Bilim insanları, Danimarka’da vizon çiftliklerinde mutasyona uğrayan yeni tip koronavirüsün (Covid-19) sıçan, fare, dağ gelinciği ve tarla faresi gibi insanlarla iç içe bulunan diğer hayvanlara sıçrayarak, direncinin artabileceği konusunda uyarıda bulundu. Danimarka ve Avrupa Birliği tarafından geçen hafta yapılan açıklamada, mutasyona uğrayan virüsün, aşı çalışmalarını etkisiz hale getirebileceği açıklanmıştı. Öte yandan, Cluster-5 adı verilen mutant virüsle dünyada şu ana kadar 220’den fazla insanın enfekte olduğu biliniyor.
HABİTAT YIKIMI ZOONATİK HASTALIKLARIN EN BÜYÜK NEDENİ
Günümüzde insanlarda hastalığa neden olan virüs ve bakterilerinin yüzde 70’ine yakının hayvan kökenli olduğu düşünülüyor. Hayvanlardan insanlara geçen zoonatik hastalıkların sayısı ise gün geçtikçe artıyor. Ekolojik tahribat, ete olan talebin artması ve doğanın insan eliyle yıkımı Ebola, Sars, Nil virüsü, Rift Vadisi ateşi, Zika virüsü ve son olarak da yeni tip koronavirüs pandemisini ortaya çıkardı.
220’Yİ AŞKIN KİŞİ YENİ VİRÜSLE ENFEKTE OLDU
Bununla birlikte, geçen yılın Aralık ayında Çin’in Hubey eyaletinde ortaya çıktığı düşünülen yeni tip koronavirüs üç ay önce Danimarka’da vizon çiftliklerinde mutasyona uğradı. Bu kapsamda geçen hafta ülkedeki tüm vizonların itlaf edileceği duyurulan ülkede, 220’yi aşkın kişi Cluster-5 adı verilen mutasyona uğrayan yeni tip koronavirüsle enfekte oldu. .
DSÖ VE EDCD ALARMA GEÇTİ
Söz konusu durum Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Avrupa Hastalıkları Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) alarma geçirirken, mutasyona uğrayan virüsün aşı çalışmalarını etkileyebileceği belirtildi.
MUTASYON VİZONLARLA SINIRLI KALMAYACAK
Ancak, uzmanlar mutasyonun vizonlarla sınırlı kalmayacağı hakkında uyardı. İngiltere’de faaliyet gösteren Wellcome Trust adlı organizasyonun yöneticisi Jeremy Farrar, yeni tip koronavirüsün sıçan, fare, dağ gelinciği ve tarla faresi gibi diğer hayvanlara sıçrayabileceği konusunda uyarıda bulundu.
Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (OIE) ise ülkeleri, potansiyel halk sağlığı riskleri konusundaki endişelerin ortasında, vizon, rakun gelincik ve tarla fareleri gibi duyarlı hayvanları ve onlarla yakın temas halindeki insanları izlemeye çağırdı. Paris merkezli organizasyon, farklı hayvanların virüsün kaynağı haline gelmesi riskinin dünya çapında endişe yarattığını belirterek, gelecekte görülebilecek olası salgınlara karşı uyardı.
Vizonun yakın akrabası olan gelinciklerin de koronavirüse duyarlı olduğu biliniyor ve hayvanlar da insanlarla benzer semptomlar gösteriyor.
Bilim insanları, virüsün vizon çiftliklerinde bulaşıcı damlacıklar yoluyla, yem veya yatak takımları ya da toz içeren pislikler yoluyla yayıldığından şüphelendiklerini belirtti. Vizonların “virüs rezervuarı” haline gelmesinden araştımacılar, diğer vahşi ve evcil hayvanlarda gözetimin gerekli olduğunu söyledi.
MUTASYONLAR NEDEN ENDİŞE YARATIYOR?
Danimarkalı yetkililer, geçen hafta yaptıkları açıklamada, vizon çiftliklerinde bulunan mutasyonun aşı çalışmalarını etkisiz hale getireceğinden endişe ettiklerini belirtti. Hükümet, ülkedeki17 milyon hayvanı itlaf etmek için bir çalışma başlattı ve ülkenin kuzeybatısında yaşayan insanlar için dört haftalık bir karantina emri verdi. İtlafın yasallığı üzerine tartışmalar ise çeşitli protestolara yol açtı.
