Etiket: keşif

  • Edirne’de yeni böcek türü keşfedildi

    Edirne’de yeni böcek türü keşfedildi

    Manisa Celal Bayar Üniversitesi Alaşehir Meslek Yüksekokulu Bitki Koruma Programı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Anlaş’ın danışmanlığında yüksek lisans öğrencisi Enes Zafer Kacar, TÜBİTAK tarafından desteklenen tez projesi kapsamında Edirne’de yaptığı araştırmada paederinae alt familyasından 11 cinste 18 böcek türü kaydetti.

    Prof. Dr. Anlaş ve öğrencisi Kacar, araştırmada buldukları türler üzerinde yaptıkları tanımlama ve şekillendirme neticesinde bir böcek türünün mevcut türlerden ayrıldığını tespit etti.

    Bu türün kayıtlarda olmadığı belirlendi, keşfedilen böcek türüne “lathrobium gocmeni” adı verildi.

     “Tarımsal yararlı bir tür, avcı bir böcek”

    Prof. Dr. Anlaş, Edirne’de yeni keşfi yapılan böcek türüne 2019’da vefat eden sürüngen uzmanı Prof. Dr. Bayram Göçmen’e ithafen “lathrobium gocmeni” adını verdiklerini söyledi.

    TÜBİTAK tarafından desteklenen ve 15 ay süren proje kapsamında Edirne’nin birçok noktasında arazi çalışması yaptıklarını anlatan Anlaş, özverili araştırmalarının karşılığını almanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi.

    Enez’in 5 kilometre doğusunda Gala Gölü Milli Parkı civarında yeni türün tespitinin yapıldığını belirten Anlaş, şunları kaydetti:

    “Bu türü Enez’de, Gala Gölü Milli Parkı yakınında bir çimenlik alanda tespit ettik. Bu tür muhtemelen dünyada sadece Gala Gölü Milli Parkı çevresinde yaşıyor. Bunun yararlı bir tür olduğunu düşünüyoruz. Tarımsal yararlı bir tür, avcı bir böcek. Orman ve tarım zararlılarıyla beslenen bir böcek olduğunu tahmin ediyoruz.”

    “Keşfe makalede yer verildi”

    Prof. Dr. Sinan Anlaş, yeni böcek türüyle ilgili hazırlanan makalenin Trakya Üniversitesinin Journal of Natural Sciences dergisinde yayınlandığını bildirdi.

    Keşfi yapılan böcek türüne Göçmen’in adının verildiğini vurgulayan Anlaş, “Bayram hocamız Ege Üniversitesinde görev yapıyordu ve sürüngenler üzerine çalışıyordu. Uluslararası bir bilim insanıydı ve Türkiye’de yeni bulduğu sürüngen türleri vardı. Ancak genç yaşta vefat etti. Onun adına ithafen onun soyadını koyarak böceği ‘lathrobium gocmeni’ ismini verdik.” diye konuştu.

    Anlaş, tarımsal ilaçların kontrolsüz kullanımı ve doğal alanların tahrip edilmesinden biyolojik çeşitliliğin olumsuz etkilendiğini söyledi.

  • Elif Sinan’ın ölümünde mahkemeden keşif kararı

    Elif Sinan’ın ölümünde mahkemeden keşif kararı

    Kırıkkale 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya “kasten öldürme” suçundan tutuklu yargılanan sanık T.A., Eskişehir L Tipi Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Elif Sinan’ın yakınları ile taraf avukatları ise mahkeme salonunda hazır bulundu. Üzerine atılan suçlamaları kabul etmeyen T.A., beraatını talep etti. 5 Temmuz’da keşif yapılmasına karar veren mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi.

    Kırıkkale Üniversitesi öğrencisi 24 yaşındaki Elif Sinan, 3 Ağustos 2021’de Yahşihan ilçesi Yenişehir Mahallesi’nde bıçakla intihar girişiminde bulunduğu iddiasıyla T.A. tarafından getirildiği Yüksek İhtisas Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı. Olayın ardından gözaltına alınan şüpheli T.A., ifadesinde kız arkadaşı Elif Sinan’ın intihar ettiğini belirtmişti.

  • Bursa’da keşif sırasında çıkan kavgada yeni gelişme

    Bursa’da keşif sırasında çıkan kavgada yeni gelişme

    Bursa’da otomobili ile Aysel Özden’e (45) çarpıp ölümüne neden olan Mine E.(34) tutuksuz yargılandığı davanın kaza yerindeki keşfi sırasında Aysel Özden’in yakınlarının saldırısına uğradı. Polisin biber gazıyla müdahale ettiği kavga sonrası gözaltına alınan 2 kişi serbest bırakıldı, 3 şüpheli ise aranıyor.

