Etiket: konuk

  • Lokman Ayva, PAÜ’ye konuk oldu

    Lokman Ayva, PAÜ’ye konuk oldu

    Eğitim Fakültesi Melek Sözkesen Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinlik açılış konuşmaları ile başladı.

    İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Soylu yaptığı konuşmada şunları ifade etti: “İletişim Topluluğumuz ve Fakültemizin iş birliğiyle bugün tertip etmiş olduğumuz bu güzel söyleyişe hepiniz hoş geldiniz, sefa getirdiniz. Topluluktan arkadaşlarımız, genç asistan arkadaşlarımız, dekan yardımcılarımız var bu ekipte. Topluluktaki arkadaşlarımız Lokman Bey’i davet edelim diye bir öneri getirdiler. Bu vesileyle bu fikir ortaya çıktı. Bugün de bu fikrin gerçekleştiğini görüyoruz. Çok da mutluyuz, çok da teşekkür ediyoruz Lokman Bey’e geldiği için. Söyleyişinin başlığı da ‘Anlamak ve Anlaşılmak İçin Aşmak’ aslında ben Lokman Bey’in özgeçmişine baktığımda hayatın bir özetini başlığa taşıdığını gördüm. Çünkü Lokman Bey çok farklı unvanları hayatına, kariyerine eklemiş. Bir öğretmen, bir akademisyen, bir aktivist, bir sivil toplum kuruluşu temsilcisi. Bunun yanında yine baktığımızda Lokman Bey bir siyasetçi. Türkiye’yi dünyada kendi alanında temsil eden önemli bir sima. Lokman Bey hakikaten birçok şeyin ötesinde bir mücadele insanı, bir misyon insanı. Dolayısıyla heyecan verici bir geçmişe, hayata sahip. Bu anlamda ben burada Lokman Bey ile buluşmayı önemli ve anlamlı buluyorum. Daha önce tanışmadık ama bugün fırsat oldu. Lokman Bey’i dinlemek için sabırsızlanıyoruz. Söyleyişinin güzel geçmesini temenni ediyorum.”

    Rektör Kutluhan: “Gerçek iletişimin kalpten kalbe olduğunu düşünüyorum.”

    Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Şimdi konu çok güzel bir konu, biz Lokman Bey ile tanışalı aslında birkaç sene oldu. Ama ben Lokman Bey’i aradığımda sizi 30 yıldır tanıyorum ben dedim. O da bana evet ben de seni tanıyorum dedi. Dolayısıyla iletişim sadece bilinen araçlarla olmadığı burada görülmüş oldu. Çünkü insanların kalp sıcaklığı diye bir şey var. O esinti mesafe tanımıyor. Bunlar zaman içerisinde bilimsel yollarla aslında ortaya çıkan şeyler. Yani bizim tarihimizde, batı tarihinin mitolojisinde de bizim tarihimizde de ermişlik denen hususlar da var. Bu hususlarda da iletişimin olduğunu görüyoruz. İslam tarihinde de var. İşte gerçek iletişimin kalpten kalbe olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla buraya bu toplantıya Lokman Ayva’nın geleceğini duyunca, ben de programı ona göre ayarladım ve kendisini Ege Kariyer Fuarımızda dinleyememiştim. Şimdi bunun acısını çıkaracağız. Dolayısıyla ben de çok mutluyum. Bu topluluğu bize yaşatan İletişim Topluluğuna, Sayın Dekana ve misafirimiz Lokman Bey’e ben de çok teşekkür ediyorum. Sağ olun var olun.”

    Başkan Ayva: “Karşımızdakini anlamanın asıl yararı insanın kendini anlamasıdır.”

