Etiket: kılıçdaroğlu

  • Kılıçdaroğlu’na 500 bin liralık tazminat davası açtı

    Kılıçdaroğlu’na 500 bin liralık tazminat davası açtı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu hakkında ’13 şehidimizin sorumlusu Erdoğan’dır’ sözleri nedeniyle 500 bin liralık tazminat davası açtı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, 16 Şubatta TBMM’de yaptığı konuşmada 13 şehitle ilgili kendisine yönelik ifadeleri nedeniyle 500 bin lira manevi tazminat davası açtı.

     

  • Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na 1 milyon TL’lik tazminat davası

    Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na 1 milyon TL’lik tazminat davası

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında, kendisine yönelik sarf ettiğini ‘sözde Cumhurbaşkanı’ sözleri nedeniyle 1 milyon TL’lik tazminat davası açtı. Ayrıca Cumhurbaşkanına hakaret suçundun Kılıçdaroğlu hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

  • Kılıçdaroğlu’na 500 bin liralık manevi tazminat davası

    Kılıçdaroğlu’na 500 bin liralık manevi tazminat davası

    Son Dakika Haber: Cumhurbaşkanı Erdoğan, grup toplantısındaki ifadeleri nedeniyle CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na 500 bin liralık manevi tazminat davası açtı.

    Avukatı Hüseyin Aydın aracılığıyla Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan davada 500 bin lira manevi tazminat talep edildi.

    Mahkemeye sunulan 23 sayfalık dilekçede, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasına yer verilirken, “Davalı konuşmasında Sayın Cumhurbaşkanımızın kişilik haklarını ihlal edecek nitelikte Sayın Cumhurbaşkanımızı “KATAR FİRMASINDAN TALİMAT ALMAKLA, TEFECİLERE PARA YEDİRMEKLE, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİ ESİR ALMAKLA, SÖMÜRGECİ OLMAKLA, TEFECİLERE EL AVUÇ AÇMAKLA ve ÖNLERİNDE DİZ ÇÖKMEKLE, ÜLKE İÇİN MİLLİ GÜVENLİK SORUNU OLMAKLA, FETÖ İLE İŞBİRLİĞİ YAPARAK ORDUYA KUMPAS KURMAKLA, EMPERYAL GÜÇLERİN ARZULARINI YERİNE GETİRMEKLE, DEVLETİN KOZMİK ODASINI FETÖ’NÜN UNSURLARINA AÇMAKLA, DEVLET SIRLARINI FETÖ’YE VERMEKLE, VATAN İHANET ETMEKLE” itham etmiş ve Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik “CAHİL, HAİN, TAKOZ” şeklinde söylemlerde bulunmuştur” denildi.

    Dilekçede Kılıçdaroğlu için “Eleştiri ile hakaret arasındaki farkı idrak edemediği gibi, Sayın Cumhurbaşkanımıza hakaret etmeyi alışkanlık haline getirmiştir” ifadeleri kullanılırken, “Davalının konuşmasında ileri sürdüğü hususların tamamı gerçek dışıdır. Bu iddialarla ilgili olarak daha önce çeşitli vesilelerle açıklama yapılmış, iddiaların haksız ve mesnetsiz olduğu vasat zekâya sahip bir kişinin anlayabileceği şekilde izah edilmiştir. Ancak aynı iddiaların tekrarlanmasından anlaşılacağı gibi davalı, gerçeklerle yüzleşmek yerine inandığı yalanların konforunda yaşamayı sürdürmeyi tercih etmektedir. Bu nedenle davalının konuşmasında geçen haksız ve mesnetsiz iddialarıyla ilgili olarak tek tek cevap vermeye gerek görülmemiştir. Ancak bu vesileyle şunu ifade etmek gerekir ki gerçeklerin bu ölçüde çarpıtılması, yalanın bu kadar rahat ifade edilebilmesi, hakaret ve iftiranın bu denli olağanlaştırılması geçmişte örneklerini pek çok kez müşahede ettiğimiz bir FETÖ ahlakıdır. Bu ahlakın, ana muhalefet partisi liderinde şahsında tecessüm etmesi ülkemiz için büyük talihsizliktir” ifadelerine yer verildi.

  • Kılıçdaroğlu’ndan hükümete koronavirüs eleştirisi

    Kılıçdaroğlu’ndan hükümete koronavirüs eleştirisi

    Parti Meclisi toplantısı öncesinde konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, corona virüsle mücadele üzerinden hükümeti eleştirdi.

