Etiket: koronavirüs türkiye

  • Büyükşehirlerde koronavirüs alarmı!

    Büyükşehirlerde koronavirüs alarmı!

    Sonbahar aylarında artması beklenen koronavirüs vakalarıyla ilgili büyükşehirlerde alarm verildi.

    Denetimler daha da sıkılaştırılacak. Tahminlere göre Ankara’da sayılar azalırken, İstanbul ve Marmara Bölgesi’nde artacak.

    Sonbahar aylarının gelmesiyle koronavirüs tablosundaki rakamlar tırmanmayı sürdürüyor.

    Sağlık Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı özellikle büyükşehirlerde koronavirüsle mücadele için peş peşe koordinasyon toplantıları yapıyor.

    İkinci dalga önlemlerinin masaya yatırıldığı toplantılarda, ilk etapta yasaklar yerine denetimlere ağırlık verilmesi, ceza sisteminin uygulanması gündeme getirildi.

    Cezaların tahsilinde sorun yaşanacağına ilişkin görüşler üzerine formüller geliştirildi.

    Büyükşehirlerde, apartman içi ve site içi görüşmelerin önlenmesi için çalışma yapılıyor.

    Özellikle yaz aylarını farklı kentlerde geçirenlerin, temasının kesilmesinin doğru olacağı değerlendiriliyor.

    DOĞU İLLERİNDE GERİLEME, İSTANBUL VE BURSA’DA ARTIŞ BEKLENİYOR

    Yapılan toplantılarda, yaz hareketliliğinin sona ermesiyle birlikte, taşra kentleri ile doğu illerindeki vakalarda gerileme beklendiği, büyükşehir ve metropollerde artış görüleceği ifade ediliyor.

    Ankara’daki vaka sayısının İstanbul’dan önce yükselişe geçmesinin, kamuda çalışanların sınırlı olan izinleri kullanarak erken dönmesinden kaynaklandığı belirtiliyor.

    Bu nedenle de Ankara’daki vakaların eylül sonunda inişe geçeceği, ekim başında ise Marmara Bölgesinin büyük şehirleri İstanbul ve Bursa’da artış görüleceği sanılıyor.

    Uzmanların değerlendirmesine göre, son günlerde ev içi bulaşların sayısında artış yaşandı.

    İzolasyon ve izolasyon takibinde sorun yaşandığı için karantinadan da beklenen sonuç elde edilemiyor.

    Sağlık Bakanlığı’nca da fark edilen bu zafiyetin giderilmesi için denetimlerin ve cezaların arttırılması planlanıyor. Hafta sonu sokağa çıkma yasakları dahil, diğer yasaklar şu aşamada düşünülmüyor. İleride gelişmelere göre konu değerlendirilecek.

    Çalışmalarda, 65 yaş üstü ile gençleri bir araya getirmemek için formül aranıyor.

    Gençlerin virüsü taşıma oranlarının, 65 yaş üstünde ise ölüm ve yoğun bakıma ihtiyaç oranlarının çok yüksek olduğu belirtiliyor.Bu nedenle, iki yaş grubunun birbiriyle olan temasının kesilmesi, farklı saat uygulamasına gidilmesi, banka, PTT, market gibi alanların farklı saatlerde kullanılması öneriliyor.

    GRİP VE KORONAVİRÜS ÇOK KARIŞACAK

    Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve CovId-19 Yoğun Bakım Koordinatörü Prof. Dr. Recep Tekin, koronavirüs, grip ve nezlenin 3 farklı virüsün neden olduğu enfeksiyonlar olduğunu ve özellikle grip ve koronavirüsün birbirine karıştırılabildiğini söyledi.

    Özellikle eylül ve ekim ayı ile birlikte artık grip mevsiminin de başladığına dikkat çeken Tekin, “Ateş, öksürük, yaygın vücut ağrısı, halsizlik ve baş ağrısı ikisinde de olabilecek semptomlar ama koronavirüsü gripten ayıran temel özellik solunum sıkıntısı olması. İki hastalığın ayırımını yapabilmemiz için laboratuvar testlerine ihtiyacımız oluyor” dedi.

