Etiket: Kitap

  • Vali öğrencilerle sırada oturup kitap okudu

    Vali öğrencilerle sırada oturup kitap okudu

    Öğrencilerle bir araya gelen Vali Aygöl, BİL-EN Projesi çerçevesinde gerçekleştirilen okuma saatinde öğrencilere eşlik ederek, sıraya oturup birlikte kitap okudu. Okuma saatinin ardından öğrencilerle sohbet eden Vali Aygöl, çocukların merak ettiği konulardaki sorularını cevaplandırdı.

    Öğretmenler odası buluşmasında okulda görev yapan öğretmenlerle de bir araya gelen Vali Aygöl, BİL-EN Projesi’ni hayata geçirirken en büyük destekçilerinin öğretmenler olacağını ifade etti. Okul bahçesinde öğrencilerin yoğun ilgisiyle karşılaşan Vali Şefik Aygöl, hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra okuldan ayrıldı.

  • 7.kitap günleri için geri sayım başladı

    7.kitap günleri için geri sayım başladı

    İnegöl Belediyesi’nin ilkini 2017 yılında gerçekleştirdiği ve her yıl geliştirerek daha kapsamlı hale getirdiği İnegöl Kitap Günleri, bu yıl 7’nci kez düzenlenecek. 24 Kasım – 03 Aralık tarihlerinde 10 gün boyunca adeta bir kitap şöleni havasında gerçekleştirilecek İnegöl Kitap Günlerinde bu yıl yine 100’ü aşkın yazar ve yayınevi ile 1 milyonu aşkın kitap okuyucu ile buluşacak.

    KİTAP GÜNLERİNİN LANSMANI YAPILDI

    Kitap Günleri Fuarı öncesi bugün; Kaymakam Eren Arslan, AK Parti Bursa Milletvekili Ayhan Salman, Belediye Başkanı Alper Taban, AK Parti İnegöl İlçe Başkanı Mustafa Durmuş, İnegöl Belediye Meclisi Kültür Komisyonu Üyeleri ve Milli Eğitim Müdür Vekili Halil İbrahim Zengin katılımı ile Ortaköy Kervansarayında basın toplantısı düzenlendi.

    DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜNDE, FİLİSTİN’DE ÇOCUKLAR ÖLÜYOR

    Duyuru ve davet amaçlı düzenlenen basın toplantısında 7’nci Kitap Günleri Fuarına ilişkin açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Alper Taban, Filistin’de yaşanan zulüm ve 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları gününe de değindi. Başkan Taban, “Bugün 7’nci Kitap Günleri Fuarımızın duyurusu için bir aradayız. Bugün aynı zamanda 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü. Bildiğiniz gibi İsrail, özellikle son günlerde yaptığı saldırılarla 5500 çocuğun, 3500 kadının toplamda 13 bin insanın ölümüne sebep oldu. Bu durumu kim yapıyorsa lanetliyoruz. Cenabı Allah onlara da aynı duyguyu yaşatsın. Şehitlerimizi de rahmetle anıyorum” dedi.

    DÜNYAYI YÖNETECEK NESİLLER YETİŞTİRMEK İSTİYORSAK, KİTABI VE OKUMAYI GÖZ ARDI EDEMEYİZ”

    İnegöl Belediyesinin gerçekleştirdiği 7’nci Kitap Günlerinin başladığını hatırlatan Başkan Taban, şöyle devam etti: “Kitabın insan hayatındaki önemini anlatmak, bahsetmek lazım. Kitapsız yaşamak; kör, sağır, dilsiz yaşamaktır diyor düşünürler. Dolayısıyla beden eğitimi vücut için neyse, okumak da beyin için odur. Dünyayı yöneten; kalem, kitap ve mürekkeptir. Bu bilinçle, bizler de Dünyayı yönetecek nesiller yetiştirmek istiyorsak, kitabı ve okumayı göz ardı edemeyiz. Okuyan toplumlar geleceğe yön verirken, aynı zamanda refahlarını da yükseltir. Okumayan toplumlara baktığımızda ise başkalarının sömürgesi olmaktan kurtulamamışlardır.”

