Etiket: kemal kılıçdaroğlu

  • 6 muhalefet partisi liderinden ortak açıklama

    6 muhalefet partisi liderinden ortak açıklama

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın ev sahipliğinde bir araya geldi. DEVA Partisi Genel Merkezi’nde düzenlenen çalışma yemeğine sırasıyla gelen liderler, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan tarafından kapıda karşılandı. 6 muhalefet partisi liderinin 19.45’te başlayan yuvarlak masadaki çalışma yemeği, basına kapalı olarak gerçekleştirildi. 5 saat süren toplantının ardından ortak yazılı açıklama yapıldı.

    ‘DEMOKRATİK İLKELERE DAYANAN BİRLİKTELİĞİMİZ, SİYASİ MÜHENDİSLİK ÇABALARINDAN ETKİLENMEYECEKTİR’

    6 siyasi partinin imzasını taşıyan ortak açıklamada, 28 Şubat’ta yapılan toplantı hatırlatılarak “Toplumu en geniş yelpazede temsil eden altı siyasi parti olarak bizler, Türkiye siyasi tarihinde benzeri olmayan bir iş birliği bilinciyle, kutuplaşma yerine istişare ve uzlaşmayı esas alarak ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş’ konusunda tam bir mutabakata varmış ve ortak mutabakat metnimizi 28 Şubat’ta milletimizle paylaşmıştık. ‘Yarının Türkiyesi’ni inşa etmek üzere 12 Şubat tarihindeki toplantımızda kararlaştırdığımız iş birliği alanlarını değerlendirmek ve ilerletmek amacıyla bugün tekrar bir araya geldik. Öncelikle Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçiş sürecinin yol haritası kapsamında bir çalışma grubu oluşturduk. Geçtiğimiz ay içinde yaşanan siyasi gelişmeleri değerlendirdik ve bu bağlamda birlikteliğimizi bozmayı amaçlayan seçim kanunu teklifi üzerinde görüş alışverişinde bulunduk. Milletimizin bilmesini isteriz ki, demokratik ilkelere dayanan birlikteliğimiz bu gibi siyasi mühendislik çabalarından etkilenmeyecektir. İş birliğimizi uyum içinde sürdürmeye kararlıyız. Öte yandan hangi şartlarda olursa olsun, milli iradeyi parlamentoya tam olarak yansıtmak üzere seçim güvenliğini sağlamak amacıyla bir çalışma daha grubu oluşturduk. Bugün ülkemizin içinde bulunduğu derin ekonomik krizi de değerlendirdik” ifadelerine yer verildi.

    ‘BÖLGEMİZDE İSTİKRAR VE BARIŞ TEHDİT ALTINA GİRMİŞTİR’

    Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin pahalılığa, işsizliğe, yoksulluğa yol açtığı ve ekonomik kırılganlıkları arttırdığı ifade edilen açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:

    “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle beraber uygulamaya konulan akıldan, bilimden, gerçeklikten ve istişare kültüründen kopuk keyfi politikalar ağır bir hayat pahalılığına, işsizliğe ve yoksulluğa yol açmış, ekonomik kırılganlıklar ciddi biçimde artmıştır. Bu konularla birlikte derin bir uluslararası krize yol açan Rusya- Ukrayna savaşını da ele aldık. Rusya Federasyonu’nun uluslararası hukuku ihlal ederek Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne saldırması ile bölgemizde istikrar ve barış tehdit altına girmiştir. Bu kriz bize akılcı, tutarlı ve ülkemizin orta ve uzun vadeli stratejik menfaatlerini dikkate alan bir dış politikanın önemini bir kere daha göstermiştir. Buradan tüm vatandaşlarımıza seslenmek istiyoruz; bizler Türkiye’yi karanlık günlerden çıkartma kararlılığı içerisindeyiz. Umutlarımız ve geleceğe olan inancımız, Türkiye’nin sorunlarından çok daha büyüktür. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem mutabakat metnimiz ve sürdürdüğümüz iş birliği, milletimizin geleceğe dair umudunu ve inancını artırmıştır. Hedefimiz istişare ile derin sorunlarımıza son vermek ve her bir vatandaşımızı insan onuruna yaraşır bir yaşam ve refah standardına kavuşturmaktır. İktidarın ayrıştırma ve kutuplaştırma politikalarının tam tersine, birlik ve uzlaşı ile çalışmalarımıza devam edeceğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.”