     

     

     

  • “Hastanelerimizin yükü artıyor”

    “Hastanelerimizin yükü artıyor”

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi Açılış Töreni’nde, güçlü sağlık sisteminin bir ülkenin geleceği adına ne kadar önemli olduğunun tam anlamıyla görüldüğü günlerden geçildiğini söyledi.

    Kovid-19 salgınının dünyanın bir numaralı gündemi olmaya devam ettiğini aktaran Koca, “Böyle zor zamanlarda en fazla güçlü bir sağlık sistemi, gelişmiş bir altyapı, fedakarlığı kendine şiar edinmiş yılmayan bir sağlık personeline ihtiyaç duyuluyor. Salgın nedeniyle ülke genelinde farklılıklar olsa da hastanelerimizin yükü artıyor. Yitirmekten korktuğumuz ağır hasta sayılarımız da yükselişe geçmiş durumda. Bütün bunlar, gerekli kaynak ve alt yapıların yanında, titiz bir bakım, kesintisiz bir hizmet gerektiriyor. Bu yükü büyük bir özveriyle omuzlamış yetkin sağlık personelimiz bizim iftihar vesilemiz.” dedi.

    Kamuda esnek çalışma uygulamasına geçildiği ve evden çalışmanın özendirildiği bu dönemde, gündüz ve gece göreve devam eden, aylardır evine gidemeyen, çocuğunu, eşini kucaklayamayan doktorların hemşirelerin ve her düzeyde sağlık personelinin varlığına dikkati çeken Koca, vatandaşların şüpheli vakalardan uzak durması gerektiğini ifade etti. Koca, sağlık çalışanlarının bütün mesailerini bulaşıcı hastalık taşıyan hastalarla geçirdiğini vurguladı.

    Bakan Koca, sağlık çalışanlarının yoğun mesaiyle geceyi gündüze, gündüzü geceye devşirdiğini, kaderin mutsuz yüzü ile tanışmış insanların mutlu edilmesi uğruna kendi mutluluklarını feda edebildiğini ifade etti.

    “Mesafeyi gözetmeyen kalabalıklar, kalabalık içine atılan her adım, unutulan her maske, ihmal edilen her tedbir, bir değil, onlarca can yakmaktadır.” diyen Koca, bu durumun mücadele gücünü kırdığını, pandemi ile mücadeleyi zorlaştırdığını aktardı. Koca, vatandaşlardan tedbirlere hassasiyetle uymalarını istedi.

  • Kış dönemi için koronavirüs uyarısı

    Kış dönemi için koronavirüs uyarısı

    Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Kemalettin Aydın, “Yaz modunda devam edersek, kış dönemini 2’nci dalga değil de tsunami olarak görürüz” dedi.

    Prof. Dr. Kemalettin Aydın, Türkiye’nin yaz aklı ve kış aklı olduğuna inandığını söyledi. Haziran ayının sonunda neredeyse bütün ailelerin bir tatil planladığını ve o andan itibaren yaz ayının başladığını belirten Aydın, “Bu dönemde eller havaya moduna girilir. Televizyon dizileri yaz dizilerine döner, yaz müzikleri oluşur. Herkes yaz tatili havasına girer. Sonra da Eylül ayının ortalarında okullar açılır ve bu süreçle birlikte kış aklına dönülür. Yaz aklı olduğu bir yerde uyarıları, sorumlulukları almak, toplumun kişiye yüklediği yükümlülükleri yerine getirmekten insanlar biraz uzaklaşır. Bu yaz dönemi verilerin artışında, tüm bizim uyaranlarımıza ilginin azaldığını görebiliyorum. Şimdi elimizde bir fırsat var” diye konuştu.

