Etiket: kirazlıyayla

  • Bursa’da köylü teyzelerin çevre zaferi

    Bursa’da köylü teyzelerin çevre zaferi

    Danıştay 6. Dairesi, Meyra Mühendislik Proje ve Madencilik Ltd. Şti.’nin Bursa’nın Yenişehir ilçesi Kirazlıyayla Mahallesi’nde gerçekleştirmeye çalıştığı çinko-bakır zenginleştirme tesisin çevreye ve insan sağlığına zarar vereceği gerekçesiyle açılan davada Bursa 1. İdare Mahkemesi’nce verilen ret kararını bozdu.
    Yenişehir Kirazlıyayla Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, 23 vatandaşın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na karşı açtığı davaya, davacılar yanında Bursa Barosu Başkanlığı da müdahil olarak yer aldı, baroyu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Av. Eralp Atabek temsil etti.

    Bursa 1. İdare Mahkemesi’nin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca söz konusu tesis için verilen “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu” kararının iptali talebini reddetmesi üzerine başvurulan Danıştay 6. Dairesi’nin kararında özetle şöyle denildi: “Öncelikle, ÇED kararlarının yargısal denetiminin, çevresel etki değerlendirmesi sürecinde verilen kurum görüşlerinin de hukuka uygunluk denetimini içerdiği açıktır.

    Bu itibarla, DSİ görüşünün ya da bilirkişilerce eksiklik olarak tespitin bir hususun, DSİ ile yapılan bir protokole dayanmasının, tek başına, söz konusu hususun teknik ve bilimsel açıdan hukuka uygun olarak kabul edilmesi sonucunu doğurmayacağı tabiidir. Mahkemece hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda ise, projenin su kaynaklarına ve floraya etkileri yönünden, kök bilirkişi raporunda varılan kanaatin aksine, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu yönünde kanaat bildirilmesinin tek sebebi, proje çerçevesinde endüstriyel amaçlı kullanılacak olan suyun İznik Gölünden temin edilmesinin, DSİ 1. Bölge Müdürlüğüyle yapılan protokole dayanması olarak gösterilmiştir. Öte yandan, davacı ve davacı yanında müdahiller tarafından sunulan temyiz dilekçelerinde, mevcut bilirkişilerin görüş değiştirmesinin makul gerekçelere dayanmadığı, ek raporda eksiklik ve sorun olarak belirtilen hususların tek başlarına dahi işlemin iptalini gerektirdiği, bu itibarla, söz konusu eksikliklere rağmen, ilk rapordan farklı sonuca varılarak dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu yönünde kanaat bildirilmesinin, ek raporun kendi içinde çelişkili olduğunu gösterdiği şeklindeki iddialara yer verilmiştir.

    Bu durumda, İdare Mahkemesince, tarafların iddia ve savunmaları, Nihai ÇED Raporunu hazırlayanların uzmanlık alanları, bölgenin ve projenin özellikleri de dikkate alınarak, dava konusu projenin çevresel etkilerinin ve bu etkilerin en aza indirilmesi için alınması gereken önlemlerin ÇED Raporunda yeterli şekilde değerlendirilip değerlendirilmediğinin, bu doğrultuda verilen taahhütlerin ve alınan önlemlerin teknik ve bilimsel açıdan yeterli olup olmadığının tespit edilmesi amacıyla, biri çevre mühendisi olmak üzere, üniversitelerin ilgili bölümlerinden seçilecek yeni bir bilirkişi heyetiyle mahallinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması ve bunun sonucunda düzenlenecek raporun incelenmesi suretiyle yeniden karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Bu itibarla, davanın reddine ilişkin Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.”

    Danıştay 6. Dairesi, kararını “Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu Bursa 1. İdare Mahkemesince verilen 22/02/2022 tarihli, E:2021/722, K:2022/178 sayılı kararının bozulmasına“ diyerek bağladı.

  • Bursa’da dava açan köylüler mahkeme önündeydi

    Bursa’da dava açan köylüler mahkeme önündeydi

    Bursa’nın Yenişehir ilçesi Kirazlıyayla Mahallesi’nde yapımına başlanan maden tesisi durdurulamadı olumlu ÇED raporlarına karşı davalar açıldı. İddiaya göre maden firması zenginleştirme ve atık barajı kurma eylemine ara vermedi.

