Etiket: kene

  • Hastanın gözünde canlı kene çıktı

    Hastanın gözünde canlı kene çıktı

    Mutki ilçesinin kırsalında yaşayan 12 yaşındaki çocuk, sokakta gördüğü kedi ile oynadıktan sonra gözünde ağrı ve kaşıntı başladı. Şikayetleri artan hasta, ailesi tarafından Tatvan Devlet Hastanesi Acil Servise getirildi. Yapılan tetkiklerin ardından çocuğun gözünde yabancı bir cisim tespit edildi. Yapılan tetkikler sonucunda gözde bulunan yabancı cisim üzerine hasta, göz doktoru Op. Dr. Halil İbrahim Ateşoğlu’na yönlendirildi. Dr. Ateşoğlu tarafından yapılan detaylı muayenede, gözde bir kene olduğu belirlendi. Poliklinikte yapılan müdahalenin ardından göz kapağına yapışan kenenin alınması için hasta ameliyathaneye alındı. Yaklaşık yarım saat süren başarılı operasyonun ardından, çocuğun gözünden canlı bir kene çıkarıldı. Yapılan müdahalenin ardından hastanın sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. Hasta tekrardan kontrole gelmek üzere ilaç tedavisi verilerek taburcu edildi.

    Yaşanan vaka ile ilgili bilgi veren Tatvan Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Gökmen Reyhanlı, kene vakalarına dikkat çekti. Reyhanlı, “Mutki kırsalında yaşayan 12 yaşındaki hastamız, hastanemizin acil servisine göz ağrısı ve kaşıntısı şikâyeti ile başvurdu. Hastaya yapılan tetkikler sonucu gözde yabancı cisim tespit edilerek göz doktorumuza yönlendirildi. Göz doktorumuz yaptığı muayene sonucu göz kapağına yapışan canlı keneyi ameliyathanede yaptığı başarılı operasyonla çıkardı. Hastamız aynı gün tekrar kontrole gelmek üzere ilaç tedavisi ile taburcu edildi. Yaz aylarında bu tür vakalara sıkça rastlıyoruz. Özellikle kırsal kesimlerde yaşayan ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızın daha dikkatli olmasını öneriyoruz. Bu tarz şikayetleri olan vatandaşlarımızın belirtileri ciddiye alarak en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalarını istiyoruz” şeklinde konuştu.

  • ‘Kene, görme kaybına yol açabilir’

    ‘Kene, görme kaybına yol açabilir’

    Fındık toplama sezonu, özellikle Karadeniz Bölgesi’nde yaşayan ve çalışan insanlar için bazı sağlık risklerini de beraberinde getiriyor. Bu risklerden birinin de kenelerin, vücudun farklı bölgelerine yapışarak çeşitli hastalıklara yol açması olduğunu belirten Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Nükhet Zaim, uyarılarda bulundu.

    “Görme kaybına yol açabilir”

    Fındık toplama döneminde gözden kaçabilecek kene ısırıklarının oldukça tehlikeli olabileceğini söyleyen Opr. Dr. Nükhet Zaim, “Kene ısırıkları, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) gibi ciddi hastalıklara neden olabileceğinden, fındık toplayanların bu konuda dikkatli olmaları önemlidir. Göz kapağını kene ısıran hastalar, bu durumla karşılaştıklarında ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya kalabilirler. Kene ısırıkları genellikle vücudun ince derili ve korumasız bölgelerinde görülür ve göz kapağı da bu bölgelerden biridir. Tedavinin gecikmesi durumunda kene ısırığı gözde ciddi sorunlara, hatta görme kaybına yol açabilir” dedi.

