Etiket: koronavirüs

  • Test yapılacağını öğrenince camdan kaçtı

    Test yapılacağını öğrenince camdan kaçtı

    Burdur’da, Covid-19 testi yapmak için acil serviste bekletilen Ş.K. (60), hastanenin açık olan pencere camından atlayarak, kaçtı. Polis tarafından evinde bulunan Ş.K. hastaneye geri götürülürken, “Niye kaçmayayım?” dedi.

    Burdur’da yaşayan Ş.K. tat ve koku alamaması üzerine Devlet Hastanesi’ne gitti. Acil serviste muayene edilen Ş.K.’ye şüphe üzerine Covid-19 testi yapılmasına karar verildi. Ancak, acil serviste beklemesi söylenen Ş.K., açık olan pencere camından atlayarak kaçtı.

    Ş.K.’nin kaçtığı fark edilince polise haber verildi. Polis ekipleri, Ş.K.’yi, Değirmenler Mahallesi’ndeki evinde buldu. Ş.K. ambulansla hastaneye geri götürüldü. Ş.K. görüntü alan basın mensuplarına, “Niye kaçmayayım?” dedi.

  • Türkiye’nin günlük koronavirüs tablosu

    Türkiye’nin günlük koronavirüs tablosu

    Türkiye’nin günlük koronavirüs tablosu açıklandı. 17 Eylül’de yapılan 109 bin 985 testten, bin 648’i pozitif olarak sonuçlandı. Son 24 saatte 66 kişi hayatını kaybetti. Toplam can kaybı 7 bin 315’e, ağır hasta sayısı ise bin 372’ye yükseldi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca; Toplamda 9 milyona yakın test yapıldı. Bugün 1.648 yeni hastamız var. Kayıplarımızı ve ağır hasta sayısında artışı durdurmak elimizde. Tedbirlere hep birlikte uyarsak başarılı olacağız. Tedbirlere uyarak sağlık ordumuzun gücüne güç katın.” ifadelerini kullandı.

     

  • Sağlık çalışanının 9 yaşındaki kızı koronavirüs kurbanı…

    Sağlık çalışanının 9 yaşındaki kızı koronavirüs kurbanı…

    Erzurum Şehir Hastanesi’nde görevli Gafur Kartal’ın 9 yaşındaki kızı Esmanur Kartal, Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirdi. Geçen ay rahatsızlanması üzerine Erzurum Şehir Hastanesi’ne kaldırılan ve çeşitli rahatsızlıkları olduğu öğrenilen Kartal bir süre hastanede tedavi gördü.

    Hastalığın ağır seyretmesi üzerine tedavisine yoğun bakımda devam edilen Esmanur Kartal, tüm müdahalelere karşın kurtarılamadı.

    Pandemi hastanesi olan Erzurum Şehir Hastanesi’nde halihazırda çok sayıda Covid-19 hastasının tedavi gördüğü biliniyor.

    Koronavirüsten yaşamını yitiren 9 yaşındaki Esmanur Kartal’ın babası konuştu. Küçük kızın geçirdiği zorlu süreci anlatan sağlık çalışanı baba Abdulgafur Kartal, “Bu işin şakası yok, herkes dikkat etsin. Alay edenler yanlış yapıyorlar” dedi.

    Kızının riskli bir kan hastalığı olduğunu ve bu yüzden hastaneye yatışının yapıldığını söyleyen baba Kartal, “Kızıma beş yaşında yaygın değişken immünil yetmezliği teşhisi kondu, 20 günde bir tedavi alıyordu, ömür boyu kullanması gereken bir tedavi. Tedavisini aldığı müddetçe hiçbir sıkıntımız olmuyordu. Bu hassas bir hastalık olduğu için hiçbir şekilde enfeksiyon kapmaması lazım. Bugüne kadar kızımızı koruduk. En son 25 Ağustos’ta hastaneye getirdim, bir hafta sonra rahatsızlandı. Doktorlar kovidden şüphelendiği için test yapıldı ancak negatif çıktı. Fakat virüs ciğerlere indiği zaman testin negatif çıktığı durumlar da olabiliyormuş. Kızımı covid servisine yatırdılar. Daha sonra yine solunum sıkıntı yaşadı. Allah razı olsun doktorlar çok fazla ilgilendi. Ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Ama kızımın rahatsızlandığı arttı ve entübe edildi. Akciğer, karaciğer ve böbrekleri neredeyse iflas etti, makineye bağlandı. Sonra yine iki gün iyi oldu, kendine geldi. Ben de bu arada 3 Eylül’de kan verdim, orada testim pozitif çıktı. Kızıma virüsün nereden bulaştığını bilmiyoruz” dedi.