    Zaman zaman köylüler jandarma ile karşı karşıya kaldı. Köylülerin meraları ve mezarlıklarını içine alan bir bölgede kurulmak istenen bakır, çinko, kurşun zenginleştirme tesisine uzun süredir itiraz eden köylüler eylemleriyle sık sık gündeme geldi.

    Son olarak da köyde yerleşim yerlerinin hemen yanında çalışmalar başlamış, iddiaya göre su borularının hemen yanına elektrik nakil hatları döşenmişti.

    Bu çalışmalar sırasında da köyde birçok evi su basmış, borular patlayınca da günlerce sular kesilmişti. Hal böyle olunca da yapılan bu işlemin hukuka aykırı olduğunu söyleyen çevreciler ve köylüler, soluğu mahkemede aldı.

    Kirazlıyayla davasını takip eden Onur Cingil dava sonrası şu açıklamalarda bulundu:

    “Bugün Bursa Bölge İdare mahkemesindeyiz. Bursa Yenişehir Kirazlıyayla köyünün hemen dibine yapılan ve yıllardır mücadelesini köylülerin yaptığı bir maden inşaatı var. Geçtiğimiz yıl pandeminin ortasında herkes evlerine kapalıyken köyün altından elektrik hattı çekilmişti. Biz de bu ruhsatı veren Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne ve bu işlemi yapan Uludağ Elektrik A.Ş.’ye karşı davamızı açmıştık. Bugün idare mahkemesinde bu dosyanın duruşması görüldü. İdare mahkemelerinde duruşmalar görüldükten 30 gün sonra kararlar açıklanıyor. Bizim için duruşma Kirazlıyayla, dernek ve platformalarımızın takibiyle gayet iyi geçti.

    “KİRAZLIYAYLA KÖYÜNÜN ALTINDA ATOM BOMBASI VAR”

    Bugün dilekçelerle söylediklerimizi görsellerle anlattık. Hukuken bu işlemin iptal edilmesini izah edebiliriz. Dünyanın hiçbir yerinde bir maden şirketine elektrik sağlanabilmek adına köyün bağından, bahçesinden, mezrasından her yerinden elektrik hattı çekilebilecekken baktığınızda bir köyü yerle bir ederek altıdan nasıl hat geçirildiğini ve insanların nasıl tehlike içerisinde olduğunu anlattık.

    Bugün Kirazlıyayla köyünün altında atom bombası vardır. Bu kablolar insanların evlerinin altından korumasız korunaksız geçirildi. Biz bu işlemin iptalini istedik. Keşif ve bilirkişi taleplerimiz oldu. Kirazlıyala her alanda her şekilde mücadeleye devam ediyor. Bu mücadele elbet kazanılacak. Halkız haklıyız kazanacağız. Kirazlıyayla, Kirazlıyaylalıların olacak. Meyra madencilik en kısa sürede oradan gidecek.”

  • İYİ Parti’den Kirazlıyayla’ya çıkarma

    İYİ Parti’den Kirazlıyayla’ya çıkarma

    İYİ Parti TBMM Grup Başkanı ve Bursa Milletvekili Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, GİK Üyesi Müberra Çakır ve Yenişehir İlçe Başkanı Ercan Özel, Çinko-Kurşun-Bakır Zenginleştirme Tesisi ve Atık Barajı’na karşı direnen Kirazlıyayla halkına destek vermek için bölgeye çıkarma yaptı.

    Tüm itirazlara ve olumsuz bilirkişi raporuna rağmen yapımı devam eden Çinko-Kurşun-Bakır Zenginleştirme Tesisi ve Atık Barajı’na şiddetle karşı çıkan Kirazlıyayla’nın, şimdi de yüksek gerilim hattının tehdidi altında olduğunu vurgulayan İYİ Parti Grup Başkanı Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, “Bu zulüm tek kelimeyle vicdansızlıktır” dedi.

    “VATANDAŞ ABDEST ALACAK SU BULAMAZ HALE GELDİ!”

