Etiket: koah

  • Her 10 kişiden birinde KOAH bulunuyor

    Her 10 kişiden birinde KOAH bulunuyor

    Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Görek Dilektaşlı, Dünya KOAH Günü çerçevesinde açıklamalarda bulundu. KOAH’ın nefes darlığı, öksürük, balgam gibi kalıcı solunumsal yakınmalarla ortaya çıkan, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir kronik akciğer hastalığı olduğunu dile getiren Doç. Dr. Dilektaşlı, ileri yaşlarda daha sık görülse de erken yaşlarda başlayabileceğini ve genç bireyleri de etkileyebileceğinin altını çizdi.

    Tütün ve tütün ürünlerinin KOAH’ın en yaygın nedeni olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Dilektaşlı, “Yeni veriler gösteriyor ki elektronik sigara kullanımı KOAH için bir risk faktörüdür. Bunun yanı sıra yoğun şehirleşme nedeniyle artan hava kirliliğine maruziyet, iç ve dış ortamda odun ve kömür gibi fosil yakıtlar ile bitki sapları ve tezek gibi biyokütle yakıtlarının dumanının solunması KOAH hastalığına neden olan önemli risk faktörleridir. Ayrıca çocukluktan itibaren yaşam şartları KOAH için bir risk faktörü oluşturuyor. Yetersiz beslenme, çocuklukta geçirilen akciğer enfeksiyonları, iç ve dış ortam kirleticilerine pasif maruziyete bağlı olarak akciğer gelişiminin geri kalması da KOAH’a yol açabilir” dedi.

    İlaçlar hekim kontrolünde ve düzenli kullanılmalı

    KOAH’ın bireysel tedavisinde “inhaler” olarak bilinen ve solunum yoluyla uygulanan nefes açıcı ilaçlar kullanıldığı bilgisini veren Dilektaşlı, “İlaçlar hava yollarındaki daralmayı azaltarak hastaların hissettiği nefes darlığını hafifletiyor. Tedavinin başarıya ulaşması için bu ilaçların düzenli kullanılması ve hekim kontrolünde kullanılması önem arz ediyor. KOAH kronik bir hastalık ve hastalığın seyrinde alevlenmeler yaşanıyor. Alevlenmeler akciğer fonksiyonlarını kalıcı olarak azaltıyor. Bu nedenle iyi bir KOAH kontrol programında mutlaka alevlenmelerin önlenmesi yer almalı, bunun için de aşı çok önemli. Yıllık olarak grip aşılarının yapılması, hekimin uygun gördüğü sıklıkta zatürre aşılarının uygulanması gerekiyor” şeklinde konuştu.

    Kişiye özel tedavi programı bulunuyor

    KOAH tedavisinde en etkili yöntemlerden birinin de akciğer rehabilitasyonu olduğunu belirten Dilektaşlı, “Kişinin bireysel ihtiyaçlarına göre özelleştirerek uyguladığımız bir tedavi yaklaşımıdır. Burada kişinin beslenme durumu ele alınır. Günlük yaşam aktiviteleri gözden geçirilir. Fiziksel aktivitenin arttırılması hedeflenir. Bunun yanı sıra kullandığı nefes açıcı ilaçlar, yardımcı solunum cihazları, oksijen desteği bütün bunların en iyi şekilde hasta tarafından kullanılması hedeflenir” ifadelerini kullandı.

    Pilot proje Nilüfer’de başladı

    UÜ Tıp Fakültesi ile Bursa İl Sağlık Müdürlüğü’nün KOAH’lı bireylere yönelik ortak proje başlattıklarını ifade eden Dilektaşlı, “Bu kapsamda Nilüfer İlçe Sağlık Müdürlüğü’nde görevli bazı personeller fakültemizdeki pulmoner rehabilitasyon programında gözlemci olarak bulundular. Fakülte hastanesinde gözetimli pulmoner rehabilitasyon programını tamamlayan hastaları, daha uzun süreli idame program için Nilüfer İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne yönlendirdik. İlk sonuçlarımız oldukça olumlu seyrediyor. Değerlendirdiğimiz bu yaklaşımdan faydalanan hasta sayımız arttıkça daha büyük kitlelere ulaşacağına inanıyoruz” diye konuştu.