MUTASYON, AŞI ÇALIŞMALARININ MERKEZİNDEKİ BAŞ PROTİENDE MEYDANA GELDİ
Kopenhag’daki Statens Serum Enstitüsünde virüs araştırma başkanı Profesör Anders Fomsgaard, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Mutasyon her zaman olur, ancak bu mutasyonlar ara sıra virüsün baş proteininde olur. Bu yüzden, amino asitleri ve bu proteinin şeklini değiştiren mutasyonları gördüğümüzde biraz gergin oluyoruz. Çünkü aşı çalışmaları, virüsün vücuda tutunmasını sağlayan bu proteini hedef alıyor” dedi.
KÜRK YETİŞTİRİCİLİĞİ ADIM ADIM SONA YAKLAŞIYOR
Öte yandan, Danimarka’nın dışında Hollanda, , İspanya, İsveç, İtalya ve ABD’deki kürk çiftliklerinde koronavirüs salgınları rapor edildi. İngiltere ve Avusturya yıllar önce kürk üretimini yasaklarken, Almanya Belçika, Fransa ve Norveç de vizon çiftçiliğini sona erdirme planlarıyla aşamalı olarak durdurdu. Hollanda ise gelecek yıl ilkbaharda vizon kürkü yetiştiriciliğine son verecek
Bursa’nın İnegöl ilçesinde, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) yakalanan bir imam tedavisinin bitmesinin ardından aynı hastalıktan vefat eden babasının cenaze namazını kıldırdı.
İshakpaşa Camisi İmam Hatibi Mehmet Nuri Memiş ve babası emekli imam Musa Memiş, Kovid-19 nedeniyle İnegöl Devlet Hastanesinde tedavi altına alındı.
Mehmet Nuri Memiş, tedavisinin ardından taburcu edilirken babası Musa Memiş ise hastalığı yenemeyerek vefat etti.
İmam Memiş, karantina süresinin bittiği gün, babasının cenaze namazını kıldırdı. İnegöl Hastane Mezarlığı’nda kılınan cenaze namazının ardından Musa Memiş’in naaşı toprağa verildi.
Çin, dünya genelinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarının tekrar artışa geçmesinin ardından 8 ülkeden vatandaşların ülkeye girişini geçici olarak yasakladı.
Çin’in, Rusya, Fransa, İtalya, İngiltere, Belçika, Filipinler, Hindistan ve Bangladeş’deki misyonları, bu ülkelerden Çin vatandaşları haricinde girişlerin geçici olarak durdurulduğunu duyurdu.
Çin’in Kovid-19 vakalarının artışa geçtiği 8 ülke için getirdiği giriş yasağıyla yurt dışından yeni enfeksiyon taşınmasını önlemeyi amaçladığı belirtiliyor.
Giriş yasağının Çin’de oturum izni ve vizesi bulunanları da kapsadığı ancak bu ülkelerin Çin’ndeki diplomatlarının kapsam dışında tutulduğu bilgisi paylaşıldı.
Çin Ulusal Sağlık Komisyonundan yapılan açıklamaya göre, Çin ana karasında son 24 saatte, 30’u yurt dışı kaynaklı, 36 yeni Kovid-19 vakası tespit edildi.
Nüfusu 1,4 milyarı aşan ülkede, son 24 saatte Kovid-19 nedeniyle can kaybı olmadı, toplam vaka sayısı 86 bin 151’e yükseldi.
Kovid-19’un ortaya çıktığı Çin’de bugüne kadar 4 bin 634 kişi virüs nedeniyle hayatını kaybetti, 81 bin 98 kişi iyileşti.
Almanya’da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle yaşamını yitiren Türklerin sayısının 314’e yükseldiği bildirildi.
Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın, Twitter’dan yaptığı açıklamada, son dönemde Kovid-19 sebebiyle yaşanan can kayıplarının Almanya’daki Türk vatandaşları arasında yeniden artışa geçtiğini belirtti.
Aydın, Almanya’da virüs nedeniyle ölen Türklerin sayısının bugün itibarıyla 314’e yükseldiğini ifade etti.
Almanya’da Kovid-19 salgınına karşı alınan tedbirlerin sıkılaştırıldığına işaret eden Aydın, “Hepimizin bu önlemlere azami ölçüde riayet etmeyi sürdürmesi kendi sağlığımız açısından da önem taşımaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.
Aydın, vaka sayılarındaki artışın, tedbirlere sıkı sıkıya uyulması hususunda bir uyarı işareti olduğunu kaydetti.