    Kartal, “Benim testim pozitif çıkınca evde karantinaya alındım. Daha sonra 13 Eylül’de kızımın ölüm haberi geldi, ben de o gün çıkmıştım. Allah işte, kızım beni beklemiş. Kızımı hastaneden teslim aldım, yıkadım, toprağa verdim. Herkese sesleniyorum, çok dikkat etsinler. Bu işin şakası yok. Alay edenler yanlış yapıyorlar. Biz burada sağlık çalışanı olduğumuz için covidden ölenleri, yatanları görüyoruz. Cidden çok acı bir durum. Allah kimseye yaşatmasın. Benim canım gitti başka canlar gitmesin. Lütfen maskenizi takın, mesafeye dikkat edin” diye konuştu.

    Erzurum İl Sağlık Müdürü Gürsel Bedir, Esmanur’un ailesine başsağlığı dileyerek sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı: “O bir melekti, meleklerin yanına gitti. Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi çalışanlarından, kıymetli personelimiz Gafur Kartal’ın 9 yaşlarındaki melek kızı Korona virüse yenik düştü, meleklerin yanına gitti. Her ölüm erkendir sahibine, ancak bu çok acı oldu. Kıymetli kardeşim Gafur Kartal ve değerli ailesine, tüm yakınlarına, acıyı yüreklerinde hisseden sağlık camiamıza baş sağlığı diliyorum.”

     

  • Aynı şehirde bir gün arayla iki farklı okulda virüs paniği

    Aynı şehirde bir gün arayla iki farklı okulda virüs paniği

    Zonguldak Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde görevli öğretmenin Covid-19 testi pozitif çıktı, okul müdürü ve 4 öğretmen ile 23 öğrenci karantina altına alındı. Dünde Zonguldak Merkez Yayla Ortaokulu’nda eğitim gören 8’inci sınıf öğrencisinin testi pozitif çıkmış 24 öğrenci ve 2 öğretmen karantinaya alınmıştı.

    Zonguldak’ta Karaelmas Mahallesi Şehit Bülent Şanal Caddesi’nde bulunan Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde görevli öğretmene geçen hafta Covid-19 testi yapıldı. Test sonucu pozitif çıkan öğretmen evinde tedavi altına alındı.

    İl Sağlık Müdürlüğü filyasyon ekiplerinin çalışması sonunda da temaslı oldukları saptanan okul müdürü ve 4 öğretmen ile 23 öğrenci önlem amaçlı evlerinde karantinaya alındı.

    Karantina sürelerinin öğretmenler için pazar günü, öğrenciler için pazartesi günü sona ereceği açıklandı.

    DÜNDE BİR ORTAOKULDA ÖĞRENCİDE VİRÜS ÇIKMIŞTI

    Dün ise Zonguldak Merkez Yayla Ortaokulu’nda eğitim gören 8’inci sınıf öğrencisinin koronavirüs testinin pozitif çıkması üzerine sınıfındaki 24 öğrenci ile 2 öğretmen karantina altına alınmıştı.

     

  • Bursa protokolünden koronavirüs denetimi!

    Bursa protokolünden koronavirüs denetimi!

    İçişleri Bakanlığı’nın yayımladığı genelgeyle 81 ilde yapılan koronavirüse yönelik denetimler, Bursa’da da gerçekleştirildi. Bursa Vali Yardımcısı Mustafa Özsoy, “Vatandaşlarımızın, kurallara uymayan vatandaşlarımızı uyarmasını istiyorum. Çünkü çember her geçen gün daralıyor. Herkesin yakınına gelmeye başladı” dedi.

    İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan genelgeyle 81 ilde koronavirüs önlemlerine yönelik yapılan denetimler Bursa’da da gerçekleştirildi. Bursa Vali Yardımcısı Mustafa Özsoy, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Halim Ömer Kaşıkçı, İl Emniyet Müdürü Tacettin Aslan ve İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Hakan Saraç’ın katılımıyla gerçekleştirilen denetimde il protokolü, vatandaşları ve esnafı maske mesafe ve hijyen kurallarına uymaları konusunda uyardı. Denetimde kuaför, çarşı ve pazar gibi insan yoğunluğunun olduğu bölgeler denetlendi.

    Yayımlanan genelge doğrultusunda mülki amirlerle birlikte denetim yaptıklarını belirten Bursa Vali Yardımcısı Mustafa Özsoy, “Bugün de kapalı çarşı ve pazar yerlerini denetledik. Bu denetimde vatandaşlarımızın büyük bir çoğunluğu maske ve diğer kurallara uyuyorlar. Tabi bu mücadele idare olarak tek taraflı olacak bir mücadele değildir. Bu mücadele aynı zamanda top yekün olarak herkesin oto kontrol yöntemiyle yapacağı bir mücadeledir. Bursa halkımıza teşekkür ediyorum. Maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyuyorlar. Ancak benim vatandaşlarımızdan istirhamım kurallara uyan vatandaşlarımızın, uymayan vatandaşlarımızı uyarmasını istiyorum. Çünkü çember her geçen gün daralıyor. Herkesin yakınına gelmeye başladı. Bu nedenle herkes sağlıklı bir şekilde kendi tedbirlerini almak zorunda. Biz, Bursa’da vaka görülmesinden bu yana başarılı mücadele ettiğimizi düşünüyorum. Verilerimiz bu şekilde gösteriyor” dedi.

    ‘ZORUNLU KARANTİNADA KİMSE YOK’

    Karantina kurallarını ihlal ederek dışarı çıkan vatandaşlara adli işlem yapılması konusunda da açıklama yapan Özsoy, “Bu genelge Eylül 11’de geldi. Bu tarihten sonra karantinayı ihlal eden vatandaşımız olmadı. Şu anda Bursa’da zorunlu karantinada ceza işlemleri yapılan vatandaşlarımız var ama zorunlu karantinada kimse bulunmamaktadır” dedi.

    ‘KORONAVİRÜSLE İLGİLİ ÇALIŞMALARIMIZI SIKI ŞEKİLDE YÜRÜYÜTORUZ’

    Koronavirüsün ülkemize gelmesinden sonra çalışmalarını sıkı şekilde yürüttüklerini ifade eden Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Normalleşmeye geçilmesine rağmen bu çalışmalara ara verilmedi. Vaka sayılarında ülkemizde bir yükseliş söz konusu. Bunları biz yeni alınan kararlar çerçevesinde il protokolümüzle birlikte hem denetim hem uyarıcı amaçlı bu tür çalışmaları yapıyoruz” diye konuştu.

  • 4 ay sonra yoğun bakımdan çıktı: Neden herkes maskeli?

    4 ay sonra yoğun bakımdan çıktı: Neden herkes maskeli?

    Türkiye’de koronavirüse ilk yakalanan hastalardan, 73 yaşındaki Oğuz Peker… 4 ay boyunca kesintisiz kaldığı yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Peker, çok zorlu tedavi sürecini geride bırakıp yaklaşık 5,5 ay sonra taburcu olmanın mutluluğunu yaşıyor. 23 Mart’ta hastalanan Oğuz Peker, 4 ay sonra kendine geldiğinde “Trafik kazası mı geçirdim? Neden herkes maskeli?” diye sordu. Herkesin maskeli olduğu ‘bambaşka’ bir dünyaya uyanan Oğuz Peker, pandemi nedeniyle yaşananları idrak etmekte hayli zorlandığını söylüyor.