  • KOAH’ın en iyi çözümü ‘yakalanmamak’

    KOAH’ın en iyi çözümü ‘yakalanmamak’

    İç Hastalıkları Uzmanları Uzm. Dr. M. Atakan Canbulat ile Uzm. Dr. M. Sami Şen, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) hakkında uyarılarda bulunarak önemli bilgiler verdi.

    Kadınlarda sıklıkla görülüyor

    “KOAH yaşam konforunu çok olumsuz etkileyen bir hastalıktır” diyen Uzm. Dr. M. Atakan Canbulat, “Sigaranın en büyük zararlarından biride hayatımızı olumsuz etkileyen konforumuzu bozan sabaha kadar balgamlı öksürüklere ve nefes darlığına neden olan KAOH Hastalığıdır. Günümüzde sigarayla mücadeleye rağmen KOAH’ın gittikçe arttığını görüyoruz. Önceden erkeklerde sıklıkla görülen KOAH, şimdi ise maalesef kadınlarda sıkça görülmektedir. Bu kadınlarda da sigara içme oranının arttığına işarettir. KOAH’a yakalanmamak için hava kirliliğinden ve mutlaka ne yapıp edip sigaradan uzak durulması gerekiyor. Sadece içme anlamında değil sigara içilen yerde de durulmaması gerekmektedir. Bu anlamda nefes dolu bir yaşam için, hemen doktorunuza başvurup bir solunum testi de yaptırmayı ihmal etmeyin” ifadelerini kullandı.

    Sigaradan uzak durun

    KOAH’ın kronik bir solunum hastalığı olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. M. Sami Şen ise “KOAH’ın temelinde iki hastalığın birleşiminden de oluşur diyebiliriz. Bunlar kronik bronşit ve amfizemdir. Kronik bronşit solunum yollarının uzun zamandır zararlı gazlara, maddelere maruz kalması sonucu oluşan hava yollarımızın, bronşlarımızın doğal yapısını kaybettiği sık sık öksürük ve balgam şikayetleri ile seyreden bir kronik hastalıktır. Bunun yanında akciğer içerisindeki alveollerin hasar gördüğü bir akciğer hastalığı olan amfizemde hava keseciklerinin bozulmasıyla ve akciğerlerimizde dev balonlar haline gelmesiyle oluşan kronik bir hastalıktır. Amfizem ve kronik bronşit ikisi birlikte bazen önce amfizem sonra kronik bronşit, ilerlediğinde ise KOAH adını verdiğimiz hastalık karşımıza çıkmaktadır. KOAH hayatımızın bir gerçeğidir kronik bir hastalıktır. Maalesef geri dönüşü olmayan bir hastalıktır. Bu anlamda sigara gibi zararlı maddelerden uzak durmak gerekiyor. KOAH Hastalığının en iyi çözümü hiç yakalanmamaktır” diye konuştu.

  • KOAH tedavisinde ilk şart sigarayı bırakmak

    KOAH tedavisinde ilk şart sigarayı bırakmak

    Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Dünya KOAH Günü kapsamında eğitim düzenledi. Hastanenin konferans salonunda gerçekleştirilen eğitimde Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Gülgün Çetin Afşar, hasta ve hasta yakınlarına KOAH hastalığının belirtileri, risk faktörleri ve tedavi yöntemleri hakkında çeşitli bilgiler aktardı. KOAH’ın kronik bir hastalık olduğunu dile getiren Doç. Dr. Afşar, özellikle sigara dumanı, mesleki maruziyet, ev içi ya da dış ortam kirliliği nedeni ile çeşitli toz, partikül ve gazların akciğere ulaşıp zaman içerisinde mikrobik olmayan bir iltihap ile akciğeri tahrip ettiğine dikkat çekti. KOAH’ın; öksürük, nefes darlığı, balgam çıkarma gibi birtakım belirtiler ortaya çıktığını dile getiren Doç. Dr. Afşar, “KOAH hastalığı tedavi edilebilir ve önlenebilir bir hastalıktır. O yüzden KOAH hastalığında en önemli risk faktörü olan sigara ile mücadelemiz devam etmektedir. Sigara en önemli risk faktörü olarak karşımıza çıkmaktadır” dedi.

