Etiket: kemik

  • Kemik erimesinde düzenli kontrol

    Kemik erimesinde düzenli kontrol

    Eskişehir Uzman Dr. Nurhan Barutçu, kemik erimesi rahatsızlığı, tespiti ve tedavisi hakkında önemli bilgiler verdi.

    Dr. Nurhan Barutçu, menopoz sonrası östrojen hormonunda azalmayla birlikte kemik yoğunluğunda azalma, kortizon kullanımı, D vitamini eksikliği bazı romatizmal hastalıklar ve bazı hormonal hastalıkların da kemik erimesine sebep olabileceğine değindi. Kemik erimesinin belirtisinin olmadığını söyleyen Uzman Dr. Barutçu, düzenli kontrollerin rahatsızlığın tespitinde son derece önemli olduğunun altını çizdi.

    “Kemik erimesinden korunmak için kalsiyumdan zengin beslenme öneriliyor”
    Hastalığa sebep olabilecek nedenler, tespit edilmesi hakkında ise Dr. Nurhan Barutçu, “Kemik erimesi, kemik kırılganlığında artışa yol açan bir hastalıktır. Daha çok menopoz sonrası kadınlarda görülmekle birlikte erkeklerde de görülebilmektedir. Menopoz sonrası östrojen hormonunda azalmayla birlikte kemik yoğunluğunda da azalma görülür.

    Bunun yanında kortizon kullanımı, D vitamini eksikliği, bazı romatizmal hastalıklar, bazı hormonal hastalıklar da kemik erimesine sebep olabilir. Kemik erimesi (Osteoporoz) olanlarda kemik kırılganlığı artmıştır, kırık riski artmıştır. Kemik erimesi hastalığı bulgu vermediğinden, kişilerin fark edebileceği bir hastalık olmayıp, kemik ölçüm cihazlarında (DEXA) yapılan ölçümlerden sonra ya da daha ilerlediğinde çekilen röntgenlerden teşhis konabilmektedir.

    Kemik erimesinden korunmak için kalsiyumdan zengin beslenme öneriliyor yani yoğurt, peynir, yeşil yapraklı sebzeler ve özellikle sebze ağırlıklı beslenmek gerekiyor. Çiğ kuru yemişler; çiğ fındık, ceviz, badem de kemik erimesi hastalarında önerdiğimiz besinlerdir. Kadınların 40’lı yaşlarında ve menopoz sonrasında, erkeklerin 50’li yaşlarında risk faktörlerinden bir veya birkaçı varsa fizik tedavi uzmanına giderek kemik ölçümü yaptırmalarında fayda bulunmaktadır” dedi.

     

  • Kemik erimesine dikkat

    Kemik erimesine dikkat

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ayşe Dişli Gürler; menopoz dönemindeki kadınlarda en sık görülen şikayetlerden birinin kemik erimesi olduğunu ifade ederek; hormon replasman tedavisiyle şikayetlerinin önüne geçildiğini söyledi. Menopozun her ne kadar fizyolojik bir süreç olsa da menopoza girmiş kadınlarda bazı şikayetlerin meydana geldiğini aktaran Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ayşe Dişli Gürler, “Menopoz kadınlarda yumurtalıkların artık hormon üretmeyi bırakması halidir. Menopozun Türkiye’de yaş ortalaması takriben 47 civarında olan bir durum. 45 ila 50 yaş arasında menopoza girmiş bir kadın için bu süreci normal karşılamak lazım.

    Her ne kadar fizyolojik bir süreç olduğunu söylesek de menopozda kadınların yaşadığı ateş basması, duygu ve durum bozuklukları, uyku bozuklukları, kemik erimesi gibi durumları hastaların kaldırması açıkçası zor olmakta. Bu dönemde hastanın bu tarz şikayetlerine karşın bir takım önlemler almaktayız.

    Özellikle yeni menopoza girmiş ve bu şikayetlerle bize başvuran hastalarda hormon replasman tedavisi yaparak hastaların bu şikayetlerden kurtulmasını sağlıyoruz. Bununla beraber bazen hormon replasman tedavisini başlayamadığımız durumlar olmakta, çünkü her hastaya hormon replasman tedavisi vermek doğru değil. Bu tedaviyi veremediğimiz durumlarda da yine bu hormonlara benzer bir takım bitkisel tedaviler düzenliyoruz.