  • Kılıçdaroğlu’ndan asgari ücret açıklaması

    Kılıçdaroğlu’ndan asgari ücret açıklaması

    CHP Lideri Kılıçdaroğlu, bir otelde düzenlenen ‘Şehit Aileleri ve Gaziler Buluşması’na katıldı. Şehitler için okunan dua ile başlayan programda konuşan Kılıçdaroğlu, şehitler arasında ayrımcılık yapılmaması gerektiğini belirtti.

    ‘YÖNETME GÜÇLERİ, KAPASİTELERİ, BİLGİLERİ YOK’

    Çıkışta basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Osman Uzun’un et fiyatlarına yönelik zamlara ilişkin “Bizim fiyatlar çok düşüktü. Bu nedenle çok uzun kuyruklar oluşuyordu. Bu nedenle biz fiyatı artırdık” şeklindeki açıklamasının hatırlatılması üzerine, açıklamanın vahim bir açıklamada olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Sayın genel müdür bunu nasıl söyledi; doğrusunu isterseniz ben de bunu anlamış değilim ama mutfaklarda yangın olduğu belli. Et fiyatlarına zam geleceği belli. Defalarca söylendi, yazıldı. Tarım uzmanları bunu defalarca söylediler. Her alanda pahalılık var. Her alanda zam var. Gıda fiyatlarından tutun yem fiyatlarına kadar her şeyde zam var. Dolayısıyla iktidarın yapabileceği fazla bir şey yok. Bu zammı bir anlamda yapıyorlar. Aksi halde Et ve Süt Kurumu batacak. Batıran kim, iktidarın kendisi. Zammı yapan kim, iktidarın kendisi. Fatura kime çıkıyor; vatandaşa çıkıyor. Vatandaşa asgari ücreti kısmen arttırdılar. 3 ay sürdü. 3 ay sonra o asgari ücret pul oldu. Dolayısıyla bu çerçevede bakıldığı zaman politik olarak değil samimi düşüncemi söyleyeyim, artık bunlar ülkeyi yönetemiyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yönetemiyorlar. Yönetme güçleri, kapasiteleri, bilgileri yok. Dolayısıyla savrulup giden bir Türkiye var. Eğer bu ülkeye bir fayda getirmek istiyorlarsa bir an önce seçim sandığını getirsinler. Türkiye bunları aşmak zorundadır. Aksi halde gidiş bugünleri aratacak bir gidiş olacak. Yani önümüzdeki süreçte çok daha büyük zamlar gelecek”

    ‘ASGARİ ÜCRET ASGARİ ÜCRET OLMAKTAN ÇIKTI’

    Kılıçdaroğlu, ‘Asgari ücretin 6’ncı aydan itibaren yeniden güncellenmesi konuşuluyor; neler söylemek istersiniz?’ sorusuna ise, “Orada da çok karışık şeyler söyleniyor. Asgari ücret asgari ücret olmaktan çıktı zaten. Hangi asgari ücret. Açlık sınırının altında asgari ücret mi olur? Bari ‘Açlık sınırı ücreti’ desinler. Onun bile altına düştü. Dolayısıyla bu asgari ücretin hemen güncellenmesi lazım. Normali de budur zaten” diye cevap verdi.

    Kılıçdaroğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin Türk lirası ile ilgili sözlerine ilişkin ise, “Galiba matematiği iyi değil. ‘TL en düşük seviyede’ diyor. TL o seviyenin de altına inecek; Allah aşkına bu kişi görmüyor mu? Ekonomiden, hayattan, gerçeklerden bu kadar kopuk bir kişiyi hiç düşünemiyorum ama maalesef bunlar söylendiği zaman gülüp geçiyorum. Ama az önce de söylediğim gibi bunlar gerçekten devleti yönetemiyorlar. Gerçekten de savrulmuş vaziyetteler. Gerçekten de sorunlar yumağı içerisinde ne yapacaklarını bilmiyorlar. Sorulunca da nasıl cevap vereceklerini bilmiyorlar. Böyle bir gariplik yaşıyoruz” ifadesini kullandı.

  • Babacan’dan Kılıçdaroğlu’na ziyaret

    Babacan’dan Kılıçdaroğlu’na ziyaret

    DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 27 Mart’ta 6 muhalefet partisi liderinin bir araya geleceği ikinci toplantı öncesinde ziyaretlerini sürdürüyor.

    Daha önce İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nu ziyaret eden Babacan, bu kez CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu genel merkezde ziyaret etti.

    Babacan ve Kılıçdaroğlu, gündeme dair fikir alışverişinde bulundu. Babacan’ın, pazar günü yapılacak toplantı öncesi Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ile Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nu ziyaret edeceği öğrenildi.