    Nilüfer ilçesi Ataevler Mahallesi’nde Mart ayında, Mine E. idaresindeki 16 STG 66 plakalı otomobil, yolun karşısına geçmeye çalışan Aysel Özden’e çarptı, Özden ağır yaralandı. Bursa Şehir Hastanesi’ne kaldırılan Aysel Özden, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı. Gözaltına alınan Mine E. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    BİLİRKİŞİ RAPORU SONRASI KEŞİF TALEBİ

    Kazayla ilgili soruşturma kapsamında Mine E. hakkında Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘taksirle ölümü neden olmak’ suçundan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Yargılama sürecinde hazırlanan bilirkişi raporunda, otomobilin hız sınırı olan 33 kilometrenin üzerinde seyrettiği belirtildi. Mahkeme hakimi olay yerinde keşif yapılmasına karar verdi.

    KEŞİF ERTELETEN KAVGA

    Mahkeme hakimi, bilirkişi ve adliye görevlisiyle sanık Mine E.’nin de bulunduğu keşif heyeti geçtiğimiz 10 Eylül’de olay yerine gitti. Keşif alanında bekleyen Aysel Özden’in yakınları, burada Mine E.’ye saldırdı. Yaklaşık 20 kişilik gruba biber gazıyla müdahale eden polis ekipleri, takviye kuvvet de istedi. Mine E. yanı sıra adliye görevlisinin de arada kaldığı arbede destek kuvvetlerin müdahalesi ile sona erdi. Saldırı sonrası keşif de ileri bir tarihe ertelendi.

    İKİ ŞÜPHELİ SERBEST BIRAKILDI

    Vücudunun çeşitli yerlerinde ezikler oluşan Mine E., saldırganlardan şikayetçi olurken, iki kişi gözaltına alındı. Savcılık sorgusu tamamlanan 2 şüpheli serbest bırakılırken, saldırıya karıştığı tespit edilen 3 kişi aranıyor. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

  • Bursa’da keşif sırasında kadın sürücüye saldırdılar

    Bursa’da keşif sırasında kadın sürücüye saldırdılar

    Bursa’da otomobiliyle Aysel Özden’e (45) çarpıp ölümüne neden olan Mine E., (34) tutuksuz yargılandığı davanın kaza yerindeki keşfi sırasında ölen kadının yakınlarının saldırısına uğradı. Polis ekipleri gruba biber gazıyla müdahale ederken, olayların arasında kalan adliye görevlisi yere düştü. O anlar saniye saniye görüntülendi.

    Nilüfer ilçesi Ataevler Mahallesi’nde mart ayında, Mine E. yönetimindeki plakalı otomobil, 100 metre mesafedeki üst geçidi kullanmayıp, yolun karşısına geçmeye çalışan Aysel Özden’e çarptı. Güvenlik kamerasına yansıyan kazada, Özden ağır yaralandı. Çağrılan ambulansla Bursa Şehir Hastanesi’ne kaldırılan Aysel Özden, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı. Gözaltına alınan Mine E. ise işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi mahkemece, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    Kazayla ilgili yürütülen soruşturmanın tamamlanmasının ardından Mine E. hakkında, Asliye Ceza Mahkemesi’nde, ‘Taksirle ölümü neden olmak’ suçundan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Yargılama sürecinde hazırlanan bilirkişi raporunda, otomobilin hız sınırı olan 33 kilometrenin üzerinde seyrettiği belirtildi. Mahkeme hakimi, olay yerinde keşif yapılmasına karar verdi.

    KEŞİF ERTELETEN KAVGA

    Mahkeme hakimi, bilirkişi ve adliye görevlisiyle sanık Mine E.’nin de bulunduğu keşif için dün kaza yerine gidildi. Bu sırada keşif alanında bekleyen Aysel Özden’in yakını, aralarında kadınların da bulunduğu yaklaşık 20 kişi, Mine E.’ye saldırdı. Polis ekipleri, gruba biber gazıyla müdahale edip, takviye ekip istedi. Olayların ortasında kalan adliye görevlisi zor anlar yaşadı, elindeki evrak çantasıyla yere düştü. Mine E., takviye ekiplerin gelmesiyle kalabalığın elinden kurtarılıp, kontrol amaçlı hastaneye götürüldü.