    “Ramazan’ın bu son günlerinde Kirazlıyayla’da vatandaşa reva görülen haksızlık kabul edilemez” diyen İYİ Parti Bursa Milletvekili Prof. Dr. Tatlıoğlu, Ramazanın son günlerinde mahalle sakinlerinin şiddetli itirazlarına rağmen yapılan uygulamaları İYİ Parti Heyeti ile birlikte yerinde inceleyen Tatlıoğlu, “Covid-19 kapsamında uygulanan tam kapanma kararını da fırsata dönüştürerek mahallenin ortasından geçirilen yüksek enerji hattı nakli çalışmaları düpedüz insafsızlıktır.

    Çalışmaları bizzat yakından izleyerek, hem şirket yetkilileri ile hem de kolluk kuvvetleri ile görüştük. Bu çalışmaların koordineli ve çevre sakinleri ile istişare halinde yürütülmesi gerekliliğini bir kez daha ifade ediyoruz“ şeklinde konuştu.

    Prof. Dr. Tatlıoğlu şunları söyledi:

    “Burada plansız ve programsız bir çalışma uygulanıyor. Aslında tüm kurumlar bu işlerin öncesinde bir araya gelerek, burada yaşayan insanlarımızla oturulup ortak karar verilmeliydi. İnsanlarımız evlerine girip çıkmakta dahi zorlanıyor, hayvanlarını otlatmak için dışarı çıkaramıyor, traktörleriyle tarla işine gidemiyorlar. Üzülerek şahit olduk ki kanalizasyon boruları patlamış. Evleri pis sular basmış. İki gündür içme suyu sıkıntısı yaşayan evler var. İnsanlarımız abdest almak için bile su bulamadıklarını söylüyor. Yazık günah değil mi?”

    TÜRKOĞLU: YOL YAKINKEN BİR KEZ DAHA UYARIYORUZ!..

    İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu da, “Kirazlıyayla’nın içinden geçen yüksek gerilim hattı büyük tehlike barındırıyor. Halbuki vatandaşın öncekini gibi güvenlik ve sağlıktır” dedi.

    Başkan Türkoğlu; “Yüksek gerilim hattının ara malzeme dahi dökülmeden kanalizasyon ve içmesuyu giderlerinin hemen üstüne yapıldığını gördük. Yüksek enerji hattının insanların yaşam yerlerinin altından geçmesi önümüzdeki günlerde Kirazlıyayla’da hem güvenlik hem sağlık açısından çok önemli bir tehlikeye sebebiyet verecektir. Yol yakınken şimdiden bir kez daha uyarıyoruz”diye konuştu.

    ÖZEL: HALKIMIZIN SONUNA KADAR YANINDA OLACAĞIZ!..

    İYİ Parti Yenişehir İlçe Başkanı Ercan Özel ise Kirazlıyaylalılara seslenerek, “İyi gününüzde olduğunuz gibi zor gününüzde de sizlerin yanındayız” dedi.

    Kirazlıyayla halkına karşı uygulanan insafsızca muamelelerin artık bir son bulmasını isteyen İlçe Başkanı Özel; “Kirazlıyayla halkı özveri ile yıllardır büyük bir mücadele örneği sergiliyor. Kah yerlerde sürüklenen, kah itilen ve horlanan bu insanlarımız Yenişehir’deki yöneticilerin ve devletimizin karar vericilerinin kendilerine sahip çıkılmasını istiyor. Bizler bugüne kadar seslerini duyurabilmek için hep yanlarında olduk. Bundan sonra da iyi günlerinde olduğu gibi en zor günlerinde de Kirazlıyayla’da yaşayan vatandaşlarımızın yanında olacağız” ifadelerine yer verdi. Zarar gören evleri ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini ileten İYİ Parti Heyeti, ardından mahalle sakinleri ile bir araya gelerek yapılması gerekenler hakkında istişarelerde bulundu.

