Etiket: kira

  • Kirasını ödeyemeyen annenin feryadı yürekleri dağladı

    Kirasını ödeyemeyen annenin feryadı yürekleri dağladı

    Annelerini bırakmak istemeyen çocuklar, “Yurda gitmektense bu durumda annemizin yanında oluruz” dedi. Göz yaşlarını tutamayan annenin tek isteği ise evlatlarıyla başlarını sokabilecek bir yuva.

    Merkez Osmangazi ilçesi Çırpan Mahallesi’ndeki bir apartmanda oturan 3 çocuk annesi Özlem Öner (53) yürümekte zorluk çektiği için vefat eden babasından kalan parayla ve engelli maaşıyla geçinmeye çalışıyor. Yüzde 50 engeli bulunan 3 çocuk annesi Öner, biriken borçlarından dolayı kiralarını ödemeyince ev sahibi tarafından mahkeme kararıyla evden çıkarıldı. Borçlarına karşılık eşyalarına haciz konulan anne, evlatlarıyla sadece yanlarına aldıkları kıyafetler ile birlikte Çırpan Mahallesi’ndeki muhtarlığın yanında bulunan parka yerleşti. Günlerdir dışarda kalan gözü yaşlı annenin tek isteği evlatlarıyla başlarını sokabileceği bir yuva.


    “Çocuklarımdan ayrılmak istemiyorum”

    53 yaşındaki 3 çocuk annesi Özlem Öner, “ Babamdan kalan maaşla geçinmeye çalışıyorduk. Çocuklarım okula gidiyordu. Borçlarımızdan dolayı bir dönemdir ne okula gidebiliyorlar ne de kiramızı ödeyebiliyoruz. Çocuklarım bana bakmak için çalışmak istiyor ama bu kez de yaşları küçük olduğu için onları işe almıyorlar. Sığınma evine başvurmak istedim ama bu kez de çocuklarımı bırakmak istemiyorum. Onlarda beni bırakmak istemiyor. Bizim tek isteğimiz ayrılmamak, başımızı bir hep beraber kalacağımız bir yere sokabilmek” diye konuştu.


    “Dışarda kalırız ama yine de annemizi bırakmayız”

    Çocuklardan Berkay Öner ise, “Biz annemizden ayrılmak istemiyoruz. Biz esirgeme kurumuna gidip annemizi bu durumda bırakamayız. Dışarda kalırız ama yine de annemizi bırakmayız” ifadelerini kullandı.

  • Haftalık kirası 30 ev parası

    Haftalık kirası 30 ev parası

    Dünya sıralamasına giren mega “Octopus” geçtiğimiz günlerde Bodrum açıklarına demir atmıştı. Büyüklüğü ve ihtişamıyla merak konusu olan 126 metre uzunluğundaki yat gemi yanaşma iskelesine gelerek akaryakıt ikmali yaptı. 13 tanker yaklaşık 11 saatte mega yata yakıt ikmalinde bulundu. Yatın yaklaşık 9 milyon lira değerinde 400 bin litre yakıt aldığı öğrenildi. Tankerlerin biri gidip biri gelirken, yatın kimin için geldiği ise öğrenilemedi.

    “Haftalık kirası 30 ev parası”
    2003’te yapılan yatın Microsoft’un kurucularından Paul Allen’ın yatı olarak biliniyor. Yat, 2018’de Allen’ın vefatından bir süre sonra el değiştirdiği, kimin aldığı ise sır gibi saklanırken kirası pes dedirtti. 2 milyon 200 bin euro haftalık kirası bulunan yatın Türk lirasıyla haftalık kira fiyatı 56 milyon liraya denk geliyor. Haftalık kirasıyla Türkiye’de ortalama illerde 30 ev alınan yat haftalık, 15 günlük ve 1 aylık kiraya veriliyor. Mavi yolculuğa çıkmak için hazırlık yapan yatın içinde ise yok yok. Dışında bir helikopter pisti bulunan yatın içerisinde ise bir denizaltı, sinema salonu, küçük bir yapay plaj, spor salonu, 3 restoran, eğlence kulübü ve bir çok aktivite salonu bulunuyor.

  • Besiciler kiralardan şikayetçi

    Besiciler kiralardan şikayetçi

    Artvin’in Ardanuç ilçesine bağlı Yaylacık köyünde beslediği hayvanları Bursa’da satmak için yola çıkan Soner Karahanoğulları, “Geçen yıl Bursa İsabey’de kiraladığım yere 19 bin lira verirken bu yıl 30 bin lira vermek zorundayız ve üstelikte iki tane yer kiralamam gerekiyor etti 60 bin lira. Maliyetler yüksek olunca doğal olarak biz de maalesef müşterilerimize yansıtacağız” dedi. Nakliyeci Fehmi Bilgin ise, “Maliyetler zaten had safhayı aşmış ve 600 litreden aşağı mazot yakmıyor ki buradan Bursa’ya bir de yüklediğimiz yeri düşündüğümüzde 50 litreyi ilave edersek toplamda 650 litre yakmış oluyor. Bugün bunu paraya vurduğumuzda 14 bin lira ve bu sadece gidiş” diye konuştu.

