Olay, Tepecik Mahallesi Acısu Sokak’ta bulunan 7 katlı binanın 5. katında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 18 yaşındaki Canan Ş. balkondan yaklaşık 15 metre yükseklikten aşağıya düştü. Canan Ş.’yi fark eden çevredeki vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarda bulundu. İhbar üzerine adrese sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerince ilk müdahalesi olay yerinde yapılan Canan Ş. ağır yaralı olarak Kocaeli Şehir Hastanesine götürüldü.
Olay yeri inceleme ekipleri daire ve etrafında incelemelerde bulundu. Öte yandan, Canan Ş.’nin, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Kocaeli’yle geldiği öğrenildi.
Etiket: Kocaeli
-
5. kattan düşen genç kız ağır yaralandı
-
Kocaeli’de ormanlara girmek yasaklandı
Türkiye’de yaşanan orman yangınları ve sıcak havalar sebebiyle Kocaeli Valiliği yeni karar alarak vatandaşların ormana girişlerini yasakladı. Kocaeli Valiliği yayınladığı açıklamada, “İçinde bulunduğumuz yaz mevsimiyle birlikte, özellikle son günlerde hava sıcaklıklarında görülen mevsim normallerinin üzerindeki artışlar, bunun yanı sıra nem oranının anormal derecede düşük seyretmesi, ormanlık alanda yoğunlaşan insan ve araç hareketliliği ile kusurlu davranışlar neticesinde orman yangınlarının meydana gelebileceği değerlendirilmektedir. Ülkemizin ve ilimizin akciğerleri olan ormanlarımızda çıkabilecek yangınların önlenmesi amacıyla, Kocaeli sınırları içerisindeki tescilli ve kontrollü mesire yerleri hariç ormanlara girişler ikinci bir emre kadar yasaklanmıştır. Büyük önem arz etmekte olup, ilimizde orman yangını yaşanmaması ve milli servetimiz olan ormanlarımızın korunması amacıyla alınan tedbir kararları ilgili kurumlar ile güvenlik güçlerince hassasiyetle takip edilecek olup uymayanlar hakkında adli işlem tesis edilecek, idari para cezası uygulanacaktır. Vatandaşlarımızca da konunun hassasiyetle takip edilmesi ve şüpheli durumları 112 Acil Çağrı Merkezine iletmeleri önemle rica olunur” ifadeleri kullanıldı.
-
Marmara Depremi’nin “batık şehri”nden canlı yayın
Marmara Depremi’nin ardından fay hattının Değirmendere Mahallesi Çınarlık Meydanı’nda yer alan otel, vapur iskelesi, çay bahçesi, ev gibi yapıları denize çekmesiyle oluşan “su altı şehri”ne, su altı belgesel yapımcısı ve görüntü yönetmeni Tahsin Ceylan’ın da yer aldığı 9 kişilik ekip dalış yaptı.
Dalışta Ceylan, 27 dakika süren canlı yayında “su altı şehri”nde gördüklerini anlattı.
Ceylan, bundan 24 yıl önce bugün ve bu saatlerde, yine suyun altında olduğunu belirterek, depremde Ankara’da bulunduğunu, yaşanan acıya kayıtsız kalamadığını ve bölgeye yardım için geldiğini anlattı.
Başında bulunduğu bir arama kurtarma ekibiyle Gölcük’e geldiğini, o dönem ekipman olarak iyi bir durumda olduklarını aktaran Ceylan, “Depremin özellikle Halıdere’de, Ulaşlı’da su altında kalmış hem insanları hem yardıma ihtiyaç duyulan alanlarda çalışmıştık. O görüntüleri pek servis etmiyoruz. Biliyorsunuz, o saatte insanlar çay bahçesinde oturuyorlardı. Vefat edenleri çıkarmak da bize düştü. Tabii ekibimizde bir genel cerrah vardı, çok sayıda yaralıya yardım etti.” ifadelerini kullandı.
Ceylan, aradan geçen 24 yılın ardından 17 Ağustos’u depremin su altındaki izleriyle andıklarına işaret ederek, “Tabii bu zor bir olay. Türkiye’de ilk defa su altından canlı yayın, bir de konuşma sistemi ekledik. Suyun altında gördüklerimi su altında anlattım ve kayıt oluşturuldu.” dedi.