  • İsim vererek açıkladı: Hepsini serbest bırakacağız

    İsim vererek açıkladı: Hepsini serbest bırakacağız

    Ziyaretler kapsamında gittiği Diyarbakır’da gençlerle bir araya gelen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, önemli açıklamalarda bulundu. Basına kapalı yapılan programda Kılıçdaroğlu, Demirtaş’la ilgili bir soruya yanıt veren Kılıçdaroğlu, “İktidara geldiğimizde Selahattin Demirtaş’ı da, Osman Kavala’yı da, askeri öğrencileri de, gazetecileri de serbest bırakacağız” dedi.

    Dün akşamdan beri Diyarbakır’da bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, programları dahilinde akşam saatlerinde bir otelde gençlerle basına kapalı bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, gençlerden not aldığı 50 soruyu tek tek cevapladı. ‘İktidara geldiğinizde Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakacak mısınız’ sorusuna, Kılıçdaroğlu, Demirtaş’ın hiçbir suçu olmadığını, hiçbir günahı olmadığını, Demirtaş, Osman Kavala gibi birçok mahkumu serbest bırakacaklarını söyledi.

    “Demirtaş ile en fazla görüşen milletvekilleri de CHP’li vekillerdir”

    2016 yılında bir anayasa değişikliği geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Diyelim ki Kemal Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığını kaldıracağız. Getirirler Meclis’e, Meclis’te yarıdan fazlası el kaldırsa otomatikman dokunulmazlık kalkar. Dolayısıyla Selahattin Bey’in içeride tutulmasının temel nedeni şu, hiçbir suçu yok. Hiçbir günahı yok. Zaten yargı da bunu kabul etti. ‘Cumhurbaşkanı adayı bile olabilirsiniz’ dedi. ‘Ben seni başkan yaptırmayacağım’ dedi. Madem öyle söyledin. Ben de seni içeride tuttururum dedi. Selahattin Demirtaş’ı da, Osman Kavala’yı da, askeri öğrencileri de, gazetecileri de ne kadar haksızlığa uğramış onlara göre düşünce mahkumları varsa, tamamını serbest bırakacağız. Selahattin Demirtaş ile en fazla görüşen milletvekilleri de CHP’li vekillerdir. Onu da bilmenizi isterim” dedi.

    “PKK bir terör örgütüdür”

    Bir gencin ‘PKK terör örgütü müdür?’ sorusunu cevaplayan Kılıçdaroğlu, “Bizim partimizin düşüncesine göre, PKK bir terör örgütüdür. Sadece bizim partimize göre değil, pek çok ülkede de terör örgütü olarak geçmektedir. Bir arkadaşımız ‘bir HDP’li vekilin dokunulmazlığı kaldırıldı, neden CHP’li vekiller el kaldırdı’ dedi. Bir milletvekilinin elinde uzun namlulu silahlarla fotoğraf çektirmesi doğru değil. Ben de yapsam suçtur. Siz de yapsanız suçtur. Dolayısıyla böyle bir tablo hukukun üstünlüğünün tartışıldığı bir yerde kabul edilemez. Suriye ile ilişkilerimizi kesinlikle düzelteceğiz. Türkiye’de yaklaşık 6 milyon 300 bin civarında Suriyeli kardeşimiz var. Kendi özgür iradeleriyle ülkelerine göndereceğiz. Ülkelerine gidecekler. Bunun alt yapısını oluşturduk. En son Gara operasyonuna karşı çıktık. Ama ülkemize karşı da bir tehdit varsa buna da karşı çıkacağız. Benim de, partimizin de düşüncesi bu” diye konuştu.

    “Diyarbakır’da bir vekilimiz bile yok”

    12 yıldır Diyarbakır’a gelmediniz sorusunu cevaplayan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Aslında birkaç sefer Diyarbakır’a gelmiştim. Ama demek ki o zaman ortam çok müsait değildi. Benim açımdan müsait değildi. Belki Diyarbakırlılar açısından müsait değildi. Bir dönem biz göğsümüze CHP rozetini takıp değil Diyarbakır’a, Sivas’ın bu tarafına bile geçemiyorduk. Son 10 yılda değişimi yaşayan parti Cumhuriyet Halk Partisidir. Diyarbakır’a gelmedik ve gelmemenin de bedelini ödedik. Bir milletvekilimiz bile yok. Kabahat bizim. Nur arkadaşımız, ‘6 parti var. HDP’yi neden çağırmadınız?’ dedi. Güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışması içinde HDP yoktu. Güçlendirilmiş parlamenter sistemin çalışması yaklaşık 3-4 aydır devam ediyor. 6 partinin genel başkan yardımcıları vardı, HDP yoktu. HDP’nin katkı vermediği, çalışmasında bulunmadığı bir masaya HDP’yi nasıl çağıralım. HDP diyecek ki, ben hiç bakmadım, görmedim. HDP şimdi üçüncü ittifakı kuruyor. Üçüncü ittifakı kurmasını isteriz. İki ayrı toplantı yaptılar. Biz HDP ile bütün siyasi partilerle görüşen tek partiyiz. HDP ile de görüşürüz. HDP’nin kapatılmasına, kayyum atanmasına karşıyız. Seçimle gelen seçimle gider dedik.”

    CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, basına kapalı gençlerin sorularını cevapladıktan sonra otelden ayrılarak başka bir programa geçti. (İHA)

  • Kılıçdaroğlu’dan adaylık açıklaması: “Teklif gelirse…”

    Kılıçdaroğlu’dan adaylık açıklaması: “Teklif gelirse…”

    CHP lideri Kılıçdaroğlu, birlikte hareket ettikleri diğer 5 muhalefet partisi genel başkanının teklif etmesi durumunda cumhurbaşkanı adaylığını kabul edeceğini söyledi.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan 2023 adaylığı tartışmalarıyla ilgili yeni bir açıklama geldi.

    Reuters Haber Ajansı’na konuşan CHP lideri, henüz seçimlerde kimin cumhurbaşkanı adayı olacağının netlik kazanmadığını söyledi.

    Muhalefet partisi genel başkanları ile yaptıkları görüşmeyi anımsatan Kılıçdaroğlu, o toplantıda adaylık konusunun gündeme gelmediğini belirtti.

    “GURUR DUYARIM”

    Diğer 5 genel başkanın kendisine adaylık önermesi durumunda bundan gurur duyacağını ifade etti.

    Kılıçdaroğlu “Elbette kabul ederim.Cumhurbaşkanlığı onurlu bir gorev. Beş genel başkanın benim ismimi telaffuz etmesi her şeyden önce benim için onur” dedi.

    “GÖREVLERİNE DEVAM EDECEKLER”

    CHP lideri adaylık tartışmasında isimleri dile getirilen İBB Başkanı İmamoğlu ve ABB Başkanı Yavaş için ise “Görevlerine devam edecekler” dedi.

  • Kılıçdaroğlu’ndan Cumhurbaşkanı adayı açıklaması

    Kılıçdaroğlu’ndan Cumhurbaşkanı adayı açıklaması

    CHP lideri Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayının siyasetçi olması gerektiğini belirterek popüler bir isim seçme düşüncelerinin olmadığını söyledi.

    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun balıkçıdaki yemeğine ilişkin MOBESE görüntülerinin ortaya çıkması yeni bir tartışma başlattı.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da olaya tepki gösterdi.

    ”YASA DIŞI YOLLARA BAŞVURUYORLAR”

    CHP lideri Kılıçdaroğlu, hükümeti yasa dışı yollara başvurmakla suçladı.

    Yasa dışı yollarla delil üretilmek istendiğini savunan Kılıçdaroğlu, telefon dinleme iddiasını da yeniden gündeme getirerek ”Demokrasilerde bu kabul edilemez. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, biz yasa dışı hiçbir olayın içinde değiliz” dedi.

    MİLLET İTTİFAKI’NIN CUMHURBAŞKANI ADAYI KİM OLUR?

    Birgün gazetesine konuşan Kılıçdaroğlu’na, Cumhurbaşkanı adaylığı tartışmaları da soruldu.

    ”POPÜLER İSİM DÜŞÜNCEMİZ YOK, ADAY SİYASETÇİ OLMALI”

    Kılıçdaroğlu “Çok popüler bir ismi getirip Cumhurbaşkanı seçelim diye bir düşüncemiz yok. Devlet siyasal bir organ, adayın siyasal organı iyi tanıyan bir siyasetçi olması lazım” ifadesini kullandı.

    CHP lideri, Millet İttifakı’nın genişlemesi ve isim değişikliği tartışmasını da değerlendirerek ”İttifakı oluşturan bileşenlerin tamamı karar verir” diye konuştu.

  • Türkyılmaz’dan Kılıçdaroğlu ve Akşaner’e açılış daveti

    Türkyılmaz’dan Kılıçdaroğlu ve Akşaner’e açılış daveti

    Bursa Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i ziyaret etti. Türkyılmaz, her iki genel başkanı Yıldıztepe Sosyal Yaşam Merkezi’nin açılışına davet etti.

