Elazığ’da görevli Jandarma Uzman Çavuş Yasak’ın (31) kullandığı otomobil, dün gece Kayseri-Malatya kara yolunda şarampole devrildi.
Kazada, sürücü Yasak ve 3 yaşındaki kızı Nazlı Yasak hayatını kaybetti, eşi Şükran Yasak ve 2 çocuğu yaralandı. Yaralılar, 112 Acil Sağlık ekiplerince hastaneye kaldırıldı.
Hayatını kaybeden Kasım Yasak ve kızının cenazeleri hastanedeki işlemlerin ardından yakınları tarafından alınarak Batman’ın Kozluk ilçesine bağlı Tuzlagözü köyüne getirildi.
Burada yapılan törenin ardından baba ve kızının cenazeleri köy mezarlığında defnedildi.
Ailenin tatil için Elazığ’dan Konya’ya gitmek üzere yola çıktığı öğrenildi.
Etiket: kız
-
Baba ve kızı toprağa verildi
-
Balıkçılar teknelerini kış sezonuna hazırlıyor
Van Gölü’nde endemik bir tür olan inci kefalini avlayarak geçimini sağlayan balıkçılar, teknelerini onarımdan geçirerek kış sezonuna hazırlık yapıyor. Van Gölü’nün tuzlu ve sodalı suyunda yaşayabilen fakat üremek için tatlı sulara göç eden inci kefali, havzada 20 bin insanın geçim kaynağını oluşturuyor. Van Gölü’nde 15 Temmuz itibariyle başlayan av sezonuyla birlikte kimi balıkçılar sıcak aylarda avlanmayı tercih ederken, kimi balıkçılar ise kış aylarını tercih ediyor.
Kış aylarında balığın hem sürü halinde gezdiğini hem de daha lezzetli olduğunu düşünen balıkçılar, ayrıca bu ayda tüketimin de fazla olmasına bağlı olarak kış avcılığına yöneliyor. Kış aylarında avcılık daha zahmetli olmasına rağmen bu ayı tercih eden balıkçılar, sezon için karaya çektikleri teknelerinin her türlü bakım ve onarımını yapıyor.
“Balığın sürü halinde gezmesine bağlı olarak kış balıkçılığı tercih ediliyor”
İHA muhabirine konuşan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Su Ürünleri Şube Müdürü Muhammet Demir, av yasağının 15 Temmuz itibariyle sona erdiğini ve balıkçıların ‘Vira Bismillah’ diyerek ilk ağlarını gölle buluşturduğunu hatırlattı. Van’da yaz aylarında balıkçılığın az yapıldığını ifade eden Demir, “Bunun nedeni ise Van’daki balıkçılığın kışın yapılmasından kaynaklanmaktadır.Yazın balığa çıkıldığında 30 ila 70 kilogram balık avlanırken, kışın ise bu 300 ila 400 kilogram civarındadır. Balığın sürü halinde gezmesine bağlı olarak kış balıkçılığı tercih ediliyor. Balığa başlamayan teknelerin ise burada bakımları yapılıyor. Ekim ayının sonu ve Kasım ayının başlarında balıkçılığa başlanacaktır” dedi.
“Kışın balık çok lezzetli ama çok eziyetli”
Kış aylarında balığın daha lezzetli olduğunu, ancak avcılığının zor olduğuna dikkat çeken Nihat Avşar isimli balıkçı ise, “Kışın fırtına ve soğuktan dolayı çok eziyet çekiyoruz. Yaz aylarında ise balıkçılık daha kolaydır. Ancak balık bu kez daha az yağlı oluyor. Kışın ise balık daha yağlı ve lezzetli oluyor. Eziyeti çok ama tadı güzel” diye konuştu. -
Kızının hatıralarını ararken, arkadaşının fotoğraflarını buldu
Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremde 6 yaşındaki kızını kaybeden anne, Beyza’ya dair hatıraları bulmak için geldiği enkaz kafede onun arkadaşının aile fotoğraflarının olduğu albümü buldu. Üzüntülü ve duygusal anlar yaşayan anne, bulduğu albümü kızının arkadaşının ailesine ulaştıracağını söyledi.