“Suyun altındaki izler duruyor”
Ceylan, dalış ekibine Sahil Güvenlik Komutanlığı Dalış, Emniyet, Güvenlik, Arama ve Kurtarma Timi (DEGAK) İstanbul Birimi ve Değirmendere Sualtı Topluluğunun da katıldığını belirterek, toplam 9 kişilik bir ekiple güzel bir çalışma gerçekleştirdiklerini anlattı.
Ceylan, şunları söyledi:
“Anadolu Ajansının canlı yayın ekibi bizimleydi. Zor bir uğraşı tamamladık. Suyun altında 27 dakika hem görüntülerle beraber hem de konuşarak o gördüklerinizi anlatmak gerçekten zor bir olaydı. Bizim için zorluğu çok yüksekti. Biliyorsunuz karada bir bina yıkıldığında, yerine yenisi yapılıyor ve o izler gidiyor. İnsanın hafızasında o izler siliniyor ancak suyun altındaki izler duruyor ve orayı aslında anlatıyor olmamızın nedeni, deprem gerçeğini unutturmamak. Yoksa depremin izlerini sildik demekle deprem ortadan kalkmıyor. Bir daha deprem olabiliyor. Biliyorsunuz, bu bölgede özellikle deniz dolgu alanlarının hepsi suyun altında kaldı ve şu anda da kıyıdan belki 500 metre aşağıya kadar, 50 metre derinliğe kadar birçok depremin izini görebiliyoruz. Orası doğal bir resif oldu şu anda o batık şehir. Türkiye’de en fazla dalgıcın da gelip görmek istediği bir yer oldu. Bu anlamda da hizmet ediyor. O bölge birçok deniz canlısına da yuva oldu ve 17 Ağustos’u biz Anadolu Ajansının çok değerli katkılarıyla bu çalışmayı yapmış olduk, bu anma etkinliğini yapmış olduk.”
Su altında yapılan canlı yayında, hem gördüklerini hem de daha önce yaşadıklarını anlattığını bildiren Ceylan, “Su altında kalan o binalar, insanların ayakkabıları önümüze çıktı. Bir sürü kişisel eşya hala suyun altında duruyor, bu kadar yıl sonra. O görüntüleri de çektik ve amacımız burada deprem gerçeğini unutturmamak. Bunun izleri silinmemiş.” diye konuştu.
Bu bölgeyle ilgili kitap hazırladıklarını ve belgesel de yayınladıklarını aktaran Ceylan, bu bölgeyi “Derinlerdeki Acı” olarak nitelendirdiklerini, deprem karşısında egemen gücün olmadığını sözlerini ekledi.
-
Kocaeli’nin çehresi kentsel dönüşümle değişiyor
Gölcük’te, 17 Ağustos 1999’da saat 03.02’deki depremde 5 bin 383 kişi yaşamını yitirdi, 5 bin 252 kişi yaralandı. Depremde yaklaşık 12 bin 500 bağımsız mesken ve 3 bin civarında iş yerinin yıkıldığı ilçede, altyapı ve üstyapı ise tamamen tahrip oldu.
Zaman içinde yapılan yatırımlarla depremin izlerinin silindiği ilçede, kentsel dönüşüm projeleriyle de riskli yapıların modern konutlara dönüşümü sağlanıyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile Gölcük Belediyesinin ortaklaşa başlattığı “Merkez Kentsel Dönüşüm Projesi” kapsamında yapı stoku açısından riskli alan ilan edilen Merkez Mahallesi’nde 36 dönümlük alanda 321 daire, 248 iş yeri, 69 ofis ve 125 deponun yıkımı tamamlandı.
Proje kapsamında 10 blokta 360 daire, 407 iş yeri ve 985 araçlık 2 katlı otopark yapılarak yeni iş alanlarının ve kentleşme kültürünün daha da geliştirilmesi hedefleniyor.
“Vatandaşlarımız da kentsel dönüşüme destek veriyor”
Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, AA muhabirine, depremden sonra ilçenin küllerinden doğduğunu ve geleceğe umutla baktığını söyledi.