    Ankara’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i ziyaret eden Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, nisan ayında yapılacak olan Yıldıztepe Yaşam Merkezi Projesi 1. etabının açılışına genel başkanları davet etti. İlk Kılıçdaroğlu’nu ziyaret eden Türkyılmaz, Taş Mektep, Tirilye Sanat Evi, Zübeyde Ana Çocuk Akademisi, Girit Mahallesi Cephe Sağlıklaştırma ve Yıldıztepe Yaşam Merkezi projeleri ile diğer çalışmalar hakkında bilgi verdi.

    İkinci ziyaretini İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e yapan Hayri Türkyılmaz, Bursa ve ülke siyasetine dair gelişmeleri görüştüğü Akşener’i Yıldıztepe Yaşam Merkezi Projesi açılışına davet etti. İktidarın yerelden genele başarılı halkçı belediyecilik çalışmalarıyla geleceğine inandığının altını çizen Türkyılmaz, “Genel başkanımız gibi önceliği yurttaşlarımıza vererek, halkımızı en iyi hizmetlerle buluşturmaya, birlik ve beraberlikle yeni başarılara imza atmaya devam edeceğiz. Genel başkanlarımızı hizmete açacağımız Yıldıztepe Yaşam Merkezimizin açılışına davet ettim. CHP ve İYİ Parti’nin güç birliğiyle ülkemizin yarınları daha aydınlık olacak” ifadelerini kullandı.

  • Kılıçdaroğlu’ndan zam tepkisi

    Kılıçdaroğlu’ndan zam tepkisi

    Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu akaryakıta gelen zamlara tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Bir yılda akaryakıta 46 kez zam geldi. Galiba trafik sorununu böyle çözecekler” dedi.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

    Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarından öne çıkan başlıklar şunlar:

    “Mağdur olan, hak arayan bir grubumuz var; engelliler. Engellilerle ilgili anayasada özel bir düzenleme var. Devlet, sakatların toplum hayatına uyumunu sağlamak zorundadır. Binlerce genç istihdam edilmiyor. O kadroları bütün engellilere hakkaniyet içerisinde teslim edeceğiz.

    Özel eğitim kurumlarında 47 bin kişi çalışıyor. 425 bin engelli eğitiliyor. Servisleri bu kurumlar ücretsiz karşılıyorlar. Devlet belli bir para ödüyor bunlara. 2006 yılında her bir engelli için hükümet asgari ücret kadar bir para ödüyordu. Bugün bu para yüzde 20’ye kadar indi. Dün yüzde 30 zam yapmışlar servislere.

    Atama bekleyen öğretmen, sağlıkçı, ziraat mühendisleri geldi. ‘Beyfendi sizi dinler’ dediler. Tabii ki dinler doğruları bir tek ben diyorum ona.

    Tarım bakanı ‘gidin pazarda limon satın’ diyecektir. ‘Devlette çalışmak ayrıcalıklı iştir’ diyor. Tarım Bakanına tavsiyem bir yerlerde toprağı eşelesinler’ diyor. Git sen eşele. Onlar fakülte bitirdi. Senin görevin ona istihdam sağlamaktır. Dalga geçmek değildir.

    İktidarın çoklu organ yetmezliği ile karşı karşıya. Devlet şu anda yönetilmiyor. Güçler hükümete yön veriyor. Bazıları uyuşturucu, bazıları tefeci güçler.

    Adalet devleti ekonomik bağlamda sağlıklı yönetmek istiyorsanız adalet olmalı. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesi lazım. Gencecik evlatlarımız evleniyor. Aileler borçlanıyorlar. İkisi de işsiz. Ailelerin yanına yerleşiyorlar. Mecburen baba evine sığınıyoruz. Ekonomiyi bu hale getirdiler.

    20 Aralık gecesi dolarda ciddi düşüş oldu. Birileri 18 liradan dolarını bozdurdu, 13 liradan dolar aldı. Milyarlarca lira para kazandı birileri. Bunu Meclis’te araştıralım dedik. AK Parti ve MHP milletvekilleri ‘Bunu araştırmayın’ dedi. Milletime şikayet ediyorum. Hem hak, hukuk diyecekler; bu milleti kim soydu? Siz ortak mısınız onlara?

    Bir yılda akaryakıta 46 kez zam geldi. Dolar artar zam gelir, dolar düşer yine zam gelir. Galiba trafik sorununu böyle çözecekler.

    Faiz artıyor, dolar da yükseliyor. Tefecilere hizmet eden kişinin adı Erdoğan’dır. Ekonomi de tam bir çöküş yaşanıyor. Birincisi yüksek mevduat hesabı olanlara verilen rüşvet. ‘Ben sana para vereceğim diyor’ sen yeter ki paranı orda tut.