    ‘TSUNAMİ OLARAK GÖRÜRÜZ’

    Eylül ayının ortalarına doğru Türkiye’nin tekrar kış aklı moduna gireceğini belirten Prof. Dr. Aydın, “Yeniden aile içi ortamlara, sosyal sorumluluk olarak da bilgilenme gereği duyacağımız bir döneme gireceğiz. Öyle olunca kamu yönetimi de bu yönetim zamanı iyi kullanmalıdır. Medyayla, diğer yayın organları ile kamu yönetimiyle ve milletle bu üçgen yeniden kurulabilirse, önümüzdeki 4 hafta içerisinde durağanlaşmaya gidilebilir. Yoksa yine yaz modunda devam edersek, kış dönemini ikinci dalga değil de tsunami olarak görürüz. Toplumun nisan-mayıs ayındaki gibi konuya hassasiyet duyacağını düşünüyorum. Nisan-mayıs ayına göre toplumdaki yaygınlığın daha yüksek olduğu bir zamandayız. Ama nisan-mayıs ayında domatesi, sirke ile yıkayan, poşetleri yıkayan bir toplum bugün bakıyorsunuz, risk daha yüksekken daha az tedbirler alıyor. Hızlı bir şekilde toplumsal rehabilitasyonu yapmamız lazım” diye konuştu.

    ‘DAVULUN, ZURNANIN SESİNİ SİREN SESİ ALMAYA BAŞLADI’

    ​Prof. Dr. Aydın, “İnsanların yeniden ülkesine, milletine ve kendi ailesine olan sorumluluğuyla çok basit olan tedbirleri alması lazım. Yaz ayındaki vurdumduymazlığın bedelini şöyle ödüyoruz, yazın düğünlerdeki kemençenin, zurnanın, davulun, kumsallardaki barın, diskonun seslerinin yerini artık büyükşehirlerde asfaltta ambulans sirenlerinin sesi almaya başladı. Bütün tedbirlere maske, mesafe ve temizliğe uyarsak, biz bu mücadeleyi kazanırız. Ama tedbirlere uymaz, vurdumduymazlık yaparsak, her gün rakamlar yüzde 2,5 artar, daha fazla ölümlerle karşılaşırız. ‘Bize bir şey olmaz’ diyen insanların yoğun bakımda, ‘Doktorum ne olur beni yaşat’ diyerek yalvardığı vakaları biliyoruz. O nedenle herkese her şeyin olabileceği bir gerçeklik içerisindeyiz” dedi.

    ‘ÜNİVERSİTELER UZAKTAN EĞİTİM YAPMALI’

    Prof. Dr. Aydın, üniversitelerin kesinlikle uzaktan eğitim yapması gerektiğini söyledi. Temel ve teorik eğitimleri alacak bütün branşların uzaktan eğitimini de en azından 1’inci sömestra kadar ilan etmeleri gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Aydın, “8 milyon genç var. Bunlar hareketi, yurtlar, kantinler, gençlerin bir arada oluşları toplumsal yayılım açısından büyük risk. Ama lise ve lise altının 1’nci, 8’inci ve 12’nci sınıflar yüz yüze eğitimin zorunlu olduğu sınav dönemleri ve çocuğun eğitim becerileri dönemleri açılabilir. Kronik hastalığı olanlar bu hastalıktan ağır etkileniyorlar ve kayıplarımız bunlarda oluyor. Milli Eğitim Bakanlığı kronik hastalığı olan çocukları direkt yüz yüze eğitimden uzak tutup, başarabilirse onları evde öğretmenlerin mobil eğitimi ile açıklarını gidermeleri gerekiyor. Türkiye’de kronik hastalığı olan çocuklar toplumun 1,8’dir, yani yaklaşık 60-70 bin kişi eder. Geri kalanlar okullarda sürdürülebilir. Çünkü bu salgının ne zaman biteceği belli değil. Örneğin, diyelim ki 2 ay sonra Covid-19 salgını bitti, şubat ayında başka bir virüsün başka bir şekilde dünya toplumunu etkilemeyeceğine dair bir şey söz konusu değil. Böyle olunca da ilelebet geleceğimizi teslim edeceğimiz neslin eğitiminin aksamamasına taraf olanlardan birisiyim” ifadelerini kullandı.

