Etiket: Kıbrıs

  • KKTC’nin 41’inci kuruluş yıl dönümü Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda coşkuyla kutlandı

    KKTC’nin 41’inci kuruluş yıl dönümü Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda coşkuyla kutlandı

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 41’inci kuruluş yıl dönümü ülke genelinde çeşitli tören ve etkinliklerle kutlandı. Başkent Lefkoşa’daki Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda düzenlenen tören, İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın tören birliklerini denetlemesi ve halkın bayramlarını kutlamasıyla başladı. Halk dansları gösterisi ile Milli Savunma Bakanlığı Mehteran Birliği konserinin ardından tören resmigeçit ile sona erdi.
    Törene Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, TBMM Başkan Vekili Celal Adan, KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, KTBK Komutanı Tümgeneral Sebahattin Kılınç, GKK Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü, ana muhalefet partisi CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bakanlar, bazı milletvekilleri, askeri erkan, kurum, kuruluş, dernek temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Törende, bazı siyasi parti temsilcileri, Türkiye ve Azerbaycan’dan gelen heyetler de yer aldı.

  • “Kıbrıs’ta federasyon meselesi kapanmıştır”

    “Kıbrıs’ta federasyon meselesi kapanmıştır”

    KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ziyaretlerde bulunmak için geldiği Samsun’da ilk olarak valiliği ziyaret etti. Ziyaretin ardından Samsun Valiliği Toplantı Salonu’nda basın mensupları ile söyleşi yapan Tatar, Kıbrıs meselesiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

    20 Temmuz 2024’ü büyük bir coşkuyla KKTC’nin 50’nci yıldönümü olarak kutladıklarını ifade ederek söyleşiye başlayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekten törenlerde Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla oradan verilen mesajlar çok önemliydi, çok değerliydi, çok kıymetliydi. Beni hep etkileyen Sayın Cumhurbaşkanı’nın ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türkiye Cumhuriyeti’nin göz bebeğidir’ şeklindeki ifadesiydi. Zaten hepinizin de bildiği gibi gelişmelere bakıldığında artık Kıbrıs’ta yeni bir siyaset izlenmektedir. Benim 4 yılı tamamladığım Cumhurbaşkanlığında Türkiye’nin desteğiyle sunduğumuz yeni siyasetimiz artık Kıbrıs’ta federasyon meselesi kapanmıştır. Yani Kıbrıs’ta Rumlarla bir ortaklığın artık hiçbir anlamı kalmamıştır. Bütün fırsatlar yitirilmiştir, tüketilmiştir. Her türlü iyi niyetimize rağmen Rum tarafı her kapsamlı görüşme planını ki birleşik devletlerin sunduğu hepsine ret oyunu kullanmıştır” diye konuştu.

    “Mavi Vatan’da KKTC’nin de hakkı vardır, hukuku vardır”

    Kıbrıs’ta Türk halkının binlerce yıldır bağımsız olarak yaşadığına değinen KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, “Dolayısıyla artık yeni bir sayfanın açılmasıyla iki devletli çözümü savunuyoruz. İki devletli çözümde Kıbrıs Türk halkı, 500 yıllık tarihiyle, geçmişiyle, verdiği mücadeleleriyle ayrı bir halk olarak kendi geleceğini tayin etme hakkıyla kendi devletiyle yürüyebilecektir. Doğu Akdeniz’deki jeopolitik, jeostratejik, güvenlik meselelerine ve gelişmelere baktığımızda artık zaten bunun böyle olması gerekir. Çünkü Kıbrıs, Türkiye’den sadece 40 mil uzakta. Yani o kadar yakın ki sabah kalktığınızda Toroslar’ı görürsünüz. Türkiye’den baktığınızda Beşparmaklar’ı görürsünüz. Anavatan Türkiye Cumhuriyeti, Yavruvatan Kuzey Kıbrıs Cumhuriyeti ve Mavi Vatan ki o bölgelerdeki Akdeniz’deki hakkımıza baktığımızda hem Türkiye Cumhuriyeti’nin 2 bin kilometrelik İskenderun’dan Ege’ye kadar sahil şeridindeki bölgede Akdeniz’de en uzun sahil şeridi Türkiye Cumhuriyeti’nindir ve bizlerin de eski Erenköy’den Karpazburnu’na ve Karpazburnu’ndan aşağı Gazimağusa’ya ve Maraş’a kadar olan sahil şeridimize baktığımızda bütün deniz yetki alanları kara suları kıta sahanlığı, ekonomik bölge gibi kavramlarla Mavi Vatan’da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 3 bin 800 kilometrekare kendi toprak bütünlüğünün kat ve kat fazlası denizde yani Mavi Vatan’da Kuzey Kıbrıs Hükümeti’nin hakkı vardır, hukuku vardır. Bunlar bilimsel anlamda bu kadar değerli ve kıymetlidir. Mavi Vatan’ın tam üstüne de Gökvatan dediğimiz hava sahasındaki haklarımız ve buna bağlı olarak Türkiye Cumhuriyeti ile aramızdaki ilişkilere binaen hem Mavi Vatan’da Akdeniz’de hem hava sahasında ulusal çıkar ve milli menfaatlerimiz bakımından bambaşka bir coğrafyaya sahip olduğumuzu ve bunun büyük bir potansiyel olduğunu Kırgızistan’da katıldığım Türk Devletler Teşkilatı’nın toplantısında da ifade ettim. Yani Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti toprağıyla, deniz yetki alanlarıyla, hava sahasıyla artık tüm Türk dünyasına çok şeyler katabilecek bir potansiyele sahiptir” diye konuştu.