    Açılış konuşmalarının ardından Beyazay Derneği Genel Başkanı Lokman Ayva, ‘3A: Anlamak ve Anlaşılmak İçin Aşmak’ adlı söyleşisini gerçekleştirdi. Konuşmasında kişilerin birbirini anlayabilmesi için ilk önce niyetin olması gerektiğine, anlama ve anlaşılma niyetinin olması gerektiğine değinen Ayva, insan karşısındakini tanıdıkça kendisini daha iyi tanıdığını ifade etti. Konuşmasının devamında Lokman Ayva şunları dile getirdi: “Bu nasıl oluyor diye baktığında ben o kadar bunu o kadar çok yaşadım ki. Değerli Rektörüm ile sohbet ediyoruz. Onun bir konudaki özelliğini öğreniyorum. Sonra diyorum ki Lokman sen bu konuda ne düşünüyorsun, sen de bu özellik var mı? Sohbet sonrası kendi bir özelliğimi keşfediyorum. Arkadaşlar karşımızdakini anlamanın asıl yararı insanın kendini anlamasıdır. Bunun farkında olursanız, anlamak o kadar bereketli bir şey ki Bir başka faydası ise kitap okumaktan daha iyi biliyor musunuz? Karşınızdaki tamamen gerçek. Bir sahtekâr, bir kurgu, roman, düşünülmüş bir cümle değil. Sohbette anlıyorum yani onu. Ve zenginleşiyorum. Bir kitap okumuş kadar oluyorum. Onun iç dünyasını izin verirse keşfediyorum. Böylelikle kendimi daha iyi geliştirmiş oluyorum. Bir zenginleşme fırsatı. Anlamanın böyle faydaları var. Anlaşılmak için de anlamak gerekiyor. Neden? Mesela anlamak için bir şeyleri aşmam lazım. Sizin sıfatlarını aşmam lazım. Mesela bir zengin. Onu anlamak istediğim zaman benim önümde şöyle sıfat engelleri var. Diyelim ki bu zengin kişinin bir eli yağda bir eli balda. Benim gibi ayın sonunu nasıl getireceğini düşünmüyor ki. Böyle bir önyargıyla yaklaşıyoruz. İşte benim bunu aşmam lazım. Yani zenginin de ayın sonunu getirmek gibi bir derdi olabilir. Çünkü bağışlar yatacak, fabrikalarının faturaları ödenecek vb. Onun da derdi olabilir. Anlamak için o benim önümde engel. Bir başka engel ise kıyafet. O kıyafeti giyen insan şöyledir Kot ceket, kot pantolon şekillere dair engeller ve önyargılarımız var. Bunu da aşmamız lazım. İkinci aşmamız gerekenler ise bedenler. Beden derken cinsiyet, kilo, boy, göz, şekil gibi faktörler. Mesela karşınızdaki benim gibi kör birisi olabilir. Bunu aşıp belli bir irtibat kurabilecek misiniz? Belki de kör adam; yemeğini yemez, kendi işini yapamaz, bir işe yaramaz, gariban. Böyle düşüneceksiniz ve beni bu kapsam içinde anacaksınız. Benim başıma çok geldi. Ben de intikamımı çok iyi aldım.”

    Lokman Ayva PAÜ’ye konuk oldu

    Programın sonunda Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, katılım ve katkılarından dolayı Beyazay Derneği Genel Başkanı Lokman Ayva’ya plaket takdim etti.

  • ADP’nin konuğu Prof. Dr. Burcu Yıldırım oldu

    ADP’nin konuğu Prof. Dr. Burcu Yıldırım oldu

    Antalya Düşünce Platformu 2024 faaliyet yılı Mayıs ayı toplantısı, saat 20.30’da Muratpaşa ilçesindeki bir otelde gerçekleştirildi. Toplantı, Antalya Düşünce Platformu Başkanı Halil Güvenbaş’ın açılış konuşması ile başladı. Güvenbaş, 2024 Mayıs ayı toplantısında kendilerine eşlik eden Prof. Dr. Burcu Demirel’e teşekkürlerini sunarken “Mayıs ayı bizim için çok verimli geçti. Aramıza yeni katılacak arkadaşlara şimdiden hayırlı ve uğurlu olsun” dedi.

    ADP'nin konuğu Prof. Dr. Burcu Yıldırım oldu

    Prof. Dr. Burcu Demirel, sohbet ortamında gerçekleşen ‘Aynadaki Sen’ konulu konuşmasının ardından ADP üyelerinin sorularını cevapladı. Toplantı Başkan Güvenbaş’ın yeni üyelere rozet takdiminin ardından sona erdi.
    Toplantıya; Antalya Düşünce Platformu başkanı Halil Güvenbaş, ADP üyeleri ve konuk konuşmacı IIBF İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burcu Demirel katıldı.

  • İlber Ortaylı İZKİTAP Fest’e konuk oldu

    İlber Ortaylı İZKİTAP Fest’e konuk oldu

    İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından “Çocuk Edebiyatı” ana temasıyla düzenlenen İZKİTAP Fest – İzmir Kitap Fuarı, 23 Nisan’da Evrencan ve Uzaylılar konseri, çocuklara özel etkinlik ve söyleşilerle İzmirli kitapseverlere ve çocuklara unutulmaz bir deneyim yaşattı. Açık alanda yapılan en büyük kitap fuarı olma özelliği taşıyan İZKİTAP Fest, 28 Nisan tarihine kadar her gün 10.00-21.00 saatleri arasında 300’e yakın yayınevi, 50’ye yakın sahaf, kurum ve sivil toplum kuruluşu standını ziyaret etme imkanının yanı sıra imza günü, söyleşi ve farklı etkinliklere katılma fırsatı da sağlıyor.