  • Türkiye’de aktif vaka ve ağır hasta sayısı artıyor

    Türkiye’de aktif vaka ve ağır hasta sayısı artıyor

    Türkiye’nin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı zamanında aldığı tedbirlerin sağladığı avantajlara rağmen son 10 günde aktif vaka ve ağır hasta sayısında artış yaşanıyor.

    AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, ilk pozitif vakanın görüldüğü 11 Mart’tan bugüne kadar yapılan 6 milyon 423 bin 409 test sonucunda 259 bin 692 kişiye Kovid-19 teşhisi konuldu.

    Bu süreçte 6 bin 139 hasta hayatını kaybederken 237 bin 908 kişi de koronavirüsü yendi.

    Toplam sayı dikkate alındığında test yapılanların yüzde 4’ünde Kovid-19 tespit edildi.

    Kovid-19 kaynaklı ilk ölümün yaşandığı 17 Mart’tan 24 Ağustos’a kadar toplam vaka sayısına göre ölüm oranı yüzde 2,36 olurken, iyileşenlerin oranı ise yüzde 91,61 olarak kayıtlara geçti.

    Pozitif vakaların tespit edilip toplumdan izole edilebilmesi için hastalık şüphesi olanlara uygulanan Kovid-19 test sonuçlarına ilişkin bilgiler, ilk kez 19 Mart’ta açıklandı ve 1981 kişiye bu işlemin yapıldığı duyuruldu. Bir günde uygulanan test sayısı 24 Ağustos 2020 itibarıyla 95 bin 943’e çıktı.

    En fazla testin yapıldığı gün olarak kayıtlara geçen 24 Ağustos’ta, test sayısına göre vaka oranı yüzde 1,5 oldu.

    Son 10 günde aktif vaka sayısı arttı

    Bakanlığın paylaştığı verilere göre son günlerde aktif vaka ve ağır hasta sayısında artış yaşandı.

    Toplam vakadan, iyileşen ve hayatını kaybedenlerin sayısının çıkarılmasıyla elde edilen aktif hasta sayısı, son 10 günde 3 bin 455 arttı. 15 Ağustos’ta 12 bin 190 olan aktif vaka sayısı, 24 Ağustos’ta 15 bin 645’e yükseldi.

    Bu istatistiklere göre günlük vaka sayısına oranla aktif vaka oranı yüzde 5,35 dolaylarında seyrediyor.

    Son 10 günün aktif vaka sayısı ile genel vaka sayısına oranı şöyle:

     Tarih  Aktif Vaka Sayısı  Toplam  Vaka Sayısına Oranı (Yüzde)
    15 Ağustos 12190 4,91
    16 Ağustos 12366 4,96
     17 Ağustos 12575 5,01
     18 Ağustos 12876 5,11
    19 Ağustos 13154 5,19
     20 Ağustos 13665 5,36
     21 Ağustos 14074 5,50
     22 Ağustos 14560 5,66
     23 Ağustos 14963 5,79
     24 Ağustos 15645 6,02

    Bakanlığın paylaştığı günlük koronavirüs bilgilendirme tablosunda “ağır hasta” olarak tanımlanan solunum cihazına bağlı (entübe) ve yoğun bakım ünitesinde tedavi görenlerin sayısında da artış görülüyor.

    15 Ağustos’ta 668 olan ağır hasta sayısı, 24 Ağustos’ta 128 kişi artarak 796’ya çıktı. Aynı zaman diliminde 205 kişi de koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti.

  • Bir mahalleye ‘düğün’ karantinası

    Bir mahalleye ‘düğün’ karantinası

    Düğüne katılan 11 kişide virüs çıktı, mahalle karantinaya alındı.

    Bilecik’in Bozüyük ilçesine bağlı İçköy Mahallesi’nde yapılan bir düğüne katılan, düğün sahiplerinin de aralarında bulunduğu 11 kişinin corona virüs testi pozitif çıktı. Mahalle karantinaya alındı.

    İçköy Mahallesi’nde yaşayan bir aile, çocuklarının nişan törenini yapmak için İstanbul’a gitti. Aile, daha sonra İçköy’e dönüp düğün yaptı.

