Etiket: koronavirüs

  • BioNTech’te 3. doz kararı yarın belli olacak

    BioNTech’te 3. doz kararı yarın belli olacak

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, üçüncü doz BioNTech aşısıyla ilgili, ‘Yarın Bilim Kurulu gündeminde olacak’ dedi. Koca okullardaki PCR testi sonuçlarıyla ilgili de, ‘Çocuklarda oranın çok yüksek olmadığını gördük’ açıklamasını yaptı.

    Meclis’te basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Turkovac’taki son durumla ilgili, “İhtiyaç olan 3 bin gönüllünün 1000’i şu anda tamamlandı. Vatandaşları gönüllü olmaya davet ediyorum” çağrısında bulundu.

    Bakan Koca, “Çalışma ne kadar hızlı yapılırsa acil kullanımla birlikte seri üretime geçmiş olacağız” dedi.

    OKULLARDA PCR TARAMASI

    Okullarda PCR taraması sonuçlarıyla ilgili de, “Tarama sonuçları çıktı. Belli aralıklarla devam etmek istiyoruz. Taramalarda toplumda farklı olarak okul dönemindeki çocuklarda oranın çok yüksek olmadığını gördük. Tedirgin olunacak bir durumun olmadığını söyleyebilirim. Okulların özellikle Salgın sebebiyle kapalı olama ihtimalini vatandaşımız artık düşünmemeli bu sorulmamalı salgın okulların kapanma sebebi olmayacak.

    ÜÇÜNCÜ DOZ BİONTECH GEREKLİ Mİ?

    Yarın bilim kurulunun gündem konusu olacak. Orada ne zaman kimlerden başlayarak yapılması gerektiği tartışılır bilim kurulundan sonra açıklamayı yapmış oluruz yarın bilim kurulu gündeminde olacak.

    SMA HASTALARIYLA İLGİLİ ÇALIŞMA

    Devletimiz bütün imkanlarını seferber ediyor. Bu hastalarımızı erken dönemde tanımak istiyoruz. Evlilik öncesi taramayı çok önemsiyoruz tüm Türkiye’de çok yakında başlamış olacağız. Test için ihalesi başladı. Önümüzdeki haftalar bitmiş olur. Tüm Türkiye’de evlilik öncesi SMA taraması yapılıyor olacak.

    SMA Bilim Kurulu’nun öngörüsü doğrultusunda bir genel yaklaşımda sergilenecek, alınan kararlar süreci ve yaklaşımımızı açıklayacağız.

    SAĞLIK BAKANLIĞINA ATAMA YAPILACAK MI?

    Sayı netleşmedi ama zannediyorum bu ay içinde bir kaç hafta içinde sayıyla ilgili hangi alanlarda kaç kişinin alınacağıyla ilgili açıklama yapılır. Sabredelim uzamayacak.

    Asistan doktorların nöbetleri ile ilgili genelge gönderilmişti valiliklere. Biz asistanlarımızın yükünün farkındayız. Sınav dahil uzmanlık sınavı eğitim dahil olmak üzere reform niteliğinde bir takım yaklaşımlar içinde olacağız. Yapılacak çok şey var nitelikli klinik sayısını artırmak çalışma şartları dahil reform niteliğinde çalışma içinde olacağız.

  • Beyaz Saray Sözcüsü Covid-19’a yakalandı

    Beyaz Saray Sözcüsü Covid-19’a yakalandı

    ABD Başkanı Joe Biden yönetiminde Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jen Psaki, Covid-19’a yakalandığını duyurdu.

    Sosyal medya hesabından açıklama yapan Psaki, “Çarşamba günü, Beyaz Saray’daki sağlık ekibiyle koordineli olarak, ailemde COVID-19 testi pozitif çıkan biri nedeniyle Başkan ile yurt dışı seyahatine çıkmama kararı aldım. Çarşamba, Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri karantinaya girdim ve Covid testim negatif çıktı. Ancak bugün Covid testim pozitif çıktı” dedi. Psaki, ABD Başkanı Joe Biden ile en son 26 Ekim Salı günü görüştüğünü dile getirerek, “Aramızda yaklaşık 2 metre mesafe vardı ve maske takıyorduk” ifadelerini kullandı.

