Etiket: kış çayı

  • Havaların soğumasıyla kış çaylarına ilgi arttı

    Havaların soğumasıyla kış çaylarına ilgi arttı

    Kış günlerinde vücudu dirençli tutmak ve hastalıklardan korunmak adına tüketilen kış çaylarına rağbet artmaya başladı. Bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyen vatandaşlar grip ve nezleden korunmak için aktarların yolunu tutarken, özellikle bitkisel çaylara talebi arttıran vatandaşlar ıhlamur, adaçayı, zencefil gibi ürünlere yoğun ilgi gösteriyor. Vatandaşların doğal bitkilere yönelmesinin ardından Türkiye genelinde yaklaşık 100 şubesi bulunan ve merkezi Aydın’da bulunan Tuğba Kuruyemiş’in hazırladığı özel kış çayı karışımı da vatandaşlar tarafından rağbet görmeye devam ediyor. Çeşitli baharatlardan üretilen kış çayının çocuklar ve ilaç kullanamayan hamile kadınlar tarafından yoğun ilgi gördüğünü belirten Tuğba Kuruyemiş Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tonkul, “İlaçların mutlaka bir yan etkisi olduğu için bir çok kişi doğal yollarla kendini korumaya özen gösteriyor. Tuğba Kuruyemiş olarak asırlık geleneklerle kış çayı hazırlıyoruz. Her yaştan herkesin tüketimine uygun olan bu bitkisel doğal çaylarımız yoğun ilgi görüyor. Çeşitli baharatlardan üretilen kış çayını çocuklar ve ilaç kullanamayan hamile kadınlar da tüketebiliyor. İlaçların mutlaka bir yan etkisi olduğu için bir çok kişi doğal yollarla kendini korumaya özen gösteriyor. Her yıl sonbahardan kış mevsimine giriş döneminde ürünü hazırlayıp ülke genelindeki mağazalarımızda kış köşesi hazırlıyoruz. Ürün yoğun ilgi görüyor” dedi.

    Zencefil, zerdeçal, tarçın, meyan kökü, havlıcan, karanfil, kuşburnu ve bamya çiçeği karışımdan özel bir formül ile yapılan ‘kış çayı’ özellikle boğaz iltihabı ve soğuk algınlığına karşı tüketiliyor.

    “Asırlık geleneklerle hazırlanıyor”

    Kış çayının aslında yeni bir buluş olmadığını aslında asırlık bir geleneği yeniden halkla buluşturduklarını belirten Tonkul; ”Biz aslında kültürümüzde önemli bir yeri olup unutulmaya yüz tutan geleneği sürdürüyoruz. Bir zamanlar insanların çoğu köylerde yaşadığı için bu tür doğal bitkilerden elde edilen çaylar çok daha fazla tüketilirdi. Ancak şehir yaşantısının yoğunlaşması ile bazı gelenekler kayboldu. Bu nedenle eskiden ninelerimizin yaptığı bu çayı şimdi biz yapıp halkın tüketimine sunuyoruz” şeklinde konuştu.

    Kış çayının, astım, bronşit, öksürük, nefes darlığı ve balgam sökücü gibi birçok solunum yolu enfeksiyon hastalıklarına iyi geldiği gibi vücudu virüslere karşı koruduğu belirtildi.

  • Uzmanından kış çayı uyarısı

    Uzmanından kış çayı uyarısı

    Bariatrik Cerrahi Diyetisyeni Cansu Arslan, özellikle kışın tüketilen bitki çayları hakkında uyarılarda bulundu. Her bitki çayının bir son kullanma tarihi olduğuna dikkat çeken Arslan, demleme teknikleri hakkında da tavsiyelerde bulundu.

    ‘Bitki çaylarının da bir son kullanma tarihi var’

    Bariatrik Cerrahi Diyetisyeni Cansu Arslan, her bitki çayının bir son kullanma tarihi olduğundan bahsederek, “Havaların soğuması, kış aylarının yaklaşmasıyla bitki çaylarının tüketiminde artış olduğunu görüyoruz. Ihlamur, nane-limon, adaçayı, kuşburnu, ekinezya bu mevsimde en sık tercih ettiğimiz çaylar arasında yerini alıyor. Bu çayları alırken, hazırlarken dikkat etmemiz gereken noktalar olduğunu hatırlatmamız gerekiyor. Bitki çayları güvendiğimiz yerlerden alınmalı, depolandığı ortamın kuru, serin ve ışıktan uzak olup olmadığı sorgulanmalıdır. Üzerinde son kullanma tarihi olmayan, açıkta satılan, tazeliğine güvenmediğimiz bitki çayları tüketilmemelidir. Bitki çaylarının da bir son kullanma tarihi olduğu unutulmamalı, uzun süre muhafaza edilmemelidir” dedi.