    “Rakamların gerçek olmadığını hepimiz biliyoruz. Ne olursa olsun bizler mücadelemizi adalet için mücadelemizi sürdüreceğiz. Bir salgın var mı var, dünyada var mı var. Nasıl mücadele edeceğiz, stratejiyle. Önce bulaşmayı engelleyecek önlemleri alacaksın. İkinci konu hastalık bulaştıysa, bütün önlemlere rağmen, onu tedavi edeceksin. Şimdi hastaneler tıka basa dolu. Bu devletin iyi yönetilmediğini gösteriyor.

    Bilim Kurulu’nun eksiği sözcüsü olmaması. Vatandaş önce dikkatle dinledi ama üyelerin söylemleri çelişki dolu. Hangi partiden olursa olsun hangi kimlikten inançtan olursa olsun bu topraklarda yaşayan vatandaşlar için muhalefet yapmaya, insanları doğru yola yönlendirmeye çalıştık. Sağlık Bakanı çıktı, normal açıklamalar yapıyor, her akşam belli saatte. Başlangıça güven vermişti ama bir süre sonra Sağlık Bakanı güveni yitirdi. Neden? Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla diye cümleye başladı. Cumhurbaşkanı doktor değil ki. Bu talimattan sonra olaylar güvensiz bir ortama sürüklendi.

    Vaka ve ölüm sayıları da gerçeği yansıtmıyor. Bugün sağlık çalışanları moralsiz, tükenmişlik sendromu yaşadıklarını söylüyorlar. Bu süreçte kim ne derse desin bütün sağlık çalışanlarına yürekten teşekkür etmek benim boynumun borcudur. Onlar günün 24 saatinde çalıştılar, evlerine bile gitmediler. Çoğu sağlık çalışanımız hayatını kaybetti. 18 yıldır ülkeyi yönetenler 5 maskeyi dağıtamadı. 5 maskeyi dağıtamayan siyasal iktidarın bu ülkeyi yönetmeye imkan yoktur. Ekonomik sosyal konseyi toplamak gerekiyordu.

    Bunlar yatsın kalksın CHP’li belediyelere dua etsinler. Bu ülkede infial yoksa CHP’li belediyelerin çalışmaları nedeniyledir. Belediye güzel hizmet veriyor, vatandaş katkıda bulunmak istiyor o paraya bile el koydular. Bunların ne bu dünyada ne diğer dünyada yatacak yerleri yok. 10 milyonu aşan işsizimiz var. Cumhuriyet tarihinin rekoru bu. Çöp konteynerları iyi ki var. Bu çöp konteynerlarından onbinlerce kişi geçiniyor. Hala çıkmış afra tafra ile konuşuyorlar.

    Geçen 7 ayda 80 milyar lira faiz ödendi. Faizi ödemek için de borçlanacaklar. Borç alan emir alır. Trump’ın bir dediğini asla iki yapamaz. Borçlanmak zorundadır. Talimatı oradan almak zorundadır. Papazı o yüzden bıraktı. Bırakmazsa senin mal varlığını incelerim diyor. Söyleyen Trump, Trump aleyhine neden dava açmıyorsun. Açamaz çünkü korkar.”

  • CHP liderinden ‘İnce’ açıklaması

    CHP liderinden ‘İnce’ açıklaması

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisini muhalefetin tek adamı olmakla eleştiren Muharrem İnce sessizliğini bozdu.

    Kılıçdaroğlu ”Bu aşamada disipline vermeyi düşünmüyorum ama partiye zarar veren kimseyi partide tutmak istemeyiz” diye konuştu.

    CHP lideri, şu ifadeleri kullandı:

    ”Sizi eleştirdi diye eleştirenleri partinin dışına atarsanız, ‘Artık senin burada yerin yoktur’ diye bir kin, öfke, önyargıyla yaklaşırsanız bunun adı zaten ‘siyaset’ olmaz. Geçmişte bana muhalefet eden arkadaşlarım arasında hala milletvekili olan, belediye başkanı olan, partimizin yönetim organlarında görev alan isimler var. Demokrasiyi içselleştirmişseniz bunları olağan bulmalısınız.”