  • Dikkat çeken Covid-19 araştırması

    Dikkat çeken Covid-19 araştırması

    Japonya’da yapılan bir araştırma, Covid-19’a yakalanan ancak semptom göstermeyen her 4 kişiden birinin zatürre olduğunu ortaya koydu.

    Koronavirüs vaka sayılarında son haftalarda keskin bir düşüş yaşanan Japonya’da Wakayama eyaleti yönetiminin yaptığı bir araştırma, virüsün neden olduğu riski ortaya koydu.

    Ülkedeki 5. Covid-19 dalgası dahil olmak üzere testi pozitif sonuç veren 5 bin 169 kişiyi mercek altına alan uzmanlar, bin 199’unun test sürecinde hiçbir belirti göstermediğini fark etti. Hiçbir belirti göstermeyen söz konusu hastaların 331’i yani yaklaşık 4’te birine daha sonra zatürre teşhisi konduğu belirlenirken, 76 kişide ise oksijen tedavisi gerektiren ciddi semptomlar oluştuğu tespit edildi. Gruptan 20 kişinin ise hayatını kaybettiği bildirildi.

    Semptomsuz hastalara uyarı

    Araştırmanın semptomsuz hastaların bile ciddi sağlık riski altına girebileceğini ortaya koyduğuna dikkat çeken uzmanlar, kişilerin sağlık durumundaki değişiklikleri erken bir aşamada tespit etmenin önemli olduğunu vurguladı. Hızlı teşhis ve müdahalenin hayat kurtarabileceği belirtildi.

    Vaka sayılarında düşüş

    Japonya’da ülke geneli günlük Covid-19 vakalarının sayısı dün itibariyle 292’ye gerilerken, toplam vaka sayısı ise 1 milyon 722 bin 715’e ulaştı. Ülkede şimdiye kadar 18 bin 266 kişi de Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti.

  • Koronavirüste felç bırakan hasarlar görülmeye başlandı

    Koronavirüste felç bırakan hasarlar görülmeye başlandı

    Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ümit Savaşçı, hastalarda koronavirüse bağlı çeşitli kötü komplikasyonlar ve hasarlar gördüklerini söyledi. Doç. Dr. Savaşçı, “Son dönemlerde beyne pıhtı atarak bu kişiler artık ne yazık ki felç durumunda kalıp yatağa bağımlı hale geliyor. Bacağa pıhtı attığı zaman, özellikle bacakların beslenmesini bozup, bacaklarda kesilmeye kadar giden vakalar olmaya başladı” dedi.

    Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Savaşçı, hastalarda koronavirüse bağlı çeşitli kötü komplikasyonlar ve hasarlar gördüklerini söyledi. Bunların özellikle kalp ritim bozukluğu, kalp, böbrek yetmezliği ve beyne pıhtı atması şeklinde olduğunu belirten Doç. Dr. Savaşçı, “Beyne pıhtı atması sonucunda yatağa bağımlı hale gelen, felç olan hastalarımız oluyor. Özellikle bacaklara pıhtı atması sonucu bacağını kaybetmek zorunda kalan hastalarımız oluyor. Dolayısıyla birçok komplikasyon ile uğraşacağımıza, aşılarımızı yaptırmamız gerekiyor” diye konuştu.

    ‘YATAĞA BAĞIMLI HALE GELEBİLİYOR’

    Doç. Dr. Savaşçı, koronavirüsün damar yapısında da ciddi hasar yaptığını, kanda da pıhtılaşmaya neden olduğunu ifade ederek, “Bunun sonucunda da ne yazık ki akciğere de pıhtı atabiliyor. Kanlanan her organa pıhtı atabiliyor. Bu organların beslenmesini bozduğu zaman da o organ fonksiyon göremiyor. Biz bunu akciğerde çok sık görüyoruz. Kalpte görürsek kalp yetmezliği, böbrekte görürsek böbrek yetmezliği oluyor, diyaliz almak zorunda kalıyor hasta. Son dönemlerde beyne pıhtı atarak bu kişiler artık ne yazık ki felç durumunda kalıp, yatağa bağımlı hale geliyorlar. Bundan sonraki hayatlarını daha konforsuz şekilde devam ettirmek zorunda kalıyorlar. Bacağa pıhtı attığı zaman, özellikle bacakların beslenmesini bozup, bacaklarda kesilmeye kadar giden vakalar olmaya başladı. Halkımız mutlaka aşılarını yaptırıp, bizim verdiğimiz, bilim insanlarının önerdiği tedavileri ve kan sulandırıcıları da gerekli şekilde kullanmaları gerekiyor” dedi.

