Etiket: koronavirüs

  • Sağlık Bakanlığı’ndan sahte mesaj uyarısı

    Sağlık Bakanlığı’ndan sahte mesaj uyarısı

    Sağlık Bakanlığı, bakanlık tarafından gönderilmiş izlenimi verilen “Aşı sıranız geldi” içerikli sahte kısa mesajlara ilişkin uyarıda bulundu.

    Sağlık Bakanlığı sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Sağlık Bakanlığı tarafından gönderilmiş izlenimi verilen aşı sıranız geldi içerikli sahte kısa mesaj ile vatandaşların dolandırılmaya çalışıldığı tespit edilmiştir. Dolandırıcıların gönderdiği kısa mesajda yer alan linke tıklayan vatandaşların kişisel bilgileri dolandırıcıların eline geçmektedir. Sağlık Bakanlığı vatandaşlara aşı sıranız geldi içerikli bir kısa mesaj göndermemektedir. Kişisel bilgilerinizi ve kimlik bilgilerinizi kimseyle paylaşmayınız. Kısa mesajda yer alan linke tıklamayınız” denildi.

    Ayrıca açıklamada, “Aşı sıranızı öğrenmek için e-Nabız uygulamasına girerek Covid-19 aşısı yapılacak olan grupta olup olmadığınız kontrol edebilirsiniz. Aşı yapılacak olan grupta olup olmadığınızı kısa mesajla öğrenmek için ‘AŞI’ yazıp sırasıyla boşluk bırakarak TC Kimlik Numarası ve TC Kimlik Seri Numarasını son 4 hanesini yazıp 2023’e kısa mesaj gönderebilirsiniz” ifadeleri kullanıldı.

  • Rusya’nın korona aşısı Türkiye’de üretilecek

    Rusya’nın korona aşısı Türkiye’de üretilecek

    Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF), korona virüse karşı geliştirilen Sputnik V aşısının Türkiye’de üretimi için Türk bir ilaç firması ile anlaşma imzalandığını duyurdu.

    Rusya ile Türkiye arasında geçtiğimiz haftalarda Rusya’nın korona virüse karşı geliştirdiği “Sputnik V” aşısının ortak üretimi konusunda görüşmelerin başladığı duyurulmuştu. Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) tarafından yapılan açıklamada, iki ülke arasında ilk adımın atıldığı duyuruldu.

    Rusya ile Türkiye arasında aşının Türkiye’de ortak üretimi ile ilgili anlaşma yapıldığı bildirilerek, “RDIF, Türkiye’de Sputnik V aşısının üretimi için Türkiye’nin önde gelen bir ilaç firması ile anlaşma imzaladı ve üretim için teknoloji transferine başlandı” denildi.

    Anlaşmaya göre, Türkiye’de yılda yarım milyon aşı üretiminin gerçekleşmesi planlanırken, ayrıca bu üretim hacminin arttırılmasına yönelik görüşmelerin sürdüğü ifade edildi. Türkiye’de yapılan üretimin hem iç hem de dış pazara yönelik olacağı vurgulanarak, “Sputnik V aşısı hem Türkiye’deki iç pazara hem de diğer ülkelere tedarik edilecek” ifadeleri kullanıldı.

     

     

     

  • Bilim Kurulu Üyesinden uyarı: Yeni dalga gelebilir

    Bilim Kurulu Üyesinden uyarı: Yeni dalga gelebilir

    Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, sömestr tatili süresinde şehirler arasında insan hareketliliği olması halinde Kurban Bayramı’nda olduğu gibi yeni bir dalgaya neden olunacağını belirterek, “Evler güvenli, evde kalmaya devam etmek lazım” dedi.

    Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Özlü, dün başlayan, üç haftalık sömestr tatiliyle ilgili açıklamalarda bulundu. Sömestir tatili süresinde şehirler arasında insan hareketliliği olması halinde Kurban Bayramı’nda olduğu gibi yeni bir dalgaya neden olunacağını ifade eden Prof. Dr. Özlü, “Özellikle, tatil döneminde öğrenciler online eğitime devam ettiler. Dolayısıyla yoruldular, tatilde insan hareketliliği artma riski var. O bakımdan bu tatili evde geçirmek lazım. Doğrusu o. Kendi hane halkınızla evde keyifli vakit geçirmenin yolunu bulmak lazım. Yoksa tatil oldu diye bulunduğu kentten başka yerlere hareket etmek veya başka kişilerle bir araya gelmek, yakın da olsa eş, dost, akraba da olsa güvenli değil” dedi.

