Etiket: kira

  • “Emlak ve kira piyasası yakında dengeye kavuşacak”

    “Emlak ve kira piyasası yakında dengeye kavuşacak”

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, parti genel merkezinde düzenlenen AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu.

    Yaklaşık üç ay önce ülke tarihinin en kritik seçimlerinden birinin suhuletle gerçekleştirildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin takdir ve teveccühüyle beş sene daha ülkeye hizmet etme şerefine nail olduklarını söyledi.

    Erdoğan, seçimlerin aylar öncesinde neticelenmesine rağmen 28 Mayıs’ın Türk siyasetindeki artçı sarsıntılarının hala devam ettiğini ifade etti.

    Muhalefet cenahında hemen her gün yeni bir skandalın patlak verdiğini söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:

    “Görüyoruz ki 1,5 sene boyunca millete umut diye pazarladıkları masanın altına sayısız ihaneti, kumpası, kirli pazarlığı saklamışlar. Pandoranın kutusu açıldıkça meydanlarda sağa, sola, siyasi ahlak dersi verenlerin gerçek yüzü ortaya çıkıyor. Daha düne kadar canciğer kuzu sarması olup bugün kanlı bıçaklı hale gelenlerin birbirleriyle ilgili söylediklerinden edindiğimiz intiba şudur, ortaya saçılanlar buz dağının sadece görünen kısmıdır. Asıl büyük skandallar, asıl vahim pazarlıklar henüz kamuoyunun malumu olmamıştır. Yani bu pilav daha çok su kaldıracaktır. Açıkçası irapta mahalli olmayan bir partiye devletin en kritik birimlerini altın tepside sunan, hepsinin toplam oyu yüzde 1 bile olmayan siyasi partilere 38 milletvekili kaptıran CHP Genel Başkanı’nın bölücü örgütün siyasi uzantılarına ne vaat ettiğini tahmin bile etmek istemiyoruz. Eminim bizim gibi milletimiz de sürekli ‘hesap uzmanıyım’ diye övünen bu zatın pazarlık yeteneği karşısında şaşkınlığını gizleyememiştir.”

    Seçimlerden bu yana geçen her günün, ülkenin nasıl büyük bir uçurumun kenarından döndüğünü hatırlattığını vurgulayan Erdoğan, “Sadece bize oy veren kardeşlerimiz değil, tercihini farklı yönde kullanan vatandaşlarımız da bunların durumunu gördükçe Allah’a hamd ediyor. Biz de Türkiye’yi bu kifayetsiz muhterislerin insafına bırakmadığı için Rabb’imize hamd, milletimize de teşekkür ediyoruz.” diye konuştu.

    “HAYAL SATTIKLARI CHP SEÇMENİNDEN ÖZÜR DİLESİNLER”

    Bununla birlikte bazı karanlık noktaların da artık açıklığa kavuşturulması gerektiğine inandıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Siyasi tercihine bakılmaksızın tüm halkımız şu soruların cevabını merak ediyor. Kapısını çaldığınız her partiye koltuğunuzun altında bir bakanlıkla gittiniz. Oy oranına bakmadan önünüze gelene devleti rehin verdiniz. Peki, aylar boyunca sizin için oy dilenen Kandil’deki terör baronlarına acaba neyi taahhüt ettiniz? Bölücü örgütün elebaşlarını gün aşırı size destek açıklaması yaptıracak kadar heyecanlandıran neydi? Pensilvanya’daki hainlere hangi sözleri verdiniz ki bu alçaklar milletin sinir uçlarıyla oynama pahasına uçak bileti paylaşıyorlardı? Amerika’daki hamburgercide 8 saat boyunca kimlerle ne konuştunuz? Seçim gecesi daha sandıkların üçte biri dahi açılmadan ‘kazanıyoruz tiyatrosu’nu niçin oynadınız? Yüksek Seçim Kurulundan Anadolu Ajansımıza devletimizin kurumlarını niçin hedef aldınız? Niçin yıprattınız? Niçin itibarsızlaştırmaya çalıştınız?

    Daha bunun gibi pek çok makul soruyu Kılıçdaroğlu ve şürekasının sağa sola yalpalamadan bir an önce cevaplaması gerekiyor. Millet bu soruların cevabını bekliyor. Kılıçdaroğlu ve şürekası yenilen pehlivan güreşe doymaz misali yaşadıkları ağır seçim hezimetine her gün yeni bir bahane üretmek yerine önce çıksınlar millete hesap versinler. Bize, partimize ve ittifak ortaklarımıza laf söylemek yerine anket şirketleriyle el ele verip hayal sattıkları CHP seçmeninden özür dilesinler. Yenilgiyi zafer gibi pazarlama kurnazlığını artık bir kenara bırakıp onurlu bir siyasetçiye yakışır şekilde hatalarını kabul etsinler. Madem ya kaset kumpasıyla oturdukları ya da atadan, dededen miras kalan koltuklarını terk edemiyorlar en azından hatalarıyla yüzleşerek hem kendilerinin hem de milletin hayrına bir iş yapsınlar. Karşı karşıya bulunduğumuz bu tablo, bizim işimizi kolaylaştırmak bir yana, daha da zorlaştırmakta mesuliyetimizi daha fazla arttırmaktadır.”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin yaralarının en kısa sürede sarılmasının hükümetin asli gündemini oluşturduğunu bildirdi.

    Asrın felaketi olarak nitelenen depremlerin unutulmasına izin vermeyeceklerini dile getiren Erdoğan, deprem bölgesindeki her vatandaşın maddi kaybı telafi edilinceye kadar durmadan, dinlenmeden çalışacaklarını kaydetti.

    Erdoğan, partiye girişinde tanıştığı AK Parti kadın kolları başkanlarından birinin eşini ve çocuğunu bu felakette kaybettiğini söyledi. Böyle çok kayıplar bulunduğunu ifade eden Erdoğan, hayatını kaybedenlerin mekanlarının cennet olmasını diledi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, millete söz verilen şekilde 319 bin konutun ilk bir sene içinde tamamlanıp hak sahiplerine teslim edileceğini bildirdi.