    ‘VAKA SAYILARI ARTABİLİR’

    Doç. Dr. Savaşçı, 1 ay içinde vaka sayılarında bir pik yaşanabileceğini de belirterek, “Hem havalar soğuyor, okullar, üniversiteler açıldı hem de halkımız ne yazık ki yeterli test yaptırmıyor. 2 doz inaktif aşılarda ne yazık ki tam yeterli koruma yok. Dolayısıyla bir kişi birçok defa koronavirüs ile karşılaşıp hastalığı geçirme durumunda kalabiliyor. Onun için vaka sayıları 1 ay içerisinde yine 30 binlerin üzerine, 40 bin, 60 bin civarına da çıkabilir. Bu da hem hastane iş yüküne, istenmeyen ölüm vakaları ve nörolojik pıhtı atma, felç durumları, kalp, böbrek hasarlarına yol açabilecek sıkıntılar ile halkımız yüz yüze gelebilir. Dolayısıyla dikkat etmemiz gerekiyor” diye konuştu.

    ‘TÜRKİYE’DE YENİ ALT VARYANTLAR GÖRÜLDÜ’

    Doç. Dr. Savaşçı, Türkiye’de yeni alt varyantların görüldüğünü kaydederek, “Delta varyantı dünyada baskın olan varyant. Deltanın alt varyantları olarak 600 tane alt varyant tespit edildi. Bunlarda klinik belirtilerde, koku, tat kaybı gibi genel belirtiler azaldı; ama akciğer tutulumu yine fazla, hasarlar yine fazla. Çeşitli varyantlar ortaya çıkıyor; ama büyük bir değişim ekstra bir varyant boyutunda şu an için mevcut değil. Ülkemizde de bu alt varyantlar da görüldü, onlar da değişik şekillerde isimlendirildi. Çalışmalar bu konuda devam ediyor. Bunların sahaya ve kliniklere olumsuz yansıması şu an için pek mümkün değil” ifadesini kullandı.

  • Moskova’da 11 günlük kısmi kapanma başladı

    Moskova’da 11 günlük kısmi kapanma başladı

    Rusya’nın başkenti Moskova’da koronavirüs vaka sayısında yaşanan artışın ardından 28 Ekim-7 Kasım tarihleri arasında geçerli olacak kısmi kapanma başladı.

    Rusya artan koronavirüs vaka sayılarını kontrol altına almaya çalışıyor. Son günlerde rekor sayıda kaydedilen koronavirüs vaka ve vefat sayısından sonra, başkent Moskova’da koronavirüs salgınının hızını azaltabilmek için kısmi kapanmaya karar verdi. Bugün başlayan 11 günlük kısmi kapanma 7 Kasım’a kadar devam edecek. Kısmi kapanmada yiyecek satan marketler, eczaneler ve temel ihtiyaçları sağlayan mekanlar hizmet vermeye devam ederken; okullar, spor ve eğlence merkezleri ve restoranlar 7 Kasım’a kadar kapalı olacak.

    Bu sabah Moskova sokaklarında sakinlik yaşanırken, metro istasyonunun oldukça kalabalık olduğu ve pek çok kişinin de maske takmadığı öğrenildi.
    Moskova yönetimi 11 günlük kısmi kapanmada vatandaşlara evde kalmalarını değil, yurtiçi ve yurtdışı kapsayan çeşitli seyahat planları yapmalarını öneriyor.