    “Göktürklerden beri ilk defa Türk ismiyle toplandı”

    İZKİTAP Fest’in 23 Nisan’a özel konuğu tarihçi ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı oldu. Atatürk Açıkhava Tiyatrosunda İzmirli kitapseverlerle buluşan Prof. Dr. Ortaylı, Türk demokrasisinin sağlam temellere dayandığını vurguladı. İlber Ortaylı, “23 Nisan çok önemli bir olay. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve halk idaresi, Göktürklerden beri ilk defa Türk ismiyle toplandı. Türkiye’de umumi rey ile işbaşına gelen Ankara’daki hükümettir. İşgal edilmiş, şartlar tamamen aleyhine dönmüş bir memleket; ancak devletin bağımsızlığı tamamen bitmemiş. Harpten sonra ağır işgal hükümlerinin uygulanmak istendiği bir ülke, sınırlarını küçültmüşler, asker girmiş, itilaf devletleri giremedikleri bölgeleri de işgal ediyorlar Sevr’e göre. İşte buna karşı çıkıldı. Bir orduyu terhis ediyorlar; ancak terhis edilmeyenler organize edildi, kasaba ve şehirlerde insanlar, muhtelif sınıflar bir araya geldiler, bu çok mühim. Bu hareket keskin bir politika ve keskin bir politik görüşle yürütüldü. Meclis hükümetini yürüten kadroların içinde bile her zaman yüzde 100 uyum yoktu; ama belirli bir ideale, ahlaka, disipline bağlı bir irade vardı. Bu meclisteki insanlar seçimle gelmişlerdir. Meclisin tartışma adabı içinde, farklı fikirler hallediliyor. Bir araya gelmiş insanların farklılıklarının çok keskin olduğu, dünya görüşlerinin farklı olduğu bir meclis; ancak memleketin düşman istilası ve Sevr hükümlerinden kurtulması için çalışıyorlar. Birinci meclis, Türkiye’de demokrasinin kurulduğu, konvansiyonel bir sistemdir. Hükümeti seçer, devleti yönetir, olağanüstü savaş yetkilerini denetleyerek uyum içinde çalışmıştır. Hem Türkiye tarihinde hem bölge tarihinde Türkiye’de demokrasinin uyuşma ve tartışma geleneğinin ortaya çıktığı bir devirdir” dedi.

    Yurt dışına gitme isteğinde olan gençlere seslenen Prof. Dr. Ortaylı, “Memlekette büyük zorluklarla yetiştirdiğimiz gençlerin yabancı ellerde kalması Türkiye’yi aksatır” diyerek Türkiye’nin son 10 yıldaki vatandaşlık sisteminden de derhal geri dönmesi gerektiğinin altını çizdi.

    Ortaylı, “Türk vatandaşlığı kolay elde edilecek bir gömlek değil, ona sahip çıkacaksın. Arkasında; Balkanlardan, Kafkaslardan çileli göçler yatar. Ne yatar? Çanakkale’de, İstiklal Savaşı’nda, Birinci Dünya Savaşı’nda uzak çöllerde ölmüş dedeler yatar. Ta Gazze’den başlayan sınıra kadar mezarlıklar var, geze geze gidersin budur yani. Uzun yıllar çileli bir şekilde yerli malı kullanan, enflasyona dayanarak yaşayan, baraj yapılsın diye enflasyon içinde yaşamaya razı olmuş kitle yatar. Oralarda sulanmış toprakları şimdi ona buna satmak marifet değildir. Burası son derece imtiyazlı bir vatandaşlık kitlesinin sahip olduğu bir yerdir. ABD, bazı Avrupa devletlerine benzemez. Herkes vatandaşlığına, hemşeriliğine sahip olsun” diye konuştu.

    “Bu millet sandıkta rey veriyor. 77 yaşındayım sandıktan başka bir şey hatırlamıyorum. Dolayısıyla böyle bir demokraside, insanların bir takım; karamsar, kötümser, yıkıcı yorumları dinleyerek yüzlerini kara çıkarmanın gereği yoktur” diyen İlber Ortaylı, “Belediye seçimlerine katılın, katılmamak olmaz. Beğenmediğiniz adamlar adaysa yerine yenisini koyarsınız herkes anlar. Beğenmeyince küskün olmanın alemi yoktur. Tavşan dağa küsmüş oluyor o zaman. Rey verilecek. Çok önemli bir şey” dedi.

