Etiket: kestel sel

  • Bursa’da sel bölgesi için seferberlik

    Bursa’da sel bölgesi için seferberlik

    Bursa’nın Kestel ilçesinde meydana gelen ve 5 kişinin yaşamını yitirdiği, bir kişinin de kaybolduğu sel felaketinin ardından bölgede yaraların sarılması için adeta seferberlik başlatılırken, başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere ilçe belediyeleri ve kamu kurumlarının hummalı çalışması ile selin enkazı büyük ölçüde kaldırıldı.

    Kestel’de 21 Haziran akşamı meydana gelen sel felaketinde 5 kişi yaşamını yitirmiş, 1 kişi de sel sularında kaybolmuştu. Sel sularına kapılan 17 yaşındaki Derya Bilen’i arama çalışmaları kesintisiz sürerken, selden en büyük zararı gören Dudaklı Mahallesi’nde yaraların sarılması için adete seferberlik başlatıldı. Olayın yaşandığı ilk andan itibaren 200’den fazla personel, BUSKİ ve Fen İşleri bünyesindeki iş makineleriyle bölgeye adeta çıkarma yapan Bursa Büyükşehir Belediyesi, köy meydanındaki enkazı kısa sürede kaldırırken, şimdi de tek tek selden zarar gören evlerde temizlik çalışması başlattı. Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarına ilçe belediyeleri ve ilgili kamu kurumları da destek verirken, hayatın bir an önce normale dönmesi için Kestel’de gece gündüz demeden adeta insanüstü bir çaba harcanıyor.

    Seferberlik ilan edildi

    Sel felaketinin yaşandığı ilk andan itibaren bölgedeki çalışmaları yakından takip eden Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Kestel’in Dudaklı Mahallesi’ndeki çalışmaları yerinde inceledi. BUSKİ’nin adeta üs kurduğu mahalledeki çalışmalar hakkında BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gülenç’ten bilgi alan Başkan Aktaş’a, Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır ve Kestel Kaymakamı Ahmet Karakaya da eşlik etti. Çalışmaları yerinde gören ve mahalle sakinlerine ‘geçmiş olsun’ dileklerinde bulunan Başkan Aktaş, Kestel’de yaşananın bir afet olduğunu ve yaraların kısa sürede sarılması için tüm kurumlarla elbirliği içinde canla başla çalıştıklarını söyledi. Devletin Kestel için adeta seferberlik ilan ettiğini dile getiren Başkan Aktaş, “Bakanlarımız bölgeye geldi. Milletvekillerimiz geldi ve ilk dakikadan itibaren başta Büyükşehir belediyemiz olmak üzere Kestel Belediyemiz ve ilgili tüm kurumlar harekete geçti. Ben bu noktada iyi niyetle, samimiyetle bu sürece destek veren tüm taraflara yürekten teşekkür ederim” dedi.

    Acımız büyük

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bölgeye özel ilgi gösterdiğinin altını çizen Başkan Aktaş, “Tüm kurumlarımız harekete geçti. Yol güzergahında DSİ çalışmalar yapıyor. Büyükşehir Belediyemizin, ilçe belediyemiz çalışmaları var. Tabii şu an tek beklentimiz, tek ümidimiz bir yavrumuz hala kayıp durumda, onun bir an önce bulunması. Gönül arzu eder ki tabii sağ olarak bulalım ama şartlar giderek zorlaştı. O konuda başta AFAD olmak üzere ilgili tüm kurumlar gece gündüz çalışıyorlar. Ailelerimize sabırlar diliyorum, büyük geçmiş olsun. Bir evladımızı da engelli bir evladımızı da maalesef kaybettik. Bundan hariç başka bir acının olmaması gerçekten bir nebze de olsa bizim için teselli oldu. Diğer ailemizle alakalı söyleyecek söz bulamıyorum, kelimelerin bittiği an. Allah rahmet eylesin, Allah rahmetiyle muamele eylesin. Ben cenazenin nakil işlemi esnasında da aile ile beraber olmaya çalıştım. O acıyı bizatihi orada gördüm. Acımız büyük ama dediğim gibi bu süreçten de gerekli dersleri çıkarmamız gerekiyor” diye konuştu.