    73 yaşında, her gün sabah 9’dan akşam 6’ya dek işinin başında, aktif bir iş insanı olan Oğuz Peker yaşam alışkanlıklarımızı tepeden tırnağa değiştiren yeni tip koronavirüs Peker’i bir başka vurdu. Mart ayında koronavirüs vakalarının yeni yeni görüldüğü ilk günlerde, Oğuz Peker yeni check-up olmuş, hafif bir KOAH başlangıcına rağmen aldığı güzel sonuçlarla yüzü gülmüştü. Türkiye’de ilk kez 11 Mart’ta yeni koronavirüs ile ilgili kamuoyuna resmi açıklama yapıldı ve ertesi gün ise, 73 yaşındaki Oğuz Peker’in sağlık durumu bozulmaya başladı. Bir anda bastıran yoğun halsizlik ve sürekli uyuma isteği dışında ne yüksek ateş ne solunum sıkıntısı vardı. İki çocuğu ve eşinin aklına koronavirüs riski gelmedi. Eve her gün her gün gelen hemşire ile sağlık takiplerini yapılıyordu. Sesi boğulmaya ve genel durumu da kötüye gitmeye başlayınca evde geçen 11 günlük sürenin sonunda hastaneye kaldırıldı.

    4 AY SÜRECEK YOĞUN BAKIM SÜRECİ!

    23 Mart’ta Özel bir hastaneye getirilen Oğuz Peker’e akciğerde buzlu cam görüntüsünden koronavirüs teşhisi konuldu. Hastaneye yatırılan Peker, iki gün sonra da, artık kesintisiz 125 gün yoğun bakım hastasıydı!

    Kızı Özge Peker o günleri şöyle anlatıyor: “Babamı hastaneye getirirken bu kadar uzun ve sancılı bir sürecin bizi beklediğinden haberimiz yoktu. Babamla bir anda iletişimimiz tamamen kesilmişti, anlatılamayacak kadar zor günlerdi. Ülkemiz Kovid-19 ile tek tük karşılaşmış, hiç örnek vaka yoktu. Korkunç bir belirsizlik içerisine girmiştik; sadece doktorlardan gelen direktifler doğrultusunda ailece umutla ama yoğun bir korkuyla bekledik. Babam yoğun bakımdayken annemde de halsizlik oldu, benim de boğaz ve eklem ağrılarım oldu, tat koku hissim gitti; ama annem de ben de çok korktuğumuz için hastaneye gitmeyip kendimizi ayrı evlerde karantinaya aldık. Yoğun bakımda yaklaşık 2 ay babamı hiç göremedik. Her gün telefonda doktorlardan bilgi alıyorduk. Son derece inişli-çıkışlı bir süreçti.”

    Umutlarının tükenmeye başladığı günlerde immün plazma tedavisi haberlerinin kendilerinde çok büyük umut olduğunu belirten Özge Peker “Ama hangi tedavi ile iyileşti onu bilemiyoruz. Tek bildiğim babamı yaklaşık 2 ayın sonunda yoğun bakım camının arkasında uyutulur vaziyette ilk gördüğümde tarifsiz duygular içerisindeydim. Sonra yavaş yavaş iyileşme evresine geçtik” diyor.

    KORONAVİRÜS TÜM ORGANLARDA AŞIRI TAHRİBATA YOL AÇMIŞTI

    Kovid-19 enfeksiyonu Oğuz Peker’in tüm organlarında aşırı tahribata yol açmıştı. Akciğerleri, karaciğeri, böbrekleri başta olmak üzere çoklu organ yetmezliğine yol açarken, boğazından delik açılarak tedavisi devam ediyordu. Yoğun bakım servisindeki tedavide hemofiltrasyon ve çıkışa yakın dönemde ise hemodiyaliz tedavisi görmeye başladı. Yoğun bakımda geçen kesintisiz 4 ayın sonunda nihayet 28 Temmuz’da servis odasına çıkarılırken, ailesinde bayram sevinci yaşanıyordu. Dört aydır yoğun bakımda yatıyor olması nedeniyle kas zayıflamasına bağlı olarak el kol hareketleri ve yürümesi de çok kısıtlanmış olan Oğuz Peker’e servis odasında tedavisinin yanı sıra fizik tedavi uygulanmaya başlandı. Ancak 10 gün sonra kas yırtığına bağlı iç kanama sonucu durumu ağırlaştığından 7 Ağustos’ta yeniden yoğun bakıma alındı. Neyse ki bu kez dört gün sürdü yoğun bakım süreci. 11 Ağustos’ta yeniden servis odasına çıkarıldı.