    10 YILDA TAM 300 BİN TON POSA ÇIKARILACAK!..

    Çinko-Kurşun-Bakır Zenginleştirme Tesisi ve Atık Barajı Projesi kapsamında 1.000 ton rezervin zenginleştirilmesi ve yılda 30 bin ton, 10 yıllık alınan ÇED izni boyunca da 300 bin ton posa çıkarılması planlanıyor. Tesisten, günlük 13 ton kurşun, 42 ton çinko, toplamda 55 ton konsantre alınması hedeflenirken, köylüler bu projeye, yaratacağı çevre kirliliğini göz önüne alarak karşı çıkıyor. Projeyle ilgili geçen yaz bilirkişi raporunda şirketin ÇED raporunun teknik olarak yeterli olmadığı, raporda düzeltmeler yapılsa bile maden zenginleştirme projesinin yol açacağı felaketlerin önlenemeyeceği belirtilmişti. Mahkeme ise kendi atadığı bilirkişi heyetinin raporunu yok sayarak, tesisle ilgili ÇED raporuna karşı açılan davayı reddetmişti.

  • 2 bin yıllık kaya mezarın sırrı ortaya çıktı

    2 bin yıllık kaya mezarın sırrı ortaya çıktı

    Bursa’nın İznik ilçesinde tarlanın ortasında bulunan 2 bin yıllık kaya mezarın Romalı soylu bir bürokrat ve ailesine ait olduğu ortaya çıktı.

    Bursa’nın İznik ile Yenişehir ilçeleri arasında kalan Kirazlıyayla mevkiinde bir tarlanın ortasında bulunan ve İznik Müze Müdürlüğü tarafından tescil edilen 2 bin yıllık kaya mezarın Romalı bir bürokrat ve ailesine ait olduğu ortaya çıktı.

    Devasa kayanın içi oyularak yapılan mezarın iç kısmında ve dışında oyularak ve o dönemden kalma orijinal boya ile mezarın kimlere ait olduğu yazıtlar bulunuyor.

    Mezarın 4 kişilik ‘Primigenus’ ailesine ait olduğu ve o kişinin de asil bir Romalı aile olan ve bürokrasi ile uğraşan kişiler olduğu anlaşıldı. Mezarın yaklaşık 6 metreye 4 metre olduğu, o dönem için bu tür mezarların ancak zengin ve soylular tarafından yaptırılabileceği belirtildi.

    Uzmanlar tarafından tercüme edilen yazıtlarda, “Oğlumuz P. Clodius Anthus ve çocukları için bir lahit. P. Clodius Primigenus’un mezar sahası. Clodia Calliste’ye annesi Prima ile birlikte bir lahit. Oğlumuz P. Servilius Quirinalis’e karısı ve çocuklarıyla birlikte iki lahit” yazdığı tespit edildi.

    İznik Müzesi eski Müdürü Taylan Sevil, kaya mezarın heyecan verici olduğunu dile getirerek, “Şu an görmüş olduğunuz kaya mezarı Roma döneminden kalmadır. Kitabeden burada soylu bir aile olduğu anlaşılan Primigenus’a ait olduğu anlaşılmaktadır. Erken Hristiyanlık dönemi de diyebileceğimiz zamanda yapılmış mezardır. Buradaki yazılardan gördüğümüz gibi aile fertlerinin de isimleri yazmaktadır. O döneme ait orijinal kırmızı boyalar hala görülebilmektedir. Yöremizde, kaya mezarları oldukça yaygındır. Bu dünyada Romanya ve Bursa İznik’te bu yapıtlar son derece fazladır. Bunun dışındaki bölgelerde bunlara pek rastlanmaz. Bu tür mezar odaları Hristiyanlığın eski dönemlerinde, bu dini kabul etmiş halklar, Paganlar tarafından takibata uğruyordu. Böylece gerek ibadetlerini, gerekse mezarlarını gözden ırak, görülmeyen yerlere yapmaktaydılar” dedi.
    Bu devasa yapılar o dönemde soylu, zengin aileler tarafından yaptırılabildiğini işaret eden Taylan Sevil, “Günümüzde düşünürsek, Osmanlı döneminin türbeleri, Selçuklu’nun kümbetleri gibi. Adeta aile kabristanları diyebiliriz. Sıradan halk basit yerlerde gömülüyordu. Soylu aileler böyle büyük masraflara girerek yaptırıyordu. Bunlar tarihi, arkeolojik belgelerde korunması gerekmektedir” diye konuştu.