    Fakat hormon replasman tedavisinin işe yaradığı kemik erimesi gibi bir durumu diğer başladığımız bitkisel tedavilerle maalesef önüne geçemiyoruz. Çünkü biliyoruz ki menopoz döneminde bizim gördüğümüz en sık durumlardan bir tanesi kemik erimesi durumu. Tabi ki bu durumun önüne sadece tedaviyle değil hastanın hayatında gerçekleştirecek bir takım değişikliklerle de geçmek lazım.

    Bunlardan bir tanesi, hayatımıza egzersiz dahil etmek. Yine beslenme noktasında günlük süt, yoğurt tüketimini artırarak kalsiyum ve D vitamininden zengin beslenmek. Yine güneşten daha çok faydalanmalarını sağlamak kemik erimesinden korunmak noktasında menopoz hastalarına önerdiğimiz yöntemlerden birkaçı. Bununla beraber hastalarımızın bazen beslenme önerileri ile önüne geçemedikleri kalsiyum ve D vitamini eksikliklerini takviye olarak başlayarak tamamlayabiliyoruz” dedi.

    “Meme tarama ve momografi çok önemli”
    Doktorların uyguladığı tedavilerin yanı sıra hastaların da bu dönemi önemseyerek yaşamalarının önemli olduğunu ifade edem Op. Dr. Gürler; “Yine menopozdaki hastamız için, özellikle hormon replasman tedavisi kullandırdığımız hastalarımız için meme tarama programını mutlaka öneriyoruz. Meme tarama programı, menopozdaki hastalar için gerçekten çok önemli. Yıllık bir şekilde takiplerini yaptırmaları, 2 yılda bir momografi tetkiklerini yaptırmalarını çok önemsiyoruz.

    Yine kemik erimesi için de yıllık kemik taraması yaptırmak menopoz hastalarına önerdiğimiz başlıca önlemlerden birkaçı. İşin özünde menopozu hayatımızın bir dönemi olarak görüp bunu biraz da kabullenerek yaşamak belki psikolojik olarak da bu dönemi rahat atlatmak noktasında çok önemli. Bu fizyolojik dönemde hastaların yaşadığı sıkıntıların önüne geçmek için tabi ki yardımcı oluyoruz ama, onların psikolojik açıdan bu dönemi önemseyerek yaşamaları bizim gösterdiğimiz çabalara büyük katkı sağlamakta” ifadelerini kullandı.

  • Yıkım çalışması yapılan alanda kemikler bulundu

    Yıkım çalışması yapılan alanda kemikler bulundu

    Karapınar’ın Selimiye Mahallesinde Sultan Selim Camii çevresi kentsel dönüşümünde yıkım ve temizlik çalışmaları yaklaşık 3 aydır devam ediyor. Proje çerçevesinde ilgili firma cami çevresindeki ev ve iş yerlerinin yıkımını gerçekleştiriyor.

    Bir kaç yapının kaldığı bölgede yıkım esnasında su borusu patladı. Durum hemen ekiplere bildirildi. Onarım sırasında ekipler tarafından 3 adet kafatası ile iskeletlere rastlandı. Bunun üzerine adrese polis ekipleri çağrıldı.

    İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler tarafından kemiklerin bulunduğu alanda güvenlik şeridi çekildi. Olay yeri inceleme ekipleri bölgede inceleme yaptı. Çalışma sırasında etrafı açılarak ortaya çıkan kemikler toplandıktan sonra incelenmek üzere poşetlere konuldu. Kemiklerin ne zamana ait olduğunun belirlenmesi için çalışma başlatıldı.
    Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

  • ‘Kemik erimesi ölüme yol açabilir’

    ‘Kemik erimesi ölüme yol açabilir’

    Halk arasında ‘kemik erimesi’ olarak adlandırılan osteoporozu ‘kemiklerin zayıflayarak kırılgan hale gelmesi’ şeklinde tanımlayan Endokrinoloji ve Metabolizma Kliniği’nden Uzm. Dr. Esra Tutal, hastalığın kemiklerin çok ufak travmalarda bile kolayca kırılmalarına neden olabildiğini söyledi.

    “Kırık olana kadar belirti vermez”

    Konuyla ilgili önemli bilgiler paylaşan Uzm. Dr. Esra Tutal, osteoporozun kırık gelişine kadar hastalarda hiçbir belirti vermeyebileceğini işaret etti. Kemik erimesine bağlı kırıkların en çok kalça, bel ve bilek kemiklerinde görüldüğünü vurgulayan Uzm. Dr. Esra Tutal, “Osteoporoz hem kadınları hem de erkekleri etkileyen bir hastalıktır. Kemik erimesi çok ileri dönemlere kadar herhangi bir belirti vermez. İleri dönemlerde ise sırt ağrısı, bel ağrısı, boyun zamanla kısalması ve duruş bozukluğu (kamburluk) meydana gelir” diye konuştu.

