Edinilen bilgiye göre, Kulu ilçesinde saat 22.30 sıralarında etkili olan sağanak yağmur, hayatı olumsuz yönde etkiledi. İlçe genelinde etkisini gösteren sağanak yağmur sonrası birçok yerde su baskınları yaşandı. Yeni Mahallede bulunan Ahmet Saraç’a ait 2 katlı binanın zemin katı ve başka bir 4 katlı apartmanın bodrum katı yağmur sebebiyle sular altında kaldı. Su baskını yaşanan yerlerde itfaiye ekipleri tarafından su tahliye çalışması yapıldı.
Etiket: Konya
-
Konya’da 4,8 büyüklüğünde deprem
AFAD verilerine göre saat 07,58’deki deprem 13,57 kilometre derinlikte meydana geldi.
Çevre ilçelerden de hissedilen depremde ilk belirlemelere göre herhangi bir olumsuzluk yaşanmadı.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ise depremin merkez üssünü Kulu ilçesi Tavşançalı Mahallesi, büyüklüğünü ise 4.7 olarak açıkladı.
-
Anız yangını paniğe neden oldu
Beyşehir-Konya kara yolunun kenarındaki Bayındır ve İsaköy Mahalleleri arasındaki hasat edilmiş arazideki otlar ve anızlarda, akşam saatlerinde henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Arazide çıkan ve alandaki bazı ağaçların da yanmasına neden olan yangına ihbar üzerine Konya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığına bağlı itfaiye, Beyşehir Orman İşletme Müdürlüğüne bağlı arazözler de sevk edildi.
Jandarma ekiplerinin de önlem aldığı alanda çıkan yangında ekiplerin uzun süren söndürme çalışmalarına köylüler de traktörleriyle destek verdi.
Etrafı çevrilerek kontrol altına alınan yangın, bir süre sonra tamamen söndürüldü. Yangında hasat edilen araziler ile alanda bulunan bazı ağaçlar da yanarak zarar gördü. Yangının çıkış sebebini araştırıyor.
-
Konya’da 5 büyüklüğünde deprem
Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığının sitesinde yer alan bilgiye göre, merkez üssü Konya’nın Selçuklu ilçesi olan, saat 18.06’da meydana gelen 5 büyüklüğündeki sarsıntının 7,24 kilometre derinlikte gerçekleştiği belirlendi.
Konya’nın merkez Selçuklu ilçesinde Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, saat 18.06’da merkez üssü Konya’nın Selçuklu ilçesinde 5.0 büyüklüğünde deprem kaydedildi.
Yerin 7,24 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem konya ve ilçelerinden de hissedildi. Sarsıntı ile birlikte panik ve korku yaşayan vatandaşlar evlerinden çıktı.
İlk belirlemelere göre depremde herhangi bir can kaybı, yaralanma veya yıkılan bir yapının olmadığı öğrenildi.
-
TOGG’un oyuncağı Konya’dan
KOMEK Ahşap Oyuncak Eğitim ve Tasarım Atölyesi; yapboz, tren, araba, uçak, at, topaç, bulmaca gibi oyuncak yelpazesine Türkiye’nin seri üretim ilk yerli ve milli otomobili TOGG’u da ekledi. “Anatoya” markasıyla doğal boyama teknikleri kullanılarak üretilen TOGG’un ahşap oyuncakları tüketiciye ulaştırılıyor. Yaklaşık 4 aylık bir çalışmanın ardından kayın ağacından üretilen TOGG’un mevcut renklerine ek olarak ‘Çatalhöyük’ rengi de satışa sunuldu. Talebe göre kapıları açılan ve sabit modellerle sayısının artırılması planlanan oyuncak, 15 parçadan oluşuyor ve 40 santimetre uzunluğu sahip olarak üretiliyor.