    Adım adım normalleşme

    Bölgede hayatın bir an önce normale dönmesi adına da büyük bir çalışma ortaya konduğunu kaydeden Başkan Aktaş, “Tabii burada evlerimizin tekrar toparlanması noktasında artık yavaş yavaş ince temizliklere doğru geçtik. Çamurları kaldırılmaya, tahliye etmeye çalışıyoruz. Tek tek bireysel olarak konularla, sıkıntılarla alakalı arkadaşımız ilgileniyorlar. Büyükşehir Belediyemizin 200’den fazla personeli çalışıyor. BUSKİ ve belediyemizin makine ve ekipmanları burada. Devletimizin gücüyle işbirliği içinde bu sorunu atlatacağız. Kısa bir zaman içerisinde mobilyasından beyaz eşyasına varana kadar tüm evlerimiz donatılmış olacak. İnşallah Bursa bu acıyı hep beraber bertaraf edecektir. Rabbim hem Bursa’mıza hem ülkemize böyle bir acıyı bir daha yaşatmasın” dedi.

  • Bursa’da selde ölen ailesinin haberini böyle verdi

    Bursa’da selde ölen ailesinin haberini böyle verdi

    Bursa’nın Kestel ilçesindeki selde ailesini yitiren İlhan Bilen’in olay anındaki feryadı, bölgeye yardıma giden bir vatandaşın kamerasına yansıdı.
    https://www.youtube.com/watch?v=A9vVbRLR3t8

    Selin yaşandığı gün, otomobiliyle olayın yaşandığı bölgeye giden Kenan Kılıçaslan, bu anları cep telefonu kamerasıyla kaydetmeye başladı.

    Kılıçaslan’ın kaydettiği görüntülerde, selde hayatını kaybeden Ahmet Bilen’in kardeşi olan ve yol kenarında yardım bekleyen İlhan Bilen’in, otomobilin kapısını açıp ağlayarak, “Jandarmayı ara. Su, Ahmet ağabeyimi, annemi, yengemi hepsini götürdü.” diye feryat etmesi yer alıyor.

    Öte yandan, sel sularına kapılarak kaybolan Derya Bilen’i (17) arama çalışmaları da halen devam ediyor.

    İlçeye bağlı kırsal Dudaklı, Narlıdere, Aksu ve Kayacık mahallelerinde 21 Haziran Pazar günü akşama doğru etkili olan kuvvetli sağanak sele yol açmıştı. Bu mahallelerdeki yollar su altında kalmış, çok sayıda araç selde sürüklenmişti. Dudaklı Mahallesi’nde engelli Kader Akbaba’nın cesedine ulaşılmış, Kayacık Mahallesi’nde de sel sularına kapılan Ahmet, Türkan, Medine ve Nazime Bilen’in cansız bedenleri bulunmuştu. Bölgede 33 binada hasar oluşmuş, 30 bin 500 dönüm tarım arazisi de zarar görmüştü.

  • ‘Çoklu hücre’ Bursa ve İstanbul’u yıktı geçti

    ‘Çoklu hücre’ Bursa ve İstanbul’u yıktı geçti

    İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Öztopal, “Kestel’deki olayın nedeni çoklu hücrenin oluşmasıdır. İstanbul’da dün oluşan doğa olayının nedeni ise süper hücreden ziyade yine çoklu hücre gelişimini çağrıştırmaktadır.” dedi.

    Doç. Dr. Öztopal, iklim değişikliğinin bugünün sorunu olmadığını, geçmişte de iklimlerin değiştiğini söyledi.

    Geçmişin iklim değişiklerinin doğanın kendi doğal sürecinde gerçekleştiğine dikkati çeken Öztopal, günümüzdeki iklim değişikliğinin ise insanların atmosfere saldığı sera gazından kaynaklandığını vurguladı. Öztopal, sanayi devrimiyle birlikte atmosfere vahşi bir şekilde başta karbondioksit olmak üzere sera gazları salınmaya başladığını ifade etti.