Kahramanmaraş’ta depremlerinin simgesi haline gelen Ebrar Sitesi’nde depreme yakalanan iki çocuk annesi Halime Çay, afetin acılarını yaşıyor.Depremde enkaz altında kalan aileden 6 yaşındaki kızları Beyza hayatını kaybetti. Her gün evlat acısını yaşayan anne Çay, aynı bölgedeki enkazlardan çıkarılan resimlerin olduğu kafeye Beyza’nın hatıralarını aradı. Duygusal anların yaşandığı görüntülerde kızının hatıraları yerine Beyza’nın arkadaşı ve ailesinin fotoğraf albümünü buldu. Bulduğu fotoğrafları teslim alan Çay, fotoğrafları sahiplerine teslim edeceğini söyledi.
Deprem ve sonrasını anlatan Anne Halime Çay, “Ben Ebrar H blokta oturuyordum. O gece gürültüyle uyandık eşimle çocuklarımın odasına geldim. Büyük kızım yere düşmüştü, fark ettim üzerine kapandım ancak küçük kızımı bulamadım. Biz enkazdan 10 dakika sonra dışarı çıktık. Küçük kızımı aradık sürekli saat 9 gibi vefat etmiş bulduk. Kızım prematüre 25 haftalık doğmuştu. Yani hayata zor tutunmuştu. 3,5 ay kuvözde kalmış, yolunu gözlemiştik. İlkokul birinci sınıfa gidiyordu ve o gün tatil ertesi gün okul başlayacaktı, çok hevesli ve çok mutluydu yeni okuluna başlayıp yeni şeyler öğreneceği için ama her şey yarım kaldı” dedi.
“Hiç değilse hatıralarını yaşatırlar”
Belki kızına dair bir şeyler bulurum diyerek enkaz kafeye geldiğini anlatan anne Çat, “Kızımı aldıktan sonra binaya dönememiştik. Hiçbir şeyini alamadım. Ona dair bir şey arıyorum. Onun kokusunu arıyorum ve o umutla geldim. Onun çok sevdiği arkadaşının fotoğrafını buldum. Çok şükür onlar hayatta o gece Kahramanmaraş’ta değillerdi, kabusu yaşamadılar.İnşallah insanlar sevdiklerine ve kaybettiklerine dair bir şeyler bulabilirler, hiç değilse hatıralarını yaşatırlar” ifadelerini kullandı.
Enkaz kafeyi oluşturan Mehmet Yalçın ise, “Kahramanmaraş’ta yaşayan vatandaşlarımız gelip burada hüzünlerini yaşayıp acılarımızı hep beraber unutuyoruz. Ablamız kendi fotoğrafını bulamadı ancak kızının ailesinin fotoğrafını buldu. İnsanlar gelip burada fotoğraflarını ve eşyalarını bulabilirler” diye konuştu. -
Kızını sokak sokak arıyor
Kocaeli’nin Darıca ilçesinde 2 gün önce evinden çıkan genç kızdan haber alınamıyor. Yüzde 60 engelli raporu olduğu öğrenilen Fatmagül Özden’i sokak sokak arayan annesi, “Kimler götürdü, kimler kandırdı bilmiyorum ama lütfen kızımı bana teslim edin” dedi.
Edinilen bilgiye göre, Piri Reis Mahallesi Barbaros Caddesi’nde ikamet eden 20 yaşındaki Fatmagül Özden, 17 Temmuz Pazartesi günü sabah saatlerinde evinden çıktı. Otobüsle Marmaray İstasyonu’na yakın duraklarda indiği belirlenen Özden’den bir daha haber alınamadı. Özden’in annesi Gülcan Aydın (41), yüzde 60 engelli raporu bulunan kızı için karakola giderek kayıp başvurusunda bulundu. Gece gündüz kızını arayan anne, ondan gelecek iyi bir haberi bekliyor.
Kızının pazartesi günü saat 09.45’te evden çıktığını söyleyen Aydın, “10.05’te 501 otobüsüne binmiş. Kızımın Marmaray İstasyonu’nu taraflarında indiği gözüküyor. Fatma yüzde 60 engellidir. Kızımı görenlerin lütfen durumu polise bildirmesini rica ediyorum. Kızım kandırılmaya çok müsaittir. Kim yanında alıkoyuyorsa en yakın polis merkezine teslim etsin.