Atölyede makine teknikerliği yapan Alaaddin Erdoğan, TOGG’un ilk yayınlandığı zaman fotoğraflarını aldıklarını ve bilgisayara indirdiklerini anlatarak, “Önden, yandan, üstten görüntülerini 3 boyutlu modellerini nasıl yapabiliriz diye düşündük. 4 aylık AR-GE sürecinden sonra tasarımımızı bitirdik. Sonra makineler yardımıyla ahşabı işlemeye başladık. TOGG, 6 renk çıkardı. Biz de 7. renk olarak Konya’ya özgü ‘Çatalhöyük’ modelimizi çıkardık. Ona ahşabın kendi özgün kayın rengini vermeye çalıştık. 15 parça halinde tamamen ahşaptan üretiliyor. TOGG’un bütün detaylarını vermeye çalıştık. Tüm ince detaylarını ahşaba aktarmaya çalıştık. Bizim için de büyük bir gurur tabii ki. Özellikle ahşap olması çok iyi. Çocukların ahşaba dokunabilmesi önceliğimiz. 7. renk olarak ‘Çatölhöyük’ modelimizi de çıkarmamız bizim için ayrıca bir gurur” dedi.
Alaaddin Erdoğan, İHA, SİHA, ATAK Helikopteri, Altay Tankı gibi milli projelerin ahşap oyuncaklarını çocukların tanıması için üretmeyi de hedeflediklerini sözlerine ekledi.Ahşap ustası Mustafa Eğri de, çok zevkli bir projede yer aldıklarını ifade ederek, “Gerçekten her güne yeni bir serüven gibi farklı bir şeyle başlıyoruz. TOGG henüz piyasaya çıkmadan biz tasarımını yapmıştık, hazırlığımız da vardı. Beğeni de alıyor, biz de memnunuz. Tanıtım aşamasında da katkı sağladığımızı düşünüyoruz” diye konuştu.
Oyuncak TOGG, komekpazari.com adresinden satışa sunuldu.
-
9 bin 500 lirasından oldu
Konya’da çapa motoru almak için internette inceleme yaptığı sırada ucuz ürünle dikkat çeken başka bir siteye link üzerinden yönlendirilen bir kişi, 9 bin 500 lira olan ödemeyi yaparak çapa motorunu sipariş etti. Bir süre sonra aynı siteden “hatalı işlem yaptınız, 9 bin 500 lirayı tekrar göndermeniz gerekiyor” denilince dolandarıldığını anlayan şahıs polise başvurdu.
Olay, geçtiğimiz günlerde merkez Selçuklu ilçesi Yazır Mahallesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, çapa motoru almak için internette araştırma yapan 43 yaşındaki Ahmet Tayfur, diğer ürünlere göre fiyatı daha uygun olan ürünü incelemeye başladı.İncelediği link içerisindeki ürünün uygun fiyat olması nedeniyle Ahmet Tayfur, site üzerindeki dolandırıcıların ağına takıldı. Dolandırıcıların kendine gönderdiği linkten ürün fiyatının tamamının ödenmesi halinde kargonun kendisine gönderileceği bilgisi üzerine Ahmet Tayfur, link üzerinden 9 bin 500 lira olan ödemeyi yaptı. Bir süre sonra dolandırıcılar, Ahmet Tayfur ile tekrar iletişime geçerek ‘hatalı işlem yaptınız’ 9 bin 500 lirayı tekrar göndermeniz gerekiyor’ dedi. bunun üzerine dolandırıldığını fark eden Ahmet Tayfur, polis merkezine giderek şikayetçi oldu.
“Vatandaşlar ucuz diye başka tanımadığı bilmediği insanlardan alışveriş yapmasınlar”
Dolandırıcıların ağına takılarak 9 bin 500 lirasından olan Ahmet Tayfur, “İnternet üzerinden alışveriş sitelerinden çapa motorunu alabilmek için araştırma yapıyordum. Hesaplı bir ürün denk geldi, mesaj gönderdim bana numarasını gönderdi. Bu numara üzerinden aradım konuştuk ve pazarlığını yaptık. Sonra bana bir link attı beni yönlendirerek bu link üzerinden çapa motorunun anaparası olan 9 bin 500 lirayı gönderdim.Daha sonra hayırlı olsun iki tarafa diyerek telefonu kapattık. 5 dakika geçmeden aracılık yapan sitenin muhasebe departmanından olduğunu söyleyen kişi aradı beni. Para transferinizde eksiklik olduğundan dolayı aynı parayı tekrar yatırmamı önceki yatan paramı da hesabıma geri göndereceklerini söylediler. Ben şüphelendim neden böyle bir şey yapıyorsunuz diye? Ben parayı gönderdim neden bir daha göndereyim dedim. Ben bu kişilere beni 5 dakika sonra aramalarını söyleyerek telefonu kapattım. Ben tekrar satıcıyı aradım, durumu anlattım.