    “Biz ayrı bir halkız, ayrı bir devletiz ve bağımsızlığımızı çoktan kazanmışızdır”

    Kıbrıs’ta tek devlet anlayışını kabul etmediklerini ve 2 devletli anlayışı savunmaya devam edeceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “KKTC’yi tanıtmak için her gün her yerde çalışıyoruz, uğraşıyoruz. Ben Kırgızistan’daydım. Turizm bakanımız Londra’da turizm fuarındaydı. Sivil toplum örgütlerimizin bazıları halk danslarıyla Çekoslovakya’daydı. Her yerde her saat Kıbrıs Türk halkı mücadelesini sürdürmektedir. Dünyanın vicdanına kalmış olabilir. Ama bizim vicdanımızla biz ayrı bir halkız, ayrı bir devletiz ve bağımsızlığımızı çoktan kazanmışızdır. Çünkü onu hak ettik ve kazandık. Ve hep söylediğim şey vardır. Bizim arkamızda 85 milyonluk Anadolu Türkiye Cumhuriyeti vardır. Anadolu Türkiye Cumhuriyeti’nin bizleri tanıması zaten şu kadar ülkeye değerdir. O bakımdan çok önemli ve anlamlı ve bugün de görürsün işte şeyde Kırgızistan’da Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oradaki açıklamaları vardı. Bütün dünyaya tekrar orada çağrısını yapmıştır. Kıbrıs Türk halkına yapılan haksızlıkların bir ay evvel son bulması, ambargo ve izolasyonların kaldırılması ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması için gerekli diplomatik, ekonomik ve siyasi ilişkilerin Kıbrıs Türk halkıyla kurulması gerektiğini Sayın Cumhurbaşkanımız yine orada ifade etmiştir. Bütün Türk dünyası esasında bunu desteklemektedir. İslam ülkeleri arasında da çok sayıda ülke bizi desteklemektedir. Ama maalesef ne demiş yine Sayın Cumhurbaşkanımız; ‘Dünya beşten büyüktür. Daha adil bir dünya mümkündür.’ İşte maalesef adaletsiz bir dünyada yaşıyoruz. Bu adaletsiz bir dünyada yaşadığımızı Birleşmiş Milletler’in (BM) genel sekreteri kendisi ifade etmiştir. O şekilde bir dünya” şeklinde konuştu.

    “Kıbrıs, Osmanlı Devleti’nin devamı olduğu için adanın esas sahibi biziz”

    Kıbrıs’ın aslında Türklere ait olduğunu da belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Bugün Kıbrıs’a baktığımızda Kıbrıs 350 yıl kesintisiz bir Osmanlı adasıydı. Kıbrıs Türk halkı orada iki halkın bir tanesidir. Ve esas itibarıyla Osmanlı Devleti’nin devamı olduğu için esas adanın sahibi bizlere göre bizdik. Ama daha sonra İngiliz sömürge yönetiminde yaşananlar, orada Rum nüfusunun çoğalması, bir takım yaşanan talihsizliklerle belki zor süreçlerden geçtik ama 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ile yeni bir dönüm noktası başlamıştır. Ben bir kez daha tüm Mehmetçiklerimize buradan şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Şehit düşenlere Allah’tan rahmet, hayatta olan tüm Kıbrıs gazilerimize sağlık, mutluluk ve esenlik diliyorum” ifadelerini kullandı.

    “Kıbrıs’ta iki halk vardır, iki devlet vardır, iki demokrasi vardır, bundan da geri dönüşü yoktur”

    Türkiye ile aralarındaki bağın bozulması için çeşitli oyunların oynandığına ve sözler verildiğine de dikkat çeken Tatar, ayrıca şunları söyledi:

