Etiket: kestane

  • Kestaneler tezgahlarda yerini aldı

    Kestaneler tezgahlarda yerini aldı

    Kastamonu’da sezonunun başlaması ile birlikte semt pazarları ve marketlerde kestane satılmaya başlandı. Vatandaşlar tarafından ormanlık alanlardan toplanan kestaneler, tezgahlarda yerini almaya başlandı. Kilogramı 50 TL’den satılmaya başlayan kestanenin fiyatının ilerleyen günlerde düşmesi bekleniyor.

    Semt pazarında kestane satmaya başlayan esnaf Ayhan Köprülüoğlu, kestane bolluğunun yaşanmasını beklediklerini belirterek, “Bu sezonun İlk Kestane mahsulü tezgahlarımızda yer aldı. Geçen sene kestane sezonumuz çok güzel geçmişti. Bu sene de inşallah iyi olur. Beklentilerimiz sezonun bol geçmesidir. Tezgahlarda ilk yerini kestanemizin 50 TL’den satışa sunuyoruz. Kestanemiz bollaştıkça da fiyatların 15 ile 20 TL arasında seyredeceğini tahmin ediyoruz. Yeni mahsulümüz hayırlı olsun” dedi.

  • Bursa’nın kestanesi eski günlerine dönecek

    Bursa’nın kestanesi eski günlerine dönecek

    Bursa’nın ve İnegöl’ün eski markalarından kestane, son yıllarda hastalıklar nedeniyle zor dönemlerden geçiyor. Rekoltesi ve popülasyonu oldukça düşen kestanenin yeniden eski günlerine dönmesi adına İl Tarım Müdürlüğü harekete geçti. Ödemiş’ten hastalıklara dayanıklı 4 çeşit kestane getirilerek Bursa’da 3 tane Demonstrasyon Bahçesi kuruldu. Bu örnek bahçelerde denemesi yapılan kestanelerin en dayanıklı olanı, yeniden çiftçiler tarafından üretilmeye başlayarak kestanenin eski yüksek verimli günlerine dönmesi hedefleniyor.

    “Kestane yeniden eski günlerine dönecek”

    Örnek bahçelerden biri de İnegöl Belediyesi ve İnegöl İlçe Tarım Müdürlüğü öncülüğünde Hilmiye Mahallesinde kuruldu. Demonstrasyon bahçesinde bugün il ve ilçe yetkilileri ile birlikte inceleme yapıldı.

    İnceleme sırasında açıklamalarda bulunan Bursa İl Tarım Müdürü Hamit Aygül, “Ülkemiz kestane konusunda dünyanın önde gelen ülkelerinden biridir. Bursa’da kestane ile özdeşlemiş bir şehir. Kestane Bursa’nın markalarındandır. Ancak son 10-15 yılda kestane ağaçlarımız birkaç tane zararlı ve hastalıktan dolayı oldukça gerilemiş durumdaydı. Özellikle dal kanseri, gal arısı, mürekkep gibi hastalıklardan dolayı hem ağaç sayısında, popülasyonda azalma olmuştu hem de verim düşmüştü. Bundan 20 sene önce 20 bin tonlarda olan üretimlerimiz son yıllarda 4 bin tonlara kadar düşmüştü.

    Biz de bu konuda bir tedbir olsun diye çalışma yapmaya başladık. Bakanlığımızın katkılarıyla Ödemiş’ten temin ettiğimiz dal kanseri ve gal arısına dayanıklı fidanlarla burada çiftçilerimize örnek bahçeler oluşturmaya çalıştık. Böylece 4 çeşit getirdiğimiz kestanenin hastalıklara mukavemetini gördükten sonra en dayanıklı olanıyla Bursa’da gelecek yıllarda tekrar kestaneciliğin gelişip kalkınması için çalışma başlatacağız. İnşallah kaybolmaya yüz tutmuş kestaneciliği yeniden eski günlerine döndürerek markamızı yaşatmış olacağız” dedi.

    “İnegöl bir tarım şehri”

    İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban ise “Şehrimiz ticaret ve sanayi şehri olma özelliğinin yanında tarımsal özelliğini de korumaya devam ediyor. Bu şehirde yaklaşık 30 bin hektar tarım arazisi bulunmakta ve bunun yaklaşık 13 bin hektarında da meyve üretimi yapılmakta. İnegöl 220 bin tonluk meyve üretimiyle de bu anlamda öne çıkan noktalardan biri. Tabi bizler de ekonomik değeri yüksek, katma değerli ürünleri geliştirmek istiyoruz. Bunlardan biri de kestane. Hem Bursa’nın kestane ürünüyle anılmasını da sağlamış şehrimizde de kestane ağaçlarının varlığı malum.