    KOAH tedavisinde ilk aşama olarak sigaranın bırakılması gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Afşar, “Bunun dışında iç ve dış ortam kirliliği ile mesleki maruziyetler gibi birtakım risk faktörlerinden uzak durmak gerekiyor. Hastalarımıza tanı konulduktan sonra halk arasında fıs fıs diye adlandırılan inhaler tedaviye başlamamız gerekiyor. İnhaler tedavide hastaların durumuna göre birtakım tedavi planları ortaya çıkarılıyor. Cihaz eğitimi vererek hastaların ilaçlarını düzenli kurmalarına destek oluyoruz” ifadelerini kullandı.
    Öte yandan hastanenin poliklinik girişine kurulan stantta vatandaşlara KOAH ile ilgili çeşitli broşürler dağıtıldı. Doç. Dr. Gülgün Çetin Afşar ve göğüs hastalıkları hekimleri tarafından vatandaşlara sigaranın zararları ile ilgili bilgilendirme yapıldı.

  • KOAH’ta yeni tedavi yöntemi

    KOAH’ta yeni tedavi yöntemi

    Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH); akciğerlerdeki hava yollarının kimyasal zararlılar, enfeksiyonlar, yaşlanma gibi hasarla giden süreçler nedeniyle kronik iltihaplanmaya bağlı olarak, hava yollarının daralması, tıkaçlar oluşması, lokal bağışıklık sisteminin bozulması ile karakterize, geri döndürülebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olarak uzmanlar tarafından belirtiliyor. Uzm. Dr. Özgür İnce, genellikle maruziyete göre ilerleme hızı belirlense de genetik ve çevresel faktörlerin KOAH’ta önemli olduğunu vurguladı. Dünyada KOAH’ın en sık görülen sebebinin tütün ve tütün mamulleri kullanımı olduğuna dikkat çeken İnce, her gün dünyada 12 bin kişinin sadece bu sebeple hayatlarını kaybettiğini açıkladı.

    “Tütün ve tütün ürünleri kullanımı KOAH’a en fazla neden olan araçlar”

    Hastalığın en büyük nedenlerinden birinin tütün ve tütün mamulleri kullanımı olduğunu ifade eden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Özgür İnce, “Hastalığın belirtileri öksürük, balgam, nefes darlığı, halsizlik, hırıltılı solunum, göğüste dolgunluk hissi ve ağrı, iş görememe ve giderek belirginleşen solunum sıkıntısıdır. KOAH’ın tedavisinde amaç smeptomları geriletmek, hastalığın ilerlemeye devam etmesini durdurmak ve solunum yetmezliğine bağlı olarak gelişebilecek kalp ve damar hasarları, beyin damar hasarları, karaciğer böbrek gibi hayati organ hasarlarının önüne geçebilmektir. İnsan vücudunun temel çalışma prensibi, enerjisi oksijene bağlıdır. KOAH hücrelere oksijen taşınmasını bozduğundan tüm hücrelerde hasara sebep olabilir, bu da her hastalığın oluşumunda rolü olabileceğini düşündürür. Tütün ve tütün mamulleri kullanımı KOAH’ın en fazla görülen nedenidir. Bazen sadece sigarayı bırakmak tedavide yeterli olabilmektedir. Solunan havadaki kimyasallar KOAH sebebidir. KOAH’ta genetik aktarım söz konusudur. Ayrıca maruz kalınan toksik doz herkeste aynı ölçüde zarar vermemektedir. Bunun sebebi de genetiktir. Madencilik, tarım, inşaat sektörü, kimyasal fabrikalar gibi iş ortamları KOAH’a zemin hazırlayabilirler. Tekrarlayan akciğer enfeksiyonları ve bazı virüs enfeksiyonları KOAH nedeni olarak suçlanmaktadır. Nadiren de olsa astım ile takipli hastalarda özellikle yine sigara kullanımıyla KOAH’ın daha çabuk geliştiği gözlenmiştir. İleri yaş akciğer immün sisteminin etkisinin bozulması ve doku yenileme tamir mekanizmalarının yavaşlaması nedeniyle yaş da KOAH için sebep gösterilir” dedi.