    “EMEKLİLERİMİZDEN GELEN SERZENİŞLERİN FARKINDAYIZ”

    Enflasyonun insanların hayatında yol açtığı sıkıntıları giderecek adımları kararlılıkla attıklarını belirten Erdoğan, alınan tedbirlerin olumlu sonuçlarını görmeye başladıklarını söyledi.

    Erdoğan, şunları kaydetti:

    “Daha geçen aya kadar en fazla eleştiri konusu olan otomobil piyasasında fiyatlar yavaş yavaş stabilize oluyor. Emlak ve kira piyasası da yakında dengeye kavuşacaktır. Özellikle bazı ürünlerde tamamen açgözlülükten kaynaklanan fahiş fiyat balonu söndükçe milletimiz daha çok rahatlayacaktır. İhracat, istihdam ve yatırımlar noktasında zaten bir sorunumuz yok. Emeklilerimizden gelen serzenişlerin farkındayız. İnşallah bu konuda da gereken adımları yıl sonuna kadar atacağız. Üniversiteli gençlerimize ve ev hanımlarına meydanlarda verdiğimiz tüm sözlerin arkasındayız. İnşallah onları da tek tek yerine getireceğiz.”

    Türkiye’yle ilgili bir taraftan bu politikaları hayata geçirirken diğer taraftan parti içinde de seçim sonuçlarıyla ilgili muhasebe yaptıklarını bildiren Erdoğan, “Nerede eksiğimiz varsa gideriyor, kusurumuz olmuşsa düzeltiyor, güçlü olduğumuz yanlarımızı daha da tahkim ediyoruz.” dedi.

    Mesajlarını vatandaşlara yeterince ulaştırmadıkları bölgelerde yüz yüze iletişime daha fazla yoğunlaştıklarını aktaran Erdoğan, oyunu alamadıkları her vatandaşla irtibat kurmanın, sıkıntının kaynağını bularak çözüme kavuşturmanın “boyunlarının borcu” olduğunu söyledi.

    Erdoğan, “Hep söylediğim gibi, bizim siyaset anlayışımızda millete hesap sorulmaz, millete hesap verilir. Milleti suçlamak yerine kabahati millette aramak AK Parti’nin değil ancak faşist CHP zihniyetinin hareket tarzıdır.” dedi.

    Bugüne kadar asla böyle bir yanlışa düşmediklerini, bundan sonra da düşmeyeceklerini ifade eden Erdoğan, milletle gönül bağını güçlendirmeye bakacaklarını, gençlerin ruh dünyalarına girmenin gayretinde olacaklarını, kendilerini eleştirenlere sabırla yaklaşarak anlamaya çalışacaklarını, reklam ve şov peşinde koşanlardan asla ve asla olmayacaklarını dile getirdi.

    “Şehirlerine hizmet için harcamaları gereken kaynakları reklama ayıranlar, sosyal medya belediyeciliğinden öte geçemezler.” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Milletin ferasetini hafife alanların milli iradeye, affedersiniz, kutu kola muamelesi yapan edepsizlerin ne hallere düştüğünü hep birlikte gördük. Varsın onlar, seçmene karşı aynı kibirli, aynı nobran, aynı küstah tavrı sergilemeye devam etsinler. Biz eser ve hizmet siyasetimizden kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Saygıda, hürmette, hizmette, kusur etmeden, şehirlerimiz için 85 milyonun her bir ferdi için çalışmaya devam edeceğiz. 7 Ekim tarihinde yapacağımız büyük kongremizin hazırlıklarını işte bu hassasiyetle yürütüyoruz. Yepyeni bir heyecanla milletimizin huzuruna çıkacağımız kongremizi inşallah Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun da lokomotifi haline getireceğiz. Son 22 yıldır olduğu gibi gençlerimizin dinamizmini, emektarımızın engin tecrübesiyle harmanlayarak yolumuza devam edeceğiz.”

  • Kira 4 katına çıkınca parka taşındılar

    Kira 4 katına çıkınca parka taşındılar

    İzmir’de oturdukları evi satın alan kişinin 1500 lira olan kirayı 7 bin liraya çıkarmak istemesine direnen, 1 yıllık dava sürecinin ardından evi boşaltmak zorunda kalan iki çocuklu aile, parka serdikleri battaniyenin üzerinde günlerini geçiriyor.

    Bayraklı ilçesi Fuat Edip Baksı Mahallesi’nde 2+1 dairede yaklaşık 2 yıldır kiracı olarak oturan ve 1500 lira kira veren iki çocuklu Begüm ve Mehmet Tıraş çifti, yeni ev sahibinin 7 bin lira kira teklifini kabul etmedi.

    Daha önceki ev sahibiyle olan kontratlarını gösterip 1500 lira olan kiraya yüzde 25 zam yapmayı öneren Tıraş ailesinin teklifini kabul etmeyen ev sahibi, 1500 lira olarak verilmek istenen kirayı da almadı.

    Yaklaşık 1 yıl kira ödenmediğini gerekçe göstererek mahkemeye başvuran ev sahibinin başvurusu üzerine tahliye kararı verildi. Tıraş ailesi, 4 yaşındaki kızları ve 2 yaşındaki oğullarıyla temmuz ayında evden çıkarıldı.

    Tanıdıkları ve çevredekilerin yardımıyla bir süre barınma ihtiyaçlarını gideren ve 1 aydır bütçelerine göre ev bulamayan Tıraş ailesi, son 10 gündür Şehit Üsteğmen Yunus Keskin Parkı’na serdikleri battaniyenin üzerinde yaşamını sürdürüyor.

    Yemeklerini de küçük tüpleriyle parkta yapan aile, yetkililerden kendi bütçelerine uygun bir ev ve iş istiyor.