    “Bahçeye girerken koruyucu önlemler alın”

    Fındık toplama sezonunda kene vakaları ve göze dal girmesi gibi sorunlarla sık karşılaştıklarını söyleyen Opr. Dr. Zaim, “Ağustos ayında fındık sezonundan dolayı göze kene yapışması vakaları ile sık karşılaştık. Fındık toplarken güneş gözlüğü veya koruyucu gözlük takmak bu tür problemleri önlemek için oldukça önemlidir. Bu, kenelerin göz kapaklarına ulaşmasını zorlaştırır ve aynı zamanda toz, böcekler ve diğer yabancı cisimlerden korunmayı sağlar. Kenelerin göz çevresine yaklaşmasını engellemek için böcek kovucu spreylerin göz çevresine dikkatlice uygulanması önerilir. Ancak spreylerin doğrudan göze temas etmemesine dikkat edilmelidir. Geniş kenarlı şapka veya siperlik kullanarak göz çevresini korumak mümkündür. Bu aksesuarlar, kenelerin saçtan yüz ve göz bölgesine ulaşmasını engelleyebilir. Belirli aralıklarla göz çevresi ve vücut mutlaka kene açısından kontrol edilmelidir. Göz çevresinde kızarıklık, şişlik veya kaşıntı gibi belirtiler fark edilirse, vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Uzun kollu giysiler ve şal kullanarak boyun ve yüz bölgesini kapatmak, kenelerin bu bölgelere ulaşmasını zorlaştırabilir. Göz çevresi de bu şekilde dolaylı olarak korunmuş olur. Ellerinizle doğrudan gözlerinize dokunmamaya özen gösterin, özellikle açık alanda uzun süre kaldıktan sonra. Ellerinizdeki kene ya da diğer yabancı maddeler gözünüze bulaşabilir” ifadelerine yer verdi.

    “Ciddi enfeksiyonlara yol açabilir”

    Tedavinin gecikmesi durumunda kene ısırığının gözde ciddi sorunlara, hatta görme kaybına yol açabileceğinin altını çizen Opr. Dr. Nükhet Zaim, “Kenenin göz kapağı ya da göz çevresinde uzun süre kalması ciddi enfeksiyonlara, gözde iltihaplanmalara (örneğin keratit, konjonktivit) ve göz dokusunda hasara neden olabilmektedir. Bu tür komplikasyonlar erken teşhis edilip tedavi edilmezse, gözde kalıcı hasar ve görme kaybı riski artar. Kene tarafından taşınabilecek bazı enfeksiyonlar, göz içindeki yapıları etkileyerek görme kabiliyetini zayıflatabilir, tamamen kaybetmeye yol açabilir. Bu yüzden kene ısırığının gözde fark edilmesi durumunda vakit kaybetmeden bir göz doktoruna başvurulması hayati önem taşır” şeklinde konuştu.

    “Kesinlikle kendiniz çıkarmayın”

    Tedavi süreci ne kadar erken başlatılırsa, komplikasyon riski o kadar düşük olacağını ve görme kabiliyetinin korunması sağlanabileceğini dile getiren Opr. Dr. Nükhet Zaim, şu ifadelere yer verdi:
    “Eğer bir kene göz kapağınıza veya göz çevrenize yapışmışsa, kesinlikle kendiniz çıkarmaya çalışmayın. Kenenin yanlış çıkarılması ciddi göz enfeksiyonlarına ve hasarlara yol açabilir. Özellikle fındık toplama sezonunda göz sağlığınızı korumak için gerekli önlemleri almayı ihmal etmeyin.”

  • Köylerde keneye karşı vatandaşlar bilgilendiriliyor

    Köylerde keneye karşı vatandaşlar bilgilendiriliyor

    Erzincan Kemah İlçesi 3 nolu aile hekimliğince Yastıktepe köyünde vatandaşlar KKKA hastalığı hakkında bilgilendirerek el broşürü dağıttılar.