    1 MİLYON KİTAP İNEGÖLLÜLERLE BULUŞUYOR

    “İnegöl’ümüzde de 24 Kasım Cuma günü Öğretmenler Gününde başlayıp 03 Aralık tarihine kadar sürecek bir kitap şöleni olacak. 24 Kasım Cuma günü 14.00’da MODEF Fuar alanında açılışımızı gerçekleştireceğiz. Açılışımızın onu konuğu Yazar İhsan Süreyya Sırma olacak. Organizasyon boyunca da çok kıymetli yazarlarımızı misafir edeceğiz. Bunlardan birkaçını saymak gerekirse; Hayati İnanç, Gri Koç, Orhan Toker, Merve Gülcemal, Tufan Gündüz, Kemal Sayar, Fatih Duman, Hatice Kübra Tongar, Nurullah Genç, Dilek Cesur ve Beyhan Budak. Fuarımızın bu yılki sloganı ise İnegöl’de mevsim kitap şeklinde belirlendi. Hafta içi 09.00-20.00 hafta sonu ise 10.00-20.00 saatleri arasında açık kalacak Kitap Günleri Fuarımızda, 100’ü aşkın yazar ve yayınevi ile 1 milyonu aşkın kitabı ilçe halkımızla buluşturacağız.”

    YEREL YAZARLAR KİTAPLARINI TANITACAK

    “İnegöl’ümüzün bir de yerel yazarları var. Ben bunları aynı zamanda Kitap Fuarımızın bir meyvesi olarak görüyorum. Yerel yazarlarımız da bu organizasyon kapsamında görücüye çıkacaklar. Küçükten büyüğe yazarımız var. 20 yerel yazarımızın arasında 12 yaşında Berre Nur Yavuz evladımız da yerini alacak.”

    7 KİTAP KULESİ ÇEKİLİŞLE SAHİBİNİ BULACAK

    “Kitap Fuarlarımız öncesi her yıl yaptığımız belirli çalışmalar var, bunlara bu yıl da devam ettik. 27 bin kumbara dağıttık okullarımızda. Milli Eğitim Müdürlüğümüzün de katkı ve destekleriyle öğrencilerimize kumbaraları dağıtarak hem tasarruf vurgusu yapmak istedik hem de öğrencilerimizin kitap fuarımızda kitap almak için birikim yapmaya teşvik ettik. Yine dev kitap kulesi çekilişi gerçekleştireceğiz. 7. Kitap Günlerimize özel 7 Kitap Kulesinden birine çekilişle sahip olmak için katılımcılarımız; sosyal medya hesaplarımızdan yayınlayacağımız kitap kulesi gönderimizi beğenip, yorum yapıp yorumuna 2 arkadaşını etiketleyecek. Çekiliş sonuçları 02 Aralık Cumartesi günü açıklanarak sahiplerine teslim edilecek.”

    ÖĞRETMENLERE ÖZEL KAMPANYA

    “Bu anlamlı organizasyonda, öğretmenlerimizi de unutmadık. 24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle şimdiden tüm öğretmenlerimizin gününü kutluyorum. Fuar kapsamında öğretmenlerimize ayrıca bir indirim daha uygulanacak. İndirim detaylarını daha sonra açıklayacağız.”

    12 BİN 500 ÖĞRENCİ ÜCRETSİZ TAŞINACAK

    “Öğrencilerimizi yine her yıl olduğu gibi Kitap Fuarımıza ücretsiz olarak taşıyacağız. Planlama kapsamında 12 bin 500 öğrencimizi fuara getirmek için hazırlıklarımızı yaptık. Çevre il ve ilçelerimizde de duyuruları yaparak vatandaşlarımızı davet ettik. Şehrimizde yaşayan her birey bu organizasyondan hizmet alacak. Tüm hemşerilerimizi bu kitap şölenine davet ediyorum.”

