Etiket: kırım kongo kanamalı ateşi

  • Çorum’da kene can aldı

    Çorum’da kene can aldı

    Merkeze bağlı Gemet köyünde yaşayan Habeş Kaya’nın vücuduna tarlada çalıştığı sırada kene yapıştı. Bir süre sonra rahatsızlanan Kaya, Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım servisinde tedavi altına alındı.

    Yoğun bakım servisinde 4 gündür yaşam mücadelesi veren Kaya, doktorların bütün müdahalelerine rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.
    Kaya’nın cenazesi, kılınan cenaze namazının ardından Ulu Mezarlıkta toprağa verildi.

  • Yozgat’ta keneden ölenlerin sayısı 5’e yükseldi

    Yozgat’ta keneden ölenlerin sayısı 5’e yükseldi

    Yozgat’ın Kadışehri ilçesinde yaşayan 72 yaşındaki N.A. ateş, bulantı, kusma ve halsizlik şikâyetleri ile ilçe hastanesine başvurdu. Hasta burada yapılan ilk müdahalenin ardından kene şüphesiyle Yozgat Şehir Hastanesine oradan da Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Araştırma Uygulama Hastanesine sevk edildi.

    Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA ) hastalığı şüphesiyle tedavi gören N.A. yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Bu yıl Yozgat’ta keneden ölenlerin sayısı da 5’e yükseldi.

  • Kene 2 can daha aldı

    Kene 2 can daha aldı

    Havaların ısınması ile birlikte kene kabusu yeniden başladı. Kene teması sonrası KKKA tanısı ile Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesinde tedavi gören iki kişi hayatını kaybetti. Vefat eden 2 hastayla birlikte Sivas’ta bu yıl kene nedeniyle ölenleri sayısı 5’e yükseldi.

    Pazar günü vefat eden Remzi Polat (53), Sivas’ın Divriği ilçesinde çobanlık yaparken hayvanları otlattığı esnada vücuduna yapışan keneyi eliyle çıkardı. Bir süre sonra rahatsızlanan Polat, Divriği Devlet Hastanesinde yapılan ilk müdahalenin ardından KKKA tanısı ile Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edildi. Burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

    Bugün vefat eden Hasan Yuva’nın (64) ise Sivas’ın Doğanşar ilçesinde hayvancılık yaptığı öğrenildi. Yuva’ya yapışan keneyi hayvanların taşıdığı tahmin ediliyor. Kene ısırması sonrası KKKA tanısı konulan Yuva’nın 5 çocuk babası olduğu öğrenildi.

  • Kene kabusu bir can aldı

    Kene kabusu bir can aldı

    Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) havaların ısınmasıyla geri döndü. Virüs nedeniyle yılın ilk ölümünün Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi’nde gerçekleştiği bildirildi. Hastalığın bulaşma yoluyla ilgili bilgiler paylaşan Doç. Dr. Büyüktuna, ” “Kırsal kesimde yaşayan hayvancılık ve tarım işiyle uğraşan kişilere bulaşma ihtimali daha yüksek” dedi.

    19 VAKANIN PCR TESTİ POZİTİF

    Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Seyit Ali Büyüktuna, kene teması sonucu yılın ilk ölümünün hastanelerinde yaşandığını belirterek uyarılarda bulundu. Doç. Dr. Büyüktuna, kenelerin sebep olduğu KKKA hastalığının insanlara kenenin tutunmasının yanında hayvanların kan ve vücut sıvılarıyla da bulaşabildiğini söyledi. Havaların ısınmasıyla vaka yatışlarının başladığını belirten Doç. Dr. Büyüktuna, bu yıl hastanelerine KKKA şüphesiyle 27 vakanın geldiğini, bunlardan 19 vakanın PCR testinin pozitif olduğunu ve şimdiye kadar bir kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.

