vatandaşlarımızın kişisel verilerini korumakla sorumlu ve yükümlüdür. Nereden aldınız bunu? Meşru bir yoldan almadığınız açık. Eğer meşru yoldan aldıysa Sayın Kılıçdaroğlu, açıklasın YSK’dan aldım, nüfustan aldım desin. Nerden aldı açıklamıyor. Bir gizem veriyor yaptığı açıklamaya. Sonra da yanındakiler bu gizemi düzeltmeye gayret ediyorlar, çaba sarf ediyorlar, beyhude. Çünkü bunlar seçmenlerin zihninde, oy kullanacak kişilerin doğum yerlerine göre onları tasnif edip vatandaşlarımızın arasına fitne ve fesat sokmak istiyorlar. Şunun doğum yeri buraymış o zaman bu şu millettenmiş, şunun doğum yeri şura o zaman şu inançtan bunun doğum yeri burası zaman bu. Siz fişlememi yapıyorsunuz bu milleti. Doğum yerlerine, analarının babalarının adlarına göre ilçelerine illerine göre bu insanların seçmen tercihleri hakkında değerlendirmemi yapıyorsunuz. Bu da suç, kabul edilemez bir durum. Bunu buradan ifa eder ve derim ki korkunun ecele faydası yoktur. Bunlar gördüler sonucu şimdiden oraya buraya saldırıyorlar” şeklinde konuştu.

  • Kılıçdaroğlu’ndan Bakan Nebati’ye ÖTV yanıtı

    Kılıçdaroğlu’ndan Bakan Nebati’ye ÖTV yanıtı

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin ÖTV ile ilgili gündem olan açıklamasına yanıt verdi. Sosyal medyadan yaptığı yeni bir açıklamayla ÖTV vaadini yineleyen Kılıçdaroğlu, “Söz verdim, seçimden sonra ÖTV indirilecek. İkinci el fiyatına yeni araba alacaksınız” dedi.

    BAKAN NEBATİ’NİN AÇIKLAMASI GÜNDEM OLDU

    ÖTV’de indirim beklenirken Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati, AK Parti’nin bir etkinliğinde şunları ifade etmişti:

    ‘ÖTV artışına mı gitsek?’ dedik. Genel Başkan (Kemal Kılıçdaroğlu) yanlış anlamış, yanlış dinlemiş. ‘ÖTV indirilecek’ dedi. ÖTV indirilecek deyince de millet araba almamaya başladı, almamaya devam etsinler. Biz kendi aramızda demedik mi şu ÖTV’yi artıralım da şu şeyi biraz kıralım aşırı talep var çünkü ucuz kredi kullanılıyor.

    KILIÇDAROĞLU’NDAN YENİ PAYLAŞIM: SÖZ VERDİM, SEÇİMDEN SONRA ÖTV İNDİRİLECEK

    Bakan Nebati’nin sözlerine yanıt veren Kılıçdaroğlu yaptığı yeni açıklamada “Sevgili halkım, bunların Saraydan atanma bakanı “biz ÖTV’yi artıracaktık, Kılıçdaroğlu konuştu” demiş. Söz verdim, seçimden sonra ÖTV indirilecek. İkinci el fiyatına yeni araba alacaksınız. Bunların atanmışlarına gelince, her şeyleri skandal, ciddiye alınacak bir tarafları yok” dedi.

