Etiket: KONUT

  • Mersin’de tüm konutlar doldu

    Mersin’de tüm konutlar doldu

    Mersin, 13,5 milyonluk nüfusun yaşadığı deprem bölgelerinden en fazla göçü alan şehir olurken, artan büyük göç, şehri olumsuz etkilemeye başladı. 400 bini resmi olmak 1 milyona yakın göç aldığı belirtilen şehrin nüfusu bir anda 3 milyona çıkarken, kentteki yayla ve yazlık evler de doldu.

    1+1 dairelerin bile kiralarının 10 bine TL’ye çıktığı Mersin’de, artan nüfus nedeniyle sağlık sorunları oluşabileceğinden endişe ediliyor. Konuya dikkat çeken şehir plancıları, özellikle yazlıklarda kanalizasyon sisteminin olmamasının artan göçle birlikte sağlıkta tehdit oluşturabileceğine işaret etti.

    “ÖNCELİKLE SAĞLIK ALTYAPISI GÜÇLENDİRİLMELİ”

    Mersin’in bağlı olduğu TMMOB Şehir Plancıları Odası Adana Şube Başkanı Onur Kafalı, şehre gelen göçün etkileri ve çözüm önerileri üzerine konuştu. Kentteki nüfusun, gelen göçle birlikte sürekli artmaya devam ettiğini kaydeden Kafalı, “Öncelikle kentin sağlık altyapısı güçlendirilmeli. Çünkü şu anda yoğun göçün olduğu yazlık bölgelerinde çoğunlukla kanalizasyon altyapısı yok. Ya foseptik çukur var ya da doğrudan denize veriliyor. Bu durum da kentte sağlığı ciddi şekilde tehdit edecek” uyarısında bulundu.

    Gelen göçün niteliğine de bakılması gerektiğine işaret eden Kafalı, “Bunların ne kadarı bölgede yazlık sahibi. Gerçekte barınma ihtiyacı olanlar kimler. Bu bilinmezlikler de tespit edilmeli. Buna göre muhtemelen depremzedelerin geçici olarak kalabilecekleri yapılar inşa edilmeli” dedi.

    KONTEYNER KENTLER ŞEHİRDEN KOPUK OLMAMALI

    Bu yapıların da şehirden kopuk yelerde olmaması gerektiğini aktaran Kafalı, şöyle konuştu: “Kentle ilişkisi olan yerlerde kurulmalı. İşsizlere iş sağlanmalı. Ucuz yemek imkanları artırılmalı. Aksi takdirde asayiş problemleri başlayabilir. Mersin aynı zamanda turizm geliri olan bir şehir. Turizm sezonu yaklaşıyor. Bu göç problemi kontrol edilmezse sorunlar da olabilir.”

    1 MİLYON VARAN GÖÇ ALDI

    Mersin’inin zaten yurtdışından ve Türkiye’den göç alan bir konumda olduğunu ifade eden Mersin Emlakçılar Odası Başkanı Mehmet Sinan Canpolat da, “Ayrıca depremin yaşandığı şehirlerdeki insanların kentte çok sayıda akrabaları var. Bu nedenle çok sayıda kişi burayı tercih ediyor. Resmi olarak 400 bin kişi Mersin’e göç etmiş durumda. Resmi olmayanı da göz önünde bulundurduğumuzda 1 milyona varan göç aldığımızı tahmin ediyoruz” dedi.

    Bu sayınında da yüzde 10 ila 15 arasında artan su tüketiminden ölçüldüğünü aktaran Canpolat, “Kentin trafiği tıkanmış durumda. Mersin’in 33 plakası dışında çok sayıda plaka görüyoruz” dedi.

    RUS VE UKRAYNALI SAYISI 300 BİN

    Bu nedenle ev fiyatlarının da artış gösterdiğini belirten Canpolat, “Zaten Akkuyu Nükleer Santrali nedeniyle Rusya’dan 2 ila 3 bin arasında bir personel Türkiye’ye gelmişti. Ama şu anda santralde çalışsan sayısı 30 ila 35 bine çıktı. Ayrıca Rusya ve Ukrayna savaşı nedeniyle de 200 ile 300 bin arasında Rus ve Ukraynalı geldi. İkliminin de uygun olmasından dolayı da Hataylılardan çok fazla göç aldık” dedi.

    “30 BİN TL’YE ÇIKAN KİRALAR VAR”

    Bu durum nedeniyle bazı ev sahiplerinin fahiş artışlara gittiğini söyleyen Canpolat, düne kadar 3 bin TL olan 1+1’lerin kiraları 7-8 bin TL’lere, 4-5 bin lira olan 2+1’ler 10 bin liralara, 15 bin olan 3+1’ler 25 bin ila 30 bin bandına dayandı. Depremzedeler ne yazık ki bu tür fırsatçı ev sahiplerinin artışlarıyla karşılaştı. Artışların 4 merkez ilçesi dahil 13 ilçenin tamamında yaşandığını da kaydeden Canpolat, “Özellikle sayfiye bölgesi olan Mezitli, Kargıpınarı, Erdemli, Silifk e, Tarsus, Anamur’a kadar uzanan alanda daha ciddi artışlar gözlendi. Zaten buralarda Ruslardan dolayı mülk sahipleri yazlıklarını kiraya vermeye başlamışlardı. Şimdi depremzede vatandaşlarımız da gelince ciddi bir fahiş fiyat artışı yaşanmaya başladı” diye konuştu.

    Ev ayarlanmayan vatandaşların, spor salonlarında, otellerde, pansiyonlarda ve fuar alanlarında barınma imkanı sunulduğunu söyleyen Canpolat, ancak eve geçmek isteyen depremzeden 1+1 için10 bin liraya yakın kira istendiğini kaydetti. Kira böyle olunca depremzedelerin eve geçmelerinin çok zor olduğunu aktaran Canpolat, normalde kışın atıl durumda olan 100 bine yakın yayla evlerinin de dolduğunu söyledi.

    “AFET BÖLGESİ SAYILMALI”

    Mehmet Sinan Canpolat, bu nedenle nasıl ki Elazığ afet bölgesine dahil edildiyse, Mersin’in de afet bölgesinden etkilenen il statüsüne dahil edilmesini talep ettiklerini kaydetti. Canpolat, diğer türlü şehrin de göç nedeniyle Mersin’de ayrı bir deprem yaşanacağı uyarısında bulundu.

    “TEMEL SORUN BARINMA”

    Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Mersin Şube Başkanı ve Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Emlak Komitesi Başkanı Ümit Mete de, kentin ağırlıklı Hatay olmak üzere 1 milyona yakın depremzede göç aldığını söyledi. Şehirde zaten öncesinde fahiş fiyatlar olduğunu aktaran Mete, “İlk dönemlerde 6 bin liralık evi 20 bine kiralayanlar oldu. Temel sorun barınma olunca ne yazık ki çocuklar açıkta kalmasın diye insanlar bu paraları ödediler. Sektör olarak çok üzüldük. Buna karşın sektördeki arkadaşlarımız buna tepki göstererek hizmet bedeli alamdan uygun imkanlarla barınma imkanı sunmaya çalışıyor. Ancak şu anda konut bulmada sıkıntı yaşıyoruz” dedi.

  • “Afet konutları yatay ve yöresel mimariye uygun yapılacak”

    “Afet konutları yatay ve yöresel mimariye uygun yapılacak”

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen çalışmalar çerçevesinde Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen 11 ilde şehirler ve köylerde 272 bin konut yöresel mimariye uygun yapılacak. Depremde hasar gören şehirlerin yeniden ihyası ve inşası için Şubat 2023’ün sonuna kadar 14 bin 500 konutun ihalesinin tamamlanıp inşaatlara başlanması hedefleniyor. Bu çerçevede Gaziantep’te depremden ağır hasar alan Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) eliyle ilk etapta 855 konutumuz için ilk kazma vuruldu. Deprem bölgesinde yapılacak afet konutları şehrin ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanacak. Binalar zemin artı 3-4 katı geçmeyecek şekilde yatay ve yöresel mimariye uygun inşa edilecek. Yeni yapılacak konutlarda ise dükkânlar ise bina altlarında yer almayacak.