Ben siparişi iptal ediyorum ücretin iadesini isteyeceğim dedim. Oda bana tamam diyerek telefonu kapattı. Ben bu alışveriş sitesinin asıl müşteri hizmetlerini aradım, oradan da benden bu linki istediler ve bana bu linki kullanmadıklarını sahte olduğunu söylediler. Beni tekrar sahte müşteri hizmetleri aradı ve paranın bir hafta içerisinde iade edileceğini söylediler. Tabi ben bu sırada dolandırıldığımı anladım. Vatandaşlar ucuz diye başka tanımadığı bilmediği insanlardan alışveriş yapmasınlar. Özellikle bilmedikleri insanların hesabına para gönderirken, satıcı ile hesap numarasının aynı olup olmadığını kontrol etsinler” dedi.
“Ürünü satın almak için hemen para gönderilmemesi lazım”
Dolandırıcılık olaylarına karşı uyarılarda bulunan Konya İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliğinde görevli polis memuru Cafer Maraşlı, “Eğer ürün çok cazip bir fiyattan satışa sunulmuşsa çok iyi araştırılması gerekiyor. Ürünü satın almak için hemen para gönderilmemesi lazım. Bu paralar üçüncü şahısların kullandığı banka hesap numaralarına geçiyor ve ulaşmak mümkün olmuyor. Mutlaka güvenilir sitelerden alışveriş yapılması gerekiyor. Bu sitelerin de sahte olup olmadığını anlamak için, internet adreslerinin kontrol edilmesi şart” diye konuştu. -
Sıcaklardan bunalanların mekanı oldu
Sıcaklığın 33 dereceye kadar ulaştığı Karapınar’da, serinlik isteyen vatandaşlar, hafta sonu Acıgöl’e akın etti. İlçeye yaklaşık 10 kilometre uzaklıktaki göle yakın il ve ilçelerinden çok sayıda vatandaş geliyor. Özellikle hafta sonları ziyaretçi sayısında artış yaşanıyor. Gölde her yaştan insan yüzerken sıcaklar karşısında bir nebzede olsa serinleme imkanı buluyor. Gölde su motoru ile göl içerisinde gezenler gölün tadını çıkartıyor.
İlçe dışından gelen yerli ve yabancı turistler, göl kenarında çadır kurarak gölde birkaç gün kalıp, güneşin doğuşunu ve batışını izliyor. Sıcak havadan bunalarak kendilerini Acıgöl’ün serin ve masmavi sularına atan vatandaşlar stres atmanın ve yüzmenin zevkini yaşıyor. Acıgöl’e yakın il ve ilçelerden de çok sayıda vatandaş gelirken, göl tertemiz suyu ile dikkat çekiyor. Magnezyum ve soda içeren suyun bazı cilt hastalıklarına iyi geldiği biliniyor. Bazı mikropları öldürücü özelliği bulunan Acıgöl’ün suyundaki madenlerin sivilce, mantar ve yaralara karşı etkili olması nedeniyle göle gelen bazı ziyaretçilerde su bidonları ile evlerine su götürüyor.
Gölün sürekli ziyaretçilerinden Fehmi On, “Burası Konya’nın ve İç Anadolu’nun Alanya’sı durumunda. Haftanın 3-4 günü yüzmeye gelirim. Masmavi suyu var. Ulaşım kolay yüzmesi kolay. Herkese tavsiye ederim. Gelin keyfinizi çıkarın” dedi.