    “Zayıf kişilerde kemik yıkımı daha sık görülüyor”

    İnsan vücudunda kemik yapım ve yıkımının belli bir denge içerisinde olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Esra Tutal, “20 yaşına kadar kemik yapımı ön plandadır. 30 yaşına kadar maksimum kemik kitlesi oluşur. 30 yaşından sonra ise yıkım ön plana geçer. Maksimum kemik kitlesi ne kadar iyi ise vücut yıkımdan o kadar az etkilenir. Kadınlar, yaşlılar, ailesinde kırık öyküsü olanlar ve zayıf minyon yapılı olanlarda daha sık görülür. Ayrıca romatizma tedavisinde kullanılan kortizonlu ilaçlar, epilepsi ilaçları, kanser ilaçları, bazı mide ilaçları kullanmak, romatiod artrit, kanser, lupus, multipe myleom, böbrek karaciğer hastalıkları gibi hastalıklar geçirmek, hareketsiz bir yaşama sahip olmak, sigara kullanmak, sık alkol kullanmak, besinlerle yeterince kalsiyum almamak, aşırı miktarda tiroit hormonu kullanmak, aşırı zayıf olmak, gereğinden daha az beslenmek ve zayıflama ameliyatı olmak da kemik erimesine neden olabilir. Kemik erimesi omurlarda, el bileğinde ve kalça kemiğinde kırılmalara yol açarak sakatlıklara hatta ölümlere yol açabilir” şeklinde konuştu.

    “Doğru beslenmeyle önlenebilir”

    Kemik erimesinin önlenebilir bir hastalık olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Esra Tutal, hastalıktan korunmak için şu önerilerde bulundu:
    “Proteinden zengin beslenme kemik sağlığı için çok önemlidir. Vücut ağırlığının normal sınırlarda tutulması (aşırı zayıflık ve şişmanlıktan kaçınılması), kalsiyumdan zengin beslenmek (günlük 1000-1200 mg kadar kalsiyum besinlerle alınmalıdır) önemlidir. En iyi kalsiyum kaynakları az yağlı süt ürünleri, koyu yeşil sebzeler, balık ve soya ürünleridir. D vitamini, kalsiyumun bağırsaklardan emilimi için gereklidir. Bunun bir kısmını güneşten karşılasak da genellikle günlük 600-800 ünite D vitamini takviyesi gerekmektedir. Günlük düzenli yapılan egzersiz (yürüyüş gibi) kemiklerin güçlenmesini sağlar. 65 yaş üstü kadınlar, 70 yaş üstü erkekler ve risk faktörü olanlar ise daha erken yaşlardan itibaren her yıl düzenli olarak kemik taraması (kemik mineral dansitometri) yaptırıp, henüz kırık oluşmadan tanı konulabilirse hastalığın tedavisi mümkündür.”

  • Atık hayvan kemiklerini sanata dönüştürdü

    Atık hayvan kemiklerini sanata dönüştürdü

    Aydın’da yarım asırdır tornacılık yapan Kemal Göçgeldi, eski eşyalara olan merakıyla 40 yılda topladığı yüzlerce ata mirasını sergileyerek, dükkanını adeta bir müzeye çevirdi. Efelerin kullandığı tüfeklerden, bakır bakraçlara kadar birçok ürünü toplayan Göçgeldi, yörük kültürüne sahip çıkarak gelecek nesillere aktarmak istiyor. Göçgeldi bunun yanında Aydın’ın Koçarlı ve Karpuzlu dağlarında kendiliğinden otlayıp yetişen ve ince ama sert kemik yapısı ile bilinen ‘yoz ırk’ büyükbaş hayvanların kemiklerinden bıçak,kama, satır ve kılıç sapı yapıyor. Aydınlı ustanın hayvan kemiklerinden yaptığı özel tasarım bıçak, kılıç ve çeşitli süs eşyaları oldukça rağbet görüryor.