    “TÜM KENE TEMASLARI KKKA AÇISINDAN RİSKLİ”

    Doç. Dr. Seyit Ali Büyüktuna, tüm kene temaslarının KKKA açısından riskli olduğuna dikkat çekerek, “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, insanlarda ortaya çıkan kene kaynaklı önemli bir hastalık. Dünyada birçok ülkede görülüyor. Ülkemizde de özellikle Kelkit Vadisi dediğimiz bölgede sıklıkla ortaya çıkan bir hastalık. Bu hastalık daha çok kırsal alan sakinleri ve tarım işçileri arasında görülüyor. Sıklıkla enfekte olmuş kenelerin yapışması ya da korunmasız ellerin kenelerle doğrudan temas etmesi ya da enfekte hayvanların kan ve dokularına maruz kalınmasıyla bulaşır. Bunun dışında KKKA hastasının kan veya diğer vücut sıvılarına mazur kalındığında hastalık bulaşabiliyor. Hastalık ülkemizde en çok Tokat, Sivas, Çorum gibi Kelkit Vadisi bölgesinde daha sık görülüyor” dedi.

    KIRSALDA YAŞAYANLAR VE TARIM İŞÇİLERİ RİSK ALTINDA

    Risk gruplarından bahseden Doç. Dr. Büyüktuna, “Kırsal kesimde yaşayan hayvancılık ve tarım işiyle uğraşan kişilere bulaşma ihtimali daha yüksek. Çünkü bunlar kenelerin yaşam döngüsünde oldukça önemli rol oynuyorlar. Bunun dışında riskli gruplarımız veterinerler, mezbaha çalışanları, çobanlar, çiftçiler bunların hepsi risk grupları olarak tanımlanabilir. Bizim bölgemizde kene zehirlidir veya değildir deme şansımız yok, zaten biz kene analizi yapmıyoruz. Ama bölgemizdeki kenelerden bulaşan, endemik seyreden hastalık olduğu için tüm kene temaslarını KKKA açısından riskli buluyoruz” dedi.

    “ŞU ANA KADAR BİR HASTAMIZI KAYBETTİK”

    Hastaneye gelen vakalar hakkında bilgi veren Doç. Dr. Büyüktuna, “İklim şartları kene popülasyonu açısından oldukça önemli. Özellikle bahar ve yaz aylarında Hyalomma dediğimiz kenelerin döngüsünde artış oluyor. Özellikle ılık geçen kış dönemi ya da yağış miktarının az olduğu bahar ve yaz aylarında hastalık daha fazla görülüyor. Çünkü kene popülasyonu bu dönemde artış gösteriyor. İlimiz zaten bölge hastanesi olarak hizmet veriyor. Bugün itibarıyla 27 şüpheli hasta yatırdık, bunlardan 19 tanesinin de PCR testi pozitif olarak geldi. Şu ana kadar da bir hastamızı kaybettik” dedi.

  • 7 kişi keneden hastanelik oldu! Belirtileri Covid’e benziyor

    7 kişi keneden hastanelik oldu! Belirtileri Covid’e benziyor

    Erzincan’da havaların ısınmasıyla birlikte kenelerden insanlara geçen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakaları görülmeye başlandı. Kentte 7 kişi kene ısırması sonucu hastanede tedavi altına alındı. Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Faruk Karakeçili, pandemi sürecinde büyük kentlerden ve şehir merkezlerinden kırsal alana bir göç, bir geçiş olması nedeniyle kene vakalarında artış beklediklerini söyledi.

    Erzincan’da yaz mevsimi ile birlikte kene ısırması ile ortaya çıkan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakalarında artış yaşanıyor. Uzmanlar, pandemi döneminde insanların daha çok bağ, bahçe ve doğaya yönelmesi nedeniyle vaka sayılarının yükselmesinden endişe ediyor.

    SEMPTOMLARI COVİD-19’A BENZİYOR

    Bir diğer endişe veren durum ise Covid-19 ile KKKA hastalığının benzer semptomlar göstermesi. Uzmanlar; ateş, halsizlik, eklem ağrıları gibi bulguları olan kişilerin araziye çıkıp çıkmadığının yanı sıra çiftçilik yapıp yapmadığını sorguluyor. Erzincan’da Mayıs ayı itibariyle vaka sayılarında artış yaşanırken, 7 kişi hastanede tedavi altına alındı.

    Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Faruk Karakeçili, “Biz Erzincan ili olarak her yıl 30-40 arası hasta takip ederken geçen yıl pandemi döneminde insanların kırsala çekilmesi ile birlikte 100’ün üzerinde hasta takip etmiştik. Bu açıdan vatandaşlarımıza dikkatli olmaları yönünde çağrıda bulunmak istiyorum. Bugüne kadar 7 vaka hastanemize yatırılarak tedavi edildi ve şu anda da yatan 3 hastamız var.” dedi.

    KKKA VAKALARI ARTABİLİR

    Kene vakaları artabilir uyarısında bulunan Doç. Dr. Faruk Karakeçili, “Malumunuz bütün dünya, ülkemiz ve ilimiz yaklaşık 1,5 yıldır bir pandemi ile uğraşıyor. Ama bu covid pandemisinin dışında bizim bir diğer sorunumuz var. Özellikle yaz aylarında, bu mevsimlerde başlayan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi. Hepimizin bildiği gibi keneler ile bulaşan bir hastalık ile de uğraşıyoruz. KKKA her yıl bölgemizde de görüyoruz özellikle Nisan-Mayıs aylarından itibaren vakalar görmeye başlıyoruz. Bu yıl da ilk vakalarımızı görmeye başladık. 7 hasta yatırdık şu ana kadar. Ama havaların ısınması ve böyle güneşli geçmesiyle birlikte daha da artacaktır. Bu açıdan da dikkat çekmek istiyoruz. Vatandaşlarımızı keneye karşı özellikle önlemler konusunda dikkatli olmaya davet ediyoruz.” diye konuştu.

    “GEÇEN YIL 100’ÜN ÜZERİNDE VAKA VARDI”

    Pandemi döneminde vatandaşların şehir merkezlerinden kırsal alanlara yönelmesi sebebiyle KKKA vakalarında artış olabileceğini vurgulayan Doç. Dr. Faruk Karakeçili, “Bir diğer önemli nokta ise, bakın her yıl biz Erzincan ilinde 30, 40 bazen de 50’ye yaklaşan vakar görüyoruz. Ama geçen yıl pandemi döneminde ilk kez 100’ün üzerinde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastası takip ettik. Biz bunu bir dergide çalışma olarak da yayınladık. Sebeplerini düşündüğümüz zaman, tartıştığımız zaman da ilk aklımıza gelen insanların pandemi döneminde şehir merkezlerinden, metropollerden daha çok kırsal bölgelere yöneldi. Bu da kene temasını arttırdı diye düşündük. Şu anda da sokağa çıkma yasağı, kısıtlamalar beraberinde insanları kırsal bölgeye köylerine itiyor. Şehir dışından, yurt dışından da gelen vatandaşlar oluyor. Çoğunlukla yaz aylarında şehir merkezlerinden kırsal bölgeye giden birçok vatandaş var. Kene vakalarını artık görmeye başladık. Kene hastalığı yani Kırım Kongo Kanamalı Ateşi kırsal bölge hastalığı olduğu için vatandaşlarımızı keneye karşı dikkatli olmaya çağırıyorum.” ifadelerine yer verdi.

  • “Keneden ölüm oranı koronavirüse göre daha yüksek”

    “Keneden ölüm oranı koronavirüse göre daha yüksek”

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi ve Kayseri Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. İlhami Çelik, son dönemde artış gösteren Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığıyla ilgili, “KKKA’dan ölüm oranı koronavirüse göre çok daha yüksek” dedi.

    Bilim Kurulu üyesi ve Kayseri Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Çelik, kene ısırmasıyla bulaşan KKKA hastalığıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Şehir Hastanesi’ne özellikle çevre illerden KKKA hastası geldiğini belirten Çelik, “KKKA hastalığı yıllardır bildiğimiz bir hastalık olup, ciddi bir hastalıktır. KKKA’nın ölüm oranı, koronavirüse göre çok daha yüksek. Son dönemlerde KKKA hastalığıyla ilgili biz de hastanemize başvuru almaya yeniden başladık. Özellikle Kayseri’ye yakın kentlerden çok hasta geliyor. Bu kentlerin en başında da Yozgat geliyor” diye konuştu.