    Yeni konutlar 1 yıla kadar teslim edilecek

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca deprem, sel ve yangın gibi doğal afetlerin ardından vatandaşların yarası hızlıca sarılarak en kısa sürede yeni konut ve iş yerlerinin inşalarına başlandı. Afetlerden etkilenen vatandaşların yeni konutları ve iş yerleri 1 yıldan kısa sürede teslim edilerek bu inşa süreci içerisinde vatandaşlara kira ve taşınma desteği sağlanıyor. Kahramanmaraş’ta 6 Şubat 2023’te meydana gelen ve 11 ilde yaklaşık 14 milyon kişiyi doğrudan etkileyen depremlerin ardından da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ilgili kurum ve kuruluşlarla birlikte harekete geçti.


    Yerleşim yeri tespit çalışmalarına başlandı

    Deprem bölgede hayatı bir an önce normale döndürmek amacıyla hasar tespit çalışmaları, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından aralıksız yürütülüyor. Bakan Murat Kurum, ovalardan dağlara doğru yerleşimi önceleyen bir amaçla yeni yerleşim alanları tespit etmek için depremden etkilenen bölgelere havadan ve karadan incelemelerde bulundu. Afetzedeler için asrın felaketinde ovalardan dağlara yerleşim modelinin belirlenmesinde yapılan koordinasyon toplantılarında öncelikle 11 ilde yerel yöneticiler ve STK’larla bir araya gelinerek yeni şehirlerin kültürel, demografik, sosyolojik, coğrafi hassasiyetleri dikkate alındı. Ardından MTA ile Türkiye Diri Fay Hattı raporu incelendi, fay hatlarına uzak yerleşimler belirlendi ve bilim insanlarıyla toplantı gerçekleştirilerek fay hatları ve zemin sıvılaşmasına göre yeni yerleşim yerleri istişare edildi. Sahada zemin etüt çalışmaları belirlenen yerlerin konut yapımına uygunluğu için zemin etüt, jeolojik etüt ve mikro bölgeleme çalışmaları yapılmaya başlandı. Bu çalışmalarda yer altı su seviyesi düşük, sağlam zemin tespitleri yapılıyor. Süreçte, tüm kesimlerle yapılan görüşmeler sonrası şehrin ihtiyaçlarını kapsayan planlar hazırlanmaya başlandı.


    855 konut için ilk kazma vuruldu

    Depremde hasar gören şehirlerin yeniden ihyası ve inşası için şubat sonuna kadar 14 bin 500 konutun ihalesinin tamamlanıp inşaatlara başlanması hedefleniyor. Bu çerçevede bugün Gaziantep’te depremden ağır hasar alan Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde TOKİ eliyle ilk etapta 855 konut için ilk kazma vuruldu. Merkezlerdeki yoğunluğu azaltmak için öncelikle şehirlerin çeperlerinde belirlenen rezerv alanlarında konutlar yapılacak. Mart ve Nisan 2023 sonuna kadar şehirlerin rezerv alanlarında, 199 bin 739 konutun sözleşme süreçleriyle birlikte yapımlarına başlanacak. Hatay’da 40 bin 426, Kilis’te 250, Gaziantep’te 18 bin 544, Şanlıurfa’da 3 bin, Diyarbakır’da 6 bin, Elazığ’da 3 bin 750, Adıyaman’da 25 bin 882, Malatya’da 44 bin 770, Kahramanmaraş’ta 45 bin 67, Osmaniye’de 9 bin 550 ve Adana’da 2 bin 200 olmak üzere 199 bin 739 konut şehrin rezerv alanlarında inşa edilecek.
    Köyleri yeniden ayağa kaldırarak yaşamı normal hale getirecek 73 bin 972 köy evinin çelik konstrüksiyon ve betonarme olacak şekliyle projeleri hazırladı. Hatay’da 15 bin 59, Kilis’te 1002, Gaziantep’te 9 bin 539, Şanlıurfa’da 2 bin 81, Diyarbakır’da 2 bin 927, Elazığ’da 386, Adıyaman’da 9 bin 896, Kahramanmaraş’ta 13 bin 16, Malatya’da 17 bin 990, Osmaniye’de 1.378, Adana’da 701 olmak üzere 73 bin 972 köy konutu yapılacak.


    Afet konutları yatay ve yöresel mimariye uygun yapılacak

    Türkiye’nin en iyi mimarlarıyla kat planlarını, cephe düzenlemeleri hazırlanırken, en sağlam en kaliteli zeminlere yeni konutları inşa etmek için bilim insanlarıyla çalışmalar yürütülüyor. Deprem bölgesinde yapılacak afet konutları şehrin ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanacak. Binalar zemin artı 3-4 katı geçmeyecek şekilde yatay ve yöresel mimariye uygun inşa edilecek. Şehirlerin kültürel yapısı, sosyolojisini, demografik yapısı ve şehrin ihtiyaçlarına göre yapılacak konutlar 105 metrekare brüt, 85 metrekare net 3+1 dairelerden oluşacak. Köy konutları ise 120 metrekare brüt 93 metrekarede neti olan 3+1 dairelerden oluşacak. Yeni yapılacak konutlarda ise dükkanlar ise bina altlarında yer almayacak.

  • “Konutları bir yıl içinde etap etap teslim edeceğiz”

    “Konutları bir yıl içinde etap etap teslim edeceğiz”

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre, Şehircilik, İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy başkanlığında Malatya Afet Koordinasyon Merkezi’nde afet değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi. Düzenlenen koordinasyon toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, deprem bölgeleri ve tüm Türkiye geneli yapılan etüt, hasar tespit ve inşa edilecek konutlarla ilgili bilgiler verdi.


    “Söz verdiğimiz gibi yine konutlarımızı bir yıl içerisinde etap etap teslim etmeye başlayacağız”

    Türkiye geneli hasar tespit çalışmalarına aralıksız sürdürdüklerini belirten Bakan Kurum, “Az önce hep birlikte hem hasar tespit durumlarını hem yeni Malatya’mıza, yeni Akçadağ’a, yeni Doğanşehir’e ilişkin kararlarımızı istişare ettik. Alınması gereken kararları bir fiil burada yerinde şehrin tüm bileşenleri ile buradaki kanaat önderlerimizin taleplerini, demografik yapısını da içine alacak anlayışla çalışmalarımızı başlatıyoruz. Söz verdiğimiz gibi yine konutlarımızı bir yıl içerisinde etap etap teslim etmeye başlayacağımızı burada bir kez daha ifade etmek isterim. Malatya ve tüm Türkiye’de de eş zamanlı hasar tespit çalışmalarımızı sahadaki 7 bin personelimizle aralıksız sürdürüyoruz. Bugüne kadar 4 milyon 658 bin bağımsız bölümden oluşan 1 milyon 316 bin binayı incelenmesi tamamlanmıştır. Malatya özelinde de baktığımızda hasar tespiti yüzde 80 seviyelerine gelmiş hatta hasarın yoğun olarak yaşandığı il ve ilçe merkezlerindeki yerlerde yüzde 98 seviyesine gelmiştir. Bu kapsamda tüm Türkiye’de incelenen 1 milyon 316 bin binada 534 bin bağımsız bölümün ve 173 bin binayı yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit ettik.