    Kemah İlçe Hastanesinde görevli hemşire Hatice Özen, “Mevsimden dolayı kene eğitimlerine başladık. Bugün burada Kemah ilçemizin Yastıktepe köyünde vatandaşlarımıza kene uyarısında bulunmak için geldik. Kırım Kongo Kanamalı Ateş keneden bulaşan bir hastalık. Burada hastalarımıza oturacağımız yeri, piknik alanlarından özellikle ormanlık alanlarda bağ ve bahçelerde renkli kıyafetler giyilmesinin önemine vurgu yapıyoruz. Hayvanların üzerinde ki keneye idrara kesinlikle dokunulmaması konusunda uyarıyoruz. Pantolonlarını çoraplarının içerisine sokmalarını istiyoruz. Çünkü kene zıplayan bir hayvan değil tırmanan bir hayvan. Kontrol noktasında vatandaşlar riskli alanlardan döndükleri zaman kene olup olmadığını vücutlarını kontrol etmelerini söylüyoruz.” dedi.

    Kenelerin sıcak havaları sevdiğini söyleyen Özen, “Kulak altı, boyun arkası, ense, koltuk altı, diz arkasını eve geldikten sonra tüm giysilerini çıkararak kontrol edilmeli. Müdahale olduğunda ise kene yapıştığında nasıl çıkartabiliriz, Bunun içinde keneye anında müdahale ediyoruz. Çıplak el ile asla dokunmuyoruz. Yanımızda kağıt olabilir, peçete olabilir, yaprak olabilir, herhangi bir bez olabilir bunlarla keneyi vücudumuzdan uzaklaştırıyoruz. Ola ki kenenin herhangi bir parçası vücudumuzda kaldı, korkmaya gerek yok. Kıymık gibi düşünün. Bu durumda hemen keneyi uzaklaştırdıktan sonra keneli kısma hemen pansuman yapılarak sağlık kuruluşuna gidilmeli.
    Kene tutulmasında 10 gün içerisinde halsizlik, ishal, baş ağrısı, kusma gibi durum olursa yine mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulmalı. Sağlık kuruluşuna gelen vatandaşa hemen kan tahlili alıyoruz. Sonuçlara göre bilgilendirmeler yaparak 10 gün sonra tekrar sağlık kuruluşuna gelmesini istiyoruz” diye konuştu.

    Kemah İlçe Hastanesinde görevli hemşire Hatice Özen’in yaptığı bilgilendirmenin ardından vatandaşlara kene ile ilgili bilgilendirici el broşürleri dağıtıldı.
    Yapılan bilgilendirmelerden duyduğu memnuniyetini kaydeden Yastıktepe köyünden Nevin Karkın yurt dışından geldiğini belirterek, “Kayınpederlerim burada bu köyde yaşıyorlar. Bizlerde sıklıkla yaz aylarında geliyoruz. Hemşire hanım bizleri kene hakkında bilgilendirdi kendilerine teşekkür ediyorum. Verdiği bilgileri çok önemsiyoruz. Sağ olsunlar sıklıkla köyümüze geliyorlar, hastalarımızla yakından ilgileniyorlar. Kendi adıma ve köyüm adına sağlık ekiplerimize tekrardan teşekkür ediyoruz” dedi.
    Yastıktepe köyünden Sait Girgin ise, “Her 15 günde mutlaka köyüme geliyorum. Hemşire hanım bizleri bilgilendirdi. Çok iyi anladık. Ben daha önce burada keneye yakalanmıştım. Hastanede anında müdahalede bulunarak çıkardılar. Kan tahlili yaptılar. Hemşire hanımın dediği gibi korkmaya gerek yok. Şimdi daha da iyi öğrendim. Kendisine ve sağlık ekiplerimize teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

  • Çankırı’da kene can aldı

    Çankırı’da kene can aldı

    Edinilen bilgilere göre Çankırı’nın Ilgaz ilçesinde hayvancılıkla uğraşan Ali Akgün’ün vücuduna kene yapıştı. Bir süre sonra rahatsızlanan Akgün, hastanede tedavi altına alındı. Ankara’da bulunan bir hastaneye sevk edilen Akgün, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.

