Etiket: Kıbrıs

  • Nilüfer Kent Tiyatrosu alkışları topladı

    Nilüfer Kent Tiyatrosu alkışları topladı

    Nilüfer Kent Tiyatrosu’nun sahneye koyduğu tek kişilik oyun “Bir Kumarbazın Ölüm Kılavuzu”, 19. Kıbrıs Tiyatro Festivali’nde tiyatro severlerle buluştu. Lefkoşa Türk Belediyesi’nin düzenlediği festivale, Nilüfer Kent Tiyatrosu’nun yanı sıra Türkiye’nin farklı kentlerden tiyatrolar katıldı.

    Tiyatro şöleninin yaşandığı festivalde Nilüfer Kent Tiyatrosu’nun “Bir Kumarbazın Ölüm Kılavuzu” isimli oyunu ilgiyle izlendi. Gary McNair’in yazdığı ve Güray Dinçol’un yönettiği tek kişilik oyunda, İbrahim Ersoylu performansıyla alkışları topladı. Video tasarımı Okan Temizarabacı, dekor tasarımı Burak Etöz, kostüm ve makyaj tasarımı Ülkü Şahin, ışık tasarımı Cem Yılmazer ve ses tasarımı Derya Bölükemini tarafından yapılan oyun, Lefkoşa’da büyük beğeni aldı. Oyunun sonunda Lefkoşa Belediye Tiyatrosu adına Aliye Ummanel, Nilüfer Belediyesi Nilüfer Kent Tiyatrosu Müdürü Dilber Koç’a teşekkür plaketi vererek festivale katılımları nedeniyle teşekkür etti.

  • “Ercan Havaalanı örnek proje olacak”

    “Ercan Havaalanı örnek proje olacak”

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile birlikte ziyaret ettiği KKTC’de yapımı devam eden iki projenin çalışmalarını yerinde inceledi. Uraloğlu, Yeni Ercan Havalimanı ve Kuzey Çevre Yolu’nun Kıbrıs için çok büyük ve önemli olduğunu kaydederek, “Bu iki projenin Kıbrıs’a kazandırılması için büyük çabalar sarf ettik. Özellikle Ercan Havalimanı teknik ve altyapısıyla belki de alanında dünyada örnek gösterilecek bir proje. Kıbrıs’ın ulaşımına konfor ve katkı sağladığımız için çok muyluyuz. Bu yatırımlarımız tüm hızıyla devam edecektir” diye konuştu.

    Temmuz ayı içinde açılması planlanan Ercan Havaalanı ve Karayolları Master Projesi çerçevesinde Kuzey Çevre Yolu projeleri dünyada örnek gösterilecek. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, havacılık sektöründe önemli bir yatırım olan Ercan Havaalanı yeni terminali, uçuş güvenliği, altyapı ve teknik özellikleriyle alanında örnek alınacak bir proje olarak ön plana çıkıyor.

    Emsallerine örnek teşkil edecek

    Birçok yeniliğe ve gelişmeye sahip olan yeni Ercan Havalimanı, yeni imkan ve kabiliyetleri ile geniş gövdeli uçaklara da ev sahipliği yapacak. Ayrıca havalimanı, her tip ve büyüklükte uçağın inebileceği çift piste sahip olacak. Toplam 7 milyon 800 bin metrekarelik bir alan üzerine inşa edilen Ercan Havalimanı, 2 bin 800 metre uzunluğundaki mevcut pistin güneyine inşa edilen yeni pist 3 bin 100 metre ve her model yolcu uçağının kullanımına müsait uzunluğuna sahip olacak.

    Mevcut havalimanı 6 kat büyüyecek

    Mevcut Ercan Havalimanı 20 bin metrekare iken Ercan Havalimanı yeni terminali 6 katı büyüklüğüne çıkacak. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, havacılık sektörüne önemli bir yatırım olan Ercan Havalimanı yeni terminali, uçuş güvenliği, altyapı ve teknik özellikleriyle havacılık alanında da dünyada örnek alınacak bir proje olacak.

    Birçok teknik özelliğe sahip

    Yeni Ercan Havalimanı’nda 9 adet körük, 21 adet de açıkta olmak üzere toplam 30 uçaklık park alanı mevcut olacak. Yeni terminal binası, 60 adet check in ve 44 adet pasaport kontrol noktası, 26 adet x-ray cihazı ve 4 kilometre uzunluğunda bagaj sistemi ile saatte 5 bin bagaj kapasitesiyle yolcularına hizmet verecek. 40 bin metrekarelik ve bin 500 araç kapasiteli otopark bulunacak olan havalimanında, otoparktan terminale asansör ve yürüyen merdiven sistemleriyle ulaşmak mümkün olacak.

    Kuzey Çevre Yolu trafik yükünü hafifletecek

    Çalışmalarına 2013 yılında başlanılan Lefkoşe Kuzey Çevre Yolu, bölgedeki trafik yükünü önemli ölçüde hafifleterek, güvenliği ve sürüş konforunu arttıracak Kıbrıs’ın en önemli projelerinden birisi olacak.

  • Kıbrıs’ta ortak basın toplantısı

    Kıbrıs’ta ortak basın toplantısı

    İlk resmi yurt dışı ziyaretini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile yaptığı ikili görüşme sonrası ortak basın açıklaması düzenledi. KKTC’nin zeminini güçlendirmek ve KKTC’nin yakaladığı bu ivmeyi daha da ileri taşıyabilmek için çalışmalarına aynı anlayışla devam ettiklerini belirten Tatar, “Biz şu anda Kıbrıs’ta yeni bir siyasetin öncüleriyiz. Yıllardır bu ülkede bir federasyon konuşulmuştur. Federal temelde bir anlaşma nasıl olabileceği şeklinde çok büyük çabalar gösterilmiştir. Bu konuda Kıbrıs Türk halkı büyük bir iyi niyet ortaya koymuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin de desteğiyle her türlü girişimler sonuçsuz kalmıştır. Hep birlikte bir Annan Planı yaşadık. 2017 yılında Crans-Montana toplantıların nasıl çöktüğünü gördük. Bütün bunlar elbette Kıbrıs Türkü’nü başka bir noktaya taşımıştır. Benim Cumhurbaşkanı seçilmemden sonra yeni siyaset artık Kıbrıs’ta iki devletliliğe dayalı bir çözüm olabileceğini, egemen eşitliğimizin ve eşit uluslararası statümüzün fevkalade önemli olduğunu ancak bunların teyidiyle yeni bir açılım olabileceğini nitekim bu Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı da teyit etmiştir. Dolayısıyla bu yeni siyaseti sürdürürken Kıbrıs’ta artık Kıbrıs Türk halkının egemen, bağımsız kendi devletiyle ileride bir anlaşma olacaksa onun bir parçası olabileceğini dolayısıyla bunun zeminini güçlendirirken ekonomik olarak da bir takım beklentilerin yerine getirilmesi lazım” diye konuştu.

    “Bu çağda güneş enerjisinin önünü açmak lazım”

    Geçmişe bakıldığında çok büyük başarılar olduğunu dile getiren Tatar, “Bir su projesi. Asrın projesi dediğimiz projeyle şu anda Anadolu suyu her çeşmemizden akmaktadır. Yeşilırmak’tan Dipkarpaz’a kadar konutlarda bu suyu kullanabiliyoruz. Bu büyük bir nimettir. Şu anda da tarımsal anlamda suyun değerlendirilebilmesi için çeşitli projeler gerek Güzelyurt ovasında gerek Mesarya’da devam etmektedir. Kablo ile elektrik yeni bir müjdedir. Yıllardan beridir güneş enerjisinin önünü açmak için bu ülkedeki ekonomik birtakım gelişmeleri gerçekleştirebilmek için daha sürdürülebilir, daha temiz ve maliyeti daha uygun elektriğe ihtiyacımız var. Bu çağda güneş enerjisinin önünü açmak lazım. Onun için çift yönlü kabloyla bütün bunların gerçekleştirilebileceğini görüyoruz.

    Ayrıca Tatar, Maraş açılımının büyük bir beklenti olduğunu ve 47 yıl sonra bunun gerçekleştiğini ifade ederek, şu anda 1 milyondan fazla kişinin Maraş’ı ziyaret ettiğini ifade etti.

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz konuşmasına başlamadan önce ziyaretleri sırasında polis memuru Namık Özkan’ın trafik kazası neticesinde yaralanarak hastaneye kaldırıldığını belirtirken “Çok şükür bilinci açık durumu iyi. Kendisine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum, bugün ilk fırsatta da hastanede kendisini ziyaret edeceğim. Tekrar geçmiş olsun diyorum, şifalar diliyorum” ifadelerine yer verdi.

    “Türkiye ve KKTC işbirliği, geçmişten bu yana sürdürülebilir bir yapıya kavuşmuştur ve kardeşlik bağlarımızdan beslenmektedir”

    KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la çok verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve ortak gündemdeki meselelere ilişkin değerlendirmelerde bulunduklarını ifade eden Yılmaz, “Kuzey Kıbrıs’ın hakkaniyet mücadelesi ile kalkınma yönünde işbirliğimizin yanı sıra Doğu Akdeniz ve Maraş açılımına dair son gelişmeleri ve önümüzdeki dönemde fikir birliğiyle atacağımız adımları da tekrar ele aldık. Kıbrıs İşleri Koordinatörlüğü’nün Cumhurbaşkanı Yardımcılığı bünyesinde olması çerçevesinde Kıbrıs Türkü için yapılacak her bir çalışmanın, görev ve sorumluluklarımız arasında artık apayrı bir yeri olduğunu belirtmek isterim. Türkiye ve KKTC işbirliği, geçmişten bu yana sürdürülebilir bir yapıya kavuşmuştur ve kardeşlik bağlarımızdan beslenmektedir. Bizler, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Kıbrıs Türkü’nün derdiyle dertlenecek, ihtiyaçlarını milletimizin ihtiyaçlarından ayrı görmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

    “Ülkemizin destekleriyle yapılan terminal binasının açılması için gerekli süreçleri KKTC makamlarıyla yakından takip edeceğiz”

    31 Mart’ta imzalanan İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması çerçevesinde KKTC’yi imar ve ihya etmek üzere gayretleri hızlandıracaklarını dile getiren Yılmaz, “Dün gelir gelmez Yeni Ercan Havalimanı’na ziyaret gerçekleştirdik, buradaki ilerlemeyi ve tıkanıklıkları değerlendirdik. Ülkemizin destekleriyle yapılan bu yeni terminal binasının en kısa zamanda hizmete açılması için gerekli süreçleri KKTC makamlarıyla birlikte yakından takip edeceğiz. Cumhurbaşkanımız 20 Temmuz’da bu havalimanına inmek istediğini belirtmişti, biz de bütün gayretlerimizle bu takvimi zamanında bütün çalışmaların tamamlanması için işleteceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

    “İnanıyorum ki KKTC ve Kıbrıs Türk halkı egemen bir devlet, millet olarak uluslararası sahada da hak ettiği yeri en kısa sürede alacaktır”

    İki ülke genel sağlık sigortası sistemlerinin uyumlandırılması, Derinya bölgesinde sosyal konut inşası ve denizin altından kablo ile elektrik temini gibi yeni projeleri, ilgili bakanlarla yapacakları görüşmelerde ele alacaklarını belirten Yılmaz, “Tüm bu projeler Kıbrıs Türkü’nün istikbali ve refahı içindir. Kıbrıs Türkü, Türkiye Yüzyılında yıllardır bu topraklara reva görülen ambargoları birer birer yıkacak, dünyaya açılacaktır. Kıbrıs Türk halkı 50 yıla yakın bir zamandır bu haksız ambargolarla karşı karşıya ama birlikte bütün bu sorunları aşacağız. Belki bir insanın hayatı için uzun olabilir bu süreler ama bir ülkenin, milletin tarihinde aslında çok uzun zamanlar değil. Milli hedeflere ulaşmada gerekirse sabırla bu süreleri hep birlikte atlatacağız. İnanıyorum ki KKTC ve Kıbrıs Türk halkı egemen bir devlet, millet olarak uluslararası sahada da hak ettiği yeri en kısa sürede alacaktır. Bu konuda da zaten hem fikir birliği hem de gönül birliği içerisinde çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Bu çerçevede Türk Devletleri Topluluğu’na gözlemci üyelik de önemli bir adım olmuştur. İki devletli yaklaşımımızın da çok önemli bir göstergesi niteliğindedir” değerlendirmesinde bulundu.

    “Türkiye olarak elimizden gelen tüm gayretle depremin yaralarını sarmaya çalışıyoruz”

    6 Şubat depremleriyle yaşanılan acılara da yine Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile birlikte ortak bir şekilde gönüllerinde hissettiklerini söyleyen Yılmaz, “Deprem bölgesinden buraya akrabalarının yanına gelen depremzede vatandaşlarımıza dayanışma ruhuyla kapılarını açan tüm Kıbrıs Türkü kardeşlerime teşekkür ediyorum. Ağırlıklı olarak Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman’dan gelen vatandaşlarımıza Cumhurbaşkanımız liderliğinde gerekli destekleri sağlamayı sürdüreceğiz. Adıyaman’da vefat eden Kıbrıs Türkü voleybol kafilesi, “Şampiyon Melekler” başta olmak üzere, tüm deprem şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum. Bu konuda Türkiye olarak elimizden gelen tüm gayretle depremin yaralarını sarmaya çalışıyoruz ama bir taraftan da ileride olabilecek afetlere karşı riskleri azaltıcı tedbirler alıyoruz” dedi.

    “Kıbrıs’ta çözüm, ancak Ada’daki gerçekler üzerine inşa edilebilir”

    Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la görüşmelerinde Kıbrıs meselesinin yanı sıra Doğu Akdeniz’deki durumu da ele aldıklarını vurgulayan Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:

    “Kıbrıs meselesinin, Kıbrıs Türk halkının meşru haklarını ve güvenliğini teminat altına alacak şekilde, adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulması, ülkemizin en önemli önceliklerinden biridir. Bu konudaki fikir ve gönül birliğimizi Cumhurbaşkanı Tatar ile bir kez daha teyit ettik. Kıbrıs’ta çözüm, ancak Ada’daki gerçekler üzerine inşa edilebilir. Böyle bir çözüm, bölgesel istikrar ve refaha da katkıda bulunacaktır. Aslında çözümden herkes kazanacaktır. Çözümsüzlüğü dayatanlar sadece Kıbrıs Türk halkına değil bütün bölgede yaşayan insanlara zarar vermektedir. Türk tarafının sergilediği tüm yapıcılığa, iyi niyete rağmen, Kıbrıs Türklerinin haklarını görmezden gelen, tek taraflı eylemleri ise cevapsız bırakmamız söz konusu olamaz. Rum-Yunan ikilisi gibi bu grubun sözcülüğüne soyunan Avrupa Birliği de, Kıbrıs Türk tarafını azınlık olarak görme gafletinde daha fazla ısrar etmemelidir. Bunun karşısında biz, biliyorsunuz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınmasını hedef olarak belirledik ve bu yönde gayretlerimizi sürdürüyoruz.”

    “Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi ve KKTC’Yİ dışlamaya çalışanların hiçbir zaman başarılı olamayacakların ifade etmek isterim”

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin anayasal adıyla Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olması ve Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi’nde de gözlemci statüsü elde etmesi tanınma yolundaki gidişatın ayak sesleri olduğunun altını çizen Yılmaz, “Kıbrıs Türkü’nün hakkaniyet mücadelesinde egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde iki devletli çözüm modelini savunmaya devam edeceğiz. Biz hiçbir zaman çözümde masadan kalkan taraf olmadık ama tavrımızda çok net ve açık; iki devletli bir şekilde çözüme her zaman açık olduğumuzu ifade etmek isterim. Bununla birlikte Doğu Akdeniz’de ülkemiz, hem kendi kıta sahanlığındaki haklarını, hem de Kıbrıs Adasının eşit ve ortak sahibi olan Kıbrıs Türklerinin meşru hak ve çıkarlarını korumaya kararlıdır. Sayın Cumhurbaşkanı, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynaklarının hakça ve adil paylaşımına dair tavrınızda yanınızdayız. Burada da bütün halkların ortak bir çıkarı var. Doğu Akdeniz’de yaşayan bütün devletlerin, Türkiye’yi ve KKTC’Yİ dışlamaya çalışanların hiçbir zaman başarılı olamayacaklarını çok açık ve net ifade etmek isterim. Gelin ortak bir şekilde bu menfaatlerimizi savunalım derlerse ona da biz her zaman açığız. Doğu Akdeniz’deki bütün aktörlerle birlikte bütün kaynakları hakkaniyetli bir şekilde paylaşmaya da her zaman açığız” dedi.
    Yılmaz, Ayrıca Maraş bölgesinin ekonomi, turizm ve sosyal hayata kazandırılması yönünde, mülk sahiplerinin haklarını gözeterek yürütülen çalışmaları desteklemeyi sürdüreceklerini belirtti.

  • “Kıbrıs Türkü,dünyaya açılacaktır”

    “Kıbrıs Türkü,dünyaya açılacaktır”

    Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti‘ndeki temasları kapsamında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar‘la bir araya geldi.

    Yılmaz, görüşme sonrası Tatar’la düzenlediği ortak basın toplantısında, KKTC ziyareti sırasında konvoya eşlik eden ve geçirdiği trafik kazasında yaralanarak hastaneye kaldırılan polis memuru Namık Özkan’a geçmiş olsun dileğinde bulundu.

    Cumhurbaşkanı Tatar ile çok verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve ortak gündeme ilişkin konularda değerlendirmelerde bulunduklarını belirten Yılmaz, Kuzey Kıbrıs’ın hakkaniyet mücadelesi ile kalkınma yönünde işbirliğinin yanı sıra Doğu Akdeniz ve Maraş açılımına dair son gelişmeleri ve sonraki dönemde fikir birliğiyle atılacak adımları ele aldıklarını kaydetti.

    “Ambargoları birer birer yıkacak, dünyaya açılacaktır”

    Yılmaz, Kıbrıs İşleri Koordinatörlüğünün Cumhurbaşkanı Yardımcılığı bünyesinde olması kapsamında, Kıbrıs Türkü için yapılacak her bir çalışmanın, görev ve sorumlulukları arasında artık apayrı bir yeri olduğunu dile getirerek, Türkiye ve KKTC işbirliğinin, geçmişten bu yana sürdürülebilir bir yapıya kavuştuğunu ve kardeşlik bağlarından beslendiğini ifade etti.

    Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Kıbrıs Türkü’nün derdiyle dertlenecek, ihtiyaçlarını Türkiye’nin ihtiyaçlarından ayrı görmeyeceklerini anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:

    Kıbrıs Türkü, Türkiye Yüzyılı’nda yıllardır bu topraklara reva görülen ambargoları birer birer yıkacak, dünyaya açılacaktır. 50 yıla yakın bir zamandır bu haksız ambargolarla karşı karşıya Kıbrıs Türk halkı ama birlikte bütün bu sorunları aşacağız. Belki bir insanın hayatı için uzun olabilir bu süreçler, süreler ama bir ülkenin, milletin tarihinde aslında çok uzun zamanlar değil. Milli hedeflere ulaşmada gerekirse sabırla bu süreleri hep birlikte atlatacağız. İnanıyorum ki KKTC ve Kıbrıs Türk halkı egemen bir devlet ve millet olarak uluslararası sahada, uluslararası hukuk çerçevesinde hak ettiği yeri en kısa sürede alacaktır. Bu konuda da zaten hem fikir hem gönül birliği içinde çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Bu kapsamda Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci üyelik de değerli bir adım olmuştur, iki devletli yaklaşımımızın yine çok önemli bir göstergesi niteliğindedir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin siyasi, askeri, ekonomik ve sosyolojik olarak çok daha ileri noktalara geleceğine inanıyorum. Tüm kurum ve kuruluşlarımızla Kıbrıs Türkü’nü desteklemeye devam edeceğiz.

    “Şampiyon meleklerimizi daima kalplerimizde yaşatacağız”

    Yılmaz, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleriyle yaşanan acılara da yine KKTC ile birlikte ortak olduklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:

    Deprem bölgesinden buraya akrabalarının yanına gelen depremzede vatandaşlarımıza dayanışma ruhuyla kapılarını açan tüm Kıbrıs Türkü kardeşlerimize de teşekkür ediyorum. Ağırlıklı olarak Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman’dan gelen vatandaşlarımıza Cumhurbaşkanı’mız liderliğinde gerekli destekleri sağlamayı sürdüreceğiz. Adıyaman’da vefat eden Kıbrıs Türkü voleybol kafilesi, ‘Şampiyon Melekler’ başta olmak üzere, tüm deprem şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum. Bu konuda Türkiye olarak elimizden gelen tüm gayretlerle depremin yaralarını sarmaya çalışıyoruz. Ama bir taraftan da ileride olabilecek afetlere karşı riskleri azaltıcı tedbirler alıyoruz. Aynı anlayışın ben KKTC’de olduğunu az önce toplantıda gördüm. Bu da çok önemli gerçekten. Bir deprem fonuna kaynak oluşturma ve oradan riskli birtakım yapılarla ilgili çalışmalar yürütme konusunda hükümetin hazırlıklarını öğrendim, bundan büyük memnuniyet duyduğumu belirtmek isterim. Evlatlarımızın bulunduğu binayla ilgili tüm soruşturmalar titizlikle yürütülmektedir. Mahkemelerimizin vereceği karar neyse bu mutlaka hayata geçirilecektir. Şampiyon meleklerimizi daima kalplerimizde yaşatacağız.”

    “İki devletli çözüm modelini savunmaya devam edeceğiz”

    Tatar ile görüşmesinde Kıbrıs meselesinin yanı sıra, Doğu Akdeniz’deki durumu da ele aldıklarını söyleyen Yılmaz, “Kıbrıs meselesinin, Kıbrıs Türk halkının meşru haklarını ve güvenliğini teminat altına alacak şekilde adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulması, ülkemizin en önemli önceliklerinden biridir.” dedi.

    Yılmaz, Kıbrıs’ta çözümün ancak Ada’daki gerçekler üzerine inşa edilebileceğine işaret ederek, böyle bir çözümün, bölgesel istikrar ve refaha da katkıda bulunacağını kaydetti.

    Çözümden herkesin kazanacağını, çözümsüzlüğü dayatanların sadece Kıbrıs Türkü’ne değil bölgede yaşayan bütün insanlara zarar verdiğini belirten Yılmaz, Türk tarafının sergilediği tüm yapıcılığa, iyi niyete rağmen, Kıbrıs Türklerinin haklarını görmezden gelen tek taraflı eylemleri cevapsız bırakmayacaklarını söyledi.

    Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:

    Rum-Yunan ikilisi gibi bu grubun sözcülüğüne soyunan Avrupa Birliği de Kıbrıs Türk tarafını azınlık olarak görme gafletinde daha fazla ısrar etmemelidir. Bunun karşısında biz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınmasını hedef olarak belirledik. Avrupa Birliği’ne şunu da hatırlatmak isterim; Avrupa Birliği’nin temel bir prensibi vardır. İhtilaflı ülkeleri üye olarak kabul etmez. Ama maalesef Rum kesimini, kendi politikasını da çiğneyerek, tutarsızlık ortaya koyarak üye yapmıştır. Geçmişte referandumda ortaya konan sonuçların aleyhine olacak şekilde bir tavır içine girmiştir. Diğer taraftan IPA fonlarından da maalesef adaletsiz bir şekilde destekler sunmaktadır. Bu konularda Avrupa Birliği’ni de daha hakkaniyetli duruşa davet ediyorum.

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin anayasal adıyla Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci üye olması ve Türk Devletleri Parlamenter Asamblesinde de gözlemci statüsü elde etmesi, tanınma yolundaki gidişatın ayak sesleridir. Kıbrıs Türkü’nün hakkaniyet mücadelesinde egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde iki devletli çözüm modelini savunmaya devam edeceğiz. Hiçbir zaman çözümde masadan kalkan taraf olmadık ama tavrımızda çok net ve açık, iki devletli bir şekilde çözüme her zaman açık olduğumuzu ifade etmek isterim. Bununla birlikte Doğu Akdeniz’de ülkemiz, hem kendi kıta sahanlığındaki haklarını hem de Kıbrıs adasının eşit ve ortak sahibi olan Kıbrıs Türklerinin meşru hak ve çıkarlarını korumaya kararlıdır.

    Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynaklarının hakça ve adil paylaşımına dair tutumunda da KKTC’nin yanında olduklarını vurgulayan Yılmaz, “Doğu Akdeniz’deki bütün aktörlerle birlikte bütün kaynakları hakkaniyetli, uluslararası hukuka uygun bir şekilde paylaşmaya da her zaman açığız. Ayrıca Maraş bölgesinin ekonomi, turizm ve sosyal hayata kazandırılması yönünde, mülk sahiplerinin haklarını gözeterek yürütülen çalışmaları desteklemeyi sürdüreceğiz.” ifadelerini kullandı.

    Yılmaz, ortak hedeflere ulaşmak için gelecek dönemde birlikte çalışmayı sürdüreceklerini dile getirerek, Cumhurbaşkanı Tatar’a gösterdiği misafirperverlik ve KKTC’nin kalkınması yönünde ortaya koyduğu irade için teşekkür etti.

  • Kıbrıs Gazisi son yolculuğuna uğurlandı

    Kıbrıs Gazisi son yolculuğuna uğurlandı

    Kıbrıs Muharip Gazisi Mehmet Yıldız için Ahi Evran Camiinde öğle namazına müteakiben cenaze namazı kılındı. Muharip Gaziler Kırşehir Şubesi Derneği üyelerinin de yer aldığı namazda Yıldız için dua edilerek helallik istendi. Namaz sonrası Yıldız’ın cenazesi Asri Mezarlığa defnedildi.

  • Fuat Oktay Kıbrıs’ta

    Fuat Oktay Kıbrıs’ta

    Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında 2023 İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması imza töreni düzenlendi. Tören sonrası Oktay, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a İngiltere’nin başkenti Londra’da yapılan saldırıyı esefle kınadığını ve geçmiş olsun dileklerimi ilettiklerini bildirdi. Kıbrıs Türklüğü ve Kıbrıs Türk’ünün egemenliği öz meselesi olduğunun altını çizen Oktay, “Bugün ilk olarak, yaşadığımız deprem felaketinde hepimizin yüreğine ateş düşüren, Adıyaman’da hayatını kaybeden evlatlarımızın, şampiyon meleklerimizin kabirlerini ziyaret ettik. Ardından’da vefat eden öğrencilerimizin ailelerini evlerinde ziyaret ederek bir kez daha baş sağlığı diledik. Rabbim böyle acıları bizlere tekrar yaşatmasın. Hayatını kaybedenlere bir kez daha Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum” diye konuştu.

    Türkiye Cumhuriyeti heyetiyle birlikte, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Bakanlarla istişarelerin tamamladığını belirten Oktay, “Gündemimizde; 2023 Yılı İktisadi-Mali İşbirliği Anlaşması, altyapı yatırımları ve ekonominin canlandırılması ile ilgili hususlar vardı. Kıbrıs sorununun çözümü ve Maraş açılımına ilişkin gelişmeleri değerlendirdik. Görüşmelerimiz Türkiye-KKTC işbirliği ve kardeşliğini çok daha ileri boyutlara taşıyacak, çok daha güçlü bir KKTC’yi oluşturacak somut çıktılara vesile olmuştur. Kıbrıs Türk halkının refahı için, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni sürdürülebilir bir ekonomiye kavuşturmak için gereken adımları ciddiyetle ve vakit kaybetmeksizin birlikte atmaya kararlıyız. Geçtiğimiz yıl ve daha önce yapılan anlaşmalarla başlatılan; Mesarya Ovası Sulama Projesi, Lefkoşa Çevre Yolu Projesi ve Lefkoşa 500 Yataklı Yeni Devlet Hastanesi Projesi gibi somut projeleri süratle tamamlayarak, inşallah yeni projelere omuz omuza yürümeye devam edeceğiz. Bugün imza altına aldığımız bu anlaşma, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs Türk halkına olan desteğinin somut bir nişanesidir. Hükümetimiz döneminde hedeflerimizi, verdiğimiz sözlerimizi yerine getirmenin haklı gururuyla KKTC vatandaşlarımıza yatırım ve altyapı hizmeti sağlamaya devam ediyoruz. Hiçbir zaman geldiğimiz noktayı yeterli görmeyerek daha iyisini sunmak adına ara vermeden çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

    Bugün imzalanan anlaşma ile 9 milyar 500 milyon lira tutarındaki mali kaynağı hibe ve kredi şeklinde aktardıklarını söyleyen Oktay, “Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin konut ihtiyacını karşılamak için Gazimagusa Maraş bölgesinde 1192 konut ve sosyal donatıdan oluşan ‘Derinya Sosyal Konut Projesini’ başlatıyoruz. Bu kapsamda projenin ilk etabında 552 konut yapımı için 50 milyon lira ödenek tahsis edilmiştir. OSB Altyapı İnşaatına Katkı Projesi’ne 100 milyon lira ödenek tahsis ederek, Güvercinlik Büyük Organize Sanayi Bölgesinin yapımına başlıyoruz. Bunun yanı sıra Alayköy Organize Sanayi Bölgesinin kronikleşen atık su problemini de çözüyoruz. KKTC’nin 3. Sınıf yollarını Karayolları Projeleri ile yenileyerek bugüne kadar 114 km yolu vatandaşlarımızın hizmetine açtık. Köy Yolları Projesi ile yüzlerce kilometreyi daha hizmete sunacağız. DSİ projeleri çerçevesinde toplamda 930 milyon lira kaynak tahsis ederek, daha verimli su dağıtımı sağlamak için 207 kilometrelik depo bağlantı hattının çalışmalarına başlanmıştır. Ada Geneli Dere Islahı, Gölet Temizliği ve Sulama Sistemlerinin Yenilenmesi Projesi ile yerel su kaynaklarını güçlendiriyor, Türkiye’den gelen su ile Güzelyurt ve Orta Mesarya Sulamalarına devam ediyoruz. 500 milyon lira kaynak kullanılarak yapımına devam edilen 100 yataklı Girne Askeri Hastanesinin bu yıl içerisinde tamamlayacağız inşallah. KKTC’nin en donanımlı hastanesi, Lefkoşa 500 Yataklı Yeni Devlet Hastanesi’ni yapmak için 50 milyon liralık başlangıç ödeneği ile ilk adımı attık. KKTC Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde kullanılmak üzere Tıbbi Cihaz ve Teçhizat hibelerine desteğimizi sürdürüyoruz. Hayata geçirilecek olan ‘ASELSAN Enerji Arz Güvenliğine Yönelik Orta Gerilim SCADA ve Depolama Projesi’ ile KKTC enerji arz güvenliğinin sağlanması ve adada yaşanan enerji sorunlarının giderilmesi yönünde büyük bir adım atılmış olacak. Ayrıca ‘Aselsan Akıllı Ulaşım Sistemi Elektronik Denetim ve Akıllı Kavşak Projesi’ ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, ulaşım modernizasyonu kapsamında ASELSAN sistemleri ile daha güvenli, verimli ve akıllı bir karayolu ulaşım ağı sağlanacak” ifadelerini kullandı.

    e-KKTC Programı kapsamında toplam 22 proje yürütülmekte olduğunu, 15’in tamamlandığını vurgulayan Oktay, “Sosyal Sigorta Sistemi uyumlandırmaya yönelik e-KKTC bünyesi altında e-Sigorta projesi ile ilgili kurumlarımız çalışmalara başlamıştır. KKTC’de sigortası olan, KKTC’de yaşayan ve ülkemizde tedavi olmak isteyen vatandaşlarımız ücret ödemeden tedavi olabilmesi sağlanacaktır. 2023 yılında da e-Devlet ve Veri Merkezi Projesi’ne 200 milyon lira kaynak tahsis ederek KKTC halkının dijital hizmetini büyütmeye devam edeceğiz. Bağımsızlığın sembol eserleri olacak; Cumhurbaşkanlığı, Cumhuriyet Meclisi, Millet Bahçesi, Cami ve ek tesislerinin inşaatı, altyapı ve çevre düzenlemesi için Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi Hizmet Binaları Projelerine kaynaklar aktarılmıştır. Eğitim sektörüne yönelik olarak 700 öğrenci kapasiteli, 7 yıllık eğitim verecek şekilde planlanan 27 dönüm arazi üzerine kurulacak ve 85 milyon lira maliyet öngörülen Gazimağusa İlahiyat Koleji Yapım projesine kaynak ayrılmıştır. Gazimağusa ve Karpaz başta olmak üzere yeni okulların yapımı, mevcut okulların bakımı ve onarımı için Eğitim ve Öğretim Hizmetlerinin Geliştirilmesi ve Katkı Projesi’ne toplam 103 milyon lira kaynak tahsis ettik ve bu kaynağı da artırmak için görüşmelerimiz sürüyor. Ayrıca; KKTC Deprem Denetleme Komitesi tarafından yapılan incelemeler sonucunda iyileştirme ihtiyacı tespit edilen 26 okula ilişkin iyileştirme çalışmalarına destek verilecektir. Her yıl olduğu gibi bu yılda genç girişimcilerin ve yeni iş fikirlerinin desteklenmesi için KKTC Girişimcilik Projesi’ne desteğimizi sürdürüyoruz. KKTC’nin tarım, kültür ve turizm potansiyelini önemsiyor ve Proje Destekli Hibe Programlarına bu yılda devam ediyoruz. Kıbrıs Türk vatandaşlarımıza daha kaliteli bir yaşam için sunacağımız hizmetler ve çok sayıda projeyi KKTC makamları ile eşgüdüm halinde hayata geçireceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Yeni Ercan Havalimanı’nın Kıbrıs baharında açılmasıyla, ülkenin başat sektörlerinden turizme ve dolayısıyla sanayiden tarıma birçok sektöre yayılan olumlu ekonomik bir etki göreceğiz” diyen Oktay sözlerine şu şekilde sürdürdü:
    “Şimdiden, tüm Kıbrıs Türküne hayırlı olsun. Türkiye olarak Kıbrıs Türkünün hak ettiği refah seviyesine ulaşması için bugüne kadar hiçbir çabayı esirgemedik, bundan sonra da gayretlerimizi aynı şekilde sürdüreceğiz. Eğitimden sağlığa, barınmadan ulaşıma, sanayiden ticarete her alanda güçlü Türkiye, Güçlü KKTC hedefimize yılmadan emin adımlarla yürüyoruz. Kuzey Kıbrıslı turizmcisinden çiftçisine, esnafından gençlerimize kadar toplumun her kesiminden kardeşimize hayırlı olsun. Hükümetlerimiz dönemlerinde Türkiye’de olduğu gibi KKTC’de de çok önemli yatırımlara, hizmetlere imza attık. 20 yıllık tecrübenin birikimi ile yapılan bu hizmetler gelecekte de ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonu ile devam edecektir. Bu 20 yıllık süreçte hem Türkiye’deki vatandaşlarımız hem de Kıbrıs Türkü kardeşlerimiz bu hizmetleri yaşayarak şahit olmuşlardır. Milletimizin iradesi ile önümüzdeki dönemde de yapacağımız hizmetlerin en büyük referansı yine, milletimizdir!“

    Türkiye olarak çok büyük bir deprem felaketi yaşandığını hatırlatan Oktay, “Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 1 yıl gibi çok kısa bir sürede bütün yaralarımızı hızla sararak vatandaşlarımızı kalıcı konutlarına yerleştireceğiz ve iş yerlerini teslim edeceğiz. Bölgeye tanıyacağımız imtiyazlarla kısa zamanda daha güzel günlere en hızlı şekilde kavuşturacağız. Depremde vefat eden vatandaşlarımızın yakınlarına acil ihtiyaçları için 100 bin lira destek ödemesi, 10 bin lira tutarındaki Hane Başı Destek Ödemesi ve 15 bin lira tutarındaki taşınma yardımı depremzede ailelerimizin hesaplarına yatırılmaya devam etmektedir. Aynı destekleri KKTC’de depremden etkilenen kardeşlerimize de sağladık ve sağlamaya da devam edecek. Ayrıca; Türkiye’den gelen depremzede vatandaşlarımız, önümüzdeki seçimlerde oy kullanabilmek amacıyla 2 Nisan’a kadar geçici olarak ikamet değişikliği yapabilirler. Bu işlemleri gerçekleştirmek için Lefkoşa ve Gazimağusa konsolosluklarımız açık olacaktır” dedi.

    2023 yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması, KKTC’nin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin yükselme zemini olacağını belirten Oktay, “Mevcut potansiyelin Türkiye’nin de destekleriyle stratejik atılımlara yönlendirilmesi sonucunda KKTC’nin geleceği çok daha berraktır. Kıbrıs Türkünün yaşam kalitesini ve mevcut imkânları yükseltecek iradeye, dirayete ve kudrete sahip olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak Ada’da mevcut statükonun iyileştirilmesi için artık uluslararası toplumun sorumluluğu tartışmasızdır. Uygulanan haksız ambargolara karşı Kuzey Kıbrıs ekonomisinin güçlenmesi için Türkiye elini de gövdesini de taşın altına koyarak finansal katkılar sağlamış; KKTC’nin kalkınma hamlesi için teşviklerle destek vermiştir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, haksız kısıtlama ve ambargolara rağmen, siyasal, sosyal ve ekonomik alanlarda önemli mesafeler kat etmiştir. Bu uzun soluklu mücadelede, Türkiye ve KKTC, Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin ekonomik açıdan daha güçlü bir seviyeye gelmesi için her zaman elbirliğiyle, dayanışma içinde çalışmıştır; çalışmaya da devam etmektedir. Adada barış ve güvenliğin sağlanması sadece turizm açısından değil tüm yatırımlar ve ekonomik kalkınma açısından önem arz etmektedir. Ada’daki mevcut statükonun devamıyla bunun sağlanamayacağı açıktır.

    Çözüm, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesiyle mümkündür. Kardeşlik bilinciyle birlikte hareket ederek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni süratle ekonomik olarak daha sağlam, müreffeh ve rekabet edebilir bir yapıya kavuşturabileceğimize yürekten inanıyoruz. Türkiye ile Kıbrıs Türk toplumu, her zaman olduğu gibi tek yürek oldukça, bu coğrafyada bizim hakkımıza, hukukumuza göz dikecek hiçbir unsur olamaz. Kıbrıs Türkünün geleceğe güvenle bakarak, barış, huzur ve refah içinde yaşamaya devam etmesi için Anavatan ve garantör ülke olarak elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Aksini düşünenler her zaman olduğu gibi hayal kırıklığı yaşamaya mahkûmdur. Türkiye, garantör ülke olarak sorumluluklarını bugüne kadar olduğu şekilde bundan sonra da yerine getirecektir. Türkiye, Kıbrıs Türkünü hiçbir zaman yalnız bırakmamış, hak ve çıkarlarını korumak için her türlü çabayı göstermiştir. Bundan sonra da gerektiğinde hiçbir fedakârlıktan kaçınmayacaktır. Kuzey Kıbrıs’ın özgürlük mücadelesinde seve seve canlarını feda eden kahraman şehitlerimizin emanetine daima sahip çıkacağız. Bu uğurda can veren tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyor gazilerimize sağlıklı uzun ömürler diliyorum. İmzaladığımız 2023 İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması’nın hayırlı olmasını diliyor, Anlaşmanın hazırlık sürecine katkı veren ve nihai hale getirilmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

  • Kıbrıs’ın kendine has gerçekleri vardır

    Kıbrıs’ın kendine has gerçekleri vardır

    Cumhurbaşkanlığı ofisinde AA muhabirine son gelişmeleri değerlendiren Tatar, 40. kuruluş yıl dönümünü kutlamaya hazırlanan KKTC’nin egemenliğinden asla taviz vermeyeceğini dile getirerek, KKTC gerçeğini tüm dünyanın kabul etmesi gerektiğini vurguladı.

    Kıbrıs’ta bir sorunun bulunduğunu ve bu nedenle uzlaşmaya ihtiyaç olduğuna dikkati çeken Tatar, uzlaşma ve işbirliğinin yolunun iki egemen eşit devletten geçtiğini, sorunun çözümünün bir tarafının mutlak surette Kıbrıs Türklerinin devleti KKTC olduğunu ifade etti.

    Tatar, başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere uluslararası toplumun bir kısmının yaptığı birleşme çağrılarının gerçeklerden uzak olduğunu kaydederek, şunları söyledi:

    “Rumlar ile bizi birleştirecek, bir devlet içinde yaşatacak doğal mekanizmalar yok çünkü Kıbrıs’ın kendine has gerçekleri vardır. 60 yıldır artık herkes pozisyonunu belirlemiştir. Ben Rumca bilmem, o Türkçe bilmez. Ben onu tanımam, o beni tanımaz. İş dünyası iki tarafta bambaşka. O bakımdan iki toplumlu federasyon söylemleri ile bir yere varılamaz.”

    BM Güvenlik Konseyinin 1964 yılında aldığı karar doğrultusunda iki toplumlu federasyon modelinde ısrarcı olunmasının anlamsız olduğunu vurgulayan Tatar, “Size röportaj verdiğim bu odada yaklaşık 60 yıl önce Kıbrıs Türk Federe Devleti süreci başlamış. 60 yıldan sonra siz bandı geri sarıp ‘Sizi birleştireceğiz, 1960’lara geri götüreceğiz.’ şeklindeki bir anlayışın başarılı olması mümkün değildir.” diye konuştu.

    “Bir anlaşma olursa her iki tarafa da büyük faydalar getirecektir”
    Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) yeni seçilen lideri Nikos Hristodulidis’in, kilise ve aşırı sağcı Rum Ulusal Halk Cephesinin (ELAM) desteği nedeniyle “Birleşik Kıbrıs” fikrini savunduğunu belirterek, Hristodulidis’in seçildikten sonra uluslararası toplumu dikkate alarak iki toplumlu federasyon modelini benimseyen profil çizdiğini fakat tavrında değişiklik olmadığını söyledi.

    “Hep uzlaşmadan yana olduk”

    KKTC’nin bugüne kadar uluslararası görüşmelerde hep uzlaşmadan yana tavır sergilediğini vurgulayan Tatar, şunları kaydetti:

    “Güney Kıbrıs’ın egemen eşit iki devletli bir zeminde bizimle anlaşması, iki tarafa da fayda sağlayacaktır. Türkiye’nin desteğiyle gerek denizlerdeki hidrokarbon, doğal gaz zenginliklerinin araştırması olsun, gerek yenilenebilir enerji kaynaklarında işbirliği olsun, gerek sadece 40 mil uzaklıktaki Türkiye üzerinden elektrik kablosu ile Avrupa’ya enterkonnekte sistemine bağlamak ve buradaki enerji politikasını sürdürebilmek olsun, bunlar hep olabilir ve her iki tarafa da fayda sağlayacak önerilerdir.”

    İşbirliği ve uzlaşma durumunda KKTC’ye Türkiye’den gelen suyun da Güney Kıbrıs ile paylaşılmasının mümkün olacağını anlatan Tatar, “Kuraklık ve küresel ısınmanın olduğu bir dönemde Türkiye’den gelen su bir nimet. Bir anlaşma olursa Güney Kıbrıs, Türkiye’nin limanları, hava sahası, Türkiye’den buraya akacak olan daha fazla turist ve tüm bunlar, kazan kazan durumunu ortaya çıkaracağı için her iki tarafa da büyük faydalar getirecektir.” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Tatar, anlaşma olmaması durumunda ise KKTC’nin zaten kendi yolunda ilerlediğini ve tanınması için Türkiye’nin dostları, İslam ülkeleri ve Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) üyelerine yönelik çabalarını sürdürdüğünü sözlerine ekledi.

  • Dünyanın gezilebilen tek alçıtaşı mağarası

    Dünyanın gezilebilen tek alçıtaşı mağarası

    KKTC’de Beşparmak Dağları’nın eteğindeki Çınarcık köyünün iki kilometre güneydoğusunda İpsaro Tepesi üzerinde yer alan İncirli Mağarası, dünya üzerinde turizme açılmış tek alçıtaşı (jips) mağarası olması ile dikkat çekiyor. Kıbrıs’taki yaklaşık 370 mağara arasında bulunan ve tipik olarak alçıtaşından meydana gelen mağaranın uzunluğu 311 metre, farklı noktalarda genişliği 1-7 metre, ayın evrelerine göre değiştiği söylenen tavan yüksekliği yarım ila 6 metre arasında bulunuyor. Mağaranın son noktasının yüksekliği ise 14 metreye ulaşıyor. Bu kısım aynı zamanda mağaranın en derin noktası.

    Girişinde 20 metre uzunluğundaki bölümden sonra türlü yönlere uzanan oldukça kısa labirent koridorlar bulunuyor. Erişilebilir alanın sonuna doğru geçit daralıyor ve keskin bir şekilde dönerek, karanlık köşelere ayrılan küçük koridorlar ve zarif kıvrımlarla yukarı doğru süpürülmüş kaya oluşumları ile labirent benzeri bir tur sağlıyor. 60 metre kadar ilerledikten sonra ise mağaranın ikinci ve aynı zamanda son bölümüne ulaşılıyor. Tavandan düşmüş bloklarla kapanmış bu kısımdan ileriye gitmek tehlikeli ve yasak. Sadece 70 metresi güçlendirilip, aydınlatılarak ziyarete açılan İncirli Mağarası’nın içi doğal bir klima serinliğinde bulunuyor. Yıl boyunca 18-19 derece sabit bir sıcaklığa sahip olması nedeniyle kışın sıcak, yazın ise serin hissettiriyor.


    Kuvaterner rölyef sisteminin karakteristik özelliklerine sahip İncirli Mağarası, giriş kısmındaki basamakların dışında tamamen doğal bir coğrafi oluşum. Alçıtaşlarının litolojik özellikleri ve birbirini kesen yoğun çatlakları nedeniyle mağaranın kancalı ve kafesli bir yapısı var. Özellikle son bölümleri labirentler şeklinde birbirine bağlanan galeri ve koridorlardan oluşuyor. Güneydoğu tarafında bulunan galerinin yüksekliği 2 metre olan İncirli Mağarası’nın içerisindeki sarkıt ve dikitler alçıtaşı (kristal sulu formuyla jips, yumuşak ve kristal özelliğe sahip, kimyasal sentezi kalsiyum sülfat olan bir mineral) kalıntılarından oluşuyor. Kaba sarkıtlar tavandan sarkarken, pürüzsüz dikitler yerden yükseliyor. Yan duvarlarında beyaz mineralden oluşan benzersiz karnabahar görünümündeki oluşumlar ile tavana kadar uzanan sütunlar, kumtaşı kaya oluşumları ve prizmatik kristal görünümlü mineral damarlı duvarlar ise Kuzey Kıbrıs’ta bilinen tek gelişmiş alçı topoğrafya mağarasına ayrı bir güzellik katıyor.

    Alçıtaşı tabakası 5 milyon yaşında

    İncirli Mağarası’nın jeolojik araştırmalara göre alçıtaşı tabakasının oluşum yaşı 5 milyon yıl, yatağın bugünkü aşamaya kadar geçirdiği yapısal evrim ise 1,5-2 milyon yıllık. Mağaranın oluşumu 150-200 bin yıl arası bir geçmişe sahip.


    İki yaramaz çocuk tarafından keşfedilmiş

    Kıbrıs’ın başlıca turistik cazibe merkezlerinden olan mağara, adını girişinde bulunan incir ağacından alıyor. Çınarlı köyünde konuşulan yaygın söylentiye göre mağaranın güneyinde bulunan bir bahçeden meyve çalan iki çocuk, mağara kapısındaki incir ağacının altında akşam olmasını beklerken çaldıkları narlardan biri yuvarlanarak mağaranın ağzından içeriye düşer ve incir ağacının altında kaybolur. Çocuklar narı aramaya başlarlar ve ağacın altına daha dikkatli baktıklarında kayada bir giriş görürler. Kaybolan narın bu oyuktan içeri düştüğünü anlarlar. İçlerinden biri narı almak için yarıktan içeri girer. Gördüğü manzara karşısında şaşıran çocuk, etrafı biraz keşfettikten sonra arkadaşıyla birlikte köye dönerek gördüklerini herkese anlatır. Bunun üzerine köylüler mağaranın varlığından haberdar olurlar.

    1995 yılında köyün muhtarının çabalarıyla mağara açılır. Ancak adanın en önemli jeolojik mağarasının ciddi anlamda turizme kazandırılması 2000’li yıllara dek sürer. 2003 yılında ışıklandırılan, 2005 yılında ise yolu asfaltlanan mağara günümüzde istenilen seviyede hizmet veriyor. KKTC halkı, yabancı turistler ve okulların uğrak noktalarından biri olan İncirli Mağarası, çarşamba günleri hariç diğer günler ziyarete açık.

  • TSYD yönetiminden KKTC’de önemli ziyaretler

    TSYD yönetiminden KKTC’de önemli ziyaretler

    Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD), kuruluşunun 60. yılı kapsamında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ziyaret etti. TSYD Genel Başkanı Oğuz Tonsgir ve yönetim kurulu üyeleri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı, Başbakan Ünal Sertel’i, Kuzey Kıbrıs Türkiye Başkonsolosu Metin Fevzioğlu’nu ve Kuzey Kıbrıs Türk Spor Yazarları Derneği’ne (KTSYD) ziyaretlerde bulundu. Yönetim kurulu, KKTC’nin önemli isimlerinden Rauf Denktaş ve Dr. Fazıl Küçük’ün de kabirlerini ziyaret ederek Fatiha okudu.

    KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: “Dualarımız 11 il ile birlikte”
    KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Spor Yazarları Derneği Başkanı Oğuz Tongsir ve yönetim kurulu üyeleri ile Kıbrıs Türk Spor Yazarları Derneği Başkanı Burhan Gürkan ve yönetim kurulu üyelerini kabul etti. Cumhurbaşkanı Tatar, kabulde yaptığı konuşmada, Türkiye’de meydana gelen depremler sonrası büyük acı yaşandığını belirterek, yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diledi. Anavatan Türkiye’de yapılan çalışmalarla yaraların en erken zamanda sarılması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Tatar, “Dualarımız 11 il ile birlikte” dedi.
    Kıbrıs Türkleri’ne uygulanan spor ambargolarını aşmak için mücadele ettiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türkiye Spor Yazarları Derneği gibi önemli kurum ve kuruluşlarının Kıbrıs Türkleri’nin her zaman yanında olmasından dolayı duyduğu memnuniyeti ifade etti. Kıbrıs Türk gençlerine moral ve motivasyon olarak spor, kardeşlik ve dayanışmanın önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, başarılı sporcuların uluslararası yarışmalarda Türkiye Milli Takımı içerisinde yer alarak, KKTC’nin adını duyurduklarını söyledi. KKTC Devleti’nin kendi imkanları çerçevesinde başarılı sporcular için fırsat oluşturmaya uğraş verdiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk sporuna verdikleri destek dolayısıyla TSYD yönetimine teşekkür etti.
    TSYD Genel Başkanı Oğuz Tongsir ise Cumhurbaşkanı Tatar’a kabul dolayısıyla teşekkür ederek, 2 bin gazetecinin yer aldığı Türkiye’nin çeşitli yerlerinde temsilcilerinin bulunduğu önemli bir medya kuruluşu olduklarını ve Kıbrıs Türk Spor Yazarları Derneği’ne büyük önem verdiklerini dile getirdi.

    Oğuz Tongsir: “Türk Maarif Koleji meleklerimiz için bir anıt mezar ve spor salonu yapmak istiyoruz”
    TSYD Başkanı Oğuz Tongsir de TSYD’nin 60, KTSYD’nin 40. yıldönümü ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılı münasebetiyle bu ziyaretleri gerçekleştirdiklerini belirtti. Türkiye’de meydana gelen deprem felaketinde KTSYD’nin kendileri ile kısa sürede temasa geçerek iki derneğin ortak yardım kampanyası düzenlediklerini aktaran Tongsir, bu duyarlılıktan dolayı da KTSYD’ye teşekkürlerini iletti.

    Gazimağusa Türk Maarif Koleji voleybol kafilesinin depremde hayatını kaybetmesinden duydukları derin üzüntüyü aktaran Tongsir, Türkiye’nin voleyboldaki lokomotif kulüplerinden Eczacıbaşı’nın kendileri ile temasa geçtiğini ve onay verilmesi halinde çocukların adının yaşatılması için bir anıt ve spor salonu yapımını üstlenmek istediklerini aktardı. Başkan Tongsir, “Şampiyonluk için ülkemize gelen ve Adıyaman’da enkaz altında kalan ‘Melekler Takımı’na’ Allah’tan rahmet, kederli ailesi ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Acılara ortak olmak ve depremde hayatını kaybeden Gazimağusa Türk Maarif Koleji meleklerimizin isimlerini yaşatmak amacıyla, TSYD-Eczacıbaşı ortaklığıyla bir anıt mezar ve spor salonu yapmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
    TSYD Genel Başkanı Oğuz Tongsir’in teklifi KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Başbakan Ünal Sertel tarafından olumlu karşılandı. En yakın zamanda KKTC’de öğrencilerin okullarının yanında belirlenecek olan bölgeye anıt mezar ve spor salonu yapımına başlanacağı aktarıldı.

    Burhan Gürkan: “KTSYD olarak üzerimize düşeni yapmak istiyoruz”
    KTSYD Başkanı Burhan Gürkan ise TSYD’yi adada ağırlamaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi. TSYD’nin her zaman yanlarında olduğunu ve yıllardır yürütülen işbirliği ve kurulan güzel bağa vurgu yapan Başkan Gürkan, TSYD’nin 60, KTSYD’nin 40. yılını geride bıraktığı bu dönemde özellikle depremde hayatını kaybeden Gazimağusa Türk Maarif Koleji kafilesi ve kayıpların adlarını yaşatmak için dernek olarak ellerinden geleni fazlasıyla yapacaklarını belirtti. Ziyaretler çerçevesinde vurgulanan anıt ve spor salonu yapımı konularında da KTSYD olarak üzerlerine düşeni yapmak istediklerini belirten Gürkan, duyarlılıklarından dolayı TSYD’ye teşekkürlerini iletti.

    Rauf Denktaş ve Dr. Fazıl Küçük’ün anıt mezarları ziyaret edildi
    KTSYD ve TSYD heyetleri, KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ve Toplum Lideri Dr. Fazıl Küçük’ün anıt mezarlarını ziyaret ederek çelenk koydu. Rauf Raif Denktaş’ın anıt mezarını ziyarette oğlu Serdar Denktaş da hazır bulunarak kafileyi bilgilendirdi. Temasların tamamlanmasının ardından TSYD heyeti 9 Mart Perşembe günü adadan ayrıldı.

  • “KKTC’ye daha fazla güç göndereceğiz”

    “KKTC’ye daha fazla güç göndereceğiz”

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Denizli’de Pamukkale Üniversitesi ÜNİAK Gençlik Buluşması’na katıldı.

    Bakan Çavuşoğlu, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin karşısına dünya dahi dikilse Kıbrıs’ta, Ege’de, Doğu Akdeniz’de haklarını, hukuklarını korumaya devam edeceklerini ve bu konuda kararlı olduklarını söyledi.

    ABD’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne (GKRY) yönelik silah ambargosunu 2023 yılı için kaldırmasına ilişkin değerlendirmede bulunan Çavuşoğlu, ortaya konulan “kara para aklama konusunda iş birliği yaptı, ödüllendirmek için yapıldı” söylemi karşısında görüşmelerinde ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a, “Silahınız dışında başka verecek bir şeyiniz yok mu?” sorusunu yönelttiğini aktardı.

    Çavuşoğlu, Blinken’a, “Para verin. Severler. İhtiyaçları da vardır. Niye silah veriyorsunuz Bu silahı kime karşılık veriyorsunuz?” sorularını yönelttiğini söyledi.

    ABD tarafının aldığı karara karşılık Çavuşoğlu, “Kıbrıs Türkü’nü korumak için oraya daha fazla güç göndereceğiz ve silah olarak da ne ihtiyacı varsa onları da karşılayacağız” dedi.

    Çavuşoğlu, Türkiye’nin haklarını, çıkarlarını korumak için de diplomasinin tüm imkanlarını kullandıklarını vurgulayarak, sahada ve masada güçlü olduklarının altını çizdi.