    “TRAFİK KAZASI MI GEÇİRDİM?! NEDEN HERKES MASKELİ?”

    11 Ağustos’tan itibaren yaklaşık 1 aydır servis odasında tedavisine devam edilen ve durumu her geçen gün iyiye giden, diyaliz ihtiyacı da kalmayan Oğuz Peker’in nöroloji, nefroloji, enfeksiyon ve yoğun bakım hekimlerinin multidisipliner takibinde tedavisi devam etti. Rutin tedavilerinin yanında fizik tedavi de gören Peker’e doktorları ‘survivor’ diyor. Yeniden dünyaya gelmiş gibi hissettiğini söyleyen 73 yaşındaki Oğuz Peker ise gözlerini ‘bambaşka’ bir dünyaya açmanın şaşkınlığını yaşadığını belirterek, kafasında birçok soruyla yeni dönemi anlamaya çalışıyor. Kendine ilk geldiğinde “Trafik kazası mı geçirdim, bana ne oldu? Neden herkes maskeli?” diye sorular sorduğunu, tüm bunların nedeninin koronavirüs enfeksiyonu olduğunu öğrendiğinde inanamadığını söylüyor.

    Yaklaşık 5,5 ay sonra taburcu olan Oğuz Peker ‘Aylardır gecesini gündüzüne katarak beni yaşama döndürmede emeği geçen başta yoğun bakım ekibi olmak üzere tüm doktorlara, hemşirelere, hastane personeline ve bu süreçte dualarını ve desteğini esirgemeyen tüm sevenlerime sonsuz minnet duyuyorum” diyor.

    YOĞUN BAKIM SORUMLUSU PROF. DR. LÜTFİ TELCİ: “ZORLU SÜRECİ EKİPÇE BAŞARDIK”

    Oğuz Peker’in zorlu yoğun bakım tedavisini gerçekleştiren hastanenin Yoğun Bakım Sorumlusu Prof. Dr. Lütfi Telci de, Türkiye’nin ilk koronavirüs hastalarından olan Oğuz Peker’in son derece zorlu geçen yoğun bakım sürecini başarıyla tamamladıklarını, ekip olarak sağlığına kavuşturmuş olmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek o günleri şöyle anlatıyor: “Hastamız Oğuz Peker salgının ilk günlerini yaşadığımız dönemde yoğun bakım servisimize alınmıştı. O dönem ülkemizde ve dünyada tedavi protokolleri her gün değişikliklere uğruyordu. Tedavi protokollerinin çok hızlı yenilendiği, gün içinde bile düzenlemeler yapıldığı günlerdi. Aynı zamanda televizyonlarda tedavi önerileri altyazı olarak geçiyor ve her sabah hasta yakınları ile tedavi ilkelerimizin bilimsel dayanaklarını tartışıyorduk. Altyazı bilgilerinin ilklerinden olan “immun plazma” önerisi yapıldığında, “immun plazma” henüz üretilmemişti. Oğuz Beyin yakınları ile bu tedavinin beklentilerini tartışmıştık. Oğuz Bey de sanırım Türkiye’de ilk immun plazma tedavisi yapılan hastalardan biri oldu. İki kez “immun plazma” verdik. Tedavinin yararlı veya zararlı olduğuna ilişkin bir bilgilendirme yapmadık. Zira ilk kez uygulanıyordu. Yaklaşık 1 ay sonra “immun plazma” da gündemden kalktı. Oğuz Bey Kovid enfeksiyonun yol açtığı septik şok, ağır akciğer hasarına bağlı akut solunum yetersizliği ve devamında çoğul organ yetersizliklerinin en ciddi formlarını yaşadı, tedavi sürecinin her günü, her anı sorunluydu ve buna bağlı olarak da tedavi süreci zorluklar altında aşıldı. Bugün başta Yoğun-Bakım ekibimiz olmak üzere hastanemizin tüm hekimleri ve hemşirelerinin nitelikli ve özverili çabaları, ayrıca ailesinin sonsuz destekleriyle Oğuz beyi sağlıkla taburcu etmenin tarifsiz mutluluğunu yaşıyoruz.”