  • Engin Fırat, Asya Kupası’nın özel konuğu oldu

    Engin Fırat, Asya Kupası’nın özel konuğu oldu

    Orta Doğu’da Kenya’nın, Katar’a karşı aldığı 2-1’lik galibiyetin ardından Asya Kupası’nın iki resmi yayıncısından biri olan Al Kass Sports kanalı, uzman görüşlerinden yararlanmak için Teknik Direktör Engin Fırat’ı turnuva boyunca yayınlarında ağırladı.

    Engin Fırat, yine özel davetli olarak Afrika Şampiyonası’nın son maçlarını izlemek üzere önümüzdeki günlerde Katar’dan ayrılarak Fildişi Sahili’ne geçecek. Kasım ayında Seyşelleri 5-0 yenerek Kenya tarihinin en farklı deplasman galibiyetine imza atan deneyimli teknik adam, Afrika Şampiyonası’nın ardından mart ayındaki turnuvanın hazırlıkları için çalışmalarına Nairobi’de devam edecek.

  • Dr. Murat Kuter, Haber Ekstra’ya konuk oldu

    Dr. Murat Kuter, Haber Ekstra’ya konuk oldu

    Line Tv’de her hafta perşembe günü yayınlanan Haber Ekstra programına konuk olan gazeteci, yazar ve akademisyen Dr. Murat Kuter yeni yazdığı kitabının lansmanını duyurdu. Aynı zamanda kitap yazmanın püf noktalarından bahsetti.

    Dr. Murat Kuter, bireysel bazlı kişilerin hayatlarını biyografi biçiminde yazarken kişi sizin karşınızda oturuyor, eğer hayattaysa siz onun anlattıklarını kayıt altına alıyorsunuz. Teyit ediyorsunuz, kişiler üstüne yazılan özgeçmiş türündeki öyküler. Ardından kitaplar oluşuyor. Onun dışında benim yazdığım kitaplar kurumların tarihleri çoğunlukla oldu. Bursa Organize Sanayi Bölgesi 1961 yılında başladı. 55. yılında Bursa OSB 55 yıllık tarihlerini kayıt almak istedi. İşin araştırma kısmı giriyor. 1 kitabı oluşturmak ise en az 1-1 buçuk yıllık bir süreç gerekiyor. Derin bir araştırmaysa daha uzun zaman alıyor İfadelerini kullandı.

    Öte yandan yarın Dr. Murat Kuter’in kaleme aldığı yeni kitabı olan Yalçın İpbüken’in Yaşamından adlı eserinin lansmanı gerçekleşecek. Kuter, konuşmasına şöyle devam etti.  Tofaş Bursa Anadolu Arabaları müzesinde gazetecilerle birlikte kitap lansmanı Yalçın bey ile beraber düzenlenecek. Yalçın bey çok heyecanlı bir insan ona bu kitap moral verdi. Yaklaşık 40 yıldır yapmak istediği proje olduğunu söyledi. Kitabın içerisinde Yalçın İpbüken’in iş dünyasındaki deneyimleri, doğduğu günden beri verilen yaşam mücadelesi yer alıyor dedi.

  • Başyiğit, “Kariyer Günleri”nde konuk oldu

    Başyiğit, “Kariyer Günleri”nde konuk oldu

    Türkiye Yüzyılı Cumhuriyetin Yüzüncü Yılı Kariyer Günleri etkinlikleri çerçevesinde İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Başyiğit, Fatih Ortaokulunca düzenlenen söyleşide öğrencilerle bir araya geldi.

    Müdür Hasan Başyiğit, söyleşide eğitim faaliyetlerinden kişisel başarı ve gelişim konularına, okumanın öneminden, planlı çalışma vurgusuna, hayatı anlamlandırma çabasından, özdenetimin önemine, değerler eğitiminden sınav süreçlerine kadar daha pek çok konuya değindi.

    Program sonunda Fatih Ortaokulu öğretmenleriyle öğretmenler odasında bir araya gelen Müdür Başyiğit, öğretmenlerle sohbet etti.

  • Pınar Karşıyaka’nın konuğu Strasbourg

    Pınar Karşıyaka’nın konuğu Strasbourg

    FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi E Grubu ekiplerinden Pınar Karşıyaka, yarın Strasbourg ile karşı karşıya gelecek. Mustafa Kemal Atatürk Karşıyaka Spor Salonu’nda oynanacak mücadele saat 20.30’da başlayacak. Müsabaka öncesinde Fransız temsilcisi Strasbourg’un grupta henüz yenilgisi bulunmazken, P. Karşıyaka ise gruptaki tek mağlubiyetini Fransa’da oynanan maçta Strasbourg’a karşı 80-65’lik skorla aldı.