    Öte yandan Rusya’nın Karadeniz kıyısında yer alan gözde tatil şehri Soçi ise turist akınına karşı uyarılarda bulunuyor. Rus turistlerin en sık tercih ettiği Mısır ve Türkiye destinasyonlarındaki uçuşlara ise yoğun ilgi gösteriliyor.

    Rusya’da koronavirüs salgınında son 24 saatte 40 bin 96 yeni vaka tespit edilirken, bin 159 kişi hayatını kaybetmiş, böylece ülkede salgının başlangıcından bu yana günlük en yüksek vaka ve ölüm sayısı kaydedilmiş oldu.

    Rus basınında yer alan bilgilere göre, Rusya’da nüfusun sadece yüzde 32’si aşılarını tamamlamış durumda.

  • Uzmanı açıkladı: Koronavirüsü onlar yayıyor

    Uzmanı açıkladı: Koronavirüsü onlar yayıyor

    Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ümit Savaşçı, koronavirüs hastalığında bir kesimin koku, tat kaybı olmadan test vermediğini söyledi. Doç. Dr. Savaşçı, “Bu yanlış bir yönlendirme. Ateş, burun akıntısı, boğazda ağrı, halsizlik varsa, sinüzit belirtileri de varsa halkımızın mutlaka PCR testi yaptırması gerekiyor. Belirtileri olmasına rağmen toplumda dolaşarak virüsün yayılmasına neden olan bir kitle var. Bu yüzden vaka sayıları tam istenilen seviyeye ne yazık ki düşmüyor” dedi.

    Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Savaşçı, vaka sayılarını değerlendirdi. Doç. Dr. Savaşçı, vakalarda istedikleri düzeyde düşüşün gerçekleşmediğini belirterek, “Halkımız koku, tat kaybı olmadan test vermiyor. Bu yanlış bir yönlendirme. Ateş, burun akıntısı, boğazda ağrı, halsizlik varsa, sinüzit belirtileri de varsa halkımızın mutlaka PCR testi yaptırması gerekiyor. Belirtileri olmasına rağmen toplumda dolaşarak virüsün yayılmasına neden olan bir kitle var. Bu yüzden vaka sayıları tam istenilen seviyeye ne yazık ki düşmüyor. Hastalığın belirtileri biraz değişti. Yatan hastalarımızda özellikle koku, tat kaybını çok az görmeye başladık. İllaki sadece koku, tat kaybı olunca test yaptırmaya gitmesin vatandaşlarımız. Özellikle burun akıntısı, öksürük, ateş, halsizlik, sırt, eklem ağrısı bunlardan herhangi biri olduğunda ters yaptırma ihtiyacı mevcut. Test yaptırmayıp hem okullarda hem işyerlerinde virüsün daha çok insana bulaşmasına neden oluyorlar” diye konuştu.

    ‘BİLİM İNSANLARI OLARAK TARTIŞMAYA AÇABİLİRİZ’

    Doç. Dr. Savaşçı, 2 doz Sinovac aşısı yaptıranlarda yeterli antikorun oluşmadığını belirterek, “2 doz Sinovac ya da 3 doz aşı yaptıran kişilerde yeterli antikor koruyuculuğuna tam ulaşılmadığını hissediyoruz. Çünkü kliniklerde bu tür vakalar çok fazla. Özellikle inaktif aşının artık yapılmasını da bilim insanları olarak tartışmaya açabiliriz; çünkü yeterli koruyuculuğa ne yazık ki ulaşamadı. İngiltere’de mesela bizim 2-3 katımız kadar test yapılıyor günlük. Vaka sayıları 44 bin; ama ölüm oranları 36-40 kişi arasında değişiyor. Ülkemizde halen daha 200’ün üzerinde seyrediyor. Demek ki aşının koruyuculuğu konusunda ülkemizde sıkıntılarımız var. Özellikle daha aşı yaptırmayan öğretmenlerimiz, çalışanlarımız, ailelerimiz var. Ben 3 doz BioNTech yaptıran bilim insanı olarak konuşuyorum; şu ana kadar 2 yıldır koronavirüse yakalanmadım. Özellikle BioNTech açıklaması ile aşının yüzde 95’in üzerinde koruyuculuğu olduğu belirtildi. BioNTech yaptığı açıklamalar sonucunda, çocuklarda da 5-18 yaş üzerinde 2 doz aşıdan sonra yüzde 90’ın üzerinde koruyuculuk olduğunu ve yan etki profilinin olmadığını ortaya koydu. İngiltere, İsrail, Amerika dolayısıyla kendi halkını koruma altına almış durumda. Tabii ki aşılanıp vakalarımız olabilir; ama özellikle yoğun bakıma yatış oranları çok düşük bu ülkelerde” diye konuştu.