    “İl Sağlık Müdürü, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsüne karşı vatandaşları uyardı”

    KKKA’dan korunmak için uyarılarda bulunan İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, “Tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara gidilirken, kenelerin vücuda girmesini engellemek maksadıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine sokulmalı, ayrıca kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir. Oturulacak yerlere de açık renkli örtü serilmelidir. Riskli alanlardan döndükten sonra kene olup olmadığını görmek için vücudun ve elbiselerin her yerine dikkatlice bakılmalıdır. Vücudun özellikle diz arkası, koltuk altları, kulak arkası, ense, saç dipleri ve kasıklar dahil kontrol edilmeli ya da ettirilmelidir. Çocukların vücutları da mutlaka kene yönünden kontrol edilmelidir. Keneye çıplak elle dokunulmamalıdır. Kene tutulumu ya da temas öyküsü varsa acilen en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Keneyi hafife almak ölümcül olabilir” dedi.

  • Yozgat’ta keneden yılın ilk ölümü gerçekleşti

    Yozgat’ta keneden yılın ilk ölümü gerçekleşti

    Akdağmadeni ilçesi Karaalikaçağı köyünde M.G. (41) hayvanları otlattığı esnada vücuduna kene yapıştı. Keneyi vücudundan çıkartan M.G. ateş, halsizlik ve bulantı şikayetiyle Akdağmadeni İlçe Devlet Hastanesi’ne başvurdu, burada ilk müdahalenin ardından taburcu olan hasta şikayetlerinin artması üzerine önce Yozgat Şehir Hastanesi Acil polikliniğine oradan da Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne sevk edildi. Burada yoğun bakıma alınan M.G. tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. M.G. bugün öğle namazına müteakip Karaalikaçağı köyünde toprağa verilecek.

    Kentte 2024 yılında vücuduna yapışan keneyi çıkarttırmak için bin 480 kişi sağlık kuruluşlarına başvururken, kene nedeniyle ilk ölüm vakası da gerçekleşmiş oldu.

  • Kurban Bayramı’nda kene riski artıyor

    Kurban Bayramı’nda kene riski artıyor

    Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, Kurban Bayramı’nda kene ısırmalarına dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Hayvancılık ve hayvan kesimiyle uğraşan celepler, kasaplar, mezbaha çalışanları ve veterinerlerin KKKA (Kırım Kongo Kanamalı Ateşi) açısından yüksek risk altında olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, “Virüs hayvanlarda belirti göstermese de yeterli önlem alınmadan yapılan hayvan bakımı veya kurban kesimi sırasında insanlara bulaşabilir. Kurban kesimi, belirlenen yerlerde veya mezbahalarda işin ehli kişiler tarafından yapılmalıdır. Kesim yapacak kişilere enfeksiyonların bulaşmasını önlemek konusunda eğitim verilmesi büyük önem taşır” şeklinde konuştu.

    “Kurbanlıkların sevki”

    Yurt içi hayvan hareketlerinin Kurban Bayramı öncesinde arttığını vurgulayan Prof. Dr. Leblebicioğlu, “KKKA hastalığının sık görüldüğü bölgelerden başka bölgelere hayvanlar aracılığıyla KKKA virüsü taşınabilmektedir. Hayvanlar sevk öncesinde 30 gün süre ile izole edilmelidir. Özellikle ilaçlanması gereken hayvan grubu büyük baş hayvanlardır, veteriner hekim kontrolünde büyük baş hayvanların keneye karşı ilaçlanmaları KKKA virüsü taşıyan kene popülasyonunu azaltacaktır. Hayvan pazarlarına getirilen kurbanlıklar kene riskine karşı veteriner hekimler tarafından kontrol edilmelidir. Belirlenen yerler dışında kurbanlık alım satımı yapılmamalıdır” ifadelerini kullandı.