    Eşinin gündelik işlerde çalıştığını, kendisinin de çocuklara bakmak zorunda olduğu için çalışamadığını anlatan Begüm Tıraş, yeni ev sahibine yüzde 25 zam yapıp devam etme teklifinde bulunduklarını ancak kabul edilmediğini söyledi.

    Yeni ev sahibinin istediği kirayı karşılayacak maddi güçlerinin olmadığını belirten Tıraş, şöyle konuştu:

    “Biz, ‘Şu anda 7 bin lirayı veremeyiz’ dedik. Eşim de sabit bir işte çalışmıyor. Arada sırada bulduğu işlerde, hamallık gibi işler olduğu sürece çalışıyor. ‘Bütçemize göre kira verebiliriz’ dedim. Kabul etmedi ve ‘mahkemede hesaplaşırız’ dedi. Mahkeme 1 yıl falan sürdü. O süreçte biraz oturma hakkı kazandık, ev baktık ama bildiğiniz gibi ev fiyatları çok yüksek. Bizden 1 yıllık kira, depozit istiyorlar. Şu anda kirayı zaten zar zor bulabilsek, depozito veremezsin. Emlakçı desen kendi komisyonunu istiyor.”

    Tıraş, kirayı eski ev sahibine elden verdikleri için bunu kanıtlayamadıklarını, uzun süre kira verilmemiş gibi gözüktüğünü, bu nedenle mahkemenin tahliye kararı verdiğini söyledi.

    Ev sahibine kira verdiklerini kanıtlamaya da uğraşmadıklarını ifade eden Tıraş, şunları söyledi:

    “Uğraşmak istemedik çünkü sokakta kaldık. Çocuklarım küçük bırakacak hiç kimsem yok. Biz de artık 1 ayı geçkin süredir dışarılardayız. Kimsemiz yok. Babam vefat etti. Eşimin de babası vefat etti. Sahip çıkan kimsemiz yok. Birkaç gün otelde misafir edildik. Bize yardımcı olacaklarını söylediler ama hiçbir yardım gelmedi. Bize gıda yardımı yapalım diyorlar. Parkta makarna, bulgur pilavı yapıyorum. Onlarla çocukların karnını doyuruyorum.”

  • Kira artış oranlarıyla ilk sırada

    Kira artış oranlarıyla ilk sırada

    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Türkiye Emlak Müşavirleri Federasyonu (TEMFED) Genel Başkan Yardımcısı ve Trabzon İnşaatçılar Emlakçılar-Esnaf ve Sanatkârlar Odası (TİNEMOD) Başkanı Ayhan Taflan, Trabzon’da aşırı kira artışları nedeniyle gençlerin düğün organizasyonlarını iptal etmek zorunda kaldıklarına dikkat çekti. Taflan “Trabzon son dönemde yüzde 288 oranındaki kira artışlarıyla maalesef Türkiye’de birinci oldu. Gönlümüz şunu arzu eder; Trabzon değil de hiçbir ilde yani 81 ilde bu artışlar olmasın. Şu an yaşadığımız en büyük sıkıntı düğün zamanı, gençlerin evlenme zamanları. Düğün salonları tutulmuş, davetiyeleri dağıtılmış organizasyonları yapılmış eşyaları alınmış her şey atıl olarak bir kenarda duruyor. Bu gençlerimiz kiralık ev bulamayınca düğün organizasyonları iptal etmek zorunda kalıyor. Günübirlik evler malumunuz üzere ülke genelinde de artış var ancak bölgesel ifade etmek gerekirse burada da çok ciddi anlamda günlük kiralık veriliyor. Mülk sahiplerine tavsiyem, lütfen bu gençlerimize sahip çıkalım yabancı ülkelerden gelen, Körfez ülkelerinden gelen turistler, misafirler bugün burada, yarın yoklar. En azından bu gençlerin önünü açalım konutlarımızı verelim, buralara yerleştirelim bu gençlerimiz mağduriyeti yaşamasınlar” dedi.

    “Devletin vergi kaybı var”

    Günübirlik evlerden ciddi anlamda kira alındığını bundan dolayı da devletin vergi kaybı olduğunu kaydeden Taflan “Maalesef sürüce baktığımız zaman günlük evlerden çok ciddi anlamda kira alınıyor. Burada kanunen yapmış oldukları yasal değil, devletin zararı var, vergi kaybı var. Bu anlamda ilgililerden bütün sorumlu olan kişilerden destek istiyoruz. Bir an önce yaşadığımız olumsuz tabloların düzelmesi dolayısıyla bunlar düzelmiş olursa en başta evlenecek olan gençlerimizin yerleşmede bir sorunları olmayabilir. Artık önümüzde okullar, üniversiteler açılacak. Fiyatlara baktığımız zaman Trabzon genelinde çok ciddi anlamda yüksek kira oranları var. Bu anlamda anne babalar, 81 ilden çocuklarını eğitimini sağlamak için gönderiyorlar. Bu çocuklar burada kiralar karşısında eğitim, barınma ihtiyaçlarını giderme hususunda nasıl hayatlarını idame ettirecek. Gelecek olan çocuklarımıza, öğrencilerimize toplum olarak el atılmasını istiyoruz” diye konuştu

  • Kira bedelleri artınca dükkanlar boş kaldı

    Kira bedelleri artınca dükkanlar boş kaldı

    Kocaeli’nin İzmit Hürriyet Bulvarı gibi işlek noktalarında iş yeri kiraları 40 bin TL ila 70 bin TL arasında değişirken, daha ücra noktalarda ise kiraların 15 bin TL ila 20 bin TL arasında olduğu görüldü. Enflasyon ve tefe tüfe oranı ortalamasıyla belirlenen iş yeri kira artışlarında bu ayın oranı yüzde 70 olarak belirlendi.

    Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Kocaeli Emlakçılar Odası Başkanı Alpay Hacıoğlu, “İş yerlerinin kira artışları enflasyon ve tefe tüfe oranı ortalamasıyla belirleniyor. Bu oran da çok ciddi yüksek. Bu oran da biliyorsunuz her ay değişiyor. Geçtiğimiz ay yüzde 74 civarlarındaydı. Bu ay günümüze baktığımızda yüzde 70. İş yerleri sözleşme yenilemesinde yani kontrat bittiği süre itibariyle yüzde 60 oranında kirasına zam yapacak. Bana göre bu çok büyük bir oran. Özellikle orta ve küçük ölçekli esnafımıza yüzde 70 kira artışı çok ciddi bir artış. Bu kişi hayatını oradan kazanıyor. İş yerinde ciddi masraflar, elektrik, su, personel giderleri, sigorta giderleri var. Bunlarla beraber yüzde 70 kira artışı esnafın belini bükmekte. Çünkü o esnaf düşünün ki bir de ev kirası veriyor. Düşünün ki bir de evin elektrik, su masraflarını. İş yerlerinde bu fazla artış gibi düşünüyoruz biz. Bu oranın da düşürülmesi, bu oranla ilgili de bir yaptırım olması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

    “Denetim mekanizması oluşturulması lazım”

    Güncel kira durumlarıyla ilgili bilgi veren ve sürecin nasıl ilerleyeceğine dair durumun öngörülemez olduğunu söyleyen Hacıoğlu, şu ifadeleri kullandı:
    “Beklenti öyle durumda ki yani kısa, orta, uzun vade diye bir öngörü göremiyoruz. Çünkü Türkiye’de gayrimenkul hiç beklenmedik bir anda artış gösterdi. Keza ikinci el araçlar da aynı şekilde. Türkiye’de otomobil ve gayrimenkul gerek satılık, gerek kiralık anlamında çok ciddi bir artış gösterdi. En ücra mahallelerdeki iş yerlerinin de kiraları aynı, ana cadde üzerinde, şehrin daha özellikle kilit noktasında olan iş yerlerini saymıyorum zaten. Bugün İzmit’in meşhur yürüyüş yoluna çıkıp baktığımızda 40 bin TL ila 70 bin TL arasında iş yerlerinin kiraları var. Biraz daha orta mahalleye geçsek 15 bin TL ila 25 bin TL arasında kiralar var. Bir ofis tutayım, bir işletme yapayım, küçük ölçekli bir işletme açayım dersek onlar da keza gene 10 bin TL ila 15 bin TL arasında iş yerleri kiraları gözükmekte. Bu Kocaeli için söylediğim rakamlar. İki yıl önce, özellikle pandemi öncesinde bu rakamlar hiç konuşulmuyordu. Evlerle ilgili de konuşulmuyordu. Fakat orta ve uzun vadeyi hiç kestiremiyorum, düşünemiyorum. Örneğin pandemide evlerin ve iş yerlerinin kirası diye bir kavram yoktu zaten. Çünkü hayat durmuş noktadaydı. Normalleşmeye geçince yine iş yeri ve konutların kiraları çok ciddi ve yüksek artmaya başladı”

    “İnternet portallarında çok ciddi problemler var”

    Zaman zaman fırsatçılık yapıldığına da dikkat çeken Hacıoğlu, “Ders almıyoruz. Aslında bizim Türk toplumu olarak biraz da fırsatçı zihniyetimiz oluşmakta. Şubatta çok ciddi bir deprem yaşadık biliyorsunuz. Dünyaya Allah bir daha böyle bir şey göstermesin. Bir ay süre içerisinde yine stabil halde gitti. Fakat normalleşince her şeyi unutuyoruz ve her şeyin üzerlerine koyuyoruz. Bugün Türkiye’de birçok ana maddelere, akaryakıttan diğer bütün kullandığımız tüketim maddelerine zam gelmiş olabilir, fiyatlar yükselmiş olabilir, bu domino etkisidir. Elbette gayrimenkulun değeri de artacak, kiraların değeri de artacak ama bu kadar olmamalı, bu kadar artış göstermemeli. İnanın bundan biz de mustaribiz. Bundan biz de rahatsızız. Bu internet portallarında çok ciddi problemler var. Her isteyen, her dileyen istediği gün ve saatte ilan girebiliyor. İstediği rakamlara ilan girebiliyor. Gerek iş yerini satılıp giriyor, gerek dairesi satılık veya kiralık girebiliyor. Bence devletimizin bununla ilgili çalıştay yapması, bir denetim mekanizması oluşturması lazım diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

    “İlgili meslek kuruluşları, meslek odaları, ticaret odalarıyla komisyon kurup kira belirleme olabilmeli”

    İş yeri kira oranlarıyla ilgili durumun nasıl daha olumlu hale geleceğine yönelik çözüm önerileri de sunan Hacıoğlu, “Boş olan gayrimenkuller kiraya verilmiyorsa onlara bir vergi düşünülüyor. Aslında iş yerleri için de böyle bir şey düşünebilir mi bilemiyorum. Şu da olabiliyor; bugün itibariyle lazım değil ama 3-5 ay sonra konut ihtiyacı olacak. Kiracı girişi yapmaktansa dairesini, dükkanını kiraya vermiyor olabilir. Bunu da çok mantıklı bulmuyorum. Çünkü oradan bir gelir yok, oradan bir kazanç elde etmiyor mal sahibi. Dolayısıyla kazanmadığının neyinin vergisini alabilecek? Bunu da bilemiyorum ama somut olarak gayrimenkulün genel anlamda değerlendirirsek evet başlatıldı, kuralar çekildi. Mesela Kocaeli’nin her ilçesinde belli oldu. Kayıtlar alındı, hepsi bitti, kime çıkacağı da belli oldu. Orta ve dar gelirli vatandaşlara barınma ihtiyacını çözmek amacıyla devletin projesi var. Yine deprem tabii biraz geriletti bu işi ama bence Bakanlığımız bununla ilgili çalışacaktır mutlaka çözüm bulacaktır. İlçe ilçe, mahalle mahalle kiraların tespit edilmesi gerekir. Binanın niteliklerine göre, özelliklerine göre bunların belirlenmesi gerekebilir. Bu konuyu ilgilendiren meslek kuruluşlarıyla, meslek odalarıyla ya da ticaret odalarıyla birlikte hareket edilmeli, bir komisyon kurulup, kira bedeli belirlenmeli. Yine her zaman söylemiş olduğumuz gibi e-devlet üzerinden gerçekten mal sahibi ve gerçekten kiracıyla birlikte kira sözleşmelerinin, iş yerlerinin ve konut sözleşmelerinin yapılması, bunların takip edilebilmesiyle ilgili bir çalışma yapılabilmeli. Sanırsam son günlerde bu trajedik vakalar da artıyor. Bunları biz gördükçe, izledikçe üzüntü duyuyoruz. Devletimiz bununla ilgili bir çalışma başlatmıştır diye düşünüyoruz” sözlerine ekledi.