Daha önce de bir kez kaybolmuştu ve polis ekiplerimiz bulmuştu. Kızım Erenköy Ruh ve Sinir Hastanesi’nde tedavi görüyor, kullandığı ilaçlar var. Onun için uğraşırken bir anda tekrardan kayboldu. Kimler götürdü, kimler kandırdı bilmiyorum ama lütfen kızımı bana teslim edin. Kızım 20 yaşına yeni girdi. Fatma’nın üzerinde siyah pantolon, siyah askılı ve siyah beyaz uzun hırka var. Fatma’nın yanında kimlik ve para yok sadece Kocaeli engelli kartı vardır. Çok çaresizim, bir anneyim, yardımlarınızı bekliyorum” diye konuştu.
-
“Silahı bırakması için yalvardım”
Olay, ocak ayında Bursa’nın merkez Osmangazi ilçesi Sırameşeler Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, eğlence merkezinde solist olarak çalışan Nurcan İnan’ın ziyaretine gelen kızı Yağmur M. ile saat 02.00 sıralarında evine gitmek için mekandan ayrıldı. İnan, mekanın önünde kendisini bekleyen ve sevgilisi olduğu öne sürülen İzzet Akdeniz ile tartıştıktan sonra taksiyle Çatal Sokak’taki evine gitti. Araçtan inen İnan burada da otomobiliyle kendilerinden önce gelen Akdeniz ile karşılaştı. Taraflar arasında çıkan tartışma kavgaya dönüşünce, belindeki ruhsatsız tabancayı çıkaran Akdeniz, Nurcan İnan’ın başına ateş etti. O anlar, çevredekilerin cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntülerde Nurcan İnan’ın yerde yattığı, kızının da başında durduğu görüldü. Olay yerinden yürüyerek uzaklaşan ve “Nurcan, öldüreceğim seni” diyen şüpheli, sokağın başında park halindeki beyaz otomobille kaçtı. Yağmur M., ağlayarak annesinin başında beklerken, silah seslerini duyanların ihbarıyla adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralı İnan, ilk müdahalesinin ardından ambulansla kaldırıldığı Çekirge Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.
“İstemeden vurdum”Kaçan şüpheli İzzet Akdeniz, polis tarafından Yıldırım ilçesinde yakalanıp gözaltına alındı. Verdiği ifadede, “Onunla 8 aydır ilişkimiz vardı. Kıskançlık yüzünden cinayeti işledim” diyen Akdeniz, çıkarıldığı mahkemede tutuklandı. Hakkında, Bursa 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Kasten öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış hapis cezası istemiyle dava açılan İzzet Akdeniz’in yargılanmasına başlandı. Tutuklu sanığın Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldığı duruşmada, tarafların avukatları ile Yağmur M. hazır bulundu. Duruşmada savunmasını yapan İzzet Akdeniz, sevgilisi olduğunu söylediği Nurcan İnan ile aynı evde yaşadıklarını belirterek, “O gün Nurcan bana, akşam iş yemeği olduğunu söyleyip, ‘Beni gece al’ dedi. Gece, çalıştığı mekana gittiğimde, Nurcan ve kızı Yağmur bir erkekle birlikte alkol alıp eğleniyorlardı. Onları beklerken, yanıma gelen garson dışarı çıkmamı istedi. Ben de ayrıldım. Bir süre sonra iş yerinden çıkan Nurcan ve Yağmur, taksiyle eve gideceklerini söylediler. Öyle de yaptılar. Nurcan, çok alkol almıştı. Onun için çok endişelendim. Ben de otomobilimle kendilerini takip ettim. Evlerinin önünde tartışınca Nurcan ve Yağmur bana hakaretler yağdırdı. Tabancamı çıkarıp onları korkutmak için yere ateş ettim. Ardından, Nurcan’a sarılarak onu sakinleştirmeye çalıştım. Nasıl oldu bilmiyorum bir anda patlayan silahımla onu istemeyerek vurmuştum. Yağmur, ‘Annemi vurdun’ diyerek bana bağırınca olayın farkına vardım. Ardından arabaya binerek uzaklaştım. 5 dakika sonra yeniden Nurcan’ın yanına döndüm ve ona ‘Seni çok seviyorum ölme’ diyerek yalvardım. Sonra da polise teslim oldum” dedi.