  • Dünyada Kovid-19 vaka sayısı 30 milyonu aştı

    Dünyada Kovid-19 vaka sayısı 30 milyonu aştı

    Dünya genelinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayısı 30 milyonu geçti.

    Kovid-19 verilerinin derlendiği “Worldometer” internet sitesine göre, virüse yakalananların sayısı 30 milyon 36 bin 868’e ulaştı.

    Vakaların en fazla görüldüğü ABD’de 6 milyon 828 bin 301 kişi Kovid-19’a yakalandı.

    ABD’nin ardından en fazla vaka görülen ilk 10 ülke sırasıyla Hindistan (5 milyon 118 bin 253), Brezilya (4 milyon 421 bin 686), Rusya (1 milyon 79 bin 519), Peru (744 bin 400), Kolombiya (736 bin 377), Meksika (680 bin 931), Güney Afrika (653 bin 444), İspanya ( 614 bin 360), Arjantin (589 bin 12) ve Şili (439 bin 287) oldu.

    Türkiye’de de vaka sayısı 296 bin 391’e ulaştı.

    Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan Kovid-19, 200’den fazla ülke ve bölgeye yayıldı. Dünya genelinde Kovid-19 salgını nedeniyle 945 bin 92 kişi hayatını kaybetti.

    Kovid-19’a yakalanan 21 milyon 804 bin 30 kişi iyileşti, halen tedavisi süren 7 milyon 287 bin 746 aktif vaka bulunuyor.

  • Öğrencide virüs çıktı 24 arkadaşı ve 2 öğretmen karantinada

    Öğrencide virüs çıktı 24 arkadaşı ve 2 öğretmen karantinada

    Zonguldak Merkez Yayla Ortaokulu’nda eğitim gören 8’inci sınıf öğrencisinin koronavirüs testinin pozitif çıkması üzerine sınıfındaki 24 öğrenci ile 2 öğretmen karantina altına alındı.

    Kontrol amacıyla yapılan koronavirüs testi pozitif çıkan Zonguldak Merkez Yayla Ortaokul 8’inci sınıf öğrencisinin ailesine de koronavirüs testi yapılmasına karar verildi. Öğrenci evinde tedavi altına alındı. İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri, yaptıkları filyasyon çalışması sonucunda öğrencinin sınıfındaki 24 öğrenci ve iki öğretmenin de karantina altına alınmasına karar verdi. Toplam 26 kişi evlerinde 14 günlük karantinada kalacaklar.

    SAĞLIK DURUMU İYİ

    Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürü Ali Tosun, koronavirüs testi pozitif çıkan öğrencinin sağlık durumunun iyi olduğunu söyledi. Karantina altındaki öğrencilerle evlerinden uzaktan eğitimi sürdürdüklerini ifade eden Tosun, şöyle dedi:

    “Öğrencimizin koronavirüs testinin pozitif çıktığını öğrendik. Bunun üzerine İl Sağlık Müdürlüğü filyasyon ekiplerince okulumuzdaki diğer öğrencilerin 14 gün boyunca evlerinde karantinada bulunmaları tavsiyesinde bulundular. Diğer yandan evlerinde bulunan öğrencilerimiz için uzaktan eğitime devam ediyoruz. Okulumuzda gereken hijyen, sosyal mesafe tedbirleri arttırılmıştır ve diğer öğrencilerde şuan için bir sıkıntı olmadığı bilgisini de aldık. Bu noktada testi pozitif çıkan öğrencimizin sağlık durumunun iyi olduğu ve evinde dinlenmekte olduğu bilgisini de aldık. Öğrencimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.”