    “DİKKAT ETMEZSEK AYNI SONUÇLA KARŞILAŞABİLİRİZ”

    Tek güvenli oaln yerin evler olduğunu belirten Özlü, “Evet yorulduk, bunaldık ama amacımız şu; salgını durdurup, hiç olmazsa yazın rahat bir nefes alıp, yaz tatiline rahat girebilmek. Eğer şimdi buna uymazsak, bu okul tatili süresinde şehirler arasında insan hareketliliği olursa, aynen Kurban Bayramı’nda olduğu gibi, bir dalgaya neden olabilir. Nasıl ki Kurban Bayramı’nda yaşanan insan hareketliliği, onu takip eden 1-2 ay içerisinde ciddi bir vaka artışıyla sonuçlandı, bu tatilde de buna dikkat etmezsek, aynı sonuçla karşılaşabiliriz. Dolayısıyla bu süreç uzayabilir” diye konuştu.

    ‘VAKA SAYILARIMIZ YÜKSEK VE BULAŞMA DEVAM EDİYOR’

    Tedbirler alındığı için vaka sayılarının azaldığını belirten Prof. Dr. Özlü, “Bir an önce bu pandemiden kurtulmamız için herkesin dikkatli olması lazım. Tatil hakkımız, evet yorulduk, biz de bir an önce normale dönmek istiyoruz. Hepimizin arzusu o ama, daha o kararlı döneme gelmedik. Vaka sayılarımız yüksek ve bulaşma devam ediyor. Özellikle dünyaya baktığımızda dünyada salgın azalmıyor, artıyor. Amerika’da, Rusya’da, Hindistan’da, Brezilya’da, Avrupa’da alınan tedbirlere, yasaklara, kısıtlamalara rağmen artıyor. Özellikle varyant virüsle ilgili sıkıntılar çok fazla ve endişeler var. Biz iyi bir noktaya doğru gidiyoruz ama henüz güvenli noktada değiliz. Tedbirleri aldığımız için vaka sayıları azalıyor. Tedbirlerden vazgeçersek, eskiye dönersek, yine aynı şekilde aynı şeyi yaşayabiliriz. Onun için, biraz daha sabredeceğiz. Yaza rahat edeceğimizi düşünüyorum ama birkaç ay daha sabırlı olmamız lazım” ifadelerini kullandı.

  • Bursa’da geliştirildi! Virüsü 1 dakikada yok ediyor

    Bursa’da geliştirildi! Virüsü 1 dakikada yok ediyor

    Bursa görev yapan Op. Dr. Ahmet Ümit Sabancı’nın bir grup öğretim üyesiyle geliştirdiği ve yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı etkili olduğu bildirilen nanoteknolojik solüsyonlar, burun ve ağız spreyi olarak kullanıma sunuldu.

    Bursa Çekirge Devlet Hastanesinde Ortopedi Uzmanı olarak görev yapan Op. Dr. Ahmet Ümit Sabancı’nın virüsleri öldüren solüsyon projesi, BUÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cüneyt Özakın, Tıbbi Genetik ve Translasyonel Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şehime Gülsün Temel ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atıl Bişgin’in katkılarıyla geliştirilerek sprey ürün haline getirildi.

    Yaklaşık bin kişi tarafından yapılan ön çalışmada etkinliği tespit edilen burun ve ağız spreyi, Uludağ Üniversitesindeki anti mikrobiyal etkinlik analizleri ve ilgili izinlerin ardından eczane ve internette satışa sunuldu.

    Lipozomlarla oluşturulan ürünün, BUÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Salonunda gerçekleştirilen tanıtım toplantısında bir konuşma yapan Doç. Dr. Şehime Gülsün Temel, gerçekleştirilen çalışmayla geliştirilen solüsyonun Sars Cov-2 virüsüne karşı etkili olduğunu gösterdiklerini dile getirdi.

    Ürünün insan hücrelerine ve mukozada bulunan epitel hücrelere zarar vermediğini anlatan Temel, “Hatta bu hücreleri iyileştirici bir etkisi olduğunu da gösterdik. Bu insan hücrelerine zarar vermediği için güvenle kullanılabileceği anlamına geliyor.” diye konuştu.