    Keneye karşı vatandaşı uyaran Prof. Dr. Çelik, “Özellikle tarım alanında çalışanlar kesinlikle vücutlarında kene kontrolü yapmalılar. Bugün maalesef KKKA hastalığı nedeniyle kaybettiğimiz hastalar var. Hastalıklarla ilgili yapılan önerilere vatandaşlarımızın uyması gerekiyor. Kayseri Şehir Hastanesi’nde şu anda KKKA hastalığından tedavi görenlerin durumu iyi. Çok uğraşılmasına rağmen hayatını kaybeden genç bir vatandaşımız var. Bunun dışındaki hastaların durumu iyiye gidiyor” dedi.

  • Kene ölümleri için en pratik çözüm aşı

    Kene ölümleri için en pratik çözüm aşı

    SCÜ Tıp Tıp Fakültesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Bakır, gün geçtikçe vakada artış gösteren ve kene yapışması sonucu meydana gelen KKKA hastalığı ile ilgili uyarılarda bulundu.

    Bakır, KKKA’nın diğer yıllara göre bu yıl yüksek rakamlara ulaştığını, ancak kıyaslama yapabilmek için yıl sonunun beklenmesi gerektiğini söyledi. Doğada 850 kene türü olduğunu söyleyen Bakır, “Bunlardan 30’a yakını virüs taşıyor ama esas hastalığı bulaştıran ‘Hyalomma marginatum’ dediğimiz türü bu virüsü taşıyor ve bulaştırıyor. Bizim bölgemizde de maalesef bu kene türleri var” dedi. 

    ‘TÜRKİYE’DE ÖLÜM HIZI YÜZDE 5’

    Kene vakalarının diğer ülkelere göre Türkiye’de kaba ölüm hızının düşük belirten Prof. Dr. Bakır, “Koronavirüs bir pandemi oluşturan kendine özgü bir hastalıktır. Farklı yerlerde farklı mortalite oranları verilmektedir. Bu iki hastalık biraz farklıdır. KKKA’nın da bizim ülkemizdeki mortalitesi yüzde 4-5 civarındadır. Bunu diğer ülkelerle belki kıyaslayabiliriz. Diğer ülkelerle kıyasladığımız zaman bizdeki mortalite diğer ülkelerdeki mortalitelerden çok düşüktür. Çünkü dünya genelinde 40’a yakın ülkede KKKA bildirilmiş durumda ve buradaki mortaliteler de yüzde 30 hatta yüzde 80’e kadar ölüm hızı bildirilen ülkeler var. Dolayısıyla biz bunlarla kıyasladığımız zaman bizim ülkemizdeki KKKA ile ilgili ölüm hızı yüzde 4-5 diğer ülkelere göre çok düşük. Biz de iyi tıbbi bakım ve vakanın erken gelmesi önemli bir rol alıyor. Bizdeki mortalite diğer ülkelere göre düşük” dedi. 

    ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

    Keneye karşı vatandaşları uyaran Prof. Dr. Bakır, “KKKA kenenin tutunması ya da çıplak elle keneye dokunulmasıyla bulaşıyor. Kene hayvanlarda ya da doğada otlak, çalılık alanda ya da ormanlık alanda bulunuyor ve doğaya çıkan vatandaşlarımız keneyle tesadüfen karşılaşıyor. Kene de tırmanarak vücudun herhangi bir yerine tutunuyor. Genellikle kasık gibi, koltuk altı gibi, ense gibi yerler olmak üzere vücudun değişik yerlerine tutunabiliyor. Riskli alanlar da genellikle çalılık ve otluk alanlardır. Bu alanlara giden vatandaşlar korunmak için giysilerine dikkat etmesi gerekiyor. Bir diğer önlem olarak açık renk giysi giymeliler. Çünkü açık renk kıyafetlerde çabuk fark ediliyor. Bu alanlarda piknik yaptıkları zaman keneyi daha çabuk fark edebilmek için açık renkli örtü kullanmalarında yarar var. Kırsal alandan döndükten sonra ya da tarla bahçe gibi alanlardan döndükten sonra da vücudu kene açısından taramak gerekiyor. Eğer vücut ta kene bulunursa çıplak elle değil varsa bir eldivenle eğer yoksa poşet veya bezle tutarak bir kerede çekerek çıkarmak gerekiyor. Keneyi parçalamamak ve bütünlüğünü bozmamak gerekiyor. Çünkü içerisinde bulunan kan ve sıvılar yayılırsa o da hastalığın bulaşmasının sebebi olabiliyor. Eğer bunu yapamayacaksa en yakın sağlık kuruluşuna başvurması gerekiyor” dedi. 

    ‘HASTALIĞIN HAYATIMIZDAN UZAKLAŞMASI İÇİN EN PRATİK ÇÖZÜM AŞI’

    Aşı çalışmaları hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Bakır, “Bundan birkaç gün önce Sağlık Bakanlığı Bakan Yardımcısı Emine Alp Meşe’nin bir toplantısı oldu. Şuan da Faz 1 çalışmaları bitmiş Faz 2 çalışmalarına devam eden bir aşı çalışması var. Bunlar biraz süreç isteyen zaman gerektiren bir süreç. Geniş hasta guruplarında deneyerek Faz 2, Faz 3 çalışmalarını bitirmek gerekiyor ki ondan sonra uygulanabilir olsun. Bu konuda çalışmalar devam ediyor. Ama henüz uygulanabilir bir aşının olmadığını söyleyebilirim. Ama ülkemizde bu aşının geliştirilebilmesi için Faz 2 ye doğru giden bir çalışma var. Keneyi doğadan uzaklaştırmak mümkün değil dolayısıyla ilaçla keneyi yok etme gibi bir çalışma zaten yok. Bu hastalığın hayatımızdan uzaklaşması için en pratik çözüm aşıdır. Dolayısıyla virüsün kendisine karşı aşı ya da kenenin tutunmasıyla alakalı aşıların geliştirilmesi gerekiyor. Bunların hepsiyle ilgili çalışmalar var ama şu anda elimizde kullanabileceğimiz bir aşı yok. Önümüzdeki süreçte aşı bunların en iyi çözümü olacak ya da herhangi bir koruyucu ilaç geliştirmek olacak. Bu alanda da çalışmalar var ama henüz elimizde uygulayabileceğimiz bir aşı bulunmamakta” diye konuştu. 

    ‘DESTEK TEDAVİSİ GEREKİYOR’

    Hastalıkta mücadelede destek tedavisi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Bakır, “Bunun için de en önemli şeyi kan ürünleri oluşturuyor. Bu kan ürünlerini verebilen her yer bu tedaviyi yapabilir. Bu tedavide iki tane önemli şey var. Birincisi destek tedavisini yapabilmek, ikincisi ise yoğun bakım ünitesine sahip olmaktır. Ülkemizde bir çok hastane bu tedaviyi yapabilecek imkanlar var. Şu an eskisi kadar çok sık hastalar gelmiyor ama bazen yer bulamama nedeniyle talepler oluyor. Bizim de yerimiz olduğu zaman kabul edip tedaviye başlıyoruz. Bizim bu hastalıkta 2003 yılından bu zaman kadar tecrübemiz var. Ama bütün ülkemizdeki hastaneler bunu başarıyla tedavi edebiliyor. Genelde nisan, mayıs, haziran, temmuz, ağustos aylarında her sene bir artış görünüyor. Bu sene de aynı bekliyoruz, ağustos ayının sonu gibi eylül aylarının başı gibi vaka sayıları azalacak” ifadelerini kullandı.