“Şakam yok diye bağırıp ateş etti”Duruşmada ifade veren Yağmur M., olayın etkisinden kurtulamadığını söyleyerek, “Olay günü annem beni telefonla arayıp, ‘Kızım bu akşam iş yemeğimiz var. Gel birlikte oluruz’ dedi. Onu kıramadım. İş yerine gittik. Birlikte yemek yiyip eğlendik. Çıkışta bizi rahatsız etmeye başlayan İzzet Akdeniz ile karşılaştık. Bizi, otomobiliyle evine bırakmak istedi. Kabul etmeyip taksiye bindik. Bu sırada telefonla aradığı anneme hakaret etti. Evin önüne geldiğimizde bizi burada elindeki tabancayla bekliyordu. Yaşanacakları anladığım için annemin önüne geçip, silahı bırakması için kendisine yalvardım. Buna rağmen, ‘Şakam yok’ diye bağırıp yere ateş etti. Ardından annemin kafasına sıkıp öldürdü. O anı hiç unutmadım, unutmayacağım da. Olayın etkisindeyim” ifadelerini kullandı.
Yağmur M., annesinin, bir süre birlikte yaşadıktan sonra ayrıldıkları İzzet Akdeniz’in, durumu kabul edemeyerek takıntı haline getirip, kendilerini sürekli rahatsız ettiğini de sözlerine ekledi. Mahkeme heyeti, eksik evrakın beklenmesi, tanıkların zorla duruşmaya getirilmesi için yargılamayı ertelerken, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
-
Bursa’da kız meselesi yüzünden silahlı çatışma
Olay, merkez Osmangazi ilçesi Yunuseli Mahallesi üzerinde meydana geldi. 30 yaşındaki Hamdi K. aralarında kız arkadaş meselesi yüzünden Doğukan A. ile tartışma yaşadı. Doğukan A. ise yanına aldığı arkadaşları ile gittiği Yunuseli Meydanı’nda Hamdi K. ile karşılaştı. Araç içerisinde seyir halindeyken silahına sarılan Doğukan A., arka arkaya tetiğe bastı. Bacağına isabet eden kurşunla yere düşen Hamdi K. taşıdığı tabancayla karşılık verdi. Hızla olay yerinden kaçan saldırganlar polis ekiplerinin çalışması sonucu yakalanırken, bacağından vurulan Hamdi K., kendi imkanlarıyla gittiği hastanede tedavi altına alındı.
-
Kaybolan kızını bulmak için sokak sokak geziyor
Merkez Yıldırım ilçesi Yavuzselim Mahallesi’nde market işleten Soner Altay, ara ara kendisine yardıma gelen en küçük kızı Halime Altay’ın 20 metre ilerdeki evlerine yemek malzemesi bırakmasını istedi. Malzemeleri alan 16 yaşındaki kız bir süre sonra markete gelmeyince meraka kapılan baba Soner Altay, eşini arayıp, Halime’nin ‘yanlarında olup olmadığını’ sordu. Eşinden ‘hayır’ cevabı alan baba sokağa çıktı. Kızını sokakta da görmeyince durumu yakınlarına soran baba, netice alamayınca hemen karakola koşup durumu polise bildirdi. Polis ekipleri olayla ilgili tahkikat başlatırken, 17 gün önce kaybolan kızının kaçırıldığını düşünen Altay ailesi kızının bulunması için sokak sokak dolaşıp direklere fotoğrafını asıyor.
Kızının bulunması için seferber olan baba Soner Altay, “Bizim 20 metre ileride ailecek işlettiğimiz bir marketimiz var. Çocuklarım bana ara sıra yardıma gelir. 17 gün önce en küçük kızım Halime bana yardım etmek için gelmişti. Daha sonra kızıma eve götürmesi için birkaç malzeme vermiştim. Halime malzemeleri alıp eve doğru yola çıktı. Bir süre sonra gelmeyince bende eşimi arayıp Halime’nin yanlarında olup olmadığını sordum. Eşim bana ‘hayır’ cevabı verince hemen sokağa baktım. Orada da göremeyince kolu komşuya söyledim fakat kimsenin görmediğini belirtti. Karakola gittim kızımdan haber alamadığımı ifade ettim. 17 gün geçti kızımdan ne bir haber ne bir ipucu var. Ben kızımın kaçırıldığını düşünüyorum. Yetkililerden yardım istiyorum” dedi.