    Solüsyonun, laboratuvar koşullarında virüsü öldürdüğünü tespit edildiğini aktaran Temel, “Buradaki en önemli şey bulaş zincirini kırma ve korunmada bize yardım edecek. Gün içerisinde normal bir burun temizleme solüsyonu gibi belli aralıklarla kullanılıp virüs yükünü azaltacaktır. Virüsün bu epitellere tutunmasını da engelleyecektir.” dedi.

    Op. Dr. Ahmet Ümit Sabancı da 4-5 yıldır yeni nanoteknolojik ürünler geliştirerek özellikle eklem ve cilt altı dokularda iyileşme sağlayabilecek ürünler üzerinde çalıştığını söyledi.

    Yaptığı çalışmalarla fare deneyleri sonuçlarında doku iyileştirici özellikleri kanıtlanmış yeni solüsyonlar bulduklarını ifade eden Sabancı, şunları kaydetti:

    “Solüsyonun antibakteriyel etkinliği olduğunu Cüneyt hocamla beraber gösterdik. Bu solüsyonu, ‘Kovid-19 pandemisinin başlamasıyla beraber diğer etkileriyle bir yola sokabilir miyiz?’ diye düşündük. Kovid-19 üzerine çalışmaya karar verdik. Yaptığımız çalışmalar sonucunda solüsyonun virüsü 1 dakika içinde inaktivite ettiği görüldü. Yaptığımız çalışmalarda solüsyonun burun ve ağız dokusu üzerinde hem iyileştirici olduğu hem de virüsleri öldürdüğü tespit edildi.”

    Sabancı, spreyin Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu kayıtlarının yapıldığını dile getirdi.

    “Sars Cov-2’ye karşı öldürücü etkisinin olduğunu ortaya koyduk”

    BUÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cüneyt Özakın ise solüsyonun antimikrobiyal etkinliğinin, laboratuvarda uluslararası standartlara dayanan test metotlarıyla gösterdiklerini anlattı.

    Yeni teknolojik uygulamalarla ürünün farklı özellikler kazanmaya ve etkilerinin daha uzun süreli, kalıcı olmaya başladığını aktaran Özakın, “Koronavirüse etki ettiğini göstermek için testler yaptık. Solüsyonun bakteri, mantar ve özellikle Sars Cov-2’ye karşı öldürücü etkisinin olduğunu ortaya koyduk.” dedi.

    Özakın, solüsyonun, Kovid-19 salgınında koruyucu bir bariyer oluşturacağını iddia ettiklerini ve yapılan çalışmalarla bunu gösterdiklerini sözlerine ekledi.

  • Virüsü yenen doktor evde ölü bulundu

    Virüsü yenen doktor evde ölü bulundu

    Ankara’da geçen yıl ağustos ayında koronavirüsü yenen 28 yaşındaki Dr. İlker Tosun, evinde ölü bulundu. Kalp krizi sonucu öldüğü tahmin edilen genç doktorun kesin ölüm nedeni otopside belirlenecek.

    Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı asistanı olarak görev yapan Dr. İlker Tosun’dan haber alamayan yakınları, polise başvurdu.

    Eve giden ekipler, çilingir yardımıyla girdikleri evde genç doktoru hareketsiz halde buldu. Eve çağrılan sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Tosun’un hayatını kaybettiği belirlendi.

    Geçen yıl ağustos ayında koronavirüsü yendiği öğrenilen İlker Tosun’un cenazesi hastane morguna kaldırıldı. Kalp krizi sonucu öldüğü tahmin edilen Tosun’un kesin ölüm nedeni yapılacak otopsinin ardından belli olacak.

    Öte yandan Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden yapılan açıklamada, “Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği asistan hekimi doktor İlker Tosun’un vefat haberini vermekten derin üzüntü duymaktayız. Genç meslektaşımıza Allah’tan rahmet, kederli ailesi ve yakınlarına sabırlar dileriz” denildi.

  • Terminatör’ün yıldızı koronavirüs aşısı oldu

    Terminatör’ün yıldızı koronavirüs aşısı oldu

    Terminatör’ün yıldızı ve eski Kaliforniya Valisi Arnold Schwarzenegger (73) arabada koronavirüs (Kovid-19) aşısı yaptırdı.