    ”YAPTIKLARI KANTİN SOLCULUĞU”

    Cumhuriyet gazetesine konuşan Kılıçdaroğlu, ”CHP’yi sağa kaydırdı” eleştirilerine de şu sözlerle yanıt verdi:

    ”Herkes için ve her alanda adalet için mücadele edeceksiniz, sonra da yok CHP sağa kaymış. Bu eleştirileri yapanların pek çoğunun solculuğu ‘sözde’ solculuktur, gardrop Atatürkçülüğü gibi, gardrop solculuğu, kantin solculuğudur. Rakı masalarında Cumhuriyet Halk Partisi’ni eleştirmeyi asla kabul etmem ve doğru bulmam. Oturup kendisine post tahsis edilmedi diye veryansın edeni samimi bulmam. Bunlardan dost da olmaz, partiye, ülkeye yarar da gelmez.”

    MİLLET İTTİFAKI GENİŞLER Mİ?

    Kılıçdaroğlu, ”Millet İttifakı genişler mi?” sorusuna da ”Onu zaman gösterir” yanıtını verdi.

  • FETÖ’den tutuklanan hakimden Kılıçdaroğlu’na ‘Man Adası’ cezası

    FETÖ’den tutuklanan hakimden Kılıçdaroğlu’na ‘Man Adası’ cezası

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu Man Adası’na ilişkin yaptığı açıklamalar nedeniyle tazminata mahkûm eden mahkemenin hâkimi Ülkü Ergin’in FETÖ’den tutuklandığı ancak göreve geri döndüğü öğrenildi.

    Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, yargıda kritik birçok noktada halen FETÖ’cü yargıç ve savcıların olduğunu söyleyerek, “Bunları bilerek temizlemiyorlar çünkü biliyorki ne isterlerse yaptıracaklar” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın akrabaları Man Adası’na usulsüz bir şekilde para transfer ettiğine dair açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu hakkında açılan tazminat davasında geçen günlerde karar verildi. İstanbul 5. Hukuk Mahkemesi, Kılıçdaroğlu’nun 197 bin TL tazminat ödemesine hükmetti.

    Bu kararı veren hâkim Ülkü Ergin’in ise 2016 yılında FETÖ soruşturması kapsamında tutuklandığı öğrenildi. Cumhuriyet’e konuşan avukat Celal Çelik, “Normalde dosyalar UYAP üzerinden dağıtılıyor. Bu dağıtıma müdahale edildiğini biliyorduk. Ancak bu dosyada böyle bir durum olmadı. Hâkimler bu davada bilerek görevlendirildi” dedi.

    Bu yapılanın “şark kurnazlığı” olduğunu söyleyen Çelik, “Normal şartlarda FETÖ’den tutuklanan biri mesleğe geri dönüp böyle bir dosyaya bakamaz. Meslekten ihraç edilen ve mesleğe geri dönen bir kişi objektif olamaz” diye konuştu. Yargı içerisinde kritik birçok noktada halen FETÖ’cü yargıç ve savcıların olduğunu ileri süren Çelik, “FETÖ’cüler bilerek temizlenmiyor. Ne isterlerse yapacakları birileri var. Yargı içerisindeki bu kişiler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatları ne isterlerse onu yapıyorlar” ifadelerini kullandı.

    ‘FETÖ TAKTİĞİ’

    Avukat Celal Ülgen ise yapılanın bir FETÖ taktiği olduğunu söyleyerek “FETÖ yargısı sürecinde sanık ve şüphelilerin baskı altında gizli tanık yapıldığını hepimiz bilmekteyiz. Gene bu süreçte Ergenekon davası yargıçlarından Haşıloğlu’nun Çerkezköy’deki bir hukuksal açmazı nedeniyle baskı altında tutulduğu da bilinmektedir. Bugün ne yazık ki aynı taktikleri iktidar yargısından görmekteyiz” dedi.

    Birçok yargıcın önce FETÖ soruşturmasına tabi tutulması sonra da bu yargıçlara operasyonel görevler verilmesinin belleklerden silinmediğini anımsatan Ülgen, “Yargının bu denli taraflı olduğu bir süreçte kendi inancındaki yargıçları kullanmak yerine FETÖ soruşturmasına tabi yargıçların kullanılmasının nedeni nasıl açıklanacak? Daha sonra bu sakıncalı ve netameli işler açığa çıkınca ‘Ne yapalım bunlar da şucuymuş bucuymuş’ diyebilmek için mi? Sanmıyorum ama bu da bir neden olabilir. Yeni bir aldatıldık savunması yapılabilir. Bana göre temel neden bu değil. Bu tür yargıçların direnme gücü olmadığı için yüzde 100 emin olarak operasyonel işlemler yaptırılmaktadır. Yargı tehdidi altındaki bir yargıçtan daha iyi kim yapabilir bu işleri” dedi.

