Etiket: kiralık

  • Aynı ev, iki farklı fiyat

    Aynı ev, iki farklı fiyat

    Kocaeli’de 7 Temmuz’da 18 bin 500 TL’ye ilana konulan kiralık dairenin, aynı hafta içinde fiyatı 2 bin TL yükseltilerek 20 bin 500 TL oldu. Bu duruma tepki gösteren Kocaeli Emlakçılar Odası Başkanı Alpay Hacıoğlu, “Evet, serbest piyasa diyoruz ama bu kadar da serbest olmaması lazım” dedi.

    Kocaeli’de son zamanlarda bazı ev sahipleri satılık ve kiralık konutlara yüksek miktarda zam yaptı. Kocaeli Emlakçılar Odası Başkanı Alpay Hacıoğlu ise özellikle konut kiralarının artışlarıyla ilgili ciddi problemler yaşandığını belirterek, internet portallarının denetlenmesi ve düzene girmesi gerektiğini söyledi.

    İnternet portallarında bir kişinin, istediği gün ve saatte, dilediği gibi ilana koyduğu evin fiyat artırabildiğini ifade eden Hacıoğu, “Bu hafta içerisinde 18 bin TL’lik daire vardı. Bu daire 20 bin 500 TL’ye çıkmış. Yarın belki bin TL, 2 bin TL artırabilir. Evet, serbest piyasa diyoruz ama bu kadar da serbest olmaması lazım. Diyelim ki, aynı sitede sizin de, benim de evim var. Ben 15 bin TL’ye kiraya vermek istiyorum ama yan komşum 20 bin TL, 23 bin TL’ye çıktığında denge bozuluyor, pazar bozuluyor” dedi.

    “Bu ev kiralarını ödemeleri mümkün değil”
    Yüzde 25 kira artış sınırlamasının 1 yıl daha uzatıldığına dikkat çeken Hacıoğlu, “2024’ün haziran ayına kadar devam edecek. Yüzde 25’in üzerine artırım yapmak isteyenler varsa eğer yasal sürece düşerlerse devlet tarafından yaptırım olacak. Bu artış ev sahiplerini de mutlu etmiyor. Kiracıları da sıkıntıya sokuyor. 2 asgari ücretli çalışan ailenin olduğu düşünürsek bu ev kiralarını ödemeleri mümkün değil” diye konuştu.

    “Bu fiyatlarla beraber trajik vakaların artmasından endişe duyuyorum
    Site içerisinde bulunan dairelerin 20 bin TL’den başlayan fiyatlarla alıcı bulduğunu kaydeden Alpay Hacıoğlu, “Site içlerinde kiralar 20 bin TL ile 30 bin TL arası. Kent merkezinde apartman daireler 12 bin TL ile 13 bin TL oldu. Bu fiyatlarla beraber trajik vakaların artmasından endişe duyuyorum. Kiracı evi tutmak istiyor, hemen bir an evvel taşınmak istiyor. 1 aylık kirasını veriyor, depozitosunu veriyor ve ondan sonraki aylarda kirasını ödememeye başlıyor. Bundan sonra da problemler başlıyor” şeklinde konuştu.

    “Bazı ev sahiplerine de hak veriyorum”
    Bazı kötü niyetli kiracıların da ev sahiplerini sıkıntıya düşürdüğünü, kirasını ödemediğini ve konuta zarar verdiğini söyleyen Hacıoğlu, “Bazı ev sahiplerine de hak veriyorum. Ev sahibi 5 yıl önce evini uygun bir rakama kiraya vermiş.

    Belli limitlerde artırmış. Kiracı, kirasını gününde muntazam şekilde ödese dahi daireyi yıpratabiliyor. Bugün kombi arıza yapsa 20 bin TL’ye kombi alamıyorsunuz. Herkes gelişigüzel şekilde duvara bir şeyler asıyor, mutfak dolaplarını yıpratabiliyor vs. Kiracı o gayrimenkulü terk ettiğinde içeride ciddi masrafta oluyor” dedi.