    Terminatör’ün yıldızı ve eski Kaliforniya Valisi Arnold Schwarzenegger (73) arabada koronavirüs (Kovid-19) aşısı yaptırdı. Schwarzenegger, arabada koronavirüs aşısı yaptırdı. Schwarzenegger, aşının hayati önemine vurgu yaparak, “Bugün güzel bir gündü. Sırada beklemekten hiç bu kadar mutlu olmamıştım. Yaşamak istiyorsan bana katıl” diye konuştu.

    KALİFORNİYA MODERNA AŞI ÇALIŞMALARI DURDURULDU

    ABD’nin ünlü eğlence parklarından Kaliforniya eyaletindeki Disneyland, koronavirüs aşı merkezi olarak kullanılmaya başlandı. Ülkede Moderna ilaç firmasına ait Kovid-19 aşısı yaptıranların bazılarında şiddetli yan etkiler görülmesi üzerine Kalifornia eyaletinin belirli bölgelerinde aşı çalışmaları durduruldu.

  • Uzmanı uyardı! Alır almaz çöpe atın

    Uzmanı uyardı! Alır almaz çöpe atın

    Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ümit Savaşçı, kargo alımlarında kuryelerin mutlaka maske ile karşılanması gerektiğini söyledi. Savaşçı, “Eğer imza atılması isteniliyorsa, kullanılan kalem gibi araçlara dikkat edilmesi gerekir ve el yıkanmalıdır. Kargo paketini de alır almaz çöpe atıp, içerisindeki ürünü alıp, daha sonra elimizi yıkayıp kullanabiliriz herhangi bir mahsuru olmaz” dedi.

    Doç. Dr. Ümit Savaşçı, DHA’ya yaptığı açıklamasında, koronavirüsün en çok virüs taşıyan kişinin karşılıklı teması ile bulaştığını belirtti. Savaşçı, bu bulaşların 15 dakikanın üzerinde olan bulaşlar olduğunu söyleyerek, “Bu süreçte biz en çok ev içi temas, iş yerlerinde çalışanlar ve toplu taşımayı kullananlarda gördük. Yiyeceklerden koronavirüsün bulaştığına dair herhangi bir veri, bilgi veya bilimsel bir çalışma yok. Çünkü virüs dış ortamda çok yaşayamıyor, canlı bir organizmaya ihtiyaç duyuyor. Virüsün en aktif olduğu dış ortamda kalış süresi iki saattir. Örneğin, elimizi ekmeğe dokunduk, virüslü olan bir yerine bile dokunsak elimizi yıkadıktan sonra herhangi bir risk yok. Onu yedikten sonra da bize herhangi bir şekilde bulaş olayı olmaz. Çünkü virüs zaten çok hassastır. Özellikle mide asidinden dolayı virüs zaten hemen ölür. Bağırsaklara ulaşıp, bizi hasta etmesi mümkün olmaz. Dolayısıyla virüsün yiyeceklerden bulaştığı ispatlanmamıştır” dedi.

    ‘GIDALARDAN HERHANGİ BİR BULAŞ OLAYI YOK’

    Savaşçı, fırınlarda çalışanların hijyen kurallarına dikkat etmeleri gerektiğini söyleyerek, “Mesela, biz fırından ekmeğimizi aldık. Satıcı da dikkat etmiyor, o sırada maskesiz çalışıyor. Özellikle ilk dikkat edilmesi gereken husus satıcıların maskelerini, eldivenlerini takmalarıdır ve hijyen kurallarına dikkat etmeleridir. Hijyenik olarak düşünüp alınan ekmekte virüs olsa ve kişi onu poşetle evine getirse diyelim, sonra poşetten çıkarıp, elini dokunup ekmeği yese bile herhangi bir mahsuru olmaz. Ancak elini dokunup gözüne, burnuna götürürse sıkıntı olabilir. Bunun üzerinden en az 2 saatlik bir süre geçerse yine bir sıkıntı olmaz ve virüs bulaşı gerçekleşmeyecektir. Dolayısıyla halkımızı paniğe sevk etmeye gerek yok. Özellikle gıdalardan herhangi bir bulaş olayını görmedik, böyle bir hikayesi olan hastamız da olmadı. Dikkat edeceğimiz husus kişisel mesafemizi korumak, maskemizi takmak ve el hijyenine dikkat etmektir” diye konuştu.