    Kurban Bayramı‘na sayılı günler kala besicilik yapan vatandaşlar artan maliyetlerden şikayet etti.  Ardanuç’un Yaylacık köyünde 10 aydır beslediği 140 küçükbaş hayvanını satmak için Bursa’ya doğru yola çıkan Yaylacık Köyü Muhtarı Soner Karahanoğulları, yaşadıkları zorlukları şöyle anlattı:

    “BU MALIN BURADAN ÇIKŞI 100 MİLYARA MAL OLUYOR”

    “30 yıldır bu işe devam ediyoruz ve geçen yılda yine kurban götürdük. Her şey yine aynı ve şartlar geçen yıl gibi sıkıntı devam ediyor ve bugün bu malın buradan kalkıp gitmesi 100 milyar para ve tır parası, İsabey’de yer parası ve işimiz çok zor. Şu an itibarıyla 2 bin 500 lira, Allah sonumuzu hayır etsin. Geçen yıl kurban fiyatları 2 bin 500 liraya kurban düştü ve inanın çok da zor kurban satabildik ve işimiz ancak oldu ki inşallah bu yıl işimiz olur ve de emeğimizin karşılığını alırız. Geçen yıl yem fiyatları 280 lirayken bu yıl da torbasını 500 liradan yedirdik hayvanlarımıza zaten görüyorsunuz farkı ve yapacak bir şeyimiz yok Allah işimizi düzeltsin diyelim. Geçen seneki pazar yerindeki fiyat iki katına yakın, geçen yıl kiraladığımız yerin fiyatı 19 bin lira iken bu yıl 30 bin lira maalesef iki tane de yer almamız gerekiyor ki o da en az 60 bin lira. Buradan bin 500 kilometre yol gideceğiz.

    “BURAYI TERCİH ETMEMİZDEKİ TERCİHİMİZ HEMŞERİLERİMİZİN OLMASI”

    Bursa İsabey, Cumalıkızık’a gidiyoruz ve orada kendi bahçemiz var ve biz orayı neden tercih ediyorsunuz diye sorarsanız bizim hayvanlarımızda organik beslenmeyi bozmamak için kendi bahçemizde de otlatıyoruz. Malımızla 30 yıldır aynı yere gittiğimiz için de müşterimizde bizi biliyor. Satış yaptığımız yer de Artvinliler yoğun ve malımız Hemşin malı ve tutulan mal kaliteli yapmaya çalışıyoruz işimizi. Sıkıntılar çok fazla maliyetler yüksek olunca doğal olarak bizde maalesef müşterilerimize yansıtacağız. Oldu ki kurbanımız satılmadı, devletimiz tarafından bu kurbanların alınmasını bekliyoruz ve tabii ki her kurbancı arkadaşlarımıza yardımcı olmalarını bekliyoruz ve bu malı buradan yükleyip geri götürdüğümüzde bir sürü masraf var ve bakanlığımız tarafından bu malın paraya dönmesi konusunda yardımcı olmasını bekliyoruz.”

    “EĞER AYNI ŞEKİLDE ARACIMIZA İŞ BULURSAK EKMEK PARASI KALIR”

    Nakliyeci Fehmi Bilgin ise şunları söyledi:

    “Yolculuk tabii ki eğer geriye dönüşe bağlı şöyle ki aynı şekilde aracımıza iş bulursak bize ekmek parası kalıyor ama işimiz zayıf olursa da bize bir şey kalmıyor. Yalnız benim devlet büyüklerinden bir ricam var, hayvan taşıdığımız süredeki zaten bu süre bir ay sürüyor. Trafik memurlarının bize biraz yardımcı olmalarını istiyoruz takometreden dolayı çünkü bu canlı hayvan. Takometre dokuz saat sonra doluyor ve dokuz saatten sonra en az dokuz ve on saat yatmamız gerekiyor ve bu hayvanlar ne olacak? Dolayısıyla biz de aracımızı sürmek zorunda kalıyoruz. Cezalarda yiyince buradan çıkınca aldığımız parayı da cezaya verirsek sonra da dön geriye bedava çalışmış oluyoruz. Bunun için trafik ekiplerinden rica ediyorum, bu bir ay bizi idare ederseler biz de ekmek parası kazanmış oluruz.

    “BU ARAÇ BURADAN BURSA’YA 14 BİN 500 LİRA MAZOT YAKIYOR SADECE GİDİŞ İÇİN”

    Maliyetler zaten had safhayı aşmış ve 600 litreden aşağı mazot yakmıyor ki buradan Bursa’ya bir de yüklediğimiz yeri düşündüğümüzde 50 litreyi ilave edersek toplamda 650 litre yakmış oluyor. Bugün bunu paraya vurduğumuzda 14 bin lira ve bu sadece gidiş bir de arabayı yıkattığınızdaki bin liradan aşağı arabayı yıkamıyorlar ve oldu para 15 bin lira. Yolda ne yiyeceğiz, bir tas yemek 120-130 lira, kuru fasulye yesek 200 lirayla kalkıyoruz. Eve gidecek durumumuz yok artık masrafı düşün. Bize kalan bir şey yok bir de lastiği katarsak ki bir lastik 12-13 milyar ve iki tane lastik var bunu da hesaba katarsak gel de işin içinden çık. Diyeceksiniz bu işi neden yapıyorsunuz; bizim elimizden gelen başka bir meslek yok ve biz de mecbur yapmak zorundayız maalesef böyle yıllardır sürünüyoruz Allah’tan hayırlısı bakalım.”

  • Bursa’da 22 kuruşluk icra şoku

    Bursa’da 22 kuruşluk icra şoku

    Bursa’nın merkez Nilüfer ilçesinde tuttuğu dükkanda 6 yıldır parke ve ahşap dekorasyon ürünleri ticareti yapan Suat Eken, 4 bin 700 lira olan kirasının 14 bin lira çıkacağını öğrenince kulaklarına inanamadı. Bu fahiş artışı kabul etmeyen Eken, kirayı yasal oranlar çerçevesinde artırdı. Eken, artış yaptığı kirayı her ay düzenli olarak mülk sahibinin banka hesabına gönderdi. Ancak, 22 kuruş eksik olarak 7 bin 453 lira olarak yatırınca, dükkan sahibi tarafından mahkemeye verildi.

    Bursa 2. İcra Hukuk Mahkemesi, Eken’i haksız bularak, iş yerinden tahliyesine karar verdi. Mahkeme ayrıca 22 kuruş üzerinden yüzde 20 icra inkar tazminatının da kiracıdan alınmasına hükmetti.