Adıyaman’da başlatılan ‘Covidsra’ isimli anti serum çalışması ile atlar, kendilerine enjekte edilen cansız Covid-19 virüsünü 45 günlük süreçte antikora dönüştürüyor. Uzmanlar, dünyada ilk kez denenen çalışmanın ikinci aşamasında atlardan elde edilen antikorları hayvanlar üzerinde test etmeye hazırlanıyor.
TÜBİTAK’ın desteklediği proje kapsamında Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Turgut başkanlığındaki ekip serum ihracatı yapan Vetal A.Ş. laboratuvarlarında ‘Covidsera’ ismini verdikleri Covid-19 serumu çalışması başlattı. 1 Nisan’da başlatılan çalışmalar kapsamında, pozitif vakalardan alınarak çoğaltılan Covid-19 virüsleri cansız hale getirildikten sonra herhangi bir rahatsızlığı bulunmayan atlara enjekte edildi. Akademisyenler tarafından yakından takip edilen süreçte, cansız virüslerin enjekte edilmesinden 45 gün sonra atlar antikor üretmeye başladı.
’45 GÜNDE İLK AŞAMA TAMAMLANDI’
Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Turgut, geçmiş dönemlerde yılan ve akrep serumlarında, atlara toksin verilerek plazma alındığını hatırlatarak, bu çerçevede Covid-19 serumu üretmek adına çalışma başlattıklarını söyledi. Hazırladıkları projenin kabul edilmesinin ardından çalışmalara başladıklarını anlatan Prof. Dr. Mehmet Turgut, “Şu anda yaptığımız çalışma dünyada ilk olma özelliği taşıyor. Daha önceleri atlar üzerinde çalışmalar yapılarak antikorlar alınabiliyordu. Bunun en bariz örneği de yılan ve akrep serumlarıdır. Biz buradan yola çıkarak cansız virüsleri atlara verirsek antikor üretebilir miyiz düşüncesiyle yola çıktık. Buradan yola çıkarak hastalarımızdan aldığımız virüsleri önce çoğalttık sonra cansız hale getirdik ve atlara verdik. Yaptığımız takip sonunda 45’inci günde atlardan antikor almaya başladık” dedi.
‘ANTİ SERUM, HASTAYI SAĞLIĞINA KAVUŞTURUR’
Plazmaferez cihazıyla alınan antikorların yine atlarda test edildiğini anlatan Rektör Turgut,
“Atlardan 45’inci günden itibaren almaya başladığımız antikorları şu anda hayvanlarda test etmeye başlıyoruz. Bu ikinci aşamada da antikorlarla oluşturduğumuz serumun başarısını hedefliyoruz. Dünyada benzer şekilde uygulama ve çalışmalar yapıldı ve elde edilen serumlar birçok hastalıkta kullanıldı. Bizim bu çalışmamızda elde edeceğimiz serum ise Covid-19’a karşı kullanılacak. Testlerimiz bir iki ay daha sürecek. Ama şu anda bu aşamaya gelmek bile büyük başarı ve dünyada öncü olduğumuzu gösteren bir çalışmadır. Ayrıca aşı ile serum arasındaki farkı da insanlarımızın bilmesi lazım. Aşı sağlıklı insanlara yapılarak hastalıktan korunması sağlanır. Bizim ürettiğimiz bu serum başarılı olursa hasta insana uygulayarak sağlıklarına kavuşmalarına olanak tanıyacağız” dedi.
Rektör Turgut öte yandan çalışmaların başarıyla sonuçlanması halinde seri üretim yapmalarının da mümkün olduğunu sözlerine ekledi.
Diyarbakır’da, minibüste maskesini çıkarıp öksüren erkek yolcuya kadın yolcu tepki gösterdi. Araç dışında da süren tartışma kavgaya dönüşürken, taraflar polis tarafından ayrıldı.
Olay, önceki gün merkez Bağlar ilçesinde meydana geldi. İddiaya göre, şehir içi yolcu taşımacılığı yapan plakası öğrenilemeyen minibüsteki erkek yolcu, maskesini çıkarıp, öksürmeye başladı.
https://youtu.be/BIb_iDakS7E
Koronavirüs salgını nedeniyle tedirginleşen kadın yolcu, duruma tepki gösterdi. İkili arasında sözlü tartışma başlamasıyla, erkek yolcu kırmızı ışıkta bekleyen minibüsten indi. Ardından kadın yolcunun da inmesiyle tartışma dışarıda da devam etti. Kadının bağırmaları üzerine çevredekiler de erkek yolcuya tepki gösterdi. Bu sırada 2 yolcu arasında çıkan kavga, bölgede devriye görevi yapan polisin müdahalesiyle büyümeden önlendi.