Gözü yaşlı kızından haber bekleyen anne Fatma Altay ise, “17 gündür kızımdan haber alamıyoruz. Ne gecemiz gece, ne gündüzümüz gün oldu. Yavrum evden kaçacak bir çocuk değildi. Bir annenin bir babanın yüreğini kimsenin yakmaya hakkı yok. Biz kaçırıldığını düşünüyoruz. Devlet büyüklerimizden yardım bekliyorum. Kızımın nerdeyse bulunmasını istiyorum” diye konuştu.
Polis ekiplerinin olayla ilgili tahkikatı devam ediyor. -
Eşini bıçakladı, kızının karne töreninde yakalandı
Olay, 3 gün önce saat 15.00 sıralarında Orhaniye Mahallesi Türker Sokak’ta meydana geldi. Ümit Ü.,boşanma aşamasında olduğu eşi Yasemin Ü. ile barışmak için buluştu. Çift arasında çıkan tartışma, kısa sürede kavgaya dönüştü. Kavga sırasında Ümit Ü. yanındaki bıçakla eşini kalçasından bıçakladı.
Yasemin Ü. kanlar içerisinde yere yığılırken, Ümit Ü. otomobiline binerek uzaklaştı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yasemin Ü., ambulansla kaldırıldığı İnegöl Devlet Hastanesi’nde tedaviye alındı. Yaralı tedavinin ardından taburcu oldu.
Firari olan Ümit Ü., Kemalpaşa mahallesinde Altı Eylül ortaokulunda eğitim gören kızı Elif’in karne törenine geldi. Polis ekipleri, okul girişinde şüpheliyi kıskıvrak yakaladı. Yakalanan şahsın üzerinden kuru sıkı tabanca ve bıçak ele geçirildi.
Yakalanan şüpheli Ümit Ü. Sosyal medya hesabından şu ifadeleri kullandı:
“Karım olacak o kadın beni ihlal suçundan dolayı sürekli ceza evine attırmaktadır. Beni içeri attırıp fabrikanın güvenliği ile telefon görüşmeleri çıkartırdım 10 buçuk ay boyunca gününü gün etmektedir şimdide yeni sevgilisi ile yakaladım ve suçunu bastırmak için milleti galeyana getirmek istemiş bana saldırmıştır. Kızımı kendi himayem altına alıp okula yazdırdım şimdi çocuk üzerinden beni ceza evine attırmaya çalışmaktadır sorarım sana ve bu haberi yapanlara Yasemin Ü. yani benim kızımı döverken beni aldatırken neredeydiniz şimdi ben vatan hainiyim di mi asın lan beni o zaman”.
Şahıs gözaltına alındı.
-
Annesiyle birlikte ev hapsi yaşıyor
Olay, merkez Nilüfer ilçesi Beşevler Mahallesi’nde yaşandı. İddiaya göre, bir çocuk annesi Ülkü Akdemir, 5 yıl önce R.A. ile ikinci evliliğini yaptı. Bu evlilikten bir kız çocuğu olan 39 yaşındaki Akdemir, 2 yıl önce anlaşamadığı eşinden boşandı. İlk eşinden olan 19 yaşındaki oğlu Ahmet Baran Yıldırım ile kızının velayetini alan kadın, birlikte Niyet Sokak üzerinde bulunan sitede yaşamaya başladı. 3 yaşındaki torunu P.A.A.’yı görmek için siteye gelen eski kayınpederi H.A. (74) ile sözlü tartışma yaşayan Akdemir, darp edildiğini iddia etti.
Bunun üzerine evden çıkan 19 yaşındaki Ahmet Baran Yıldırım, H.A.’yı etkisiz hale getirmek için biber gazı sıktı. Arbedede Yıldırım’ın attığı yumrukla merdivenlerden düşen yaşlı adam yaralandı. Durumu gören komşular, ambulans çağırdı. Hastanede bir süre tedavi altına alınan H.A.’nın şikayeti üzerine 19 yaşındaki Yıldırım tutuklu yargılandı. Anneye ise ev hapsi verildi. Ev hapsinden dolayı kızını gezdiremediğini belirten anne, “Kızımın da benim de ev hapsinden dolayı psikolojimiz bozuluyor” dedi.