    Karara inanamadığını dile getiren işletme sahibi Suat Eken, “2017 yılından beri burada iş yapmaktayım. Dükkan sahibi, son artışlardan dolayı telefonla görüşmemiz oldu. 14 bin lira kira istediğini söyledi. Bunun çok olduğunu söylememe rağmen, emsallerini araştırdığını ifade etti. Ben de bunu kabul etmeyerek, yasal olan yüzde 25 artışı yaparak kendisine kirayı ödemeye başladım. Farkımız olmadan 22 kuruş eksik yatırmışız. Bunu da 2 ay sonra fark ettik. Sonrasında 4 aydır fazla fazla yatırdık. Ancak bunu mahkemeye vermiş. Resmi yazı geldiğinde şaşırdım. Mahkemede ben böyle bir tahliye kararının çıkacağını sanmıyordum. Fakat 6 Haziran 2023’de çıkan kararla şok oldum. Tahliyemi istediklerini öğrendim” dedi.

    Bugüne kadar 1 kuruş vergi borcunun olmadığını belirten Eken, “Bütün her şeyimizi resmi olarak yapıyoruz. Ancak böyle bir yanlışlık olmuş. Bizi başka bir sebepten dolayı çıkarmışlar olsaydılar üzülmezdim. Ama 22 kuruş ağrıma gidiyor. Bir üst mahkemenin yolunu da kapatmaları çok kötü olmuş. Yasaların gereği ne ise onu yapacağız. Ama şunu herkesin bilmesini istiyorum. Bu kadar ucuz olmamalıydı. Kararı alan hakime de saygı duyuyorum. Ama 22 kuruştan dolayı bunun olmaması gerekiyordu. Farklı bir yolda izleyebilirdi. Benim düzenimin 22 kuruştan dolayı bozulmasını hazmedemiyorum” şeklinde konuştu.

  • Boya yaptıkları daireleri kiralık diye koymuşlar

    Boya yaptıkları daireleri kiralık diye koymuşlar

    Konya’da boyacılık işi yapan Murat K. ile Aykut D., boya yapmaya gittikleri dairelerin fotoğraflarını çektikten sonra sosyal medya üzerindeki alışveriş sitelerine kiralık daire olarak ilan verdi. Şüpheliler ilan üzerinden 4 kişiden kapora alarak dolandırdı. Dolandırıldıklarını anlayan vatandaşlar da polise ihbarda bulundu. Konya İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, alınan ifadeler doğrultusunda şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. İlan sitelerinde bulunan sahte ilanlardan şüphelilere ulaşan Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, daire kiralamak istediklerini belirterek şüphelilerle buluştu. Polis, vatandaşları dolandıran 4 suç kaydı bulunan Murat K. ile farklı suçlardan 11 suç kaydı bulunan Aykut D.’yi yakaladı. İki şüpheli ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü.

    “Kaparo ücretini vermek istedim ama isim bölümünde harf hatası olmuş”

    Gözaltına alınan şüphelilerden Aykut D.’nin “Ben boya badana işi yaptığımdan dolayı sosyal medya üzerinden boya işi ararken kiralık daire olan ilanın sahibine ulaştım. Dairenin boya ve badana işlerini yapmak için görüştük. O sırada bana, daireyi kiraya vereceğini söyledi. Ben de sosyal medyadan kiralık işi yaptığımı komisyon karşılığında kiralayacağımı söyledim. Bunu kabul etti, bana badana için kullanılan fotoğraflarla yayınla dedi. Ben de o şekilde ilana verdim. Beni bir kişi aradı ve daireyi kiralamak istediğini söyledi. Ben de önce kaparo istedim ve kendi hesabıma 300 lira kaparo gönderdi. Ev sahibi de başkasına kiraya vermiş daireyi, ben de teslim edemedim. Kaparo ücretini vermek istedim ama isim bölümünde harf hatası olmuş, ücret gitmemiş” şeklinde kendini savunduğu öğrenildi.

    “Allah belamı versin dolandırıcı değilim”

    Şüphelilerden Murat K. ise şikayetçi olan mağdur vatandaşla yaptığı telefon yazışmasında dolandırıcı olmadığını iddia etti. Murat K.’nin vatandaşa, “Allah belamı versin dolandırıcı değilim. Dolandırıcı olsam, çoktan engeller hattı kırardım” diye yazarak kendini savunduğu dikkat çekti. Emniyetteki işlemleri tamamlanan Murat K. ile Aykut D. sevk edildikleri adliyede çıkartıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    “Vatandaşların, özellikle piyasa değerinden daha ucuz ilanlara düşünerek yaklaşması gerekiyor”

    Konya’da emlak ve gayrimenkul danışmanlığı yapan Hasan Yılmaz, dolandırıcıların teknolojiye göre kendilerini geliştirdiğini söyledi. Vatandaşların bu konuda daha duyarlı olmaları gerektiğini ifade eden Yılmaz, “Özellikle piyasa değerinden daha ucuz ilanlara, düşünerek yaklaşmaları gerekiyor. Bu ilanlar her alanda geçerli. Ucuz olan her şeyde dikkatli olmaları gerekiyor çünkü dolandırıcılar bu yöntemle birçok kişiyi mağdur ediyor. Örneğin kiralık dairelerde, il dışından bir daireye bakılıyorsa bulunduğu ilden kesinlikle bir yakınını arayarak daireye baktırması gerekiyor. Kiralama yapan kişilerin ofisine giderek kendisinin bire bir temas halinde olması gerekiyor. Eğer bir yakını yoksa emlakçının yetki belgesinin ve emlakçılar odasına kaydını mutlaka sormaları gerekiyor. Bu sayede dolandırılma ihtimalini en aza indirme şansı artıyor. Kiralanması planlanan dairenin ev sahibi ile görüşme de faydalı olacaktır. Bazen dolandırıcılar, hayali bir dairenin fotoğrafını paylaşarak vatandaşları mağdur edebiliyor” dedi.