    GENÇLERİMİZİN KİTABA OLAN İLGİSİ BİZLERİ MUTLU EDİYOR

    AK Parti Bursa Milletvekili Ayhan Salman da kitabın önemine dikkat çektiği açıklamasında “Kitap tarih boyunca insanlık için önemliydi. Geçmişte belki o eserlerin yazılması, ulaşılması çok zor şartlarda oluyordu. Bizim gençliğimizde de kütüphanelerde fazlaca kitaba ve bilgiye erişiyorduk. Sonrasında dijital dünyanın hızlı gelişimiyle sanki insanlar artık kitap okumuyor gibi bir algı oluştu. Ancak ben uzunca süredir belediyemizin yaptığı bu organizasyona özellikle gençlerimizin ilgi gösterdiğini görüyorum. Yine Nöbetçi Kitaphanelerde gençlerimizin kitapla haşır neşir olduğunu görmek bizleri mutlu ediyor. Dolayısıyla bu organizasyonları da önemsiyoruz” diye konuştu.

    ŞEHİRLERİ İMAR EDERKEN, NESİLLERİ İHMAL ETMEMELİYİZ

    Son olarak bir konuşma yapan Kaymakam Eren Arslan ise “Çok güzel ve anlamlı bir buluşmayı burada gerçekleştiriyoruz. Bu yıl 7’ncisi düzenlenecek olan Kitap Günleri, İnegöl Belediyemizin çok önemli hizmetlerinden biri. Çünkü şehirleri imar ederken eğer nesilleri ihmal edersek, ihmal ettiğiniz o nesiller imar ettiğiniz şehirleri yıkarlar. İnşallah bizler imar ettiğimiz şehir ve medeniyetleri ihmal etmediğimiz insanlarımızla geleceğe daha güçlü taşıyacağız. Bu manada kitap biz insanların, hele ki ilk emri oku olan bir dinin mensupları olan biz Müslümanların olmazsa olmazıdır. Kitaptan ayrı bir hayat bizim için düşünülemez. Katkı ve destek veren herkese teşekkür ediyorum. İlçemize, ülkemize hayırlı olsun” şeklinde konuştu.

  • Kitap okumanın psikolojik sonuçları

    Kitap okumanın psikolojik sonuçları

    Yaşam boyu okumanın temeli ailede atılır ve okulda sistematik olarak geliştirilebilir olduğunu belirten psikolog Emin Kurtay, ailelerin ve öğretmenlerin okumaya yönelik olumlu tutum ve davranışları, çocukların okumayı sevmesini, okumaya ilgi ve keyif almasını kolaylaştırabilir veya okumayı zorlaştırabileceğini söyledi. Bilgi edinmenin en etkili ve yaygın yolu olan okuma, bireylerin yaşamlarının hemen her anında karşılaştıkları, pek çok karmaşık süreci içeren çok yönlü bir dil becerisi olduğunu dile getiren Kurtay, insanlar için kitap okumak bir boş zaman etkinliği değil, yemek ya da uyumak gibi bir zorunluluk olduğunu; sokakta, evde, okulda, hastanede, müzede, otobüste günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası olduğunu ifade etti.

    Okumak aynı zamanda insanın ruh halini de olumlu anlamda etkilediğini aktaran Kurtay, “Olumlu tutum sahibi, öz yeterlik inancı ve motivasyonu yüksek, kaygı düzeyi düşük kişilerin okumaya dair pozitif bir yaklaşım sergilemesi, tam tersi bir durumda da okumadan kaçınması/uzaklaşması beklenir. Okuyucular, okuma etkinlikleri sırasında psikolojik faktörlerden büyük ölçüde etkilenirler. Bireyin metne ilgi duyup duymadığı, motivasyon düzeyi gibi psikolojik durumu okuma davranışına yansır. Bu fikir okumaya etki eden psikolojik faktörlerin detaylı bir şekilde belirlenip dikkat edilmesi gerekmektedir” dedi.

    Okuma sürecinin temel parçalarından biri okuyucu, diğeri ise metin olduğunu söyleyen Kurtay, “Metin kullanarak iletişim kurma serüveninde psikolojik faktörlerin de önemli rol oynadığı göz önüne alındığında, okumanın yalnızca fiziksel süreçlerle açıklanamayacağı açıktır. Çünkü okuma, görme ve konuşma açısından fizyolojik bir süreç, anlama açısından ise psikolojik bir süreçtir. Tutum, öz yeterlilik, korku, ilgi ve motivasyon gibi psikolojik faktörler okuduğunu anlama gelişimini etkiler” diye konuştu.