Polis merkezine götürülen ikili, birbirlerinden şikayetçi olmadıklarını belirtmeleriyle serbest bırakıldı. Öte yandan polis ekiplerince erkek yolcuya maskesini çıkardığından dolayı 900 lira idari para cezası verildi. Kadın ve erkeğin kavga anı ise çevredekilerin cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.
Tuz serpme’ hareketi ile dünya çapında fenomen olan ve pek çok ülkede mekan açan Nusret Gökçe’nin ABD’nin Miami kentindeki şubesinde çalışan 6 kişinin koronavirüse (Covid-19) yakalandığı iddia edildi.
Restoranlar zinciri sahibi Nusret Gökçe, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Miami kentindeki şubesinde çalışan 6 personelin koronavirüs (Covid-19) salgınına yakalandığı ileri sürüldü. ABD genelinde koronavirüs vakaları artarken özellikle Florida, Teksas ve California’da hastaneler koronavirüs hastalarıyla doldu. Koronavirüs vaka sayısındaki artış rekor kırarak günlük 62 bini aştı. Florida’da artan koronavirüs rakamlarından dolayı restoranlar kapılarını tek tek kapatırken, işyerleri yanlızca paket servis hizmeti veriyor. Nusret’in Miami’deki restoranı herhangi bir yanıt vermezken, Miami’deki restoranın koronavirüs nedeniyle hizmet vermeyi durdurduğu ifade edildi.
MAAŞ KORUMA PROGRAMI’NDAN 2 MİLYON DOLAR ALDI
Öte yandan restoranlar zinciri sahibi Nusret Gökçe’nin ABD’de koronavirüs salgını nedeniyle işletme sahiplerine ödenen Maaş Koruma Programı’ndan da (PPP) yararlandığı öğrenildi. Miami’deki Nusr-et şubesinin çalışanlarında çıkan koronavirüs nedeniyle kapalı olan şubesi için ABD’nin yardımına başvuran Gökçe’nin 2 milyon dolarlık katlı aldığı belirtildi. ABD genelinde işletmelere toplamda 521,4 milyar dolarlık PPP yardımı yapıldı. Yardımlarla koronavirüsten etkilenen küçük işletmelerin korunması amaçlandı.
İran’da son 24 saat içinde koronavirüs salgını nedeniyle 133 kişi hayatını kaybetti. Ölümlerin 11 Nisan’dan bu yana en üst seviyeye çıktığı açıklanırken, toplam can kaybı 9 bin 996’ya ulaştı.
İran Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Sima Sadat Lari, ülkede son 24 saat içinde koronavirüsü salgını nedeniyle 133 kişi hayatını kaybettiğini açıkladı. Lari, ülke genelinde son bir günde 2 bin 531 yeni vakanın tespit edildiğini ifade ederek, toplam vaka sayısının 212 bin 501’e yükseldiğini belirtti. Lari, 2 bin 869 hastanın durumunun ise ağır olduğunu belirtti.
CUMA NAMAZI KISITLAMASI DEVAM EDİYOR
İran’da camilerin ibadete açık olmasına rağmen cuma namazları sosyal mesafe kuralları nedeniyle gerçekleştirilemiyor. Başkent Tahran bu hafta 3 ay aradan sonra Cuma namazı yapılacağı belirtilmiş, ancak karar gözden geçirilerek kısıtlamanın devam ettiği ifade edilmişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT ortak yayınında açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Sevgili halkıma hitap ediyorum. Aman ne olur, ihmal etmeyin. Tek çare: Maske, mesafe ve temizlik” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yunanistan boş durmuyor, kuru sıkı atıyor. Türkiye’ye laf atılır mı? Sen kiminle dans ediyorsun? Haddini bil! Sen haddini bilmezsen Türkiye’nin yapacağı şey bellidir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan TRT spikeri Sermin Baysal Ata, SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran ve Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu’nun sorularını yanıtladı.
İşte Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar:
“KORONAVİRÜSLE MÜCADELE SÜRECİ”
Gerçekten koronavirüs musibeti, hakikaten sadece Türkiye’yi değil, tüm dünyayı etkiledi. Dünya ülkeleri arasında getirdiği zararlar var. Başka ABD, Çin, Rusya olmak üzere ciddi zararlar gördüler. ABD’de 45 milyon işsizden bahsediliyor. Türkiye’de hamdolsun ilk çeyrekte dünyada 1 numarayız. Büyümede 4,5 gibi bir oranı yakaladık.