    ‘Ihlamur kaynatılmamalı, demlenmeli’

    Arslan, özellikle ıhlamur bitkisinin demleme usulüyle hazırlanması gerektiğini belirterek, “Soğuk gecelerde ıhlamur kaynatmayı beslenme kültürümüzde sık görüyoruz ancak ıhlamur kaynatılmamalı, demlenmelidir. Çiçek, yaprak ya da uçucu yağ taşıyan çaylar infüzyon dediğimiz demleme yöntemi ile hazırlanmalıdır yani 1 su bardağı kaynatılmış, 5 dakika bekletilmiş suya 1 tatlı kaşığı kadar ıhlamur eklenmeli, 5 dakika bekleyip süzerek tüketilmelidir. Aynı yöntem adaçayı, rezene, melisa için de uygulanmalıdır. Aksi takdirde bu bitkiler kaynatıldıkça uçucu yağlar gideceği için bitki etkisini kaybetmeye başlayacaktır” ifadelerini kullandı.

    ‘Yapraklar, çiçekler demlenir; kökler, kabuklar, meyveler kaynatılır’

    Arslan, demleme tekniklerinden bahsederek, “Kök, kabuk, meyve ve tohumlardan ise dekoksiyon dediğimiz kaynatma yöntemi ile çay hazırlanır. Belli miktardaki drog yani meyve, tohum ne ile çay hazırlıyorsak cam kaynatma kabına koyulur. Alüminyum olmamasına dikkat edilmelidir, çünkü drogla etkileşime girebilir. Hazırladığımız bitki karışımına, bu karışım kuşburnu, karanfil, tarçın, taze zencefil olabilir, belli miktar soğuk su eklenip kaynatılır. Kaynama başladıktan sonra 5-10 dakika kaynatmaya devam edilir, süzülüp tüketilir. Bitki çaylarından en iyi verimi alabilmek için ‘Yapraklar, çiçekler demlenir; kökler, kabuklar, meyveler kaynatılır.’ cümlesi hatırımızda kalmalıdır. 2 yaş altında çocuklar, kronik hastalığı olanlar, yaşlı bireyler hekim önerisiyle bitki çayı kullanmalıdır. Hiçbir bitki çayının tek başına zayıflamaya etkisi olmadığı unutulmamalıdır. Günde 1-2 fincan farklı bitki çayları tercih edip yetişkinler en az 8 bardak su tüketmeye özen göstermelidir” ifadelerini kullandı.

  • Grip ve soğuk algınlığına bitkisel çözüm

    Grip ve soğuk algınlığına bitkisel çözüm

    Fitoterapi Uzmanı Asrın Tuncay, kış çayının bağışıklık sistemini güçlendirerek doğal bir kalkan oluşturduğunu vurgulayarak özellikle hastalıkların arttığı mevsim geçişlerinde herkesin tüketmesini tavsiye etti.

    Asrın Tuncay, kış çayının şifalı bitkilerden oluşan bir karışım olduğunu belirtirken, “Herkesin kullanabileceği bağışıklığa faydalı bir çaydır,” ifadesinde bulundu.

    Asrın Tuncay, “Kış çayının, boğaz ağrısı başta olmak üzere halsizliğe ve yorgunluğa faydası var. Kış çayı vücut direncini arttırıp bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Bu da bir nebze olsa da hastalıklardan korumaya yardımcı olur. İçeriğinde ıhlamur, kuşburnu, hibiskus, nane ve adaçayı gibi birçok bitki vardır. Çayınızı lezzetlendirmek için portakal, ayva, limon gibi meyvelerin yanısıra tarçın, karanfil gibi baharatları da ekleyebilirsiniz. İçinde bulunduğumuz mevsim geçişlerinde kış çayına çok yoğun talep var. Grip, soğuk algınlığı gibi hastalıkların daha rahat atlatılması için kış çayının tüketilmesini tavsiye ediyor, dönüşler olumlu olduğundan da herkese öneriyoruz.” dedi.

  • Koruyucu kalkan : “Kış çayı”

    Koruyucu kalkan : “Kış çayı”

    Ağrı’da, havaların iyice soğumasıyla birlikte her yıl aktarlar tarafından özel olarak hazırlanmaya başlayan kış çayı karışımları, aktarlardaki yerini aldı.

    Soğuklardan etkilenmemek ve uzun geçen kış aylarında hasta olmamak için yaptıkları özel kış çayı karışımının vücut direncini arttırarak hastalıklara karşı kalkan görevi gördüğünü belirten aktarlar, kış çayının soğuk algınlığı dışında solunum yolu hastalıklarına da iyi geldiğini vurguladı.