    Kurtay, “Olumlu-olumsuz ve sürekli-durumsal olarak yapılandırılabilen tutumların ortaya çıkışında zihinsel, duygusal ve davranışsal öğeler etkin rol oynar. Deneyimlerle ilişkili olan ve oluştuktan sonra tekrarlanma ihtimali çok yüksek olan tutumun varlığı ancak yansıttığı varsayılan bazı gözlemlenebilir davranışlardan çıkar sanabilir. Öz-yeterlik inançları, kişisel ve mesleki karar alma süreçlerine rehberlik etme ve ihtiyaç duyulduğunda sezgisel olarak ortaya çıkma gücünü içerir. Öz yeterliliği yüksek olan bireyler okuduklarını daha iyi anlayabilir ve okuma kaygısını yönetebilirler. Kaygının okuma davranışındaki rolü, şiddetine göre değişmektedir. Düşük kaygı düzeyleri, dikkati ve konsantrasyonu artırarak okuduğunu anlamayı geliştirirken, yüksek kaygı düzeyleri kaygı ataklarına yol açarak okuduğunuzu anlamayı zorlaştırabilir” şeklinde konuştu.

    Okumaya olan ilgi, kişinin zihnini harekete geçirip okumayı teşvik etme, dikkat süresini artırma ve hafızayı kolaylaştırma potansiyeline sahip olduğunu kaydeden Kurtay, “Okuma ilgisinin gelişimi okuma ilgisi ve okuma yönelimi ile başlar. Kitabın değeri ancak bilgiye ihtiyaç duyan ve ondan yararlananlar tarafından bilinmektedir. Kitap okumak beynin beslenmesinin önemli kaynaklarındandır Hatta kitap okuma günlük stresten kurtulmak ve deşarj olmak için en iyi yardımcı araçtır. Ailenin kitaba ve okumaya verdiği değeri gösteren kitap hakkında konuşma, evde kütüphanenin bulunması, okumayı seven ebeveynler, çocukla kitabevine gidip birlikte kitap seçme gibi etkinliklerle çocuk ile okuma arasında sıcak bir ilişkinin oluşması için çaba harcanmalıdır” ifadelerini kullandı.

  • Bursa’da küçük okurlara kitap bilinci aşılandı

    Bursa’da küçük okurlara kitap bilinci aşılandı

    Bursa Büyükşehir Belediyesi Kütüphaneler Şube Müdürlüğü, özellikle yeni nesle kitap okuma alışkanlığı kazandırmaya yönelik çalışmalarına bir yenisini daha da ekledi. Dünya Çocuk Kitapları Haftası çerçevesinde farklı yaş gruplarındaki okurlarını ünlü yazarlarla buluşturan Kütüphaneler Şube Müdürlüğü, son olarak çocukları Oyuncu ve Yazar Özgür Özgülgün ile biraraya getirdi.

    Şehir Kütüphanesi Üftade Salonu’nda düzenlenen programa, Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Fethi Yıldız da katıldı. Okurlarıyla keyifli bir ortamda söyleşi yapan Özgür Özgülgün, tarih ve arkeoloji alanındaki bilgileri öğrencilerle eğlenceli bir dille paylaştı. Programın sonunda Özgür Özgülgün ‘Uygarlık Dedektifleri Çatalhöyük’te’ ve ‘Uygarlık dedektifleri Gladyatör Kentinde’ adlı kitaplarını öğrenciler için imzaladı.

    Gençlere bol bol kitap okumalarını ve kütüphaneleri kullanmalarını tavsiye eden Başkanvekili Fethi Yıldız, öğrencilere yönelik bu tür faydalı programları düzenlemeye devam edeceklerini belirtti.

  • Hem kitap okudular hem de tarihi dinlediler

    Hem kitap okudular hem de tarihi dinlediler

    Bolu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği yaparak ‘Cumhuriyetin 100’üncü Yılında Doğada Kitap Okuyoruz’ etkinliği düzenledi. Etkinlik çerçevesinde Orhangazi Ortaokulu öğrencilerinin katılımıyla gerçekleştirilen kitap okuma etkinliğinde, ortaokul öğrencileri unutulmaz bir gün geçirdi.