  • Kira fiyatları artınca dükkanlar boş kaldı

    Kira fiyatları artınca dükkanlar boş kaldı

    Kocaeli’de iş yeri kiralarında artış görülmesiyle bazı dükkanlar boş kaldı. Fahiş fiyatların önüne geçilmesi için denetim mekanizması oluşturulması gerektiğini söyleyen Kocaeli Emlakçılar Odası Başkanı Alpay Hacıoğlu, “İlçe ilçe, mahalle mahalle kiraların tespit edilmesi gerekir. Binanın niteliklerine göre, özelliklerine göre bunların belirlenmesi gerekebilir. Bu konuyu ilgilendiren meslek kuruluşlarıyla, meslek odalarıyla ya da ticaret odalarıyla birlikte hareket edilmeli, bir komisyon kurulup, kira bedeli belirlenmeli” dedi.

    Kocaeli’nin İzmit Hürriyet Bulvarı gibi işlek noktalarında iş yeri kiraları 40 bin TL ila 70 bin TL arasında değişirken, daha ücra noktalarda ise kiraların 15 bin TL ila 20 bin TL arasında olduğu görüldü. Enflasyon ve tefe tüfe oranı ortalamasıyla belirlenen iş yeri kira artışlarında bu ayın oranı yüzde 70 olarak belirlendi. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Kocaeli Emlakçılar Odası Başkanı Alpay Hacıoğlu, “İş yerlerinin kira artışları enflasyon ve tefe tüfe oranı ortalamasıyla belirleniyor. Bu oran da çok ciddi yüksek.

    Bu oran da biliyorsunuz her ay değişiyor. Geçtiğimiz ay yüzde 74 civarlarındaydı. Bu ay günümüze baktığımızda yüzde 70. İş yerleri sözleşme yenilemesinde yani kontrat bittiği süre itibariyle yüzde 60 oranında kirasına zam yapacak. Bana göre bu çok büyük bir oran. Özellikle orta ve küçük ölçekli esnafımıza yüzde 70 kira artışı çok ciddi bir artış.

    Bu kişi hayatını oradan kazanıyor. İş yerinde ciddi masraflar, elektrik, su, personel giderleri, sigorta giderleri var. Bunlarla beraber yüzde 70 kira artışı esnafın belini bükmekte. Çünkü o esnaf düşünün ki bir de ev kirası veriyor. Düşünün ki bir de evin elektrik, su masraflarını. İş yerlerinde bu fazla artış gibi düşünüyoruz biz. Bu oranın da düşürülmesi, bu oranla ilgili de bir yaptırım olması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

    “Denetim mekanizması oluşturulması lazım”
    Güncel kira durumlarıyla ilgili bilgi veren ve sürecin nasıl ilerleyeceğine dair durumun öngörülemez olduğunu söyleyen Hacıoğlu, şu ifadeleri kullandı:
    “Beklenti öyle durumda ki yani kısa, orta, uzun vade diye bir öngörü göremiyoruz. Çünkü Türkiye’de gayrimenkul hiç beklenmedik bir anda artış gösterdi. Keza ikinci el araçlar da aynı şekilde. Türkiye’de otomobil ve gayrimenkul gerek satılık, gerek kiralık anlamında çok ciddi bir artış gösterdi.

    En ücra mahallelerdeki iş yerlerinin de kiraları aynı, ana cadde üzerinde, şehrin daha özellikle kilit noktasında olan iş yerlerini saymıyorum zaten. Bugün İzmit’in meşhur yürüyüş yoluna çıkıp baktığımızda 40 bin TL ila 70 bin TL arasında iş yerlerinin kiraları var. Biraz daha orta mahalleye geçsek 15 bin TL ila 25 bin TL arasında kiralar var.

    Bir ofis tutayım, bir işletme yapayım, küçük ölçekli bir işletme açayım dersek onlar da keza gene 10 bin TL ila 15 bin TL arasında iş yerleri kiraları gözükmekte. Bu Kocaeli için söylediğim rakamlar. İki yıl önce, özellikle pandemi öncesinde bu rakamlar hiç konuşulmuyordu. Evlerle ilgili de konuşulmuyordu. Fakat orta ve uzun vadeyi hiç kestiremiyorum, düşünemiyorum. Örneğin pandemide evlerin ve iş yerlerinin kirası diye bir kavram yoktu zaten. Çünkü hayat durmuş noktadaydı. Normalleşmeye geçince yine iş yeri ve konutların kiraları çok ciddi ve yüksek artmaya başladı”

    “İnternet portallarında çok ciddi problemler var”
    Zaman zaman fırsatçılık yapıldığına da dikkat çeken Hacıoğlu, “Ders almıyoruz. Aslında bizim Türk toplumu olarak biraz da fırsatçı zihniyetimiz oluşmakta. Şubatta çok ciddi bir deprem yaşadık biliyorsunuz. Dünyaya Allah bir daha böyle bir şey göstermesin. Bir ay süre içerisinde yine stabil halde gitti.