    Atmosferin ortalama sıcaklığının 1 derecenin üzerinde arttığını anlatan Öztopal, şöyle devam etti:

    “Atmosferin ortalama sıcaklığının artması atmosferin dengesini bozarak dün yaşadığımız aşırı hava olaylarını tetiklemektedir. 2000’li yılların başlarından günümüze kadar olan süreci değerlendirecek olursak aşırı hava olaylarında artışlar gözlemlemekteyiz. Sonuç olarak, küresel ısınma neticesinde meydana gelen küresel iklim değişikliğinin etkilerini artık hisseder hale geldik. Bugün geldiğimiz noktada, tüm dünya ülkelerinin en önemli hedefi, atmosferin ortalama sıcaklık artışını 2 derecenin altında tutmak ve mümkünse bunu 1,5 derecenin üzerine çıkarmamak yönündedir. Bunun yolu da sera gazı salınımının azaltılmasından geçmektedir. Bugün tüm sera gazı salınımını sıfırlasak bile her şeyin normale dönmesi için yüzyıldan fazla süre gerekmektedir. Tüm dünyada üretilen elektriğin yaklaşık yüzde 81’inin fosil yakıtlardan elde edildiği gerçeğini göz önünde tutarsak bunun mümkün olmadığı açıktır.”

    “Karbon ayak izinin azaltılması gerekiyor”

    Dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmenin önemli olduğunu aktaran Öztopal, mümkünse bunları da nükleer enerjiyle de desteklemek yoluyla enerji üretiminde fosil yakıt kullanımını aşağıya çekmenin önem arz ettiğini ve karbon ayak izinin azaltılmasının gerektiğini ifade etti.

    Öztopal, sera gazı azaltım çalışmalarının yanında ayrıca, iklim değişikliğine uyum çalışmalarıyla hayat ve yaşam alanlarının yeniden düzenlenmesi gerektiğini bildirerek, “Bunu yaparsak bu süreçten en az şekilde etkileniriz. İklim değişikliği sürecinde en talihsiz alan İtalya, Yunanistan, Türkiye, Mısır, Libya ve Orta Doğu kısmını içeren Doğu Akdeniz Havzasıdır ve bu bölgede gelecekte aşırı hava olaylarının şiddet ve sayılarında artış beklemekteyiz.” ifadelerini kullandı.

    21 Haziran’da Balıkesir, Bursa, Yalova hattında ve dün itibarıyla Balıkesir, Bursa, İstanbul alanında şiddetli yağışlara neden olan Kümülonimbus (CB) hücrelerinin gözlemlendiğini anlatan Öztopal, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Kestel’de meydana gelen selde can kaybı yaşanırken İstanbul’da ise hortumlar oluştuğunu gördük. Yaşanılan her aşırı hava olayı iklim değişikliği kaynaklıdır demek de doğru değildir. Çünkü atmosfer her zaman rekor kırma eğilimindedir. Bu nedenle zaman zaman yağış ve sıcaklıklarda rekorlar gözleriz ve bu rekorlar da meteorolojik ve hidrolojik doğa afetlerine yol açabilmektedirler. CB bulutları kule şeklinde ve bizim enlemlerimizde yaklaşık 12 kilometre kalınlığa sahip olabilen bulutlardır ve her biri tek hücre olarak adlandırılırlar. Bu bulutlar türbülansa, yıldırım ve şimşeklere, sağanak yağışa, doluya, hortuma neden olurlar. Bu etkileri nedeniyle de afetlere sebep olabilmektedirler. Eğer bu yapı birden fazla ise bu durumda çoklu hücre adını alırlar. Bütün bu yapıların bir üstü ise süper hücre olarak adlandırılır ki bu yapılar içerisinde en tehlikelisi süper hücre olup, tek ya da çoklu hücreler kadar sık görülmezler. Görüldüklerinde ise daha fazla yağış, daha iri dolu ya da daha fazla yıldırım ve şimşek üretebilirler. Ancak unutmamak gerekir ki tekli ya da çoklu CB hücreleri de yeri geldiğinde yerde süper hücre kadar zarara sebep olabilirler. Özellikle yaz aylarında bu tür hücre gelişimlerine daha fazla rastlarız ve bizlere etkileri itibarıyla da bu yapılar büyük zararlar verebilirler. Kestel’deki olayın nedeni çoklu hücrenin oluşmasıdır. İstanbul’da dün oluşan doğa olayının nedeni ise süper hücreden ziyade yine çoklu hücre gelişimini çağrıştırmaktadır.”