    Malatya’mızda da 27 bin binada 82 bin bağımsız bölümü yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit ettik. Biz bu kapsamda cumhuriyet tarihinin en büyük afet konut yapım seferberliğini yürütüyoruz. AFAD koordinasyonluğunda, bakanlığımız ve TOKİ başkanlığı eliyle Emlak Konut, Yapı İşleri Genel Müdürlüğü, Kentsel Genel Müdürlüğü ile birlikte yürüteceğiz. Amacımız hedefimiz ilk etapta rezerv alanlarından başlamak. Yine devamında şehrin merkezinde master planlar hazırlıyoruz. Şehrin demografik, kültürel yapısını koruyacak, esnafıyla işçisiyle buradaki tüm şehrin ileri gelenleriyle bir araya geleceğimiz ve onların talepleri doğrultusunda şehir merkezlerini de şekillendireceğiz. Burada gerekli imar düzenlemesini de bu çerçevede yapacağız. Esnaflarımız için geçici iş yerlerini kurulumunu AFAD koordinasyonunda yapmaya başlıyoruz” dedi.


    Malatya’ya yeni yapılacak konutların yeri belli oldu

    Malatya’da, 43 bin konutu belirledikleri rezerv alanlarda yapacaklarını kaydeden Kurum, “İlk kazmamızı bugün Nurdağı ve Islahiye’de sözleşmelerini imzaladığımız afet konutlarıyla birlikte yapmış bulunuyoruz. Tüm milletimize ve depremzede kardeşlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Malatya’da ilk etapta 500 konutumuz belirlediğimiz Gelincik Tepesindeki alanımıza yaptık ve inşaat sürecini hızlı bir şekilde gerçekleştirmeye başlayacağız. Malatya’da yapacağımız yerleri depremin yoğun olarak yaşandığı alanlardan başlıyoruz. Bu kapsamda Battalgazi ve Yeşilyurt’ta İkizce’de şehrin 50 yılını planlayacak anlayışla yapıyoruz. Yine Gelincik Tepesi bizim daha önce afet konutlarını yaptığımız alandı. Burada da alanlarımızı kullanacağız. Çamurlu ve Altay Kışlasından daha önce çıkardığımız alanlarımızı kullanacağız ve 43 bin konutumuzu belirlediğimiz rezerv alanlarda yapacağız.

    Daha sonrasında bitirdiğimiz master planla birlikte şehrin merkezinde zemin artı 3 ve 4 katı geçmeyecek altında dükkanların olmadığı, ticari aksların olduğu, şehrin yaşadığı, tarihi eserlerinin korunduğu, ihya edildiği ki bu konuda çalışmalarını Kültür ve Turizm Bakanlığı’mız tüm şehirlerde eş zamanlı yürütüyor. Dolayısıyla yeni Malatya’yı inşallah en güvenli, en sağlam, en yeşil haliyle çocuklarımıza, gelecek nesillerimize inşa edeceğiz. Burada yaklaşık 15 bin köy konutunun yapılması planlanmaktadır. Bu konutlarımızı da etap etap ihalelerini gerçekleştireceğiz. Hem köylerimizde hem ilçelerimizde hem şehirlerimizde ihya ve inşa faaliyetlerini sürdüreceğimizi ifade ediyorum” diye konuştu.

  • Bakanlık, kaç konut yapılacak ilçe ilçe açıkladı

    Bakanlık, kaç konut yapılacak ilçe ilçe açıkladı

    Kahramanmaraş merkezli depremler 11 ilde yıkıma yol açtı. Türkiye depremin yaralarını sarmak için seferber oldu.

    Türkiye’nin dört bir yanından afet bölgesine yardım giderken hasar tespit çalışmalarında da sona geliniyor.

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 11 ile yapılacak afet konutlarının ayrıntılarını açıkladı.

     

    70 BİN KÖY EVİ YAPILACAK

    Köy halkının yaşamlarını sürdürebilmesi ve köylerin kalkındırılmasıyla ilgili de hassas bir çalışma sürecinin yürütüldüğünü vurgulayan Kurum il il yapılacak konut sayısını sıraladı:

    “Köylerimizi ayağa kaldırmak için ilk etapta Osmaniye’de 1361, Adana’da 701, Diyarbakır’da 2 bin 927, Elazığ’da 386, Hatay’da 14 bin 141, Kahramanmaraş’ta 12 bin 135, Malatya’da 17 bin 990, Şanlıurfa’da 2 bin 54, Gaziantep’te 9 bin 130, Kilis’te 1002, Adıyaman’da da 10 bin köy konutumuzu şehrin ihtiyaçlarına, kültürel dokusuna uygun bir şekilde 70 bin köy evimizi parkıyla, bahçesiyle hak sahibi kardeşlerimize teslim edeceğiz.”

    CUMHURİYET TARİHİ’NİN EN BÜYÜK AFET KONUT SEFERBERLİĞİ

    İnşasına başlanacak konutlarla ilgili gerekli sözleşmelerin imza altına alınmaya başlandığını aktaran Kurum, şöyle konuştu:

    “Buna göre en doğru yer seçimine şehrin ileri gelenleriyle karar vermeye gayret gösteriyoruz.

    Bu kapsamda biliyorsunuz; Adıyaman, Gaziantep ve Kilis’te toplamda 1797 konutumuzun sözleşmelerini imzaladık ve inşaat sürecine başladık. Adana’da 590, Gaziantep’te 600, Hatay’da 364, Kahramanmaraş’ta 1019, Şanlıurfa’da 534 olmak üzere 3 bin 107 yeni yuvamızın sözleşmesini imzaladık.

    Gaziantep ilçelerinde 400, Hatay’da 1317, Malatya’da 599 konut olmak üzere 2 bin 316 konut ve 36 dükkanın sözleşmelerini imzalıyoruz. Depremin ardından 18’inci gün itibarıyla baktığımızda, son üç günde 7 bin 222 konut ve 36 dükkanın sözleşmelerini gerçekleştirerek Cumhuriyet tarihinin en büyük afet konut yapım inşaat sürecini hızlı bir şekilde yürütmeye gayret gösteriyoruz.”

    270 BİN KONUTUN İNŞASINA EŞ ZAMANLI BAŞLANACAK

    Bakan Kurum, 270 bin konutun inşasına eş zamanlı başlanacağını dile getirerek, konuşmasını şöyle tamamladı:

    “Sayın Cumhurbaşkanı’mızın milletimize vermiş olduğu, bir yıl içerisinde vatandaşlarımızı güvenli ve sağlam konutlara yerleştirme sözümüzü tutma anlayışını kararlı şekilde yürüteceğiz.

     

     

  • ‘Cumhuriyet tarihinin en büyük afet konut seferberliği başladı’

    ‘Cumhuriyet tarihinin en büyük afet konut seferberliği başladı’

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kilis’te gerçekleştirilen toplantının ardından basın açıklamasında bulundu. Bakan Kurum, “Bugün depremin 17. günündeyiz. Depremin yıkıcı etkisini bizzat hisseden şehirlerimizden birisi de Kilis oldu. Depremde vefat eden kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Millet olarak hepimizin, hepinizin başı sağ olsun. Devletimiz 1. dakika itibariyle, tüm kurum ve kuruluşlarıyla beraber deprem bölgesinde, bir seferberlik şuuruyla kardeşlerimiz için çalışıyor” diye konuştu.

    Depremin ilk anından itibaren Gaziantep’te olduklarını, buradaki arama kurtarma, insani yardım ve hasar tespit çalışmalarından sonra gittikleri her bölgede hem hasar tespit çalışmalarını incelediklerini, hem de yeni konutların inşa edileceği yerleri belirlediklerini söyleyen Bakan Kurum, “Artık yeniden inşa ve ihya dönemindeyiz.