    Kitap okumanın öneminden bahsedildi

    İl Kültür ve Turizm Müdürü Hakan Doğanay, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne bağlı birimlerinin personellerinin de katıldığı etkinlikte, çocuklara kitap okumanın öneminden bahsedildi. Ayrıca Cumhuriyetin 100’üncü yılının önemi anlatılarak, kent müzesinin içerisinde bulunan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu günden bu yana kullanılan değerli eşyalar tanıtıldı.

  • Ağaçlar kitap açtı

    Ağaçlar kitap açtı

    Bartın Gazhane Kültür Parkı’nda “7’den 77’ye Sessiz Kitap Okuma” etkinliği düzenlendi. Etkinliğe anaokulu, ilk ve orta öğretim öğrencilerinden lise, üniversite öğrencilerine gazilerden, il protokolüne kadar her kesimden ve kuşaktan insan ilgi gösterdi.

    Ellerinde bulunan Türk Bayraklarını sallayan çocuklar, Bartın Valisi Nurtaç Arslan’ın etkinlik alanına geldiği anlarda büyük coşku yaşadı. Çocuklar alkışlarla karşıladığı Vali Arslan ile tokalaşmak için yarıştı.

    “Ağaçlar çiçek açtı” konsepti

    Parkta bulunan ağaçların dallarına Türk bayraklı balonlar ve kitaplar asıldı. “Ağaçlar çiçek açtı” kopsepti ile hazırlanan alanda, katılımcılara yaş grupları ve ilgi düzeyine göre kitaplar dağıtıldı.

    Kuş seslerinin duyabildiği alanda katılımcılar, yaklaşık 1 saat boyunca kitap okudu. Vali Arslan ve beraberindeki gaziler, polis, asker, kurum amir ve müdürleri de çocukların arasında oturarak, kitap okudu. Okuma öncesinde Vali Arslan ile sohbet etme fırsatı bulan çocuklar, Vali Arslan’a yaşını sordu. Bir dizi tahminlerde bulunan çocuklar Vali Arslan’ın 47 yaşında olduğunu öğrenince, şaşırdı. Çocukların bu şaşkınlığına gülerek cevap veren Vali Arslan, “İnanamadınız mı, Daha mı genç görünüyorum” sorularını yöneltti.

    Kitap okuma etkinliğinin 20. dakikasında verilen arada ise çocukların “ne çabuk bitti” serzenişi üzerine ise mikrofonu alan Vali Arslan, “Okuma etkinliği daha bitmedi. Size merhaba demek için ara verdik. Kaldığımız yerden devam edeceğiz” diyerek çocuklara cevap verdi.

    Vali Arslan, konuşmasında, “Bizler sizlerin geleceğimiz olduğuna gönülden inanıyoruz. Sizin gibi gözlerinin içi gülen, zeki çocuklarımızın cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında ülkemizi çok daha ileri taşıyacağınıza inanıyoruz. En önemli alışkanlıklardan biri kitap okuma alışkanlığıdır. Kitap okuyarak, kendinizi geliştirerek, ülkeye çok faydalı bireyler, insanlar olacaksınız. Bizlerin size devrettiği bayrağı çok daha ilerilere taşıyacaksınız” dedi.

  • 100. yıl için 100 kitap ve bayrak dağıtıldı

    100. yıl için 100 kitap ve bayrak dağıtıldı

    Cumhuriyetin 100. Yılı etkinlikleri çerçevesinde gerçekleştirilen etkinlikte, Sosyal Bilimler Öğretmeni Şenol Dönmez öğrencileriyle birlikle şehirde bir ilki başlatarak Ahi esnafına Kurtuluş Savaşı’nı anlatan 100 kitap ve 100 bayrak hediye etti.

    Tarih bilincinin okumakla kazanılacağını aktaran Dönmez, “Öğrencilerimizle 100. yıl etkinliklerini tartışırken gelen fikirleri değerlendirip öğrenci öğretmen işbirliğinde çalışma yürüterek en iyi fikri tespit edip hayata geçirdik” dedi.
    Öğrencilerinin bayrak ve kitapların alınması sürecine de okul harçlıklarından katkı sunduklarını ifade eden Dönmez, “Öğrencilerimizin tarih ve sorumluluk bilinci kazanmaları adına yaptığımız etkinlikte alt limiti 10 lira koyarak yaklaşık 100 öğrencimizle çalışma başlattık ve her öğrencimizden de okuduğu Kurtuluş Savaşını anlatan kitapları istedik. Kitap eksiklerini ise öğrenci öğretmen işbirliğinde sahaflardan tamamladık. Öğrencilerimiz esnaflara Türk Bayrağı ve Kurtuluş Savaşı kitaplarını hediye ederken de ayrı bir mutluluk yaşadı” diye konuştu.

