Etiket: koronavirüs

  • İşte mutasyonlu virüsün görüldüğü 2 il

    İşte mutasyonlu virüsün görüldüğü 2 il

    Türkiye’ye İngiltere’den gelen mutasyonlu koronavirüs hastası 15 kişiden birinin Balıkesir’in Edremit ilçesinde karantina altına alındığı öğrenildi. Gaziantep’e gelen 2 kişide de mutasyonlu virüsün görüldüğü ileri sürüldü. Gaziantep Valisi Gül, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Yurt dışından gelen kişilerden uzak durmak bu süreçte yapılabilecek en etkin korunma yöntemi olur. Tehlike büyük, tedbir basit” ifadelerini kullandı.

    Edinilen bilgiye göre, İngiltere’den hava yolu ile gelen bir kişide havalimanında yapılan tarama testi sonrasında mutasyona uğramış koronavirüs çıktığı bilgisinin alınması üzerine Balıkesir’in Edremit ilçesindeki evinde karantina altına alındı.

    AYNI EVDE YAŞAYANLARIN TEST SONUCU NEGATİF ÇIKTI

    Mutasyona uğramış koron virüs taşıyıcısı olduğu tespit edilen kişide semptomların hafif olduğu, evinde karantina altında tedavisinin devam ettiği öğrenildi. Karantina altına alınan evde yaşayan diğer kişilerin yapılan testlerinin ise negatif çıktı.

    MUTASYONA UĞRAMIŞ VİRÜSLÜ VAKA, YURDA GÖTÜRÜLDÜ

    Mutasyona uğramış koronavirüs tespit edilen erkek hasta, sağlık ekipleri tarafından evinden alınarak karantina için yurda götürüldü.

    112 Acil Servis ambulansındaki tam donanımlı sağlık ekibi, mutasyonlu koronavirüs tespit edilen 40’lı yaşlardaki erkek hastayı, Balıkesir’deki Kredi Yurtlar Kurumu’na ait yurda götürmek üzere aldı. Hasta, evden elinde valiziyle yürüyerek çıktı. Sağlık ekibi, hastaya ambulansta yolculuk sırasında uyması gereken kuralları anlatıp uyarılarda bulundu.

    Öte yandan, mutasyona uğramış koronavirüsün, hastadan alınan numunelerin Sağlık Bakanlığı laboratuvarlarına gönderilmesi ve incelenmesi sonucu tespit edildiği öğrenildi.

    KAYMAKAM AÇIKLAMA YAPTI

    Edremit’in Kızılkeçili Mahallesinde havalimanında yapılan test sonucunda mutasyonlu korona virüsü taşıyıcısı olduğu tespit edilen kişi hakkında bilgi veren Edremit Kaymakamı Turgay Ünsal virüsün tespitinin hem ardından evin karantina altına alındığı, gerekli sağlık ve güvenlik önlemlerinin alındığını ifade ederek, “Tüm tedbirleri aldık, bir sıkıntı yok. Evinde. Aile karantinası uyguluyoruz. İngiltere’den gelen bir hasta. Normal çalışma düzenimizde tüm tedbirleri uyguluyoruz” dedi.

    GAZİANTEP’TE 2 KİŞİDE GÖRÜLDÜ İDDİASI

    Mutasyona uğramış virüsün yurt dışından Gaziantep’e gelen 2 kişide görüldüğü iddia edildi. Mutasyon uğramış virüs taşıyan kişilerin gözetim altına alındığı ve temaslı olan herkesle alakalı çalışma başlatıldığı kaydedildi.

    VALİ GÜL: TEHLİKE BÜYÜK, TEDBİR BASİT

    Gaziantep Valisi Davut Gül, sosyal medya hesabından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamasını etiketleyerek yaptığı paylaşımda, “Mutasyona uğramış virüs ülkemize de geldi. Yurt dışı seyahati olan kişilerin maske, mesafe ve hijyene daha çok dikkat etmesi hayati önem taşıyor. Yurt dışından gelen kişilerden uzak durmak bu süreçte yapılabilecek en etkin korunma yöntemi olur. Tehlike büyük, tedbir basit” ifadelerini kullandı.

  • Covid-19 “Gizemli hastalıktan” küresel salgına nasıl dönüştü

    Covid-19 “Gizemli hastalıktan” küresel salgına nasıl dönüştü

    Dünya, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından ilk kez Çin’in 31 Aralık 2019’da Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde “kaynağı bilinmeyen gizemli solunum yolu hastalığının” ortaya çıktığını Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) bildirmesiyle haberdar oldu.

    İlk başta Çin ve çevresini etkileyen “epidemi” (yerel veya bölgesel salgın) olarak algılanan Kovid-19, sonraki günlerde sınırları aşıp halk sağlığını dünya çapında tehdit eden “pandemiye” (küresel salgın) dönüştü.