  • Koronavirüs tedavisi gören Binbaşı hayatını kaybetti

    Koronavirüs tedavisi gören Binbaşı hayatını kaybetti

    Milli Savunma Bakanlığı, koronavirüs tedavisi gören Kayseri‘deki 12’nci Hava Ulaştırma Üs Komutanlığı’nda görevli Binbaşı Halil İbrahim Kaya‘nın hayatını kaybettiğini açıkladı.

    Bakanlığın Twitter hesabından yapılan açıklamada, “Kayseri’deki 12’nci Hava Ulaştırma Üs Komutanlığı’nda görevli mesai arkadaşımız Binbaşı Halil İbrahim Kaya, Covıd-19 tedavisi gördüğü hastanede maalesef kurtarılamayarak vefat etmiştir. Mesai arkadaşımıza Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz. Başımız sağ olsun” denildi.

     

  • Koronavirüsü yenen hemşire: Biz tek başımıza savaşamayız

    Koronavirüsü yenen hemşire: Biz tek başımıza savaşamayız

    Gazire Üniversitesi Hastanesi’nde pandemi bölümünde gönüllü görev yaparken koronavirüse yakalanan hemşire Feyza Nur Çavdar (25) hastalığı yenerek aynı serviste yeniden iş başı yaptı. İnsanların tedbirlere uymamasına tepki gösteren Çavdar, “Biz gerçekten zor şartlarda çalışıyoruz. Hepimiz artık tükendik, psikolojik olarak çok yorulduk. Biz tek başımıza savaşamayız” dedi.

    Gazi Üniversitesi Hastanesi’nde 20 ay önce göreve başlayan hemşire Feyza Nur Çavdar, pandemi bölümünde koronavirüse karşı mücadele verirken yaşadığı nefes darlığı ve sırt ağrısı sonucu PCR testi yaptırdı. Testi negatif çıkan Çavdar’a, semptomlarının daha da ağırlaşması üzerine çekilen akciğer tomografisi ile koronavirüs tanısı konuldu. Aynı serviste tedaviye alınan Çavdar, hastalığı yenmesi ardından koruyucu kıyafetlerini giyerek, yeniden koronavirüs hastalarının tedavisine devam etti.

    ‘NEFESSİZ KALIP ÖLECEĞİMİ DÜŞÜNDÜM’

    Çavdar, servis hemşiresi olarak çalışırken koronavirüsün başlamasıyla gönüllü olarak Covid-19 yoğun bakımında çalışmak istediğini anlatarak, “Teşhis konulduktan sonra birkaç saat önce hasta boşalttığım odaya ‘yatış yapabilirsin’ dediler. Odaya girdiğim zaman kendimi çok suçlu hissettim. Başlarda ‘ben gencim, rahat geçirebilirim’ diye düşünüyordum. ‘Burada benim yerime başka birisi yatabilir’ diye düşünüyordum. Ama o gün içerisinde çok fazla solunum sıkıntım oldu. Aileme, arkadaşlarıma ‘iyiyim’ diyordum; ama orada nefessiz kalıp öleceğimi düşündüm. Çünkü çok kötü geçirdim. Öksürüklerimi duymasınlar diye kimsenin telefonunu açmıyordum” diye konuştu.

    ‘HASTALARA MORAL VERİYORUM’

    Hastalığı yendikten sonra pandemi servisinde çalışmaya devam ettiğini anlatan Çavdar, “Başta da bu işe gönüllü başladım. Hepimiz özveriyle çalışıyoruz. Antikor testi yaptırdım, bağışıklığım şu anda pozitif. Biraz da buna güveniyorum. Yüksek riskli bir hasta olduğunda yoğun bir bakım gereken bir hasta olduğunda diğer arkadaşlarımı korumak adına ben içeriye giriyorum. Hastalara ‘ben iyileştim, sende iyileşebilirsin, üzülme, güçlü ol’ diye onlarla da deneyimlerimi paylaşıyorum. Onlara da moral açısından iyi olur düşüncesiyle bunları anlatıyorum. Burada çalışmaktan çok mutluyum. Dünya genelinde böyle bir salgın var ve ben bu salgın için bir şeyler yapabiliyorum. İleride pandemi maceralarımı askerlik anısı anlatır gibi anlatacağım inşallah. Burada çalışmaktan gururluyum, yine olsa yine yaparım” dedi.