  • “Uludağ’ın eteklerindeki ağaçlar katlediliyor”

    “Uludağ’ın eteklerindeki ağaçlar katlediliyor”

    TBMM Genel Kurulu’nda partisi adına söz alan CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, Enerji ve Tabi kaynaklar Bakanı’na verdiği maden işletmeciliği için yapılan ihale sayısı ve verilen ruhsat sayısıyla ilgili soru önergesine gelen cevabı değerlendirdi.

    2019 yılının Temmuz ayından 2020 yılının ortasına kadar 546 ihale yapıldığını ve toplam 264 adet ruhsat verildiğini dile getiren Aydın, şunları söyledi:

    “AKP hükümeti günde yaklaşık 2 tane ihale yapmış. Ne için? Doğayı, yeşili talan edip maden şirketlerine peşkeş çekmek için. Bu şirketlerin 118 tanesi de yabancı şirketler. Hani ‘yerli milli’ diyordunuz ya 118 tane elin oğlu gelmiş buraları talan edip yerin altını, üstünü mahvetmiş. Bunun 13 ihalesi de Bursa’da ve bunların da 7 tanesi Uludağ’ın eteklerinde. Bursa’da Yenişehir ilçesinin Kirazlıyayla köyünde madenin orada yapılmaması için köylüler bir buçuk yıldır direniyorlar, ‘Buraya bunu yapmayın; atamızdan, dedemizden gelen toprakları mahvetmeyin’ diyorlar. Ancak AKP iktidarı Lübnanlı şirkete bir söz vermiş, şirket de mahkeme kararlarına rağmen orayı talan etmeye devam ediyor.”

    “ULUDAĞ’IN ETEKLERİNDE AĞAÇLAR KATLEDİLİYOR”

    Uludağ’ın eteklerindeki köylerde düz kesim yapıldığına, ağaçların katledildiğine dikkat çeken Aydın, 9 köy muhtarının geçen hafta kendisi arayarak ‘İçimiz yanıyor. Bu ağaçları, yeşili yok etmeyin; daha sonra bunun sıkıntısını hep birlikte yaşayacağız’ diye dert yandıklarını söyledi.

    Aydın, “Bakın, kuraklık var; yağmur duasına çıkıyorsunuz yağmur yağsın diye ama ağacı keserseniz, yeşili yok ederseniz o yağmur nasıl yağacak? Eğer bunu bu şekilde yapmaya devam ederseniz içecek su, yiyecek ekmek, yaşayacak bir alan bulamayacağız. Son olarak da bir Kızılderili atasözüyle bitirmek istiyorum: ‘Beyaz insan paranın yenmeyen bir şey olduğunu akacak bir ırmak, altında serinlenecek bir orman ve yiyecek bir balık olmadığında anlayacak.’ Bütün bunlar yaşanmadan bu talanı durdurun” diye konuştu.

  • CHP’li kadınlardan Kirazlıyayla’ya dayanışma ziyareti

    CHP’li kadınlardan Kirazlıyayla’ya dayanışma ziyareti

    Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Kadın Kolları, 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü çerçevesinde CHP Kadın Kolları MYK Üyesi Hürmüz Avcı’nın da katılımıyla Kent Meydanı’nda düzenlenen basın açıklamasının ardından, madenci Lübnan şirketinin yol açtığı doğa katliamına karşı mücadele eden Yenişehir’in Kirazlıyayla Köyü kadınlarına dayanışma ziyaretinde bulundu.

    CHP İl Başkanı İsmet Karaca ve CHP’li milletvekillerinin de başlangıcından buyana direnişlerine destek verdiği Kirazlıyayla kadınlarıyla sohbet eden CHP Bursa İl Kadın Kolları Başkanı Aysel Okumuş; CHP Yenişehir İlçe Başkanı Ahmet Köse ve İlçe Kadın Kolları Başkanı Şengül Çoban ile Yenişehir Çevre Platformu Sözcüsü ve Belediye Meclisi Üyesi Şafak Erdem’in de hazır bulunduğu toplantıdaki konuşmasında, Kirazlıyayla kadınlarının sergilediği işbirliği ve dayanışma ruhundan övgüyle söz etti. Kadınlara İstanbul Sözleşmesi broşürü dağıtan Okumuş, İl Kadın Kolları olarak da Kirazlıyayla kadınlarının yanında olduklarını vurguladı.