  • Kış çayına rağbet arttı

    Kış çayına rağbet arttı

    Yaz mevsiminde hava sıcaklarının 50 dereceyi gördüğü Diyarbakır’da havaların 25 dereceye düşmesiyle vatandaşlar, hastalıklara karşı önlem alabilmek için aktarların yolunu tutuyor. Sonbaharın kendini hissettirmesi ve havaların soğumasının ardından Diyarbakır’daki aktarlar, kış çaylarının, hastalanmadan önce bağışıklık sistemini güçlendirmesinden dolayı içilmesi gerektiğini belirtiyor. Merkez Sur ilçesinde aktar dükkanında çalışan Fırat Çakır, kış çayının antibiyotik ilaç tedavi gördüğünü ve birçok solunum yolu enfeksiyonuna iyi geldiğini belirtti.

    Yaklaşık 13 bitkinin karışımıyla oluşturdukları kış çayına mevsimsel geçişlerden dolayı rağbetin arttığını dile getiren Çakır, “Kış aylarına özel olan atom çayını kendimiz hazırlıyoruz. Kış aylarında özellikle atom çayının satışları biraz daha fazla oluyor. Astım, bronşit, öksürük, nefes darlığı ve balgam sökücü gibi birçok solunum yolu enfeksiyon hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor. Atom çayı dediğimiz kış çayının içerisinde birçok bitki yer almaktadır. Bunlardan bazıları; çubuk tarçın, hatmil çiçeği, ıhlamur, papatya, zencefil, kuşburnu, ekşi çay ve zerdeçal gibi bitkilerin karışımı yapılıyor. Saydığımız bitkiler 8 dakika boyunca su içerisinde kaynatılmalıdır” dedi.

    Öte yandan stres ve yorgunluğa da iyi geldiğine dikkat çeken Çakır, “Mevsimsel geçişlerden dolayı satışlarımız bayağı yükseldi. İnsanlar antibiyotik kullanımını fazla tercih etmediği için kendini bitki çaylarına yönlendiriyor. Şifalı olarak bildiğimiz bu bitkilerin tamamen antibiyotik etkisi gösterdiğini biliyoruz. Kış aylarında sabah bir fincan ve akşam bir fincan olmak üzere günde iki bardak kış çayı tüketildiği takdirde insan dinç oluyor. Kış çayını içmek için hasta olmaya gerek yok. Normal günlerde de tüketilebilir. Aynı zamanda yorgunluk, stres gibi insan ruhunu hafifletir. Kışın normal çay yerine kış çayı tüketilebilir” diye konuştu.

  • Mevsim geçişlerini bu bitkiler koruyor

    Mevsim geçişlerini bu bitkiler koruyor

    Ekim ayının yaklaşmasıyla pek çok kentte sonbahar mevsiminin etkisi hissedilmeye başlandı. Yaz mevsiminin sonuna gelinmesi sonucunda hava sıcaklıklarında azalma meydana gelirken, aktar esnafı hastalıkların yayılma hızının artması sebebiyle vatandaşlara uyarıda bulundu. Mevsim geçişlerinde vücudun savunmasını yüksek tutmanın çok önemli olduğuna vurgu yapan esnaf, bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilinen propolis, kış çayı ve keçiboynuzu pekmezi gibi ürünlerin kullanılması gerektiğini ifade etti.

    “Bitkisel olarak kullanmamız gereken şeyler var”

    Eskişehir’de uzun yıllardır aktarlık yapan Koray Özkılıç, sonbahar geldiği için hastalıkların yayılma hızının artmaya başladığını belirtti. Bunların tedavisinin, aşısının ve çözümünün de olduğunu dile getiren Özkılıç, “Bitkisel olarak kullanmamız gereken şeyler var. Bitkisel olarak ne yapılabilir? Öncelikle buna değinmek lazım. Bitkisel olarak propolis kullanılabilir. Propolis nedir? Arıların gırtlağında hazırladığı bir enzimdir. Ne işe yarar? Balın yapıldığı yerin etrafına sürülür ve balın bozulmasını engeller. Kovanın içerisinde dezenfektan etkisi görür. Kraliçe arı bununla beslenir. Diğer işçi arılar da bununla beslenir. Biz bunu insan vücuduna aldığımız zaman ne olur? Vücut savunması artar. En önemlisi bu. Mutlaka propolis kullanılması lazım. Kış çayı dediğimiz, içerisinde ıhlamur, zencefil, zerdeçal, havlıcan, tarçın, karanfil ve ekinezya gibi bitkilerden bulunan bu çayların da kullanılması lazım” dedi.