    “KOAH’tan kurtulmaya yanıt veren en hızlı yöntem sigarayı bırakmak”

    Kronik ilerleyici bir hastalık olduğundan KOAH’ın tedavisinde zahmetli ve uzun süreli olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Özgür İnce, “Egzersiz, protein ve antıoksidan yüksek omega 3 ağırlıklı beslenme, yeterli uyku, dinlenme ve stres ile mücadele, tüm kronik hastalıklarda olduğu gibi KOAH’ta da olmazsa olmazdır. Sigarayı bırakmak, tedavinin en hızlı yanıt veren yöntemidir. Bronkodilatatör ilaçlar; hava yollarının genişlemesini, pasajın açılmasını sağlarlar. Kortikosteroidler; akut ve kronik enflamasyonun tedavisinde endikedirler. Mukolitik ve ekspektoranlar; balgam oluşumunu azaltma ve mevcut olanı çıkarmaya yönelik yardımcı olurlar. Oksijen tedavisi; artık solunum yetmezliği gelişmeye başladığında vücudun oksijen ihtiyacına destek verir. Pulmoner rehabilitasyon; KOAH’ta kas kaybı ve efor kapasitesi düşüklüğünün önüne geçmek, bronşiyal sekresyonların atılmasını destelemek, hastaları daha mobil ve aktif kılabilmek için kullanılır. Girişimsel işlemler ise KOAH’ın amfizem tipinde bronşiyal valfler kullanılabilmektedir. Akciğerlerde fonksiyon dışı boşluğu bertaraf etmekte oldukça etkilidirler. Son zamanlarda yeni gelişen KOAH balon katater tedavisi mevcuttur” diye konuştu.

    “Balon katater uygulaması; akciğerler kapasitesinde yüzde 20 ila 80 oranında arttırabiliyor”

    Balon katater uygulaması hakkında da bilgi veren Uzm. Dr. İnce, “KOAH’ın girişimsel tedavileri arasında bronkoskopi denilen akciğer endoskopisi yöntemiyle uygulanabilen yeni bir tedavi şekli daha vardır. Bu yöntem ileri KOAH’ta ve kronik bronşitik tipte etkili olabilmektedir. Daralmış bronşların genişletilmesi, kronikleşmiş mukus salgısını gidermek ve solunum kapasitesini yükseltmek için yapılır. Öncelikle işleme uygun olan hasta belirlenir. Uygunluk varsa hasta detaylı tetkik edilir genel anestezi ile entübe edilir. Entübasyon tüpü içerisinden bronkoskopik balon katater ile ulaşılabilen tüm bronşiyal yollara işlem uygulanır. Totalde yaklaşık 2-3 saat süren bir işlemdir. Katater ucundaki balon diye adlandırılan yapı dakikada yüzlerce defa şişip inerek bronş duvarlarında adeta bir zımparalama yapar. Balon katater uygulamasının başarı oranı kişiden kişiye bağlı olmak üzere değişkenlik gösterir. Bu parametrelere bağlı olarak yüzde 20-80 oranında akciğer kapasitesinde artış görülmektedir” şeklinde konuştu.

  • KOAH hastası yaşlı adamı sahte avukat dolandırdı

    KOAH hastası yaşlı adamı sahte avukat dolandırdı

    Akıl almaz dolandırıcılık olayı geçtiğimiz gün Osmangazi ilçesinde yaşandı. Engelli maaşı ile geçinen 72 yaşındaki Ahmet Yıldız oğluna telefon almak için internette fiyat araştırması yaparken bulduğu bir ilandaki telefon numarasını aradı. Aradığı kişi değeri 11 bin lira olan telefon için 2 bin lira iskonto yapınca karşılıklı olarak anlaştılar. Avukat olduğunu belirten satıcı yaşlı adama verdiği IBAN numarasına 9 bin liraya yatırmasını istedi. Para hesaba yatınca telefonu kargoya vereceğini belirten satıcı sahte baro kimliğini de gönderip yaşlı adamın güvenini kazandı.

    9 bin lirayı satıcının verdiği IBAN numarasına gönderen Ahmet Yıldız bir daha o numaraya ulaşamadı. Bu sırada 9 bin lirayı alan dolandırıcılar yaşlı adamın telefonunu başka bir numaradan arayarak, su seferde e ticaret destek hattından aradıklarını belirterek hesabına para iadesi yapacaklarını ancak verecekleri IBAN numarasına 9 bin lira daha yatırırsa parayı 18 bin lira olarak geri yatıracaklarını ifade ettiler. Düzenledikleri sahte dekontu da yaşlı adama gönderen dolandırıcılar, yaşlı adamdan bir an önce 9 bin lirayı yatırması için baskı yaptı. Dolandırıldıklarını anlayan Ahmet Yıldız ve oğlu polis merkezine giderek şikayetçi oldu.