Depremde kendisinin de yakınlarını kaybettiği dile getiren Sezer, şöyle devam etti:
“Hayatını kaybedenler geriye gelmiyor ancak şehir tekrar eski günlerine kavuşabiliyor. Bu süre zarfında Gölcük’te önemli çalışmalar yapıldı. İlçenin farklı mahallelerinde kalıcı konutlar yapıldı. Gölcük’te şu an kentsel dönüşümle ilgili de çalışmalar başladı. 4 yıllık süre içinde Gölcük’te orta hasarlı olup onarım ve güçlendirilmesi yapılamayan ya da metruk haldeki 122 binayı yıktık. Gölcük’te bu süre içinde sanayide kentsel dönüşüm gerçekleştirildi. Şirinköy Mahallesi’ndeki Sivritepe TOKİ Konutları yapıldı ve Denizevler Mahallesi buraya taşındı.”
Sezer, Merkez Mahallesi’nde yapılan yerinde kentsel dönüşüm projesiyle ilçenin yeni bir görünüme kavuşacağını ifade ederek, 17 Ağustos 1999’dan sonra yıkılan bir şehrin devlet ve milletin el birliğiyle yeniden ayağa kalktığını kaydetti.
İlçede, deprem sonrası az hasarlı olup güçlendirilen ya da depremi yaşamakla birlikte hasarsız olan binaların olduğunu belirten Sezer, “Şahsi kanaatimiz; bu binalara yönelik de yine kentsel dönüşüm çalışmalarının yapılması yönünde. Hukuki anlamda onarım ve güçlendirilmesi yapılan binaların-aradan geçen 24 yıl var-yeniden meydana gelebilecek depremde ne şekilde reaksiyon göstereceklerini bilemiyoruz. Kentsel dönüşüm alanında yapmış olduğumuz görüşmelerde vatandaşlarımızla yüzde 99 anlaşma sağlanarak çalışmalar tamamlandı. Dolayısıyla vatandaşlarımızın da kentsel dönüşüme destek verdiklerini söyleyebiliriz.” ifadelerini kullandı.
Sezer, şehir merkezlerinde kentsel dönüşüm yapmanın zorluklarına değinerek, bunlardan birinin de özellikle ticari faaliyetlere devam edilmesi olduğunu anlattı.
Bu sürecin vatandaşların verdiği destekle yürüdüğüne işaret eden Sezer, “Burada kentsel dönüşüm çalışmalarında yıkım esnasında bazı binaların çok kolay bir şekilde yıkıldığını gördük ki bunlar orta hasarları güçlendirmesi yapılan ya da az hasarlı olan binalardı. Dolayısıyla bu binaların yenilenmesi şehir açısından büyük önem taşıyor.” dedi.
Sezer, Gölcük’teki insanların büyük çoğunluğunun yeni yapılan binalarda oturduğunu aktararak, özellikle Gölcük merkezde D-130 kara yolunun kenarında eski binaların olduğunu söyledi.
Bunlarla ilgili çalışma yapılması gerektiğini dile getiren Sezer, “Kentsel dönüşümde olduğu gibi büyük bir alanın ada şeklinde yenilenmesi, aynı zamanda şehrin modern bir görünüme kavuşmasını da sağlıyor. Hem yapı stoku yenilenmiş oluyor hem de bu alanda 1000 araçlık bir otoparkın yapılması, bir yandan da trafik yoğunluğunun azaltılmasına katkı sağlayacak. Kentsel dönüşüm, ticari anlamda da şehrin çekim merkezi olmasına katkı sağlayacaktır.” şeklinde konuştu.
Sezer, deprem sonrası birçok insanın ilçeyi terk ettiğini ancak yapılan yatırımlarla ilçe nüfusunun 180 binin üzerine çıktığını belirterek, nüfus artışına bağlı ortaya çıkan ihtiyaçların karşılanmasına yönelik yürütülen çalışmalardan bahsetti.
“Eski yapıların dönüşmesiyle ilçenin cazibesi artacak”
Marmara Depremi’nin merkez üssü Gölcük’ten sonra en fazla yıkım ve kaybın yaşandığı Derince’de de kentsel dönüşüm çalışmaları devam ediyor.
Derince’de 17 Ağustos 1999’daki deprem felaketinde 1349 kişi yaşamını yitirirken, yaklaşık 3 bin 800 konut ve 868 iş yeri yıkıldı ya da ağır hasar gördü. Hasar tespiti yapılan 1924 ağır ve orta hasarlı binanın 1812’si yıkılarak veya güçlendirme yapılarak yenilendi.