    “Keçiboynuzu pekmezi kan yapıcıdır ve çocuklarda kemik gelişiminde çok etkilidir”

    Bu ürünlerin vücut savunmasını arttırmak konusunda etkili olduğuna dikkat çeken Özkılıç, “Saydığım ürünler vücutta antioksidan özelliği meydana getirecektir. Ancak her ne kadar kış çayı ve propolis de kullansak artık yavaş yavaş mevsimsel kıyafetlere dönmemiz lazım. Özellikle şunu da şunu belirtmek istiyorum, keçiboynuzu pekmezi kan yapıcıdır ve çocuklarda kemik gelişiminde çok etkilidir. Ayrıca belli bir yaştan sonra kemik gelişiminde zorluk yaşayan yaşlılarda da tesirlidir. Sabahları bir yeşil çay, bir kahve fincanının yarısı kadar da pekmez içmeyi alışkanlık haline getirdiğimizde zaten vücudumuz sağlıklı olacaktır” şeklinde konuştu.

  • Kış çayına talep arttı

    Kış çayına talep arttı

    Soğuk hava etkisini artırdı, vatandaşlar soğuk algınlığından korunmak için aktarların yolunu tuttu. Grip, nezle, soğuk algınlığından korunmak isteyenler kış çaylarına talebi arttırdı. Vatandaşlar, aktarlardan en çok ıhlamur, zencefil, tarçın, ve adaçayı satın alıyor. Aktarlar ise kış çayının taze olmasına dikkat çekti. Kış mevsiminin vazgeçilmezi kış çayının kilosu 250 liradan satılıyor.

    Soğuk algınlığına karşı kış çaylarının faydalarından bahseden aktar Erol Şener, ”Havalar soğuduğunda insanlar bitki çaylarına talep gösteriyor. Kış çaylarının içinde ıhlamur, kuşburnu, çubuk tarçın, adaçayı gibi bitkiler var. Bunları demledikten sonra içine bal ekleyip tatlandırılarak vatandaşlarımız tüketiyor. Soğuk algınlığına karşı vücuda direnç kazandırıyor. Grip, nezle, soğuk algınlığına karşı kış çaylarını öneriyoruz” dedi.

    ”Bitkilerin tazeliğine dikkat edilmeli”

    Kış çaylarını tüketirken bitkilerin taze olmasına vurgu yapan Şener, ”Ürünlerin canlı görünmesi ve renklerinin canlı olması gerekir. Kokusuna bakılarak taze olup olmadığı anlaşılabilir. Kış çayının kaynatılmaması gerekir, kaynamış suya koyup 10 dakika bekletildiğinde tüketilebilir. Haftada 3-4 bardak içilmesi vücut direncini güçlendirir. Kış çayı kilosu 250 liradan satılıyor. 150-200 gram alındığında 25 lira civarından satılıyor. Bir kış için 150 – 200 gram yeterli olacaktır” dedi.

  • Kış çayına talep arttı

    Kış çayına talep arttı

    Sonbaharın gelmesi ve havaların soğumasıyla birlikte kış çayına talep arttı. Bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyen vatandaşlar, bitkisel ürünlere yöneldi. Vatandaşlar tarafından en çok rağbet gören ürünler arasında ise kış çayı ve ıhlamur yer alıyor. Karışım yapmak isteyen vatandaşlar ise birçok çayı birleştirerek çay çeşitliliği yapabiliyorlar. Eminönü esnafı, geçen yıl kış çayını 150-180 TL’den satarken, bu sene ise 250-300 TL’den sattıklarını söyledi.

    Kış çayına talep arttığını belirten Eminönü esnafı Mahmut Yıldız, “Karışık olarak bazı çay çeşitlerimiz var. Vatandaşlar şimdiden alarak kışa hazırlık yapıyorlar. Kış çayı, vücudun direncini arttırır, soğuk algınlığını giderir. Evde birçok karışım ile kış çayı yapabiliriz. Bal, kış çayı, zencefil, limon, tarçın, ada çayı gibi karışımlar yaparak kış güzel bir şekilde geçirebiliriz” dedi .

    İki kat fiyat artışı

    Kış çayı fiyatlarının geçen sene 180 TL’den bu sene ise 250-300 TL’den sattıklarını belirten Yıldız, “Fiyat artışının sebebi ise ürünler az toplanıyor ve gençlerin bu işe çok fazla ilgileri olmuyor. Bu da fiyat artışına sebep oluyor. Yurt dışından gelen vatandaşlar kış çayını biraz fazla alıyor fakat yerli müşterilerimiz ortalama 100 ile 200 gram arasında alıyorlar” şeklinde konuştu.