    “Eski Türk filmlerindeki hikayeler tekrar başladı”
    Hacıoğlu, bazı ev sahiplerinin de fırsatçı davranarak kiracısını rahatsız ettiğini belirterek, “Mal sahibi, ‘Kendim oturacağım, bende kiradayım’ derse emsal karar teşkil ediyor. Kiracının tahliyesine ve mal sahibini ikamet etmesine yönelik karar çıktı.

    Bunu nasıl takip edeceğiz? Eğer ben apar, topar çıkarıldıysam mal sahibini takip edeceğim. Gerçekten kendisi mi oturuyor diye onu takip edeceğim. Birçok ev sahibi de fırsatçılık yapıyor. Eski Türk filmlerindeki hikayeler tekrar başladı. ‘Almanya’dan oğlum gelecek’, ‘Şuradan kızım gelecek’ ya da ‘Evim çok yıprandı. Siz çıkın, kendinize bir yer bulun. Evimi tadilata vereceğim. Gerekirse siz sonradan yeniden tutarsınız’ gibi farklı farklı bahaneler üretenler de var. Baktığımızda yüzde 25 artışa uyan yüzde 33 civarında gayrimenkul sahibi de var” ifadelerini kullandı.

    “Bu kiralar ödenmez, ödeyemezler”
    Kocaeli Emlakçılar Odası Başkanı Alpay Hacıoğlu, sözlerini şöyle noktaladı:
    Ben kimseyi suçlamak için demiyorum, bu söylediklerim yanlış anlaşılmasın. Bizler emlak firmaları, eğer bir ilan yükleyeceksek internet portalına, bakanlıktan Taşınmaz Ticareti Yetki Belgesi almak zorundayız. Burada bireysel ilanlarda sıkıntı var.

    Kim oldukları belli değil. Sanal ortamda ilanlar yüklüyorlar. Bunların önüne geçilmesi gerekiyor. İlanların yayınlanmasıyla ilgili düzenleme yapılmalı. İvedi şekilde çıkması lazım. Eğer çıkarsa internet ortamında belirsiz, yanıltıcı ilanların önüne kesilir. Bakanlığımız mutlaka kira tespit komisyonu çalışması yapması gerekir diye düşünüyorum.

    Kira sözleşmelerinin e-devlet üzerinde yapılması gibi bir düşüncemiz var. E-devlet üzerinden sözleşme yapılırsa, kiralayan belli olacak, gayrimenkulü kiraya veren de belli olacak. Kaç paraya kiraya verildiği de beyan edilecek. Böyle bir düzene girebilir. O kadar çok farklılık gösteriyor ki.

    Örneğin Yahyakaptan Mahallesi’nde site içinde, güvenlikli, kameralı, nezih bir site var diyelim. Orada Ortalama kira 20-25 bin TL bandında. Hemen yan tarafında apartman dairesi, güvenlik yok, site içinde değil onun kirası da 18 bin-19 TL civarında. Deprem öncesi 25-30 yıllık binalara bakıyoruz, rutubet almış, ısınamıyor, su kaçağı oluyor böyle yerlerde bile inanılmaz kiralar oluyor. Bu kiralar ödenmez, ödeyemezler

  • Kiralık gelinlikler yok satıyor

    Kiralık gelinlikler yok satıyor

    Gelinlik mağazası sahibi Asiye Erikci, “33 yıldır kendi iş yerim var. Son iki yıldır kiralama sayısı eskiye göre artışa geçti. Yeni jenerasyon çiftler düğüne ve kıyafete masraf etmektense tatile gitmeyi, iyi bir yerde balayı yapmayı tercih ediyor. Sıfırdan ev hazırlıyor, bunun için de bir takım şeylerde kısıtlamaya gidiyorlar” dedi.


    Satılık gelinlik fiyatlarının 15 bin ile 30 bin arasında değiştiğini, kiralamada ise fiyatların en az yarı yarıya düştüğünü anlatan Erikçi, “Düğün sezonunun açılmasıyla birlikte evlenecek olan çiftlerin de heyecanı ve stresi arttı. Kadınlar özel geceler ve davetler için gardıroplarına bir servet harcamak yerine abiye, gece kıyafetlerini kiralamayı tercih ediyor” dedi.