Hatay’dan gelen gölün ziyaretçisi Mehmet Bönce Kardeşinin düğünü sebebi ile Karapınar’a geldiklerini ve gölü olduğunu duyduklarını, gölü ziyaret ettiklerini belirterek, Göl çok tuzlu. Akdeniz’de bu kadar tuz yok. Yüzmesi çok zevkli. Enteresan şekilde hiç batmıyorsunuz. Hareketsiz duruyoruz gölün üzerinde. Suyun üzerinde kalabiliyorsunuz. Temizliği de çok güzel. Cilde de iyi geldiği söyleniyor. Güzel bir gün geçirdik” şeklinde konuştu. -
Dünyada benzeri yok
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Muşmal, tarihte insanoğlunun süreç içerisinde hep su kenarlarına yerleşerek yerleşim merkezi kurduklarını belirterek, Anadolu’da kurulu büyük medeniyetlerden birisi olan Hititler’in de Beyşehir Gölü kenarında günümüzde de Eflatunpınar olarak bilinen alanda önemli bir açık hava tapınağı tesis ettiğini söyledi. Bu tapınakla ilgili araştırmacıların eserlerine bakıldığında bölgenin alelade seçilmiş bir bölge olmadığını gördüklerini anlatan Prof. Dr. Hüseyin Muşmal, Eflatunpınar ve yakınlarında yer alan Fasıllar anıtlarının kurulduğu bölgede tarihteki Hitit egemenliğinden söz ederek, “Eflatunpınar’ın doğal bir kaya üzerinde değil, bir havuzun, yani su kaynağının, bir pınarın etrafında andezit taşlardan, itinalı bir işçilikle bir araya getirilmiş bir tapınak olduğu görülüyor. Geçmişte açık hava tapınağı olarak yapılmış olan bu tapınak, günümüzde bir açık hava müzesi niteliğinde. Ülkemizin önemli turizm bölgelerinden olan Konya’da, yine Konya’nın da önemli turizm yörelerinden olan Beyşehir’de yer alan Eflatunpınar Hitit Kutsal Anıtı’nı bugün bir açık hava müzesi şeklinde değerlendirmek mümkün görünüyor” dedi.
“Anıt, suyun tasarruflu kullanılmasıyla ilgili sembollerle dolu”
Anıtın gerektiğinde tasarruflu bir şekilde suyun kullanılmasıyla ilgili bir takım sembolleri de barındırdığını aktaran Hüseyin Muşmal, “Etrafında pınardan kaynayan sular, kanallar marifetiyle havuza toplanmakta, suyun azaldığı dönemlerde havuzdaki sudan da istifade edildiği görülmekte. Bu pınarın suları da Beyşehir Gölü’ne kadar uzanan bir dere halinde ulaşmakta. Biz istiyoruz ki, bölgemizdeki özellikle kültür varlıkları, hangi döneme ait olursa olsun, ister Türk dönemi dediğimiz Selçuklu, beylikler, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti olsun, ister Türk dönemi öncesi dediğimiz Bizans, Roma, Hitit, hatta Neolotik döneme ait bu bölgede medeniyetlerin bırakmış olduğu tarihi kültür varlıklarının günümüze ulaşmış, değerli önemli kültür varlıklarının gelecek nesillere ulaşmasına imkan tanımak ve bu günde özellikle dünya üzerindeki yerli ve yabancı turistlerin bölgeyi ziyaret eden insanların daha güzel, daha kolay ziyaretlerine imkan tanıyabilmeleri için düzenlenmesi gerektiğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bölgenin çok kıymetli bir kültür varlığı olan Eflatunpınar’ın bu nedenle etrafının düzenlenerek, hatta gerekirse bir bilgilendirme platformu oluşturularak etrafında kurulacak kamera sistemleri ile ziyaretçi sayısının tespit edilmesinin hem güvenliği hem de bölgeye gelen ziyaretçilerin ülke ve Konya turist potansiyelini ortaya çıkarması açısından son derece önemli olduğunu düşündüklerini belirten Prof. Dr. Muşmal, “Böylece bölgemize gelen ziyaretçi sayılarını bilirsek, bu ziyaretçilerin bölgede, eser etrafında geçirdikleri vakti tespit edebilirsek eserle ne kadar ilgilendiklerini tespit edebilirsek, orada sunacağımız hizmet, orada ortaya konulacak çalışmanın tespiti açısından da bize önemli veriler verecektir. Biz de bu kez şunu söyleyebileceğiz: Evet, Konya’da önemli bir açık hava müzesi durumunda olan Eflatunpınarı’na yılda 5 bin turist gelirken Fasıllar bölgesinde bulunan Hitit Anıtı’na 3 bin turist geliyor. Acaba turistler bu bölgeyi daha iyi mi tanıyorlar, daha iyi mi anlatılmış, bölgemizin değerleri daha iyi mi insanlara aktarılmış ya da ulaşım imkanları mı sıkıntılı, insanların ulaşmalarında problemler mi var? Bunların masaya yatırılması mümkün olabilecektir” şeklinde konuştu.