    İfade veren Ahmet Yıldız, “Ben 72 yaşındayım. Yüzde 89 engelliyim. Engelli maaşım ile tek başıma yaşıyorum. Kronik KOAH hastasıyım. 3 defa anjiyo oldum. 20 tane ilacım var, onlarla hayatta kalıyorum. Engelli aylığım ile geçiniyorum. Maaşımdan gelen paranın yarısını kirama veriyorum. Geri kalanı ile de kendim geçiniyorum. 8 yıldır engelli aylığımdan biriktirdiğim 9 bin lira ile oğluma telefon almak istedim. Oğlum uzun süredir telefon istiyordu. Bir internet sitesinden bulduğum akıllı telefon için satıcı ile iletişime geçtim, bana kendisinin avukat olduğunu söyledi ve baro kimliğini attı. Satıcı ile konuştuktan sonra benim 9 bin liram olduğunu söyledim oda 11 bin liralık telefonu 9 bin liraya vereceğini söyledi. Oğlumu aradım ve birlikte kendisini avukat olarak tanıtan satıcının, gönderdiği IBAN numarasına parayı göndermek için ATM ye gittik, parayı gönderdik satıcı bizi bir süre oyaladı ve aramalarımıza cevap vermediler. Eve geldikten sonra bana bir e ticaret uygulamasının canlı destek hattıyız diye iletişime geçtiler benimle.

    Bana paranın geri iade edileceğini söylediler ve bana o site için düzenlenmiş bir belge attılar. Parayı geri iadesi için 9 bin Türk Lirası daha göndermemi söylediler, parayı gönderdikten kısa bir süre sonra da paranın bize 18 bin lira olarak geri geleceğini söylediler. Oğlum ile birlikte dolandırıldığımızı anlayınca karakola gittik ve şikayetçi olduk. Ben sadece engelli maaşı ile geçinen bir insanım benim paramı geri versinler” sözlerini kullandı.

  • Yaşlı adam, evinde cansız bedeni bulundu

    Yaşlı adam, evinde cansız bedeni bulundu

    Tunceli’nin Çemişgezek ilçesine yaz tatili için gelen yaşlı adam, evinde ölü bulundu.
    İstanbul’da ikamet eden 65 yaşındaki İlhan Gülcemal, yaz tatili için memleketi Çemişgezek ilçesine bağlı Erkalkan köyüne geldi. Bu yıl yalnız gelen Gülcemal’den haber alamayan komşuları durumu sağlık ve jandarma ekiplerine bildirdi. Eve gelen ve içeri giren ekipler, Gülcemal’in hayatını kaybettiğini belirledi. Koah hastası olan Gülcemal’in, kalp krizi sonucunda hayatını kaybettiği ve şüpheli bir durumun bulunmadığı tespit edildi.
    Yapılan incelemesinin ardından Gülcemal’in cenazesi Çemişgezek Hastanesi morguna kaldırıldı

     

  • ‘Gri bulut’ uyarısı

    ‘Gri bulut’ uyarısı

    Gün geçtikçe dünyanın en büyük sorunları arasında yer alan hava kirliliği nedeniyle dünyada her yıl milyonlarca insan hayatını kaybediyor. Hızlı ve çarpık kentleşme, trafik, kalitesiz yakıt kullanılması gibi farklı nedenler ile 30’dan fazla madde havayı kirletiyor. Her alınan nefes vücuda zarar vererek birçok hastalığa neden oluyor.

    İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu, konuyla ilgili, tüm dünyada hava kirliliğinin her geçen gün artmaya devam ettiğini söyledi.

    Artıştan dünya nüfusunun yüzde 90’ının etkilendiğini belirten Gemicioğlu, “Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) hava kirliliğiyle ilgili belirlediği belli standartlar var. Dünyanın birçok yerinde maalesef hava kirliliği belirlenen standartların üzerinde ortalamalara çıkıyor.” ifadesini kullandı.