    https://twitter.com/kilicdarogluk/status/1558045949766909953

  • Bakan Soylu’dan Kılıçdaroğlu’na yanıt

    Bakan Soylu’dan Kılıçdaroğlu’na yanıt

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, ‘Bizim elimizdeki seçmen bilgileri Yüksek Seçim Kurulu’nun elinde yok’ ifadeleri bugün Genel Başkan Yardımcıları tarafından yalanlanamadığı için düzeltilmeye çalışıldı. Bu CHP açısından sevindirici bir gelişme olabilir. Hepimiz insanız ve hata yapabiliriz. Bazen siyasette konuşma şehveti ve güç zehirlenmesi ile bu tür durumlar yaşanabilir. Bundan vazgeçmek de bir erdemdir. CHP Genel Başkan Yardımcıları bugün yaptığı açıklamada CHP Genel Başkanı’nın ifade ettiği sözlerin doğru olmadığını yani kendilerine YSK’dan daha fazla bilgi olmadığını net bir şekilde ortaya koymuş, ellerinde bulunan bilgilerin YSK’nın siyasi partiler ile paylaştığı seçmen kütüğü bilgisi analizi olduğunu ifade etmeye çalışmışlardır. Aslında bu ‘Bizim Genel Başkanımız yanlış bir cümle söyledi ve biz bunu temin ediyoruz düzeltiyoruz’ demektir. Keşke bunu kamuoyunda seçmen listeleri konusunda büyük bir iddia ile şaibe oluşturmaya çalışan Kemal Kılıçdaroğlu yapmış olsaydı ve çağrımıza cevap verip ‘özür dileseydi.’ Halkımız bilgedir inanıyoruz ki bu yanlışın mazur görür özünü kabul ederdi. Bu vesileyle genel başkanlarını düzeltme açıklaması yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı kardeşimize iki çift sözüm var. Elbette Türkiye ilk kez seçime gitmiyor. YSK tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde seçmen kütükleri, bir seçim döneminde seçime girmeye hak kazanan siyasi partiler ile iki kez paylaşılır” ifadelerine yer verdi.

    Soylu, paylaşımının devamında, “Siyasi partilere bu seçmen listesinin verilmesinin amacı, kontrol etmeleri varsa hatalarını düzeltmesi ve seçim çalışmalarını yapabilmelerinin temini içindir. Anlaşılıyor ki CHP böyle bir çalışmayı ilk kez yapıyor. Elbette ki partililer seçmen kütükleri üzerinden analiz, günümüzün deyimiyle veri madenciliği yapabilirler. Belki Genel Başkan Yardımcısı kardeşimiz eski uygulamayı bilmiyor olabilir. Bugün siyasi partilerin genel merkezlerine verilen listeler biz gençlik kollarındayken ilçe seçim kurulu tarafından seçime girmeye hak kazanan siyasi partilerin ilçe teşkilatlarına gönderildi. Yine her ilçe teşkilatı aynı usulle bu çalışmaları yapardı. Bunun yanı sıra bütün seçimlerde seçmen listesi askıya çıkar. Muhtarlar, seçmenler ve siyasi partiler tarafından bu listeler kontrol edilir. Adres başlık adres yanlışlıkları ve maddi hatalar varsa düzeltilir. Anlıyoruz ki Kemal Kılıçdaroğlu boyundan büyük laf etmiş, partisi de bugün yaptığı açıklamayla usulü bilmeyen Kılıçdaroğlu’nu kurtarmak için uğraşmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğümüz MERNİS üzerinden YSK’ya veri aktarımının tehlikeli detaylarını bir basın açıklamasıyla anlatacak. Belki bu açıklamayı okursanız seçmen kütüklerinde nasıl bir uygulama yapıldığını öğrenir ve bu hataya tekrar düşmemiş olursunuz. Hatırlayabildiğim kadarıyla bir zamanlar İBB aday olan Kemal Kılıçdaroğlu, bu bilgiçliklerinden dolayı Kağıttepe’de de kendine oy dahi kullanamamıştı” ifadelerine yer verdi.

  • İçişleri Bakanlığı’ndan Kılıçdaroğlu’na çağrı

    İçişleri Bakanlığı’ndan Kılıçdaroğlu’na çağrı

    CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçmen bilgileriyle ilgili iddiası üzerine İçişleri Bakanlığı’ndan açıklama yapıldı.

    Bakanlıktan yapılan açıklamada şunlar denildi:

    “Kılıçdaroğlu’nun YSK’da olmayan ancak kendilerinde bulunduğunu iddia ettiği bilgileri nasıl temin ettiğini açıklaması gerekmektedir. Aksi takdirde, kişisel verilerin mevzuata aykırı temin edilmesinden ötürü Bakanlığımızca suç duyurusunda bulunulacaktır.”

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu verdiği röportajda “Bizim elimizdeki seçmen bilgileri Yüksek Seçim Kurumu’nun elinde de yok” şeklinde konuşmuştu.

  • Bahçeli’den Kılıçdaroğlu’na sert eleştiri

    Bahçeli’den Kılıçdaroğlu’na sert eleştiri

    Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “FETÖ’nün Siyasallaşma Sinsiliğine Hizmet Edenlerle” başlıklı yaptığı yazılı basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi.

