Etiket: koronavirüs

  • Büyükşehirlerde koronavirüs alarmı!

    Büyükşehirlerde koronavirüs alarmı!

    Sonbahar aylarında artması beklenen koronavirüs vakalarıyla ilgili büyükşehirlerde alarm verildi.

    Denetimler daha da sıkılaştırılacak. Tahminlere göre Ankara’da sayılar azalırken, İstanbul ve Marmara Bölgesi’nde artacak.

    Sonbahar aylarının gelmesiyle koronavirüs tablosundaki rakamlar tırmanmayı sürdürüyor.

    Sağlık Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı özellikle büyükşehirlerde koronavirüsle mücadele için peş peşe koordinasyon toplantıları yapıyor.

    İkinci dalga önlemlerinin masaya yatırıldığı toplantılarda, ilk etapta yasaklar yerine denetimlere ağırlık verilmesi, ceza sisteminin uygulanması gündeme getirildi.

    Cezaların tahsilinde sorun yaşanacağına ilişkin görüşler üzerine formüller geliştirildi.

    Büyükşehirlerde, apartman içi ve site içi görüşmelerin önlenmesi için çalışma yapılıyor.

    Özellikle yaz aylarını farklı kentlerde geçirenlerin, temasının kesilmesinin doğru olacağı değerlendiriliyor.

    DOĞU İLLERİNDE GERİLEME, İSTANBUL VE BURSA’DA ARTIŞ BEKLENİYOR

    Yapılan toplantılarda, yaz hareketliliğinin sona ermesiyle birlikte, taşra kentleri ile doğu illerindeki vakalarda gerileme beklendiği, büyükşehir ve metropollerde artış görüleceği ifade ediliyor.

    Ankara’daki vaka sayısının İstanbul’dan önce yükselişe geçmesinin, kamuda çalışanların sınırlı olan izinleri kullanarak erken dönmesinden kaynaklandığı belirtiliyor.

    Bu nedenle de Ankara’daki vakaların eylül sonunda inişe geçeceği, ekim başında ise Marmara Bölgesinin büyük şehirleri İstanbul ve Bursa’da artış görüleceği sanılıyor.

    Uzmanların değerlendirmesine göre, son günlerde ev içi bulaşların sayısında artış yaşandı.

    İzolasyon ve izolasyon takibinde sorun yaşandığı için karantinadan da beklenen sonuç elde edilemiyor.

    Sağlık Bakanlığı’nca da fark edilen bu zafiyetin giderilmesi için denetimlerin ve cezaların arttırılması planlanıyor. Hafta sonu sokağa çıkma yasakları dahil, diğer yasaklar şu aşamada düşünülmüyor. İleride gelişmelere göre konu değerlendirilecek.

    Çalışmalarda, 65 yaş üstü ile gençleri bir araya getirmemek için formül aranıyor.

    Gençlerin virüsü taşıma oranlarının, 65 yaş üstünde ise ölüm ve yoğun bakıma ihtiyaç oranlarının çok yüksek olduğu belirtiliyor.Bu nedenle, iki yaş grubunun birbiriyle olan temasının kesilmesi, farklı saat uygulamasına gidilmesi, banka, PTT, market gibi alanların farklı saatlerde kullanılması öneriliyor.

    GRİP VE KORONAVİRÜS ÇOK KARIŞACAK

    Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve CovId-19 Yoğun Bakım Koordinatörü Prof. Dr. Recep Tekin, koronavirüs, grip ve nezlenin 3 farklı virüsün neden olduğu enfeksiyonlar olduğunu ve özellikle grip ve koronavirüsün birbirine karıştırılabildiğini söyledi.

    Özellikle eylül ve ekim ayı ile birlikte artık grip mevsiminin de başladığına dikkat çeken Tekin, “Ateş, öksürük, yaygın vücut ağrısı, halsizlik ve baş ağrısı ikisinde de olabilecek semptomlar ama koronavirüsü gripten ayıran temel özellik solunum sıkıntısı olması. İki hastalığın ayırımını yapabilmemiz için laboratuvar testlerine ihtiyacımız oluyor” dedi.