    Dünya, yıl boyunca virüsle ilgili gelişmelere kilitlendi, salgının kontrol altına alınmasına yönelik tedbirler tüm ülkelerin ana gündemi oldu.

    Hastalık, ilk kez Çin’in Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentindeki deniz ürünleri gıda pazarını ziyaret eden kişilerde görüldü.

    Sebebi anlaşılamayan “solunum rahatsızlığı” şikayetiyle ilk hasta 17 Kasım’da hastaneye başvurdu. Akciğer iltihaplanmasına yol açan hastalığa bilinmeyen yeni bir virüsün sebep olduğu anlaşılacaktı.

    Virüs, sonraki aylarda Vuhan’dan Çin’in diğer şehirlerine yayılmaya devam ederken dünya, bu gelişmeden uzun süre haberdar olmadı.

    “Vuhan’daki yetkililerin virüsün varlığını gizlediği” iddiası

    New York Times gazetesi, 20 Ağustos’ta ABD Kamu Güvenliği Bakanlığının hazırladığı rapora dayandırdığı haberinde, salgının ortaya çıktığı Vuhan kenti ve bağlı olduğu Hubey eyaletindeki “Çin Komünist Partisi (ÇKP) yöneticilerinin, virüsün yayıldığına ilişkin erken işaretleri merkezi yönetimden gizlediğini” iddia etti.

    Haberde Vuhan’daki yetkililerin, ocak başında kentte düzenlenen yerel ÇKP Toplantısı’nın programını aksatabileceği düşüncesiyle salgına dair merkeze bilgi aktarmaktan kaçındığı, bu yüzden Pekin’deki yöneticilerin ancak ocak ortasında durumun aciliyetini kavrayabildiği öne sürüldü.

    Merkezi yönetim, 23 Ocak’ta 11 milyon nüfuslu Vuhan kentine giriş çıkışları durdururken milyonlarca Çinlinin 24 Ocak’ta başlayan yeni yıl tatili için ülkenin dört bir yanına seyahat etmesini ise engellemedi.

    ABD’de aralıkta virüsün izine rastlandığı ortaya çıktı

    Sonraki aylarda yapılan araştırmalarda, bu karanlık evrede virüsün dünyaya yayılmaya başlamış olabileceğine dair kanıtlara rastlandı.

    ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezinden (CDC) araştırmacılar, Amerikan Kızılhaçının 13 Aralık-17 Ocak’ta 9 eyalette topladığı kan bağışlarında yaptıkları tahlillerde Kovid-19’a karşı üretilen antikorlar buldu.

    Avrupa’da Fransa ve İtalya’da da hastalığın aralıkta yayılmaya başladığına dair benzer bulgulara ulaşıldı.

    “Yeni tip koronavirüs”

    DSÖ, 7 Ocak’ta gizemli hastalığın “yeni tip bir koronavirüsten” kaynaklandığını açıkladı.

    Yarasalardaki betakoronavirüsün insana geçerken mutasyona uğramış hali olduğu düşünülen bu koronavirüse “2019-nCov” adı verildi.

    Çin dışındaki ilk vaka 13 Ocak’ta görüldü. Tayland’da bir kadın hastada yeni tip koronavirüs tespit edildi. 16 Ocak’ta Japonya’da Vuhan’dan gelen bir kişide Kovid-19 bulunduğu saptandı. 21 Ocak’ta ise ABD’de ilk vaka görüldü.

    Virüs, seyahat eden yolcular aracılığıyla birçok ülkeye yayıldı. Sonraki günlerde Hong Kong, Tayvan, Singapur, Güney Kore, Avustralya, Malezya, Vietnam ve Nepal’de yeni tip koronavirüs tespit edilen kişiler tedavi altına alındı.

    Avrupa’da ilk vakalar ortaya çıktı. Fransa’da 24 Ocak’ta Çin’den gelen 2 kişide ve bir akrabalarında yeni tip koronavirüs tespit edildi.

    DSÖ, 30 Ocak’ta Kovid-19 nedeniyle “küresel acil durum” ilan etti, 11 Şubat’ta yeni tip koronavirüse “Kovid-19” adı verildiğini duyurdu.

    Güney Kore, İran ve İtalya’da salgınlar

    Kovid-19 ilk başta Çin ve çevre ülkelerde yayılmaya başladı. Güney Kore’de 22 Şubat’ta bir günde 229 vaka görülmesi ülkeyi alarma geçirdi.

    Orta Doğu’da İran, Avrupa’da İtalya “virüsün Asya dışındaki yayılma sahaları” oldu. 19 Şubat’ta İran’da ilk vakalar ve can kayıpları meydana geldi.