Bina yaş ortalaması 30 olan ilçede mevcut konut stokunun yüzde 60’ını 17 Ağustos 1999’dan önce inşa edilen binalar oluşturuyor. İlçede depremden kalma ağır hasarlı 1 bina bulunuyor.
Derince Belediyesi öncülüğünde Yenikent Mahallesi’ndeki Araptepe mevkisinde 2020’de kentsel dönüşüm projesi başlatıldı. 2022’de tamamlanan proje kapsamında 47 hak sahibine konutları teslim edildi.
İlçenin en eski ve merkezi yerleşim yeri olan Deniz Mahallesi’nde ise 30 dönümlük alanda kentsel dönüşüm çalışmaları sürüyor.
Derince Belediye Başkanı Zeki Aygün, 17 Ağustos 1999’daki depremde ilçede yıkılan yaklaşık 750 binada 3 bin 800 konutun yer aldığını belirterek, konut alanlarında 5-6 kat olan imar izninin depremden sonra 3’e düşürüldüğünü kaydetti.
Aygün, ilçede şu an 17 bin bina bulunduğunu ve bunlardan 10 bininin deprem öncesi inşa edilen binalar olduğu bilgisini vererek, “1999’daki depremden bu yana yaklaşık 6 bin 850 konut yenilendi. Derince’de şu an bina yaş ortalaması 30 olarak görünüyor ancak kentsel yenileme sonrasında bu daha da düşecektir.” diye konuştu.
Marmara Depremi’ndeki acıların tekrar yaşanmaması için ilçede başlattıkları kentsel dönüşüm çalışmalarının sürdüğünü vurgulayan Aygün, şöyle devam etti:
“Yenikent Mahallesi’ndeki Araptepe mevkisinde 30 dönümlük alan 2017 yılında riskli alan ilan edildi. 428 dairesi olan bir kentsel dönüşüm projesini başarıyla gerçekleştirdik. 47 hak sahibi bulunan alanda yüzde 100 uzlaşma oranı yakalandı. 2020’de inşaat çalışmaları başlayan alanda, hak sahiplerine 2022 yılında tapuları teslim edildi. Şu anda 47 hak sahibi evlerinde oturuyor.”
Aygün, şu anda ilçenin en eski ve merkezi bölgesi olan Deniz Mahallesi’nde 30 dönüm alanda 242 daire ve 217 hak sahibi için dönüşüm çalışması yaptıklarını vurgulayarak, “Vatandaşlarımızın yüzde 95’iyle anlaşma sağladık ve kira ödemeleri başladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve TOKİ üzerinden projeler gerçekleştiriyoruz. Yıkılacak 3 bina kaldı. İnşallah 2-3 ay içinde temelleri atmayı planlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Deniz Mahallesi’nde diğer etap için de fizibilite çalışmasını tamamladıklarını, vatandaşların müracaat etmesi halinde o kısımları da kentsel dönüşüme hazırlayabileceklerini belirten Aygün, vatandaşın onayı olmadan dönüşüm yapmalarının mümkün olmadığını vurguladı.
Aygün, Derince’nin sahiliyle dağlarıyla köyleriyle güzel bir ilçe olduğunu dile getirerek, eski yapıların da dönüşmesiyle ilçenin cazibesinin daha artacağını ve çekim merkezi haline geleceğini sözlerine ekledi.
-
Gebze’de 56 adet sikke ele geçirildi
Kocaeli İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, tarihi eser kaçakçılığı ile mücadele çalışmaları çerçevesinde ihbar üzerine Gebze’de operasyon yaptı. Yapılan aramada eski dönemlere ait olduğu değerlendirilen 56 adet sikke ele geçirildi.
Malzemelere el konulurken, olayla ilgili şüpheli hakkında işlem başlatıldı. -
Bir kamyon dolusu tıbbi atığı doğaya attılar
Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde bulunan Servetiye Cami köyünde ormanlık alana bir kamyon dolusu hastane atığı bırakıldı. Manzarayı gören köylüler ve doğa severler yetkililere haber verdi.