  • Kitapları evine sığmadı sokağa taştı

    Kitapları evine sığmadı sokağa taştı

    Kütüphaneyi andıran evinde 5 tırı rahatça doldurabilecek 100 bin civarında kitaba sahip olan Aktaş, bu sefer kitaplarıyla evine sığmayınca kendini cadde ve sokaklara attı. Bayburt’un en işlek caddesi olan Cumhuriyet Caddesi’nde sergi açan Aktaş, hava koşullarının uygun olması durumunda, birkaç gün daha ziyaretçileriyle bir araya geleceğini, kitapları okuyucularla buluşturacağını bildirdi.

    4 yıl önce aldığı minibüsü karavana dönüştüren Aktaş, Anadolu’da Türkçe şiirin öncüsü, halk şairi olarak bilinen Yunus Emre’nin ‘Kul Padişahsız Olmaz’ eserinde geçen “Padişahı kim bildi, kul etmese yort savul” dizesinden esinlenerek Yort Savul Akademisini kurduğunu belirtti. Aktaş, ‘Yoldan kaç, yoldan çekil’ anlamına gelen Yort Savul Akademi ismiyle dönüştürdüğü karavanın içine kitaplarını doldurarak Bayburt Cumhuriyet Caddesi’nde yerini aldı. Burada ziyaretçileriyle bir araya gelen Aktaş, kitaplarını imzaladıktan sonra ziyaretçilerine çay ikramında bulunup, kültür-sanat, tarih ve edebiyat üzerine sohbetler gerçekleştiriyor.

    İnsanları kitapla buluşturmak için 78 il gezdi

    63 tane yayınlanmış kitabı, yüzün üzerinde ulusal ve uluslararası makaleleri bulunan Aktaş, Türkiye’nin çeşitli illerinde, ilçelerinde ve köylerinde mola vererek, açtığı stantla insanları kitapla buluşturuyor. İnsanları okumaya teşvik etmek amacıyla fırsat buldukça eşi Bedriye Aktaş ile il il gezerek kilometrelerce yol kateden Aktaş çifti, şimdiye kadar 78 il gezdi.

    “Bir cümle hayat kurtarır felsefesiyle öğrencilerimin hazırladığı ödevleri insanlara dağıtıyorum”

    Bilginin dolaşımını çok önemli bulduğunu, bu dolaşımın da ancak kitaplarla mümkün olacağını savunan Aktaş, “İnsanları kitapla buluşturmanın peşindeyim, daha doğrusu bilginin dolaşıma girmesi peşindeyim. Bilginin dolaşıma girmesi de ancak kitapla olur, başka bir şeyle olmaz. Ben, insanlar bilgiye ulaşsınlar diye öğrencilerimin yaptığı ödevleri dağıtıyorum. ‘Bir Cümle Hayat Kurtarır’ felsefesiyle öğrencilerimin yazdığı fişleri insanlara dağıtıyorum. İnsanlar oradan bir cümle öğrenirler, bir cümle öğrenemezlerse bir kelime öğrenirler diye düşünüyorum. Ben, sadece Bayburt’ta 5 bin tane fiş dağıttım. 5 bin tane fişten insanlar bir cümle öğrenmedilerse muhakkak bir kelime öğrenmişlerdir. Bu da 5 bin kelime yapar. 5 bin kelime öğrenmedilerse, 500 kelime öğrenmişlerdir. Bu da 500 kelimenin Bayburt’ta dolaşıma girmesi demektir. 500 kelime ise çeyrek lügat eder. Bilginin dolaşımı çok çok önemlidir. İnsanlar hangi dünyaya kulak kesilmişlerse, hangi dünyanın içerisinde yaşıyorlarsa çeşitli dünyaları da farklı kelimelerle keşfedeceklerdir. Farklı kelimeler olmadan, farklı söylem olmadan, farklı dil olmadan, farklı üslup olmadan bizim yeni bir şey keşfetmemiz mümkün değildir. Bizim veya bir başkalarının bildiği şeyler, bir şey ifade etmez. Tekrar ediyorum, bilginin dolaşıma girmesi lazım, o da kitapla olur. Ben, o yüzden şehir merkezinde kitap sergileri açıyor, imza günleri gerçekleştiriyorum” ifadelerini kullandı.