    21 Şubat’ta İtalya’nın Lombardiya bölgesinde ilk kez yerel kaynaklı bulaşı görüldü. Büyük bir tekstil endüstrisine ev sahipliği yapan Milano şehrinin, Çinli mevsimlik işçilerin yoğun çalıştığı bir yer olması bölgeyi “yayılma alanı” haline getirmişti.

    Karantina tedbirleri

    Salgının küresel boyut kazanmasının ardından çok sayıda ülke, virüsün yayılmasını durdurmak üzere kitlesel hareketliliği azaltmaya yönelik tedbirlere başvurdu.

    Okullar ile üniversitelerin tatil edilmesi, kafe, bar, restoran, eğlence ve alışveriş merkezlerinin, kütüphaneler ve ibadethaneler gibi insanların toplu olarak bulunduğu mekanların geçici süreyle kapatılması, kamuya açık etkinliklerin iptal edilmesi virüsün yayılmasını önlemek amacıyla alınan başlıca tedbirler oldu.

    Vatandaşlara “Evde kal” çağrıları yapıldı, sosyal temastan kaçınmaları, ofise gitmek yerine mümkünse evden çalışmaları tavsiye edildi, kamu kurumları ve özel şirketler, bu yönde tedbirler aldı.

    Ülkelerde sokağa çıkma yasakları ve karantina tedbirleri uygulandı, şehirler ve ülkeler arası ulaşım kısıtlamaları getirildi.

    Ekonomik darboğaz

    Çok sayıda ülke, sokağa çıkma kısıtlamalarının odakta olduğu tedbirleri mart ortasından haziran başına dek uyguladı. Fakat virüse karşı tedbir olarak uygulanan kapanma, üretim, ticaret ve hizmetlerin aksamasına, buna bağlı ekonomik daralmaya ve istihdam kayıplarına yol açtı.

    Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) verilerine göre, mart, nisan ve mayısı kapsayan yılın 2. çeyreğinde, dünyanın en büyük 20 ekonomisi, önceki yılın aynı dönemine göre ortalama yüzde 9,1 küçüldü.

    Bu dönemi en az hasarla atlatan Çin’de gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) yüzde 3,2 büyürken karantina tedbirlerinin ağırlığını en fazla hisseden Hindistan’da yüzde 23,5 küçüldü.

    İlkbahar ve yaz ayları

    Mayıs başında istatistikler, dünyada salgının merkez üssünün ABD ve Avrupa ülkeleri olduğunu gösteriyordu.

    Kovid-19 görülen ülke ve bölgelerdeki verilerin derlendiği “Worldometers” internet sitesine göre, vaka, ölüm ve tedavi gören hasta sayılarının kıtalar arasındaki dağılımında Avrupa ve Kuzey Amerika, “açık arayla salgından en fazla etkilenen” bölgelerdi.

    Mayıs başına kadar dünya genelindeki vakaların yaklaşık yüzde 76’sı, ölümlerin yaklaşık yüzde 86’sı Avrupa ve Kuzey Amerika’da görüldü. Virüs nedeniyle tedavi gören hastaların yüzde 81’i de bu iki kıtada bulunuyordu.

    Yaz aylarında ise başta Brezilya olmak üzere Güney Amerika, Hint alt kıtası ülkeleri ve Rusya’da görülen vaka artışları, bu bölgeleri virüsün yeni yayılma sahaları haline getirdi.

    Asya ve Güney Amerika kıtalarındaki vaka sayıları, 4 Mayıs’ta dünyadaki toplam vaka sayısının sırasıyla yaklaşık yüzde 15,6’sını ve yüzde 5,9’unu teşkil ederken temmuz başında bu oranlar yüzde 22,4 ve yüzde 21,7’ye çıktı.

    Yaz aylarında ABD, Brezilya, Hindistan ve Meksika, Kovid-19’a bağlı ölümlerin en fazla görüldüğü ülkeler oldu.

    Sonbahar ve kışın başlangıcı

    Dünya, sonbahara Kovid-19 salgınının artan etkisiyle girdi.

    Kuzey Yarım Küre’de havaların soğumaya ve mevsimsel hastalıkların artmaya başladığı dönemde salgın, başta vakaların en yoğun görüldüğü ülkeler olmak üzere yeni bir ivme kazandı.

    Eylül, Hindistan için Kovid-19 salgınının en kötü ayı oldu. Ülkede 4 Eylül’de tek günde kaydedilen 87 bin 115 yeni vaka sayısı, Kovid-19’un ortaya çıktığı Çin’de Aralık 2019’dan o güne kadar tespit edilen toplam 85 bin 146 vakayı geride bıraktı.

    Ülkede günlük vaka sayısı, 5 Eylül’de 90 bin eşiğini aştı. Ardından 9 Eylül’de 95 bin 529’a, 10 Eylül’de 96 bin 760’a, 11 Eylül’de 97 bin 654’e ve 16 Eylül’de 97 bin 859’a ulaşarak yeni “tepe noktalarını” gördü.