    Genç girişimci Sinem Cambaz ise, Bursa’nın Balat Mahallesi’ndeki mağazasında üst kalitedeki gelinlik, abiye, kişiye özel tasarlanan kıyafetleri kiralıyor. Özel gelinlik, abiye, özel tasarım kıyafetlerin satışının yanı sıra kiralanabildiğini ifade eden Sinem Cambaz, “Kısa süre öncesine kadar gelinlik ya da gece kıyafeti kiralama konusuna pek sıcak bakılmıyordu. Fakat kişiye özel tasarımların ortaya çıkıp, yelpazenin genişlemesiyle artık kadınlar özel geceler ve davetler için gardıroplarına bir servet harcamak yerine kıyafetleri kiralamayı tercih ediyor. Kira fiyatları 5 bin TL ile 50 bin TL arasında değişiyor. Mağazada fiyatları 250 bin TL’ye varan üst kalitedeki gelinlik, abiye kıyafetler de mevcut” diye konuştu.

  • Depremzede aile çaresiz kaldı

    Depremzede aile çaresiz kaldı

    6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen 2 büyük depremde 11 ilde büyük yıkımlar oluşurken, binlerce insan hayatını kaybetti. Depremlerde evleri büyük hasar alan ya da enkazdan çıkan vatandaşlar da çevre illere gitmek zorunda kaldı. Hatay’ın Antakya ilçesinde yaşayan yüzde 96 engelli Emine Alagöz ile dini nikahlı eşi Şahin Turfandağ da ağır hasar oluşan evlerinden kaçıp, Mersin’e geldi. Merkez Toroslar ilçesine bağlı Turgut Türkalp Mahallesi’nde yaşayan kuzenlerinin yanına yerleşen çift, hayata tutunmaya çalışıyor. Zor günler geçiren çift, kuzeninin ev sahibinin evi satışa çıkarmasıyla birlikte çıkmaza girdi. Yetkililer ve hayırseverlere seslenen engelli kadın, başlarını sokabilecekleri bir ev istedi.

    “Ben sadece o an tekbir getirdim”

    Yaşadıkları deprem ve şu andaki durumlarıyla ilgili muhabirlere konuşan Emine Alagöz, eşinin fırıncı olduğunu ve depremden hemen önce işe gitmek için kalktıklarını söyledi.
    Eşinin depremden kısa bir süre önce evden çıktığını kaydeden Alagöz, “Zaten eşim çıktıktan 6-7 dakika sonra sallanmaya başladık. Ben sadece o an tekbir getirebildim çünkü kaçma şansım yok, ben yatalak sayılırım. O an öyle bir duygu vardı ki anlatılmaz bir şey. Çok korkunç bir olaydı. O vakit her an bina yıkılacak bende öleceğim diye düşünüyordum. Sürekli tekbir, şahadet getirdim. Bina yıkılmadı. Eşim o an yetişti zaten. Beni arabama oturtup, hemen binadan çıkardı. Tabi yağmur altında kalmak zorunda kaldım. Çadır gibi bir yerde ateş yakarak hayatta kalmaya çalıştık. Ben donmak üzereydim. Çünkü ellerimi, ayaklarımı hissetmiyordum. Sonra eşimin kuzeni Mersin’den geldi ve bizi aldı. Zaten eşimin kuzeni ‘geliyorum sizi almaya’ deyince hayata dair bir umudum oldu. Yoksa ben orada ölümü bekliyordum” ifadelerini kullandı.