    Kavgaya karışan 2 kişi gözaltına alınırken, keşif ise ertelendi.

    “BİZİ ÇOK ÜZDÜ”

    Kazada ölen Aysel Özden’in kızı Mehtap Özden, “Küçük yaşta babamızı kaybettik. Bizi annemiz büyüttü. O kazadan sonra yetim kaldık. Sürücü, olay sonrası vicdan azabı çektiğini belirten hiçbir görüntü sergilemedi. Yanımıza gelip, hiçbir şey söylemedi. Hayvana dahi çarpsanız yanına gidip yardım etme ihtiyacı duyarsınız. Bunu yapmadı, Adliye sürecinde sanık, ‘Orada ben, arabada bulunan kızımı korumak için annenize vurdum’ dedi. Buna rağmen bir gün bile içeride tutulmadı. Sürücü bizimle hiçbir şekilde irtibata geçmedi” dedi.

    Annelerinin öldüğü kaza sonrası, canlarını yakan bir başka olay daha yaşadıklarını belirten Mehtap Özden, “Hem anneme çarptı hem de çarptığı arabanın sigortasını bize ödetti. Aracın 10 bin TL’lik sigorta parasını ödemezsek evimize icra geleceğini söylediler. Anneme çarpıp öldürdüğü aracın sigorta ücretini bile bize ödetecek kadar vicdansız bir insan. Kadın pişman değildi. Anneme çarptıktan yaklaşık bir ay sonra parti yaptığını gördük. Bunu mahkemede de dile getirdik. Bizler, adaletin yerini bulsun istiyoruz. Adalete olan inancımız kırılmasın” diye konuştu.

  • Bakan Dönmez duyurdu! Bu yıl dünyadaki en büyük keşif

    Bakan Dönmez duyurdu! Bu yıl dünyadaki en büyük keşif

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Karadeniz Sakarya Gaz Sahası’ndaki Tuna-1 kuyusunda 405 milyar metreküplük rezerve ulaştıklarını belirtti. Dönmez, “Türkiye tarihinin en büyük keşfi ve 2020 yılı itibarıyla baktığımızda dünyada denizlerdeki en büyük keşfi açıklamış olduk. İnşallah 2023’te cumhuriyetimizin 100’üncü yılında kendi gazımızı, Karadeniz’den ürettiğimiz gazımızı vatandaşımızla buluşturacağız” dedi.

    Bakan Dönmez, katıldığı televizyon programında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulunup, soruları cevapladı. ‘Fatih’ sondaj gemisinin Karadeniz’de 20 Temmuz’da çalışmalara başladığını, aradan 1 ay geçmeden 320 milyar metreküp doğal gaz rezervini kamuoyu ile paylaştıklarını belirten Dönmez, “Yine o gün aşağıda iki katmanımız daha olduğunu, benzer yapılar içerdiğini söylemiştik ve çalışmalarımızın bu kuyuda devam edeceğini ifade etmiştik. Cumartesi günü Sayın Cumhurbaşkanı’mız ilave 85 milyar metreküplük keşif miktarını açıklamış oldu. Böylece Sakarya Gaz Sahası’ndaki Tuna kuyusunda yani ilk keşif kuyumuzda 405 milyar metreküplük bir rezerve ulaşmış olduk. Türkiye tarihinin en büyük keşfi ve 2020 yılı itibarıyla baktığımızda dünyada denizlerdeki en büyük keşfi açıklamış olduk. Karaları da dahil ettiğimizde sıralama ikinci oluyor. Dolayısıyla gayet büyük bir keşiften rahatlıkla bahsedebiliriz” dedi.

    ‘TÜRKALİ-1′ ADINI VERDİĞİMİZ LOKASYONA GİDECEĞİZ’

    Bakan Dönmez, Tuna-1’deki arama kuyusunun bittiğini söyleyerek, “Bu kuyuyla alakalı olarak tamamlama çalışmaları yapılacak. Onu bir başka gemiyle yapacağız. Şimdi Türkali-1 adını verdiğimiz lokasyona gideceğiz. Yaklaşık Tuna-1’e 4-5 kilometre mesafede bir kuyu. Yine aynı sahadayız, yani Sakarya Gaz Sahası’ndayız. Bu sahanın büyüklüğü yaklaşık 225 kilometrekare. Biz burada 40’a yakın üretim kuyusu planlıyoruz önümüzdeki yıllarda. Bu şu anlama geliyor. Bundan sonra hemen hemen belki her 2 ayda bir kuyu açarak üretim amacımıza dönük olarak bu hazırlıklarımızı tamamlamış olacağız” diye konuştu.