    “İnsanları kitapla buluşturmaya devam edeceğim, benim eylemim budur!”

    Ziyaretçileriyle kitaplar üzerine sohbetler gerçekleştirdiğini, zaman zaman dertleştiklerini kaydeden Aktaş, “İnsanlarla sohbet ediyor, dertlerini dinliyorum. Herkesi sükunetle dinliyorum, elimden bir şeyler gelirse yardımcı olmaya, yönlendirmeye çalışıyorum. Bilgi eylemdir, bizi öznel kılan bu bilgilerdir. Bu nedenle bilginin dolaşıma girmesini çok çok önemsiyorum. Hatta bu konuda ‘Bilginin Dolaşımı Teorisi’ diye bir teori kitabı da hazırlıyorum, yıllardan beri emek veriyorum, bir gün bitecektir, umuyorum. İnsanları şehir meydanında kitapla buluşturmaya devam edeceğim, Türkiye’nin her yerini hemen hemen gezdim, gitmediğim yerlere de gitmeye çalışıyorum. 1-2 gün, 3-5 gün, 1 hafta 10 gün şeklinde programlarla gidemediğim yerlere gideceğim. Oralarda da kitap sergileri, imza günleri yapacağım. Benim eylemim budur” diyerek konuştu.

  • Tüm Erzincan, 24 dakika kitap okuyor

    Tüm Erzincan, 24 dakika kitap okuyor

    ‘Kitap Candır Can, Hep Birlikte Okuyor Erzincan’ projesi, Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu’nun katılımlarıyla düzenlenen kitap okuma etkinliği ile başladı. Vali Metin İlyas Aksoy Ortaokulunda düzenlenen etkinlikte Vali Aydoğdu, minik öğrencilerle birlikte kitap okudu.

    ‘Candır Kitap Can, Hep Birlikte Okuyor Erzincan’ projesi çerçevesinde başlatılan kitap okuma etkinliği sadece öğrencilerle sınırlı kalmayarak, kentte bulunan esnafı ve tüm Erzincanlıları da kapsıyor.

    Okuma etkinliği sonrası açıklamalarda bulunan Vali Aydoğdu, empati yapma duygusunu artırmanın tek yolu kitap okumaktır diyerek, okuma seferberliğine gösterilen ilgi ve bu konuda ortaya konulan çabanın önemini vurguladı. Vali Aydoğdu, konuşmasının devamında, “Kitap Candır Can, Hep Birlikte Okuyor Erzincan’ mottosuyla Erzincan’ımızda her perşembe günü saat 09.00 ile 09.24 arasında okullarımızda, sokakta, iş yerlerinde kitap okumaya çalışacağız. Aslında biz bunu 20 dakika olarak planlamıştık. Çocuklarımızın zihinleri dağılmasın diye 20 dakikaya arkadaşlarımız karar vermişti. Erzincan’da 24 dakika yaptık. Neden 24 dakika? Çünkü Erzincan’ın plakası 24 olduğu için. Okuma alışkanlığı çok çok değerli ve önemli, küçük yaşlarda hem çocuklarımıza hem gençlerimize bunu aşılamamız gerekiyor. Çünkü okumak hakikaten insana yeni ufuklar açıyor. Kişinin okuduğunu anlama ve yorumlama yeteneği gelişiyor. Aslında bugün toplumumuzda yaşadığımız bütün sıkıntıların temelinde okuma alışkanlığının eksik olması yatıyor. Onun için bir kitabı okuyup kapattıktan sonra zihnimizde bir cümle bile kalıyorsa o kitap amacına ulaşmıştır diyoruz. Biz onun için beraber birlikte okullarımızla, esnafımızla her hafta perşembe günü sabah saat 09.00 ile 09.24 arasında bu kitap okuma alışkanlığını geliştireceğiz. Gelecek hafta inşallah esnaflarımızla birlikte bu okuma alışkanlığını devam ettireceğiz” dedi.