    Fakat normalleşince her şeyi unutuyoruz ve her şeyin üzerlerine koyuyoruz. Bugün Türkiye’de birçok ana maddelere, akaryakıttan diğer bütün kullandığımız tüketim maddelerine zam gelmiş olabilir, fiyatlar yükselmiş olabilir, bu domino etkisidir. Elbette gayrimenkulun değeri de artacak, kiraların değeri de artacak ama bu kadar olmamalı, bu kadar artış göstermemeli. İnanın bundan biz de mustaribiz. Bundan biz de rahatsızız.

    Bu internet portallarında çok ciddi problemler var. Her isteyen, her dileyen istediği gün ve saatte ilan girebiliyor. İstediği rakamlara ilan girebiliyor. Gerek iş yerini satılıp giriyor, gerek dairesi satılık veya kiralık girebiliyor. Bence devletimizin bununla ilgili çalıştay yapması, bir denetim mekanizması oluşturması lazım diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

    “İlgili meslek kuruluşları, meslek odaları, ticaret odalarıyla komisyon kurup kira belirleme olabilmeli”
    İş yeri kira oranlarıyla ilgili durumun nasıl daha olumlu hale geleceğine yönelik çözüm önerileri de sunan Hacıoğlu, “Boş olan gayrimenkuller kiraya verilmiyorsa onlara bir vergi düşünülüyor. Aslında iş yerleri için de böyle bir şey düşünebilir mi bilemiyorum. Şu da olabiliyor; bugün itibariyle lazım değil ama 3-5 ay sonra konut ihtiyacı olacak. Kiracı girişi yapmaktansa dairesini, dükkanını kiraya vermiyor olabilir. Bunu da çok mantıklı bulmuyorum.

    Çünkü oradan bir gelir yok, oradan bir kazanç elde etmiyor mal sahibi. Dolayısıyla kazanmadığının neyinin vergisini alabilecek? Bunu da bilemiyorum ama somut olarak gayrimenkulün genel anlamda değerlendirirsek evet başlatıldı, kuralar çekildi. Mesela Kocaeli’nin her ilçesinde belli oldu. Kayıtlar alındı, hepsi bitti, kime çıkacağı da belli oldu. Orta ve dar gelirli vatandaşlara barınma ihtiyacını çözmek amacıyla devletin projesi var. Yine deprem tabii biraz geriletti bu işi ama bence Bakanlığımız bununla ilgili çalışacaktır mutlaka çözüm bulacaktır. İlçe ilçe, mahalle mahalle kiraların tespit edilmesi gerekir.

    Binanın niteliklerine göre, özelliklerine göre bunların belirlenmesi gerekebilir. Bu konuyu ilgilendiren meslek kuruluşlarıyla, meslek odalarıyla ya da ticaret odalarıyla birlikte hareket edilmeli, bir komisyon kurulup, kira bedeli belirlenmeli. Yine her zaman söylemiş olduğumuz gibi e-devlet üzerinden gerçekten mal sahibi ve gerçekten kiracıyla birlikte kira sözleşmelerinin, iş yerlerinin ve konut sözleşmelerinin yapılması, bunların takip edilebilmesiyle ilgili bir çalışma yapılabilmeli. Sanırsam son günlerde bu trajedik vakalar da artıyor. Bunları biz gördükçe, izledikçe üzüntü duyuyoruz. Devletimiz bununla ilgili bir çalışma başlatmıştır diye düşünüyoruz” sözlerine ekledi.

  • Fahiş kira artışı

    Fahiş kira artışı

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen Kabine Toplantısının ardından gazetecilerin gündeme dair sorularını cevapladı.

    Zam artış oranı Temmuz 2024’e kadar

    Kira artış oranının yüzde 25 olarak sınırlandırıldığını ifade eden Bakan Tunç, “Geçen yıl Borçlar Kanununa eklenen geçici maddeyle konut kira sözleşmelerinde yıllık kira artışı azami yüzde 25 olarak sınırlandırılmıştı. Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerçekleşen yasal düzenlemeyle bu süre 1 Temmuz’dan itibaren 1 yıl daha uzatıldı. Konut kira sözleşmelerinde 1 Temmuz 2024 tarihine kadar yıllık kira artışı yüzde 25’i geçemeyecek” açıklamasını yaptı.

    “Arabuluculuk zorunlu olacak”

    1 Eylül’de kira davalarında zorunlu arabuluculuk döneminin başladığını belirten Tunç, “Kiracı veya kiralayan kira bedeli veya tahliye ile ilgili dava açmadan önce arabulucuya başvurması zorunlu olacak. İş hukukundan doğan davalar, ticari davalar, tüketici davalarında uygulanan zorunlu arabuluculuk kapsamına 1 Eylül itibarıyla kira davalarının yanı sıra kat mülkiyetinden doğan davalar, komşuluk hukukundan doğan davalar, ortaklığın giderilmesine ilişkin davalar da alınıyor. Kira uyuşmazlıklarının mahkemeye intikal etmeden arabuluculuk yoluyla çözüme kavuşması, tarafların daha az masrafla ve daha hızlı ve barışçıl bir yöntemle uzlaşmalarını sağlayacak, bu durumda mahkemelerin iş yükü de azalmış olacak” dedi.

  • Ev sahibi çilesi

    Ev sahibi çilesi

    Emekli olduktan sonra İstanbul’dan Antalya’ya gelen 53 yaşındaki 3 çocuk babası Yaşar Alper, emlakçı vasıtasıyla kiraya verdiği evindeki kiracıyı tahliye edemeyince sokakta kaldı. 45 dereceyi bulan sıcak havada kamyonet kasasında yaşam mücadelesi veren Yaşar-Yasemin Alper çifti, 30 yıllık birikimiyle aldığı evine taşınabilmenin hayalini kuruyor.

    İstanbul’da itfaiyede görev yapan Yaşar Alper, geçtiğimiz temmuz ayında emekli oldu. 30 yılı bulan memurluk hayatında 3 çocuğunun yetiştirmenin yanı sıra emekliliğinde kullanmak üzere 16 yıl önce Antalya’nın Kepez ilçesinde bir kooperatif aracılığıyla daire aldı. Yaşar Alper, bu dairesini boşta durmaması için bu süreçte emlakçı aracılığıyla kiraya verdi.