    “Kiralama yapmak istedikleri bölgedeki farklı ilanları araştırarak bir değerlendirme yapmaları gerekiyor”

    Dolandırıcılık yöntemiyle mağduriyetlerin arttığına değinen emlakçı Bülent Yıldırım ise “Bu konu ile ilgili son zamanlarda şikayetler çoğaldı. Bundan iki ay önce kadar bir müşterimiz kendisinin internet üzerinden daire kiralamak istediğini ancak 1 yıllık peşin ödemesi gerektiğini söylemeleri üzerine müşterimizi 60 bin lira dolandırdıklarını, son paraları olduğu için çok zor durumda kaldıklarını, düğünleri olduğu için çok mağdur olduklarını öğrendim. Cep uygulamaları ile bu tür ucuz ilanlara ulaşmak gerçekten çok kolay. Vatandaşlarımızın, kiralama yapmak istedikleri bölgedeki farklı ilanları araştırarak bir değerlendirme yapmaları gerekiyor” diye konuştu.

  • Kirayı 2 bin liradan 15 bin liraya çıkarttı

    Kirayı 2 bin liradan 15 bin liraya çıkarttı

    Merkez Osmangazi ilçesi Geçit Mahallesi’nde bir sitede oturan 2 çocuk annesi Asiye Boyraz (39) bir süredir kan kanseri şüphesiyle hastanede tedavi görüyor. Bu nedenle çalışamadığı ve biriken borçlarından dolayı ödemekte zorluk çektiği 2 bin lira olan kirası, ev sahibi N.S. tarafından 15 bin liraya yükseltildi.

    Ev sahibi bununla da yetinmeyip bir müddet kirasını ödeyemeyen Boyraz’ı evden çıkarmak için mahkemeye verdi. Boyraz ise olanlardan habersiz kendisine ulaşması gereken tebligatın komşusuna gittiğini iddia etti. Kendisine ulaşmadığı tebligat dolasıyla itiraz süresi geçen anne, 15 gün sonra kendisine gelen haciz kararıyla şoka uğradı. Evden çıkmak zorunda kalan Asiye Boyraz, 4 ve 5 yaşlarındaki iki çocuğu başlarını eşyalarını toplarken, başlarını sokacak bir ev arıyor. Yetkililerden sesinin duymasını isteyen Boyraz, “Biz şimdi nerede kalacağız, çadır bulsam orada da kalırım. Çocuklarım ve ben mağdur kaldık” diye konuştu.

  • Seçimlerden sonra gözler kira düzenlemelerinde

    Seçimlerden sonra gözler kira düzenlemelerinde

    Yaşanan yoğun talep nedeniyle konut fiyatları ve kiralamalarda yaşanan astronomik artış ev sahipleri ile kiracıları karşı karşıya getirdi. Kriz tellallarına kulak asmayın diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan emlak ve kiradaki bu yükselişlerle ilgili: “Kirada cebri adımlar atmak zorundayız. 85 milyon insanı bir avuç insanın kar hırsına kurban etmeyeceğiz. Fahiş fiyata onları asla kurban etmeyeceğiz” ifadelerini kullanmıştı. Şimdi gözler emlak ve kira fiyatlarındaki sorunun çözülmesi için atılması beklenen adımlarda. Emlak uzmanı İnşaat Yüksek Mühendisi Dr. Mustafa Koçak kiralarda yaşanan sorunların kaynağına ve çözümüne yönelik açıklamalarda bulundu. Koçak, “Kira sorununun çözülmesi için öncelikle enflasyonun önlenmesi gerekiyor” dedi.

    “Yüzde 25 sınırına uyan yok”

    Koçak, atılması gereken adımlar, çözümler ve kira artışındaki yüzde 25 sınırı hakkında şöyle konuştu: “Kira sorununun çözülmesi için öncelikle enflasyonun önlenmesi gerekiyor. Bunun dışında yeni konutların yapılması, öncelikle orta ve alt gelir grubuna yönelik sosyal konutların yapılması gerekiyor, bununla ilgili adımlar atıldı ve projeler açıklandı, ancak daha fazla yapılması gerekiyor. Kira artışında yüzde 25 sınırının devam etmesi, piyasayı daha da olumsuz etkileyecek. Şu an yüzde 25 sınırı olsa da, bu çok fazla uygulanmıyor ve mülk sahibi ve kiracı uyuşmazlıklarını ortaya çıkarıyor. Kiracıyı çıkaramayan mülk sahibi mülkünü satılığa çıkarıyor, kiracı yine mağdur oluyor.”

    “Yabancılar fiyatların artmasına etki ediyor”

    Yabancıların kiraların artmasında etkili olduğunu aktaran Koçak, “Piyasada hala “yabancılar daha yüksek kira öder” düşüncesi hakim. Özellikle bazı mülk sahiplerinin yabancıya kiralamamasından dolayı yabancıların kiralık ev bulma ihtimallerini azaltıyor. Bu yüzden de yüksek de olsa kira fiyatını kabul etmek zorunda kalabiliyorlar. Yabancılar dolar üzerinden hesap yaptıkları için kira artışı onları çok tedirgin etmiyor, ödeme güçleri oluyor. Tabii yabancının çok olması yine talebi artırdığı için fiyatların artmasına etki ediyor. Kaçak ve mülteciler de genelde bir evde kalabalık yaşadıkları için mülk sahibinin işine geliyor. Çünkü daha yüksek fiyat alabiliyor. Ayrıca “Sorun yaşadığımda evden daha rahat çıkarırım” düşüncesi olduğu için de kaçak veya mültecilere evini kiralayan müşteriler oluyor. Ama bu durumla genelde orta ve alt segment evlerde/bölgelerde karşılaşıyoruz” diye konuştu.