    Ülke ve millet olarak depremin yaralarını en doğru şekilde sarıyoruz. Devletimiz hasar tespit, insani yardım, geçici barınma alanlarının inşası ve yeni konutların inşası noktasında 11 ilimizde çalışmalarını en hızlı şekilde yürütüyor. Biz de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak her bir kardeşimizi yeni sıcak yuvalarına kavuşturmak için, tüm ekibimizle gece gündüz demeden çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

    “507 bin bağımsız bölümden oluşan 156 bin binayı yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit ettik”

    Hasar tespit çalışmaları hakkında da bilgi veren Bakan Kurum, vatandaşların acil ihtiyaçlarına hızlıca cevap verirken, barınma ve diğer sorunlarını da kalıcı olarak giderecek adımlar attıklarını söyledi. Bu noktada hedeflerinin bir yandan geçici barınma alanlarını inşa ederken, diğer yandan da hasar tespitleri bir an evvel nihayete erdirmek olduğunu söyleyen Bakan Kurum, şöyle devam etti:

    “Deprem bölgesindeki her yerde, 7 bin 350 uzman personelimiz harıl harıl çalışıyor. Şu ana kadar toplam 4 milyon 371 bin bağımsız bölümden oluşan 1 milyon 188 bin binayı inceledik. 507 bin bağımsız bölümden oluşan 156 bin binayı yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit ettik. Kilis’imizde de 1.575 binada 2.366 bağımsız bölümü yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit ettik. Hasar tespit noktasında şunu da ifade etmek isterim. 6.4 lük depremden sonra Antakya, Defne ve Samandağ’da bugüne kadar incelenmiş olan; 43.624 bina ve 125.187 bağımsız bölümden oluşan; orta hasarlı, az hasarlı, hasarsız tüm yapıları tekrar inceleyeceğiz. Yine diğer bölgelerden talep oldukça oralarda da tekrar tespit yapacağız. Bir yandan tespitler devam ederken, tabi bir yandan da biz, konutları, iş yerleri ve kültürel varlıklarıyla şehirlerimizin ihyasına başlamış durumdayız.”

    Bugün yeni yuvaların inşası noktasında çok önemli bir toplantı gerçekleştirdiklerini hatırlatan ve Türkiye’nin önde gelen “inşaat malzeme sektörü” temsilcileriyle ve dernekleriyle bir araya geldiklerini söyleyen Bakan Kurum, “Orada kendilerine de ifade ettim. Tüm yapı sektörümüzle el ele verip, bu zorlu süreci milletimizin lehine en doğru şekilde yöneteceğiz. Sektörümüz de bu konuda sorumluluk alacak. Bu iradeyi de sektör temsilcilerimiz toplantıda ortaya koydular. Biz hep birlikte hareket etmek zorundayız.

    Milletimizin menfaatleri doğrultusunda hareket etmek zorundayız. Çünkü depremzede kardeşlerimizi bir an önce sıcak yuvalarına kavuşturmak hepimizin üzerine vazifedir. Bu kararlılığı da hep birlikte ortaya koyduk. Aksi bir durumu hep birlikte takip edeceğiz ve asla fiyat artışlarına izin vermeyeceğiz. Bunu da bütün kamuoyunun bilmesini isterim. Ben bu anlamda sektör temsilcilerimize de hassasiyetlerinden dolayı teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

    “2 ay içerisinde, 200 bini konut ve 70 bini köy evi olmak üzere toplam 270 bin vatandaşımızı ailesiyle birlikte ev sahibi yapmak için inşa çalışmalarımıza başlıyoruz”

    Dün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı ve Bakanlık olarak 200 bin konutun, tüm mikro-bölgeleme, jeolojik ve zemin etütlerini tamamladıklarını ve buna göre yer seçimini yaptıkları alanlarda, ilk konutların sözleşmelerini imzaladıklarını söyleyen Bakan Kurum, bu çerçevede Gaziantep Nurdağı’nda 456, İslahiye’de 399, Adıyaman Kâhta’da 297, Kilis Merkez’de 645 olmak üzere toplam 1.797 yeni yuvanın sözleşmelerini imzaladıklarını ve inşa sürecine başladıklarını kaydetti. Bugün de Adana Sarıçam’da 590, Gaziantep’te 600, Hatay Altınözü’nde 364, Kahramanmaraş Afşin’de 501, Pazarcık’ta 518, Şanlıurfa Birecik’te 534 olmak üzere, 3.107 yeni yuvamızın sözleşmelerini tamamladıkları bilgisini veren Bakan Kurum, yapım aşamasına geçtiklerini belirterek “Şehir merkezlerimizi nasıl 1 yıl içerisinde ayağa kaldıracaksak, köylerimizi de bu süreçte ayağa kaldıracağız. Bu çerçevede ilk etapta Osmaniye’de 1361, Adana’da 701, Adıyaman’da 8 bin 21, Diyarbakır’da 2 bin 927, Elazığ’da 386, Hatay’da 14 bin 141, Kahramanmaraş’ta 12 bin 135, Malatya’da 17 bin 990, Şanlıurfa’da 2 bin 54, Gaziantep’te 9 bin 130, Kilis’te 1002 olmak üzere toplamda 70 bin köy evimizi ahırıyla, bahçesiyle, parkıyla yaparak hak sahiplerine teslim edeceğiz. 2 ay içerisinde, 200 bini konut ve 70 bini köy evi olmak üzere toplam 270 bin vatandaşımızı ailesiyle birlikte ev sahibi yapmak için inşa çalışmalarımıza başlıyoruz. İlerleyen günlerde diğer konutlarımızla ilgili müjdeleri de milletimizle paylaşmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Ben yeni yuvalarımız, yeni köy evlerimiz şimdiden hayırlı olsun diyorum”

    Dünkü konut sözleşmelerinden sonra, artık 11 ildeki Cumhuriyet tarihinin en büyük afet konutu seferberliğinin fiilen başladığını söyleyen Bakan Kurum, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu dönüşümle birlikte şehirlerimizin geleceğini, 100 yılını planlayacak ve afetlere karşı dirençli şehirleri hep birlikte kuracağız. Çevre düzenlemesiyle, parklarıyla, bahçeleriyle, camileriyle ve okullarıyla, sosyal donatı alanlarıyla vatandaşlarımıza yeni yaşam alanlarını teslim edeceğiz. İnşallah, ardı ardına, diğer il ve ilçelerimizde de sözleşmelerimizi yapmaya devam edeceğiz.

    Zemin artı 3-4 katı geçmeyecek şekilde inşa edeceğimiz tüm konutlarımızı süratle tamamlayacağız, 1 yıl içerisinde yeni yuvasına kavuşmayan tek bir depremzede kardeşimiz kalmayacak. Evlerimizi inşa edene kadar hiçbir vatandaşımızı mağdur etmeyeceğiz. Eşya, taşınma, kira yardımı gibi tüm yardımları yapacağız. Konteyner kentlerde kalmak isteyen vatandaşlarımız için de altyapı çalışmalarımızı tamamlıyoruz. Milletimiz müsterih olsun. Maddi-manevi vatandaşımızın tüm ihtiyaçlarını devletimizin tüm imkanlarıyla karşılayacağız.”

  • Deprem bölgesine ilk etapta 250 bin konut

    Deprem bölgesine ilk etapta 250 bin konut

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ağır hasar verdiği Gaziantep’in Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde yapımı devam eden geçici barınma merkezlerini inceledi.

    Deprem bölgesine ilk etapta yapılacak 250 bin konutla ilgili hazırlıkları anlatan Bakan Kurum, hasar tespiti tamamlanan illerde aşama aşama yeni konutların yapımına başlayacaklarını, ilk ihalenin ise 22 Şubat’ta yapılıp, Mart ayında temellerin atılacağını ve yeni evlerin 3-4 katlı olacağını söyledi.

    ”KONUTLARIMIZ ZEMİN ARTI 3-4 KATI GEÇMEYECEK”

    Sabah gazetesine konuşan Kurum, ”Deprem sebebiyle oluşan yeni kırıklar dahil zemini her türlü ayrıntılarıyla birlikte mikro- bölgeleme ve ayrıntılı jeolojik etüt raporlarıyla, zemin etüt raporlarıyla hocalarımızla, jeologlarımızla, jeofizik mühendislerimizle inceliyoruz. En doğru, en sağlam zemine ve o zemine göre yapılaşmayı seçerek, radye temel üzerine tünel kalıp sistemiyle yöresel mimariye uygun, zemin artı 3-4 katı geçmeyecek konutlarımızın inşasının sürecini de eş zamanlı inşallah yürütüyor olacağız.” dedi.

