Etiket: kolera

  • Kolera’dan, Sagopa’ya sert sözler

    Kolera’dan, Sagopa’ya sert sözler

    Sagopa Kajmer adıyla tanınan Yunus Özyavuz’un 2 yıldır kanserle mücadele eden annesi Serpil Özyavuz, 2 Haziran’da hayatını kaybetti. Eski kayınvalidesinin ölüm haberini alan rapçi Kolera, olaylı şekilde boşandığı Sagopa Kajmer’i hedef aldı.

    “HİÇBİR MASUMUN HAKKINA GİRMEYECEKSİN”

    X hesabından annesinin ölüm haberini veren Sagopa Kajmer, “2 Haziran öğle sonrası annemi kaybettim. 2 sene boyunca savaştı, savaştık. O savaşı kaybetti, ben hem savaşı hem annemi kaybettim” ifadelerini kullandı. Rapçi Kolera ise 2017 yılında olaylı şekilde boşandığı 11 yıllık eşi Sagopa Kajmer’i ağır sözlerle eleştirerek şunları söyledi: “Anam ölsün yalanım varsa dediğimde gebersin anan demişti ne ağrıma gitmişti anne ayrı bir dünyadır herkes için. Kendi anası ölmüş, ağzından çıkanlara dikkat edeceksin. Hiçbir masumun hakkına girmeyeceksin sahibimiz Allah’tır sen de hiçbir s*in sahibi değilsin.”

    “SAGOPA’NIN ZORBA FANLARI DA GEBERİRSE DÜNYA DAHA GÜZEL BİR YER OLUR”

    Sagopa Kajmer’in hayranlarını da hedef alan Kolera “Ben diyeceğimi dedim lafım yerine ulaştı, huzurluyum. Tacizci, zorba Sago fanları da geberse dünya çok daha güzel bir yer olur. Bu insanların ne vicdanı var ne bilgeliği var. Elbet bilinçleri zamanla yükselecek ama cehaletlerini ben çekiyorum. Bir ömür de çekeceğim, sıkıntı yok yeterim” dedi.

  • Zambiya’da kolera salgını

    Zambiya’da kolera salgını

    Koleranın 10 eyaletinden 8’ine yayıldığı kaydedilen ülkede Ekim ayından bu yana 7 bin 500’den fazla kolera vakası tespit edildi. Sağlık Bakanlığı son 24 saatte ise en az 500 kolera vakasının görüldüğü ülkede 17 can kaybı yaşandığı kaydedildi. Kolera salgını nedeniyle kapalı olan okulların açılmasının ertelendiği aktarıldı.
    Dünya Sağlık Örgütü’nün salgınla mücadele için 1 milyon kolera aşısı göndereceğini açıkladı.

    Kasabalardan köylere göç uyarısı

    Zambiya Devlet Başkanı Hakainde Hichilema, dün başkent Lusaka’da bulunan kolera hastalarının tedavi edildiği hastaneyi ziyaret etti. Salgınla mücadele için “katı” önlemler alınacağını söyleyen Devlet Başkanı, gençlerin tarlalarda çalışmak yerine kırsal kesimlerden kasabalara göç ettiğini ve şehirlerle hiçbir şey yapmadıklarını ifade ederek salgının yayılmasının göç edenlerden kaynaklandığını dile getirdi. Hichilema, kolera salgınında 300 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından halkı kasabalardan köylere gitmeleri uyarısında bulundu. Hichilema, nüfusun fazla olduğu bölgelerde yetersiz sağlık önlemlerinin koleranın yayılmasını hızlandırdığını, kalabalığın dağıtılarak nüfusun kırsal kesimlere yerleştirilmesi gerektiğini söyledi. Hichilema, “Köylerde çok fazla toprak ve temiz su var. Daha iyi evler yapabiliriz” dedi.