    CHP Kadın Kolları MYK Üyesi Hürmüz Avcı da konuşmasında, siyaset üstü bir anlayışla, temiz hava ve doğal dokunun korunmasından yana olduklarının altını çizerek, Kirazlıyayla kadınlarının mücadelesini yakından izlediğini söyledi.

    Lübnan sermayeli Meyra Madencilik’in atık havuzu yapım ve maden genişletme çalışmaları konusunda yargı kararını bekleyen köylü kadınlar, şirketin merada meşeleri kestiğini, ağaç kese kese dereye kadar indiğini ve buna engel olunamadığını anlattılar. O mevkideki iki gölün de kurutulduğunu belirten Kirazlıyayla kadınları, köyün yolunu, suyunu, gölünü, ağaçlarını katleden Lübnan şirketine karşı verdikleri mücadeleyi, gözaltına alınma süreçlerini, ramazan ayında iş makinelerinin önüne yatışlarını ve bundan sonraki süreç için de kararlılıklarını detaylarıyla aktardılar.

    İftira ve dedikodu üreten çevrelere birlik-beraberlik ve dayanışma mesajı aktaran Kirazlıyayla kadınlarının, CHP’li kadınların ziyaretinden duyduğu memnuniyet de, bir köylü kadının söylediği “Çok şükür ki sizin gibi doğaya, toprağa, köylüye sahip çıkan insanlar var. Sesimizi duydunuz, geldiniz. Allah ayağınıza taş, gözünüze yaş, kalbinize hüzün değdirmesin!” temennisinde ifadesini buldu.

  • Bursa’da ikinci Kirazlıyayla vakası! Bu kez Orhangazi’de

    Bursa’da ikinci Kirazlıyayla vakası! Bu kez Orhangazi’de

    YİNE ATIK TESİSİ, YİNE İSYAN!

    Lübnanlı maden şirketinin Yenişehir’in Kirazlıyayla Köyünde yapmak istediği atık havuzu projesiyle mücadele sürerken, bu kez de Asil Çelik’in Orhangazi’de cüruf atık alanı projesi ortamı gerdi. CHP İl Başkanı İsmet Karaca, içme suyu havzasına yapılmak istenen atık depolama tesisine isyan etti.

    Kirazlıyayla kadınlarının gece-gündüz aylardır sürdürdüğü eylemlere rağmen, Lübnanlı maden şirketinin faaliyet alanını genişletme ve atık tesisi projesinin önü alınamadı. İdari mahkeme, çevreye zarar vereceği bilirkişi raporunda açıkça saptanmış olmasına karşın Lübnan şirketine verilen olumlu ÇED raporunun iptali talebini reddederken, şimdi de Orhangazi’de yapılmak istenen cüruf atık alanı gündemde. CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, Asil Çelik’in yapmak istediği projeyle ilgili ÇED raporunun bugünlerde tamamlanacağını belirterek, bu projeden derhal vazgeçilmesini istedi.

    ORHANGAZİLİLER ÇED TOPLANTISINI YAPTIRMAMIŞTI

    Asil Çelik’in Bursa’nın Orhangazi ilçesine bağlı Fındıklı Mahallesi sınırları içerisindeki terk edilmiş maden ocağının bulunduğu derin çukuru “2. sınıf endüstriyel atık (cüruf) düzenli depolama tesisi”ne dönüştürmek istemesine ilişkin ÇED toplantısı, hukukçu ve mühendislerin söz konusu tesisisin asıl etki alanının Orhangazi olduğunu belirterek, toplantının ilçe merkezinde yapılması gerektiğini savunmaları vatandaşların da bu görüşe katılmaları üzerine yapılamamıştı. Buna rağmen, hazırlanmakta olan ÇED raporunda son aşamaya gelindiği öğrenildi.