    “HASSAS DAVRANIYORUZ”

    Kurum, “Vatandaşımız müsterih olsun. Zeminin sağlamlığından, kullanılacak inşaat malzemelere kadar her türlü ayrıntıyı düşünüyoruz. Hassas davranıyoruz.” dedi.

    Bakan Kurum, bu amaçla TOKİ koordinasyonunda, Emlak Konut, Yapı İşleri, Kentsel Dönüşüm, Mekansal Planlama ve Milli Emlak Genel Müdürlüklerinin eşgüdüm içinde çalıştığının altını çizdi.

    ”İLK ETAPTA 200-250 BİN KONUTUN İNŞAATINA BAŞLAYACAĞIZ”

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, hasar tespiti tamamlanan illerde aşama aşama yeni konutların yapımına başlayacaklarını, ilk ihalenin ise 22 Şubat’ta yapılıp, Mart ayında temellerin atılacağını ve yeni evlerin 3-4 katlı olacağını söyledi.

    Kurum, “İlk etapta hemen 200-250 bin konutun inşaatına başlayacağız. Hasar tespiti tamamlandıkça diğer konutların da yapımını gerçekleştireceğiz. Bizim için esas olan verdiğimiz söz. Yıkım nerede ise biz, tüm imkanlarımız ve gücümüzle oradayız. Kimseyi dışlamamız, ötekileştirmemiz, iş planında geriye atmamız söz konusu olamaz. Nifak tohumu ekenlere itibar etmeyin.” diye konuştu.

    APARTMAN ALTI DÜKKAN YOK

    ”1 ay içinde ilk temeller yükselecek.” diyen Kurum, ”Deprem bölgesinde 2-3 ay içinde kalıcı ve güvenli konutların şantiyeleri görülecek.” şeklinde konuştu.

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum, kent ve konut tasarımında yerel dokunun, sosyolojinin de gözetileceğini, “altı dükkan, üstü daire döneminin ise kapanacağını” da vurguladı.

    ARSA KARŞILIĞI TAKAS

    Kurum, “Eski kent merkezlerinde ayrıntılı jeolojik ve jeoteknik etüdler yapmak suretiyle vatandaşımızı da mağdur etmeyecek anlayışla gerek imar kısıtı, gerekse yapılaşma şartlarının hepsini yeniden gözden geçireceğiz. Tek katlı ve yatay mimaride dükkanlar açılmasını planlıyoruz. Arsa karşılığı takas veya yeni yapılan konutlardan teklif edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

  • “Kalıcı konutlar için çalışmalar başlatıldı”

    “Kalıcı konutlar için çalışmalar başlatıldı”

    Bakanlığa bağlı TOKİ ve Emlak Konut Genel Müdürlüğü eliyle Nurdağı ve İslahiye ilçelerine toplam 495 bin metrekarelik 4 ayrı alanda 22 bin 500 kişinin yaşayacağı geçici barınma alanlarının çalışmaları başlatıldı.

    Yığma yapı, prefabrik ve konteynerlerden oluşacak geçici barınma alanlarında, çocuk oyun alanları, anaokulu, okul, cami, spor alanları, sosyal tesis ve sağlık tesisi yer alacak.

    Geçici barınma alanlarının yanı sıra kalıcı konutlar için de çalışmaları başlatan Bakan Kurum, depremlerden etkilenen illere giderek buralarda yaptığı koordinasyon toplantılarında, yeni yerleşim alanlarının belirlenmesine ilişkin istişarelerde de bulunuyor.

    Bakanlık, yeni yerleşim alanları için mikro bölgeleme ve zemin etüdü çalışmalarını da başlattı. Bakan Murat Kurum, kurulacak geçici barınma alanlarının yanı sıra kalıcı konutlar için de çalışmaların başlatıldığını belirtti.

  • En yaşlı konutlar Fatih ve Üsküdar’da

    En yaşlı konutlar Fatih ve Üsküdar’da

    İstanbul’da 2000 ve öncesinde yapılan bina sayısı 818 bin adedi aşarken, bu alanda başı 39 bin 786 adetle Fatih ilçesi çekiyor.

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı ile Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü iş birliğiyle 2020’de hazırlanan “İstanbul İli Olası Deprem Kayıp Tahminlerinin Güncellenmesi Projesi” megakentteki konut stokuna ilişkin verileri ortaya koyuyor.

    Söz konusu çalışmadan derlediği bilgiye göre, kentte 2000 ve öncesinde yapılmış bina sayısının 818 bin 339 olduğu görülüyor. Söz konusu yapıların 555 bin adedinin 1980-2000 tarihli, 264 bininin ise 1980 öncesinde yapıldığı rapora yansımış durumda.

    İstanbul’da 2000 ve öncesi binaların en çok olduğu ilçelerin başını 39 bin 786 ile Fatih çekiyor. Bu binaların 31 bin 899’unun ise 1980’den öncesine ait olduğu biliniyor.

    Fatih’i 35 bin 353 adetle Üsküdar, 34 bin 618 ile Bağcılar, 34 bin 592 ile Pendik, 34 bin 333 ile Beykoz, 33 bin 727 ile Ümraniye, 33 bin 68 adetle Sarıyer izliyor. 7 ilçede bina sayısının 30 binin üzerinde olduğu görülüyor.

    EN DÜŞÜK ADALAR VE BEYLİKDÜZÜ’NDE

    Yapım tarihi 2000 ve öncesine ait bina sayısı Küçükçekmece ve Silivri’de 25-30 bin adet, Beyoğlu, Maltepe, Esenyurt, Kartal, Kağıthane, Sultanbeyli, Sultangazi, Eyüp ve Gaziosmanpaşa’da 20-25 bin adet, Bahçelievler, Arnavutköy, Şişli, Bayrampaşa, Kadıköy, Esenler, Şile, Ataşehir, Avcılar ve Sancaktepe’de 15-20 bin adet aralığında.

    Büyükçekmece, Başakşehir, Çekmeköy, Tuzla, Zeytinburnu, Beşiktaş ve Çatalca’da ise 10-15 bin adet aralığında 23 yaşında üzerinde bina bulunuyor.

    Yapım tarihi 2000 ve öncesine ait bina sayısının en düşük kaldığı ilçe 5 bin 325 adetle Adalar olurken, onu 6 bin 262 ile Beylikdüzü, 9 bin 800 ile Güngören, 9 bin 961 ile Bakırköy izliyor.

    Rapora göre, 7,5 ve üzeri şiddetli bir depremde İstanbul’da 301 bin binanın hafif, 137 bin binanın orta, 39,5 bin binanın ağır, 13,5 bin binanın ise çok ağır hasar görebileceği öngörülüyor.

    ”BİNANIZA DEPREM DAYANIKLILIK TESTİ YAPTIRIN”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün akşam yaptığı açıklamada, “Son afette yıkılan tüm binaların yüzde 98’inin 1999 yılı öncesi inşa edilenler olması bize bina standardı ve denetimi konusunda kat ettiğimiz ilerlemeyi göstermekle birlikte işi daha sıkı tutmamız gerektiğini de hatırlatıyor.” ifadelerini kullanmıştı.

    Uzmanlar, yaşlı konutlarla ilgili deprem dayanıklılık testi yaptırılması, sonuca göre binanın güçlendirilmesi veya dönüştürülmesi çağrısında bulunuyor.

    Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı (KENTSEV) Başkan Vekili Haldun Ersen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul’da muhtemel 7,5 ve üzeri şiddetli bir depremde hafif, orta, ağır ve çok ağır hasar alması beklenen 491 bin binada 6,2 milyon kişinin yaşadığının tahmin edildiğini söyledi.