    ’15 KASIM’DAN SONRA ARTABİLİR’

    Doç. Dr. Savaşçı, havaların soğuması ile influenza vakalarının artacağına da dikkat çekerek, “Havalar soğuduğu için bu dönemde RSV dediğimiz virüsler biraz daha baskın halde. Çocuklardaki oranı bu dönemde çok fazla. Kuru öksürük, boğulur gibi öksürük, akciğer tutulumu yine yapıyor; ama çocuklarımızda çok ateş yapmıyor. Koronavirüs daha ağır tablo ile seyrediyor ve kalıcı hasarlar da yapmış oluyor. İnfluenza vaka serisi de 1045 analiz sonucunda 1 vaka ortaya çıktı. Henüz influenza vakamız çok fazla değil. Ama vatandaşlarımız mutlaka influenza aşılarını da yaptırsınlar. Özellikle Kasım’ın 15’inden sonra influenza vakaları da artar. Tabii ki bu da bir hastaneye yatış nedeni olabilir. Bu yüzden vatandaşlarımızı influenza aşılarını da yaptırsınlar” diye konuştu.

  • Turkovac gönüllüleri 6 ay takip edilecek

    Turkovac gönüllüleri 6 ay takip edilecek

    Turkovac’ın Faz-3 çalışması kapsamında gönüllülere uygulanmasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Tuna Demirdal, “Aşı olan gönüllülerin 6 ay boyunca antikor düzeyi kontrol edilecek. Koruyucu antikorlarına düzenli aralıklarla bakılması gönüllümüzün lehinedir” dedi.

    İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Turkovac Faz-3 Çalışması Araştırmacısı, Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği Sorumlusu Prof. Dr. Tuna Demirdal, Faz-3 çalışması kapsamında seri üretime geçilmeden önce 3 bin gönüllü üzerinde ‘hatırlatma dozu’ olarak uygulanan, yerli ve inaktif aşı Turkovachakkında bilgi verdi. Aşı olan gönüllülerin 6 ay boyunca takip edileceğini kaydeden Prof. Dr. Demirdal, bu takip sürecinde gönüllülerin antikor düzeyinin belirli aralıklarla ölçüleceğini dile getirdi. Takip sürecini anlatan Demirdal, “Gönüllü olması için gereken kriterlere uyan kişilerin önce fizik muayenesi yapılıyor. Daha sonra gönüllü onay formu imzalanıyor. Gebelik testi yapılıyor. Aşının yapıldığı ilk gün ‘sıfırıncı gün’ olarak adlandırdığımız günde antikor düzeyini ölçüyoruz. Daha sonra belli periyotlarda 4 kez daha antikor düzeyi kontrol ediliyor. Bu durum gönüllümüzün de lehine bir durum. Koruyucu antikorlarına düzenli aralıklarla baktırmış olacak” diye konuştu.

    ‘BAZI KISITLAMALAR VAR’

    Yerli aşının Faz aşamalarını anlatan Prof. Dr. Demirdal, “Hem ilaçların hem de aşıların raflarda yerini alıncaya kadar belli bir sürenin geçmesi ve güvenlik ile etkinliğinin hesaplanması gerekiyor. Faz-0 klinik öncesi çalışmalar, Faz-1 güvenilirlik çalışmaları, Faz-2 doz aralığının tespit edilmesini ifade ediyor. Faz-3 ise güvenlik ve etkinlik çalışmalarının yapıldığı aşamadır. Faz-3 çalışmasında gönüllülerimizle ilgili bazı kısıtlamalarımız var. 18-59 yaş arası, 2 doz Sinovac aşısını 3-9 ay arasında olmuş kişileri gönüllü olarak kabul ediyoruz. Kontrol altına alınmış bir kronik hastalığının bulunmaması gerekiyor. Covid-19 hastalığını daha önce geçirmemiş olması gerekiyor. Gönüllü kadının ise gebe olmaması gerekiyor. Başka aşılar araya girmişse o gönüllümüzü kabul edemiyoruz” dedi.