    “Kesim sırasında alınması gereken önlemler”

    Kesim sırasında kan ve hayvanın vücut sıvılarından bulaşmayı önlemek için sıvı geçirmez önlükler ve kalın eldivenler kullanılmasını öneren Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Kesim sırasında yaralanmamaya dikkat edilmelidir. Derinin hayvandan ayrılması sonucunda beslenme olanağı kaybolan keneler yeni bir konak arayışına girecektir. Bu yüzden hayvan derisine çıplak elle dokunulmamalıdır. Kesim sonrası enfekte olduğu düşünülen atıklar derine gömülerek imha edilebilir. Deriler usulüne uygun olarak tuzlanmalıdır” dedi.

    “Yol kenarlarında ve bahçelerde kesim yapılmamalı”

    Kesim işlemlerinin uygunsuz olarak yol kenarlarında veya bahçelerde yapılabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Bu durum hayvanlardan insanlara enfeksiyonların bulaşmasını kolaylaştırmaktadır. Atıklar açık alanda bırakılmamalı, derine gömülerek imha edilmelidir. Bu atıkların evcil ve yabani hayvanlar tarafından tüketilmesi önlenmelidir. Bu amaçla kesim alanı ve çevresinde, evcil ya da sokak hayvanlarının girmesi engellenmelidir. Alınan bu önlemler, hayvanlardan insanlara bulaşan diğer hastalıkların da geçişini önleyecektir” şeklinde konuştu.

    “Kenelerden korunma yolları”

    Kenelerin vücutta kaldığı süre arttıkça hastalanma riskinin de arttığına değinen Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Bu nedenle keneler mümkün olduğunca erken çıkarılmalıdır. Vücuda tutunmuş kenelere çıplak elle dokunulmamalı, kopartılmaya veya ezilmeye çalışılmamalıdır. Keneler, bir pens veya bu amaçla kullanılan benzeri aletlerle çıkarılabilir. Eğer kişi bu şekilde keneyi çıkaramazsa, vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmalı ve kene çıkarılmalıdır” dedi.

    “Ateş, halsizlik, kas ağrısı ve kanama varsa sağlık kuruluşuna başvurulmalı”

    Kene tutunması veya hayvan teması sonrasında yapılabileceklere dikkat çeken Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Ateş, halsizlik, kırgınlık, kas ağrısı ve kanama gibi şikâyetler varsa, mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır” ifadelerini kullandı.

    “Kenelere çıplak elle dokunulmamalıdır”

    Kenelerle mücadelede parkların ilaçlanması yaygın bir yöntem olarak düşünülse de bu uygulamanın çevre dengesini bozabileceğini belirten Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Parklarda görülen keneler genellikle köpek kenesi olup, KKKA taşımazlar ancak başka mikroorganizmaları taşıyabilirler. Şehirlerde sokak köpeklerinin kontrolsüz olması bu tür kene popülasyonunun artışına neden olmaktadır. Geniş park alanlarının ilaçlanması ile kene eradikasyonu sağlanamamaktadır. Bu yüzden şehirlerdeki park ve bahçelerin ilaçlanması önerilmemektedir. Parklarda dolaşan evcil köpekler eve dönüşte kene yönünden kontrol edilmelidir ve hayvanlardaki kenelere çıplak elle dokunulmamalıdır” şeklinde konuştu.

    “Kanatlı hayvanlar kenelerin beslenmesi için iyi bir konak görevi görür”

    Kene popülasyonunu azaltmak için doğaya salınan kanatlı hayvanların (keklik, beç tavuğu, sülün vb.) aksine kenelerin beslenmesi için iyi bir konak görevi gördüğünü işaret eden Prof. Dr. Leblebicioğlu, bu yüzden bu tür yaklaşımların kene sayısının azaltılması yerine artmasına da neden olabileceği uyarısında bulundu.

  • Sivas’ta kene can aldı

    Sivas’ta kene can aldı

    Sivas merkeze bağlı Olukman köyünde meydana gelen olayda hayvancılıkla uğraşan Emre Naçar (25), hayvanları otlattığı sırada vücuduna kene yapıştı.