“AĞAÇLARDAN BİRİSİ SAKURA DİĞERİ ÇAM”
Şu anda Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ni hamdolsun yap işlet devretle bitirdik. Bütün donanımıyla en ileri teknolojiyi bu hastanede görebilirsiniz. Tomografisinden MR’ına varıncaya kadar bütün konularda. Bazı eksikler var. İnşallah bütün çevredeki peyzaj alanlarıyla ilgili çalışmalar devam ediyor. Ağaçlandırma çalışmaları devam ediyor. Sakura ağacı 15 gün ömrü olan bir ağaç. Yeşilini hiç atmıyor. Onu da biz çamla telafi ediyoruz. Çam ise 4 mevsim malum. Sağlık Bakanlığımız da buradaki özellikle doktor, hemşire, sağlık memurları bu konuda çok güçlü bir ekiple burayı donanım altına aldı.
“BİZ BURADA BİR ŞEHİR HASTANESİ YAPACAKTIK”
Yeşilköy’ün belli bir bölümünü kalktık 45 günde yapma sözü verdik. Biz burayı 1800 oda yapalım dedik. Sağolsun yüklenici firma sözü verdi. Dedi ki, 2 hastaneden bir tanesini ben üstleneceğim dedi. Bir tanesini de o üstlendi. Diğerini de Sancaktepe’de yaptık. Orası da askeri havaalanıydı. Oranın yanına 1800 odalı yaptık. Biz burada bir şehir hastanesi yapacaktık. Burada 1800 odalı acil durum hastanesini yaptık. 16’şar ameliyathane var. Diyalizler vesaire hepsi. İstenildiğinde bu odalar yoğun bakıma dönüştürülüyor.
“RAHAT BİR ŞEKİLDE YOLLAR KULLANILABİLECEK”
Maalesef İstanbul Büyükşehir Belediyesi bizde olduğu zaman bu yolları belediyemiz yapacaktı. Şu anda belediye mâlum zihniyete kaptırılınca bunlar ‘bizim paramız yok yapamayız’ dedi. Allah’tan ki işbaşındayız. Ulaştırma Bakanımız sağolsun kısa zamanda yolları bitirdi. Şimdi bir de oraya metroyu yapıyoruz. Bakanlığımız onu da bitirecek. O da bitince hastaneye geliş gidişler çok daha rahat olacak. İstanbul’a bu yakışırdı.
“TEK ÇARE: MASKE, MESAFE VE TEMİZLİK”
Sevgili halkıma hitap ediyorum. Aman ne olur, ihmal etmeyin. Bir kere maskeyi ihmal etmeyin. İki mesafe. 1,5 metre kesinlikle bu mesafeyi koruyalım. Üç temizlik. Elimizi bir yere sürdük, hemen elimizi yıkayalım. Dezenfekte olalım. Yapalım ki, başımıza iş almayalım. Eğer buradaki tedbirlerimiz yerli yerince hakikaten ele alınırsa ben inanıyorum ki, kısa zamanda 65 yaşındaki kardeşlerim, ağabeylerim bu işten zarar görmeyecektir. 18 yaş altı onları da birleştirdik. İki bölümde değerlendiriyorduk. Orada da gençlerimiz de ‘Ben gencim nasıl olsa bana bir şey olmaz’ demesin. Bu hafta sonu maalesef piknik alanlarında, yol kenarlarında, askere gidenler filan yaptıkları işler, doğru şeyler değil. Sen meydana gelen bir olayda bu işi telafi edemezsin. Bu virüs farklı bir virüs. Tek çare Bilim Kurulu hocalarımızın söyledikleri maske, mesafe, temizlik.
“ÜNİVERSİTESİ OLMAYAN ŞEHRİMİZ KALMADI”
Bugünün rakamlarına baktığımızda 989’a düştü. Vefat 18’e kadar inmişti, bu defa 19, fena sayılmaz. Yoğun bakımda 625. Burası artık daha da aşağı insin istiyoruz. Entübe 261 burayı da aşağıda görmek istiyoruz. Bugün iyileşenlerin sayısı güzel. Olumlu bir sinyal. Test 39 bin 361 bayağı yüksek. Ben daha çok vefata da bakıyorum. Ne kadar sıfırlarsak çok daha tabii mutlu olacağız. Gelişmeler bu noktada fena değil. Şu anda dünyada 11. sıradayız. Sayın Trump’a bu rakamları verince ‘Ooo’ dedi. Biz siyasette yola çıktığımızda Türkiye’yi dört temel taş üzerinde yükselteceğiz demiştik: Eğitim, sağlık, adalet, emniyet demiştik. Bu dört temel taşın üzerine ulaşımı, tarımı, dış politikayı ilave ettik. Üniversitesi olmayan ilimiz kalmadı. 81 ilin 81’inde üniversitemiz var.