  • Uzmanlardan kene uyarısı: Vaka sayısı dörde katlanabilir

    Uzmanlardan kene uyarısı: Vaka sayısı dörde katlanabilir

    Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhan Çetin, kenelerin sıcak havanın etkisiyle bu yıl yaklaşık 1.5 ay önce görülmesinin Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastası sayısını artırdığını belirtti.

    Çetin, yaptığı açıklamada, KKKA’nın keneden insanlara geçen bir hastalık olduğunu anımsattı. İçinde bulunulan dönemin zoonoz hastalıklarla uğraşma çağı haline geldiğini vurgulayan Çetin, KKKA’nın yaklaşık 25 yıldır Sivas, Tokat, Erzincan, Yozgat ve Giresun çevrelerinde görülen bir hastalık olduğunu belirtti.

    Çetin, KKKA’yla mücadelede Sivas’ta gerekli tedbirleri almaya başladıklarını belirterek “Çevremizdeki Tokat, Erzincan ve Giresun tarafında hem kene popülasyonunda hem de vaka sayısında ciddi bir artış olduğunu biliyoruz” diye konuştu.

    Keneler normalde nisan sonu ve mayıs başında ortaya çıkmasına karşın bu yıl 1,5 ay önce görüldüğüne dikkati çeken Çetin, şunları kaydetti:

    “Bu sene vakaları 14-15 Mart’tan itibaren görmeye başladık. Son dönemde kene popülasyonuyla iyi bir şekilde mücadele ediyorduk. Keneye karşı ilaçla veya diğer yöntemlerle mücadelemizi aksattığımız zaman bir keneden binlerce kene rahatlıkla üreyebiliyor ve hızlı bir şekilde de çoğalabiliyor. Bu noktada mücadele en büyük araçtır diyebiliyoruz. Mart ayında havalar 15 gün süreyle hızlı şekilde ısınmıştı. Hemen o dönemde kene popülasyonunda artış gördük ve o artış da halen devam ediyor. Artık bu tür zoonotik hastalıklarla yaşamak, bunlara karşı tedbirleri almak zorundayız.”

    ‘Mücadele yapılmazsa ciddi rakamlar görebiliriz’

    Çetin, Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 2018 yılında Sivas’tan 58, Yozgat’tan 14, Giresun, Erzincan, Ordu ve Tokat’tan birer olmak üzere 76 KKKA vakasına müdahale yapıldığını, 5 hastanın ise kaybedildiğini anımsattı.

    Geçen yıl Sivas’tan 106, Yozgat’tan 11, Giresun’dan 3, Bayburt ve Tokat’tan birer hastaya müdahalede bulunduklarını ve vefat sayısının 13 olduğunu belirten Çetin, “Bu yıl başlangıçta olmamıza rağmen hasta sayısında 35’i gördük. Eğer mücadele yapmazsak çok ciddi rakamları görebiliriz. Yani geçen yılki 122 rakamının 3-4 katını görebiliriz” dedi.

    ‘Mutlaka çoraplar pantolon üzerine çekilmeli’

    Çetin, KKKA ile mücadelede en etkili silahın kene popülasyonunu azaltmak olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:

    “İlaç ve kimyasal önlemler alınıyor ama kişisel önlemler de çok önemli ve değerli. Tabiatta bulunurken ve hayvanlarla ilgilenirken insanlar her an kendisine kene yapışacakmış gibi hareket etmeli. Özellikle otlak alanlarda ve tabiatta gezinirken mutlaka çoraplar pantolon üzerine çekilmeli. Kenelerin yüzde 70-80’den fazlası pantolon paçalarından girmek suretiyle vücuda dağılıyor. İkincisi ise doğadan eve gelince vücutta mutlaka kene kontrolü yapılmalı. Eğer kene vücuda tutunmuşsa mutlaka sağlık kuruluşlarında çıkarılması sağlanmalı.”

  • Sivas’ta ölümcül tehlike yeniden hortladı

    Sivas’ta ölümcül tehlike yeniden hortladı

    Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve İl Pandemi Kurulu üyesi Prof. Dr. İlhan Çetin, yaz aylarında sıkça görülen ve zaman zaman ölümle sonuçlanabilen bir hastalık olduğu için korkulu rüya haline gelen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı vakalarının Sivas’ta geçen yıla göre büyük artış gösterdiğini söyledi.