    Salgından en fazla etkilenen ABD ve Brezilya’da da sonbaharda vaka ve ölüm sayıları yeniden arttı.

    Kış ayları başladığında ise özellikle Kovid-19’un mutasyon uğrayarak daha hızlı yayılan bir tipinin ortaya çıkmasıyla vaka sayılarında yeni artış gözlendi. Dünyada günlük vaka sayısı 2 Aralık’ta 600 bin, 11 Aralık’ta da 700 bin eşiğini aştı.

    2020’nin sonuna gelindiğinde dünya genelinde 83,5 milyon Kovid-19 vakası tespit edilirken virüs nedeniyle 1,8 milyondan fazla kişi hayatını kaybetti.

  • Aşılamayla birlikte okullar tekrar açılacak mı?

    Aşılamayla birlikte okullar tekrar açılacak mı?

    Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, “Öğretmenlerimizin aşılanması ile beraber vaka, hasta sayısı da belli bir seviyeye inerse okulların açılmasını tekrar düşünmek gerekiyor” dedi.

    Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, aşıların uygulanmaya başlamasının ardından antikor oluşması için belli bir zaman dilimi gerektiğini belirterek, antikorların oluşması ile beraber giderek daha normal hayata doğru yönelmenin söz konusu olabileceğini ifade etti. Prof. Dr. İlhan, “Ama yine fiziksel mesafeye, maskeye, hijyene, kalabalığa girmemeye, ortamlarda temiz hava girişine mutlaka müsaade etmemiz gerekiyor. Aşı bize mücadelemizde yardımcı olacak. Aşılı kişiler hasta olursa hastalığı daha hafif geçirecekler. Böylece bulaş ihtimali, ağır hasta olma durumu da azalacak. Okullara etkisi şöyle olabilir; belli bir antikor düzeyi oluştuktan sonra vakalar hastalar toplumda belli bir düzeyde gidiyorsa okulların açılması 15 Şubat tarihinde tekrar değerlendirilip ona göre karar verilmesi söz konusu olabilir” dedi.

    ‘İLLERE GÖRE DEĞERLENDİRME YAPILABİLİR’

    Prof. Dr. İlhan, aşılanacak 2’nci grup içerisinde öğretmenlerin de yer aldığını hatırlatarak, “Öğretmenlerimizin aşılanması ile beraber vaka, hasta sayısı da belli bir seviyeye inerse okulların açılmasını tekrar düşünmek gerekiyor. Okulların açıldığı dönemi hatırlarsak, kimi öğrencileriniz okula gelmeyi tercih ederken kimi öğrenciler uzaktan eğitime devam etmişti. Bu dönem muhtemelen böyle bir yaklaşım da benimsenebilir. 15 Şubat’tan sonra okullar açık olsa dahi yine EBA sistemi ile beraber sistemin devam edeceği kanısındayım. Yine zorunluluk söz konusu olmayabilir. Kimileri göndermek istemiyorsa çocuklarını okula göndermeyebileceklerdir düşüncesindeyim. Şu an İstanbul’da, Ankara’da hasta sayısında vaka sayısında yüzde 40’a varan azalmalar var. Anadolu’daki bazı illerimizde bu şekilde olmayabiliyor. İllere göre değerlendirme yapılabilir. Eğer okulların açılmasına karar verilirse Türkiye genelindeki rakamlara göre bakmak gerekiyor. İllerde kendi özelinde değerlendirebilir” diye konuştu.

    ‘ÜNİVERSİTELER İÇİN BİRAZ DAHA SABRETMEK LAZIM’

    Üniversitelerde yüz yüze eğitime ilişkin değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. İlhan, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’ın, bütün öğretim üyelerinin, akademik ve idari personelin de bu süreçte aşılanması, kademelendirme içinde yer alma konusunda talebi olduğunu anımsatarak, “Bunu da bakanlığımız değerlendirecektir. Her üniversitenin fakültesine göre kendi teknik altyapısına göre sistem değişiyor. İkinci dönem içinde her fakülte her üniversite kendi teknik alt yapısı kapasitesinde değerlendirme yapmaları gerekiyor. Bunu da yine 15 Şubat’tan sonra ikinci dönem başlayacağı zaman değerlendirmek gerekiyor. Yine üniversitelerde uzaktan eğitime geçebilirler, yüz yüze eğitime geçebilirler, kısmi olarak yüz yüze eğitime geçebilirler. Süreyi biraz uzatarak yaz döneminde de eğitime devam edebilirler. Yeter ki risk azalsın. Üniversite öğrencisi arkadaşlarımız da okullarını çok özlediler. Biz de öğrencilerimizi çok özledik. Biraz daha sabretmek gerekiyor. Şu önümüzdeki 1-1,5 ayı bir görelim. Aşılama nasıl gidiyor bunu görelim ona göre karar verelim. Her üniversite kendi imkanları kendi eğitim koşulları kendi fakültesinin gerekleri doğrultusunda uzaktan eğitime ya da yüz yüze eğitime karar verecektir” ifadelerini kullandı.