“RAHAT BİR ŞEKİLDE İLAÇLARINI ALABİLİYORLAR”
Avrupa’da, Amerika’da ücretsiz ilaç alabilir misiniz? Bay Kemal zamanında hastanelerin alt katında eczaneler vardı, ilacı bulamıyordunuz. Biz bunu kaldırdık, dedik ki istediğiniz eczaneden ilacını alırsın. Rahat bir şekilde eczaneden ilaçlarını insanlarımız alabiliyor. İnsanlar ölüyor torbalar içerisinde bir yana koydular. Ülkenin adını vermeyelim şimdi. Fransa’yı dinlediğinizde havasından geçilmiyor. Tablo ortada. 100 kişiden 18’i Fransa’da hayatını kaybetmiştir. Hamdolsun biz de çok farklı seyretti. Hala da böyle seyrediyor. Biz vatandaşlarımızda herhangi bir ayrımı yapmıyoruz. Bundan sonra da böyle yapmaya devam edeceğiz.
İki tane tersten yapışık yavru. Yaşları 2,5. Türkiye’de bunu kimlere gösterdiysek bir netice alamadık. Dediler ki, ‘Bu ameliyatı İngiltere’de Keşmirli bir doktor yaptı’. Doktor arkadaşlarım resimleri çektiler gönderdiler. Biz bu iki yavrumuzu Antalyalı, bunları İngiltere’ye gönderdik. Doktor Keşmirli. Bizden de iki doktor gönderdik. Doktor Celani adı. Bizim iki doktor da ameliyatı girdiler. Kırk iki kişilik ekiple ameliyat gerçekleşti. Hamdolsun bu yavrularımız şu anda başarılı geçen ameliyattan sonra oradaki belli bir süreyi doldurdular. Belki bir ay, belki 15 gün sonra Türkiye’ye dönüş olacak.
“ORADA BİR TÜRK ARMATÖR VE DOKTOR SAHİP ÇIKTI”
İyi niyetimizle adımı attık. Orada bir Türk armatör, bir de Keşmirli ‘Bedeli ne ise biz ödeyeceğiz’ dediler. Bu bedeli üstlendiler. Öyle olsa da olmasa da biz bu işi üstlenmiştik, yapacaktık. Bu yavruların ameliyatı böylece gerçekleşmiş oldu. Türkiye Cumhuriyeti’nin devleti bu. Bütün vatandaşlarına genç yaşlı sahip çıkmak için elinden geleni yapıyor.
“O GÜN BİZ ELAZIĞ DEPREMİNİN ALTINDA KALIRDIK”
Orada gördüğünüz gibi Elazığ depreminde Fethi Sekin hastanesi olmamış olsaydı, o şehir hastanesi biz orada adeta depremin altında kalırdık. Ama o gün en ufak sıkıntı yaşamadan bütün yaralıları bu hastanemize taşıdık. Bunlar zaten yaşanır, konuşulmaz. Manisa, Kayseri, Eskişehir şehir hastaneleriyle donatılmış yerler.
“MUHALEFETİN BAŞINDAKİ ZAT BU HESAPTAN ANLAMAZ”
Yıl sonuna kadar 5 şehir hastanesi daha yapacağız. Hedefimiz 30 büyükşehirin 30’una da bu şehir hastanelerini inşallah yapacağız. Ana muhalefetin başındaki zat ‘Bunun hesabını ver’ diyor. Bunun hesabını vermekten anlamazsın. Yapılan şey ortada, devletin cebinden 1 kuruş çıkmadan bu hastaneler yapılıyor. Tek şey işleticiyle devletin arasındaki protokoldür.
HEMŞİREMİZ YAVRUSUNU GÖREMEDEN VEFAT ETTİ
Çam ve Sakura Hastanesi’nin finansörü Japonya. Japon Başbakan’la açılışını birlikte yaptık. Buna benzeyen örnekleri çok yapacağız. Şimdi yavruların ismi geldi, Derman ve Yiğit. Çarşamba günü inşallah geliyorlar. Bu arada kaybettiklerimiz için Allah rahmet eylesin. Bir hemşiremiz yavrusunu göremeden vefat etti. Allah rahmet eylesin. Balkondan istiklal marşı çağrısı yaptık. Ben de eşimle birlikte balkondan istiklal marşı okuduk. İnşallah telafi eder aslımıza döner, çalışmalarımıza devam ederiz.