    “Şehirlerin altyapıları yeniden düzenlenmeli”

    Öztopal, atmosferik olayların önüne geçme imkanının bulunmadığını ancak zararları azaltabilecek önlemleri almanın gerektiğini kaydetti.

    İklim değişikliği sürecini göz önünde tutarak şehirlerin altyapılarının yeniden düzenlenmesi gerektiğinin altını çizen Öztopal, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Kanalizasyon ve yağmur suyu drenaj sistemlerinin yenilenmesinde, aşırı hava olayları özellikle dikkate alınmalı. Aynı zamanda yapılaşmanın olmaması gereken alanlarda yer alan yapıların tasfiye edilmesi de diğer önemli bir noktadır. Kentlerin gerek kurulmasında ve gerekse yeniden düzenlenmesi aşamalarında çevre planlamacıların, şehri kuranların ve karar vericilerin mutlaka meteorologlarla irtibata geçerek birlikte çalışmaları gerekmektedir. Meteorolojinin çalışma alanlarından biri de şehircilik meteorolojisidir ki şehirlerin daha yaşanılası hale gelmesi ve iklim değişikliği sürecinde en az kayba uğranması noktasında çok önemli katkılar verebilecek bir çalışma alanıdır.”

  • Bursa’yı vuran ‘Süper Hücre’ felaketi böyle geldi

    Bursa’yı vuran ‘Süper Hücre’ felaketi böyle geldi

    Line Tv programcısı Ersel Peker köşe yazısında Bursa’da etkili olan sel felaketini kaleme aldı.

    Uyarılar yapılıyordu.

    Son 15 yılın en sıcak yaz mevsiminin yaşanabilme ihtimaline karşı yurttaşların su israfından kaçınılması isteniyordu.

    Öyle ya oluşabilecek kuraklık her canlıyı olumsuz etkileyecekti.

    Bu arada mart, nisan ve mayıs aylarında beklenilen yağışlar gerçekleşmemesine sebep dünyadaki iklim değişiklikleri gösteriliyordu.

    Haziran ayıyla birlikte başlayan ve meteoroloji de süper hücre tanımlaması yapılan kararsız yağışlar sanki bir felaketin habercisi gibiydi.

    Nitekim üç ayda yağması gereken yağmurlar bir haftada toprağa düşünce olanlar oldu.

    Önce dağ ilçelerimizi vuran dolu henüz koruk aşamasındaki meyvelerde büyük hasar oluşturdu.

    Ardından etkisini sürdüren sağanak yağışlar bu kez şehrin üst kısımlarına kurulu İvazpaşa Mahallesi’nde caddede sele kapılan bir bayanın görüntüleri tüm haber bültenlerinde hayretle izledik.

    Bunlar olup biterken Valilik, kararsız yağışlar nedeniyle değişim gösteren havanın durumunu “Meteorolojik Duyuru” şeklinde sel, su baskını, yıldırım düşmesi, dolu yağışı gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması uyarıları yapılıyordu.

    Pazar günü için de akşam saatlerinde şiddetli sağanak yayış uyarısı yapılmıştı.

    Zira, pandemi süreci nedeniyle aylardır evlerinde kalan vatandaşlar, Babalar Günü’ne denk gelen bu özel günün sabah saatlerinde havanın da güneşli olmasını fırsat bilerek adeta kentin tüm piknik alanlarına akın etmişlerdi.

    Bu durum şehir içindeki trafik akışının rahatlığıyla da çok net anlaşılabiliyordu.