  • Bilim Kurulu Üyesi’nden aşı açıklaması

    Bilim Kurulu Üyesi’nden aşı açıklaması

    Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, toplumun yüzde 60-70’i aşılanabilirse yaza kadar mesafe alınabileceğini belirterek, “Aşıyla ilgili soru işaretleri olabilir. Fakat bu pandemiyi durduracak aşıdan başka bir silah yok” dedi.

    Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Özlü, Demirören Haber Ajansı’na (DHA) açıklamalarda bulundu. Yaza kadar tedbirlerin uygulanmasıyla ve aşılamayla kontrolün sağlanacağını söyleyen Prof. Dr. Özlü, “Hızlı bir şekilde aşılamaya geçebilirsek, tedbirlere, kısıtlamalara ve tavsiyelere uyarsak; yani toplumun yüzde 60-70’ ini aşılayabilirsek inşallah yaza kadar bir mesafe alabiliriz. Kontrolü sağlayabiliriz. Yoksa işimiz zor. Sanıyorum ki yaza kadar tedbirlerin uygulanmasıyla ve aşılamayla bir kontrol sağlanabilir. Güzel bir rahatlama elde edebiliriz, diye düşünüyorum. Ama koşullara uymazsak o zaman süreç daha da uzar” diye konuştu.

    ‘PANDEMİYİ DURDURACAK AŞIDAN BAŞKA BİR SİLAH YOK’

    Aşının risklerinin olduğunu fakat normal hastalığa göre çok düşük olduğunu belirten Prof. Dr. Özlü, “Aşıyla ilgili soru işaretleri olabilir. Ama aşıdan başka bir çözüm yok. Bu pandemiyi durduracak aşıdan başka bir silah yok. Bir yıldır virüsten kaçıyoruz. Evlerimizdeyiz fakat durduramıyoruz. Virüs yayılıyor, durduramıyoruz. Her gün 250 vatandaşımız ölüyor. Birilerinin annesi, babası, kardeşi, eşi çocuğu ölüyor. Yarın bunların arasında siz ya da ben de olabilirim. Bunun garantisi yok. Bu süreç böyle devam ederken, bu yangın her tarafı sarmış iken aşıdan başka bir çıkış yolu da yok. Onun için aşı yaptıracağız. Tereddüttü olanlar düşünüp tartacaklar. Ama zamanla tereddütleri azalacak. Biz sağlıkçılar olarak hemen yaptıracağız. Siz de etrafınızda aşı yaptıranları göreceksiniz. Bir sorun yaşamadıklarını görünce; aşı yaptırma konusunda talep artacaktır. Keşke daha çok kişi aşılansa ve daha hızlı aşılanma yapılabilse bir an önce bu salgın bitse” diye konuştu.

    ‘AŞIDAN ÖLEN BİRİNİ DUYDUNUZ MU?’

    Çok bunaldıklarını ve yorulduklarını anlatan Özlü, “Bir yıldır herkes evinde mahsur kaldı. İnsanlar, işine gidemiyor. Ekonomik açıdan da sıkıntıya girdiler. İnsanların psikolojileri bozuldu. Kimse eşiyle dostuyla bir araya gelemiyor. Aşı olup normal hayatımıza devam etmek istiyoruz. Aşının tabi ki riskleri var; ama normal hastalığa göre çok düşük. Bu güne kadar dünyada milyonlarca aşı yapıldı. Şu anda dünyada aşı yapılıyor. Kaç gündür Amerika’da, İngiltere’de Avrupa Birliği ülkelerinde aşı yapılıyor. Bizde de şu anda deneme amaçlı yapılıyor. Şu ana kadar aşıdan ölen birisini duydunuz mu? Ama kovidden her gün dünyada 15 bin kişi ölüyor. Onun için aşıyla oluşan risk, çok düşük. Ancak hastalıktan dolayı risk çok büyük” dedi.

  • Türkiye’de son 24 saatte 14 bin 380 vaka 239 can kaybı

    Türkiye’de son 24 saatte 14 bin 380 vaka 239 can kaybı

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Türkiye’nin 31 Aralık 2020 tarihli günlük koronavirüs tablosunu açıkladı.