    Düğüne katılan, düğün sahiplerinin de aralarında bulunduğu 11 kişinin corona virüs testinin pozitif çıkması üzerine İlçe Hıfzıssıhha Kurulu kararıyla İçköy Mahallesi karantinaya alındı.

    Kurul kararında şu ifadelere yer verildi:

    “İlçemiz İçköy Mahallesinde COVID-19 pozitif vakanın olması, vakanın İstanbul’da katıldığı düğünde temasının olması. İçköy Mahallesi’nde yapılan düğünün ev sahibi olması, düğüne katılımın çok fazla olması ve vakanın temaslı sayılarının çokluğu nedeni ile COVİD-19 enfeksiyonunun yayılmasının engellenmesi ve toplum sağlığının korunması amacıyla 17 Ağustos 2020 tarihi saat 20.00’dan itibaren 31 Ağustos 2020 tarihi dahil saat 20.00’a kadar giriş- çıkışların izne bağlı olmak kaydıyla karantina altına alınmasına, belirtilen tarihlerdeki 14 günlük karantina süresince İçköy Mahallesi’nde yapılacak olan düğün, nişan, sünnet gibi tüm organizasyonların iptal edilmesine, oy birliği ile karar verilmiştir.”

  • Israrla maske kullanmıyorlar!

    Israrla maske kullanmıyorlar!

    Koronavirüs vakalarındaki artışa rağmen bazı vatandaşların maske ve sosyal mesafe kurallarına uymadığı görülüyor. Kent genelinde denetimlerini yoğunlaştıran polis ekipleri, vatandaşları maskeleri takmaları konusunda uyarıyor.

    Türkiye’deki bir çok şehirde son günlerde koronavirüs vaka sayısında artış yaşanıyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da dün yaptığı açıklamada son 3 gün içerisinde vaka sayısında artış görülen iller arasında Konya’nın da olduğunu belirtti. Buna rağmen kent merkezinde çok sayıda kişinin maske ve sosyal mesafe kuralına uymadığı gözlendi.

    Kentteki uygulamalarını artıran polis ekipleri, maske takmayan veya maskesi çenesi altında olan kişileri maskeleri takmaları konusunda uyarıyor.

    Vatandaşlar, maske takmayanlara ise tepki gösteriyor. Maske takmayanların hem kendilerinin hem de başkalarının hayatını tehlikeye attığını söyleyen vatandaşlar, koronavirüsün ancak alınan tedbirlere uyulmasıyla yenileceğini belirtiyor.

  • “Bugünkü durum okulların Ağustos’ta açılmasına engel”

    “Bugünkü durum okulların Ağustos’ta açılmasına engel”

    Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Halk Sağlığı Uzmanı Prof.Dr.Kayıhan Pala, birinci dalganın Türkiye’de halen kontrol altına alınamadığını ve bu şartlarda okulların Ağustos ayında açılmasının uygun olmadığını söyledi.

    “Test sayısındaki azalmaya karşın hasta sayılarında son günlerde bir artış olduğu gözleniyor. Okulların açılması için günlük olgu sayısının yüz binde 1’in altında olması gerektiği uluslararası platformda kabul görmektedir. Ülkemizde salgın henüz kontrol altına alınabilmiş değildir. Öncelikle salgın kontrol altına alınmalı, yüz bin kişi başına düşen günlük yeni olgu sayısında iller arasındaki gözlenen büyük farklılıklar giderilmeli ve okulların açılabilmesine ilişkin koşullar konunun uzmanları ile tartışılmalıdır. Bugünkü duruma bakarak okulların ağustos ayı içerisinde açılmasının uygun olmadığını söyleyebiliriz.