    ‘BİZ TEK BAŞIMIZA SAVAŞAMAYIZ’

    Çavdar, bu süreçte insanların bu kadar gevşek davranmasını anlayamadıklarına dikkat çekerek, “Biz Türk halkı değil miyiz, biz bir şeylerle topyekün savaşmaz mıyız? Ülke bir tehdit altındayken cephede askerler savaşırken geri planda olanlar bir şeyler yapmaya çalışırlar, onlara destek olurlar. Şu anda da ülkemiz bir tehdit altında, Türk halkı tehdit altında, insanların sağlıkları tehdit altında. Burada yatan hastalar da Covid servisinde yatıyorlar; ama pozitif olduklarını kabul etmiyorlar. İnsanların bu kadar gevşek davranmalarını, bize yardımcı olmamalarını, bizim böyle tek başımıza savaşmamızı anlamıyorum. Ankara’daki ya da Türkiye’deki birçok hastanede doluluk oranına ulaşıldı. Biz tek başımıza hastanelerde savaşamayız. Çünkü halk daha çoğunlukta, sağlık çalışanı halka göre daha az. Halkın bizden çok daha fazla bir şeyler yapması gerekiyor” dedi.

    ‘HEPİMİZ ARTIK TÜKENDİK’

    Hastalığı yenmek için ellerinden geleni yaptıklarını ifade eden Çavdar, “Keyfi şekilde kafelere gidip oturulması, maske takılmaması, mesafeye uyulmaması beni çok üzüyor. Onlar maske takmadıkça, temasa dikkat etmedikçe bizi ekipmanların için hapsediyorlar. Bize yardımcı olmalarını istiyoruz. Çünkü burada gerçekten zor şartlarda çalışıyoruz. Hepimiz artık tükendik, psikolojik olarak çok yorulduk. Bize yardımcı olmalarını artık, ‘Covid’ diye bir şeyin olduğuna inanmalarını istiyoruz. Eve sadece uyumaya gidiyoruz. Onun dışında düğünlere gitmiyoruz, sosyal yaşantımız yok. Ailemle elimden geldiği kadar temas etmemeye çalışıyorum. Eve gittiğim zaman odada kalmaya çalışıyorum, farklı zamanlarda yemek yemeye, farklı zamanlarda tuvalete, banyoya gitmeye çalışıyorum. Hemşire olarak benim burada görevim hastaları tedavi etmek, onların iyi bir şekilde tedavi olmasını, rahatlamalarını sağlamaksa eğer halkında görevi temasa, sosyal mesafeye dikkat etmek, maskesini takmak, hijyenini korumak, bağışıklığına dikkat etmektir. Ben burada görevimi yerine getiriyorum, onların da görevini yerine getirmesini temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.

    ‘SON SÖZÜ BOĞULUYORUM OLDU’

    Çavdar, hastaların genelde solunum sıkıntısından şikayet ettiklerini, ‘boğuluyorum’, ‘uyuyamıyorum’ dediklerini belirterek, oksijen maskesini takmakta bile zorluk çıkaran hastalarla karşılaştıklarını anlattı. Çavdar, “Maskesini takmamakta ısrar eden bir hastam ölmeden önce ‘boğuluyorum hemşire hanım, bana yardımcı olun’ dedi. Yakını buraya gelip, ‘son sözü ne oldu’ diye sorduğunda ben ‘boğuluyorum’ dediğini söyleyemedim. Bizim 6 aydır aile ilişkimiz, sosyal hayatımız yok. Biz sadece çalışıyoruz.