    “Zillet ittifakı bünyesinde tecessüm ve temerküz eden, adeta iftira ve ihanet cephesine dönüşen irili ufaklı partilerin Türkiye aleyhine estirdikleri yalan rüzgarı kendilerini zora sokacak bir fırtına halini almıştır.

    Türk siyaset hayatının bu tip ve böylesi bir yozlaşma akımına kapılan partileri daha fazla taşıma imkanı, daha fazla hazmetme ihtimali eşyanın tabiatına aykırı olduğu gibi; akıl, ahlak ve milli irade ölçülerine de bütünüyle terstir.

    Türkiye’yle hesaplaşmak için sıraya girmiş iç ve dış mihrakların hem ümit kapısı olan hem de bunlarla derin bir ünsiyet bağı oluşturan zillet partilerinin demokrasi güvenliğimizi her mevziden tehdit ettiği kristalize bir gerçektir.

    CHP Genel Başkanı’nın aleni bir şekilde devlete saldırması, çürüdüğünü pervasızca iddia etmesi, bununla da yetinmeyip Erzurum ziyaretinden hemen sonra koşa koşa Şırnak Uludere’yi ziyaret edip kabuk bağlamış yaraları açmaya çalışması su katılmamış bir provokatörlüktür.

    Üstelik Türkiye Cumhuriyeti’nde “Roboski” diye bir yerleşim yeri olmamasına rağmen, bölücü terör örgütünün bu kirli üslubunu seslendiren Kılıçdaroğlu bir kez daha yaş tahtaya basmıştır.

    Şırnak’ın Uludere ilçesinin Ortasu Köyü’nde 28 Aralık 2011 tarihinde yaşanan müessif hadisenin üzerinden geçen 11 yıl sonra helalleşme maskesi altında bölücü tezlere destek vermek, terör örgütünün değirmenine su taşımak aymazlık ve tabansızlıktır.

    Kılıçdaroğlu özellikle şunu bilmelidir ki, Türkiye’de “Roboski” diye bir yer yoktur, olmamıştır, olmayacaktır.

    Roboski tanımlaması, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne kast etmek, taş koymak, pusu kurmak, ateş açmak, bölücülüğe hizmet etmektir.

    Kılıçdaroğlu Kürt kökenli kardeşlerimi istismar çemberine alarak hissiyatlarını kanatmayı siyaset zannedecek kadar art niyetli, heveslerini kaşımayı helalleşme adıyla tevil edecek kadar da izansız ve kalpsizdir.

    Uludere’den Roboski, Türkiye’den de Kürdistan çıkarmayı düşleyen kim olursa olsun akıbeti felakettir, bu çerçevede yanlış hesap yüklü bir maliyetle Türk milletinin kutlu iradesine çarpıp bölücü ittifakın tepesine binecektir.

    Türkiye’nin her başarısı, her milli kazancı, yüreklerimizi sevince boğan her atılımı CHP başta olmak üzere, zillet ittifakının diğer ortaklarında derin ve tedavisi imkansız hayal kırıklıklarına neden olmaktadır.

    Çünkü söz konusu ittifak partileri kimliğini kaybetmenin yanında ülkemizin gerçeklerinden tamamıyla kopmuşlardır.

    Son tahlilde zillet ittifakı Türkiye’nin yabanı ve yabancısı bir çıkar ortaklığı hüviyetine bürünmüştür.

    Bu ittifakın kendine bile devası olmayan marjinal bir partisinin sözde Kürt sorununu gündeme getirip Cumhur İttifakı’na akıl danelik yaparak mesaj vermeye çalışması beyhude bir rezaletin, sipariş bir hıyanetin dile getirilmesinden başka bir şey değildir.

    Türkiye düşmanlarına acentelik yapan, milli birlik ve dayanışma ruhuna zehir saçan iflah olmaz münafıkların sözde Kürt sorununu ısıtıp ısıtıp ana gündem konusu yapma iştahları kiralık siyasetlerinin, sömürgeleşmiş zihniyetlerinin, mandacı şahsiyetlerinin ibretlik bir sonucudur.

    Bu teslimiyetçi ve tezvirat ehli ikiyüzlü devşirmelere milletimizin kulak vermesi, dikkate alması, ciddiyete müstahak görmesi muhal bir hayaldir.

    Maalesef zillet ittifakı PKK’nın kanlı ve kahredici istikametindedir.