    ERGİN TUTUKLANMIŞTI

    Ergin tutuklanmıştı Darbe girişiminin ardından 20 Temmuz 2016 tarihinde, HSYK tarafından açığa alındıktan sonra Yunanistan’a kaçmaya çalışan 8 kişilik hâkimsavcı ekibinden olan Ülkü Ergin, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanmıştı.

    Edirne Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’ne konulan Ergin’in , Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesi’nin 18 Ekim 2016 tarihli 1880 sayılı adli yargı kararnamesi ile Enez Hâkimliği’nden İstanbul Anadolu Hâkimliği’ne atandığı ortaya çıkmıştı. Ergin’in göreve nasıl döndüğü ise gizliliğini koruyor.

    (Cumhuriyet)

  • Sakarya’daki patlama: Ortada kaza değil, cinayet var

    Sakarya’daki patlama: Ortada kaza değil, cinayet var

    Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.

    Kılıçdaroğlu, Sakarya Hendek’te patlayan havai fişek fabrikasında hayatını kaybedenleri andı.

    Ana muhalefet liderinin konuşmalarından satır başları; Bu fabrikanın sahibinin fabrikası 11 yılda dört kere patladı.

    Sarayda oturanlar bu olayı kapatmak isteyeceklerdir. Erdoğan’ın patlamadan sonra ilk aradığı kişi fabrikanın patronu.

    Nasıl olsa diyor benim oyum Sakarya’da çok yüksek, nasılsa bunlar bana oy verirler. Bu sefer öyle değil, o yedi kişiye de orada çalışan işçilere de biz sahip çıkacağız.

    Avukatlarımız bütün belgeleri topluyor. Belki oradaki hiç kimse bize oy vermedi ama biz adaletten yana bir partiyiz. Hakkı hukuku ve adaleti sağlayacağız.

    Binalar arasındaki mesafeye uyulmamış, araya beton duvar çekilmemiştir. Tek katlı binalarda duvarların yanmaz olması için açık hüküm var buna da uyulmamış.

    İçişleri Bakanı diyor ki üç ay önce burada inceleme yaptık eksik yok.

    Nerede beton duvar? O raporu düzenleyeleri hemen açığa al. Ruhsatı kim verdi? Olaydan hemen sonra koro halinde gittiler.Patlama bu hükümetin insana ne kadar değer verdiğini gösteriyor. Ortada bir kaza yok, ortada bir cinayet var.

    FABRİKA SAHİPLERİ GÖZALTINDA

    Sakarya’nın Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasında geçen cuma günü 7 kişinin ölümüne neden olan patlamayla ilgili Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında gözaltına alınan fabrika müdürü H.A.V., ustabaşları E.Ö. ve A.A. ile fabrikanın sözleşmeli iş sağlığı ve güvenliği uzmanı A.B. dün adliyeye sevk edildi. 4 kişi gece saatlerinde çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Devam eden soruşturma kapsamında havai fişek fabrikasının sahibi Ali Rıza Coşkun ile oğlu Yaşar Coşkun da gözaltına alındı.

     

  • Alinur Aktaş ve Kılıçdaroğlu arasında ‘Bursa’ tartışması

    Alinur Aktaş ve Kılıçdaroğlu arasında ‘Bursa’ tartışması

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “Bursa Büyükşehir Belediyesiyle ilgili soruşturma ne oldu? Neden hala açılmadı, ne zaman açılacak?” sorusunu yöneltmişti. Bu açıklamalara Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’tan yanıt geldi.

    Sosyal paylaşım sitesi Twitter’daki hesabından açıklamalar yapan Alinur Aktaş şu ifadeleri kullandı.

    CHP’nin başındaki zat İçişleri Bakanı’nımız Süleyman Soylu’ya, ‘Bursa Büyükşehir Belediyesi ile ilgili soruşturma ne oldu?’ diye sormuş. Bizim abdestimizden şüphemiz yok ki, namazımızdan şüphemiz olsun. Eğer kendinden bu kadar eminse derhal soruşturma konusunu açıklasın.