Beyşehir’deki kutsal anıt ve havuzunun dünyada bir eşinin olmadığını da araştırmacıların söylediğini anlatan Prof. Dr. Muşmal, M.Ö. 13. yüzyılda yapılan anıtı diğerlerinden ayıran bir özelliğinin de olduğunu vurguladı. Bir pınarın etrafında andezit taşları ile özel olarak işlenerek yapılan bu anıtın çok ilgi çekici bir eser olduğunun altını çizen Muşmal, “Bu andezit taşları belki bu Fasıllar bölgesindeki maden bölgesinde işlendi, getirildi. Belki de Eflatunpınarı’na yakın olan Sadıkhacı civarındaki andezit taşlarından yapıldı, bilmiyoruz. Ama kaya oymak suretiyle değil, parça parça yapılmak suretiyle, özel olarak bir kompozisyon etrafında yapılmış, birleştirilmiş. Tanrılar, tanrıçalar işlenmiş bir kompozisyon halinde oraya çok büyük bir önem verdikleri anlaşılıyor. Suya çok önem verdikleri anlaşılıyor. Zaten, insanın suya önem vermemesi mümkün değil. Eski çağlardan itibaren de günümüze kadar insanlar suya çok değer vermiş. Suyun bulunduğu bölgelerde önemli semboller ve abideler ortaya koymuşlar. İvriz, bunun örneği Konya’da. Eflatunpınar bunun örneği, kompozisyonu itibariyle, bulunduğu coğrafya itibariyle bir bütün halinde bir abideyi oluşturması açısından Eflatunpınar anıtının, abidesinin Türkiye’de ve dünyada örneğinin bulunmadığını araştırmacılar söylüyor. Alanla ilgili Hititologlar ve tarihçiler ve eski çağ tarihçileri bunları böyle söylüyor. Belki yakın benzer örnekler vardır ama ülkemizde bunun örneği bulunmuyor. Bu muhteşem eser bilim camiası tarafından yazıtı olmadığı için tamamen dini nitelikli, aynı zamanda Hititlerin sanatsal ve politikacı gücünü yansıtan eser olarak değerlendirilmektedir” dedi.
Anıtın mutlak surette muhafaza edilmesi gerektiğini, etrafının daha düzenli hale getirilmesi ve korunması gerektiğini kaydeden Muşmal, “Elbette Konya Müze Müdürlüğü’müz orada yaptığı yüzey ve kurtarma kazısı çalışmaları marifetiyle havuzu temizledi. Havuzdan anıtın kompozisyonuna ait bazı parçaları çıkardı, etrafını tel örgüyle çevirdi, düzenledi. Hayvanların belki havuzu kullanmasının önüne geçilmiş oldu ama daha tertibatlı, daha düzenli, daha kontrol altında tutulabilir bir seviyeye devletimizin, ülkemizin, Kültür ve Turizm Bakanlığı’mızın getireceğine inanıyoruz. Hem de böylece biz eşi benzeri bulunmayan bir anıtı etrafında yapmış olduğumuz düzenleme ile yüz akımız olarak dünyaya gösterebilir ve anlatabiliriz” diye konuştu.