    “Bütün devletlerin münasebetlerimiz var, ilişkilerimiz var. Ancak hepsi üzerinde çeşitli fark eden baskılar var. İşte bekleyiniz, şu olacak, bu olacak Kıbrıs’ta bütün işte batı ülkeleri özellikle Avrupa Birliği. Çünkü Avrupa Birliği’nde kim var? Yunanistan var. Kim var? Kıbrıs Rum yönetimi var. Onlar Avrupa Birliği’ni etkiliyorlar ve işte Kıbrıs’a birleşik bir Kıbrıs için hala daha umutlarını yitirmemişler; ‘Sakın ola Kuzey Kıbrıs’ı tanımayınız. Çünkü Kıbrıs’ın geleceği birleşik Kıbrıs’tır. Kıbrıs birleşik Kıbrıs olunca tamamıyla Kuzey ve Güney Avrupa Birliği’nin bir parçası olacak. Dolayısıyla bu da Kıbrıslı Türkler için daha iyi olacak’ şeklinde bizi bir takım oyunlarla oyalama ve Türkiye ile aramızdaki bağların kopartılması için her türlü oyunu oynamaktadırlar. Dolayısıyla bir takım tehditler, bir takım farklı yaklaşımlarda bizim tanınmamız gecikmektedir. Fakat şu bir gerçektir; Kıbrıs’ta iki halk vardır, iki devlet vardır, iki demokrasi vardır. Bundan da geri dönüşü yoktur. Bu kadar. Biz kendimizi tanıtmaya anlatmaya devam ediyoruz. Bugün bu iki devletli siyaseti biz her yerde kendi diplomatlarımızla, kendi iş insanlarımızla ve Kıbrıslı Türkler ile sadece Kıbrıs’ta yaşayan yarım milyon yakın insanımız değil. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan Kıbrıslı en az o kadar insanımız var. İngiltere’de 300 bin insanımız var. Avustralya’da 100 bin insanımız var. Ve dünyanın her yerinde çok başarılı Kıbrıs Türkleri var. Doktorlar, mühendisler, iş insanları. Her yerde bu şekilde başarılı insanlar var. Herkes her yerde şu anda inanınız ki kalbi Kıbrıs ile atıyor. Herkes Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne sahip çıkıyor. Dolayısıyla böylesine büyük bir mücadelenin içerisinde olan Kıbrıs Türk halkı hiçbir zaman umudunu yitirmeden Kuzey Kıbrıs’ı tanıtmak için her türlü fedakarlığı yapacaktır ve yapmaktadır.”

    Söyleşiye Samsun Valisi Orhan Tavlı, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın, Samsun İl Emniyet Müdürü Ahmet Arıbaş, Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Ahmet Bahadır ve protokol üyeleri katıldı.

  • İngiltere Kıbrıs’a savaş gemileri ve denizaltılar gönderiyor

    İngiltere Kıbrıs’a savaş gemileri ve denizaltılar gönderiyor

    Cumhuriyet Meclisi Başkanı Töre,  yaptığı değerlendirmede özellikle ABD ve İngiltere’nin Kıbrıs’taki askeri varlıklarını son dönemde artırdıklarını işaret ederek, ABD ve İngiltere’nin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri olmalarına rağmen Gazze’de akan kanı durdurmak yerine İsrail’e siyasi ve askeri yardımda bulunduklarını vurguladı.

    Töre, ABD ve İngiltere’nin açıktan İsrail’e siyasi ve askeri yardımlarını eleştirerek, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) de Gazze’ye saldırılarını sürdüren İsrail’e destek verdiğini kaydetti.

    GKRY’nin İngiltere, ABD ve bazı Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin desteğini alarak bölgede gerginlik yaratma peşinde olduğunu savunan Töre, “Rum kesimi de kendisine çeki düzen vermelidir. Gazze’deki katliamlarda batılı ülkelere çanak tutmaktan vazgeçmelidir.” diye konuştu.

    KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Töre, İngiltere’nin Kıbrıs’a 700 ilave asker göndermesinin sadece “Lübnan’dan vatandaşlarını tahliye” gerekçesi ile açıklanamayacağını kaydederek şu değerlendirmede bulundu:

    “İngiltere Kıbrıs’a sadece asker değil savaş gemileri, uçaklar ve denizaltılar da gönderiyor. Belli ki bölgede çıkma ihtimali olan savaşın yayılma riskine karşı takviye yapılıyor. İngiltere ve ABD ile AB üyesi bazı ülkeler Gazze’deki katliama ortaklar. İsrail saldırılarını durdurmak yerine ona destek veriyorlar.”

    Töre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son BM Genel Kurulunda yaptığı konuşmayı hatırlatarak, “Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan ‘Dünya 5’ten büyüktür.’ diyor. İsrail’in yaptığı soykırımları dünya birliği ile sonlandırmayı öneriyor. ABD, İngiltere ve diğer Batılı ülkelerin insanlık ve utanma perdeleri ortadan kalktığı için bu söylenenleri anlayamıyorlar.” dedi.

  • Kıbrıs Gazisi son yolculuğuna uğurlandı

    Kıbrıs Gazisi son yolculuğuna uğurlandı

    Bayburt Valisi Mustafa Eldivan, 71 yaşında vefat eden Kıbrıs Gazisi Nizam Kılıç için merkez Bayraktar köyünde düzenlenen cenaze törenine katıldı.
    Son yolculuğuna uğurlanan Kıbrıs Gazisi Nizam Kılıç’ın Türk bayrağına sarılı naaşı askerlerin omuzlarında törenin yapılacağı Bayraktar Köyü Camii’ne getirilmesinin ardından ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazı sonrasında merhum gazinin yakınları ve vatandaşlardan helallik alınarak, naaşı dualarla köy mezarlığına defnedildi.