    Özellikle çok ağır hasar alması beklenen binaların hemen tahliye edilmesi ve bu yapıların dönüşümü için harekete geçilmesi gerektiğini vurgulayan Ersen, bunun yolunun da konut sakinlerinin yapı denetimi yaptırmalarından geçtiğini anlattı.

    Ersen, vatandaşlardan binalarına dayanıklılık testi yaptırmaları gerektiğini kaydederek, kentsel dönüşüm için geç kalmamalarını, bu konuda topluca seferberlik ilan edilmesi gerektiğini bildirdi.

    KENTSEL’DEN DÖNÜŞÜM İÇİN YOL HARİTASI

    Haldun Ersen, Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı’nın bu alanda farkındalığını artırmak amacıyla yol haritasını açıkladığını belirterek, “Türkiye’nin en önemli problemlerinden kentsel dönüşümün siyaset üstü bir yaklaşımla, milli seferberlik bilinciyle, aynı Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi birlik, beraberlik ruhuyla ele alınması gerekiyor.” dedi.

    Ülke genelinde milyonlarca riskli konut bulunduğuna işaret eden Ersen, “Mülkiyeti elinde tutan vatandaşın vakit kaybetmeden bu işin içine katılması ve riskli binalar için harekete geçilmesi gerekiyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın özellikle 2022’de devreye aldığı kentsel dönüşüm teşviklerinin bu anlamda hayati olduğunu da düşünüyoruz.” açıklamasında bulundu.

    Ersen, kentsel dönüşüm için hazırladıkları yol haritasına değinerek, bu sürecin 12 maddeden oluştuğunu söyledi.

    Ersen, bu maddelerin “iletişim stratejisi”, “fayda ve maliyet ilişkisi”, “mülkiyet sorunlarının çözülmesi”, “STK’lar ile iş birliği”, “vatandaşın geri bildiriminin alınması”, “sosyolojik ve psikolojik etki”, dönüşümün vatandaş, devlet ve STK’ler ile çözülebileceği”, “6306 Sayılı Kanun’un geliştirilmesi”, “planlama ilkeleri”, “yerel yönetimler”, “kamu-özel sektör iş birliğinin güçlendirilmesi” ve “yargılama” olduğunu aktardı.

  • Hasar tespit çalışmalarına devam

    Hasar tespit çalışmalarına devam

    Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7 ve Elbistan merkezli 7.6’lık iki büyük depremin en çok hasara neden olduğu şehirlerden biri de Gaziantep oldu. Gaziantep kent merkezi, İslahiye, Nurdağı ve Nizip ilçeleri ile kırsal mahalleler depremde ciddi hasar aldı. Yaşanan iki büyük depremin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekiplerince hasar tespit çalışmaları yapıldı.

    Gaziantep’te 11 bin 922 binada 27 bin 987 bağımsız birim ağır hasarlı ve yıkık

    Devam eden hasar tespit çalışmalarına dair son veriler ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından açıklandı. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, depremin ilk gününde itibaren Gaziantep’te toplam 130 bin 331 binadaki 487 bin 814 bağımsız birimde hasar tespit çalışması yapıldı. Hasar tespit çalışmaları sonucunda 11 bin 922 binadaki 27 bin 987 bağımsız birimin acil yıkılması gereken ağır hasarlı ve yıkık olduğu belirlendi.


    71 bin 694 binada 252 bin 147 bağımsız birim hasarsız

    Ayrıca 3 bin 803 binada bulunan 14 bin 552 bağımsız birimin orta hasarlı, 25 bin 187 binadaki 150 bin 472 bağımsız birimin az hasarlı, 71 bin 694 binada bulunan 252 bin 147 bağımsız birimin de hasarsız olduğu tespit edildi.

    “Acil yıkılması gerekenleri hızla yıkıp güvenli konutlar inşa edeceğiz”

    Devam eden hasar tespit çalışmalarıyla ilgili resmî sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Hasar tespit çalışmalarımız 7 bin 100 personelle sürüyor. 387 bin 346 bina incelendi. Şu ana kadarki tespitlerimize göre acil yıkılması gereken 50 bin 576 bina var. 279 bina 655 bina az hasarlı veya hasarsız. Acil yıkılması gerekenleri hızla yıkıp güvenli konutlar inşa edeceğiz” ifadelerini kullandı.

  • “Yakınlarını keybedenler için 100 bin lira yardım”

    “Yakınlarını keybedenler için 100 bin lira yardım”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) merkez binasında gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.
    Türkiye’nin 6 Şubat günü yaşanan 2 büyük depremle tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir alanda ve şiddette sarsıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremin kırılan fay uzunluğuna bağlı olarak yıkım etkisinin takriben 500 kilometrelik hissedilen etkisinin ise bin kilometrelik geniş bir alana yayıldığını bildirdi. Depremin 7 kilometre gibi yüzeye yakın bir noktada yaşanmasının çarpan etkisiyle yıkımı arttırdığını söyleyen Erdoğan, depremlerle en güçlü atom bombalarının yüzlercesine denk bir enerji ortaya çıktığını aktardı. Dünyadaki birçok depremin okyanusta yaşanıp karayı etkilediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanan depremin doğrudan karada gerçekleştiğini aktardı.

    Hayatını kaybedenlerin sayısı 35 bin 418’e yükseldi

    Ülkemiz topraklarında güneye doğru 3 metre kaymaya yol açan depremde hayatını kaybedenlerin sayısının 35 bin 418’e yükseldiğini belirten Erdoğan, ”Vatandaşımın her birine cenabı Allahtan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. 105 bin 505 yaralımıza acil şifalar diliyorum” dedi.

    Deprem bölgesinde enkaz haline gelen 19 bini aşkın binadan 15 bininin müdahalesinin tamamlandığını açıklayan Erdoğan,”Deprem bölgesindeki yaklaşık 369 bin binadaki 1 milyon 850 bin ev ve iş yeri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekipleri tarafından incelendi.Dünya deprem tarihinde bile eşine az rastlanır depremlerin üst üste yaşanması hasarları arttırdı. Milletimizde tüm fertleriyle depremzedelerin imdadına yetişmek ve onlara yardım göndermek için harekete geçmiştir” diye konuştu.

    Kamu görevlileri ile vatandaşların başlattığı çalışmalara diğer yerlerden gelen ekiplerin de katıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AFAD Merkezi ile illerimiz arasındaki yakın koordinasyonla depremin etkilediği yerlere ulaşıldı. Türkiye’nin diğer 71 vilayetinden gelenlerle birlikte yaklaşık 250 bin kamu görevlimiz çalakalmalarda yer alıyor. Doğrudan arama kurtarma çalışmalarına iştirak eden profesyonel kadro sayısı 35 bini aştı” ifadelerini kullandı.

    “Kaybedecek tek bir dakikamız bile olmadığının bilinciyle hasar tespiti biten her yerde derhal inşa çalışmasına geçeceğiz”

    İlk belirlemelere göre deprem bölgesinde 47 bin binadaki 211 bin konutun, yıkılmış, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğunun tespit edildiğinin bilgisini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son vatandaşın da oradan çıkarana kadar çalışmaların sürdürüleceğini belirtti. Arama kurtarma çalışmalarını tümüyle bitirdikten sonra enkaz kaldırma işlemlerini hızlandıracaklarını kaydeden Erdoğan, ”Depremin yıktığı veya oturulamaz hala getirdiği her evi her iş yeri yeniden inşa edeceğiz. Yıkılan binaların altında kalan son vatandaşımızı da oradan çıkarana dek çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Kaybedecek tek bir dakikamız bile olmadığının bilinciyle hasar tespiti biten her yerde derhal inşa çalışmasına geçeceğiz” açıklamasını yaptı.