    “Gri Bulut tabakası çok riskli”

    Prof. Dr. Gemicioğlu, İstanbul’da bugünlerde hava kirliliği oranının DSÖ’nün belirlediği standartların üzerine çıktığına dikkati çekerek şöyle devam etti:

    “Bu nedenle İstanbul’un üzerinde özellikle sabahları bir gri bir bulut tabakası oluşmakta. Bu gri bulut tabakası bizim için son derece riskli. Bu durum hasta olanlar açısından daha çok riskli. Hava kirliliği, kalp hastalıkları, astım ve KOAH gibi solunum yolu hastalığı olanlarda ataklara hatta inmeye ve pnömoniye yol açıyor. 65 yaşın üzerindeki kişiler ve çocuklar için de çok büyük risk taşıyor ve bu kişilerin de hastalanmasına neden oluyor. Ama hiç hasta olmayan küçük bebeklerde hatta anne karnında olanlarda, hava kirliliği ile zararlar ortaya çıkıyor. İlerleyen dönemlerde hastalıkların oluşmasına neden oluyor. Dolayısıyla aslında bu düzeyler, risk sınırının altına indirilirse pek çok insanın da ölümü önlenecek. Örneğin, son yıllardaki ölçümlerde dünyada 9 milyon kişinin sadece hava kirliliği nedeniyle oluşan birtakım rahatsızlıklar; bunlar zatürre olabilir, inme olabilir, KOAH atağı olabilir, kanserler olabilir. Tüm bu nedenlerden öldüğünü gösteriyor. Türkiye’de ise 44 bin kişi hava kirliliğine bağlı nedenlerden hayatını kaybediyor.”

    “Kronik öksürük nedeni hava kirliliği olabilir” 

    İnsanların hava kirliliğini bildiğini ancak bundan hiç endişe duymadığını belirten Gemicioğlu insanların bunu hafife almayarak daha dikkatli olması gerektiğini anlattı.

    İnsanlardaki kronik öksürüğün çok fazla nedeni olduğunun altını çizen Gemicioğlu, “Mesela bir reflü veya geniz akıntısı da kronik öksürüğe neden olabilir. Ama iki aydan fazla süren yani kronik müzmin öksürüğünüz varsa sürekli kirli havada iş yapıyorsanız kronik öksürüğün nedeni hava kirliliği de olabilir. Hava kirliliği sinsi bir tehlikedir, hem ölüm hem de pek çok hastalığın başlıca sebebi.” diye konuştu.

    “Sabah evleri havalandırmadan kaçınmalıyız”

    Hava kirliliğinin azaltılması için bazı önlemlerinin alınması gerektiğini dile getiren Gemicioğlu özellikle fosil yakıtlarının daha az tüketilmesi gerektiğini ifade etti.

    Prof. Dr. Gemicioğlu, dünyada elektrikli araçlar kullanımının arttığını vurgulayarak “Bunun yanında yakıt olarak doğal gaz tercih edilmeli. Odun, kömür ve tezek yakılmasından uzak durulmalı. Dünya buna dikkat ediyor, bizim de dikkat etmemiz gerekiyor. Bunlara dikkat etmezsek kendi elimizle bu kirliliği arttırmış oluyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

    Hava kirliliğinin olduğu dönemlerde sabah sporundan kaçınılması gerektiğini aktaran Gemicioğlu şunları kaydetti:

    “Sabah, evleri havalandırmadan mümkün olduğu kadar kaçınmalıyız. KOAH ile astım, yüksek tansiyonu, kalp rahatsızlığı olan kişilerin bu dönemde dışarıya çıkmamasını istiyoruz. Hava kirliliği sadece astım, KOAH değil solunum yolu enfeksiyonları, kardiyak hastalıklar da değil, kansere de yol açabiliyor. Bu nedenle hava kirliliğinin azaltılması son derece önemli.”

  • Sağlıklı nefes, sağlıklı yaşam

    Sağlıklı nefes, sağlıklı yaşam

    En sık görülen akciğer hastalıklarından biri olan KOAH sigara kullanımı, kötü hava koşulları ve sağlıksız beslenme gibi nedenlerden dolayı ne yazık ki pek çok kişiyi etkisi altına alabiliyor. KOAH’ın etkileri ve bilinçlendirilmesi amacıyla ilan edilen 16 Kasım dünya KOAH gününde bu hastalık tüm mecralarda konuşulmaya başladı.