    Vatandaşların korona virüs salgını kadar KKKA hastalığına karşı da dikkatli olması gerektiğini söyleyen Çetin, istatistiki veriler üzerinden vatandaşları uyardı. 2019 yılında Sivas’ta ilk KKKA hastalığı vakasının 17 Nisan’da görüldüğünü ifade eden Çetin, bu yıl ise ilk vakanın 19 Mart’ta ortaya çıktığını belirtti. Vaka sayılarında geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yaklaşık 4 kat artış olduğunun altını çizen Çetin, en az korona virüs kadar KKKA hastalığına da dikkat edilmesini istedi.

    15 hasta tedavi altında

    “Virüslerle yaşamak zorundayız” diyen Prof. Dr Çetin, “Virüsler hayatın bir parçası. Biliyorsunuz yaklaşık 25 yıldır KKKA bu bölgemizde endemik bir olay. Bu sene maalesef vaka sayılarımız erken çıkmaya başladı. Gördüğümüz vakalar normalde nisan sonu ya da mayıs başıdır. Bu sene ilk vakamızı 19 Mart’ta gördük. Geçen sene 17 Nisan’da idi ilk vakamız, bu sene 19 Mart’ta görüldü. 1 ay erken gördük. Geçen sene bu zaman dilimine kadar toplam 6 vakamız vardı, bu yıl şu ana kadar bizim tam 28 vakamız var, 7 tane de şüpheli vakamız var. Toplam 35 diyebiliriz. KKKA vakalarının gelişi çok erken başladı. Şu anda 15 hastamız yatıyor. Bir kısmı tedavi oldu” dedi.

    “Mutlaka tedbirlerimizi almamız gerekiyor”

    Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Çetin, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Vatandaşlarımızı, özellikle kırsal alanda çalışan, hayvancılıkla uğraşan insanlarımızı kenelere karşı mücadele etmeye çağırıyorum. Bildiğim kadarıyla İl Özel İdaremiz ve Valiliğimiz de birtakım çalışma yapacak. Bir şekilde hayvanlar üzerindeki kene miktarını azaltmamız gerekiyor, ikincisi de kene olma ihtimali olan yerlerde mutlaka tedbirlerimizi almamız gerekiyor. Mümkünse bu tür alanlarda çok fazla olmamak lazım. İlla olacaksak da açık alanda kenelerin en fazla girdiği yer biliyorsunuz pantolon paçalarıdır. Keneler pantolon paçalarından vücudun üst kısımlarına girerler. Mutlaka çoraplarımızı üstüne çekmek suretiyle bunların vücuda girmesini engellemeliyiz ve arkasından da evimize geldiğimiz zaman mutlaka vücudumuza herhangi bir kene yapışmış mı, yapışmamış mı diye kontrol etmeliyiz. Kontrol ettiğimizde eğer kene varsa da kendimiz çıkarmamalıyız, mutlaka bir sağlık kuruluşuna gitmeliyiz.”

    72 yaşında bir hasta hayatını kaybetti

    Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin kene tedavisi konusunda ülkemizdeki sayılı merkezler arasında yer aldığını belirten Çetin, “Çok yetkin çalışmalar yapılıyor ve tedavi oranımız çok yüksek. Eskiden hastalarımızın yüzde 25-30’unu kaybederdik. Bu sayı etkin tedaviler sayesinde çok düşmeye başladı. Bu yıl içerisinde bu hastalıktan dolayı bir can kaybımız var. 72 yaşında Şarkışla’dan gelen bir amcamız rahmetli oldu. Bu sene bizi korona kadar rahatsız edecek hususlardan birisi de yine bir virüs hastalığı olan KKKA. Kırım Kongo, bizim korona virüs kadar ciddi bir problemimiz. Buna dikkat çekmek istiyorum. Tüm halkımızı daha dikkatli olmaya devam ediyorum” açıklamasında bulundu.