Kocaeli’nin içme suyunu da karşılayan Yuvacık Barajını besleyen dereye yakın bir noktada bırakılan atıklar yetkililer tarafından temizlendi. İhbar üzerine bölgeye gelen jandarma ekipleri olayla ilgili inceleme başlattı. Servetiye Cami Köyü’nün giriş ve çıkışlarındaki kameralar ile bölgedeki diğer kameralar tek tek inceleniyor.
“Buradan 2 milyon insan su içiyor, hastane atıkları dökülmüş”
Yapılanın insanlık suçu olduğunu söyleyen Servetiye Cami Köyü Muhtarı Mithat Çelik, “Sözün bittiği yerdeyiz. İlk defa böyle bir şey ile karşılaşıyoruz. Bunu insanların yapması mümkün değil. Bunu yapanlar bana göre insan değil.
Buradan 2 milyon insan su içiyor, hastane atıkları dökülmüş. Gelmişler, kaldırmışlar ama yine burada ciddi sıkıntı oluşturacak kadar malzeme gözüküyor. Bunların hepsinin kaldırılması gerek.
Bunu yapanların cezalandırılması lazım. En ağır şekilde cezalandırılması gerek. Soruşturma devam ediyor, inşallah bulunup en ağır şekilde cezalandırılırlar. Aşağıda Kirazdere var, direk Yuvacık Barajına akıyor. Buraya 100 metre” dedi.
-
Çınarların evi
Yaşlılık zamanlarının keyifli ve verimli geçirilmesi amacıyla İzmit Belediyesi tarafından hayata geçirilen Olcay Ilıcalı Asırlık Çınar Evi, 50 yaş üstü vatandaşları bir araya getiriyor ve onlara birçok fırsat sunuyor. Uzmanlar eşliğinde merkezde düzenlenen etkinlikler sayesinde özellikle 65 yaş üstü vatandaşların hem zihinsel hem de fiziksel olarak aktif kalması mümkün oluyor. Asırlık Çınar Evi’nde gerçekleştirilen etkinlikler arasında bulmaca çözme, resim çizme, bileklik yapımı, bahçe uğraşları ve kültür-sanat gezileri yer alıyor. Bu etkinlikler sadece eğlenceli vakit geçirtmekle kalmıyor, aynı zamanda Alzheimer, bunama, kemik erimesi gibi yaşlılık hastalıklarına karşı da bir koruma sağlıyor. Aynı zamanda Asırlık Çınar Evi, sosyal bağların güçlenmesini sağlarken, sağlık sorunlarına karşı da direnç oluşturuyor. Yaşlıların bir araya gelerek birbirleriyle iletişim kurmalarını teşvik ediyor.
“Zihin sağlığını çok önemsiyoruz”
İzmit Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürü Yasemin Gözkonan Kahveci, Olcay Ilıcalı Asırlık Çınar Evi’nin 3’üncü şube olduğunu ifade ederek, “Olcay Ilıcalı, şehrimiz için çok önemli bir isim. Öğretmen ve Kocaeli Huzurevi Derneği’nin Başkanı. Onun ismiyle taçlandırdığımız bir merkezimiz. Asırlık Çınar Evi’mizde 50 yaş üstü bireylerimizle sosyal, kültürel, zihinsel ve fiziksel aktiviteler yapıyoruz. Günlük olarak iş uğraşı teknikerlerimiz burada planlamalarını gerçekleştiriyorlar. Bireylerimiz buraya gelip, gün içerisinde çeşitli aktiviteler yapıyorlar. Hedefimiz, yaşlılık sürecini kaliteli geçirmeleri. Sosyal yönden uyum halinde ve toplumsal olarak da birbirleriyle iletişim halinde olmalarını hedefliyoruz. Emeklilik dönemlerinde özellikle sosyalleşmeyi çok önemsiyoruz. Zihin sağlığını çok önemsiyoruz. Bu anlamda iş uğraşı teknikerlerimiz özellikle zihin sağlığına yönelik bedensel sağlığa yönelik çalışmalar gerçekleştiriyorlar. İşbaşı teknikerimizle birlikte şu an içeride çeşitli aktiviteler yapıyorlar” dedi.