    ORHANGAZİ’DE YAŞAYANLAR TEHDİT ALTINDA

    CHP Bursa İl Yönetim Kurulu konuyu değerlendirdi. Toplantının ardından yazılı açıklama yapan CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, çevrede köylerin kışlık mera olarak kullandığı bu alana endüstriyel atık depolaması yapıldığı takdirde, hayvancılıkla geçinen köylülerin meradan yararlanma imkânının ortadan kalkacağını belirterek şunları söyledi:

    “ İl yöneticilerimiz, Belediye Meclis üyelerimiz ve Orhangazi İlçe Başkanımız Ender Teke ile bu bölgede incelemelerde bulunmuştuk. Fındıklı muhtarının da aralarında bulunduğu bölge halkıyla da görüştük. Öncelikle cüruf depolama tesisine dönüştürülmek istenen bu alan, imar planlarında depolama alanı olarak geçmiyor. Dolayısıyla imar değişikliği olmadan sözü edilen tesisin yapılması kanunsuzluktur. Buna ilave olarak, Orhangazi’yi besleyen su kaynaklarının başında gelen Nadır su havzasının içinde bir nokta. Su kaynaklarının damarları bu projenin yapılacağı bölgeden besleniyor. Bu kaynaklar da hem ilçe merkezine hem köylere içme suyu sağlıyor. Bu bölgede yıllardır faaliyet gösteren taş ocaklarının su kaynaklarında yol açtığı kirliliğe ilave olarak, bir de bu depolama tesisi yapılamaz. Bölgede yaşayanlar depolanma tesisine de bu projeye de karşı. Bursa deprem kuşağında. O tür bir depolama tesisinin, olası büyük deprem durumunda yol açması muhtemel kirlenmeyi de göz önünde tutmak gerek.”

    Fındıklı Köyü başta olmak üzere çevredeki yerleşim birimlerinin bu projenin yaratacağı aşırı trafiğin tehdidi altında kalacağına da işaret eden Karaca, ÇED için yapılan ankette, bölge halkının yüzde 81’inin depolama alanına karşı çıktığını da vurgulayarak, “Projeye evet diyen bir tek kişi yok. Yüzde 81 direkt karşı çıkıyor, yüzde 19 ise ancak belirli koşullar yerine getirilirse projeyi destekleyebileceğini belirtiyor. Bu da Orhangazi halkının itirazlarına rağmen bu tesisin yapılmaya çalışıldığını ortaya koyuyor” dedi.

  • Kirazlıyayla’da maden sahasında kaza!

    Kirazlıyayla’da maden sahasında kaza!

    Haber-Ayşe Nur Büyükhan: Yenişehir ilçesine bağlı Kirazlıyayla köyünde yapılmak istenen maden tesisinden çalışmalar yeniden başlamıştı. Köylülerin uzun süredir itiraz ettiği maden tesisi alanında bugün bir kaza meydana geldi.

    Köylülerin meraları ve mezarlıklarını içine alan bir bölgede kurulmak istenen bakır, çinko, kurşun zenginleştirme tesisine yaklaşık bir yıldır itiraz eden köylüler eylemleriyle sık sık gündeme geldi. Son olarak 7 kişilik bilir kişinin bölgede yaptığı inceleme sonucunda ‘ÇED olumlu raporunun iptali’ için mahkemeye başvurulmuş ancak mahkeme ÇED raporunun reddine hükmetmişti.
    Mahkemeden güzel bir haber bekleyen köylüler hayal kırıklığına uğramış alandaysa maden için çalışmalar yeniden başlamıştı.

    Çalışmalar sürerken bugün maden alanından bir kaza haberi geldi.

    Maden alanının heyelan bölgesi olduğunu defalarca söyleyen köylüler, alanda çalışma yapan iş makinesinin heyelan nedeniyle kaza yaptığını söyledi.

  • Bursa Kirazlıyayla’da jandarma kuşatması

    Bursa Kirazlıyayla’da jandarma kuşatması

    Bursa’nın Yenişehir ilçesine bağlı Kirazlıyayla’da köylülerin itirazlarına ve bilirkişi heyetinin hazırladığı rapora rağmen iddiaya göre maden firması 35 dönümlük arazide ağaç kesimine başladı. Köye giriş ve çıkışlar jandarma tarafından kapatılırken, köyde yaşayan kadınlar pazara bile gidemediklerini söyledi.

    Maden şirketi köyde Çinko-Kurşun-Bakır Zenginleştirme Tesisi ve Atık Barajı inşa edecek.