  • “Kiralardaki şişkinliği ortadan kaldırmaya kararlıyız”

    “Kiralardaki şişkinliği ortadan kaldırmaya kararlıyız”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Lideri Devlet Bahçeli ve Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ile birlikte, Gaziantep İstasyon Mahallesi’nde Gazianteplilerle buluştu. Mitingde konuşan Erdoğan, “Deprem anından itibaren devlet ve millet olarak tüm imkanlarımızı seferber ettiğimizi biliyorsunuz. Sadece günü kurtarma değil, uzun vadeli bir yeniden yapılanma için orta hasarlı binaları da kalıcı konut projelerine dahil ettik. Dimdik ayaktayız. Dik duracağız dikleşmeyeceğiz. Kardeşlerim bu kadar kısa sürede dünyada afet enkazlarını kaldırıp, şehirlerini yeniden inşaya başlayabilen bir başka ülke örneği yoktur. Hedefimiz 319 bini bir yıl içerisinde bitecek şekilde tüm alt yapısı sosyal ve kültürel mekanları ile birlikte 650 bin yeni konut yaparak, şehirlerimizi süratle ayağa kaldırmak. Vatandaşlarımızın müsterih olması, her birinin hakkı, hukuku geleceği bizim teminatımız altındadır. Deprem anından itibaren yürütülen tüm fitne gayretlerine rağmen, depremzede kardeşlerimiz büyük bir vakar, metanet ve sabırla bize verdikleri destek en büyük moral kaynağımız olmuştur. Bilhassa afetin ilk günlerinde hava şartları ve diğer sebeplerle yaşanan aksiliklere rağmen yaşanan aksiliklere rağmen milletimiz devletimize güvenmiş, kenetlenmiş. Yolda gördüklerimizin dışında alanda, 100 bin kişi var. Yolda gördüklerimizin dışında. Gaziantep böyle işte. Şimdi ben inanıyorum ki, haftaya Pazar Gaziantep’ten çok farklı bir ses sandıklardan gelecektir. Emin olun, burada yürütülen çalışmayı, fedakârlığı, gösterilen her çabayı yakinen biliyorum. Evini, iş yerini depremzedelere açanları, fabrikasını barınma ve yemek merkezine dönüştürenleri ekmeğinin yarısını bölüp, kıyafetinin yarısını ihtiyaç sahipleri ile paylaşanları, hepsini biliyorum. Rabbim hepinizden razı olsun. Aylık 1 milyar doları bulan ihracatı ile sadece bölgemizin değil, ülkemizin önde gelen üretim ve istihdam merkezlerinden olan Gaziantep’in, bu süreçte en hızlı toparlanan şehir olması da ayrıca sevindirici. Çünkü yatırım, üretim, ihracat olmadan, depremzede kardeşlerimizin yarasını saracak imkan bulamayız. Bugüne kadar, bundan sonra da Gaziantep’in yatırım, istihdam, üretim, ihracat yolunda attığı her adımda yanında olacağız. Bu şehirde, kendisine verilen her şeyi ziyadesiyle hak eden şehir. Bunların hakkını ziyadesi ile veriyor. Amanos Tünelleri’nin de inşaatıyla Gaziantep’in sanayisine ticaretine, lojistiğine yeni bir nefes borusu açarak, biz de şükranlarımızı ifade edeceğiz” dedi.

    “Şehir hastanesi önümüzdeki ayın sonunda hizmet verecek”

    Erdoğan, konuşmada şehir hastanesinin önümüzdeki ayın sonunda biteceğini belirterek, “Şehir hastanemizin inşası büyük ölçüde bitti. Önümüzdeki ayın sonuna doğru hasta kabulüne başlıyoruz. Bu fırsatları en güzel şekilde değerlendireceğine şüphe duymuyorum. Türkiye yüzyılının lokomotif şehirleri arasında Gazinatep’i en önlerde göreceğiz” dedi.

    Gaziantep’e yüzde 70 hedefi

    Erdoğan, 28 Mayıs ikinci tur seçimlerinde Gaziantep’ten oy beklediğini söyleyerek, “14 Mayıs’ta Cumhur İttifakı’na verdiğiniz yüzde 60 oy oranı ve 9 milletvekili desteği için şükranlarımı sunuyorum. Bu defa yüzde 60 değil, yüzde 70’e hazır mıyız? Bu defa inşallah, 28 Mayıs’ı, 29 Mayıs’a bağlayan geceyi çok farklı olarak ifa edeceğiz. İstanbul’un fethi. Buna hazır mıyız” ifadelerini kullandı.

    “Asıl rakibimiz CHP Genel Başkanı değil rehavet”

    Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerinde insanların yeniden sandığa gitmesi konusunda çağrı yaparak, “28 Mayıs’taki Cumhurbaşkanlığının ikinci tur seçimlerinde sizlerden tek bir fire vermeden sandığa gitmenizi bekliyorum. Tüm dost, ahbap ve yakınlarınızı sandığa götürmeniz lazım. Bizim asıl rakibimiz CHP Genel Başkanı değil, rehavet, zafer sarhoşluğudur. İnşallah bu muhteşem katılımda zafer sarhoşluğu görmüyorum. Kararlılık, azim, inanç görüyorum. İnşallah, seçimde de rehavete kapılmadan zaferi hep beraber kucaklayacağız. Allah göstermesin ülkenin ve evlatlarımızın kaderine CHP Genel Başkanı gibi birine teslim etme vebaline hiç birinizin girmek istemeyeceğine inanıyorum. Bay bay Kemal talimatı, Kandil’den alıyor, teröristlerden alıyor. Biz Allah’tan ve milletimizden alıyoruz. Bunun için 28 Mayıs’ta sandıklara bir kez daha sahip çıkmaya hazır mıyız? Geçen hafta yarım kalan işi, önümüzdeki hafta bitirmeye hazır mıyız? Hatta bu sefer sandıklara öyle güçlü bir şekilde sahip çıkalım ki, CHP genel başkanına hezeyan sergileyecek fırsatı bile vermeyelim. Görüyorsunuz, 2 milyon 539 bin fark fark atmamıza rağmen, milletimizi tehdit edercesine masayı yumruklamayı, insanları kandırmaya çalışıyor. Kendi iç meselelerini, milletin meselesi gibi sunarak, aklınca CHP Genel Başkanlığı koltuğunu korumaya çalışıyor. Seçim gecesi, bizdeki sonuçların aynısı kendi önlerinde olmalarına rağmen sabaha kadar, ‘öndeyiz’ diyerek, milleti kandırmaya katlıklarını unutmadık. Kasetle genel başkanı olanın kasetle rakip tehdit edenin, yaylan ve iftirayla siyaset yapanın, seçim gecesi elbette akıbeti bu olacaktır. İlk düğmeyi yanlış ilikleyince, gerisinin düzgün gitme ihtimali yok. CHP Genel Başkanı’nın daha önceki yalpalarını gençliğine versek de, SSK’yı batırmakla affı mümkün olmayan ilk yanlışını yapmıştı” şeklinde konuştu.