    Yapışan keneyi kendi çıkaran Naçar, bir süre sonra rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi tanısı konulan Nacar, üniversite hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Yoğun bakım ünitesinde tedavi gören Naçar, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Naçar’ın cenazesi defnedilmek üzere Olukman köyüne nakledildi.

  • Kene vakasından 2 kişi öldü

    Kene vakasından 2 kişi öldü

    Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Faruk Karakeçili, kene vakalarına ilişkin, “Bu yıl 21 hastadan 2 ölüm vakamız meydana geldi” dedi.
    Bugüne kadar 21 şüpheli vakanın hastaneye başvurduğunu ifade eden Karakeçili, KKKA’nın genellikle havaların ısınması ve kenelerin aktifleşmesi ile nisan-mayıs aylarında hızla artmaya başladığını, bu sene de özellikle nisan ayında çok sayıda kene vakası görmeye başladıklarını belirtti.
    Artış hızının mayıs ayında havaların biraz daha soğuk ve yağışlı gitmesi nedeniyle bir miktar kırıldığını belirten Karakeçili, “Şu ana kadar hastanemizde şüphe üzerine takip ettiğimiz hasta sayısı 21’dir. Bunlardan 5’nin sonucu kesinleşmedi birkaç tane negatif hastamız var ama 10’unun üzerinde kesin tanı koyduğumuz pozitif hastamız var” dedi.
    Havaların yağışlı ve soğuk geçmesi nedeniyle mayıs ayında vakalarda bir miktar düşüş yaşandığını vurgulayan Karakeçili, “Ben özellikle vakaların haziran ve temmuz ayalarında pik yaptığı döneme dikkat çekmek istiyorum. Muhtemelen bu dönemlerde çok ciddi artış göreceğiz. Bu yıl 21 hastadan maalesef 2 tane (Giresun ve Bingöl’den gelen hastalar) ölüm vakamız meydana geldi. Çok hızlı ilerleyen ve tüm müdahalelere rağmen yanıt vermeyen hastalarımız da oldu” ifadelerini kullandı.

    KKKA bulgularının grip hastalığı ile benzediğini aktaran Karakeçili, söyle devam etti: “Hastalarımıza önerimiz, özellikle belirtilerini çoğunlukla bir griple karıştırabiliyorlar. Hastalar, şiddetli baş ağrısı, ateş, kas eklem ağrıları, halsizlik, ilerleyen ağır vakalarda burun ve ciltte kanamalarla görebiliyor. Bu tarz böyle basit şikayetlerde bile kırsal bölgelerdeki insanlar özellikle hayvanlarla temas halindeyse sağlık kurumuna başvurmaları gerekiyor.”
    Vatandaşların KKKA’ya karşı dikkatli olmaları gerektiğini vurgulayan Karakeçili, şunları kaydetti:
    “Korunma örenimiz ise özellikle böcek kovucu ilaçlar işe yarıyor. Pantolon paçalarına ve elbiselere sıkılabilir. O bölgede yaşıyorsa mutlaka pantolon paçalarının çorap içine sokulması çok iyi bir önlem oluyor. Kene üzerimize geldiğinde özellikle açık renk kıyafet giyilmesinde fayda var. Sandalet değil de kapalı ayakkabılar giyilmesi genel tedbirler arasında.”

  • Kırsal mahallelerde kene uyarısı

    Kırsal mahallelerde kene uyarısı

    Kent Ormanı ve Misi Köyü civarındaki kırsal alanda, okul, cami, kahve gibi alanların yanı sıra mahallelerde yaşayanlara kene tutulması hakkında açıklamalarda bulunan Doruk Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzm. Dr. Meltem Öner Karaçay, Eğitim Hemşiresi Nebahat Yayla ve Enfeksiyon Kontrol Komitesi Hemşiresi Emine Aydın Mecit, vatandaşlara bir neler yapılması hakkın bilgi verdi. Karaçay, “Kene ısırığı vakaları Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında artış göstermektedir.