    Türkiye’de son 24 saatte 178 bin 217 Kovid-19 testi yapıldı, 14 bin 380 kişinin testi pozitif çıktı, 239 kişi hayatını kaybetti.
    Ağır hasta sayısı 3 bin 918 oldu, 22 bin 21 kişinin Kovid-19 tedavisi/karantinasının sona ermesiyle iyileşen sayısı 2 milyon 100 bin 650’ye yükseldi.

    Bakan Koca; “Bugün tespit edilen 2.219 yeni hastamız var. Kayıplarımızın sayısındaki düşüşün kalıcı ve sürekli olmasını bekliyoruz. Ağır hasta sayımız 4.000’in altında indi. Planlı ve tedbirli hareket ederek, kısıtlamalara tam uyarak başarılı olacağız.”

  • Türkiye’de son 24 saatte 15 bin 692 yeni vaka

    Türkiye’de son 24 saatte 15 bin 692 yeni vaka

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Türkiye’nin 30 Aralık 2020 tarihli günlük koronavirüs tablosunu açıkladı.

    Türkiye’de son 24 saatte 184 bin 415 Kovid-19 testi yapıldı, 15 bin 692 kişinin testi pozitif çıktı, 254 kişi yaşamını yitirdi.

    Güncel verilere göre, son 24 saatte 184 bin 415 Kovid-19 testi yapıldı, 15 bin 692 kişinin testi pozitif çıktı, 254 kişi hayatını kaybetti.

    Son 24 saatte, 20 bin 192 kişinin Kovid-19 tedavisinin/karantinasının sona ermesiyle iyileşen sayısı 2 milyon 78 bin 629’a yükseldi. Test sayısı 24 milyon 326 bin 350’ye ulaştı, vaka sayısı 2 milyon 194 bin 272, vefat sayısı 20 bin 642, ağır hasta sayısı 4 bin 98 oldu.

    Haftalık verilere göre, bu hafta hastalarda zatürre oranı yüzde 3,8, yatak doluluk oranı yüzde 49,1, erişkin yoğun bakım doluluk oranı yüzde 68,1, ventilatör doluluk oranı yüzde 36,2, ortalama temaslı tespit süresi 9 saat, filyasyon oranı ise yüzde 99,9 olarak gerçekleşti.

    “Birlikte mücadele virüsü yener”

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Twitter hesabından günlük verilere ilişkin yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:

    “Bugün tespit edilen 2 bin 612 yeni hastamız var. Ağır hasta ve yoğun bakımdaki hasta sayımız düşmeye devam ediyor. Bu durumun kayıplarımıza da yansımasını yakın gelecekte görmeyi ümit ediyorum. Birlikte mücadele virüsü yener.”

  • Bilim Kurulu’ndan çekirdek aile uyarısı

    Bilim Kurulu’ndan çekirdek aile uyarısı

    Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, koronavirüsün yüzde 80 ev içi bulaştan kaynaklandığını belirterek, yılbaşında dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. İlhan, “Çekirdek aile için dahi evde olabildiğince birinden uzak yaşamak, temastan kaçınmak doğru bir yaklaşım olacaktır” dedi.

    Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. İlhan, koronavirüste rakamların 3 binler civarında seyretmesinin nedeninin ev içindeki bulaşın yaygınlığına bağlı olduğunu söyledi. İlhan, “Sahadaki filyasyon sonuçlarına baktığımızda yüzde 80 kadarının ev içi bulaşlardan kaynaklandığı gözüküyor. Bunu hem sahadaki filyasyon ekiplerinden hem de hastanemize başvuran kişilerden söylemek olanaklı. Vatandaşlarımızın bir bölümünün hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamalarını izin, birlikte olma zamanı olarak gördüğünü gözlemliyoruz. Bazı vatandaşlarımız akrabaları, eşi dostu, kuzenleri, kardeşleriyle cuma akşamı bir araya geliyorlar, pazartesi sabahına kadar aynı ortamda kalıyorlar. Bunun riski artırdığını bilmemiz gerekiyor. Zira hem maruziyet süresi uzun hem de içeride daha fazla kişi olduğu için bulaş ihtimali daha çok artıyor. Yanınızdaki arkadaşınızın, kuzeninizin, teyzenizin, ağabeyinizin, amcanızın koronavirüs pozitif olup olmadığını bilemezsiniz. Bu nedenle hemen hafta sonu akabinde yine hasta sayısının vaka sayısında artma eğiliminde olduğunu gözlemliyoruz” diye konuştu.