    ‘MEKANİZMASI ÇALIŞMAYAN VİRÜS ENFEKTE ETMEZ’

    Savaşçı, kargo alımlarında mutlaka kuryelerin maske ile karşılanması, imza atılıyorsa kullanılan kalem gibi araçlara dikkat edilmesi ve elin yıkanması gerektiğini belirtti. Savaşçı, şöyle konuştu: “Kargo paketini de alır almaz çöpe atıp, içerisindeki ürünü alıp daha sonra elimizi yıkayıp, kullanabiliriz herhangi bir mahsuru olmaz. Kargo paketinin balkonda bekletilmesinin veya paketi açmadan beklemenin bir anlamı yok. Paketi açıp dışındaki kutuyu attıktan sonra elimizi yıkarsak herhangi bir risk teşkil etmez. Virüsün belirli yüzeylerde yaşama süreleri mevcut. Çünkü virüs soğuk ve nemli ortamları sever ve en çok o ortamlarda yaşayabilir. Paketin üzerinde gıda artığı gibi bir madde varsa virüs orada yaşamaya devam edebilir. En çok aktif olduğu süre 2 saattir, 2 saatten sonra bulaşıcılık özelliğini yarı yarıya düşürür. 6 saatin üzerinde de virüs çok yaşamaz. Ancak 9 güne kadar virüslerin belirli yüzeylerde tespit durumu vardır ama bu bulaşıcılığını göstermez; çünkü tamamen yapısı bozulmuştur. Mekanizması çalışmayan bir virüste kişileri herhangi bir şekilde enfekte etmez, hastalandırmaz. Kuryelerden aldığımız ürünlerin dışındaki kutusunu çöpe atıp elimizi yıkadıktan sonra herhangi bir bulaş olayı mümkün değildir. Kargonun içindeki ürününde gelme ve transfer süresi uzun bir süre olduğu için o ürünü dezenfekte etme durumuna geçmeye gerek yok. Ürünleri rahatlıkla kullanabiliriz.”

  • Bilim Kurulu Üyesi’nden yan etki açıklaması

    Bilim Kurulu Üyesi’nden yan etki açıklaması

    Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, Türkiye’de uygulanan koranavirüs aşısıyla ilgili çok ciddi yan etki görülmediğini belirterek, “Şu ana kadar en çok aşı yapılan yerde kızarma, ağrı, rahatsızlık hissi olduğu, bir kısım arkadaşlarımızda ise aşıdan sonra biraz halsizlik hissi olduğu, baş ağrısı hissettiklerini söyleyebiliriz. Onun dışında çok ciddi bir yan etki kayıtlarda görünmüyor” dedi.

    Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, 14 Ocak’tan itibaren Çinli Sinovac firmasına ait CoronaVac aşısı yaptıranlarda en çok görülen yan etkileri açıkladı. Prof. Dr. İlhan, aşıya bağlı çok ciddi yan etkilerin gözlemlenmediğini belirterek, “Şu ana kadar aşıya bağlı yan etkiler nedir diye baktığımızda; en çok aşı yapılan yerde kızarma, ağrı, rahatsızlık hissi olduğu, bir kısım arkadaşlarımızda ise aşıdan sonra biraz halsizlik hissi olduğu, baş ağrısı hissettiklerini söyleyebiliriz. Onun dışında çok ciddi bir yan etki kayıtlarda görünmüyor” dedi.

    ‘İYİ BİR AŞILAMA SEVİYESİ YAKALADIK’