    Alper, emekliliğinin belli olması üzerine emlakçısına, bilgi verip evine kendisinin taşınacağını bildirdi. Buna rağmen Alper, ‘okullar kapansın, Kurban Bayramı geçsin, evi boşaltacağız” diyerek oyalandı. Temmuz ayında eşyalarını toplayıp kamyonetiyle Antalya’ya gelen Alper, tüm çabalarına rağmen evindeki kiracının tahliyesini sağlayamadı.

    Eşyalarını Kepez ilçesi Aydoğmuş Mahallesi’ndeki apartmanın bodrum katına yerleştiren Alper, kendisi de kamyonet kasasında yaşamaya başladı. Etrafına, “Evimiz var sokakta kaldık”, “ Emlakçı neredesin biz sokaktayız”, ”Emlakçı mağduruyuz” yazılı pankartlar asan Alper çifti, 45 dereceyi bulan sıcak havada kamyonet kasasında hayata tutunmaya çalışıyor.

    Geceleri kamyonet kasasında uyuyan çift, gündüzleri ise kamyonetin arka bölümüne astıkları brandanın gölgesinde zamanlarını geçiriyor. ‘Emeklilik hayalimiz, bu değildi” diyen üzüntülü aile, 2 klimalı evleri varken, sıcak altında kiracının insafa gelmesini bekliyor.

    “16 yıl önce dişinden tırnağından arttırarak aldı”
    İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığından 15 Mart’ta emekli olduğunu dile getiren Yaşar Alper, 16 yıl önce taksit taksit aldığı evine oturmak için Antalya’ya geldiğini belirtti.
    Emekliliğini Antalya’da geçirmek üzerine bir planlama yaptığını ifade eden 3 çocuk babası Alper, “Çalıştığım süre içinde birkaç kiracım oldu ve çeşitli sebeplerle ayrıldılar. 2.5 yıl önce ev boşaldığında kiraya verilmesi için bir emlakçıya verdim.

    Emlakçı da başka bir emlakçıya oturması için kiraya verdi. Emlakçı, “Güvenilir kişi, emekli olduğun zaman taşınır, benim arkadaşım kefilim” dedi ve işlemleri de kendisi yaptı. Ben İstanbul’da olduğum için bu işlemleri de telefonla yaptım. Emlakçı benim adıma kontrat düzenlemiş ben hiç gelmedim. Ama emlakçıyla irtibat halindeydim, emekli olacağımı da sürekli söyledim.

    Geçtiğimiz şubat ayında emekliliğim kesinleşince, “Çıkarız abi yeter ki sen emekli olan, biz 24 saatte ev buluruz, çıkarız” diye bize oyaladılar. 15 Mart’ta emekli olunca bunlara yine söyledim evimi boşaltmamı, bana bu kez, “ Çıkamayız çocuğumuz okula gidecek” dediler. Bekledik. Sonra, Kurban Bayramında çıkacaklarını söylediler, onu da bekledim. Defalarca uyardık. Resmi ihtarname çektim. Buna rağmen çıkmamakta direniyorlar” dedi.


    “Emeklilik hayali kuruyorduk şok olduk”
    Şahısların evinden çıkmadıklarını ve mahkemeye vermemi söylediklerini ifade eden Alper, “Mahkeme süreci boyunca oturacaklarını söylediler. Eşyamı apartmanın bodrumuna koyduk. Kendimiz sokakta kaldık. Rica ediyoruz, yalvarıyoruz. Taşınma, ev bulmalarına, kira yardımında bulunmak suretiyle anlaşmaya çalışmama rağmen sonuca ulaşamıyorum. Mahkeme nasıl olsa uzun sürecek biz buraya az kira veriyoruz, mahkeme süreci boyunca otururuz, biz çıkmıyoruz” diye direniyorlar.

    Emlakçıya kefil olduğun düzgün adam nerede diye söylüyoruz. Oda bizi başından attı. 20 gündür sokaklardayız. Antalya çok sıcak ve kamyonet kasasında kalıyoruz. Çok zor sokakta kalmak. Emeklilik hayali kuruyorduk şok olduk. Evimde oturup, sahilde olmam gerekirken sokakta bekliyoruz. 30 yılın verdiği yorgunluğu çıkarmam gereken zamanda sokakta rezillik çekiyoruz. Kiracıları insafa davet ediyorum. Yeter ki bizim evimizi geri verin, kalan ömrümüzü burada geçirelim” dedi.

    “Aklımıza gelmezdi”
    Böyle bir emekliliğin aklına bile gelmediğini dile getiren Yaşar Alper, “Ucuza kiraya verdim. İyilik olsun diye böyle davrandım sonucu böyle olmamalıydı. Kiracıyı ve emlakçıya vicdana gelmelerini istiyorum. Bir şey istemiyoruz, kendi evimizde oturmak istiyoruz. Onların durumu kötüye taşına, kira yardımı da yapmaya hazırım. Evim varken kiracı olmak istemiyorum. Sadece evime taşınıp huzur içinde yaşamak istiyorum. Hukuki süreç başlatacağız ama mahkeme süreci bitene kadar sokakta kalacağız” diye konuştu.

    “Evimiz varken, kamyonette kalıyoruz”
    17 gündür kamyonet kasasında yaşayan Yasemin Alper, “Bu şekilde yaşamak çok zor. Camiden su alıyoruz, lavoba ihtiyaçlarımızı gideriyoruz. Evimiz olup da böyle dışarıda kalmak bize çok dokunuyor. Biz yardımsever olduk hep. Bize yapılan zulmü Allah görüyor. Kiracıya ev almadım, memur maaşıyla 3 çocuğumu yetiştirerek zar zor bu evi aldık. Biz sadece evimizi istiyoruz. Evimiz varken kamyonette kalıyoruz “dedi.