    Line TV ekranlarında yayınlanan Haber Ekstra programının da bu haftaki konusu KOAH üzerine gerçekleşti. Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esra Uzaslan, KOAH’ta merak edilenleri anlattı.

    KOAH tedavisinde en büyük düşmanının sigara olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Uzaslan, ‘Yapılan araştırmalarda 10 kişiden birinin KOAH olduğunu görüyoruz, bu önemli bir oran. KOAH’ın bu kadar fazla insanda görünmesinin nedenleriyse ilk etapta çocukluk yani ilk 5 yaşta geçirilen enfeksiyonlar geliyor. Beraberinde sigara, fosil yakıtlar, soba kullanımı gibi nedenler de akciğerin elastik yapısını parçalıyor ve alınan nefesi bırakmayı güçleştiriyor. Ancak öncelikle çocukluk çağımıza dikkat etmemiz gerekiyor eğer ailemiz bizlere ‘Çocukken bir akciğer hastalığı geçirdin ve hastanede yattın’ diyorsa, bizim geleceğe yönelik olarak akciğerimizi korumamız için her şeyi yapmamız gerekiyor’ diye konuştu.

    Astım ve bronşitin de KOAH üzerinde önemli ölçüde etkisi bulunduğunu söyleyen Uzaslan, ‘Eğer siz kronik bronşitliyseniz, kronik bronşitli olmayan yaşıtınıza göre sizin KOAH’a dönme ihtimaliniz 12 kat artıyor. Eğer siz astım hastasıysanız, astımlı olmayan yaşıtınıza göre KOAH’a dönme ihtimaliniz 8 kat artıyor’ dedi.

    KOAH’ta egzersiz ve sağlıklı beslenme hayat standartlarını yükselten faktörlerden diyen Prof. Dr. Esra Uzaslan, ‘KOAH hastalarının öncelikli olarak aşılarını yaptırmış olmaları gerekiyor bu aşıların en başında grip ve zatürre aşısı geliyor. Bu aşıları yaptırmanın nedeni enfeksiyon riskinden korunmak, çünkü bir KOAH hastasının enfeksiyon geçirmesi demek akciğerden hacim alınması anlamına geliyor. Bunun yanında akciğer için egzersiz çok önemli, diyafragmayı iyi çalıştırmak gerekiyor. Diyafragmayı iyi çalıştırmanın en etkili yoluysa yürümek, bizler fiziksel aktivite yapabildiğimiz sürece hayatta dik kalıyoruz. Ve kötüleşmesini engellemek için en önemli nokta tütün kullanımına son vermek’ şeklinde konuştu.

     

  • Evden kötü kokular gelince öldüğü ortaya çıktı

    Evden kötü kokular gelince öldüğü ortaya çıktı

    Antalya’da yalnız yaşayan KOAH hastası Tevfik Yılmaz’ın (51) evinden kötü koku gelmesi üzerine komşuları, polisi aradı. İtfaiye merdiveniyle balkondan eve giren polis, Yılmaz’ın cansız bedeniyle karşılaştı.

    Olay, dün saat 23.30 sıralarında, Muratpaşa ilçesine bağlı Konuksever Mahallesi’nde meydana geldi. 4 katlı binanın 2’nci katındaki dairede yalnız yaşayan, KOAH hastası olan ve makinelere bağlı yaşayan Tevfik Yılmaz’ı bir süredir göremeyen komşuları, evinden de kötü koku gelmesi üzerine 112 Acil Çağrı Merkezi’ne durumu bildirdi. İhbarın ardından eve gelen polis ekipleri, kapıyı uzun süre çaldı; ancak açan olmayınca itfaiye ekiplerinden yardım istedi. Polis ekipleri, adrese gelen itfaiye ekiplerinin merdiveniyle 2’nci katta bulunan evin balkonuna çıktı. Buradan eve giren polis ve sağlık ekipleri, Yılmaz’ın cansız bedeniyle karşılaştı. Yaklaşık 5 gün önce öldüğü değerlendirilen Tevfik Yılmaz’ın cansız bedeni, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Antalya Adli Tıp Kurumu’na götürüldü.