    Saatler 18.30’u gösterdiğinde özellikle kentin doğu bölgesi üzerine çöken karabulutlardan boşalan şiddetli yağış neşe için de başlayan günü felakete çevirdi.

    Dakikalar ilerledikçe adeta gök delinmişçesine yağışın etkisini gösterdiği Kestel’in Katırlı Dağı eteklerinde kurulu Kayacık ve Dudaklı mahallelerinden gelen sel felaketi haberleri herkesi dehşete düşürdü.

    Çünkü piknik için köyün üst kısmındaki alana çıkan beş kişilik aileden dördünün sel sularına kapılarak kaybolduğu bilgisi geldi.

    Ama felaketin bununla da sınırlı olmadığı kurtarma ekiplerinin Kayacık Mahallesi’ne komşu Dudaklı Mahallesi’ne ulaşmasıyla ortaya çıktı.

    Mahallenin sokaklarında manzara can ve mal kaybına varan büyük bir afatın Dudaklı’yı vurduğuydu.

    Bu arada sel sularının her şeyi önüne katıp sürüklediği sırada evin duvarını yıkarak içeriye giren yağmur suları, doğuştan konuşma ve bedensel engelli Kader’in kaderi oldu.

    O anda köydeki herkesin canının ve malının kurtarma derdine düştüğü sırada talihsiz kızın yaşlı anne ve babasının yardım çabaları yeterli olamamıştı.

    Babalar Günü’nde engelli kızını kaybeden baba, Kader’in tekerlekli sandalyesine sarılıp ağlamasının görüntüleri yürekleri dağladı.

    Aynı gece İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Tarım ve Köy İşleri Bakanı Bekir Pakdemirli’nin özel uçakla Bursa’ya gelerek afetin yaşandığı bölgede çalışmaları yerinde inceleyerek geceyi burada geçirmeleri devletin gücünü ortaya koymuş.

    Kabus gibi gecesimin sabahın ilk aşıklarıyla ortaya çıkan felaketin boyutu Kestel, Yenişehir, İznik hatta Orhangazi ilçelerindeki sebze ve meyve ekili binlerce dönüm tarım alanlarının sular altında kaldığını gösteriyordu.

    Hem selin vurduğu mahallelerde hem de sular altında kalan tarlalarda zararın tespit çalışmaları bir yandan sürerken Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı ilk etapta 1 milyon lira, Bursa Valiliği’nce de 500 bin lira yardım da bulunulduğu belirtildi.

    Allah’tan gelene isyanımız olamaz.

    İnşallah bu felaketi de Bursa olarak birlik ve beraberlik içinde aşacağımıza inancımız tamdır.

    Bugün acımız var.

    Bir sonraki yazılarımızda, selin vurduğu köylerde sosyal medya hesaplarından şov amaçlı görüntüler paylaşarak rol çalma peşinde olan bazı siyasi parti temsilcileri ile bu gibi afetlerde can ve mal kayıplarını daha az hasarla atlatılması adına gerekli önlemleri yetkililerin görüşleriyle paylaşacağız.

    Ersel Peker

  • Bursa’da sel alarmı! Derya’yı arama çalışmalarına ara verildi

    Bursa’da sel alarmı! Derya’yı arama çalışmalarına ara verildi

    Kestel’i vurup geçen selde kaybolan ve Kayacık Kanyonu’nda aranan 17 yaşındaki Derya için yürütülen çalışmalara, Bursa için yapılan şiddetli yağış, hortum ve sel riski sebebiyle ara verildi.

    Sabahın ilk ışıklarından itibaren, sarp kayalıkların bulunduğu vadide arama yapan dalgıç polisler, özellikle suyun altında sopalarla arama yapıyordu.

    Ancak kanyonun üst tarafındaki köylerde yağmur başlamasının ve Bursa Valiliği ile Meteorolojinin şiddetli yağış uyarısının ardından, Derya’yı arama kurtarma çalışmalarına ara verildi. Sudaki ekipler bölgeden çıkarıldı. Arama çalışmalarına, yağışın bitmesinin ardından tekrar başlanacağı bildirildi.