    İkincisi, ihracatçılara bedelinin yüzde 25’ini merkez bankasına yatıracaksın diyor. Üçüncüsü, konut alana vatandaşlık veriliyordu. Baktı o tutmadı, ‘bankaya 500 bin dolar yatırırsan sana vatandaşlık vereceğim’ diyor. Bunlar tamamı düzelteceğim ve burunlarından fitil fitil getireceğim.

  • Kılıçdaroğlu: Daha büyük zamlar gelecek

    Kılıçdaroğlu: Daha büyük zamlar gelecek

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, daha çok zamların geleceğini belirterek, “Önümüzdeki süreçte daha büyük zamlar gelecek. Kaçınılmaz olarak gelecek. Üretici ve tüketici fiyatları arasında çok büyük bir açık var. Üretici enflasyonu çok yüksek. O tam henüz fiyatlara yansımadı” dedi.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iş insanlarıyla bir araya geldi. Daha çok zamların geleceğini, vatandaşların daha büyük sıkıntılarla karşılaşacağını belirten Kılıçdaroğlu, “Sorun var mı? Evet var. Sorunlar büyüyor mu? Evet büyüyor. Hafifledi mi hiçbir sorun? Hafiflemedi. Daha büyük sorunlarla karşılaşacağız. Daha çok zamlar gelecek. Vatandaş daha büyük sıkıntılarla karşılaşacak mı? Evet, vatandaş açısından şu anda baharımızı yaşıyoruz. Kış gibi görünse de baharımızı yaşıyoruz. Önümüzdeki süreçte daha büyük zamlar gelecek. Kaçınılmaz olarak gelecek. Üretici ve tüketici fiyatları arasında çok büyük bir açık var. Üretici enflasyonu çok yüksek. O tam henüz fiyatlara yansımadı. İktisat kurumu da bilir ki bunlar bir süre sonra maliyetlere sonra da doğal olarak fiyatlara yansıyacak” diye konuştu.

    ‘İZLEMEMİZ GEREKEN 4 AYAKLI BİR STRATEJİ VAR’

    İzlenmesi gereken stratejiler olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

    “Şimdi izlememiz gereken bizim belirlediğimiz bir stratejimiz var. İzlememiz gereken 4 ayaklı bir strateji var. Bunlardan biri can ve mal güvenliğidir. Can ve mal güvenliği yoksa bir ülkede demokrasi gelişmemişse yani insanlar düşüncelerini özgürce ifade edemiyorsa, yani medya bağımsız değilse, yargı, savcılar bağımsız değilse, insanlar can ve mal güvenlikleri dolayısıyla endişe ediyorlarsa o ülke büyümez arkadaşlar. Dünyada böyle bir ülke yoktur. Yapılması gereken önce demokratik standartlarımızı Avrupa Birliği standartlarına çıkartmaktır. İster Avrupa Birliği, ister Kanada hangi ülkeyi alırsanız demokrasi gelişmiş bir ülke hızla büyür ve kalkınır. Yapmamız gereken birinci ayak budur. Bunu yaptığınızda göreceksiniz ki hızla büyüyeceğiz.”

    ‘KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÜRÜN ÜRETEBİLİYORSANIZ DÜNYADA SÖZ SAHİBİ OLABİLİRSİNİZ’

    Dünyanın hızla büyüdüğünü, sanayinin de bu gelişime ayak uydurması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

    “Üretim yapacağız üretim dediğimiz kavrama yaşam kazandıracağız. Üreten Türkiye demek sadece fabrikada üretmek anlamına gelmiyor. Üreten Türkiye hayatın her alanında üretmek demektir. Sanayi, hizmetler alanında her alanda nitelikli ürünler üretmektir. Sanayici açısından söyleyeyim siz katma değeri yüksek ürün üretebiliyorsanız dünyada söz sahibi olabilirsiniz. Katma değeri yüksek ürünler üretemiyorsanız siz sadece makine halısı üretirsiniz makinelerin yedek parçalarını üretirsiniz ama dünyada söz sahibi olamazsınız. Dünya hızla büyüyor hızla gelişiyor. Bu gelişime sanayinin ayak uydurması lazım. Onun için sağlıklı bir strateji üzerine inşa edilmesi lazım.”