    Mart başı itibarıyla 30 bin konutun inşasına başlanacak

    Depremin yıktığı veya oturulamaz hale getirdiği her evi, her iş yerini yeniden yapıp hak sahiplerine teslim edeceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mart başı itibarıyla 30 bin konutun inşasına hemen başlanacağını duyurdu. Erdoğan, “Amacımız, 1 yıl içinde deprem bölgesinin tamamındaki konut ihtiyacını çözecek sayıda kaliteli ve güvenli yapının inşasını tamamlamaktır. Yerinde ihya edilebilecekleri yerinde, taşınması gerekenleri uygun alanlarda inşa edeceğimiz konutlarla depremin yıkımlarını tümüyle telafi edeceğiz. Yılgınlığa, bezginliğe, yorgunluğa, yeise asla kapılmadan, beraberce bu felaketin acısını dindirecek, yarasını saracak, kayıplarını telafi edeceğiz. Hiçbir vatandaşımızı maddi-manevi açıdan sahipsiz bırakmayacak, yardım ve barınma çalışmalarının sürmesini sağlayacağız” dedi.

    Kademeli olarak birkaç ay içerisinde fay hatlarının uzağında inşa edilecek tüm konutların yapımına geçilmiş olacağını açıklayan Erdoğan, “Depremde hayatını kaybedenlerin yakınlarına, acil ihtiyaçları için 100 bin lira nakdi yardımda bulunuyoruz. Önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak ihtiyaçlara göre vatandaşlarımıza ilave destekler yapacağız. Bölgedeki işletmelere yönelik ilave kredi garanti fonu kefaletli kaynaklar hazırlanmıştır” diye konuştu.

    “AFAD’a toplamda 136 milyon 589 bin lira bağışta bulunma kararı aldık”

    Yurt içinde ve dışında AFAD’a yapılan, şimdilik tutarı 8,3 milyar lirayı bulan yardımların tamamının deprem bölgesi için kullanıldığını söyleyen Erdoğan, toplam 1,6 milyon depremzedenin barınma ihtiyacının karşılanmış durumda olunduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, vergi ertelemelerinden bankacılık düzenlemelerine kadar pek çok unsuru içeren mücbir sebep halinden yaklaşık 638 bin mükellefin yararlanacağı bilgisini paylaşarak, “Yarın akşam saat 20.00’de de Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Azerbaycan’daki tüm televizyon kanalları ve radyoların katılımıyla ‘Türkiye tek yürek’ sloganıyla bir yardım kampanyası düzenlenecek. Kabine üyeleri ve kabine toplantısına iştirak eden kamu görevlileri olarak şahsımızın ve arkadaşlarımızın maaşlarından yaptıkları taahhütler ve iş insanı bakanlarımızın katkılarıyla depremzedeler için AFAD’a toplamda 136 milyon 589 bin lira bağışta bulunma kararı aldık” dedi.

    “Kurulan çadır sayısı 175 bini geçti”

    Depremin 3’üncü gününden itibaren büyük yıkım ve can kaybı yaşanan 10 ili ziyaret ederek, çalışmaları yerinde gördüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın gece gündüz AFAD merkezinde bakanlarla beraber çalışmaların koordinasyonunu yürüttüğünü söyledi. Kurulan çadır sayısının 175 bini geçtiğini ifade eden Erdoğan bakanların ilk günden itibaren bölgesindeki illerde canla başla çalıştığına dikkat çekti.

    Bir yandan yıkıntıları kaldırırken, diğer yandan kış şartlarında milyonlarca vatandaşa en insani şartlarda barınma imkanı sağlayacak kapasiteyi oluşturmanın gayretinde olduklarını dile getiren Erdoğan, “Halihazırda yaklaşık 890 bini kamu yurtları ve tesislerinde, 50 bini otellerde olmak üzere, toplamda 1,6 milyon depremzedenin barınma ihtiyacını karşılamış durumdayız. Tahliyeler ve kendi imkanlarıyla yaklaşık 2 milyon 200 bin vatandaşımızın da bölge dışına çıktığını değerlendiriyoruz. Kurulan çadır sayısında 175 bini, konteyner sayısında 5 bin 400’ü, bölgeye gönderilen battaniye sayısında 2 milyon 652 bini geçtik. Katar’dan yola çıkmaya başlayan 10 bin konteyneri, ülke içinden ve dışından yapacağımız takviyelerle ihtiyaç sahiplerinin hizmetine vereceğiz. Gerçekten gayet güzel, modern bu 10 bin konteyner, Katar’da Dünya Kupası esnasında yapılmıştı. Sağ olsun Katar Emiri, bu 10 bin konteyneri ülkemize gönderiyor ve şu an itibarıyla gemiler bir taraftan temin ediliyor ve ilk gemi şu anda yolda. Tabii bu yolculuk biraz da asgari 7 saat sürüyor. Bu gemilerin peyderpey gelişiyle İskenderun, Mersin limanlarından inşallah bölgeye bu konteynerlerin dağıtımı yapılacak” açıklamasını yaptı.

    “Bölgeye bağışlar ve diğer yöntemlerle getirilen malzeme adedi 25 milyona ulaştı”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, kıyafet, gıda, temizlik ürünü ve diğer malzemelerin bölgeye akışının kesintisiz sürdüğünü belirterek bölgeye bağışlar ve diğer yöntemlerle getirilen malzeme adedinin 25 milyona ulaştığını kaydetti. Kültür ve Turizm Bakanlığının turizm sezonu sebebiyle kapalı olan oteller ile ülke genelinde tüm otellerin kapasitelerinin belirli bir bölümünün depremzedelere tahsis edilmesini temin ettiğini açıklayan Erdoğan, kamu misafirhaneleri başta olmak üzere, diğer barınma tesislerinin de bu amaçla hizmet verdiğini belirtti.

    “71 ilimizdeki ilk ve orta dereceli okullarda eğitim öğretim 20 Şubat’ta başlayacak”

    Türkiye’nin en hızlı ve etkin şekilde harekete geçirilebilir konaklama potansiyeli olan Kredi ve Yurtlar Kurumuna bağlı yurtları da öğrencilerin mağduriyetine meydan vermeden depremzedelere açtıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hepsine de şükranlarımızı sunduğumuz binlerce üniversite öğrencimiz, akademisyenimiz, idari personelimiz, deprem bölgesindeki çalışmalarda aktif görev alıyor. Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı deprem bölgesindeki tüm okullarda da ikinci dönemde devam şartı aranmayacaktır. Diğer 71 ilimizdeki ilk ve orta dereceli okullarda eğitim öğretim 20 Şubat’ta başlayacaktır. Deprem bölgesindeki 20 bin 868 okul binasından sadece 95’inin yıkık ve ağır hasarlı olması, 1 Mart itibarıyla isteyen öğrencilerimiz için bu 10 ilimizdeki buna Elazığ’ı da ilave edeceğim, 11 ilimizde şartları uygun okullarımızda eğitim öğretime başlama imkanı veriyor” şeklinde konuştu.

    Erdoğan, çocuklarını diğer illerdeki okullara nakletmek isteyen ailelerin tamamının talebini karşılayacak kapasite oluşturduklarını belirterek, eğitimci ordunun barınmadan gıdaya, arama kurtarmadan destek organizasyonlarına kadar her alanda yürüttüğü çalışmaları takdirle takip ettiklerini söyledi.

    “Emniyet teşkilatımız 73 bin, jandarmamız 65 bin personeliyle bölgede her konuda gece gündüz hizmet veriyor”

    İçişleri Bakanlığının AFAD başta olmak üzere, tüm merkez ve mülkiye teşkilatıyla polisiyle jandarmasıyla sahil güvenliğiyle belediyeleriyle ilk andan itibaren depremin yükünü omuzlanmış vaziyette olduğunu ifade eden Erdoğan, “Emniyet teşkilatımız 73 bin, jandarmamız 65 bin personeliyle bölgede her konuda gece gündüz hizmet veriyor. AFAD koordinasyonunda faaliyet gösteren 10 bine yakın gönüllünün gayretleriyle adeta destan yazıldı” dedi.