ARKADAŞLARIMIZIN TEKLİFİYLE O İSMİ VERDİK
Yatırımların durması gibi bir şey bizim kitabımızda yazmıyor, yazmayacak. İnşallah bu yıl sonuna kadar 15 kadar daha baraj açılışı yapacağız. Bunlar açılışı yapılacak olanlar. Temelini atacağımız barajlar var. Ilısu’dan yıllık gelirimiz 1,5 milyar olacak. Gerek tabii burada sulama, gerekse enerji bu noktada özellikleri olan bir yer. Malum ülkemizde bir numara, dünyada iki numara. Aynı şekilde Ilısu çok çok önemli. Hakkını teslim edelim. Temelini Veysel Eroğlu hocamızla beraber atmıştık. Arkadaşlarımızın teklifi üzerine Ilısu Barajı’nın adını Veysel Eroğlu verdik.
BUNLAR OLMASAYDI MÜCADELEDE BAŞARILI OLAMAZDIK
Halk siyasetten hizmet bekler. Bu hizmeti yapmayı mecburuz biz. Savunma sanayiinde çok ciddi bir sıçramanın içerisindeyiz. Mesela SİHA’lar, İHA’lar, şimdi Akıncı geliyor. Bunlar olmamış olsaydı terörle mücadelede beklenen mücadeleyi elde edemezdik. SİHA’larla başarıyı elde ettik, İHA’larla koordinatları belirledik F-16’lar indi vurdu. Bir de şimdi aşı ve ilaç çalışması yapıyoruz. İnşallah burada sağlık vadisi kuruyoruz. Sağlık Bakanlığımız ODTÜ’nün çevresinde onun da çalışmasını yapıyor. Aşı ilaç da dışa bağımlılığı bitirmemiz gerekiyor.
EN MODERN VE NİTELİKLİ SAĞLIK YATIRIMLARI
Çalışmalar daha çok kök hücre, gen tedavisi, uzaktan teşhise ilişkin gibi alanlarda araştırma geliştirme yatırımlarımıza önem veriyoruz. İnşallah Türkiye’yi en modern ve nitelikli sağlık yatırımlarına getireceğiz. Biz 5 milyon 500 bin kişiye 1000’er lira o sıkıntılı dönemde destek verdik. Buna bile muhalefet ne verdiniz ki diyor. Bunun dışında bir çalışmamız daha var. Sosyal Dayanışma Vakfı bu tür garip gurebaya, fakir fukaraya Aile Dayanışma Sosyal Bakanlığımıza bağlı, dar gelirlilere maaş veriyor. O ayrı konu. Buna karıştırmıyoruz.
Vefa Sosyal Destek Grubu ev ev dolaşıp ellerinde kolilerle yardım yaptılar. Bütün bunların yanında biz önümüzdeki döneme yönelik de ekonomide yatırımlarımızı artırarak girdiyi aktif pasif dengesinde çok daha iyi noktaya taşıyıp, ikinci çeyrekte belki bir sıkıntılı olacak ama Allah’ın izniyle üç, dörtte bu işi toparlayacağız. Faiz çekildi, enflasyonda düşüşte. Bunlar ekonomimizi olumlu istikamette etkilerken yatırımcıya diyorum ki, faiz aşağı çekildi. Hadi bakalım buyrun yatırıma. Bu sahtekarlara soygunculara karşı başta İçişleri Bakanlığımız olmak üzerine hepsi üzerine gidiyorlar. Denetimler gerçekleşiyor. Vatandaşlarımızın mağduriyetine neden olanlar için yasal işlemler başlatılıyor. Haksız fiyat artışlarının yapılması durumda MASAK bunlarla ilgili incelemelerini başlatacak. Ülkenin ekonomik güvenliği konusunda gerekli mücadeleyi vereceğiz. Ticaret Bakanlığı bünyesinde Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu oluşturuldu. Bu kurul fahiş fiyat ve stokçuluk uygulamalarını denetleyecek
Tespit edilmiş alanların dışında birçok alanları farklı bir şekilde değerlendirerek fırsata dönüştürmeyi hedefliyoruz. Sağlık turizminde Türkiye artık bir çekim alanı haline inşallah gelecek. Geçenlerde sayın Putin’le görüşme yaptım. Vatandaşlarınız Türkiye’yi özlediler, gelmek istiyorlar, önlerini açın onlar Türkiye’ye gelsin, Haber geldi, Türkiye’yi gidilebilecek destinasyonlar içerisine koymuşlar.