    Hastanelerin halini gösterdi

    Erdoğan, konuşmasında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü yaptığı dönemdeki hastanelerin durumu ile ilgili görüntüleri de meydandaki kalabalığa izleterek, “Hastanenin haline bakın, Bay bay Kemal bu işte, Gaziantep’te şehir hastanenin açılışını yapacağız, yakında. Bir de bizimkini göreceksiniz. Bay bay Kemal’i siyasetten emekli etmeye hazır mısınız? Durmak yok. Cumhur İttifakı olarak, diğer kardeşlerimizle birlikte hepsiyle beraber inşallah sandıklara hazırlanacağız, hakim olacağız. Gümbür gümbür inşallah zafere koşacağız” dedi.

    “En büyük iyiliği CHP’ye yapmış olacağız”

    Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun seçim kaybetmesi ile en büyük fırsatı CHP’ye sunacağını söyleyerek, “Bu zat 15 seçim, kaybetti. İnşallah Pazar günü de yeni bir kayıpla karşı karşıya kalacak. Kim bilir belki de 28 Mayıs’tan sonra en büyük iyiliği, önüne yeni bir fırsat çıkartarak, CHP’ye yapmış olacağız. Karşımızda, işte böyle bir rakip, işte böyle bir tablo var” ifadelerine yer verdi.


    En büyük üzüntüsünü açıkladı

    Erdoğan, ilk tur seçimlerinden sonra depremzedelere yönelik sergilenen tutum ve söylenen laflara, seçimi ilk turda kazanamamış olmaktan daha fazla üzüldüğünü belirterek, “Seçim sonrası bizi en çok yaralayan husus, emin olun çok küçük oy bir farkıyla ikinci tura kalmış olmamız değil, CHP tarafının sandıktaki kaybını hırsını, depremzede kardeşlerimizden çıkarmaya çalışması. Deprem bölgelerine bir şey göndermeyeceğiz diyor. Bay bay Kemal gerek yok, ihtiyacımız da yok. Biz şuana kadar nasıl yaptıysak, bundan sonra da derem bölgelerinin ihtiyacını biz karşılarız. Bunlar terör örgütleri ile kol kola girdikleri, ülkemizi emperyalistlere peş peş çekme sözü verdikleri yetmedi, şimdi de depremzede vatandaşlarımıza gözlerini diktiler. Öyle şeyler söylüyorlar ki, insanlıkla bağdaşmaz. Dünyanın her yerinde bu ifadeler, nefret suçu kapsamına girer. Biz hiçbir depremzede vatandaşımızı kimseye muhtaç etmeyeceğiz. Kaldığı yerden çıkarılan varsa, hemen kaymakamlıklara, valiliklere başvursun. Kendilerine derhal yeni bir kalacak yer tahsis edilecektir. Hatay’da deprem çadırlarının suyunu kestiler. Vali vekiline talimat verdim, ayrılmadan hemen suyu bağladılar. Aramızdaki fark bu. Yardımı kesilen varsa hemen aynı yerde valiliklere, belediye başkanlarımıza başvursunlar. Vatandaşlarımız da sağ olsun, başlarına kakılan yardımları götürüp, iade etmişler. Biz bize yeteriz” ifadelerini kullandı.

    Konut fiyatları ve kira artışları

    Erdoğan, konut fiyatları ve kira artışlarının can sıkıcı hale geldiğini de söyleyerek, “Elbette halen çözmemiz gereken sıkıntılar var. Son yıllarda ekonomide dalgalanmaların yol açtığı fiyat artışları bu sıkıntıların başında geliyor. Bilhassa, konut fiyatları ve kiralar, ülkemizin hemen her yerinde gerçekten can sıkıcı seviyelere geldi. Bu yükselişi tetikleyen pek çok sebep olduğunu biliyoruz, ama yine de karşımızdaki bu tabloyu kabul edemiyoruz. Bu sorunun çözümü için iki ayrı kanalı birlikte kullanacağız. Birincisi, makul ve orantılı, hiçbir sebebi olmadığı halde, sırf aç gözlülükle fahiş fiyat artışı yapanların ümüğünü sıkacağız. Tabi ki, ikinci ve asıl çözümümüz, gerek TOKİ, gerek özel sektörü teşvik ile konut artını hızla arttıracak tedbirleri alacağız. Vatandaşımızın bu ihtiyacını gidereceğiz. 500 bin konut, 1 milyon alt yapılı arsa kampanyası bunun bir parçasıdır. 5 yılda inşa edeceğimiz, 1.5 milyon yeni konut bunun bir parçasıdır. Kira fiyatlarındaki şişkinliği de ortadan kaldırmakta kararlıyız. Art niyetli siyasi kampanyaları, zerre kadar önemsemiyoruz. Biz milletimizin sofrasındaki ekmeği hem büyütmenin hem sürekli kılmanın peşindeyiz” diye konuştu.

    Erdoğan konuşmasının sonunda ise yurt dışındaki seçmenlere seslenerek, “Gaziantep’ten yurt dışındaki hemşehrilerine, kardeşlerine, sandıklara sahip çıkmalarını sağlayalım. Yurt dışından gelecek oylar, buranın kaderini farklı değiştirecektir” dedi.