  • “Arabuluculuk 1 Eylül’de yürürlüğe giriyor”

    “Arabuluculuk 1 Eylül’de yürürlüğe giriyor”

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kabine Toplantısı’nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Tunç, kira sözleşmesinden dolayı artırımın yüzde 25’i geçemeyeceğini ifade ederek, “Zam konusunda yüzde 25 sınırı var. Sözleşme olduğu için yüzde 25’i geçemez. Hukuki bir ihtilaf olur o zaman. Diyelim yüzde 26 yapmak istedi. Kiracı imzalamaz ama. Ev sahibi tahliyeye başvurursa onun da gerekçeleri var. Yüzde 25’lik artışı ödemiyorsa o konuda sıkıntı yok. İhtiyaç nedeniyle tahliye zaten yasada var. Bunu önleyemezsin” dedi.

    Bakan Tunç, ‘kira artışı konusunda davaların arttığı’ iddialarına ilişkin soruya, “Artmış olabilir. Arttırmadıysa kirayı tahliye yoluna başvurmuştur. Bu kiracıyı koruyan bir şey. Tahliye davası da 1 yılda bitmiyor. Arabuluculuk da 1 eylülde başlıyor” ifadelerine yer verdi.
    Bakan Tunç, kira davalarında arabuluculuğun Eylül’de başlayacağını açıkladı. Bir gazetecinin ‘site aidatıyla ilgili bir çalışma var mı ?’ sorusuna ise “Şu anda bizim bakanlıkta öyle bir çalışma yok” dedi.

  • Konut kiralarında yüzde 25 zam sınırı

    Konut kiralarında yüzde 25 zam sınırı

    Kira artışına yüzde 25 sınırlama getiren düzenleme 1 yıl uzatıldı.

    Açıklama Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan geldi.

    Bakan Tunç, “2 Temmuz 2023’ten itibaren 1 yıl süreyle konut kiralarında kira artış üst sınırı yüzde 25 olarak uygulanacak.” dedi.

    Bakan Tunç, düzenlemenin bayram sonrasında Meclis’ten yasalaşacağını da söyledi.

  • Depremin vurduğu Diyarbakır’da kira fiyatları arttı

    Depremin vurduğu Diyarbakır’da kira fiyatları arttı

    6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş’ta meydana gelen iki yıkıcı depremin ardından fırsatçılar tekrar gün yüzüne çıktı. Diyarbakır’da kira fiyatları 3 katına çıkarken, artışların her gün devam ettiği görülüyor. Sektör temsilcileri kira artışlarının arkasındaki temel etkenin yeni konut azlığı ve böylelikle fırsatçıların devreye girdiğini belirtiyor.
    Diyarbakır TÜRYAP Temsilcisi Mehmet Çetin, merdiven altı emlakçıların ve yetki belgesi olmayan emlakçıların serbest piyasaya dayanarak her gün fiyat artışına sebep olduğunu söyledi.

    Şu anda özellikle deprem bölgelerinde fırsatçıların devrede olduğunu ifade eden Çetin, “Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından vatandaşlarımızı maalesef binada kalma yönünde bir korku salmıştı. Vatandaşlarımız bu nedenle villa ve müstakil arazilere yönelince konut fiyatları bir nebze de olsa yüzde 20 düşüş yaşadı. Bir buçuk ay geçmesiyle birlikte korkular yenilerek mecbur bir şekilde tekrar konutlara yöneldiler. Böylelikle fiyatlar tekrar yüzde 10 civarında yükselmeye başladı. Aynı zamanda bu kira artışlarına altın ve doların yükselmesi de bir nebze de olsa etki etti. Buna istinaden şuanda talebin çok fazla olmasından dolayı yapılan konutların da talebi karşılamamasıyla artışlar gün gün sürüyor. Bu artışın bir diğer sebebi de talebin az olması ve fırsatçıların devrede olmasıdır. Bu da merdiven altı emlakçıların, yetki belgesi olmayan emlakçıların vatandaşların serbest piyasaya dayanarak her gün fiyat artışının olmasına sebep oluyor” dedi.
    6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş’ta meydana gelen iki yıkıcı depremin ardından fırsatçılar tekrar gün yüzüne çıktı. Diyarbakır’da kira fiyatları 3 katına çıkarken, artışların her gün devam ettiği görülüyor. Sektör temsilcileri kira artışlarının arkasındaki temel etkenin yeni konut azlığı ve böylelikle fırsatçıların devreye girdiğini belirtiyor.
    Diyarbakır TÜRYAP Temsilcisi Mehmet Çetin, merdiven altı emlakçıların ve yetki belgesi olmayan emlakçıların serbest piyasaya dayanarak her gün fiyat artışına sebep olduğunu söyledi.

    Şu anda özellikle deprem bölgelerinde fırsatçıların devrede olduğunu ifade eden Çetin, “Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından vatandaşlarımızı maalesef binada kalma yönünde bir korku salmıştı. Vatandaşlarımız bu nedenle villa ve müstakil arazilere yönelince konut fiyatları bir nebze de olsa yüzde 20 düşüş yaşadı. Bir buçuk ay geçmesiyle birlikte korkular yenilerek mecbur bir şekilde tekrar konutlara yöneldiler. Böylelikle fiyatlar tekrar yüzde 10 civarında yükselmeye başladı. Aynı zamanda bu kira artışlarına altın ve doların yükselmesi de bir nebze de olsa etki etti. Buna istinaden şuanda talebin çok fazla olmasından dolayı yapılan konutların da talebi karşılamamasıyla artışlar gün gün sürüyor. Bu artışın bir diğer sebebi de talebin az olması ve fırsatçıların devrede olmasıdır. Bu da merdiven altı emlakçıların, yetki belgesi olmayan emlakçıların vatandaşların serbest piyasaya dayanarak her gün fiyat artışının olmasına sebep oluyor” dedi.