    Türkiye’nin iyi bir aşılama seviyesi yakaladığını kaydeden Prof. Dr. İlhan, “Sağlık çalışanlarına aşılamamız başladı, daha sonra ise 85 yaş üzeri büyüklerimiz sistemde isimlerini gördüler ve aşılama başladı. Huzur evinde, bakım evinde kalan yaşlılarımız ve orada çalışan personel için de orada aşılama başladı. Aşılamanın iki mantığı var. Biri hastalık bulaştığı zaman en çok ağır hasta olanlar ve en çok hayatını kaybedenler, bunlar da 85 yaş üzeri büyüklerimizdi. Bir diğeri ise en çok enfekte olan grup, bunlar da sağlık çalışanlarımızdı. Ayrıca hizmetin devamı için de sağlık çalışanlarının aşılanması dünyada belirlenen bir strateji. Peyderpey muhtemelen birkaç gün içerisinde 80-84 grubu, 75-79 yaş grubu gibi aşağıya doğru devam edecek ve 65 üzeri büyüklerimizin aşılanması tamamlanacak. Sonrasında ikinci grup başlıyor. İkinci grup dediğimiz yaş kriterine göre, 50-64 yaş arası olanlar, burada da aynı şekilde sıralama ile gidecek. Onun yanı sıra hizmet önceliği olan askerlerimiz, polislerimiz, öğretmenlerimiz, öğretim elemanlarımız, gıda sektöründe çalışanlar gibi gidecek. Şu an geldiğimiz aşamada 1 milyonun üzerinde bir aşı gerçekleştirdik. İyi bir aşılama seviyesi yakaladık” diye konuştu.

    ‘KENDİLERİNE EN YAKIN KURULUŞU TERCİH ETMELİLER’

    Prof. Dr. İlhan, sağlık çalışanlarının çalıştıkları hastanelerde aşı olduklarını belirterek, vatandaşların aşı sıraları geldiğinde kendilerine en yakın kuruluşlara gitmelerinin doğru olacağını söyledi. İlhan, “Özellikle toplumda yapılan aşılamada biliyorsunuz farklı yerler tercih edilebilir. Üniversite hastaneleri, Sağlık Bakanlığı hastaneleri, özel hastaneler ve aile sağlığı merkezlerinde aşı yapılabilir. Vatandaşlarımızın kendilerine en yakın kuruluşu tercih etmesi onlar için kolaylık sağlayacaktır. Kolay, yürüme mesafesinde ya da kısa yolculuk mesafesinde olan kuruluşları tercih etmeleri kolay olacaktır. Randevuya uymak gerekiyor, kalabalık olmaması gerekiyor. Randevuya uymazsak diğer vatandaşlar için sorun olabilir, kalabalık oluşabilir. Vatandaşlarımız, randevularını alıp aşılarını olursalar bu süreci çok daha hızlı bir şekilde tamamlayacağımız kanısındayım” ifadesini kullandı.

  • Türkiye’de sayısı 1 milyona yaklaştı

    Türkiye’de sayısı 1 milyona yaklaştı

    Koronavirüs Bilim Kurulunun tavsiyeleri doğrultusunda, 14 Ocak’ta ülke genelinde başlatılan aşılama çalışmaları devam ediyor. Türkiye genelinde aşılamanın altıncı gününde, CoronaVac aşısı olanların sayısı 900 bini geçti.

    Aşılamanın altıncı gününde, CoronaVac aşısı olanların sayısı 900 bini geçti. Ankara Şehir Hastanesi’ndeki 130 aşı uygulama odasında, kendilerine aşı hakkı tanımlanan ve randevu verilen sağlık görevlileri aşılanıyor.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın dün yaptığı paylaşıma göre, sağlık çalışanlarının aşılanması için yarın son gün.

    Huzurevleri, engelli ve bakımevleriyle, 90 yaş üstü vatandaşların da aşılamasına ise bugün başlandı.

    “İKİNCİ DOZ AŞILAMA 28 GÜN SONRA YAPILACAK”

    İkinci doz aşılama ise 28 gün sonra yapılacak. Türkiye’deki yaklaşık 1 milyon 100 bin sağlık çalışanının aşılanmasının ardından engelliler, huzurevleri ve bakımevlerinde kalanlar ile 90 yaş ve üzerinin hafta sonuna kadar aşılanması planlanıyor.

    Aşı uygulaması için vatandaşlar, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) ve e-Nabız hesabı üzerinden randevularını kontrol edilebilecek veya değiştirilebilecek.

    “AŞI SAYESİNDE İNŞALLAH BU VİRÜSTEN BİR AN ÖNCE KURTULURUZ”

    Aşı uygulamasının ilk dozunu yaptıran sağlık çalışanlarından diş hekimi Muhammed Emin Başer, aşı olmaktan dolayı duyduğu mutluluğu dile getirdi. Salgın sürecinde, tüm sağlık çalışanlarının fedakarca görev yaptığını vurgulayan Başer, “Aşılamada da öncelikli olarak sağlık çalışanlarının bulunması bizleri ayrıca mutlu etti. Tüm vatandaşlarımızın bu süreçte Kovid-19’a karşı aşılanarak bu mücadelede bizlerle olmasını temenni ediyorum.” dedi.