    ‘2023’TE VATANDAŞIMIZLA BULUŞTURACAĞIZ’

    Bakan Dönmez, doğal gazı 2023’e yetiştirmek için çalıştıklarını belirterek, şöyle konuştu:

    “Kronometre başladı, Türkiye Petrolleri çalışanlarımız geriye sayıma başladılar. İnşallah 2023’te cumhuriyetimizin 100’üncü yılında kendi gazımızı, Karadeniz’den ürettiğimiz gazımızı vatandaşımızla buluşturacağız. Bu şekilde ön mühendislik çalışmaları başladı, detay mühendislik çalışmaları için de görüşmeler, çalışmalar devam ediyor. Bu 2-3 tane tespit kuyusu açacağımızı ifade etmiştik. Bunlarla birlikte önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde detay mühendislik çalışmaları da sonlandırılmış olacak. Çünkü burada deniz üstünde bir platform düşünmüyoruz. Çünkü derin denizden bahsediyoruz. Yaklaşık 2000 metrelik bir derinlikten bahsediyoruz. Yani suyun üstünde hiç kimse bir şey görmeyecek o sahada, kıyıda göreceğiz. Orada kuyu başında bazı valf vana kontrol sistemlerimiz olacak. Komünikasyon için bazı teçhizatı oraya yerleştireceğiz ve burada toplanan gazı da kıyıya getireceğiz. En yakın mesafede olan nokta şu anda Filyos gözüküyor ama değişik çalışmalar da var, oraya getireceğiz. Orada da yine karadaki ayrıştırma tesislerini yapacağız. Çünkü gelen gazın içerisinde istenmeyen partiküller olabilir. Onlar ayrıştırılacak ilgili teknik standartlara göre. Uygun basınca getirilecek ve sonra da bizim ulusal iletim sistemimize yani BOTAŞ’ın ana iletim sistemine bağlanmış olacak. Hedefimiz, tamamen bu şekilde belirlenmiş durumda. 2023’te inşallah vatandaşımızı kendi yerli gazımızla buluşturmayı hedefliyoruz.”

    DOĞAL GAZ KONTRATLARI

    Bakan Dönmez, 1-2 yıl içinde yaklaşık 16 milyar metreküplük doğal gaz kontratının sonlanacağını anımsatarak, “Rusya’yla sonlanan kontratımız var, Azerbaycan’la ilk kontratımız sonlanıyor. Keza LNG aldığımız yani sıvı doğal gaz aldığımız üniteler var Nijerya gibi onlarla da sonlanacak. Bizim birinci önceliğimiz arz güvenliği. Bir taraftan da kendi yerli kaynaklarımızı sisteme dâhil etikçe yurt dışına bağımlılığımız azalacak. Ama çok kısa süre içinde, kısa vadede bütün kontratlarımızın yerine yerli doğal gazı ikame edeceğiz sözü doğru olmaz. Ama zaman içinde sürekli yerli kaynağın daha fazla oranda kullanıldığı bir piyasaya doğru ilerleyeceğiz” dedi.

    ‘KAŞİF’ SU ALTI ROBOTU

    Bakan Dönmez, ‘Fatih’ sondaj gemisinde görevine başlayan yerli su altı robotu ‘Kaşif’ ile ilgili ise şu bilgileri verdi:

    “Sağ olsunlar, Türkiye’deki bir girişimci bu robotu yapabileceğini ifade etti. Biz de her türlü teknik desteği kendisine verdik. Ve şu anda daha önce yurt dışından temin etmiş olduğumuz robotun bire bir aynı özelliklerine sahip ama farklı dizaynda milli yazılımı yapılmış bir robotumuz var. O robot bize kuyuyla alakalı bazı video görüntülerini yukarıya aktarıyor, bunun yanı sıra yukarıdan operatör vasıtasıyla oradaki bazı mekanik işlemleri yapabilir hale geliyoruz. Çünkü orada bir somonun sıkılması, gevşetilmesi veya herhangi bir olumsuz durumda müdahale edilmesi gereken işler varsa onu biz o robotla yapıyoruz. Çünkü o derinlikte bizim bir dalgıç oraya indirmemiz mümkün değil yani 2 bin metre derinlikten bahsediyoruz ki yaklaşık 200 atmosferlik yüksek bir basınçtan bahsediyoruz. Biz denemelerini, testlerini de yaptık bu arada, sadece 2 bin metre de değil, 3 bin metreye kadar çalışabilecek bir robotumuz var artık. Bunu diğer gemilerimize de aynı şekilde entegre etmeyi planlıyoruz. O robot sayesinde bu su altında işlemleri rahatlıkla yapabilir hale geliyoruz.”