    Eski ve atıl durumda olan her türlü eşyayı mesleği ile birleştirerek yeniden kullanıma kazandıran tornacı Kemal Göçgeldi, “Ben de yörük çocuğuyum. Atalarımız yörük, çobanlıktan geldik. Onun için büyüklerimizin kullandığı eşyaları biriktiriyorum. Çocukluktan kalma da bir merakım var. Atalarımızın kullandığı eşyaları, aletleri boş vakitlerimde topluyorum, bakımlarını yapıyorum. Çünkü çok eski ürünler olduğu için tamir yapıyorum. Geçmişimizi unutmayalım diye sahip çıkıyorum. Bunun yanında dağlarda kendiliğinden otlayan halk arasında ‘yoz ırk’ olarak bilinen büyükbaş hayvanların kesimlerinin ardından kemiklerini toplayarak bıçak, kılıç ve kasatura sapı yapıyorum. Bu türlerin kemikleri çok sert oluyor.

    Plastik saplılardan çok daha iyi ve kullanışlılar. Sapı bu şekildeki olan ürünler hem kaymayı önler hem de elde daha iyi tutulmayı sağlar. Uzun yıllar dayandıkları için vatandaşlardan da yoğun ilgi görüyor. Üretim aşamaları meşakkatli olsa da ürünü ortaya çıktığında bu yorgunluğa değiyor” dedi.

  • Kemikleşmiş odunlara çeşitli şekiller veriyor

    Kemikleşmiş odunlara çeşitli şekiller veriyor

    1970 doğumlu 3 çocuk babası Yılmaz Kaya’nın, resim ve sanata olan ilgilisi küçük yaşlarda başladı. Rahmetli babasının marangoz olmasından dolayı ahşapla, doğayla iç içe büyüyen Kaya, resim yapmaya da ilk olarak babasının tıraş olduğu fırçayı resim fırçasına dönüştürmeyesiyle başladı. Tahta bir parçayı da o dönemlerdeki imkansızlardan dolayı tual olarak kullanan Kaya, şimdilerde doğada bulduğu kemikleşmiş odunlara çok fazla müdahalede bulunmadan hayvan figürleri yapıyor. Yaklaşık 3 dönümlük bahçesindeki barakada çalışmalarını yapan Kaya, kendi yetiştirdiği su kabaklarıyla gramafon, abajur, avize, bayan kol çantası gibi ürünler de yapıyor.
    Dere yataklarından, dağlardan bulduğu odunlara timsah, su samuru, yılan, goril yüzü gibi hayvan şekilleri veren Kaya, odun parçalarının çok fazla orijinal yapısını bozmadan hayal gücüyle yaptığını söylüyor.

    ”İmkansızlıklar içinde sanatsal faaliyetler yürütmeye çalıştım”

    Sanata olan ilgisinin nasıl başladığını İHA muhabirine anlatan Kaya, “Küçük yaşlarda sanata duyduğum ilgi, hikayem resimle başladı. İmkansızlıklar içinde sanatsal faaliyetler yürütmeye çalıştım. İlk yaptığım, unutmadığım babamın sakal fırçasıyla yaptığım resim fırçasıydı. Kontapilak parçasını tual diye kullandım. Tabi malzeme arayışım doğada daha çoktu. Dere yataklarında, dağlarda odun parçaları, ağaç parçaları, kemikleşmiş, ruhunu bırakmış odun parçalarından hayal gücüyle bir şey üretmeye çalıştım, hayvan figürleri oluşturmaya başladım. Odun parçasının doğal yapısına fazla dokunmadan yaptım. Bazen doğada kendini anlatıyor sanat. Orijinal yapısıyla, hayal gücüyle bütünleştiği zaman gerçek sanatın doğada olduğunu keşfettim” dedi.

    Halk Eğitim Merkezinde kurslar düzenledi

    Bahçesinde ektiği su kabaklarıyla da çeşitli ürünler çıkartan Kaya, bu alan üzerine kurslar vermeye devam ettiğini aktardı. Kaya, “Yaklaşık 3 dönüm üzerindeki derme çatma barakada ve bahçemden beslenerek yaptığım geri dönüşüm malzemeleriyle bir şeyler yapmaya başladım. Özellikle, kümes hayvanlarına, kedilere barınak yapmaya başladım. Kendi bahçemde ektiğim su kabakları var. Bunlarla farklı ürünler geliştirmeye çalıştım. Gramafon, abajur, avize, bayan kol çantası gibi ürünler çıkardım. Doğadan kazandıklarımızı modernize bir hale getirerek sunmaya çalıştım. Bu işimi daha geniş alanlara yaymak için kurslar vermeye başladım. Halk Eğitimi Merkezinde kurslar düzenledik. Şuanda da Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde kurduğumuz atölye ile su kabağı ve ahşapla ilgili eğitimler vermeye başladım” diye konuştu.