“Hem zihinsel hem de fiziksel olarak zinde kalmak”
Merkezde görevli İş Uğraşı Terapisti Derya İpkin, merkeze gelen bireylerin fiziksel ve zihinsel olarak zinde hissetmelerini sağlamaya çalıştıklarını ifade etti. İpkin, “Burada 50 yaş üstü bireylerimizin evde yalnızlıktan sıkıldıkları vakitlerini kendilerini ev ortamı sıcaklığında hissedecekleri bir mekanda bulunarak sosyalleşmelerini sağlıyoruz. Bunu da sağlarken sanat etkinlikleri, onun dışında zihinsel aktiviteler, fiziksel egzersizler, kültür sanat gezileri ve daha birçok aktiviteyi her gün sistemli ve programlı bir şekilde ilerletiyoruz. Ahşap boyama, takı tasarımı, tuval boyama, çeşit el işleri gibi etkinlikler düzenliyoruz. Bunlar dışında fiziksel egzersizlerimiz, beden eğitimi hocalarımız eşliğinde gerçekleşiyor. Diyetisyenimiz eşliğinde bireysel beslenme danışmanlıkları veriyoruz. Böylece bireylerimizin hem zihinsel hem de fiziksel olarak zinde kalmalarını hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
“Burada bilgi zenginliği var”
Uzun süredir Asırlık Çınar Evi’ndeki aktivitelere katılan Ahmet Öztürk, “Açıldığından beri buraya geliyorum. Derya Hanım beni yolda yakaladı. Böyle bir şeyin olduğundan bahsetti. Geç alınmış bir karar diye düşünüyorum. Bunu niye düşündüğümü hemen ifade edeyim. Benim kahve alışkanlığım hiç olmadı. Dolayısıyla o boşluğu tamamlamak için hat sanatına başladım. Bayağı da ileri gittiğimi düşünüyorum. Benim için bir velinimetti doğrusu. Üreticilikten tüketiciye geçmiş birisi olmamak için bir şeyler üretmek lazım. Burada hem arkadaşlarla arkadaşlıklarımızı pekiştiriyoruz, hem sohbet esnasında değişik renklerle görüşüyorsunuz, değişik fikirde olanlarla görüşüyoruz. Ben buradaki kişilerin az olduğunu düşünüyorum. Bu merkezin dolup taşması gerekiyor. Burası bir kahve değil. Kahve gibi düşünülmemesi gerekiyor. Çünkü burada bilgi zenginliği var” diye konuştu.
“Böyle yerler hoşumuza gidiyor”
Evden çıkmanın kendisine iyi geldiğini belirten Türkay Köksal da, “Biz burada çok mutluyuz. Allah razı olsun Fatma Kaplan’dan, kızımız Derya’mızdan. Çok güzel vakit geçiriyoruz. El işleri yapıyoruz, muhabbet ediyoruz. Oyunlarımız var, gezilere götürüyorlar. Epey bir zamandır evdeyiz. Bir yere çıkamıyoruz. Böyle bir yer olunca çok hoşumuza gidiyor. Öğretmenimiz bize bir şeyler öğretiyor. Güzel karşılıyor, ikramlarını yapıyor” ifadelerini kullandı.
“Yaşlılığımızı çok güzel değerlendiriyoruz”
Asırlık Çınar Evi’ne düzenli olarak geldiğini kaydeden Suzan Pak ise yeni arkadaşlar edindiğini ifade ederek, “Burası bizim ikinci evimiz. Derya bizim kızımız, canımız. Çok teşekkür ederiz belediye başkanımız Fatma Kaplan Hanım’a. Geliyoruz, sosyal aktiviteler yapıyoruz. Boyamalar yapıyoruz. Yaşlılığımızı çok güzel değerlendirip, zaman geçiriyoruz. Arkadaş grubumuz çoğaldı. Daha çok arkadaşımız oldu, sosyalleşiyoruz” dedi.
-
Depo alevlere teslim oldu
Olay, Şekerpınar Mahallesi’ndeki Migros’un deposunda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, deponun dışında başlayan yangının sirayet etmesiyle depo alevlere teslim oldu. Depo alev alev yanarken, siyah dumanlar ise adeta gökyüzünü kapladı. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen Kocaeli Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri yangını kontrol altına aldı. Ekiplerin bölgede soğutma çalışmaları sürüyor. Depo dışında bulunan plastik kasaların yandığı öğrenildi.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, “Çayırova ilçemizde zincir marketlerden birinin deposunun dışında başlayan ve depoya sıçrayan yangına süratle Kocaeli Büyükşehir Belediyesi itfaiyesi tarafından müdahale edilerek söndürülmüştür” dedi.