    Erdoğan’ın konuşmasının ardından kürsüden yapılan anonsta, kalabalığa, yurt dışında yürütülen bir dezenformasyon olduğunu söylendi. Yapılan anonsta “İlk tur seçimlerinde Erdoğan’ın oyları sayıldı. Erdoğan’a oy verecek insanların 28 Mayıs’ta tekrar sandığa gelmesine gerek yok’ diye söylem ve dezenformasyon var. Bunlara itibar edilmesin, herkes sandıklara giderek, tekrardan oyunu kullansın” denildi.

  • Erdoğan’dan önemli açıklamalar

    Erdoğan’dan önemli açıklamalar

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı ortak canlı yayın programında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

    Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar

    Daha önceki afet tecrübelerimizle süreci hızla tamamlayacağız. Gayrimenkullerde hak kaybı olmaması için titiz çalışılıyor. Bu fırsatçılıktır, yasal düzenlemelerle buna izin vermeyeceğiz. 39 ilçe, 188 alanda kentsel dönüşüm projesi yürütülüyor. İstanbul’a ilave nüfus gelmesine müsaade etmeyeceğiz. İstanbul’un merkezindeki riskli bölgelerde yoğunlaşan nüfusu, deprem riski az çeperlere dağıtacağız. Bu milletin tek bir ferdi bile enkazda can vermesin istiyoruz. İstanbul’da toplam 1 milyon nüfuslu iki ayrı şehir kuracağız. Şehrin iki yakasının çeperlerinde yapacağımız bu yerleşimler adeta uydu kent modeli olacak.

    40 yıllık siyasi hayatımda hiç durmaksızın çalıştım. Bayramın ikinci ve üçüncü günü deprem bölgesine gideceğim. Afetzedeleri yalnız bırakmadık. Siyaset yalan üzerine değil, doğrular üzerine bina edilmelidir.

    Kentsel dönüşüm sürüyor 

    İstanbul’da 220 bin bina ve 1,5 milyon bağımsız bölüm risk altında. Bugün 39 ilçede 412 milyon metrekare büyüklüğe sahip kentsel dönüşüm sürecini sürdürüyoruz. 93 bin konutun yapımı devam ediyor. Şimdi rezerv alan çalışması yapıyoruz. 1 milyonluk bir rezerv alan planlıyoruz. Bu yerleşimler uydu kent modeli olacak. 130 milyon metrekare yere ihtiyacımız var. Bakanlığımız yerleri belirledi. Bu alanda yapılacak konutlar sadece riskli yapıda olan vatandaşlarımız için kullanılacak.

    İstanbul’a ilave bir nüfus gelmeyecek ve yeni nüfusa da izin vermeyeceğiz. 500 bin konu yerinde dönüştüreceğiz. Sağlıksız konutları dönüştürürken boşalan alanları da yeşil alanla dolduracağız. Şehrin havasını temizlemek zorundayız. Siz şimdi gidip Londra merkeze gidemezsiniz belli bir bedeli vardır. Bu proje için 5 yıllık bir plan hazırladık. Marmara’yı her alanda daha da geliştireceğiz. İstanbul mekansal strateji planını hayata geçiriyoruz. Rezerv şehirlerimizi deprem riskinin yüksek olduğu yerlerde yapacağız. İzmir’de de benzer bir projemiz olacak.

    Cumhurbaşkanlığı seçimleri

    Bizim için siyasette bugüne kadar hiç durmak, duraksamak olmadı. 40 yıllık siyasi hayatım hep böyle bir yoğunlukta geçti. Eşim ve çocuklarım da bunu benimle birlikte yaşadı. Bayramın ikici ve üçüncü günü deprem bölgesinde olacağız. Konut teslimi programlarımız var. İftar sofralarında depremzede kardeşlerimizle olduk. Köy evlerini teslim edeceğiz. Devlet halkı için var. Biz bu evlerin benzerlerini Manavgat’ta da yaptık. Başta inanmıyorlardı bize. Biz eserlerimizle milletimizin karşısına çıkacağız.

    Önceliğimiz Aile ve Gençlik olacak 

    Önümüzdeki dönemde önceliğimiz aile ve gençler olacak. Petrol ve doğal gaz kaynaklarımızdan finansman sağlayacağız. Yeni evlenen çiftlere 2 yılı geri ödemesiz, 48 ay vadeli, 150 bin lira faizsiz evlilik kredisi vereceğiz. Gençler evleneceği zaman buradan faizsiz destek sağlanacak. Kadına olan şiddete asla ama asla taviz veremeyiz. Bunların karşısında bütün yasal mevzuatlarımızı çok daha kararlı bir şekilde işleteceğiz. Türkiye Yüzyılı aile yüzyılı, kadının yüzyılı ve gençlerin yüzyılı olacak. Aile yapımızı tehdit eden LGBT gibi sapkın eğilimlere karşı etkin mücadele edeceğiz. Muhalefet ‘biz bunlarla mücadele edeceğiz’ diyemiyor.

    TCG Anadolu hizmette

    Bizim savunma sanayiimizde bu kadar hijyen koşuluna dikkat edilen bir gemi olamaz. Her yeri pırıl pırıl. 1300’ün üzerinde personeli var. Mavi denizlere açılacak oradan Türk’ün gücünü dünyaya haykıracak. Bununla da yetinmiyoruz, İspanya ile görüşüyoruz. İngilizlerle de görüşüyoruz. Şimdi bunun 2 katı büyüklüğündekini yapacağız. Uçak gemimizi daha da büyütüp denizlerdeki gücümüzü artıracağız. Barbaros’un torunları gücünü Barbaros’a gösterecek.