    ‘BİZİM KİMSENİN MALINDA GÖZÜMÜZ YOK’

    ‘Oruç Reis’in sismik araştırma yaptığı bölgenin Antalya’nın Kaş ilçesinin güneyinde, Türkiye’nin kıta sahanlığında olduğunu belirten Bakan Dönmez, “Bundan yıllarca önce ruhsatını verdiğimiz alanlar bunlar. Orada şu anda iki boyutlu sismik atıyor sismik araştırma gemimiz ‘Oruç Reis’. Tahmin ediyorum 1-2 ay içinde tamamlayabiliriz, sonrasında üç boyutlu sismik atmaya başlayacağız aynı bölgede. Değerlendirmelerden sonra orada da potansiyeli yüksek bir alan görürsek sondaj gemimizi gönderip ilk keşif amaçlı sondajımızı da yapmış olacağız. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın defaatle ifade ettiği bizim kimsenin hakkında, hukukunda, malında, mülkünde gözümüz yok ama herkes de bizim hakkımıza, hukukumuza saygılı olsun ifadesini bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Uluslararası hukuka uygun, milli hak ve menfaatlerimiz neyi gerektiriyorsa, orada o çalışmaları yapmaya devam edeceğiz” dedi.

  • Bilim insanlarından Covid-19’a karşı yeni keşif! Tamamen etkisiz hale getiriyor

    Bilim insanlarından Covid-19’a karşı yeni keşif! Tamamen etkisiz hale getiriyor

    ABD’li bilim insanlarının koronavirüsü ‘tamamen etkisiz hale getiren’ antikor keşfettiği iddia edildi.

    Yerel medyada yer alan haberlere göre, ABD’nin Pensilvanya eyaletinde bulunan Pittsburg Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden bir grup araştırmacı, Covid-19’a neden olan virüsü ‘tamamen ve spesifik olarak nötr hale getiren’ ‘en küçük biyolojik molekülü’ izole ettiklerini belirtti. ABD’li araştırmacılar, koronavirüsü ‘tamamen etkisiz hale getiren’ bir antikor keşfettiklerini iddia ediyor.

  • Uluslararası Uzay İstasyonu Mars yolculuğu için yeni test

    Uluslararası Uzay İstasyonu Mars yolculuğu için yeni test

    Radyasyona ve diğer çevresel tehditlere karşı çok yüksek dirence sahip bir bakterinin, Uluslararası Uzay İstasyonu (UUİ) dışında 3 yıl boyunca yaşadığı ve Mars’a yapılacak bir yolculuğa dayanabileceği bildirildi.

    CNN’nin haberine göre, mikropların bir gezegenden diğerine taşınarak yaşamı başlatabileceklerine ilişkin teoriyi test etmek amacıyla tasarlanan Japon Tanpopo misyonu çerçevesinde, alüminyum levhalar içinde kurutulmuş Deinococcus bakterisi topakları, UUİ’nın dışındaki panellere yerleştirildi.

    Çeşitli kalınlıklarda Deinococcus topakları koyulan levhalardan 1, 2 ve 3 yıl sonra veri toplandı ve bakterinin ne kadar dayandığı test edildi.

    Uzmanlar, 0,5 milimetreden daha büyük topaklar halindeki bakterilerin DNA hasarıyla kısmen hayatta kaldığını gözlemledi.

    Bilim insanları, ayrıntıları “Frontiers in Microbiology” dergisinde yayımlanan çalışma için “bulguların, birkaç yıl içinde mikropların gezegenler arası transferinin olasılığını desteklediği” değerlendirmesi yaptı.

    “Bakterilerin Conan”ı olarak anılan Deinococcus’un, soğuğa, sıvı kaybına ve aside karşı dayanıklı olduğu belirtiliyor.

    Guinness Dünya Rekorları Kitabı’nda yaşamın ışığa en dayanıklı formu olarak anılan Deinococcus bakterisinin bir insanı öldürebilecek radyasyonun 3 bin katına direnç gösterdiği ifade ediliyor.