    Kıbrıs Gazisi Nizam Kılıç’a Allah’tan rahmet dileyen Vali Eldivan, merhumun ailesi ile yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diledi

  • Kıbrıs Barış Harekatı’nın bilinmeyen yönleri ortaya çıktı

    Kıbrıs Barış Harekatı’nın bilinmeyen yönleri ortaya çıktı

    Başbakan Bülent Ecevit’in emriyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kıbrıs’ta 20 Temmuz 1974’te başlattığı askeri harekatın bilinmeyen yönlerini Emekli Kurmay Albay Ziya Burcuoğlu anlattı. Burcuoğlu, harekat sırasında Amerika’nın Türkiye’ye Yunan helikopterlerinin Rodos Adası’na çıkartma yapıyormuş gibi gösterdiğini söyledi. Burcuoğlu ayrıca Türk radar sisteminde Yunan uçakların sürekli Rodos adasına gidiyormuş gibi gösterildiğini belirtti. Kıbrıs’a çıkartmaya giden Türk Askeri Helikopterlerin telsiz sistemine girilerek Anadolu’ya gidin emri verildi. Bu şekilde Amerika’nın Türkiye’ye elektronik harp uyguladığın ifade etti.

    “Amerika Türkiye’ye karşı elektronik harp uyguladı”

    Kuleli Askeri Lisesi’nden 1960 yılında mezun olduğunu ifade eden Emekli Kurmay Albay Ziya Burcuoğlu, “Genelkurmay’da Harekat Başkanlığında göreve başladım. Göreve başladıktan 1 yıl sonra Kıbrıs Barış Harekatı oldu. Kıbrıs Barış Harekatı süresince pek dile getirilmeyen bazı önemli olaylar var. Amerika Türkiye’ye karşı elektronik harp uyguladı. Hatta Yunanistan’a karşı da uygulandı. Amerika harekata karşıydı. Hatta kendi verdikleri silahları tankları kullanamazsınız diyerek ambargo uyguladı. Burada Amerika’nın hesabı NATO’nun güneydoğu kanadının bozulmamasıydı. Çünkü hem Türkiye hem Yunanistan NATO’nun üyesidir. İki ülkenin savaşması NATO’nun dolayısı ile Amerikan’ının prestiji sarsılacaktı. Bu nedenle iki ülkenin savaşını önlemek istedi ve isteğine ulaştı. Bu isteğine ise elektronik harp uygulayarak ulaştı” diye ifade etti.

    “Spotlar ile radarlarda gözüken helikopterler varmış gibi gösterdiler”

    İstanbul, İzmir, Türkiye’nin batısındaki stratejik yerlerde Yunan askerilerinin hava harekatı yapacak gibi gösterildiğini dile getiren Burcuoğlu, “İstanbul’da Kartal Maltepe’de ve bazı stratejik yerlerde gece havaya baktığınızda helikopterler görüyorsunuz. O helikopterlerden paraşütle askerler iniyor. Bunu bütün birlikler görüyor. Bu haberden sonra herkes arazide Yunan sabotajcılarını aramaya gidiyor. Fakat sonra böyle bir olayın olmadığı anlaşıldı. Karamürsel’de Amerikan üssü vardı. İşte o Amerikan üssünden o günkü teknolojiyi kullanarak hayali spotlar ile radarlarda gözüken helikopterler varmış gibi gösterdiler” dedi.

    “Amerika NATO üyesi her iki ülkenin çatışmasını önlemiş oldu”

    Türk radarlara girilerek Yunanistan Hava Kuvvetleri’nin sanki Yunanistan’dan kalkıp Rodos Adası’na gidiyormuş gibi gösterildiğini vurgulayan Burcuoğlu, “Siz bunları radar ekranından çizdiği çizgileri görüyorsunuz. Bizim hava kuvvetleri telaş etti. Böyle bir hadise beklemiyorlar. Böyle bir istihbarat alınmamış ama radar ekranında görüyorsunuz. Yunan uçakları belirli aralıklarla Rodos Adası’na iniyor. Bu olayda tamamen Amerika Türkiye’ye karşı kendi üslerini kullanarak böyle bir elektronik harp uyguladı. Amerika öyle bir hava oluşturdu ki Türkiye Yunanistan’a karadan taarruz edecek gibi; Yunanistan ise Edirne bölgesinden Türkiye’ye taarruz edecek gibi gösterdi. Her iki ülkenin kara kuvvetleri böylece savunmaya geçmiş oldu. Böylece Amerika, NATO üyesi her iki ülkenin çatışmasını önlemiş oldu. Çünkü NATO’nun güneydoğu cephesinin parçalanmasını arzu etmiyordu” dedi.