    Bunun yanında FETÖ de ahtapot gibi bu ittifakı sarmış, uyuşturmuş, akıl ve siyasetine ambargo koymuştur.

    Artık hiçbir şey gizli saklı değildir.

    PKK’nın yıllardır siyasallaşma arayışlarına refakat eden HDP’nin hala ve henüz siyaset ve demokrasi hayatından çıkarıl(a)maması büyük bir risk ve tehlike olarak karşımızda duruyorken, FETÖ’nün zillet ittifakında siyasal taban tutma çabaları da bir diğer vahim gelişme halinde belirginlik kazanmış durumdadır.

    Görülen ve görücüye çıkarılan yakıcı gerçek şudur ki, FETÖ’yü siyasallaştırmak için zillet ittifakı aynı zamanda kuluçka, aynı zamanda kundak işlevi görmektedir. Ve bütün amiller, bütün ameller buna işaret etmektedir.

    Terör örgütü olan Gülen hareketi zillet ittifakını taşıyıcı beden olarak kullanırken, buna karşılık hiçbir itiraz veya aykırı ses bugüne kadar duyulmuş değildir.

    Herkes dürüst bir şekilde siyaset muhasebesini yapmak zorundadır.

    CHP ve diğer vagon partileri eğer FETÖ’yü siyasallaştırma hususunda gizil ve gizli bir hedefin takipçisi ise bunu milletimizin karşısına çıkıp anlatacak yürekli tavrı gösterebilmeli ve kararı da Türk milletine bırakmalıdırlar.

    Bizim nazarımızda PKK ile FETÖ arasında hiçbir fark yoktur.

    PKK’nın yörüngesine sabitlenen zillet partilerinin FETÖ’nün siyasette açık seçik temsil noktasına gönüllü olmaları malumun ilanı, bilinenin ibrası şeklinde okunacak, böyle de yorumlanacaktır.

    Hiç kimse minderden kaçmamalı, kaçak güreşmemelidir.

    Siyasi namus gereğince herkes tercihini yapmalı, nerede durduklarını, kimlerle yanak yanağa verdiklerini, nasıl bir emel ve hedef birlikteliği içinde yer aldıklarını açıklamalıdır.

    Türkiye’nin aleyhine konuşlanan Biden muhalefeti PKK’yla FETÖ’nün oksijen çadırıdır, soğuk hava deposudur, siyasi sığınağıdır.

    2023 yılına yaklaştığımız şu günlerde kartlar açık oynanmalı, aziz milletimiz şeytani hesaplarla rahmani haysiyeti tefrik ve teşhis eden basiretiyle karanlık senaryoları yırtıp atmalıdır.

    Madem Biden’ın muhalefeti vızır vızır faaliyet halindedir, o halde FETÖ’nün siyasallaşmasına sözde demokrasi, insan hakları ve özgürlükler adına ABD’nin ortam açması, destek çıkması, fırsat sunması tutarlılık olarak değerlendirilecektir.

    ABD’nin siyasal sistemine tıpkı Demokratlar ve Cumhuriyetçiler gibi Gülen hareketinin de partileşerek girmesinde yarar vardır.

    Teröristbaşı Gülen’i Türkiye’ye iadeye yanaşmayan ABD yönetimi, Washington ile Pensilvanya arasında casusluk ve istihbarat köprüsü değil, siyasi bağlantı kuracak tavrı gösterebilmelidir.

    Şayet arzu ediliyorsa, Gülen hareketine kurdurulacak muhtemel parti ABD siyaseti ve zillet ittifakıyla eşzamanlı diyalog kanallarını da netleştirecek, 15 Temmuz’un planlayıcıları ve uygulayıcıları gecikmeyle de olsa aynı çatının sütunları halinde buluşacaklardır.

    Türk milleti zemzem diyerek zehir servisi yapanları tanımaktadır.

    Türkiye düşmanlığının ulaştığı mesafe de ortadadır.

    2023 yılı bu düşmanlığın sökülüp atılacağı muazzam bir milat olacaktır.

    Cumhur İttifakı bu kutlu hedefe ulaşmaya hazırlıklıdır, kararlıdır, yeminlidir.

    FETÖ’yü ve PKK’yı artan dozlarla siyasal alana çekmek için kapalı devre iş tutanları, bu uğurda faaliyet içinde olanları Türk milleti asla affetmeyecek, bunları gelmeden tarihin çöplüğüne fırlatıp atacaktır.”