    Kırım Kongo Kanmamalı Ateşi (KKKA), Nairo virüslerin sebep olduğu ateş, cilt içi ve diğer alanlarda kanama gibi belirtiler ile seyreden kene kaynaklı bir enfeksiyondur. Son yıllarda tedavide görülen gelişmelere rağmen, bu enfeksiyonlarda ölüm oranları hala yüksektir. Bu sebeple uyarılara dikkat edilmesi gerekmektedir” dedi.

    Kene ısırığı durumunda yapılması gerekenler hakkında bölge sakinleri broşürlerle bilgilendirildi.

  • Uzmanından sürü köpekleri için kene uyarısı

    Uzmanından sürü köpekleri için kene uyarısı

    İlkbaharın gelmesiyle birlikte artan kene popülasyonu, hayvanlarda da etkili olmaya başlıyor. Küçükbaş, büyükbaş hayvanlara ve köpeklere tutunan keneler, tutunduğu bölgede kan emerek hayatını sürdürüyor. Tutunduğu hayvanın direncini oldukça düşüren keneler için uzmanlar ilaç kullanılması gerektiği uyarısında bulunuyor. Sürü köpeklerinin mutlaka ilaçlanması gerektiğini söyleyen uzman Kangal köpeği yetiştiricisi Hüseyin Yıldız, “Köpeklerde kene taraması yapılmaya başlandı. Özellikle bu mevsimde tarama yapılmadığı zaman kene ile ileride mücadele etmek zorlaşabilir” dedi.

    İlkbahar aylarında kenelerin oldukça arttığını söyleyen Yıldız, “Bahar dönemi kenelerin hayat bulduğu, bitkilerin fazlalaştığı ve kenelerin tutunduğu bir dönem Bunlar hayvanlara da maalesef sirayet ediyor. Bu mevsimde korunmadığı sürece etkinliğini artırır. Keneler hayvanlardan kan emer, tedirgin eder, rahatsız olurlar. Köpeklerde kene taraması yapılmaya başlandı. Özellikle bu mevsimde tarama yapılmadığı zaman kene ile ileride mücadele etmek zorlaşabilir. Kene, tutunduğu bölgede kan emerek büyüyor. Hayvan da bundan rahatsız olduğu için mücadeleyi bir insan bilinciyle yapmıyor. Ayaklarıyla vuruyor, dişi ile almaya çalışıyor. Aldığı zaman da hayvanda travma geliştiriyor. Hem de kenenin yapıştığı ve hayvan tarafından uzaklaştırıldığı bölgede yaralar meydana gelebiliyor. Bu yaralar, lokal antibiyotik gerektiren yaralara meydan veriyor. Hayvanın vücut ısısı artıyor ve titremeler meydana geliyor. Özellikle beyinde hasara neden olma durumu söz konusu olabiliyor. Çok rahatsız edici bir durumla karşı karşıya olduğu için müdahaleyi çok erken yapmak gerekiyor” dedi.

    Hayvanlara kene tutunmadan önce önlem alınması gerektiğine dikkat çeken Yıldız, şu ifadelere yer verdi:
    “Mevsiminde tarama ve uygulama çok önemli. Bu tür çözeltiler mevsiminde yapılmazsa çözeltinin etkinliğini kaybettirir. Güneş ışığına çok fazla maruz kalan hayvanlarda yaralara neden olabilir. Bu çözeltilerin uygulandığı mevsim önemlidir. Daha karanlık, yağmurlu ve serin bir havada yapılmalı. Tüy dökme döneminde, soğuk havada, mevsimin tam netleşmediği dönem uygulamak çok önemli. Mevsimin netleşmediği dönem bu uygulama yapılırsa netleşmeyen haşere grubunu da engellemiş oluyorsunuz. Bu aslında bir önlemdir.”