  • Kolera değil dehidrasyon tehlikeli

    Kolera değil dehidrasyon tehlikeli

    Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Bengisu Ay, halk sağlığına yönelik küresel bir tehdit olan koleraya karşı önemli uyarılarda bulundu.

    Dr. Öğr. Üyesi Ay, koleranın, Vibrio cholerae bakterisi ile kirlenmiş yiyecek veya suyun tüketilmesinden kaynaklanan akut ishal enfeksiyon olduğunu belirterek “Kolera, halk sağlığına yönelik küresel bir tehdit ve eşitsizliğin ve sosyal gelişme eksikliğinin bir göstergesi olmaya devam etmektedir. Kolera, şiddetli akut sulu ishale neden olabilen son derece öldürücü bir hastalıktır. Bir kişinin kirlenmiş yiyecek veya suyu tükettikten sonra bulgu göstermesi 12 saat ila 5 gün sürer. Hem çocukları hem de yetişkinleri etkiler ve tedavi edilmezse saatler içinde ölüme neden olabilir. Bakteri ile enfekte olan kişilerin çoğunda herhangi bir bulgu gelişmez, ancak bakteriler enfeksiyondan sonra 1-10 gün boyunca dışkıda bulunur ve çevreye geri dönerek potansiyel olarak diğer insanlara bulaşır” diye konuştu.

    Pirinç yıkantı suyuna dikkat

    Dr. Öğr. Üyesi Bengisu Ay, “Bulgu geliştiren kişilerin çoğunluğunda hafif veya orta şiddette bulgular görülürken, azınlıkta şiddetli dehidratasyonla (vücudun aşırı susuz kalması) birlikte akut sulu ishal gelişir. En sık belirtiler ‘Pirinç yıkantı suyu’ şeklinde sulu dışkı, kusma, susuzluk, bacak krampları, huzursuzluktur. Bu durum tedavi edilmezse ölüme yol açabilir. Kolera endemik veya salgın halinde olabilir. Kolera endemik bölgesi, son 3 yıl içinde yerel bulaşma kanıtıyla birlikte doğrulanmış kolera vakalarının tespit edildiği bir alandır (vakaların başka bir yerden ithal edilmediği anlamına gelir). Hem endemik olduğu ülkelerde hem de koleranın düzenli olarak görülmediği ülkelerde kolera salgını ortaya çıkabilmektedir. Salgınlar su kaynaklı, kirlenmiş besin kaynaklı ve az pişmiş deniz ürünleri kaynaklı olabilir. Kolera bulaşması, temiz suya ve sanitasyon tesislerine yetersiz erişimle yakından bağlantılıdır. Tipik risk altındaki alanlar arasında şehir çevresindeki gecekondu mahalleleri ve ülke içinde yerinden edilmiş kişiler veya mültecilere yönelik kamplar yer alır” ifadelerini kullandı.

    2020 yılında 323 bin 369 vaka bildirildi

    Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) bildirilen kolera vakalarının sayısının son birkaç yılda yükseldiğine dikkati çeken Dr. Öğr. Üyesi Bengisu Ay, şöyle devam etti:

    “2020 yılında 24 ülkeden 323 bin 369 vaka arasında 857 ölüm bildirilmiştir. Yiyecek ve içeceklerin dışkı ile kirlenmesini önlemek, kanalizasyon sistemlerinin yeterli olması, içme ve kullanma sularının temiz ve mikroptan arındırılmış olması, tüketilen gıdaların hijyen kurallarına uygun olarak hazırlanması, kişisel temizlik ve el yıkamaya önem verilmesi hastalığın önlenmesi için yeterlidir. Hastalıktan korunmak için ağız yoluyla uygulanan aşı mevcuttur. Şiddetli akut sulu ishal ile başvuran hastalarda klinik şüphe ile alınan dışkı örneklerinde V. cholerae’nin tanımlanmasıyla hastalık doğrulanır.”