    Kılıçdaroğlu HDP ile pazarlık yapıyor 

    Masanın altındaki üstüne çıktı ve 7’li masa oldu. Bu 7’li masa bizim Kürt vatandaşımızı istismar ediyor. CHP’nin benim Kürt kardeşlerimi sevmekle ilgili bir derdi yok, bunlar yalan. Doğu’da CHP’nin esamesi bile okunmuyor. Oradan bir şeyler elde etmeye çalışıyorlar. Güneydoğu ve Doğu’daki Kürt kardeşlerimle benim hiçbir problemim yok. Yaptığımız mitinglerde dayanışmamız Kürt kardeşlerimizle çok iyiydi. Neymiş Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kaldıracaklarmış. Kendilerine göre yeni bir kurumdan bahsediyorlar. Bunların din düşmanlığı yeni değil. CHP’nin geçmişinde zaten din düşmanlığı var. CHP ile HDP kapalı kapılar arkasında yaptıkları pazarlıklarla mesaj veriyorlar. Biz Batı’da ne var ise Doğu’da da o olacak dedik ve oldu mu? Bakın şimdi havalimanlarına, üniversitelere. Üniversitesi olmayan ilimiz kalmadı. Ben oradaki kardeşlerimi Kürt’tür diye üniversitesi olmadan bırakamazdım. Oradaki kardeşim de okuyor gidiyor üniversitesine. Kandil HDP üzerinden kendisine kanlı bir alan açma hazırlığı yapıyor. ‘Bay Bay Kemal’ de makam kapma derdinde değil mi? Diyarbakır’da 51 vatandaşımızın ölümüne neden olan ‘Selo’ değil mi? İmralı’daki niye yatıyor? Bunlar ‘Selo’yu çıkarma sözü veriyor, evlat katilini İmralı’dan çıkarma sözü veriyorlar.

    Bu ülke terör devleti değildir. Bu ülkeden teröristlere ekmek çıkmaz. PKK’nın İmralı’daki elebaşını bırakmak istiyor. Aynı şekilde ‘Selo’yu bırakmak istiyor.

  • Bekara ev vermeyen tazminat ödeyecek

    Bekara ev vermeyen tazminat ödeyecek

    Bir apartmanın ikinci katındaki daireyi kiralamak isteyen M.N.A., emlak danışmanı G.Ş. ile irtibata geçti. İddiaya göre; emlakçı direkt olarak M.N.A.’a medeni halini sorunca olanlar oldu. Genç kadının bekar olduğunu söylemesi üzerine “Aile şeklinde olacaksa veririz yoksa ev sahibi vermiyor, ev sahibi aile istiyor” şeklinde beyanda bulunan emlakçı, görüşmeyi sonlandırdı. Bir süre sonra yeniden emlakçıyla irtibata geçen M.N.A., evi görmek istediğini, yaptığının yanlış olduğunu ve ev sahibiyle görüşmek istediğini dile getirdi. Emlak danışmanı ise görüşme talebini reddederek “Biz sadece aracıyız bekara ev vermiyoruz, ev sahibinin isteği bu yönde” şeklinde cevap verdi. Yaşanılanlar sonrası üzüntüye boğulan genç kadın TİHEK’e müracaat ederek; yanlış muameleye maruz kaldığını öne sürdü.

    Müracaatı değerlendiren TİHEK, emlak danışmanı G.Ş. ile yurt dışında yaşayan ev sahipleri E.U. ve eşi R.U.’dan savunma talep etti. Muhatap emlak danışmanı; ev sahipleri E. U. ve R. U. ile aralarındaki güven ilişkisi nedeniyle herhangi bir sözleşme yapmadıklarını, ev sahibinin, eski kiracılarının eve zarar vermesinden, kirayı zamanında ödememelerinden ve binanın aile binası olmasından dolayı evini aileye kiralamayı tercih ettiğini dile getirdi. Ev sahiplerinin talebi ile ilan için arayan müşterilere bu yönde bilgi verdiklerini, ancak kendisinin ayrımcılık yapmadığını zira daha önce de bekar kişilere ev kiralanmasına aracılık ettiğini söyledi. Kurum, konsolosluk aracılığıyla ev sahiplerinin de görüşünü istedi. ancak resmi yazıya cevap gelmedi.
    Müracatı masaya yatıran TİHEK, olayda ayrımcılık ihlalinin yaşandığına hükmetti.

    Kararda şu ifadelere yer verildi: “Öncelikle başvuranın, başvuru dilekçesinin ekinde muhatap emlak danışmanı ile yapmış olduğu görüşmenin ekran görüntüsünü sunduğu görülmüştür. Bu görüntüde, emlak danışmanının aldığı talimat ile bekâr kiracı kabul edilmediğini belirttiği anlaşılmaktadır. Muhatap ev sahipleri ile emlak danışmanı arasında dosyaya yansıyan herhangi bir emlakçı kira komisyon sözleşmesi veya benzeri bir sözleşme yoktur. Ancak muhatap emlak danışmanının, ev sahiplerinin istekleri ile hareket ettiğini ifade etmiş olması dikkate alındığında; ayrımcılık talimatını uygulama hükmü istikametinde sorumlu olacağı kanaatine varılmıştır. Muhatap emlak danışmanı, ev sahiplerinden aldığı talimatla uyguladığı ayrımcı muameleyi kabul ederken, muhatap ev sahipleri dosyaya görüşlerini kanuni süresi içinde sunmamıştır.

    Başvuran tarafından sunulan yazışma içerikleri göz önüne alındığında muhataplar tarafından kendi iddialarına dayanak oluşturabilecek herhangi bir bilgi veya belgenin dosyaya sunulmadığı görülmektedir. Dolayısıyla, olayda muhatapların ayrımcılık yasağının ihlal edilmediğii ispatlayamadığı sonucuna varılmıştır. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde başvuranın medeni hali nedeniyle doğrudan ayrımcı bir muameleye maruz kaldığı dolayısıyla da eşit muamele ilkesi ile ayrımcılık yasağının ihlal edildiği kanaatine varılmıştır. Başvuruda ayrımcılık yasağı ihlali yapıldığına, muhataplar hakkında 10’ar bin TL idari para cezası uygulanmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”