    Ancak zaman içerisinde yaşanan bazı hastalıklardan dolayı buradaki üretimin azalmasıyla bir sorun ortaya çıkmış. Bizler de buradan hareketle bu alanları geliştirmeliyiz diye çalışma arkadaşlarımıza ifade etmiştik. Gerek yeni ürün ekilişlerini sağlamak gerekse de var olan ürünlerin daha değerli şekilde devam edebilmesi adına gayretlerini ortaya koyuyorlar” diye konuştu.

    “Verimli topraklara sahibiz”

    “Çok verimli topraklara sahibiz” sözleriyle konuşmasını sürdüren Başkan Taban, şöyle devam etti: “Bunun farkında olmak lazım. Aynı zamanda üretimin ve tarımın stratejik bir alan olduğunu da pandemi ile birlikte daha iyi anladık. Kendinize yetebilecek gıda ürünleriniz yoksa, bazen cebinizdeki paranın da hükmünün olmayacağını görebiliyoruz. Dolayısıyla biz burada tarımsal ve hayvansal anlamdaki her türlü üretimi nitelikli bir şekilde yapmaya devam etmeliyiz.”

    “Birkaç yıl içinde sonuçları alınacak”

    “İnegöl’de şu anda Hilmiye Mahallemizde muhtarımızın kendi arazisinde geçmişte yaşanan hastalıkları tekrar yaşamamak adına 4 ayrı kestane fidanını toprakla buluşturduk. Burada bu hastalıklardan etkilenip etkilenmeyeceği ya da verimli olup olmayacağı izlenecek. Demonstrasyon bahçesi, örnek bahçe anlamında bir bahçe kuruldu burada. Bizim de aslında dönemimizin başında vaatlerimiz arasında yer alan konulardan biriydi bu. Tarım belki bizim bizzat belediyecilik anlamında merkezimizde gibi gözükmeyen ancak katkı ve destek vermek durumunda olduğumuz alan olarak da ifade ediyoruz. Burada önümüzdeki birkaç yıl içerisinde sonuçlar alınacak. İl ve İlçe Tarım Müdürlüğümüzün nitelikli insan kaynağı bunları takip edip izleyecek. Tüm paydaşlarımızın destek ve katkılarıyla biz burada yenilikleri oluşturmak istiyoruz.”

    “Tarımın değer artışı şehirdeki baskıyı azaltacak”

    Son olarak bir açıklama yapan Kaymakam Eren Arslan da “Bugün burada tarımın nasıl yapılması gerektiği ile ilgili bir örnek uygulama bahçesindeyiz. Demonstrasyon yapıldı burada İl ve İlçe Tarım Müdürlüğümüz tarafından. Burada kestane üretimi için bir bahçe dizayn edildi. Tarımın, üretmenin ne kadar önemli olduğunun altını bir kez daha çizmek istiyorum. Kendi toprağımızı verimli kullandığımızda ülke ekonomimize de insanların refahına da önemli bir katkısı olduğu yadsınamaz bir gerçek.

    Çağımızda yaşanan savaşlar, göçler, salgın hastalıklar tarımın ve üretimin ne kadar stratejik olduğunu bizlere gösterdi. Her santimetrekare toprağımızı verimli şekilde işlemek, çağın getirdiği bilgiyi de içerisine katarak bilimsel tarım yöntemlerini en etkili şekilde kullanarak daha verimli ürün elde etmeliyiz. Yine alternatif tarım ürünlerini çeşitlendirerek farklı alanlarda da gelir kalemleri oluşturmalıyız. Eğer biz kırsalda yaşayan insanımızı kırsalda doyabilecek ve ekonomik gelir elde edebilecek hale gelirsek şehirler üzerindeki baskıyı da azaltmış oluruz. Sadece bir ürün değil yönetim gözüyle baktığımızda hayatımızın her alanını yakından ilgilendiren bir konu. Bütün çiftçilerimize hasat döneminde bereket diliyorum” ifadelerinde bulundu.

  • Tezgahta 30, mangalda 200 lira

    Tezgahta 30, mangalda 200 lira

    Havaların soğuması ile birlikte kestane kebapçıları köşe başlarında mangallarını yakmaya başladı.