  • Kayıp yaşlı adamın kemikleri bulundu

    Kayıp yaşlı adamın kemikleri bulundu

    Yatağan Gökgedik mahallesinde bir vatandaş boş tarlası içinde insan kafatası gördüğünü belirten Jandarma bilgi verdi. Yatağan Cumhuriyet Savcısı ile birlikte olay yerinde yapılan ve çevrede yapılan araştırmada, farklı noktalarda insan vücuduna ait kemik parçaları bulundu.

    Bulunan kıyafet parçaları üzerinden yapılan araştırmada bulunan insan kemiklerinin 16 Ağustos tarihinde Bayır Mahallesi’nde kayıp şahıs olarak aranan Bekir Kaymak’a ait olabileceği değerlendirildi. Bekir Kaymak’ın yakınlarına tarafından kıyafetler üzerinde yapılan incelemede bulunan kemiklerin kayıp şahsa ait olduğu değerlendirildi.

    Bulunan kafatası ve insan vücuduna ait kemikler Muğla Adli Tıp Kurumuna teslim edildi.

  • Göğüs kemiği kapatma plakası

    Göğüs kemiği kapatma plakası

    Uzmanlar, kardiyovasküler hastalıkların yaygınlaşmasına paralel olarak, açık kalp ameliyatları da artış gösterdiğine dikkati çekiyor. INVAMED, bu kritik ameliyatların ardından göğüs kemiği (sternum) kapatma sürecini devrim niteliğinde değiştirecek Peta Sternum Kapatma Plakaları adlı yeni bir ürün geliştirdi. Halk arasında “iman tahtası” olarak da bilinen Sternum, vücudun koruyucu kalkanı olarak ön plana çıkıyor.

    Uzmanlar, ameliyat sonrası bu kalkanın güvenli bir şekilde kapatılması, hastalar için kritik bir süreç taşıdığını söylüyor. Geleneksel yöntemler, çeşitli komplikasyonları beraberinde getirebilirken, INVAMED’in yeni nesil biyouyumlu Peta Sternum Kapatma Plakaları, bu süreci daha güvenli ve etkili hale getiriyor.
    INVAMED Başkanı Raşit Dinç, bu önemli gelişme hakkında şunları söyledi:

    “Kardiyovasküler hastalıklarla mücadele, sadece ameliyat masasında değil, ameliyat sonrası süreçte de devam eder. Peta Sternum Kapatma Plakaları, hastalarımızın daha hızlı, konforlu ve güvenli bir iyileşme süreci yaşamasını sağlayacak. INVAMED olarak, tıbbi inovasyonlarda sınır tanımıyor, hastalarımızın yaşam kalitesini yükseltmek için çalışıyoruz.”

    Çok yönlü uygulanabilirlik, güvenli ve etkili kapatma, hızlı iyileşme Peta’nın öne çıkan özellikleri olarak sıralanıyor.

  • Bağ yolunda insan kemikleri bulundu

    Bağ yolunda insan kemikleri bulundu

    Karaahmetli Mahallesi’nde bağ yolundan dönen vatandaşlar, yağışların etkisiyle toprağın aşındığı yol kenarındaki eğimli arazide insan kemikleri olduğunu fark etti.

    İhbar üzerine bölgeye sevk edilen jandarma ekipleri, başlattıkları kazı çalışmasında kafatası dahil birçok kemik parçası çıkardı.

    Erkeğe ait olduğu değerlendirilen kemikler, kimlik tespiti için Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

    Jandarma olaya ilişkin soruşturma başlattı.

  • “İnsan kemiği” dedi, hayvan kemiği çıktı

    “İnsan kemiği” dedi, hayvan kemiği çıktı

    Tanpınar Mahallesi Şehit Mehmet Erciyes Sokak üzerinde bulunan mezarlığa ziyarete giden kadın, bir mezarın üzerinde insan kemiği bulduğunu ihbar etti. İhbar üzerine olay yerine giden polis ekipleri, yaklaşık yarım saat süren arama çalışmaları sonucu ihbarcı kadının insan kemiği gördüğünü iddia ettiği mezarı bularak inceleme yaptı.

    Ekipler tarafından yapılan incelemede, ihbarcının insan kemiği olarak iddia ettiği kemiklerin hayvan kemiği olduğu anlaşıldı.

    İhbarın asılsız olduğunu anlayan ekipler normale döndü.