    Tedaviye hızlı erişim çok önemli

    Dr. Öğr. Üyesi Bengisu Ay, tedavisi kolay bir hastalık olan koleranın bildirimi zorunlu olduğuna değinerek, şu bilgileri verdi:

    “İnsanların çoğunluğu, kaybedilen mineralleri karşılayacak oral rehidratasyon solüsyonu (ORS) adı verilen karışımın derhal uygulanmasıyla başarılı bir şekilde tedavi edilebilir. Ciddi derecede susuz kalmış hastalar şok riski altındadır ve damar içi sıvıların hızlı bir şekilde uygulanmasını gerektirir. Bu hastalara ayrıca ishalin süresini kısaltmak, ihtiyaç duyulan sıvılarının hacmini azaltmak ve dışkıda V. cholerae atılımının miktarını ve süresini kısaltmak için uygun antibiyotikler de verilir. Kolera salgını sırasında tedaviye hızlı erişim çok önemlidir. Damar içi sıvı ve 24 saat bakım sağlayabilen daha büyük tedavi merkezlerine ek olarak ORS ulaşılabilir olmalıdır. Erken ve uygun tedavi ile vaka ölüm oranı yüzde 1’in altında kalacaktır. Çinko, 5 yaşın altındaki çocuklar için önemli bir yardımcı tedavidir; bu aynı zamanda ishalin süresini de azaltır ve akut sulu ishalin diğer nedenlerinin gelecekte ortaya çıkmasını önleyebilir. Emzirmenin de teşvik edilmesi gerekmektedir.”

  • 71 bin 463 kolera vakas

    71 bin 463 kolera vakas

    Kahramanmaraş merkezli depremler, Türkiye’de 11 ili etkilerken, sınır komşusu Suriye’de de yıkıma yol açtı.

    Bölgede 5 bin 801 kişi öldü, binlerce kişi ise yaralandı.

    Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Selahattin Menteş, iç savaşın sürdüğü ülkede bir de depremin etkisi sonucu hijyen ve sağlıklı suya erişimin zorluğu nedeniyle kolera vakaları görülmeye başlandığını kaydetti. Dr. Menteş, Dünya Sağlık Örgütü’ne bağlı kuruluşların yayınladığı verilere göre Suriye’nin kuzeybatı bölgelerinde, 71 bin 463 kümülatif şüpheli vaka olduğunu, kolera nedeniyle 23 kişinin ise yaşamını yitirdiğini bildirdi.

    Bu durumun en çok İdlib bölgesinde yoğunlaştığını vurgulayan Dr. Menteş, sınır komşusu olması nedeniyle bu salgının Türkiye için de bir tehdit olduğunun altını çizerek, önlemler alınması gerektiği konusunda uyarılarda bulundu.

    “ORTA ÇAĞ’DA AVRUPA’YI YOK ETTİ”

    Koleranın kalabalık ortamlarda, savaş, yoksulluk ve doğal afetlerden etkilenen topluluklarda kolayca yayılıp ölümlere yol açabilen, şiddetli ishal ile seyreden bir hastalık olduğunu belirten Dr. Menteş, “Kolera, Orta Çağ’da neredeyse Avrupa’nın yok olmasına neden olan ciddi bir hastalıktır. O zaman tabi ilaç tedavileri belki yoktu, şu an kolay bir şekilde sağlanabilir ama siz daha kolera olup olmadığı tanısını koymadan ya da sağlık kuruluşuna ulaştırmadan hastayı kaybedebilirsiniz. Çünkü kolerada çok fazla su kaybı, ishal, kanlı ishal gibi ciddi şikayetler oluyor. Kolera, hijyen eksikliğinde el temasıyla, yakın temasla ve kirli sudan bulaşabilir. Özellikle kanalizasyon, kirli suların içme sularına karışmasıyla bulaşabilir. Bu anlamda bir tehlike söz konusudur.” diye konuştu.