    ‘TURKOVAC KORUYUCULUĞU ARTIRACAK’

    Turkovac aşısının ‘hatırlatma dozu’ olarak yapılacağını dile getiren Demirdal, “Sağlık Bakanlığı Türkiye’de çok uzun süredir bu aşılamaları başlattı. Çok iyi bir noktaya da geldik. 2 doz aşılama yapıldıktan sonra koruyuculuğun azaldığını biliyoruz. 3’üncü hatırlatma dozu olarak uygulanacak Turkovac, antikor düzeyini belli bir noktaya ulaştıracak ve koruyuculuğu artıracaktır” diye konuştu.

    Yerli aşının önemine dikkat çeken Prof. Dr. Demirdal, “Tüm dünyada aşılama sıkıntıları oldu. Dünya Sağlık Örgütü, aşının ulaşımı konusunda tam bir adaletin sağlanamadığını sık sık vurguladı. Aşı yapılan ülkeler hep zengin ülkeler oldu. Türkiye de aşılama konusunda önemli bir aşama katetti. Aşı olmak isteyip de olamayan hiçbir vatandaşımız olmadı. Bu anlamda şanslıyız ancak birçok Afrika ülkesi istenilen düzeye ulaşamadı. Buradan şöyle bir sonuç çıkıyor; her ülkede aşılama yapıldığında hastalığın kontrol altına alınması sağlanmış olacak. Hastalık her tarafta bitmeden son bulmuyor. Bu nedenle kendi aşımızın olması çok güzel” dedi.

  • Geniş katılımlı Covid-19 çalışması: 3.doz gerekli

    Geniş katılımlı Covid-19 çalışması: 3.doz gerekli

    İngiltere’de bulunan Imperial College London Üniversitesi tarafından Covid-19 başlangıcından itibaren yürütülen ve virüsün gerçek zamanlı takibi yapılan bilimsel çalışmanın son ayağında, 3’üncü dozun gerekliliği vurgulandı. Çalışmanın bulgularına göre, ikinci dozun alımını takip eden 3 ila 6 ay sonra aşının etkinliğinin azalmaya başladığı ve bulaş riskinin yükselmeye başladığı ifade edildi.

    Topluluk İletiminin Gerçek Zamanlı Değerlendirmesi (REACT) bulgularına göre, 9 ve 27 Eylül tarihleri arasında, İngiltere’de yaklaşık 100 bin kişinin evde alınan sürüntü örneklerinden elde edilen verilere bakılarak aşılama etkinliği ölçüldü. Buna göre ikinci doz aşıyı olanlarda, 3 ila 6 aylık dilimde enfeksiyon (Covid-19) yayılma hızı yüksek bulunarak aşının etkinliğinin azalmaya başladığı tespit edildi. İkinci aşıdan üç ila altı ay sonra enfeksiyon oranları (yayılma hızı) yeniden yüzde 0.55’e yükseldi.

    DESTEKLEYİCİ DOZ, ARTAN KORUMA SAĞLAR

    Imperial’de İstatistiksel Epidemiyoloji Profesörü olarak görev yapan Prof. Christl Donnelly “İkinci aşı dozunu 3 ila 6 ay önce alanlar arasında, ikinci dozu 3 aydan daha kısa bir süre önce alanlara göre daha fazla SARS-CoV-2 enfeksiyonu bulduk. Bununla birlikte, destekleyici dozlar, nüfus enfeksiyon düzeylerini düşürerek artan koruma olasılığı sunar” dedi.

  • Yerli koronavirüs aşısı TURKOVAC için geri sayım

    Yerli koronavirüs aşısı TURKOVAC için geri sayım

    Erciyes Üniversitesi ve Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) iş birliğiyle geliştirilen yerli aşı “TURKOVAC”ın gönüllülerle yürütülen Faz 3 aşamasına ilişkin ara sonuçların kısa süre içinde açıklanması planlanıyor.