    Konuşmasının sonunda, başlatılan projenin çocuklara ve Erzincan’daki bütün vatandaşlara güzellikler getirmesini temenni eden Vali Aydoğdu, kitap okuma etkinliğinin ardından okul öğretmenleri ile bir süre hasbihâl ederek, Erzincan’ı eğitim alanında daha üst noktalara taşımak için neler yapılabileceği hususlarında istişarelerde bulundu.

  • “Hediyem Kitap Olsun”

    “Hediyem Kitap Olsun”

    İstanbul Güngören’de Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı tarafından yürütülen “Hediyem Kitap Olsun” projesi kapsamında kurum yetkilileri tarafından Güngören İmam Hatip Ortaokulu’nda öğrencilere kitap dağıtıldı. “Hediyem Kitap Olsun” projesi kapsamında öğrencilere dağıtılan kitapların aynı zamanda İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları ve Avrupa’da Kur’an-ı Kerim’in yakılmasına yönelik eylemlere karşı bir entelektüel protesto olduğu dile getirildi.

    Daha fazla insanı kitapla buluşturma gayesiyle hayata geçirilen proje, 15 ana kategori ve 55 alt kategoride toplam bin 682 kitaptan oluşuyor. Proje; çocuk, gençlik ve aile kitaplığı, din eğitimi ve kültür kitaplığı, ilahiyat temel eserler, yabancı dilde yayınlar, irşat yayınları gibi ana kategorilerin her birini kapsamlı bir şekilde içinde barındırıyor.

    “Biz Filistin ile alakalı bağış kampanyamızı başlattık”

    Proje ile ilgili açıklama yapan Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü İzani Turan, Filistin’de yapılan her türlü soykırımı lanetlediklerini ve Filistin ile ilgili bağış kampanyaları başlattıklarını belirtti. Turan, “Bizim millet olarak insana yönelik tacizlerin, soykırımların karşısında olduğumuz bir vaka. İnsanlık dramının da yaşandığı bir vaka. Elbette bu hususta bizim insanlığımız ve inancımız, İslam’ın bize yüklemiş olduğu misyon, merhamet neyi gerektiriyorsa bizim duruşumuz o noktadadır. Her türlü insanı katliamı, soykırımı lanetliyoruz. Bu hususta başkanlık ve vakıf olarak ciddi çalışmalarımız var. Türkiye olarak da çok ciddi çalışmaların olduğunu biliyorum. Umarım ki bu insanlık dramı bir noktada dursun. Bu terör devleti anlayışı son bulsun. Biz Filistin ile alakalı bağış kampanyamızı başlattık. Sa olsun milletimiz çok duyarlı. Çünkü orada çocuklar, bebekler var. İnsanlık ölüyor orada. O açıdan bağışlarımız devam edecek. Biz ilk gün itibarı ile vakıf olarak insani yardımlarımızı oraya sevk ettik” dedi.

    “Bunu yapan insanlıktan nasibi olmadığı için bu eylemi yapabiliyor”

    Kur’an-ı Kerim’in yakılması eylemlerine yönelik konuşan Turan, “Kur’an-ı Kerim’i yakan bir nevi medeniyeti yakan demektir. Bizde medeniyetin inşası için elimizden gelen neyse onu yapmaya çalışıyoruz. Biz ihya hareketinin neferleriyiz. Onlar ise katletmenin neferleri. Kitabı yakmak katletmektir. İlmi, medeniyeti, inancı yok etmek için yapılan bir gayrettir. Kuran’ın sahibi Allah’tır. Onun muhafızı da Allah’tır. Dolayısıyla hepimiz onun muhafızıyız. Çok önemli gömüyoruz. Bunu yapan insanlıktan nasibi olmadığı için bu eylemi yapabiliyor. Hafif bir insanlık duygusu olsa, en azından ona inanan insanlara saygıyı kedisine şiar edinebilir” şeklinde konuştu.