    ‘DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ VARSA ÜNİVERSİTELER BİLGİ ÜRETİR’

    En temel koşulun üniversitelerin bilgi üretmesi olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Şu soru aklınıza gelebilir, iyi de katma değeri yüksek ürünü nasıl üreteceğiz? Bir ülkenin üniversiteleri bilgi üretmezse o ülkenin sanayicisi katma değeri yüksek ürün üretemez. Demek ki en temel koşul üniversitelerin bilgi üretmesidir. Üniversiteler bilgiyi hangi ortamda üretir? Düşünce özgürlüğü ortamında. Dolayısıyla düşünce özgürlüğü varsa üniversiteler bilgi üretir, üretilen bilgiyi sanayici elle tutulan metaya dönüştürür ve bunun ihracatını, ithalatını her neyse bunların tümünü yapabilir. Bizim üniversitelerimize baktığımızda, bizim üniversitelerimiz gerçekten bilgi üreten konumda mı? Bunu da bütün sanayicilerin sorgulaması lazım. İş dünyasının sorgulaması lazım. Sadece şunu söyleyin, İran üniversitelerinin ürettiği bilgi, Türk üniversitelerini 2-3 yıldır geçiyor. Neden? Eğer siz düşünce özgürlüğünü, her türlü bilginin, her türlü düşüncenin özgürce tartışıldığı bir üniversiteyi yok ederseniz bilim insanları Türkiye’de değil, düşünce özgürlüğünün olduğu ülkelere giderler” diye konuştu.

    ‘SOSYAL DEVLETİ İNŞA EDEMEZSENİZ ÜLKEDEKİ HUZURU YAKALAYAMAZSINIZ’

    Kılıçdaroğlu, güçlü bir sosyal devletin inşa edilememesi durumunda ülkede huzurun yakalanamayacağını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Bugün genç kuşaklar geleceklerini Türkiye’de değil, yabancı ülkelerde arıyorlarsa o zaman hepimizin oturup düşünmesi lazım. Bizim evlatlarımız neden yurt dışını tercih ediyor da kendi topraklarında babalarının, atalarının, dedelerinin olduğu toprakları tercih etmiyor? Üçüncü stratejinin üçüncü ayağı varlıklı da olabiliriz. Bilgi de üretebiliriz ama hakça bölüşüm, sosyal devlet dediğimiz bir kavram var. Güçlü bir sosyal devleti inşa edemezseniz ülkedeki huzuru yakalayamazsınız. Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar demek ki herkesin karnının doyabildiği bir sosyal devleti inşa etmek zorundasınız. Vatandaştan vergi alıyorsunuz. Sanayiciden, tüccardan, esnaftan, herkesten vergi alıyorsunuz. Onu sağlıklı ve tutarlı bir planlamayla hayata geçiriyorsunuz, daha hızlı büyümek için öncellikleri iyi belirliyorsunuz.”

    ‘NASIL OLUR DA PLANLAMA KAPATILIR’

    Planlamadan üretim yapılamayacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

    “Devlet Planlama Teşkilatı’nın kapatıldığından acaba kaçımızın haberi var? İş dünyasının saygın insanlarısınız ama planlama yapmadan üretim yapamazsınız, planlama yapmadan bankadan kredi aldınız, ne zaman nasıl ödeyeceksiniz, işçi ücretleri var bunların tamamı planlamayla olur. Evde bile planlama olur. Her hanede planlama olur, nasıl olur da koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde planlama olmaz ve nasıl olur da planlama kapatılır. Kapatıldı ve kimsenin itiraz ettiği yok. Zaten sorunumuz o. Neden kapatıldı Devlet Planlama Teşkilatı? En nitelikli beyinlerin gitti, en nitelikli insanların çalıştığı ve geleceğimizi planlayan, kaynaklarımızın en sağlıklı nerelere harcanması gerektiğini söyleyen beyinler nereye gitti? Tamamı yok edildi. Demek ki bizim güçlü bir sosyal devlete ihtiyacı var.”

    ‘SÜRDÜREBİLİRLİĞİN ANAHTARI LİYAKATTİR’

    Sürdürebilirliğin anahtarının liyakat olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

    “Ve dördüncüsü sürdürülebilirlik. Dünya hızla gelişiyor, dünya hızla büyüyor ve dolayısıyla biz o değişen dünyaya ayak uydurmak zorundayız. Demokrasi kavramı değişiyor. Üretim kavramı değişiyor, eskiden salt demokrasi derdik şimdi katılımcı demokrasiden söz etmeye başladık. Daha güçlü bir demokrasi. Aldığımız temel kararları halka sormak, halktan aldığımız yetkilerle o kararları hayata geçirebilmek gibi çalışmalar yapıyoruz ya da yapmalıyız. Böyle olması lazım sürdürülebilirliğin anahtarı da liyakattir. Devlette liyakattir. Nitelikli insanların devlette çalışmasıdır ve devletin sürekli kendisini değişen dünyaya uygun olarak liyakatli insanlar aracılığıyla yenilemesidir. Bu olduğu takdirde Türkiye süratle büyür.”