    ‘Faturasını ödüyoruz’

    1 Haziran’da önlemlerin gevşetilmesinin sonuçlarını, üzerinden iki ay geçmesine karşın bugün halen gözlüyoruz. Bunun faturasını iki aydır olgu ve ölüm sayılarının düşmemesi hatta biraz yükselmesi ile ödüyoruz. Türkiye 230 bini aşan doğrulanmış hasta sayısı ve 6 bine yaklaşan ölüm sayısıyla henüz birinci dalgayı yaşıyor, birinci dalga halen sönümlendirilebilmiş değil. Eylül ayından başlayarak mevsimsel grip olgularında da artış gözlenmesi olasılığı var. Bu durumda bir yandan grip vakaları, diğer yandan da Covid-19 salgını sağlık sistemimizi zorlayabilir.”

     

  • Marketler için yeni kurallar

    Marketler için yeni kurallar

    Sağlık Bakanlığınca, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele sürecinde alınacak tedbirler doğrultusunda, market ve süpermarketlerde uygun ürünlerin paketlenip satışa sunulması, paketli olmayan ürünlere müşterilerin dokunmaması, meyve sebze gibi açık ürünleri seçerken de tek kullanımlık eldiven kullanılması gerektiği belirtildi.

    “Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberi”nde, market ve süpermarketlerde alınması gereken önlemler revize edilerek güncellendi.

    Market ve süpermarketlerin sundukları hizmet ve müşteri kalabalığı nedeniyle Kovid-19 yayılmasını önlemek için sosyal mesafeyi korumanın zor olabileceği alanlar olduğuna işaret edilen rehberde, müşterilerin gereksinimlerini mümkün olduğunca telefon ve internet üzerinden karşılamaları, bunun yapılamadığı durumlarda bir seferde daha çok gereksinim karşılanarak alışveriş sıklığının azaltılmaya çalışılması gerektiği belirtildi.

    Rehbere göre, market ve süpermarketlerin girişine Kovid-19 kapsamında alınması gereken önlemlerle ilgili afişler asılacak, içeride kalabalık oluşmasını engellemek için, dış kapıya içeriye girilmesini engelleyecek uyarıcılar konulacak.

    Market ve süpermarketlerdeki sorumlu kişiler Kovid-19 konusunda soru ve endişelere yanıt verecek bilgiye sahip olacak, çalışanlar iş kıyafetlerini günlük değiştirecek, market girişinde ve içeride müşterilerce kullanılmak üzere el antiseptiği bulundurulacak, çalışan ve müşteri dahil en az 4 metrekareye 1 kişi olacak şekilde içeriye müşteri alınacak.

    Giriş ve çıkışlarda kişilerin birbirleriyle temasını engelleyecek şekilde düzenlenme yapılacak, sosyal mesafenin korunması sağlanacak, kalabalık oluşmasını engelleyecek önlemler alınacak.

    – “Market arabalarının elle temas edilen yerleri temizlenmeli”

    Reyonlarda bölgesel kalabalık oluşması durumunda müşterilerin uyarılması gerektiğine işaret edilen rehberde, alınması gereken diğer önlemler şöyle sıralandı:

    “- Ürünlerden uygun olanlar daha önceden farklı miktarlarda paketlenip satışa sunulmalı.

    – Paketli olmayan ürünlere müşterinin dokunmaması sağlanmalı. Müşteri ya da personel açık ürünleri seçerken (meyve/sebze vb.) tek kullanımlık eldiven kullanmalı, her kullanım sonrası eldivenler çıkarılmalı ve kapaklı çöp kutusuna atılmalı.

    – Müşterilerin ödemelerinde tercihen temassız olmak üzere nakit olmayan ödeme yapmaları teşvik edilmeli.

    – Market ve süpermarketlerdeki oyuncak ve oyun alanları kapatılmalı.

    – Kasa önünde sıra beklerken durulması gereken yerler, zeminde sosyal mesafeyi sağlayacak şekilde işaretlenmeli.

    – Kasalar arası mesafe, ödeme sıraları arasındaki sosyal mesafeyi koruyacak şekilde düzenlenmeli.

    – Market ve süpermarket giriş ve çıkışına pedallı ve kapaklı çöp kutusu konulmalı ve düzenli olarak boşaltılmalı.