    “Yunan uçakları Kıbrıs’ı bombalamaya gidiyor, derhal geri dönün”

    Türkiye’nin Kıbrıs’a askeri birlik gönderdiği sırada telsiz sistemine girildiğini ifade eden Burcuoğlu, “Telsiz sistemine bir mesaj geldi. Türkçe olarak o mesajda deniyor ki, ‘Yunan uçakları Kıbrıs’ı bombalamaya gidiyor. Derhal geri dönün. Anadolu’da ilk kara parçasına gidip ikinci bir emre kadar gizlenin.’ Bu helikopter pilotlarının bütün bir sisteminde Türkçe olarak yayınlandı. Bu helikopterler geriye dönerek birliklerini Anadolu’ya indirdiler. Daha sonra bunun sahte bir mesaj olduğu anlaşıldı. Türk hava birliklerini geri çeviriyorlar ki Türkiye Kıbrıs Adası’na daha fazla birlik göndermesin. Bu da Amerika’nın uyguladığı elektronik harp tekniklerinden birisiydi” dedi.

  • “Kıbrıs davasının yanındayız”

    “Kıbrıs davasının yanındayız”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuştu.

    Özel’in açıklamaları şöyle:

    “Efsane Dışişleri Bakanı Turan Güneş, ‘Kızım Ayşe’nin tatile çıkmasını söylersem harekatı başatın’ demişti. Mehmetçikler barış için oradaydılar. Türklere ve Rumlara barışı getirmeye gittik. 50 yıldır adada kimsenin burnu bile kanamadı. Turan Güneş ve Ayşen Güneş ile Kıbrıs’taydık. 50 yıldır sonra yine Kıbrıs davasının yanındayız. Kıbrıs Türk’ünün yanındayız.

    74’ten alacak çok dersimiz yürüyecek çok yolumuz var.

    Muhalefet olarak da ulusal çıkarlar söz konusu olduğunda da tek yumruk olabilmek lazımdır. Biz konu Türkiye’nin ve dostlarının çıkarıysa tek yumruğuz. Tek yumruk olmaya devam edeceğiz.

    SOKAK HAYVANLARI DÜZENLEMESİ

    Sokak hayvanları ile ilgili düzenleme uzun zamandır Türkiye’nin gündeminde. Bu konuya en net yaklaşan partiyiz. Sorunu doğru tespit edelim diyoruz.

    Sorun yoktur diyenlerden değiliz. Sorun var kaldırmak için çare ölüm diyenlerin karşısındayız. Türkiye’de sokak hayvanları sorunu var mı? Evet var. Çocuğunuz okula servisle gidiyorsa, işiniz kendi aracınızla gidebiliyorsanız, sizin için sokak hayvanları sorunu yoktur. Yoksul mahalledeyseniz metrelerce ana yola inmek zorundaysanız bir sokak hayvanları sorunu vardır. Bu sorunu çözmek için ötanazi yapalım demek cinayettir.

    Sahiplenmeyeni imha edelim demek cinayettir katliamdır vicdansızlığın dik alasıdır. Ötanazi kelimesinin çıkarılmasıyla sorun çözülmüş olmuyor.

    Sorunu hep birlikte çözeceğiz.

    TÜİK’E ENFLASYON TEPKİSİ

    TÜİK hakkında suç duyurusunda bulunduk. Kirayı 5800 lira sayan TÜİK, yıllık enflasyonu da yüzde 71 olarak açıklamış. Uzaklarda aramayalım, gidelim bu enflasyonu TÜİK’te araştıralım dedi. Biz de binaya girip, binadaki enflasyonu ölçtük. TÜİK yemekhanesinde bir yıl öne aynı yemek 35 lira. Bugün 170 lira. TÜİK’in yemekhane enflasyonu yüzde 385, sokaktaki enflasyon yüzde 71. TÜİK çalışanlarına şunu söylemek lazım. Her gün yemeğinizi alırken geçen seneki yemek fiyatıyla bunu, bir sonraki zamdan sonra da maaşınıza yapılan zamla bunu karşılaştırın.

    Gittik, İstanbul-Londra market araştırması. Kurum İstanbul Planlama Ajansı. Kıymanın bir kilosu Londra’da 282 lira, Şişli’de 419 lira. Süt Londra’da 27, Türkiye’de 39 lira.

    Fransa’da verimlilik artmış maaş da artmış. Türkiye’de verimliliği maaşlara yansıtsaydı 75-80 bin lira olucaktı.

    KAYNAK: NTV

  • “Kıbrıs Türk’tür, Türk’ün yurdudur”

    “Kıbrıs Türk’tür, Türk’ün yurdudur”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, parti genel merkezinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
    MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türkiye için yeni yüzyılda emsalsiz fırsatların olduğunu belirterek, “Milli birlik ve beraberlik içinde bu fırsatları yakalayacağımız düşüncesindeyim. Fakat milletimizin hassasiyetleri üzerinde oynama yapanlar, tahrip etmek için çaba harcayanlar çok tehlikeli provokasyonları birer birer sahneye sürmektedir. Muhalefetin umut bağladığı, siparişle siyaset yaptığı, bölücülerin ve teröristlerin kukla olarak hizmet ettiği Joe Biden’ın Amerika Birleşik Devletleri başkanlık yarışından çekilmesi, bölgesel ve küresel zeminde etkileri olacak bir gelişmedir” diye konuştu.