    METEOROLOJİDEN BURSA İÇİN UYARI!

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Yerel olarak kuvvetli (21-50 kg/m2) sağanak ve gök gürültülü sağanak yağış beklendiğinden sel, su baskını, yıldırım, yerel dolu yağışı, yağış anında kuvvetli rüzgar, hortum, ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır” uyarısı yapıldı. MeteoUYARI sistemiyle Meteoroloji tarafından yapılan sarı uyarı meteorolojik şartlardan etkilenebilecek faaliyetler konusunda dikkatli olunmalı anlamına geliyor.

    SARI UYARI NEDİR?

    Hava durumu potansiyel tehlikelidir: Tahmin edilen meteorolojik hadise olağandışı olmamakla birlikte, meteorolojik şartlardan etkilenebilecek faaliyetler konusunda dikkatli olunmalıdır.



  • Selde kaybolan Derya’yı arama çalışmaları sürüyor

    Selde kaybolan Derya’yı arama çalışmaları sürüyor

    Bursa’nın Kestel ilçesinde sel sularına kapılarak kaybolan genç kızı arama çalışmalarına, havanın aydınlanmasıyla yeniden başlandı.

    Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca (AFAD), selde kaybolan Derya Bilen’i (17) arama çalışmalarına sabahın erken saatlerinde devam edildi.

    Bursa AFAD Müdürlüğü eş güdümündeki çalışmalara Afyonkarahisar, Balıkesir, Eskişehir, İzmir, Kütahya ve Manisa AFAD Müdürlükleri, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve İtfaiyesi, Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE), 112 Acil Servis, Jandarma Arama Kurtarma (JAK), Jandarma Özel Harekat (JÖH), asayiş ve trafik timleri, emniyet müdürlükleri ve sivil toplum kuruluşlarından çok sayıda personel ve gönüllü vatandaşlar katıldı.

    Aramalara, ailenin hobi bahçesi olarak kullandığı ve sele kapıldıkları evin bulunduğu yerden başlandı.

    JAK ekibi, evin bulunduğu bölgeden başlayıp gün boyunca derenin olduğu araziyi arayacak. Diğer ekipler de önlemlerini alarak aramalara aynı noktadan başladı.

    Deniz polisi de aramalara, su altından katılmak için hazır bulundu.

    Genç kızın kaybolduğu alanda çalışmalar, karadan arama kurtarma ekipleri ve ekipmanlarının yanı sıra arama kurtarma köpekleriyle, havadan da drone ile yürütülüyor.

    İlçeye bağlı kırsal Dudaklı, Narlıdere, Aksu ve Kayacık mahallelerinde etkili olan kuvvetli sağanak sele yol açmıştı. Bu mahallelerdeki yollar su altında kalmış, çok sayıda araç selde sürüklenmişti. Dudaklı Mahallesi’nde engelli Kader Akbaba’nın cesedine ulaşılmış, Kayacık Mahallesi’nde de sel sularına kapılan 5 kişiden Ahmet, Türkan, Medine ve Nazime Bilen’in cansız bedenleri bulunmuştu.

  • Bursa’da evi sel sularıyla dolan kadın yaşadıklarını anlattı

    Bursa’da evi sel sularıyla dolan kadın yaşadıklarını anlattı

    Bursa’nın Kestel ilçesinde meydana gelen sel nedeniyle bir kişinin hayatını kaybettiği Dudaklı Mahallesi’ndeki evinde yaşayan kadın, suyla dolan binadan kurtarılmasını anlattı.

    İlçede dün akşam saatlerinde şiddetli sağanak ve dolunun yol açtığı selden, Dudaklı’da ikamet eden Necla Taşır ve eşinin evi de etkilendi.

    Evi sular altında kalan Taşır, yaptığı açıklamada, mahallenin yerlisi olduklarını ve yıllardır burada yaşadıklarını söyledi.