“Oğlum sadece beni korumak istedi”
Mağdur olduğunu söyleyen anne, “Kayınpederim kızımı almak için buraya geldi. Ben de kızımı vermek istemediğimi belirttim ve beni evimin önünde darp etmeye başladı. Bunun üzerine içeride olan oğlum beni korumak için dışarı çıktı. Biber gazı sıkarak kayınpederimi uzaklaştırmak istedi. Ama kayınpederim beni darp etmeye devam edince oğlum da beni korumak için yumruk attı. Bundan dolayı dengesini kaybeden H.A. merdivenden düştü. Daha sonra bizden şikayetçi oldu. Bundan dolayı oğlum tutuklandı, bana da ev hapsi verildi. Mağdur olan biziz, oğlum sadece beni korumak istedi. Şimdi kızım benle kalıyor. Ben de ev hapsinde olduğum için kızımı dışarıya çıkaramıyorum. Bu yüzden benim de kızımın da psikolojisi bozuldu. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz” diye konuştu.
-
Otobüs şoförü genç kızın hayatını kurtardı
Batman’da fenalaşan yolcuyu fark ederek hastaneye yetiştirmeye çalışan şoförün kullandığı belediye otobüsü, acil girişinde bulunan alçak tavana sıkıştı. Batman Belediye otobüs şoförleri yaşadıkları o anları anlattı.
“Bu tür vakalarla her zaman karşılaşıyoruz”
7 yıldır Batman Belediyesi otobüs şoförlüğü yapan Hayrettin Gülsever, “Biz duraktaydık, otobüs durağında yolcu otobüse bindikten sonra aniden oturduğu yerde rahatsızlandı. Fenalaşınca biz hastane yakın olduğu için ambulansa gerek kalmadan direkt hastaneye yetiştirmemiz gerekiyordu ve biz yetiştirdik. Tam hastanenin aciline yetiştirdik o anda ufak hasarlı bir kaza da geçirdik. Elhamdülillah bizim kızımız iyi olsun araba hasarı önemli değil önemli olan bizim vatandaşımız. Bu tür vakalarla her zaman karşılaşıyoruz. Olduğumuz zaman biz genelde ambulans çağırıyoruz ama hastane yakın olduğu için ve kızımızı yetiştirmek için biz otobüsle hemen içeriye girdik kızımızı elhamdülillah yetiştirdik. 7 senedir belediye personeliyim, otobüs şoförüyüm. Bize belediyemizin, amirlerimizin verdiği eğitimlerden dolayı çok şükür biz bu tür şeylere alışığız. Söylediğim gibi hastane yakın olduğu için ambulansa gerek duymadık çünkü kızımız bayağı bir nefes darlığı yaşıyordu, biz de acilen hastaneye yetiştirdik” dedi.
“Sık sık karşılaştığımız vakalar”İşi gereği bu tür vakalarla sık sık karşılaştığını belirten ve o anlarda da otobüste bulunan ikinci şoför Mustafa Elibol ise, “Saat 17 ile 18 civarlarında bölge otobüs durağında otobüsümüz çıkış yaparken bir vatandaşımızın otobüs içerisinde kriz geçirdiğini gördük. Şoför arkadaş seyir halindeyken ben gerekli müdahaleleri yapmaya çalıştım. Bu tür olaylarla genelde karşılaşıyoruz. İşimiz gereği bu tür olaylar başımıza geliyor. Çıkış yaptığımız yer ile bölge hastanesinin mesafesi hemen hemen tahmini 150 – 200 metre civarı olduğu için ve ambulansı çağıracak zaman olmadığı için şoför arkadaşı bölge devlet hastanesine aciline girmesi için yönlendirdim. O esnada da o otobüsün içinde belediyede aldığımız eğitimler ve seminerlerle aldığımız bilgiler üzerine müdahale etmeye çalıştım. Bölge devlet hastanesi aciline girdik ve tabi ufak talihsiz bir kaza da geçirdik kızımızı hastaneye yetiştirelim derken, çok şükür sorduk durumu da iyiymiş elhamdülillah. Kendisine de çok geçmiş olsun diyoruz Rabbim bir daha göstermesin. Senede en az bir iki sefer bu vakalarla kendim karşılaşıyorum. En az 260 personelimiz olduğuna göre artık siz hesaplayabilirsiniz. Sık sık karşılaştığımız vakalar yazın daha çok oluyor tabi havaların da sıcak olmasıyla beraber. Karşılaşıyoruz tabi ama aldığımız eğitimlerle az çok tecrübe sahibiyiz. Müdahale edebileceğimize müdahale ediyoruz. Mesafe uzun olmasa kendimiz zaten hastaneye yetiştirmeye çalışıyoruz bu tür vakalarda” diye konuştu.