    Korda çatlayarak pişen kestane kebapları iştah kabartırken, müdavimi olan vatandaşlar bu durumu sevinçle karşıladı. Kestaneler hem pazar tezgahlarını, hem de kestane kebabı yapanların seyyar arabalarını süsleyerek vatandaşların damak tadına sunuluyor.

    Bursa Reyhan Pazarı’nda kestane satan pazarcı Rasim Filiz, ”Kestanelerimiz Karacabey’den geliyor. Aşı kestanelerimizi geçen seneki fiyattan, kilosunu 30 liraya satıyoruz. Vatandaşlar büyük ilgi gösteriyor. Bu yıl zam yok. Yakında Uludağ’dan da kestane toplanmaya başlayacak. O zaman kestane daha da bollaşacak” dedi.

    Cumhuriyet Caddesi’nde beş yıldır kestane kebabı satan Mehmet Pars ise, ”Havaların soğuması ile birlikte mangalımızı yaktık. Kestane kebabının 100 gramını 20 liradan satıyoruz. Şu an kestane yeni çıktığı için fiyatlar böyle. Fakat 15 gün sonra kestane bollaşınca, fiyatlar daha da düşecek” dedi.

  • İnegöl’de gal arısı kestane verimini düşürdü

    İnegöl’de gal arısı kestane verimini düşürdü

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde hasadı devam eden kestanelerde görülen gal arısı nedeniyle verim yüzde 70 düştü. Üreticiler, sorunun çözümü için yetkililerden yardım beklediklerini söyledi.

    Bursa’nın önemli değeri ve markası olan kestanede hasat son evresine yaklaştı. İnegöl’ün kırsal Saadet Mahallesi’nde hasada devam eden çiftçiler, gal aralarının son iki yıldır verimi yüzde 70 oranında düşürdüğünü söyledi. Kestane gal arısı, kestane ağaçlarının yeni sürgünlerindeki tomurcukların içine yumurtalarını bırakarak sürgünlerin büyümesi ve çiçeklenmesini engelliyor. Kestaneye çiçek döneminde girerek zarar veren gal arısı, meyveyi ve dalları kurutarak verimi %50-70 arasında düşürüyor.

    7 BİN DEKAR ALANDA ÜRETİM YAPILIYOR

    Çiftçilerle birlikte hasada katılarak kestane toplayan İnegöl Ziraat Odası Başkanı Sezai Çelik, “Kestane hasadı şu anda son evrelerinde, toplanarak yığınlar altında bekletiliyor. İnegöl’de toplam 7 bin dekar alanda kestane üretimi yapılmakta ve 5 bin ton ürün üretilmekte. Üretici fiyattan memnun, pazar sorunu zaten yok. İnegöl’ün kestanesi gerçekten de kaliteli ve lezzetli bir kestane” şeklinde konuştu.

    GAL ARISI CİDDİ ZARAR VERDİ

    “Kestaneciliğin eskiden daha yaygın olduğunu belirten Çelik, “Son 20 yıldır kestanede hastalık var. Ağaçların bir kısmı kurudu. Son zamanlarda ise gal arısı meyvelere çok ciddi zarar verdi ve verimi düşürdü. Her cinse olmasa da kestanenin bazı cinslerine ciddi zararı var. Bununla ilgili çözüm çalışmaları var ama yetersiz. Bu arıları yiyecek böcekler üretiliyor, zaman zaman salıyorlar ama yine de yeterli olmuyor. Bunun yanında son iki yıldır yine kestanelerimizde mantar oluyor. Çalışmalarımız sürüyor, bu mantar ve gal arısını halledersek kestanenin verimini artıracağız. Kestanemiz için bölgemiz çok uygun ve önemli geçim kaynağı. Ben bereketli hasatlar diliyorum” diyerek sözlerini sonlandırdı.

    VERİM YÜZDE 70 DÜŞTÜ

    Son iki yıldır verimin gal arısından dolayı yüzde 70 düştüğünü belirten köy Muhtarı Zeki Ekren ise, “Kestane üretimimizdeki düşüşlerden bir tanesi de orman kanunlarından kaynaklanıyor. Biz bir ağacı kesip aşılayamıyoruz hemen yasak diye müdahale ediyorlar. Özellikle son dönemde hastalığın gelmesiyle de iyice mağdur duruma geldik. Bu hastalık sadece sarı aşılama kestaneyi etkiliyor, kara aşılamaya bir şey yapmıyor. İnşallah bu gal arısına bir çare bulunuyor” dedi.