    “Madencilerimizin cansiparane verdikleri mücadele hiçbir zaman hatıralarımızdan silinmeyecektir”

    Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin, kara, deniz ve hava kuvvetleri dahil tüm unsurlarını depremzedelere yardımcı olmak, enkazları kaldırmak, güvenliği sağlamak, lojistik hizmetlerini yürütmek üzere seferber ettiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Halen bölgede görev yapan 28 bin kahraman Mehmetçiğimize gösterdikleri gayretler ve yaptıkları fedakarlık için buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. Sağlık Bakanlığımız, bölgeye gönderdiği bin 259 ambulanstaki 3 bin 759 personel ve 3 bini aşkın UMKE personeliyle mevcut hastanelere ek olarak kurduğu sahra hastaneleriyle hem yaralılarımıza hem depremzedelerimize hizmet veriyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız, kapanan yolların ve Hatay Havalimanının bir an önce faaliyete geçmesi için harekete geçerken, Türk Hava Yollarımız da arama kurtarma ekiplerini bölgeye depremzedelerin diğer illerimize naklini gerçekleştiriyor. İşte 5 günde Hatay Havalimanını tekrar devreye aldık. Enerji Bakanlığımız, yıkılan direkler ve zarar gören altyapı sebebiyle kesilen elektrik ile doğal gazı bir an önce şehirlerimize vermek için ilgili kuruluşları süratle harekete geçirdi. Bu arada Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız, Zonguldak Türkiye Kömür İşletmelerinden buradaki deprem bölgesine gelen tüm madencilerimizin gerçekten cansiparane verdikleri mücadele hiçbir zaman hatıralarımızdan silinmeyecektir. Açtıkları tüneller ve bu tünellerden depremzedelerimizi çıkarmaları, gerçekten olağanüstü hallerdi” diye konuştu.

    “Yekpare hareket etmemiz gereken bir zamanda ne yazık ki Türkiye’de siyaset, belli bir bölümüyle ana muhalefet ciddi manada çirkinleşti”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının, depremzedelere psikososyal destekten kimsesiz çocuklara, yaşlılara ve engellilere sahip çıkmaya kadar 5 bin 108 personeliyle görev alanındaki sorumluluklarını yerine getirmeye devam ettiğini belirterek, Adalet Bakanlığının hem cenazelerin defni için gereken hukuki işlemleri hem yıkılan binaların sorumlularıyla ilgili takibi hem de asayişle ilgili çalışmaları yürütmek için bölgede yüzlerce savcı görevlendirdiğini açıkladı. Erdoğan, “Tarım ve Orman Bakanlığımız, DSİ vasıtasıyla bölgedeki barajların kontrolünü yaparken, Orman Genel Müdürlüğümüzün personeli ve ekipmanını arama kurtarma ve yardım çalışmaları için yönlendirdi. İşte siyaset burada çirkinleşti. Ne yaptılar? Barajların patladığından ve barajların ne yazık ki artık su tutamaz hale geldiğinden bahsetmeye başladılar. Bu sosyal medyanın, bu noktada attığı iftiralarla özellikle bu zor zamanda bir olma, yekpare hareket etmemiz gereken bir zamanda ne yazık ki Türkiye’de siyaset, belli bir bölümüyle ana muhalefet ciddi manada çirkinleşti” dedi.

    “Bu iftiralar, asla milletim tarafından affedilmeyecektir”

    Depremle ilgili sosyal medya üzerinden yalanların ortaya atıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) önünde açıklama yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sert tepki gösterdi. Erdoğan, “Bakıyorsunuz, kalkıyor Borsa İstanbul’daki atılan adımlarla alakalı SPK’nın önüne gidip gösteri yapıyorlar. Bu milletin paralarının SPK’da veyahut da farklı yerlerde yok edildiğinden bahsediyorlar. Bu tür şeylerle ilgili elinde belgen varsa hayat boyu bu tür belgelerle zaten konuşmadın, senin hayatın yalan, hep yalanlarla hareket ettin. Burada da yalancının mumu yatsıya kadar yanar, bunu bilesin. Senin mumun çoktan yandı ve yanmaya da devam ediyor. Bu iftiralar, asla milletim tarafından affedilmeyecektir. Yıllarca seçim bölgelerinde gezip dolaştım, şimdi de afet bölgelerinde dolaşıyorum ve yine bu bölgelere gidip vatandaşlarla hemhal olacağım” açıklamasını yaptı.

    “2,2 milyon çiftçinin destekleme ödemesi öne alındı”

    Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) başvuruların 8 Mayıs’a kadar uzatıldığı bölgedeki 2,2 milyon çiftçinin destekleme ödemesini öne aldıklarını ifade eden Erdoğan, “Ticaret Bakanlığımız deprem fırsatçılarına göz açtırmamak için denetimlerini artırırken, esnaf ve sanatkarımıza da destek veriyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız, ülkemizin önde gelen üretim bölgelerinden biri olan deprem yaşanan şehirlerimizdeki çalışanlarımıza yardımcı olacak ve Sosyal Güvenlik Kurumu hizmetlerini kolaylaştıracak adımları atıyor. Dışişleri Bakanlığımız, diplomatik temsilcilerimiz vasıtasıyla yurt dışındaki vatandaşlarımızın ve ülkemize gelecek ekiplerin taleplerini karşılayacak tedbirleri alıyor. Diyanet camiasından madencilere, sivil toplum kuruluşlarından iş dünyasına kadar herkesin depremzedelerin yükünü hafifletmek için cansiparane gayret sarf ediyor” değerlendirmesinde bulundu.

    “Deprem felaketini, siyasi ranta dönüştürme peşinde koşanları affetmeyeceğiz”

    Tüm kurumlara, kamu görevlilerine, sivil toplum kuruluşlarına ve gönüllülere emekleri, fedakarlıkları ve mücadeleleri için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletlerin ve devletlerin asırlar boyunca karşılaşabilecekleri ender felaketlerden birinin yaşandığını ve birliğe, beraberliğe, dayanışmaya ve vicdana en çok ihtiyaç duyulan bir dönemden geçildiğinin altını çizdi. Erdoğan, “Bozguncuların fitnelerine, yalanlarına, hezeyanlarına kesinlikle itibar etmeden, ülkemizden bu felaketin izlerini silmek, insanlarımıza aydınlık bir gelecek kurmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Milyonlarca insanımızın deprem felaketinin yıkıntıları önünde acıyla kıvrandığı, diğerlerinin onların acılarını paylaştığı bir ortamda sırf siyasi çıkar elde etmek için sağa sola saldıranları görmekten doğrusu üzüntü duyuyorum. Yürekleri kavrulan insanların duygularını istismardan ırkçılığa, fedakarca yürütülen çalışmaları değersizleştirmek için iftiraya ve dezenformasyona kadar her türlü çirkefliği sergileyenleri şimdilik biz de not ediyoruz. İnsanlar can derdindeyken SPK önüne gidip siyaset yapanları, öğrencilerimizi kışkırtanları, insanları devletlerine karşı tahrik ederek canla başla yürütülen faaliyetleri sabote etmeye kalkanları asla unutmayacağız. Milletimize olan saygımız gereği, şu anda temsil ettiğim makamın gereği, deprem felaketini, siyasi ranta dönüştürme peşinde koşanları elbette affetmeyeceğiz ama onların seviyesine de inmeyeceğiz. Şimdi yaraları sarma, acıları dindirme, yıkılanları yapma, milyonlarca insanımızı yeniden hayata bağlama vaktidir. Vaktimizi, enerjimizi ve imkanlarımızı sadece bunun için kullanıyoruz” ifadelerini kullandı.