    “SINIRDA SIKI ÖNLEMLER ALINMALI”

    Suriye sınırında giriş-çıkışların sıkı denetlenmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Selahattin Menteş, “Türkiye’de deprem bölgesinde önlemler tabi ki alınıyor ancak sınır geçişleri ve göç konusunda da sıkı önlemler alınmalıdır. Bunların önlemleri orada barınma, beslenme, sağlıklı su ve hijyen sorunlarının bir an önce giderilmesidir. Oradaki tıbbi hizmetlere erişim de kolay bir şekilde sağlanmalıdır. Kanalizasyonun mutlaka düzenli ve ideal olması şarttır.” dedi.

    AŞI KARTLARI MUTLAKA DENETLENMELİ

    Aşı kartlarının sınır geçişleri sırasında denetlenmesi gerektiğini söyleyen Menteş, şöyle devam etti:

    “Suriye’den çok fazla göçlerin ya da geçişlerin olmasından kaynaklı olarak biz aslında ülkemizde daha önce görmediğimiz hastalıkları görmeye başlamıştık. Çünkü taşıyıcı insanlar oradan ülkemize geçmeye başlamıştı. O geçişlerde aşı kartlarının mutlaka denetlenmesi lazım. Oradaki Sağlık Bakanlığı’nın aşılama durumunu bilmeniz gereklidir. Bizim ülkemizde tabi ki çok başarılı bir aşılama var ama eğer girişleri kontrol edemezseniz, bizim için unutulan şark çıbanı gibi hastalıkları tekrar görmeye başlıyoruz. Bu anlamda sınırlarımızı çok iyi korumamız gerekiyor.”

  • Nijerya’da kolera salgını

    Nijerya’da kolera salgını

    Söz konusu dönemde bu bölgelerde 922 kolera vakasının görüldüğü bilgisine yer verilen açıklamada, salgın nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının 32’ye çıktığı kaydedildi.

    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Afrika’da kolera vakalarının endişe verici boyutlara ulaştığını açıklamıştı.

    “Vibrio” bakterisinin neden olduğu, gıda ve su yoluyla bulaşan kolera, şiddetli ishale ve vücutta su kaybına yol açıyor.

    Hastalık tedavi edilmediği takdirde ölümcül olabiliyor. Nijerya’da temiz su yetersizliği yanında tıbbi müdahalenin etkin yapılamaması, hastalık ve ölüm riskini artırıyor.

    Ülkede sıtma, çocuk felci, tifo ve maymun çiçeği virüsü gibi salgın hastalıklara da sıklıkla rastlanıyor.

  • Nijerya’da kolera salgını: 11 ölü

    Nijerya’da kolera salgını: 11 ölü

    Batı Afrika ülkesi Nijerya’nın Kano eyaletinde kolera salgını nedeniyle son bir haftada 11 kişi hayatını kaybetti.

    Nijerya Hastalık Kontrol Merkezinin (NCDC) Kano Koordinatörlerden Ubali Dawud Ebubekir, yaptığı açıklamada, eyaletin Dan Tarko ve Tumfafi köylerinde son bir haftada 11 kişinin yaşamını yitirdiğini belirtti.

    Ebubekir, eyalete bağlı 2 bölgede son 5 günde 150’ye yakın vaka tespit edildiğini dile getirerek, bölgelerde 60 kişinin tedavi altına alındığını kaydetti.

    Halkın salgın nedeniyle panik yaşadığını aktaran Ebubekir, belirtiler ortaya çıktığında hastanelere başvurulması tavsiyesinde bulundu.

    Nijerya’da temiz su ihtiyacının karşılanamaması ve tıbbi müdahalenin anında ve etkili bir biçimde yapılamaması, salgın hastalık ve ölüm riskini artırıyor. Ülkede çocuk felci, tifo, sıtma, ishal ve maymun çiçek virüsü gibi salgın hastalıklara sıklıkla rastlanıyor.