    Kovid-19 Yoğun Bakım Servisi’nde hemşire olarak çalışan İpek Kara da kendilerinin öncelikli olarak aşılarını yaptırdıklarını belirterek, herkesin aşılarını yaptırmalarını istedi. Kara, “Biz sağlık çalışanları doğrudan hastalarla temasta olduğumuz için ilk olarak aşılandık.” diye konuştu.

    Ankara Şehir Hastanesi’nde görevli sağlık çalışanı Ayfer Yollu ise “Tip-1 diyabet hastasıyım. Aşıyı bekliyorduk, şu an çok mutluyum. Herkesin aşısını yaptırmasını istiyorum bu süreç içinde. Aşı sayesinde inşallah bu virüsten bir an önce kurtuluruz.” sözleriyle duygularını ifade etti.

  • Aşı olduktan sonra 33 kişi ölmüştü! Norveç’teki ölümler hakkında açıklama

    Aşı olduktan sonra 33 kişi ölmüştü! Norveç’teki ölümler hakkında açıklama

    Norveç’te bakımevinde kalan 33 kişinin Pfizer – BioNTech’in geliştirdiği Covid-19 aşısını olduktan sonra yaşamını yitirmesinin ardından yetkililer bu ölümlerin aşıyla bağlantılı olmadığını açıkladı.

    Norveç’te huzurevinde yaşayan 33 kişinin koronavirüs aşısının ilk dozunu vurulduktan kısa süre sonra hayatını kaybetmesi üzerine aşıların güvenli olup olmadığı tartışmaları ortaya çıkmıştı.

    Bloomberg’in haberine göre, bu ölümler sonrası açıklama yapan Norveçli yetkililer can kayıplarının aşıyla bağlantılı olmadığını belirtti.

    ‘KORONAVİRÜS AŞIDAN DAHA BÜYÜK RİSK’

    Norveç İlaç Kurumu Tıbbi Direktörü Dr. Steinar Madsen, bu hastalarda en olağan yan etkilerin bile ciddi komplikasyonlara neden olduğunu belirterek koronavirüse yakalanmalarının aşı olmalarından çok daha büyük bir risk teşkil ettiğini vurguladı.

    Bu kişilerin halihazırda ciddi hastalıklarının olduğunu belirten Madsen, bildirilen ölümlerin binde 1 oranında olduğunu söyledi.

    ‘MODERNA’DAN DA AYNI SONUÇLARI BEKLİYORUZ’

    Madsen ayrıca, cuma günü ülkede kullanılmaya başlayan Moderna da dahil olmak üzere, başka aşılardan da farklı sonuçlar beklenemeyeceğini belirtti.

    Norveç, daha önce meydana gelen ölümlerle ilgili inceleme başlattığını bildirmişti. Elde edilen ilk bulguların bu hafta içerisinde Avrupa İlaç Kurumu ile paylaşılması öngörülüyor.

    Norveç İlaç Ajansı, ‘aşılama süresince en yaşlı ve hasta kişilerde ölüm görülebileceğinin toplu aşılama başlamadan önce bildirildiğini’ açıkladı.

    HUZUREVLERİNDE HER GÜN YAKLAŞIK 45 CAN KAYBI

    Norveç Halk Sağlığı Enstitüsü Başkanı Camilla Stoltenberg ise dün yaptığı basın açıklamasında, ülkedeki huzurevlerinde zaten her gün yaklaşık 45 can kaybı olduğunu belirterek bildirilen can kaybı sayısını ‘aşırı’ veya ‘aşı bağlantılı’ olarak nitelemenin doğru olmadığını söyledi.

    Norveç’te, geçtiğimiz gün 48 binden fazla kişiye aşı yapıldı. Böylece ülkedeki huzurevlerinin neredeyse tamamı aşılanmış oldu.

    Ülkede Aralık ayı sonunda başlayan aşılamalarda sadece Biontech-Pfizer’in aşısı uygulanmış, 15 Ocak’tan itibaren yine mRNA (mesajcı RNA) yöntemiyle üretilen Moderna aşısının uygulanmasına da başlanmıştı.