    Koronavirüsle mücadele kapsamında ilk çalışmaları Kasım 2020’de başlatılan yerli inaktif aşı TURKOVAC’ın kullanımı için geri sayım başladı.

    Erciyes Üniversitesi ve TÜSEB iş birliğiyle geliştirilen aşının yurt içi ve yurt dışında binlerce gönüllünün katılımıyla yürütülen Faz 3 aşamasına ilişkin ara sonuçların çok yakın bir zamanda açıklanması hedefleniyor.

    SONUÇLARIN ARDINDAN ACİL KULLANIM ONAYI BAŞVURUSU

    Ara sonuçların açıklanmasının hemen ardından TURKOVAC için Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna acil kullanım onayı başvurusunda bulunulacak.

    Bu sürecin de olumlu sonuçlanması durumunda aşının seri üretimine geçilecek. Sağlık Bakanlığı, TURKOVAC’ın seri üretiminin Türkiye’de iki tesiste yürütülmesini planlıyor. Aşının en geç yıl sonunda kullanıma sunulması hedefleniyor.

    Öte yandan yine gönüllülerin katılımıyla TURKOVAC ve CoronoVac aşılarının 3. doz (rapel) etkinliklerinin kıyaslandığı klinik çalışmanın sonuçlarının da Faz 3 ile eş zamanlı bir dönemde açıklanması öngörülüyor.

    ÇALIŞMALAR 11 AYDIR SÜRÜYOR

    Türkiye, iki yıla yaklaşan Kovid-19 salgınıyla mücadelede salgının yıkıcı etkilerini ortadan kaldırılabilmek için alınan pek çok tedbirin yanında hızla yerli aşı üretim çalışmalarını da başlattı.

    Türkiye Koordinatörlüğünü Hacettepe Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Öğretim Üyesi, Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal’ın yürüttüğü yerli aşı, Prof. Dr. Aykut Özdarendeli’nin başında olduğu Erciyes Üniversitesi bünyesindeki Aşı Araştırma ve Geliştirme Merkezi ile İyi Klinik Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde görevli ekip tarafından geliştirildi. Yerli aşının ilk aşaması olan Faz 1 çalışmaları, 5 Kasım 2020’de devreye alındı.

    44 gönüllü üzerinde uygulanan Faz 1 aşamasının ardından ilk dozu 10 Şubat’ta uygulanan Faz 2 çalışmaları ise 250 gönüllüyle yürütüldü ve her iki aşamada da aşıyla ilgili olumsuz yan etki gözlenmedi.

    Yerli aşının etkinliğinin daha geniş bir kitle üzerinde değerlendirilmesini içeren Faz 3 çalışmaları ise 22 Haziran itibarıyla başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, aşının üçüncü fazının ilk doz uygulama programı için Ankara Şehir Hastanesi’nde düzenlenen etkinlikte, yerli aşının adının “TURKOVAC” olduğunu açıkladı.

    Kovid-19’a karşı aşılama programının yoğun şekilde devam ettiği Türkiye’de yerli aşı TURKOVAC’ın da kullanıma sunulmasıyla yeni bir döneme geçilecek, kendi aşısını üreten Türkiye, salgınla mücadelede elini daha da güçlendirecek.

  • Aşı karşıtı öğretim üyesi virüsten öldü

    Aşı karşıtı öğretim üyesi virüsten öldü

    Kahramanmaraş’ta sosyal medyada aşı karşıtı paylaşımlarıyla dikkat çeken öğretim üyesi Dr. Ramazan Şadet Güvercin (54), koronavirüsten hayatını kaybetti.

    Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Türkoğlu Meslek Yüksekokulu Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ramazan Şadet Güvercin, koronavirüs teşhisiyle 2 Ekim’de hastanede tedaviye alındı.

    Yoğun bakım servisinde tedavi gören Güvercin, doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Dün hayatını kaybeden Güvercin’in cenazesi, bugün Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde toprağa verildi.