    300-400 TL PARA İSTİYORLAR

    Kestanenin hasadının zorluğundan da bahseden Muhtar Ekren, “Kestanesi olanlar da kestane silkelemeyi çok zor yapıyor, çünkü ağaçlar yüksek. Her adam bu ağaçlara çıkamıyor. Silkeleme için çalışan vatandaşlar ise 300-400 lira para istiyorlar. Onları da bulamayınca yeter ki siz bu kestaneyi silkeleyin biz 500 lira vereceğiz diyoruz. Bu da kârı yarı yarıya düşürüyor. Bazı vatandaşlar da silkelemeden dibinden düşeni topluyor” ifadelerini kullandı.

  • Kestane toplarken kaybolan 4 kişi 6 saat sonra bulundu

    Kestane toplarken kaybolan 4 kişi 6 saat sonra bulundu

    Bursa’da, kestane toplamak için gittikleri Uludağ’ın eteklerindeki ormanlık alanda kaybolan 4 kişi, arama-kurtarma ekiplerinin 6 saatlik çalışmasıyla bulundu.

    İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, dün saat 22.30 sıralarında akraba Melih Turan, Mahmut Turan, Murat Danak ve Muharrem Gültekin’in kestane toplamak için gittikleri Uludağ’ın eteklerindeki ormanlık alanda kaybolduğu ihbarını aldı. Bunun üzerine bölgeye Jandarma Arama Kurtarma (JAK), Nilüfer Arama Kurtarma (NAK), AFAD ve ANDA ekipleri sevk edildi. Yaklaşık 70 kişilik ekip, Maksem Mahallesi’nden Uludağ’ın eteklerine doğru giden 4 kişiyi bulmak için çalışma başlattı.

    KAYBOLAN KİŞİLERE 6 SAAT SONRA ULAŞILDI

    Gruplar halinde ormanlık alanda arama yapan ekipler, bir süre kaybolan kişilerle telefonla irtibat sağladı. Yapılan görüşmenin ardından ekipler, yaklaşık 6 saat sonra, saat 04.30 sıralarında, kaybolan 4 kişiye dere yatağında ulaştı. Bu kişilerden kalp rahatsızlığı bulunan Murat Danak ile epilepsi hastası Mahmut Turan’ın fenalaştığı görüldü. Ekipler, 4 kişiyi bulundukları dere yatağından çıkarmak için en kısa yol olan 300 metrelik dik yamacı seçti. Halat yardımıyla dere yatağından çıkarılan akrabalardan Mahmut Turan ve Murat Danak, rahatsızlıkları nedeniyle ambulanslarla hastaneye kaldırılarak tedaviye alındı. Sağlık durumları iyi olan Melih Turan ve Muharrem Gültekin ise ifadeleri alınmak üzere polis merkezine götürüldü.

    ‘ATEŞ YAKARAK ISINMAYA ÇALIŞTIK’

    Karanlıkta yollarını kaybettiğini belirten Murat Danak, “Tedirgin olduk. Yeğenim epilepsi hastası o biraz fenalaştı. Buraya kestane toplamak için geldik. Aslında bir yoldan geçemedik. Geri de dönemedik. Hava karanlıktı ve telefonumuzun şarjı bitiyordu. Bu yüzden ekiplere haber verip sabit bekledik. Ufak çaplı bir ateş yakarak, ısınmaya çalıştık. Ekipler büyük bir özveri gösterdi, onlara teşekkür ediyorum. Hepimiz birbirimize kenetlendik. Çok şükür kurtulduk” dedi

    ‘KAYADAN ATLADIĞIMIZ İÇİN GERİ DÖNEMEDİK’

    Epilepsi hastası Mahmut Turan ise, “Hava karardıktan sonra yolumuzu bulamadık, bu yüzden kaybolduk. Ekiplere haber verdikten sonra sabit beklemeye başladık. Çünkü kayadan aşağı atlamıştık, bir daha yukarı çıkamadık. Sonra ekipler bizi buldu” şeklinde konuştu.

    ‘ARAZİ SIKINTILI OLMASINA RAĞMEN KAYIPLARA ULAŞTIK’

    NAK üyesi Pınar Bulmuş ise, “Derede su olduğu için kayıp kişilerle sesle irtibat kuramadık. Lazer ışıklarla da temasa geçmeye çalıştık ama bu da bir işe yaramadı. En son bir patika bulup JAK, AFAD ve ANDA ekipleriyle oradan indik. Daha sonra dere boyunca yürümeye başladık. Uzun süre sonra sesimizi duydular. Sıkıntılı bir arazi olmasına rağmen kayıplara ulaştık” diye konuştu.