    Köye giriş ve çıkışlar jandarma tarafından kapatılırken, köyde yaşayan kadınlar pazara bile gidememekten yakınıyor.

    MADEN ALANINDA ÇALIŞMALAR, KÖY MEYDANINDA KADINLARIN EYLEMİ BAŞLADI

    Yaklaşık bir yıl boyunca seslerini duyurmaya çalışan Kirazlıyayla Köyü sakinleri, köylerine kurulmak istenen maden arıtma tesisine karşı çıkmaya ve eylemlerine devam ediyor.

    Son olarak gönderilen 7 kişilik bilirkişi raporunun ardından “ÇED olumlu raporunun” iptal için mahkemeye başvuran köylüler buradan da yüzlerini güldürecek bir sonuç alamadı.

    İddiaya göre alanda ağaç kesimlerine başladı. Jandarma köyün giriş çıkışlarını kontrol altına aldı ve bölge sakinleri dışında köye kimsenin girmesine izin verilmiyor.

    BURSA ADLİYESİ’NDE 28 EKİM’DE KÖYLÜLERİN MADEN İTİRAZI GÖRÜŞÜLMÜŞTÜ

  • Bursa’da Kirazlıyaylalılar adalet istiyor

    Bursa’da Kirazlıyaylalılar adalet istiyor

    Bursa’nın Yenişehir ilçesi Kirazlıyayla köyünde Çinko-Bakır-Kurşun Zenginleştirme Tesisi ve atık barajı kurmak isteyen Meyra Madencilik şirketine karşı açılan ‘ÇED olumlu raporunun iptali’ davasında Bursa 1’inci İdare Mahkemesi’nin, kararda hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek davanın reddine karar vermesi üzerine köylüler köy meydanında eylem yaptı.

    Kirazlıyaylalıların, Meyra Madencilik şirketine karşı açtıkları ‘ÇED olumlu raporunun iptali’ davasında, mahkemenin kararda hukuka aykırılık bulunmadığını belirtmesi ve davanın reddine karar vermesi tepki çekmeye devam ediyor.

    “KARAR KARŞISINDA ŞOK OLDUK”

    Mahkemenin verdiği karar karşısında şok olduklarını dile getiren Kirazlıyayla Dernek Başkanı Nedim Kakaç, “Mahkeme kendi atadığı 7 kişilik bilir kişiyi ciddiye almayacaktı madem neden bu kişileri atadı. Karar karşısında hepimiz şok olduk. Lübnanlı bir maden firması yüzünden bizim sesimizi hiç duymuyorlar. Biz bunu hak edecek ne yaptık. Biz köyümüzde temiz havamızla suyumuzla, tarımımızla yaşamak istiyoruz. Bu nedenle mücadele ediyoruz. Mahkemenin verdiği bu karar canımızı acıttı, moralimizi bozdu. Ancak biz bu mücadeleden vaz geçmeyeceğiz. Hakkımız olan köyümüzü kurtarana kadar gereken ne varsa yapacağız” dedi.

    “CARGİLL İÇİNDE AYNI HUKUKSUZLUK YAPILDI”

    DOĞADER adına konuşan Murat Demir’de, mahkemenin aldığı bu karar karşısında şaşkın olduklarını belirterek, “Bursa’da yaşanan bu hukuksuzluk ilk değil. Daha önce de Cargill için aynı hukuksuzluk yapılmıştı. İnanılır gibi değil bu karar. Mahkeme kendi atadığı bilir kişilerin kararını yok sayabiliyor. Mahkemeden bir gün önce şirket yetkililerinin Bursa Valisini ziyareti bu kararın habercisi gibi geldi bize. Ancak biz haklı davamızda 1 yıldan bu yana yaptığımız mücadelemizi sürdüreceğiz ve gereken ne varsa bu güne kadar olduğu gibi bu günden sonrada sürdüreceğiz. Başka görülen davalar var. Ormanla ilgili su ile ilgili açtığımız davalar var. Bunların da olumsuzlukla sonuçlanması halinde gerekirse Ankara’ya gideceğiz. Biz haklıyız ve kazanacağız” ifadelerini kullandı.