    – Müşterilerin market girişinde görünür bir yere asılmış olan ve içeride uyulması beklenen kuralları açıklayan bilgilendirmeyi okuması sağlanmalı. Bu bilgilendirme içerisinde ateş, öksürük, burun akıntısı, solunum sıkıntısı gibi belirtileri bulunan müşterilerin market ve süpermarkete girmemeleri uyarısı yer almalı.

    – Müşteriler markete girişte maske takmalı ve içeride de takmaya devam etmeli. Bu tip yerlerde ve genel olarak toplum içinde bez maske takılması yeterli. Bunu yaparken bez maske kullanımı kurallarına uyulmalı.

    – Müşteriler, market ve süpermarket içinde mecbur kalmadıkça yüzeylere dokunmamalı, dokunmaları durumunda el antiseptiği kullanmalı.

    – Market ve süpermarketlerde çalışma düzeni gerekli en az personel bulunacak şekilde planlanmalı.

    – Çalışan personelin tümü kuralına uygun maske takmalı, maske nemlendikçe ya da kirlendikçe değiştirilmeli, değiştirilmesi öncesinde ve sonrasında el antiseptiği kullanılmalı.

    – Yalancı güven hissi oluşturarak Kovid-19 bulaşma riskini artırabileceği için et ve et ürünleri, paketlenmemiş gıda maddeleri ve manav reyonunda çalışan personel haricindeki çalışanlar eldiven kullanmamalı. Eldiven, gıda dışındaki nesnelere değmemeli. Gün boyunca her işlemden sonra eldiven çıkarılıp, el hijyeni sağlanmalı. Kullanılan eldiven kapaklı çöp kutusuna atılmalı, yeni bir eldiven takılmalı.

    – Market arabaları ve sepetlerinin elle tutulan kısımları su ve deterjanlı bezle sık sık temizlenmeli. Market arabaları ve sepetler gün sonunda deterjanla yıkanmalı.”

  • Son 24 saatte 1053 yeni vaka

    Son 24 saatte 1053 yeni vaka

    Sağlık Bakanlığı’nın internet sitesinde yer alan “Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu”nun güncel verilerini, Bakan Koca da sosyal medya hesabından paylaştı.

    Türkiye’de son 24 saatte 1053 kişiye Kovid-19 tanısı konuldu, 19 kişi hayatını kaybetti, toplam vaka sayısı 207 bin 897, can kaybı 5 bin 260 oldu.

    Son 24 saatte 2 bin 297 kişinin daha iyileşmesiyle Kovid-19 tedavisi tamamlananların sayısı 185 bin 292 oldu.

    Bakan Koca yaptığı paylaşımda “Yoğun bakım doluluk oranlarımız 1 aydır %59-%61 arasında. Taburcu ettiğimiz hasta kadar yeni hasta yatırıyoruz. Entübasyon için de durum benzer. Vaka artışlarıyla öne çıkan 5 ilde, son üç gündür ortalama %7 daha az yeni vaka var. SALGINA KARŞI KAÇ KİŞİYİZ?” ifadelerini kullandı.

  • Sağlık Bakanı son verileri paylaştı 92 hasta hayatını kaybetti

    Sağlık Bakanı son verileri paylaştı 92 hasta hayatını kaybetti

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Türkiye’nin günlük koronavirüs verilerini paylaştı.

    Son 24 saatte 92 hasta hayatını kaybetti. 29 bin 230 testten 2 bin 392 koronavirüs pozitif vakası çıktı.

    Bugün 5 bin 18 kişi iyileşti. Toplam iyileşen hasta sayısı 38 bin 809’a yükseldi. Bugüne kadar hayatını kaybedenlerin toplam sayısı 2 bin 992’ye yükseldi.

    Koca sosyal medya paylaşımında;

    “Son 24 saatte 5.000’den fazla hastamız iyileşti. İyileşen toplam hasta sayımız 40.000’e yaklaştı. Yoğun bakım ve entübe sayısında düşüş sürüyor. Yeni vaka sayısı öngörülen seyirde. Çok yakında 1 milyon testi aşmış olacağız. Bu başarıyı riske atmayalım.” ifadelerini kullandı.