    “Açılan kilidin kapatılmasıyla terör örgütü nefes alamayacak”

    Türkiye’nin güney sınırlarımız boyunca kurulmak istenen terör devletinin bağlantı noktaları, yol haritası, ana güzergahı kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’nin mücadelesi ve iktidarın dirayetiyle bertaraf edildiğini aktaran Bahçeli, “Açılan kilidin kapatılmasıyla mücavir bölgelerde hiçbir terör örgütü nefes dahi alamayacaktır. Sürekli operasyon stratejisi Allah’ın izniyle başarıyla ulaşacak terörün ve bölücülüğün kökü kazınacaktır. Buna rağmen Mersin’de halay çekip İmralı canisi lehine slogan atan bir avuç şehir eşkiyası ile Diyarbakır’ın sözde Kürdistan olduğunu ileri süren DEM’li hainler şımarıklıklarının ağır sonuçlarına inşallah katlanacaklardır. Doğu ve Güneydoğu’daki bazı il ve ilçelerde fiili zemin hazırlamak için belediye hizmetlerinin şer hedefler uğruna seferber edilmesi, bölücülüğü sokağa taşıma gayretleri son günlerde hızlanmıştır. Bu azgınlaşmış tahrikleri dikkatle ve yakinen takip ettiğimiz herkesçe bilinmelidir” dedi.

    “CHP’nin şifreleri PKK’nın elinde DEM’in kullanımındadır”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “’Kürtler ben eşit hissetmiyorum.’ diyorsa onlar eşit hissedene kadar hep birlikte mücadeleye devam edeceğiz” açıklaması üzerine Bahçeli, “DEM’lenen CHP milli güvenliğimize zarar vermektedir. DEM’lenen CHP Cumhuriyet Halk Partisi demokrasimize leke sürmektedir. DEM’lenen CHP milli birlik ve kardeşlik hukukumuzun kundaklamaktadır. Terörist Demirtaş ile ziyaretçi kuyruğuna girenlerin profili çeşitlenen Sarosçu Kavala’ya siyasi geleceğini bağlayanlar ne milliyetçilikten ne de milli onurumuzun muhafaza teminininden bahsetmeleri söz konusu değildir. CHP’nin şifreleri PKK’nın elinde DEM’in kullanımındadır. Türk milleti köksüz ve kötü niyetli müfritleri görmektedir. Bu nedenle emperyalizmin içimize kadar yuva yapmış piyonları muhakkak çuvallayacak alayının birden oyunları bozulacak mahçubiyet ve mağlubiyet akıbetleri olacaktır” ifadelerini kullandı.

    “Dezenflasyon süreci her geçen gün tesirini göstermekte “

    CHP Genel Başkanı Özel’in Türkiye’de tarihin en ağır ekonomik krizinin yaşandığı söylemine Bahçeli, şunları kaydetti:
    “Karamsar tablolar çizenler, kötümser telafuz ve telkinlerle vakit geçirenler gerçek manada Türkiye’nin gücünü ve Türk milletinin gürbüz iradesini kavramaktan aciz düşenlerdir. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın tarihin en ağır ekonomik krizinin yaşandığını iddia etmesi yalnızca ağır bir bühtan değil aynı zamanda ülkesine ve milletine itibar etmeyen bir siyasetçinin delisavmasıdır. Halbuki Türkiye ekonomisi güven verici adım ve hamlelerle istikrarlı ve umut uyandıran bir yükseliş kulvarındadır. Dezenflasyon süreci her geçen gün tesirini göstermekte büyüme, istihdam, ihracat, yatırım, üretim ve cari fazla hedefleri iyimser beklentileri kamçılamaktadır. Uluslararası kredi derecelendirme şirketlerinin ekonominin pozitif ivmesini teyit etmesi ayrıca değerli ve sevindirici bir gelişmedir. Azalan dış finansman ihtiyacıyla birlikte artan uluslararası rezervler ekonomik dengelemeyi tetiklemektedir. Türkiye ekonomisi en kötü kötü senaryoların engellemelerine takılmadan hızla ilerleme kaydetmektedir. Toplumun her kesimi büyümenin nimetlerinden elbette istifade edecek özellikle istismar edilen emeklilerimiz hak ettikleri sosyal ekonomik ve insani seviyeye kavuşacaklardır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin ve Cumhur İttifakı’nın ortak gayesi budur. Kaldı ki ülkenin bekasıyla milletin refahı en üst düzeyde tesis edilecektir.”

    “Kıbrıs sadece üzerinde hayat sürülen bir ada değildir”

    Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50. yıl dönümü dolayısıyla Kıbrıs Türk halkıyla kucaklaşmanın ve ortak bir gelecek etrafında kenetlenmenin milli bir heyecan oluşturduğunu dile getiren Bahçeli, Türk milletinin tek yürek halinde Kıbrıs davasına inandığını ve arkasında durduğunu söyledi. Bahçeli, “Kıbrıs Türklüğünün zulümden ve zulmetten kurtuluş gününde soydaşlarımızla beraber olmak bu kutlu günde kabaran milli coşkuya şahit olmaktan şahsım adına büyük bir memnuniyet duyduğumu bilvesile açıklamak boynumun borcudur. Kıbrıs sadece üzerinde hayat sürülen bir ada değil, Türk milletinin tarihi ve şehitlik kardeşlik varoluş anıtıdır. Kıbrıs, muhterem ceddimizin göz nuru, gönül yurt olması yanısıra siyasi stratejik kültürel ekonomik jeopolitik miras ve müktesebatı ile bölgenin ve küresel sistemin kilit taşıdır. Bu nedenle tüm dikkatlerin odağı Kıbrıs’tır” diye konuştu.

    “Kıbrıs Türk’tür, Türk’ün yurdudur”

    Kıbrıs Türklüğünün egemenlik haklarını ve tarihi emanetlerini göz ardı eden çevrelerin tahrikleri, tacizleri ve tuzakları hiç bitmediğini aktaran Bahçeli, “Şayet Türkiye’nin 50 yıl önce müdahalesi olmasaydı, Kıbrıs Türklüğü, Hocalı’da, Kerkük’te, Doğu Türkistan’da ve Gazze’de yaşanan dramların, acıların ve insani felaketlerin aynısıyla karşılaşması mukadderdir. Sanmasınlar ki Taşkent, Taşpınar, Sinde, Günyeli, Yuvalı, Paşaköy, Kanlı Noel, Limasol, Gazimağusa, Geçitkale, Muratağa, Sandallar, Atlılar katliamlarını unuttuk. Sanmasınlar ki bebeklerimize, çocuklarımıza, kadınlarımıza, masum ve mazlum soydaşlarımıza yönelik kanlı saldırıları hafızamızdan çıkardık. Tarihi karar ve mesajımızı tekrar haykırıyorum, Kıbrıs Türk’tür, Türk’ün yurdudur, her zaman da böyle kalacaktır” ifadelerine yer verdi.
    ABD’deki seçimler nasıl sonuçlanırsa Türkiye-ABD ilişkileri daha sağlıklı hale gelir sorusuna Bahçeli, “Biden’ın gidişi bir müjdedir, Netenyahu’nun gidişi de ikinci müjde olacaktır” dedi.

    “MHP, köpeklere karşı uygulanacak her türlü yanlışın karşısında durur”

    MHP olarak köpeklere yapılacak yanlışın karşısında duracaklarını aktaran Bahçeli, “Türk milleti hayvanları sever, köpekleri de dost kabul eder. Bu sebepten dolayı, köpeklere karşı uygulanacak her türlü yanlışın karşısında durur. MHP’de üzerine düşeni yapacaktır. Kimse merak etmesin, köpekleri dost kabul edenler sokaklara dökülerek köpekleri taşlamaya devam etmesinler. Onlar Cenabı Allah’ın bir yaratığıdır”

    “Dosya elimizdedir, günü geldiğinde eyleme de geçecektir”

    Televizyon programlarında MHP aleyhinde söylemleri bir listede topladıklarını ve bunlara hukuki olarak cevap vereceklerini belirten Bahçeli, “Bazı çevreler 2024 yılı içerisinde MHP’ye karşı çok büyük haksızlıklar, iftiralar, yalanlar, küçük görmeler ve suçlamalarda bulunmuşlardır. Bunlar toplamda 154 kişidir. MHP olarak basın mensuplarına bu çerçeveden bakmak istiyorum. Sizlerle çok zaman beraber oluyoruz. Televizyonlarda ayrıldığımız şahsiyetler var. Onları kabul etmekte zorlanıyoruz ama yakın takip altındayız. Görmüş olduğunuz liste kimin hangi gün, hangi saatte ve hangi programda nasıl konuştuklarının, MHP’ye nasıl hakaretler yaptıklarının toplamıdır. Bu dosya elimizdedir, günü geldiğinde eyleme de geçecektir. Eylem, hukuki nitelikte olacaktır. ‘Bizi hedef gösteriyorlar’ saçmalığından da kendilerini kurtarsınlar. Onlarla muhatap dahi olmayı kabul etmeyiz ama hukuk zemininde mutlaka karşılaşacağız” dedi.

  • Kıbrıs Şehitleri Erciyes’in zirvesinde anıldı

    Kıbrıs Şehitleri Erciyes’in zirvesinde anıldı

    Kayseri K2 Dağcılık Kulübü ve Dağcılık ve Spor Kulübü tarafından ortaklaşa düzenlenen 50. Kıbrıs Şehitleri’ni Anma Tırmanışı başarıyla gerçekleştirildi. 20 Temmuz’da Çobanini’nde kamp kuran dağcılar 21Temmuz saat 02.15’de tırmanışa başladı. Hörgüç Kaya mevki altı buz olduğu için yan geçişi daha aşağı bir noktadan gerçekleştiren dağcılar Sol Kulvar’dan saat 07.00’de Erciyes’in zirvesine ulaştı. Burada Kıbrıs Barış Harekatı’nda şehit olan kahramanları anan dağcılar aynı rotayı takip ederek saat 11.00’de kamp alanına sorunsuz bir şekilde döndüler.