    ‘SEYAHATE ÇIKMAMAK GEREKİYOR’

    Yılbaşındaki 4 günlük kısıtlama süresini bazı kişilerin tatil gibi gördüğünü söyleyen Prof. Dr. İlhan, “Bu süreyi ne kadar çekirdek ailemizle beraber geçirirsek riskin o kadar az olacağını bilmemiz gerekiyor. Villa, ev kiralamadan bahsediyorlar; tanınmayan insanların bir araya gelmesi ya da tanış olsa bile bu insanların bir araya gelmesinin koronavirüs riskinin artıracağını doğrudan bilmemiz gerekiyor. Hele ki 3-4 gün insanlar bir arada olunca, uzun zaman diliminde eğer ortamda birisi koronavirüs ise diğerlerinin de koronavirüs olması kaçınılmaz olarak karşımıza çıkacaktır. Seyahate çıkmamak gerekiyor. Seyahate çıkıldığı takdirde gittiğimiz yere virüsü götürebileceğimiz oradan virüs alıp geri getireceğimizi unutmamak gerekiyor” dedi.

    ‘ÇEKİRDEK AİLE BİLE OLSAK TEMASA DİKKAT’

    Çekirdek aile olarak bir arada bulunulması takdirde dahi mutlaka evin sık sık havalandırılması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. İlhan, zorunluluk olmadığı takdirde, dışarı çıkmamak ve dışarıdan içeri kimsenin gelişine izin verilmemesi gerektiğini söyledi. İlhan, şunları kaydetti: “Temel amacımız kalabalığı azaltmak, teması azaltmak. Buna yönelik ne kadar çok azaltma yapabilirsek o kadar başarılı olabiliriz. Birkaç ailenin bir araya gelmesi, otellerde, evlerde, villalarda bir araya gelmesinin doğrudan koronavirüs riskini arttırır. En ideali evde çekirdek aile olarak kalmak ama ortamın havalandırılmasına dikkat etmeleri gerekiyor. Bunun yanında ev içinde mümkün olduğunca fiziki temasın az olmasına dikkat etmek gerekiyor. Bu 3-4 günlük sürenin uzun olduğunu düşündüğümüzde, evde daha çok temas edileceği düşünüldüğünde, çekirdek aile için dahi evde olabildiğince birinden uzak yaşamak, temastan kaçınmak doğru bir yaklaşım olacaktır.”

  • Bursa’da iki kardeş, 13 gün arayla virüse yenik düştü

    Bursa’da iki kardeş, 13 gün arayla virüse yenik düştü

    Bursa’nın Gemlik ilçesinde yaşayan Hikmet Özdemir ve Emin Özdemir kardeşler, 13 gün arayla koronavirüse yakalanarak hayatlarını kaybetti.

    Kastamonu’nun Çatalzeytin ilçesine bağlı Paşalı köyü Demiroğlu Mahallesi nüfusuna kayıtlı Bursa’nın Gemlik ilçesinde ikamet eden 69 yaşındaki Emin Özdemir ile kardeşi Hikmet Özdemir, 13 gün arayla Covid-19 hastalığına yakalandı.

    İlk olarak hastalığı Hikmet Özdemir yakalanarak Gemlik’te hastaneye kaldırıldı.

    Burada yapılan müdahalelere rağmen Hikmet Özdemir hayatını kaybederken, 13 gün sonra kardeşi Emin Özmedir de aynı hastalıktan dolayı kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

    İki kardeş, 13 gün arayla Bursa’da Gemlik ilçesinde toprağa verildi.

  • Bursa Yüksek İhtisas Hastanesi’nde hüzünlü tören

    Bursa Yüksek İhtisas Hastanesi’nde hüzünlü tören

    Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevliyken koronavirüs sebebiyle hayatını kaybeden Radyoloji Uzmanı Doktor Yavuz Durmuş, gözyaşları içinde törenle son yolculuğuna uğurlandı. Doktor Durmuş, geçen yılın en başarılı hekimi seçilmiş, ödülünü Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’dan almıştı.

    Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevliyken koronavirüs dolayısıyla hayatını kaybeden Radyoloji Uzmanı Doktor Yavuz Durmuş için çalıştığı hastanede tören düzenlendi. Törene, doktorun babası Hüsnü, annesi Elmas, eşi Gül Durmuş ile çocukları Zehra ve Arda’nın yanı sıra Bursa Valisi Yakup Canbolat, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Esgin, AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz yanı sıra arkadaşları ve sevenleri katıldı.

    Radyoloji Uzmanı Doktor Yavuz Durmuş’un kardeşi Nurcan Bayraktar, törende kısa bir konuşma yaparak, “Ağabeyim herkese hakkını helal ediyor. Söylenecek pek bir şey yok. Sizlere çok teşekkür ediyor, Allah herkesten razı olsun. Bende sizlerin kardeşiyim” diye konuştu.

    Doktor Durmuş’un arkadaşlarından Dr. Eylem Demir de, “Yavuz hoca çok iyi bir insandı. Çok çalışkandı. Koronavirüs sürecinde çok çalıştı. Hatta evinde karantinadayken bile çalışmaya devam etti. Çok güzel bir insandı. Acımız çok büyük ve taze. Geçen yılın en başarılı doktoru seçilmişti” dedi.
    Mesai arkadaşı Doktor Hanife Yıldız, “İnsanların vücutlarına inme inmesin diye çok çalıştı ama bugün bizim kalplerimize inme indirdi. Kendisi çok başarılı bir arkadaşımızdı. Geçen sene yılın hekimi seçilmişti. Çok üzgünüz, hepimizin başı sağolsun” şeklinde konuştu.