  • CHP lideri Kılıçdaroğlu’ndan zam tepkisi

    CHP lideri Kılıçdaroğlu’ndan zam tepkisi

    Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, elektrik ve doğal gaz zammına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Elektriğe zam iğneden ipliğe her şeye zam demektir. Ben bir tüyo vereyim teneffüs ettiğimiz havaya henüz zam yok” dedi.

    CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

    Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şunlar:

    “Devlet adaletle yönetilir. Sarayda oturan zat hep millete yalan söyledi. Yeri geldi beceriksizliğini dış güçlere yükledi.

    Dolar kurundaki oynamalardan Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük soygunu gerçekleşti. 128 milyar doları nasıl unutmadıysak bu soygunları da unutmayacağız.

    Fiyatların fahiş olmasını kim sağladı? Milletin önüne kim koydu? Elektriğe zammı dış güçler mi, manav mı, polis memurları mı yaptı? ‘Fahiş fiyatlarla mücadele edeceğim’ diyor. Zammı sen yaptın. Dört kişilik bir aile yüzde 127 oranıyla elektrik faturası ödeyecek.

    Elektriğe zam iğneden ipliğe her şeye zam demektir. Fahiş fiyata ortam hazırlayan Erdoğan. ‘Fahiş fiyatlarla mücadele edeceğim’ deyip yalan söyleyen de Erdoğan.

    Doğalgaza zam yapıldı. BOTAŞ’a talimatı veren sensin, BOTAŞ ile mi mücadele edeceğiz. Fahiş fiyat uygulayan kiminle mücadele edeceğiz.

    Erdoğana bir çağrıda bulunmamız lazım. Allah aşkına zam yapmadığın bir şey açıkla. Açıklayamaz, ama ben bir tüyo vereyim teneffüs ettiğimiz havaya henüz zam yok.

    Sadece üç üründen söz edeceğim, gübreden, yemden ve mazottan. Çiftçi ne yapsın. Tarlaya gübre atamadı çiftçi. Daha baharımızı yaşıyoruz. Çiftçi üretemiyor. Çiftçi üretemezse, gıda krizi ile karşı karşıya kalırız.

    Yine millete döndü dedi ki, ben ekonominin kitabını yazdım. Zam dışında bir şey yok o kitapta. Çiftçiyle, emekliyle, taksi şoförüyle nasıl uğraştığını biliyoruz. Evlerde huzur kalmadı. Zammı dahi öyle bir hale getirdi ki, evde tencerelerde yangın var.

    Lonra’daki bir avuç tefeci gayet mümkün. 180 milyar doları sadece faiz olarak ödedi. Faize karşıyım diyor ya, yalan. Faize dolarla garanti verenler, çok memnunlar. Erdoğan’a dua ediyorlar. Kim yararlanıyor bu düzenden, işte bu parazitler. Millet İttifakı olarak biz, bu sorunu çözeceğiz.

    BAHÇELİ’YE TEPKİ

    Bahçeli’ye de sesleniyorum, senin milliyetçiyim diye ortalarda gezmenden hoşlanmıyorum. Hiçbir ülkücü haramzadelere hizmet etmez.

    Katarlılara neler verdiniz. Vermediğiniz yer kalmadı. Memleketi Katar Katar satarsınız, ortalığa çıkıp ben milliyetçiyim diye gezersiniz. Beşli çete de var bunun içinde. Türkiye’nin bütün mal varlıkları peşkeş çekiliyor, ama kendisine milliyetçi, ülkücü diyenler sözde biz buna karşıyız diyor, tam tersine destek veriyorlar.Katar aşkının topluma maaliyeti nedir, araştırmak lazım.

    Arazileri, limanları verdin. Dünya ticaretinin yüzdeni 80’i limanlarla yapılır. Limanların bir özelliği daha var. Uyuşturucular buradan geliyor. Türkiye’nin çok sayıda genci uyuşturucu batağında. Bundan haberleri var mı. Devleti yönetmeyi değil, soymayı amaçlamışlar.

    Bir soru daha var, faizler gerçekten düştü mü? Merkez Bankası’nın politika faizi düştü doğru. Peki diğer faizler? Devletin beş yıllık borçlanma faizi… Eylülden bu yana yükseldi. Ticari kredi faizleri yüzde 21’den yüzde 23’e çıktı. Nas var diyip, dini siyasete alet edip, arka kapıdan Hazine’yi soyup faizcilere ve tefecilere hizmet ediyorlar. Faizcilere, tefecilere hizmet veren Saray’da oturan zattır, adı da Erdoğan’dır.