    “İnsanlığın bu duruma geldiğine ben inanamıyorum”

    Kendi binaları yıkılmayınca diğer binaların da yıkılmayacağını düşündüğünü kaydeden Alagöz, “Ancak sokağa çıkınca her yerin yıkıldığını gördüm. Sanki başka bir dünyada gibi oldum. O an her şeyim durdu, robot gibi oldum. Üşüyordum, titriyordum, çok kötü bir duygu. Bunların hiçbiri anlatılmaz, ancak yaşanırsa anlaşılır. Biz ilk gün Mersin’e geldik. Tabi burasıda kuzenimizin kendi evi değil, kirada oturuyor. Depo gibi kullandığı bir yeri bize oda olarak hazırladılar. Ancak o kadar zorlanıyorum ki daha geldiğim günden beri banyo yapamadım. Burası benim yaşamam için çok bir yer. Kiralık ev arıyoruz, bulamıyoruz, bulsak bile çok para istiyorlar. Şu anda çaresiz durumdayız. Bir de buradaki evi sahibi satışa çıkardı. Herkes kendini düşünüyor. Hatta bizim burada kalmamıza bile tepki gösterdi. ‘Kim bu insanlar’, ‘neden burada kalıyorlar’ diye kızdı. Sonuçta biz depremden geldik. İnsanlığın bu duruma geldiğine ben inanamıyorum. Yetkililer ve hayırseverlerden bir ev istiyoruz. Banyo yapmak istiyorum. Çok zor şartlarda yaşıyoruz. Bize evi bedavaya da verin demiyoruz. Bize uygun fiyata bir ev versinler, kirasını verelim. Bize lütfen bir el uzatsınlar” şeklinde konuştu.

    “Bir canımız kaldı, başka bir şeyimiz yok”

    Emine Alagöz’ün eşi Şahin Turfandağ ise deprem anında işe gittiğini dile getirdi. Depreme boş alanda yakalandığını vurgulayan Turfandağ , “Eğer biraz daha yürümüş olsaydım binaların altında da kalabilirdim. İlk 2-3 dakika şok geçirdim, ne yapacağımı şaşırdım. Eşim beni arayıp, ‘koş’ deyince ben o şoku atlattım ve hemen eve yöneldim. Binaya girdiğimde bir tek eşim kalmıştı. Hemen onu sandalyesine oturttum ve çok zor bir şekilde dışarı çıkardım. Evimizin az ilerisinde çadır gibi bir yere sığındık. Orada bir ateş yakarak, eşimi sıcak tutmaya çalıştım. İlk gün akşamı kuzenim Mersin’den gelerek bizi oradan aldı. Şu an kuzenimin ev sahibi evi satışa çıkardı. İyice çaresiz kaldı. Eşim zaten bakıma muhtaç bir insan. Bize kalabileceğimiz bir yer istiyoruz. Ben en çok eşim için istiyorum, mücadele ediyorum. Eşimin kalabileceği sağlık bir yer olursa çok iyi olur. Banyosunu yapabileceği, dışarı çıktığında bende yaşıyorum diyebileceği bir yer istiyoruz. Yetkililerden, hayırseverlerden istediğimiz bir tek bu. Bir canımız kaldı, başka bir şeyimiz yok” diye konuştu.

  • Menteşe’de kiralık vinçle konteyner hırsızlığı iddiası

    Menteşe’de kiralık vinçle konteyner hırsızlığı iddiası

    Muğla’nın Menteşe İlçesi Doğanköy Mahellesi’nde Coşkun A. isimli şahıs, tapulu arazisinde bulunan konteynerin kiralanan bir vinç ile çalındığını iddia etti.

    Menteşe Doğanköy Mahallesi’nde yaşayan 3 çocuk sahibi Coşkun A. isimli şahıs yapı kayıt belgesi bulunan ve içinde konteyner olan tarlayı satın aldığını, 29 Nisan’da akşam 17:30 sıralarında Z.Z. isimli şahsın tarla içinde bulunan konteyneri kiraladığı vince yükleyerek çaldığını iddia etti.

    Coşkun A., “Bunu çalan kişi buraya gelerek, ’üç yıl önce bu konteyner bizimdi’ diyor. Bu adam elemanlarına maaş veremediği için konteyneri vermek istemiş. Vinçle konteyneri Akçaova Mahallesi’ne götürdüğünü, sakladığını duydum. Olay üzerine yetkililere haber verdim, şikayetimi bildirdim. Yetkililer bu konuda çalışma başlattılar. Konteynerimi geri istiyorum. Bunu yapan kişi hakkında şikayetçiyim” diye konuştu.

    Şikayet üzerine jandarma tarafından olayla ilgili soruşturma başlatıldı.