    52 yaşındaki 2 çocuk babası Doktor Yavuz Durmuş’un yakınları cenaze töreninde gözyaşlarını tutamadılar.

    Cenaze töreni dua yapılmasının ardından, toprağa verilmek üzere İstanbul Karacaahmet Mezarlığı’na gönderildi.

    Dr. Yavuz Durmuş kimdir?

    1995 yılında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olan Dr. Yavuz Durmuş aynı yıl dil eğitimi için Amerika’ya gitti. 1997 yılında Lüleburgaz SSK Hastanesi’nde pratisyen hekim olarak göreve başladı. 2005 yılında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesinde Radyoloji asistanı olarak görev yaptı. 2011 yılında Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde göreve başladı ve girişimsel radyoloji alanında hizmet verdi.

    Koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden Radyoloji Uzmanı Yavuz Durmuş’un geçen yıl 14 Mart Tıp Bayramı’nda yılın en iyi hekimi seçilmişti. Durmuş Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Girişimsel Radyoloji ve İnme Merkezi kurulmasında büyük rol oynamış gösterdiği üstün başarı sayesinde yılın hekimi seçilmişti. Durmuş’a teşekkür belgesini de törende Sağlık Bakanı Fahrettin Koca vermişti.

  • Covid-19’un kökenini araştırılacak

    Covid-19’un kökenini araştırılacak

    Dünya Sağlık Örgütü öncülüğünde uzmanlardan oluşan uluslararası 10 kişilik bir heyet, Covid-19’a neden olan virüsün kaynağını araştırmak Ocak ayının ilk haftasında salgının çıkış noktası olan Çin’e gidecek.

    Dünya Sağlık Örgütü’ne bağlı 10 uluslararası uzmandan oluşan bir ekip, Çinli araştırmacılar tarafından toplanan insan ve hayvan örnekleri de dahil olmak üzere kanıtları incelemek ve ilk çalışmalarını devam ettirmek için nihayet Vuhan’a gidecek. Ocak ayının ilk haftasında Vuhan’da olacak olan uzmanların hazırlıklarını tamamladığı ifade edildi. DSÖ ekibi üyesi Almanya Robert Koch Enstitüsü’nden biyolog Fabian Leendertz, amaçlarının suçlu ülkeyi bulmak olmadığını ifade ederek “Ne olduğunu anlamaya çalışmak ve sonra bu verilere dayanarak gelecekte riski azaltmaya çalışıp çalışamayacağımızı görmekle ilgili” dedi.

    ARAŞTIRMA 4-5 HAFTA SÜRECEK

    Leendertz, ekibin amacının virüsün ne zaman dolaşmaya başladığını ve Vuhan’dan kaynaklanıp kaynaklanmadığını öğrenmek olduğunu söyledi. 10 kişilik DSÖ ekibinin araştırmasının 4 veya 5 hafta sürmesi bekleniyor.

    KORONAVİRÜS İLK NEREDE VE NE ZAMAN TESPİT EDİLDİ?

    Aralık 2019’da Çin’in Hubey eyaletinde Vuhan kenti Merkez Hastanesinde Çinli doktor Li Wenliang sağlık görevlilerini yeni bir hastalığın olası salgını konusunda uyarmaya çalıştı, ancak polis tarafından “dedikodular yaymaktan” soruşturuldu. Dr Li, şehirdeki hastaları tedavi ederken virüse yakalandıktan sonra Şubat ayında vefat etmişti.

    Koronavirüs, Hubei eyaletinin Wuhan kentinde “ıslak pazar” olarak adlandırılan bir hayvan eti satılan pazara kadar izlendi ve bunun hayvanlardan insanlara sıçradığı öne sürüldü. Diğer yandan araştırmacılar, inşalara bulaşan koronavirüsün yarasalarda onlarca yıldır fark edilmeden yaşadığı tespit edilmişti.

    ŞÜPHELER NEREDEN KAYNAKLANDI?

    ABD’li yetkililer, virüsün insan yapımı olduğu konusunda endişeli olduklarını belirten açıklamalar yaptı. ABD ulusal istihbarat direktörünün ofisi, yetkililerin salgının hayvanlarla temas yoluyla mı yoksa bir laboratuvar kazası yoluyla mı başladığını araştırdığını açıkladı. Çin medyasında yer alan haberlerde is Covid-19’un Çin dışında başlamış olabileceğini öne sürüldü.