    Olay sırasında evde bulunduklarını aktaran Taşır, “Babalar Günü’nü kutlamaya damadım, kızım ve torunum gelmişti. Evde 5 kişiydik. Sel gelmeye başlayınca kapı yerinden çıktı. Evin içine su doldu. Damadım olmasa boğuluyordum. Beni camdan dışarıya çıkardı.” dedi.

    Taşır, kurtulduktan sonra geceyi akrabalarında geçirdiklerini dile getirdi.

    Evinde hasar tespit çalışması yapıldığını bildiren Taşır, “İnşallah yaralarımız sarılır. Arazilerimizdeki son durumu hiç bilmiyoruz.” diye konuştu.

    “Sel suları kuş yuvasının hizasına kadar geldi”

    Necla Taşır, sel sırasında evin girişindeki projektör lambanın üzerinde bulunan kuş yuvasında yavrularına siper olan kumruyu görünce duygulandığını vurguladı.

    Kuşun, yaklaşık bir ay önce yuva yaptığını ifade eden Taşır, şunları kaydetti:

    “Burada rahatsız olacağını düşünerek, çalı çırpıyı alıp başka yere götürdüm. Daha sonra evde dikiş yaparken iki kumru gelmiş cama vuruyor. ‘Siz benden izin mi istiyorsunuz, yapın yuvanızı’ dedim. Sonra yeniden eski yerine yuvayı taşımaya başladılar. Hiç ellemedim. Çıkıp onlarla konuşuyordum. Herhalde onların hürmetine evimiz gitmedi. Tam onların yuvasının hizasına kadar su geldi. Sel sırasında kumru, yavrularının üzerinden hiç kalkmadı. Gelip sürekli kontrol ettim. Bunların halini görünce duygulandım, ağladım.”

  • Bursa’da selden etkilenen evler kullanılamaz hale geldi

    Bursa’da selden etkilenen evler kullanılamaz hale geldi

    Bursa’nın Kestel ilçesinde meydana gelen sel felaketinin boyutları her geçen saat gün yüzüne çıkıyor. Harabeye dönen evlerde tahliye ve temizlik çalışmaları devam ediyor. 130 haneli Dudaklı köyündeki hemen hemen tüm evler kullanılmaz hale geldi.

    Bursa’nın Kestel ilçesi Dudaklı Mahallesi’nde dün akşam meydana gelen sel felaketinin boyutları gün yüzüne çıkıyor. Azgın suların sürüklediği araçlar bölgeden kaldırılırken, hasar meydana gelen evlerde de temizlik çalışmaları sürüyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi ekipleri balçığa dönen mahalle yollarını vidanjörlerle temizliyor. Afetin yaraları sarılmaya devam ederken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli de bölgede incelemeler yaparak yetkililerde bilgi alıyor.

    Evi kullanılamaz hale gelen Kamil Gümüş, “Yağmur suları aniden geldi. Ben dışardaydım. Annemle eşim evdeydi ve zor kurtuldu. Evin yarısına kadar su doldu, duvarı deldim, camları kırdım öyle suyu tahliye ettim. 25 ev bu halde. Eşyalarımız kullanılmaz hale geldi. Bahçelerimiz kayalarla doldu. Tarım arazileri sular altında kaldı” dedi.

    Dudaklı Mahallesi’nde sel sularında kalan 24 yaşında Kader Akbaba isimli vatandaş da hayatını kaybetmişti.

    Kayacık Mahallesi’nde de 4 kişi sel sularında hayatını kaybetmişti, bir kişiyi arama çalışmaları ise sürüyor.

  • Vali ve Belediye Başkanı sel felaketi yaşanan bölgede

    Vali ve Belediye Başkanı sel felaketi yaşanan bölgede

    Bursa’yı yönetenler, selin yıkıp geçtiği Dudaklı Köyü’ne gitti.

    Vali Yakup Canbolat ve Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, felaketin yaşandığı bölgeye giderek incelemelerde bulundu. Vatandaşlar ‘Yaralarımızı sarın’ diye haykırırken, iki isim de gereken her şeyin yapılacağını, Devletin vatandaşının yanında olduğunu belirttiler.

    Alinur Aktaş’ın paylaşımları şu şekilde: