Etiket: kılıçdaroğlu

  • Erdoğan; Bay Kemal’i günah keçisi ilan ettiler

    Erdoğan; Bay Kemal’i günah keçisi ilan ettiler

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Yalova Kapalı Spor Salonu’nda AK Parti Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı.

    Yerel seçime ilişkin mesajlar veren, CHP ve DEM Parti’ye yönelik eleştirilerde de bulunan Erdoğan, “31 Mart’ta son oyununuzu oynuyorsunuz.” dedi.

    “Bizim ittifakımız tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet altında birleşenlerin ittifakıdır.” diye konuşan Erdoğan, “Cumhur İttifakı olarak AK Parti ve MHP’li belediyemizde çok daha yüksek oyla hizmetleri sürdürmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:

    7 Ocak’ta 26 büyükşehir ve ilimizle beraber Yalova Belediye Başkan adayımızı açıklamıştık. Dün de kalan 48 büyükşehirimizin ve ilimizin adaylarını milletimize takdim ettik. Böylece Cumhur İttifakı ortağımız MHP’nin adaylarını destekleyeceğimiz 7 şehrimizle birlikte 81 ildeki adaylarımızı belirlemiş oldu.

    Yeniden aday gösterdiğimiz mevcut belediye başkanımız Mustafa Tutuk’a başarılar diliyorum. 31 Mart’a kadar gece gündüz çalışmaya var mıyız? Mustafa kardeşimizi en yüksek oy oranıyla sandıktan çıkartmadan hiçbirimize durmak dinlenmek yok.

    Yalova 1999 depreminde en çok yara alan şehirlerimizden biridir. Yalova küllerinden yeniden doğarak bir yenilenme yaşadı. 31 Mart akşamı Türkiye  Yüzyılı belediyeciliğine girişi Yalovalı kardeşlerimizle yaşayacağız. Amacımız hükümet ve belediye ele ele vererek Yalova’yı Türkiye Yüzyılına hazırlamaktır.

    CHP ve DEM Parti’ye yönelik eleştiriler

    Bizim siyasetimiz eser ve hizmet siyasetimizdir.

    Bizim ittifakımız tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet altında birleşenlerin ittifakıdır. CHP gibi istismar siyaseti yapanların sonu DEM gibi bölücü emeller peşinde koşan partilerin elinde oyuncak olmaktır.

    Gazi Mustafa Kemal’in partisini götürdüler siyasi kariyerleri uğruna bölücü örgütün DEM’ine rehin verdiler. ‘Gel bakalım Muharrem.’ dediler, FETÖ taktikleriyle tasfiye ettiler. Bay Kemal’i günah keçisi ilan edip yalnızlığa iterek CHP’nin başına Özgür efendiyi getirenlerin ilk işi bu partiyle bölücü örgütün güdümündeki partiyi demlemek oldu.

    “Çok daha yüksek oyla hizmetleri sürdürmek istiyoruz”

    Cumhur İttifakı olarak AK Parti ve MHP’li belediyemizde çok daha yüksek oyla hizmetleri sürdürmek istiyoruz.

    Teröre karşı en etkili silahımız olan SİHA’lardan rahatsız olanlar bunlar. Sınır ötesi harekatlarımızdan rahatsız oluyorlar.

    14 Mayıs seçimlerinde sırf kendilerine oy vermediler diye depremzedelerimize en aşağılık hareketleri savurmuşlardı. Bugün de aynı kepazeliği yaşını başını almaış kadınlara ve görevlerini yapmaya çalışan gazetecilere sergiliyorlar.

    “31 Mart’ta son oyunuzu oynuyorsunuz”

    Ey CHP, Sizin gidecek yeriniz yok. 31 Mart’ta son oyununuzu oynuyorsunuz. Yalova, 31 Mart’a kadar durmadan usanmadan sandıklarını patlatarak burada bir destan yazacak.

    CHP ve DEM’e yönelik eleştirilerimizin sebebi de sömürgecilerin ve emperyalistlerin değirmenlerine su taşımaya kalkmalarıdır. Vesayet dediğimiz güç odakları kalkınmamıza engel olmak için her yola başvurdu. Oyunları boza boza bugüne  geldik.

    “31 Mart’ta ki Seçimlerden alnımızın akıyla çıkacağız”

    Her seçim, Türkiye’nin istiklal ve istikbal mücadelesinde yeni bir sayfayı temsil ediyor.

    31 Mart’taki sandık imtihanından da alnımızın akıyla çıkacağız. 2028’e kadar tüm vaktimizi tüm enerjimizi Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirme imkanı bulacağız.

  • CHP’de Özgür Özel dönemi

    CHP’de Özgür Özel dönemi

    CHP Genel Başkanlığı için Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP Grup Başkanı Özgür Özel, yarıştı. Yarışın ilk turunda galip çıkmadı. İkinci turun sonunda seçimin galibi Özgür Özel oldu.

    Özgür Özel 812 oy alırken, Kemal Kılıçdaroğlu 539 oy aldı.

    CHP’nin yeni genel Başkanını Ekrem İmamoğlu açıkladı 

    CHP’nin yeni genel Başkanını Ekrem İmamoğlu açıkladı. İmamoğlu “Sonuç her CHP üyesinin kazandığı bir sonuç olmuştur. Partimizin yeni genel başkanı Özgür Özel olmuştur. Hayırlı uğurlu olsun” dedi.

    Özgür Özel genel başkan olarak ilk konuşmasını yaptı 

    Bugün ilk tur sonuçlandıktan sonra o daha önce pek az deneyimlenen ve iki oy farkla ikinci tura kalan seçim sırasında ben oraya geleyim Özgür Başkanımızın elini kaldırayım niyetini ifade eden hepimizi duygulandıran, şimdi bizimle birlikte, gönlü bizimle birlikte olan bundan sonra başlattığı adalet yürüyüşüne hep beraber devam edeceğimiz sayın Genel Başkanımıza teşekkür ediyorum. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na… Omzuma yüklemiş olduğunuz sorumluluğun farkındayım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, İsmet Paşa’nın, Bülent Ecevit’in, Deniz Baykal’ın, Murat Karayalçın’ın, Hikmet Çetin’in, Altan Öymen’in ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun koltuğunda oturmak, onların emanetine sahip çıkmak bundan sonra benimle birlikte hepinizin görevidir. Ben, sizlere güveniyorum.

    Tüm CHP’lilere yürekten teşekkür ediyorum”

    Bir teşekkürü kolay kolay siyaset sahnesinde görülmeyen ama bu süreçte bütün geçmişteki pratiklerinin aksine yanımda olan, beni yetiştiren anneme, babama, kardeşime, sevgili eşim Didem’e, biricik kızım İpek’e ve Özel, Okay ve Menemenlioğlu ailelerine yürekten teşekkür ediyorum. İlk okul öğretmenimden yatılı okuldaki öğretmenlerime kadar beni yetiştiren tüm öğretmenlerime, bugün beni burada yalnız bırakmayan Bornova Anadolu Lisesi mezunu arkadaşlarıma ve elbette böylesi bir gecede, gecenin bu saatinde bu büyük onuru benimle birlikte yaşayan tüm delegelerimize, tüm CHP’lilere yürekten teşekkür ediyorum.

    1366 Delegemizi bana oy vermiş kabul ediyor, hepsine teşekkür ediyorum”

    CHP’nin 130 milletvekilinde oluşan harika bir grubu var. Çok konuşuldu. Buraya kim kaç milletvekilinin desteğiyle geldi diye. Bu salonda 130 milletvekilimizle el ele, omuz omuza çıkıyorum. Salona il başkanlarımızla girdik. Bu salondan 81 il başkanımızla kol kola, omuz omuza çıkıyorum. İmza sayıları çok konuşuldu. Ben seçim sonuçlarını sayın Başkanım Müsaade ederse 1366 delegemizi bana oy vermiş kabul ediyor, hepsine teşekkür ediyorum.

    Bu zor süreçte, Bu salondan dışarıya hiçbir kırgınlık çıkarmacağıma kendi adıma söz veriyorum”

    Zorlu bir süreci geride bıraktık. Kolay değildi büyük bir üzüntünün travmanın arkasından umutsuzluğu umuda çevirmek, düşmüş omuzları dikleştirmek, yere bakan yüzleri havaya kaldırmak ve asılan suratları güldürmek, buna inandık; arkadaşlarımızla inandık; sizlere inandık; siz de inandınız ve umudu yükselttiniz. Umut içindeyiz. Bu zor süreçte, bu salondan dışarıya hiçbir kırgınlık çıkarmayacağıma kendi adıma söz veriyorum. Benim süreç boyunca ve bugün istemeden kırdıklarım olduysa affola.

    İlk ziyareti Hatay’a yapacağım. Hatay’ı ve deprem bölgesini sürekli gündemde tutacağım”

    Grubumuz pazartesi sabahından itibaren Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki mücadelesine, büyük bir enerjiyle ve tek yumruk olarak devam edecek. Bizler de hep birlikte beş ay sonraki çok önemli yerel seçim sürecine odaklanacağız. Buradan bir buçuk milyon üyemize diyorum ki: Biz Cumhuriyetin 100. yılında yaşadığımız büyük üzüntüyü telafi etmek, yüzleri güldürmek, ikinci yüzyıla zaferle girmek için örgütümüzde yarından itibaren seferberlik ilan ediyorum. Durmayacağız, çalışacağız, omuz omuza çalışacağız. Elimizdeki belediyelerin tamamını yeniden kazanacak, yanlarına yenilerini ekleyecek ve hep birlikte büyük bir zaferi kazanacağız. Ben buna inanıyorum. Bunun için de sizlere güveniyorum. Kendi adıma iki sözü tutacağımı ifade ederek sözlerimi sonlandırayım. Örgüte verdiğim bütün sözleri tutacağım. Yarın sabah, 09.30’da 81 il başkanımla yarınki PM sürecini görüşmek üzere toplantı koydum. Kendilerini davet ediyorum. Ön seçime yönelik, demokratik tüzüğe yönelik, bundan sonra bu partiye yakışır her türlü iyileştirmede verdiğimiz sözleri hep beraber zaman kaybetmeden tutacağız. Bir de benim bir sözüm var. Sayın başkanın da emeğinin çok olduğu Hatay… Hatay’a gittiğimde siyaset konuşmadım. Dedim ki: Mazbatamı alacağım, ilk ziyareti Hatay’a yapacağım. Hatay’ı ve deprem bölgesini sürekli gündemde tutacağım. Devamında ertesi ziyaretin, ikinci memleketim Osmaniye’ye olacak. Söz verdim Osmaniye, geliyorum.

    Yolumuz açık olsun yolunuz açık olsun”

    Bundan sonra hep beraber büyük zaferler yaşayacağız. Bugün burada zafer CHP’den bir adayın değildir. Bir ekibin değildir. Bir yarışmanın sonunda kazanılan bir zafer değildir. Bugünkü zaferin galibi bütün CHP’lilerdir. Biz bütün Türkiye’ye ve dünyaya parti içi demokrasiyi, çoklu yarışı, CHP’de genel başkanın demokratik seçimlerle değişebileceğini her birlikte gösterdik. Şimdi CHP’deki değişim sadece kendi içimizdeki bir merhaleyi katetmektir. Şimdi önceki genel başkanlarımızla, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’yla ve bu partiye emek veren herkesle birlikte el ele, omuz omuza yerel seçim zaferi için yola çıkıyoruz. Yolumuz açık olsun, yolunuz açık olsun.”

  • CHP Kurultayı’nda seçim ikinci tura kaldı!

    CHP Kurultayı’nda seçim ikinci tura kaldı!

    Ankara’da yapılan CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nda Özgür Özel 682, Kemal Kılıçdaroğlu ise 664 oy aldı.

    Böylece seçim ikinci tura kaldı. Adayların seçimi kazanabilmesi için salt çoğunluk gerekiyor, salt çoğunluk ise 684 oy ile sağlanabiliyor.

    İkinci tur oy kullanma işlemi saat 23:45’de başlayacak ve 01:00’de bitecek.

  • Özür Özel’den Kılıçdaroğlu’na yanıt

    Özür Özel’den Kılıçdaroğlu’na yanıt

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 38. Olağan Kurultayı “İkinci Yüzyılda Demokrasi ve Birlik Kurultayı” sloganıyla Ankara’da başladı.

    81 ilden gelen bin 367 kurultay delegesi, Cumhuriyet’in ve partinin 100. yılında yeni genel başkanı ve yeni parti yönetimini seçecek. Kurultayın ilk günü genel başkan seçimi yapılacak, ikinci günde; Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri belirlenecek.

    Kurultay sona ermeden önce bir konuşma yapması beklenen değişimcilerin adayı Özgür Özel, salona giriş yaptı.

    Özel salonda büyük ilgiyle karşılandı, uzun süre alkışlandı.

    Özgür Özel’in açıklamalarından satır başları şu şekilde:

    “Rize Pazar’da biri uyandı bu sabah. Isparta Yalvaç’ta, Edirne Keşan’da biri uyandı bu sabah. Tekirdağ Malkara’da Sinop Erfelek’de biri uyandı bu sabah. Konya Taşkent’te 81 ilde 973 ilçede biri uyandı bu sabah. Biri uyandı gitti partiyi açtı, televizyonu açtı, çayı demledi ve dedi ki ‘Birazdan gelir bizimkiler kurultayı izleriz’ dedi. Baba evimizde çayı demleyenlere, bacayı tüttürenlere, bayrağı sallayanlara kurultayımızdan selam olsun.

    Memleketim Manisa’ya ikinci memleketim deyince kafasındaki kasveti çıkarıp başıma geçiren Ökkeş amcanın Osmaniye’sine, Ecevit’in Zonguldak’ına, sayın Genel başkanımızın Tunceli, Dersim’e, Uşak’ına, Trabzon’a, Karadeniz’e selam olsun. Güzelim Marmara’ya selam olsun. Trakya’ya selam olsun. Van’a, Mardin’e, Güney Doğu’ya selam olsun.

    ‘Demirtaş’a Kavala’ya selam olsun

    Memleketimin dört bir yanında altı oklu bayrağı sallayanlara, Soma’da, Zonguldak’ta, Bartın’da yerin yüzlerce metre altında çalışanlara, İzmir’de Agrobay’da direnen kadınlara, Silivri’de Bakırköy’de hepimizin yerine yatan Can Atalay’a, Tolga Şardan’a, Osman Kavala’ya, Selçuk Mızraklı’ya, Selahattin Demirtaş’a selam olsun.

    Sizlerle aynı çatı altında olmak, aynı havayı solumak, aynı partide siyaset yapmak büyük onur. Hepinize merhaba.

    Bugün buraya dalları ülkemizin her köşesini saran, yaprakları her bir insanımıza umut olan yüzyıllık ulu çınarımızın gölgesine geldik. Biz geçmişten gelen büyük bir emaneti taşımanın yanında gençlerin gelecek hayalini hedefimiz sayanlarız. Bizler, 1 Mart Tezkeresi’nde ABD’de verdiği sözü tutmak için BOP Eş Başkanının gelip de Meclis’e dayattığı 1 Mart tarihinde görünen tezkerede eğer o olmasaydı 1 milyon ABD postalının ülkemize ayak basacağı Deniz Baykal’ın partisiyiz.

    Biz ülkemizi çok partili rejimle barıştıran, kaybettiği ilk seçimden sonra ‘Benim en büyük zaferimdir’ diyebilen ‘Ne ezen ne ezilen’ ve Garp Cephesi komutanı İsmet Paşa’nın partisiyiz.

    38. Kurultayımızdayız. Atatürk ilk kurultay olarak toplanan 1927 kongremizin açılış konuşmasında ‘Bu CHP’nin ikinci kurultayıdır’ der. Paşa der ki ‘İlkini Sivas’ta yapmadık mı’ İşte bu ifade bizim kurultayımızı diğer bütün partilerin kurultaylarından farklılaştırır. CHP Kurultayları sadece kendi partimiz için değil ülke siyasetini de şekillendirir, şekillendirmiştir. Biz bugün sadece partimize genel başkan seçmeye gelmedik. Yeni bir hikayeye başlamak, Türkiye siyasetini yeniden şekillendirmek için buradayız. Özellikle tarihimizdeki iki büyük kurultay memleketimizin önüne önemli hedefler koydu ve partimizi iktidar yaptı.

    ‘Partimiz 44 yıldır ağız tadıyla iktidar olamadı’

    Burada bize ve kendinize yeni bir görev vereceksiniz. Bu görev Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında CHP’yi yeniden iktidar yapma görevidir. Partimiz, 1979’dan bu yana 44 yıldır ağız tadıyla iktidar olamadı. İyi niyetli çabalara rağmen 44 yıldır bunu yapmayı beceremedik. Aslında ikinci yüzyılın ilk kurultayındayız. Ben sizi sadece bir genel başkan, bir parti meclisi seçecek 38. Olağan Kurultay’ın delegeleri olarak görmüyorum. Ben bugün tribünlere baktığımda, sahaya baktığımda sizlerin gözlerinin içine baktığımda parti tarihini bilen, her biri tertemiz, sosyal demokrasiyi benimsemiş, pırıl pırıl partilileri, gençleri görüyorum. 44 yıldır delegelerimizin verdiği görevi yerine getiremediğimizden hem partimiz hem ülkemiz bedeller ödedi. CHP iktidar olmadıkça ardı ardında sağ partiler ülkeyi yönettiler.

    Bugüne dek değişimi başaramadığımız, iktidar olamadığımız için kuruluşunda büyük rol oynadığımız Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına çürümüş bir adalet sistemiyle, yarısı yoksulluk sınırının altında yaşayan bir nüfusla giriyoruz. CHP’nin seçim kaybının maliyeti deyince bazı arkadaşlarımız dar bir çerçeveden bakıp ‘Hepimiz oradayız, hesabı neden sadece Kemal bey ödüyor’ diyor. Hesabı ne Kemal bey ödüyor, ne Özgür Özel. Ancak hesabı dünyanın en güzel ülkesinde yaşadığı halde dünyanın başka ülkelerinde hayal kuran gençlerimiz ödüyor. Cumhuriyet yas tutma rejimi değildir. Marifet yas tutulacak acıları bitirecek, yas tutan yaşlı gözlerin yaşını silmek. Anaları da çocukları da babaları da güldürmektir Cumhuriyet.

    ‘Helallik isteme yolculuğu’

    Sokağın sesini duymazdan gelemeyecek yüreklerimiz, umutsuzluğa kapılmayacak delegelerimiz var. Biz altı okumuzdan mahçup olmayacak, sokaktan ve meydandan korkmayacak bir parti anlayışına hızla evrilmek durumdayız. Biz kaybedilen seçim sonrası hiçbir şey olmamış gibi davranılmasına, hatta bu ağır yenilginin sorumluluğunun alınmamasına karşı çıkanlarız. Bir yolculuktayız, bu ‘Sana Söz’ deyip yola çıkıp boynunu büktüklerimizden helallik isteme yolculuğudur.

    ‘CHP ‘Filistin sorununu çözeceğim deyince gayrıciddi algılanıyor’

    Bakın Orta Doğu yine bir ateş çemberi. Bir terör örgütü olan Hamas’ın sivillere attığı füzeler ile yaptığı katliam İsrail’in devlet terörüne dönüştü. Biz CHP olarak terörün her şekline ve İsrail’in devlet terörüne asla ve asla seyirci kalamayız. CHP, kısa bir süre önce yapılan seçimi kazanamamışken, iktidarı bize devredin Filistin sorununu çözeceğim deyince toplumda gayriciddi olarak algılanıyor.

    Kılıçdaroğlu’na’hançer’ yanıtı: Bizim partide kılıç da olmaz

    Hiç üstüme alınmadım. CHP’de hançer yok, hançerleyecek de kimse yok. En iyi siz bilirsiniz ki ne partide ne partililer de hançer olmaz ama kılıç da olmaz. Seçimlere 2 gün kala atadığınız bir arkadaşıma sordum dediğiniz kişi Hasan Cengiz çıktı. Bu Cengiz, bir kılıç getirmiş, üstüne de şöyle paylaşmış, ‘Değişimciler için kılıçlar çekildi.’ Değişim diyenlere kılıç çekecek olanların alnını karışlarım.

    Bu partinin ilk delegeleri Sivas Kongresi’nin delegeleridir. Bugün birkaç saat sonra oy kullanacak olan sizleri zarfa atana kadar tanıyan sonra değersiz gören bir yaklaşımı asla kabul etmiyorum. Biz partiyi daha iyi yöneteceğimizi iddia ediyoruz. Biz altı ayda bir bu delegeyi Ankara’ya davet edip, onlarla ülkenin temel meselelerini konuşacağımız gerekirse gruplara ayrılacağımız

    Bu kongrede ben size oyu Tayyip Erdoğan’a daha yakın, onun gibi sert konuşabilecek bir lider önermiyorum. Ben size Erdoğan’a benzeyen değil, Erdoğan’ı geçebilecek bir lider öneriyorum.

    Miting eleştirisi

    Miting yapacaksan zamlar üzerinden yapacaksın. Yap bakalım öyle miting, AK Partili, MHP’li senin mi arkana geçiyor iktidarın mı? Sokaktan korkmayan CHP’nin bir genel başkanı olacağımın sözünü veriyorum.

    Üç hafta sonra tüzüğü değiştireceğiz’

    6 ayda bir delegeleri Ankara’ya davet edip ülkeyi konuşacağımız ve anlaşacağımız, bu ülkeyi bu parti yönetir dedirtecek bir katılımcılığın müjdesini veriyorum. 2014 yılından bu yana örgüte aynı yardım yollanıyor. 9 kat artması gerekirken aynı para yatıyor. Fiyat güncellenecek. Tam 9 katı örgütlere yollanacak. Tüzük değişikliği hepimizin istediğiydi. Zeynel Emre, yaz boyunca yapacağız dedi. Şimdi üç hafta sonrası söyleniyor. Üç hafta sonra buradayız tüzüğü değiştireceğiz. Tüzük alelacele olmaz. Ben Zeynel’in sözü yerde bırakmayacağım. Ama asıl tüzüğü yerel seçimlerden sonra düşüne taşına ve bir daha aşındırılmayacak bir hale getirerek yapacağım. Ben 2015 yılında Manisa’da yapılan ön seçimde tüm zamanların Türkiye rekorunu kırarak yüzde 86 ile birinci çıkmış, siyasette var olmuş bir evladınızım.

    Sayın Genel Başkan, Adalet Yürüyüşü’nün videosunu izlettiniz, biz oradaydık. Sırtımıza bu yükü vurmayın. 39 vekil verilirken biz yoktuk, Oğuz Kağan Salıcı vardı yanınızda. Gizli protokol yapılırken de biz yoktuk.”

     

     

     

  • Kılıçdaroğlu’ndan Özel’e “keşke yüzüme söyleseydin”

    Kılıçdaroğlu’ndan Özel’e “keşke yüzüme söyleseydin”

    81 ilden gelen bin 367 kurultay delegesi, Cumhuriyet’in ve partinin 100. yılında yeni genel başkanı ve yeni parti yönetimini seçecek. Kurultayın ilk günü genel başkan seçimi yapılacak, ikinci günde; Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri belirlenecek.

    Genel başkan adaylarından Özgür Özel’in konuşmasının ardından, CHP Genel Başkanı ve adayı Kılıçdaroğlu söz aldı.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nın konuşmalarından satır başları şu şekilde: 

    “Uzun yıllardır beraber çalışıyoruz. Buna rağmen partinin bir dış politika danışma kurulu olduğunu bilmiyorsa bir arkadaşımız ve o kurulda iki genel başkan yardımcımız olduğunu bilmiyorsa, oraya bir soru işareti koymak zorundayım.

    Eleştiriye açığım, benim kadar eleştiriye açık kimse yoktur. PM’de beni eleştiren kimsenin sözünü kesmem, sen de burada söylediklerini uzun süredir beraber çalışıyoruz ya keşke yüzüme söyleseydin.

    Benim hala ABD’ye, İngiltere’ye neden gittiğimi öğrenmemişse; Türkiye’ye teknoloji getireceğiz, hala bundan haberi olmayan bir kişi varsa ve partide görev yapıyorsa beni dinlemiyor demektir.

    Örgütlere gönderilen para; tüzükte yüzde 40 diyor zaten. Yüzde 40 göndermediysek, neden mali rapora evet dediniz? Bu partinin bütün hesapları denetlenir. AYM tarafından denetlenir, Sayıştay tarafından denetlenir.

    Benim ömür boyu başkanlık yapmak gibi bir şeyim yok zaten. Daha bir ay önce İstanbul’da iki il başkanımız devir teslim töreni yaptı. Ben de yeni başkana teslim yapmayacak mıyım?

    Sanki örgüt hiç yok, ben tek başıma genel başkan seçiyorum. Olayları çarpıtarak anlatmak doğru değil. Genel başkan sağduyulu olmalı. Özgür kardeşimi severim, uzun süredir beraberiz. Belediye başkan adayı olacağım dedi, oldu. Milletvekili olacağım dedi, oldu. Beraberdik. Bütün o eleştirileri keşke parti meclisinde söyleselerdi, beraber mücadele yapsaydık.

    Genel başkanlarda çifte standart olmaz. İşin özü budur. Size inanıyorum. Hiç endişe etmeyin, her kuruşun hesabını vermeye hazırız.”

    Sırtımda hançerle seçime gittim 

    Kılıçdaroğlu, seçim  sürecinde 6 parti bir araya geldiklerini anımsatarak, “Oturduk çalıştık, ortak mutabakatı hazırladık. Sağlıktan tutun, milli eğitime kadar, dış ticaretten tutun teknolojiye kadar hemen hemen her alanda bir ortak mutabakat metni hazırlandı. Gerçek bir demokrasiyi getirmek ve güçlendirilmiş parlamenter sistemi inşa etmek için çaba harcadık. İş, cumhurbaşkanlığı adaylığının belirlenmesine gelince, hepinizin malumu olan masadan kalkmalar ve masaya yeniden dönmeler geldi. Fazla ayrıntılara girmek istemiyorum. Ancak şunu söyleyeyim; sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım. Yapılan bütün kumpaslara rağmen, yalana dolana rağmen, beşli çetelere rağmen, vatandaşlık verilen milyonlarca sığınmacıya rağmen, saray devletinin harcadığı milyarlara rağmen, saray devletinin valilerine, kaymakamlarına ve bürokratlarına rağmen çalıştık. Yılmadık, yıkılmadık, boyun eğmedik. Yolu doğru olanın yükü ağrı olur. Yükümüz ağrıdı. Üstelik hançerlerle beraber yükümüz ağırdı. Ama beni asıl üzen sırtımdaki yük değildi arkadaşlar, sırtımdaki hançerlerdi. Seçim bitti, daha nefes almadan ‘değişim’ söylemleri başladı. Değişim söylemini dillendirenler uzun süredir değişmeyenlerdi. Ama seçimden sonra ilk işim onları değiştirmek oldu. Herkesin bilmesi gereken bir gerçek var. Değişmeyen tek şey değişim değil, değişim hayatın kendisidir” ifadelerini kullandı.

    Bay Kemal’in yol arkadaşı olmak için vefalı olacaksınız

    Kemal Kılıçdaroğlu’nun yol arkadaşı olmak için paramiliter gruplardan korkmamak gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bay Kemal’in yol arkadaşı olmak için vefalı olacaksınız, vefalı. Bay Kemal’in yol arkadaşı olacaksan Bay Kemal’i arkadan hançerlemeyeceksin. Hangi badireleri atlattığımızı ne çabuk unuttunuz, hangi mücadeleleri verdiğimizi ne çabuk unuttunuz? Benim kişisel bir mücadelem yok. Değişimin sırrı tüm enerjinizi eskiyle savaşmaya değil, yeniyi inşa etmeye odaklanmanızdır. Bizim değişimden anladığımız budur. Yeniden inşa edeceğiz ve güçlü bir şekilde inşa edeceğiz. Hukuksal altyapısını oluşturacağız. Bunları gerçekleştirdiğimizde hep beraber köklü bir yenilenmeye ve köklü bir değişime imza atmış olacağız. Beraber imza atmış olacağız. Çünkü hukuksal durumu örgütümüz belirleyecek ve inşallah bir sonraki kurultayda sizlerin arasında oturup ben de seçilen yeni genel başkanımı alkışlayacağım” dedi.

     

  • Kemal Kılıçdaroğlu: Delege sistemini kaldıracağız

    Kemal Kılıçdaroğlu: Delege sistemini kaldıracağız

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Yerel Yönetimler Marmara Bölge Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, “Kim kongrelerden sonra parti aleyhine konuşursa, partiyi televizyonlar tartışılır hale getirirse, kimse kusura bakmasın onu partiden ayıracağım” dedi.

    Delege sistemi kaldırılacak

    Yaptığı konuşmada delege sisteminin kaldırılacağını belirten Kılıçdaroğlu, “Gelsinler üyeler seçsinler. Bana göre cinsiyet kotası da yüzde 50 olmalı” ifadelerini kullandı.

    Sığınmacı deposuna döndük

    Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir sığınmacı deposuna döndü koskoca Türkiye Cumhuriyeti… Daha geçen gün Ankara’daki terör eyleminin faillerinin Suriye’den geldiği söylendi. Ne deniyor? Sınır namustur. Şu soruyu iktidar sahiplerine sormak zorundayız; o sınırda yazan ‘Sınır namustur’ sözünün gereğini yapıyor musunuz?” diye konuştu. 2020 yılında Suriyelilere 40 milyar lira dolar para harcandığı söylendi. 2023’teyiz, herhalde 10 milyar dolar harcanmıştır. 100 milyar dolarlık bir kaynağı sığınmacılara harcarken 3-5 milyar doları nerede bulurum diye kapı kapı dolaşan bir Türkiye var.”

    Yabancı askerlerin Türkiye’ye davet edilmesi

    Önümüzdeki hafta parlamentoda bir tezkere görüşülecek. Tezkere, teröre karşı mücadele. Güzel… Teröre karşı hepimiz karşı çıkmak zorundayız. Çözemediğimiz bir cümle var; ‘Gerektiğinde yabancı askerlerin Türkiye’ye davet edilmesi.’ Niçin? 30-35 yıl teröre karşı mücadele eden bizim Silahlı Kuvvetlerimiz, güvenlik güçlerimiz. Yabancı askerin bizim ülkemizde ne işimiz var. Eğer sizler CHP’liler olarak bunu bütün Türkiye sathına anlatmazsanız sorumluluğunuz var demektir. Sayın Bahçeli’ye de sordum. Diyor ya ‘Ben milliyetçiyim.’ Sayın Erdoğan’a sordum. O da her türlü milliyetçiliği ayaklar altına alan bir kişi. Nasıl olduysa bunlar yan yana geldi! İkisine de sordum, kim bu yabancı askerler? Geçen gün Meclis Başkanı’nı ziyaret ederken kendisine sordum. Oradan da bir haber gelmedi.”

  • Yalçın’dan, Kılıçdaroğlu’na terörist ithamı

    Yalçın’dan, Kılıçdaroğlu’na terörist ithamı

    MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu Irak ve Suriye’ye asker gönderilmesine izin veren Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin süresinin 2 yıl daha uzatılmasına ilişkin tezkereye hayır demesi nedeniyle eleştirdi.

    Türk askerinin Suriye’de bulunmasından Kemal Kılıçdaroğlu’nun duyduğu rahatsızlığın sebebinin belli olduğunu belirten Yalçın, “Kılıçdaroğlu, seçimlerde birlikte hareket ettiği, sözleri ve fiilleriyle destek verdiği bölücülerin Suriye’deki uzantılarının başına bir şey gelmesini istememektedir. Kılıçdaroğlu, kaderdaşı teröristlere kıyamamaktadır. Ne Türkiye’nin bekası ne de güney sınırlarımızdan ülkeye ve milletimize yönelen terör tehdidi CHP’nin başındaki zatın umurundadır” diye konuştu.

    Kemal Kılıçdaroğlu’nun PKK’nın Suriye kolu olan PYD’nin bölücü bir örgüt olmadığını ileri sürdüğünü söyleyen Yalçın, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun milliyetçilik iddiası ise keşişin Müslümanlık taslaması kadar saçmadır. Milliyetçiliği Kemal Kılıçdaroğlu’na sürtseler bir zerresi bile bulaşmaz. Kılıçdaroğlu milliyetçi değil, zilletçidir. Hiç bölücülükle, PKK hamiliğiyle milliyetçilik yan yana gelir mi? Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün yaptığı grup konuşmasında verdiği huşunet ve hiddet fotoğrafı da ayrı değerlendirilmelidir. MHP’ye celallenmesi, celalîdendir. Uzunca süredir sinirleri ve muvazenesi bozuk olan Kılıçdaroğlu’nun kimyası, CHP Genel Merkezi’nin adayı İstanbul il başkanlığı seçimlerini kaybedince büsbütün bozulmuştur” dedi.

  • Kılıçdaroğlu’ndan çarpıcı açıklamalar

    Kılıçdaroğlu’ndan çarpıcı açıklamalar

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Eğitim ve Bilim İşçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Genel Başkanı Nejla Kurul’u ziyaret etti. Eğitim-Sen Genel Merkez binasında gerçekleşen görüşme yaklaşık 45 dakika sürdü.

    Görüşmenin ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Kılıçdaroğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın “Cumhurbaşkanımız, bilime olağanüstü değer ve önem veren bir liderdir” sözlerinin sorulması üzerine, “Merkez Bankası başkanı demek ki bilime önem ve değer verdiğini faizi yükselterek keşfetmişler. Daha önceki uygulaması neydi? Kendisi onun bilim dışı olduğunu söylüyor. Merkez Bankası’nın ekonomiyi düzeltme yönünde aldığı kararların doğruluğu tartışılabilir. Devlette olması gereken liyakattir ve işi ehline teslim etmek gerekir. Eğer siz devleti o işi yapacak olan kişiye değil de bütün kararları alma yönünde saraya ve bu konuda yeterli bilgisinin olmadığını hepimizin bildiği bir kişiye teslim ederseniz, Türkiye bugünkü tabloyla karşı karşıya kalır. Soru şu: Alınan yanlış kararların bedelini kim ödedi? Saray mı ödedi? Hayır. Onun çevresi mi ödedi? Hayır. Hepimiz ödedik ve toplum ödemeye de devam ediyor” diye konuştu.

    “Bir siyasetçi verdiği sözün arkasında durmalı”

    Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in mülakatlarla ilgili açıklamalarına da değinen Kılıçdaroğlu, “Bir siyasetçi verdiği sözün arkasında durmalı. Bir kişi verdiği sözün arkasında durmuyorsa ona bizim toplumda yalancı denir. Bu kadar açık. ‘Mülakatı kaldıracağım’ dediler, güzel. Geldiniz, kaldırın. ‘Mülakatı mülakat gibi yapacağız’ dediler. Demek ki daha önceki mülakat mülakat gibi değildi. Şimdi ‘Mülakatın arkasında duruyorum’ diyor. Kime inanacağız. Devletin nasıl yönetildiğini aslında bunlar gösteriyor” açıklamasında bulundu.

    “Meclis başkanı yeni anayasa talebi ile de başka amaçlarla da gelebilir”

    Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş’un randevu talebi olması durumunda cevabının nasıl olacağının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, “Meclis başkanı gelebilir. Meclis başkanı yeni anayasa talebi ile de başka amaçlarla da gelebilir. Meclis başkanına bizim itiraz edecek halimiz yok. Yeni bir anayasa için gelir mi gelmez mi veya bir nezaket ziyareti için mi veya başka bir nedenle mi bilmiyorum ama gelebilir. Meclis başkanını niye reddedelim” değerlendirmesinde bulundu.

    “Anadilde eğitim konusunu biz parti olarak tartışıyoruz”

    Anadilde eğitim konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, “Ben öğretmen değilim. Bu konuyu biz parti olarak da tartışıyoruz. Bu konuda sadece parti içinde tartışırken ilgili, bu alanda uzman olan eğitimcilerle ve dünya uygulamalarını da dikkate alarak kendi aramızda tartışıyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Tunç’tan Sivas Davası açıklaması

    Tunç’tan Sivas Davası açıklaması

    Bir dizi ziyaret için Zonguldak’a gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, zamanaşımına uğrayan Sivas Davası’na ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı.
    Bakan Tunç, Kılıçdaroğlu’nun zaman aşımıyla ilgili sözlerine tepki gösterdi. Bakan Tunç, “Sayın Kılıçdaroğlu’nun açıklamaların bir kere kabul etmek aslında bu çirkin bir açıklama. Ben de takip ettik. Sivas davasında firari üç sanığın davasının zaman aşımı nedeniyle sürenin dolmuş olması nedeniyle mahkeme kararını eleştirerek burada Sayın Cumhurbaşkanımıza ‘Siz suç ortağısınız’ diyerek bir beyanatta bulunuyor. Bu beyanat gerçekten çok çirkin bir beyanat. Bir kere 1993 yılında meydana gelen elim olaylar sonrasında Sivas Davası süreci başladı. Sivas Davası’nda tutuklanan, gözaltına alınıp tutuklanan sanıklarla ilgili yargılama süreçleri o dönemde başladı, devam etti ve mahkumiyetler verildi. Şu anda o sanıklar ana davanın hükümlüleri cezalarını cezaevlerinde çekmeye devam ediyor. Firari üç sanıkla ilgili yargılama süreci gerçekleştirilememişti. Firari sanıklar yakalanamamıştı. Kırmızı bülten çıkarılarak uluslararası düzeyde aranmaları sağlandı. Bu da sonuç vermedi. Yurt dışına kaçtıkları tespit edildi. Ve bu anlamda 30 yıllık zaman aşımı süresi dolduğunda ki o günkü kanuna tabi oldukları için yargının böyle bur kararı söz konusu oldu. Ki bu tür davalarda özellikle insanlığa işlenen suçlar bakımından zamanaşımını kaldıran iktidarız biz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde oldu. Türk Ceza Kanunu bu anlamda değişti. Ama olayın meydana geldiği tarihte bu hüküm yoktu. Dolayısıyla suçun işlendiği tarihteki ilgili hüküm dikkate alındığı için sanıklar uluslararası kırmızı bültenle arandığı halde yakalanamayıp Türkiye’ye getirilemediği için zamanaşımı süresi doldu. Mahkeme de zamanaşımı nedeniyle davanın düşmesine karar verdi. Bunu Cumhurbaşkanımızla ilişkilendirmek ve bu davayı bitirdiniz şeklinde suç ortağısınız demek bir kere çok çirkin bir davranış. Ne hukuki ne ahlaki, bu beyanatları sahibine iade ediyoruz” dedi.
    İspanya’da yakalanan Muhammet Yakut’un Türkiye’ye getirilmesi ile ilgili gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Yılmaz Tunç, “Onunla ilgili süreçler kendi mecrasında devam ediyor. Zaten kırmızı bülten talepleri tüm bu çerçeve içinde takip edilen işlemler. Sonuçlandığında bilgi verilecektir” diye konuştu.

    “Maden faciasında adli ve idari soruşturma açıldı”

    TTK Armutçuk Müessesesinde meydana gelen maden faciasına ilişkin konuşan Bakan Yılmaz Tunç, “Zonguldak’ta bir maden kazası gerçekleşti. Bir madencimizi kaybettik. Ramazan Yıldırım kardeşimiz vefat etti. Ben buradan vefat eden kardeşimize Allah’tan rahmet diliyorum. Tüm madenci kardeşlerimize ve yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Madencilerimizin çalışma şartları, sosyal hakları, çalışma ve emeklilik şartları ile ilgili düzenlemeler madencilerimizin lehine idi. Maalesef Zonguldak’ta bu tür kazalar zaman zaman meydana geliyor. Bu kazaların meydana gelmemesi ile ilgili alınması gereken tedbirler noktasında hassas olduğumuzu belirtmek istiyorum. Kazada dört madencimiz kazaya maruz kalmıştı. 6 yaralı madencimiz tedavileri tamamlandı. Bir madencimiz hastanede onun da tedavisi tamamlanmak üzere. Rabbim işçilerimizi korusun diye dua ediyoruz” diye konuştu.

    Maden ocağındaki göçükte adli ve idari soruşturmanın açıldığını belirten Bakan Tunç, “Bu tür yaralamalı ölümlü kazalarda mutlaka idari adli soruşturma açılır. Burada da gerekli idari soruşturma adli soruşturma açılır. Burada da gerekli idari ve adli soruşturma açılmıştır. Olay henüz yeni. Bilirkişi süreçleri olur. Sonrasında da gerekli adli süreçler tamamlanır” dedi.

    “Deprem bölgesinde vatandaşlarımızı konutlarına kavuşturmak önceliğimiz”

    Deprem bölgesinde yargı ve adalet hizmetleri çalıştay açılışına katıldığını ifade eden Bakan Yılmaz Tunç, “Değerlendirme toplantısına katıldık. Yargı hizmetleriyle alakalı aksamaya neden olmamak adına değerlendirmelerde bulunduk. Hasar gören yıkılan, adliye sarayları kamu binalarıyla ilgili çalışmalar devam ediyor. Oradaki vatandaşların bir yıl içerisinde sıcak konutlara kavuşturmak önceliğimiz olacak. Bundan sonra insanı, aileyi, toplumu güçlendirecek yatırımlara çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.

     

  • Kılıçdaroğlu nikah şahidi oldu

    Kılıçdaroğlu nikah şahidi oldu

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu akşam Ankara Yenimahalle’de Pervin ve Ahmet Özdemir’in kızları Selin’in nikah törenine katıldı. Çiftin nikahını Yenimahalle Belediye Bakanı Fethi Yaşar kıydı. Dünya evine giren Selin ve Sefa çiftinin nikah şahitliğini de yapan CHP lideri Kılıçdaroğlu, Özdemir ile Tilki ailelerine hayırlı olsun dileklerini iletti.

    Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

    “Böylesine güzel bir nikahta, gelinle damadın yanında olmaktan son derece mutluyum. Onların ömür boyu mutlu olmalarını ben de yürekten istiyorum. Başkanımız çok güzel bir konuşma yaptı. Güzel evlatlar vereceksiniz. Sizlerin anneleri ve babaları, torunlarını sevecekler. Olağanüstü güzel bir şey. Evin gerçek sahibi evin kadını olacak. Ömür boyu mutluluklar diliyorum.”