    “Kayseri B.B.’deki sözde yolsuzluk, Man Adası’ndaki hayali offshore hesapları, Beştepe’ye çıkan CHP’li” gibi hayal ürünü olduğu ortaya çıkan iddialarına benziyor. Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. İspatlayamazsa MÜFTERİDİR.

  • CHP’den ekonomi için 16 öneri

    CHP’den ekonomi için 16 öneri

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinde yapılan Merkez Yönetim Kurulu Toplantısı’nın ardından kameraların karşısına geçti. Kılıçdaroğlu, koronavirüs salgının da etkisiyle iyice kötüye giden ekonomik buhrandan çıkışla ilgili önerilerini paylaştı.

    “Türkiye, ciddi bir ekonomik krizle değil ciddi bir ekonomik buhranla karşı karşıyadır. Özellikle 2018’den bu yana hükümetin ön gördüğü döviz kuru, enflasyon, büyüme, işsizlik gibi hiçbir hedef tutmamıştır. “Önümüzdeki süreçte mevcut ekonomik buhranın aşılması için iktidarın yapısal reformlar konusunda adım atması gereken alanları ve konuları kamuoyunun takdirine sunuyoruz” diyen Kemal Kılıçdaroğlu, 16 maddeden oluşan ekonomik paket önerilerini sıraladı:

    • Hükümet kamuda israfa son vereceğini taahhüt etmelidir. Tüm döviz taahhütlü sözleşmelerin Türk lirasına dönüştürüleceğini, makam aracı saltanatına son verileceğine söz vermelidir.
    • Yeni bir orta vadeli programı TBMM’ye getireceklerini kamuoyuna açıklamalıdırlar. Yeni bir bütçe ve gerçekçi bir plan gündeme gelmelidir. Bu ekonomide normalleşmenin ilk adımı olacaktır.
    • Yeni bir merkez yerel dengesi kurulmalıdır. Yerel yönetimlerin gelirleri artırılmalı. Merkezi yönetimin denetimi belediyelerin çalışmalarını engelleme amaçlı olmamalıdır. Seçimle gelen belediye başkanlarının ancak seçimle gidecekleri güven altına alınmalıdır.
    • Devlet yönetiminde liyakat sistemi hakim kılınmalıdır. Hükümet kamusal alandaki tüm atama ve işlemlerde liyakati esas alacağını taahhüt etmelidir.
    • Sayıştay gerçek işlevine kavuşturulmalıdır.
    • Özel kurulların güvencesi sağlanmalıdır. Merkez Bankası başta olmak üzere BDDK, Sermaye Piyasası Kurulu gibi kurumların bağımsızlığını yeniden sağlayacağını ve siyasi müdahalede bulunmayacağını açıklamalıdır.
    • Kamu ihale yasası şeffaflığı sağlayacak şekilde yeniden düzenlemelidir. Hükümet kamuda israf ve kayırmacılığı engellemek amacıyla kamu ihale yasasının ivedilikle değiştirileceğinin garantisini millete vermelidir.
    • TBMM’de kesin hesap komisyonu kurulmalıdır. Hükümet kesin hesap komisyonunun kurulacağını bunun yönetiminin de muhalefet partilerine verileceğini açıklamalıdır.
    • Ulusal Vergi Konseyi kurulmalıdır. Konsey her yıl düzenlenen raporların Resmi Gazete’de yayımlanacağını taahhüt etmelidir.
    • Ekonomik ve Sosyal Konseyi çalıştırılmalıdır.
    • Yargı bağımsızlığı kesin olarak sağlanmalıdır. Kuvvetler ayrılığını sağlayacak adımların atılacağını taahhüt etmelidir. Bu bağlamda iktidarın yargı üzerindeki tahakkümüne son verilmelidir.
    • Düşünceyi ifade ve basın özgürlüğü koşulsuz güvence altına alınmalıdır. Evrensel ölçülerde basın özgürlüğüne uyulacağı taahhüt edilmelidir.
    • Seçim barajı kaldırılmalıdır.
    • Siyasi ahlak yasası çıkarılmalıdır. Derhal siyasi ahlak yasası getirilmelidir. Güçlü bir stratejik planlama teşkilatı kurulmalıdır.
    • IMF ile yeni düzen netleştirilmelidir. IMF ile ilişkiler kesilecekse ortaklıktan çekilmeli ve sermaye payının Türkiye’ye getirileceği açıklanmalıdır.