Bir defa kimse ben varsam başka kimse yok deme hakkına sahip değil. Sen varsan, senin dışında da 195 tane ülke var. Bir korona virüs yaşıyoruz , ne oluyor, güç müç herhangi bir şey kalıyor mu? Bu dayanışma kültürünü kavrayamadığımız sürece kayıptayız. Biz o dayanışma kültürünü dünyaya biz korona olayında anlattık. 120 ülkeye yardım elimiz uzandı. Bizim kadim tarihimizde böyle bir özellik var. Elimizi tüm insanlığa uzatıyoruz. Tüm insanlık aynı ruhla çalışmaya devam etsin. Dünyada barış özgürlük hakim olsun.
YUNANİSTAN’A ÇOK SERT TEPKİ: SEN KİMİNLE DANS EDİYORSUN?
Yunanistan boş durmuyor, kuru sıkı atıyor. Türkiye’ye laf atılır mı? Sen kiminle dans ediyorsun? Haddini bil! Sen haddini bilmezsen Türkiye’nin yapacağı şey bellidir. Güney Kıbrıs’ta iki tane camimizi kimisi sabote edip molotof kokteylle yakmaya, bir tarafta Yunan bayrağını, öbür tarafta paçavra asıyorlar. Siz bunları yaptığınızda karşılıksız kalır mı? Siz uyarılara kulak asmıyorsunuz. Bu sefer de kalkıyorlar ‘Sakın ha! Ayasofya’yla ilgili orayı camiye çevirmeyin’ Türkiye’yi siz mi idare ediyorsunuz, biz mi? Türkiye’nin kurumları var. Parlamentosu var Danıştay’ı var. Karar verilir icra makamı gerekli adamı atar. Bunun için sizden izin almaya, müsaade almaya asla tevessül etmez. Bugün sayın Bahçeli açıklama yaptı. Şimdi bu bir şeyi gösteriyor. Demek ki bu ülkenin dinamiklerinde tutuşan, yanan bir şey var. Biz bir hukuk devleti olarak Danıştay’ın vereceği bekliyoruz. Sonra da atılması gereken neyse ona göre atılır.
Bir de kara var. Karada da atılan ve atılmakta olan adımlar var. Şimdi bu konuyla ilgili Dışişleri Bakanlığımızın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile yaptığı çalışma var. O çalışmalar üzerinden de yine bir adım inşallah atılacak..
SİHA’larla ilgili siparişler var. Yetiştiremiyorlar. Akıncılar var. Devletin attığı adımlar var. Gelişmeler inşallah farklı bir zemine doğru kayar. Üretimde inşallah sıkı bir adım atılmış olacak.
F-35 KONUSU
Şu anda o gündeme gelmedi. Şu anda çalışma grupları oluşturduk. Şu anda sayın Trump’la bu akşam yaptığımız görüşmede de onu oluşturduk. Dışişleri Bakanımız, İstihbarat bu çalışmayı yapacak inşallah.
M4 Yolu dediğimiz bu güzergahta zaman zaman bazı sıkıntılar olsa da iş fena gitmedi. Şu an itibarıyle de gidiyor. 200 bin civarında İdlib’li de geri döndü. Özellikle kuzeyde bizim briket evler yapıyoruz. Ev demeyeyim, briket konutlar, konaklar diyeyim. Bir aileyi barındırabilecek 30-40 metrekare kadar. Şu anda bu konutlarda AFAD, Kızılay, STK’larımız yoğun şekilde çalışıyorlar. İlk etapta 20 bin planlamıştık, belki 50 bine çıkaracağız. Bu konuda 50 bini yakalarsak İdlibliye bir rahatlama verecek. Süleyman Bey de dün oralardaydı. Bu konutlarla oradaki rahatlama inşallah özellikle İdlib’i daha rahat hale getirecek. Süleyman Bey’in de bugün anlattığı gibi bu insanların Allah yardımcısı olsun. Allah gösteresin biz ne kadar hamd etsek, şükretsek azdır. Bu insanlar kar kış demeden çok daha zor şartlarda yaşadılar. Şimdi iyi şartlarda briket konutlarını yerleştirmeye çalışıyoruz.