  • Kıbrıs Gazisi İsmail Toy, hayatını kaybetti

    Kıbrıs Gazisi İsmail Toy, hayatını kaybetti

    Hayatını kaybeden Kıbrıs Gazisi İsmail Toy, Vize ilçesi Küçükyayla köyünde düzenlenen askeri tören sonrası kılınan cenaze namazının ardından köyün mezarlığına defnedildi.

    “Ailesi ve yakınlarına başsağlığı dileriz”

    Kıbrıs Gazisi İsmail Toy’un tüm yakınlarına başsağlığı dileyen Vize Kaymakamı Sedat Özdemir, “Hayatını kaybeden Kahraman Kıbrıs Gazimiz merhum İsmail Toy’u Küçükyayla köyü camiinde kılınan cenaze namazının ardından düzenlenen askeri törenle son yolculuğuna uğurladık. Gazimize Allah’tan rahmet, ailesi ve yakınlarına baş sağlığı dileriz” dedi.

  • “Kıbrıs müşterek, ortak, milli davamızdır”

    “Kıbrıs müşterek, ortak, milli davamızdır”

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Isparta temasları çerçevesinde Isparta Valiliğini ve Isparta Belediyesini ziyaret etti. Polis mangası eşliğinde Vali Aydın Baruş ve protokol üyeleri tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Tatar, Valilik Şeref Defterini imzaladı.
    Ardından Vali Baruş, Valilik makamında Tatar’a Isparta’yla ilgili brifing sundu. Ziyaretin ardından Tatar, Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’e nezaket ziyaretinde bulundu.

    KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Isparta’da bulunmasından ve belediyeyi ziyaretlerinden büyük memnuniyet duyduğunu söyleyen Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, “Sayın Cumhurbaşkanım Isparta’mıza gelmekle bizleri onurlandırdınız” dedi.
    Tek millet, iki devlet olarak KKTC ve Türkiye’nin dünyaya ismini yazdırdığını söyleyen Başdeğirmen, iki ülkenin dünyanın gözbebeği olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini kaydetti. Başdeğirmen, “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sizlerle ilgili ne kadar samimi ve istekli bir şekilde yanınızda olduğunu bizlerde takip ediyoruz. İnşallah sizlerle beraber daha güzel yerlere geleceğimiz inancındayız. Buraya kadar gelmek kolay değildi, zor zamanlardan geçildi. Rauf Denktaş Cumhurbaşkanımızdan sonra sizler aynı duygu ve düşüncelerle en güzel hizmetleri yaparak bugünlere geldiniz. Bizlerde Türkiye olarak her zaman sizlerleyiz, sizleri çok seviyoruz. Buraya kadar gelerek bizleri ziyaret etmenizden duyduğumuz memnuniyetimizi belirtmek istiyorum” dedi.
    Isparta ile KKTC arasındaki bağların daha da güçlenmesi temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Tatar, “Isparta genelinde Antalya üzerinden 2 saatte ulaşılabileceğiniz Doğu Akdeniz’in en güzel adası. Kıbrıs sadece Kıbrıs Türk’ünün değil, Türkiye’nin de davasıdır. Müşterek, ortak, milli davamızdır. Oranın güçlenmesi, refahın artması, geleceğe taşıyabilmemiz için uluslararası camiayı daha da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gerçeğine inandırabilmek için çalışmalarımızı bu anlayışla tek vücut, tek yürek sürdürmek durumundayız. Bu heyecanı Isparta’da tekrar gördüm, çok mutlu oldum. Isparta’nın buradaki insanlarımızın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne olan sevgisini ve samimiyetini gördüm. Bu da beni mutlu etmiştir” dedi.

    Pandemi süreci, Ukrayna savaşı, 6 Şubat depremlerine de değinen Cumhurbaşkanı Tatar, “6 Şubat’ta büyük bir acı yaşadık ve bu acı devam ediyor. Türkiye’nin bu büyük acıyı sarabilmesi için büyük bir seferberlik ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde çoğu milletin baş edemeyeceği bir seferberlikle orada çalışmalar kısa zamanda tamamlanır. Bu acı hepimizin acısıdır. İçerisinde bulunduğumuz koşullarda değerlerimizi, kıymetlerimizi çok iyi değerlendirmemiz lazım. Burada da görüyoruz, böyle güzel bir coğrafyaya sahip olmak ve güzel ürünlere gül bahçelerinden, elmamıza, kirazımıza, kültürel değerlerimize ve tüm bu zenginlikleriyle belki de Isparta en iyi yaşanabilecek bir yer. Isparta gönlümde bir kez daha taht kurmuştur. Tüm Ispartalılara bir kez daha şahsım ve Kıbrıs Türk halkı adına sevgimi ve muhabbetimi paylaşmak istiyorum. Çünkü bu gönül birliğimiz bizim zenginliğimizdir ve bu zenginlik bizi geleceğe emin adımlarla taşıyacaktır” diye konuştu.
    Cumhurbaşkanı Tatar, Süleyman Demirel Üniversitesi mezuniyet törenine katıldıktan sonra kentten ayrıldı.