Yangın ile ilgili inceleme başlatıldı. -
Derince Limanı’ndaki patlamanın nedeni belli oldu
Kocaeli’nin Derince ilçesindeki Toprak Mahsulleri Ofisi deposunda patlama meydana geldi.
Patlamada ilk belirlemelere göre 10 kişi yaralandı. Olay yerine çok sayıda itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi.
Yaralılar ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırıldı.
Şiddetli patlama kentin genelinde hissedildi. Liman çevresinden yükselen dumanlar da birçok noktadan görülebiliyor.
Konuyla ilgili Kocaeli Valisi Seddar Yavuz bir açıklama yaptı. Patlamanın siloya gemiden buğday yüklenirken olduğunu söyleyen Yavuz, “Yapılan teknik incelemede buğday tozu sıkışması kaynaklı patlama olabileceği değerlendiriliyor. Buğday tozu sıkışmasından kaynaklı bir patlama olduğunu değerlendiriyoruz.” dedi.
Olayda 10 kişinin yaralandığını söyleyen Yavuz, enkaz altında kalan kimsenin olmadığı bilgisini de verdi.
Yavuz, “Şu anda öngördüğümüz yeni bir patlama riski yok ancak önlemlerimizi aldık.” ifadelerini kullandı.
Kocaeli'de Derince Limanı'nda patlamahttps://t.co/rKH9PM8O7S pic.twitter.com/Q0ShafNjva
— Line TV (@linetv) August 7, 2023
Bir canlı yayınına telefonla katılan Derince Belediye Başkanı Zeki Akgül, patlama ilişkin açıklama yaptı. Akgül, şunları söyledi:
“14.40 sıralarında bir sarsıntı olunca olayı araştırdık. TMO’nun silolarında patlama olduğunu tespit ettik. Ekipler şu anda çalışıyor. Yaralıların durumu ciddi değil, hafif yaralar. Burası TMO’nun silosu, buğday gibi ürünler var. Neden sıkışma mı gaz mı bilemiyoruz. Patlamada iki silonun alt kısmı açıldı. Bundan sonraki bilgileri teknik ekipler verecektir. Limana yakın bölge ama limanla bağlantısı yok.”
13 siloda patlama meydana geldiğini söyleyen Kocaeli İtfaiye Daire Başkanı Ömer İslamoğlu ise “Çeşitli yerlerinden yaralananlar var. Bir kaybımız yok. Patlamanın neden kaynaklandığını bilmiyoruz.” dedi.
Patlamaya ilişkin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan da bir açıklama yapıldı.
Açıklamada;
Limanda bulunan gemilerde bir olumsuzluk yaşanmadığı ifade edildi. Bakanlık açıklamasında, bölgeye can kurtarma botu yönlendirildiği ifade edilirken, “İstanbul Kuruçeşme’de bulunan Nene Hatun Acil Mühalesi Gemimiz ve Tuzla’da konuşlu bulunan Şark römorkörümüz kalkışa hazır beklemektedir.” denildi.
Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu ise şunları kaydetti:
“İhracata gidecek ürünler burada depolanıyordu. Bazı silolardan buğdayların döküldüğü de görünüyor. Yaralılardan birinin durumunun ağır olduğu söylendi. Ancak henüz kesin bir bilgi yok. 100 bin ton kapasitesi olduğunu biliyorum. Kapasitesinin tamamının dolu olduğunu tahmin ediyorum. Bunun tahıl fiyatlarına olumsuz bir etki yapmasını beklemiyorum.”
-
Boğulmaktan son anda kurtarıldı
Olay, Bayramoğlu Mahallesi’ndeki halk plajında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, serinlemek için denize giren S.A., bir süre sonra gözden kayboldu. Boğulma tehlikesi geçiren S.A., çevredeki vatandaşlar tarafından sudan çıkarıldı. 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan ihbarla olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerince ilk müdahalesi olay yerinde yapılan S.A., ambulansa alınarak Farabi Devlet Hastanesine kaldırıldı.