    3’te 3 yapan Strasbourg, grupta ilk sırada yer alırken, Pınar Karşıyaka ise ikinci basamakta bulunuyor.
    İzmir ekibi, yarın oynanacak maçta rakibini 16 sayı farkla yenmesi durumunda ise gruptaki liderlik el değiştirecek.
    Karşılaşmanın biletleri de bugün saat 11.00 itibarıyla satışa çıktı.

  • Vali Çiftçi’ye özel konuklar

    Vali Çiftçi’ye özel konuklar

    Öğrencilerle bir süre sohbet eden Vali Çiftçi, Büyükşehir Belediyesinin, engelli bireylere yönelik gerçekleştirdiği projelerle, adından sıkça söz ettirdiğini söyledi.

  • ‘Zor Balık’ söyleşisine minikler konuk oldu

    ‘Zor Balık’ söyleşisine minikler konuk oldu

    Sakarya Büyükşehir Belediyesi kasım kültür sanat etkinlikleri söyleşi ile devam etti. Faik Baysal Kütüphanesi’nde Yazar Büşra Tarçalır Erol’un katılımıyla gerçekleştirilen programda ‘Zor Balık’ isimli eser konuşuldu. Minik okuyucuları ile bir araya gelen Erol, zorbalığı tanımlayarak, bu tür davranışlar karşısında nasıl hareket edilmesi gerektiğine dair bilgiler paylaştı.

    Yazar Büşra Tarçalır Erol, günümüzün önemli sorunlarından biri olan zorbalığı, kendini çok güçlü gören balığın öyküsünü konu olan ‘Zor Balık’ isimli kitabını miniklere okudu. Erol, zorbalık ve güçlü olma isteği arasındaki ilişkiyi irdeledi.

  • Başkan Aktaş’ın özel konukları

    Başkan Aktaş’ın özel konukları

    Lösemi hastalığına dikkat çekip bu konuda toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla, 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası etkinlikleri kapsamında Bursa’da da çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Hafta etkinlikleri çerçevesinde Bursa LÖSEV İl Koordinatör Yardımcısı Aslı Sakarya, beraberindeki hastalıkla mücadele eden 3 küçük kahramanla birlikte Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı makamında ziyaret etti. Küçük kahramanlarla sohbet eden Başkan Aktaş, onlara çeşitli hediyeler verip, birlikte pasta kesti.

    Sıcak bir ortamda sohbet havasında geçen ziyaretin ardından konuşan Başkan Aktaş, “Özellikle bu haftanın; lösemiyle mücadele eden çocuklarımıza ve ailelerine destek olmak, umutlarını paylaşmak ve farkındalık oluşturmak açısından oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Lösemi, hem çocuklarımız hem de aileleri için hayli ağır ve yorucu bir hastalık. Bu hastalıkla mücadele eden çocuklarımız, sadece fiziksel değil, aynı zamanda duygusal ve zihinsel zorluklarla da karşılaşıyorlar. Ancak, o kadar inanılmaz bir dayanıklılığa ve neşeye sahipler ki, gücümüzün ve sabrımızın farkındalığına varmamız konusunda da bizlere örnek oluyorlar. Lösemi ile mücadelede en önemli faktörlerden birinin erken teşhis olduğunu unutmamamız gerekiyor. Bu nedenle, çocuklarımızın sağlığını yakından takip etmemiz ve herhangi bir belirti ya da farklılığa karşı dikkatli olmamız gerekiyor. Burada önemli bir hususun daha altını çizmek istiyorum. Malumunuz kan ve kök hücre bağışı, lösemili çocuklarımıza umut oluyor ve hastalığı tedavi edebiliyor.

    Bu sebeple sadece kendi toplumumuzda değil, dünya genelinde, lösemi farkındalığını daha fazla oluşturmamız gerekiyor. Lösemili çocuklarımız ve aileleri, her zaman destek ve anlayışa ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle zorlu süreçlerinde onların yanında olmayı ihmal etmeyelim. Ben de lösemili çocuklarımızla ve LÖSEV yönetimiyle bir araya geldiğim için çok mutluyum. Bugün onlarla sohbet edip sıkıntılarını dinleyerek onlar için daha fazla neler yapabiliriz noktasında fikir alışverişinde bulunuyoruz. Çünkü bizim için bir çocuğun hayatından daha önemli ve değerli hiçbir şey olamaz. Lösemili çocuklarımıza destek olurken, masum bir çocuğun hayatını kurtarırken tüm insanlığı kurtardığımızı lütfen unutmayalım. Bu vesileyle, tedavi olan bütün çocuklarımıza acil şifalar diliyorum” diye konuştu.