-
Kendisini bıçaklayan oğlunu tüfekle vurup yaraladı
Gazi Mahallesi Gazi Caddesi üzerinde bir iş yerinde A.Y. (61), henüz bilinmeyen bir nedenle oğlu M.Y. (34) ile tartışmaya başladı. Tartışmanın kısa sürede büyümesi ile M.Y., babasını bıçakla bacağından yaraladı. Bu duruma sinirlenen baba, tüfekle oğluna ateş etti. Bacağından yaralanan M.Y., kaldırıldığı Akşehir Devlet Hastanesinde yapılan ilk müdahalenin ardından Konya’ya sevk edildi. Suç aleti av tüfeği ile birlikte gözaltına alınan A.Y. de, tedavisinin ardından emniyete götürüldü. Polisteki işlemlerini tamamlanan baba A.Y., sevk edildiği mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
-
Besiciler yağışlardan memnun
Beyşehir’in sembolü olan, zirvesi 2 bin 998 metre yüksekliğe sahip Anamas Dağı’nın eteklerindeki yaylalar ve çayırlık alanlarda hayvanlarını otlatan besiciler, uzun süredir etkili olan yağışlı hava nedeniyle bu yıl otlakiyelerinde yetiştirdikleri hayvanları için yiyecek sıkıntısı çekmediklerini belirtirken, bölgede adeta Karadeniz havasının yaşandığını ifade etti.
Kurucuova Mahallesinde besicilik yapan 90 yaşındaki Ali Ayar, yerleşim merkezinin girişindeki eskiden harman yeri olarak kullanılan çayırlarda hayvanlarını otlattığını söyleyerek, “Bu yıl Karadeniz havası var. Her taraf rutubet, koyunlarımız, kuzularımız bütün hayvanlarımızı gerçekten bu doğanın, bu güzelliğin, bu açan çiçeklerin arasında otlatıyoruz. Ayrıca, 30 dönüme yakın köy önünde ekili alanımız var. İnşallah iyi bir hasat dönemi de bekliyoruz” dedi.
Bu yıl ilçede kış aylarının kar yağışsız ama soğuk geçtiğini anlatan Ali Ayar, “Kışımız olmadı ama soğuk geçti, üşüdük. Hala belimiz kızmadı. Gerçekten bu sene bir Karadeniz havasında yaşantımız var bugünlerde. Haziran’da hala bölgemiz çevresi açan çiçeklerle kaplı. Haziran’da baharı yaşıyoruz adeta” şeklinde konuştu.
40 koyun ve kuzu ile 10 da büyükbaş hayvan beslediğini anlatan Ayar, bu hayvanları yerleşim merkezinin girişindeki çayırlarda beslediğini aktararak, “Bu yavruları da yeni çıkardık ve bağladık. Ömrümde ilk kez Haziran’da böyle bir hava yaşıyoruz. Burası bin 150 rakımlı bir yer, karşımızda Anamas Dağı var. Yıldan yıla kar, 2. karı karşılardı. Ama son zamanlarda kar yağışımız azaldı. Kar dağın zirvesinde de azaldı” ifadelerini kullandı.
Gölyaka Mahallesi’nde küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapan 70 yaşındaki Mevlüt Soylu ise 30 koyun beslediğini ve yerleşim merkezindeki göl kenarında yer alan çayırlarda otlattığını anlatarak, “Bu hayvanları gölün kenarına otlatmaya ve sulamaya her gün getiriyorum. Hayvancılık bu yıl çok güzel, ot bol, yağmur çok, çok memnunuz. 50 seneden beri hayvancılık yapıyorum. Geçen sene sıkıntılıydı, ot yoktu kuraklıktan. Ama bu sene ot bol. Hayvancılık yapmak bu yıl güzel” diye konuştu.