     

     

     

  • Hırsızlık şüphelisinde virüs çıktı, 6 polis karantinaya alındı

    Hırsızlık şüphelisinde virüs çıktı, 6 polis karantinaya alındı

    Sakarya Emniyet Müdürlüğü’nde görevli 6 polis memuru, gözaltına aldıkları hırsızlık şüphelisinin koronavirüs testinin pozitif çıkması üzerine karantinaya alındı.

    Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık ve Oto Hırsızlık Büro Amirliği’ne bağlı ekipler, çok sayıda suçtan kaydı bulunan hırsızlık şüphelisi U.K.’yi (42) gözaltına aldı. Asayiş Şube Müdürlüğü’nde sorgulanan şüpheli, adliyeye sevk edilmeden önce sağlık kontrolü için Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldü. Sağlık kontrolünün ardından adliyeye çıkartılan U.K. tutuklanarak, cezaevine gönderildi.

    Ancak zanlının sağlık kontrolü sırasında yapılan Covid-19 testinin sonucu pozitif çıktı. Bunun üzerine şüpheliyi yakalayıp, sorgusunu yapan 6 polis memuru, önlem amaçlı karantina altına alındı. Sakarya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’ndeki sorgu odasında da dezenfeksiyon işlemi yapıldı.

  • Yürek yakan görüntü… Ölmeden önce böyle uyardı

    Yürek yakan görüntü… Ölmeden önce böyle uyardı

    Çorum’da, koronavirüs tedavisi gördüğü hastanede yaşamını yitiren PTT emeklisi Yaşar Ünal’ın (62), yoğun bakım servisine alınmadan önce kendi cep telefonuyla kaydettiği videoda, “Allah bunu kimsenin başına vermesin. Ben geç kaldım, sizler sakın kalmayın” diyerek çağrıda bulunduğu ortaya çıktı.

    https://www.youtube.com/watch?v=Au7-PymwrRU

    Buharaevler Mahallesi’nde yaşayan Çorum PTT Müdürlüğü’nden emekli evli ve 2 çocuk babası Yaşar Ünal geçen ay, öksürük ve ateş şikayetiyle Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu. Yapılan koronavirüs testi sonucu pozitif çıkınca hastanenin yataklı servisinde tedaviye alınan Ünal, durumu ağırlaşınca yoğun bakım servisine kaldırıldı. Burada 12 günlük tedavisinin ardından da entübeye alındı. 5 gün entübede kalan Ünal, 10 Eylül’de yaşamını yitirdi. Koronavirüse yenik düşen Ünal, ailesinin katılımın az olmasına hassasiyet gösterdiği cenaze töreniyle toprağa verildi.

    ÖLMEDEN ÖNCE GÖRÜNTÜ ÇEKİP UYARMIŞ

    Koronavirüse yenik düşen Ünal’ın ailesi, defin işlemlerinin ardından kontrol ettiği cep telefonunda Ünal’ın yoğun bakıma alınmadan hemen önce kendi cep telefonuyla kaydettiği, insanları covid-19’a karşı tedbirli davranmaya davet eden bir video olduğunu fark etti. Aile fertleri; babalarının sözlerinden etkilendikleri görüntüyü, insanların dikkatini salgına çekmek amacıyla sosyal medya hesaplarından paylaştı. Hayatını kaybeden Ünal’ın videosunda “Bugün hastanedeki üçüncü günüm ve kötüyüm. Nefes almakta zorlanıyorum. Ateşim çıkıyor tekrar düşürüyorlar. Tansiyonum çıkıyor, öksürüğüm hiç durmadı. Allah bunu kimsenin başına vermesin. Ben geç kaldım, sizler sakın kalmayın. Herkese teşekkür ederim” ifadeleri yer alıyor.

    ‘KURALLARA DİKKAT EDERDİ’

    Ünal’ın oğlu Muharrem Ünal, babasının zor nefes alırken dahi insanlara yardımcı olmaya çalıştığını söyledi. Babasının beslenmesine dikkat ettiğini, salgınla mücadele kurallarına dikkatle uyduğunu belirten Muharrem Ünal, “Babaannemin ilaçlarını almak için eczaneye gitmiş, döndüğünde ‘Eczane çok kalabalık, herkes öksürüyor, hapşırıyor’ demişti. Birkaç gün sonra koronavirüs testinin pozitif çıktığını öğrendik. Hastanede 3 gün serviste, 12 gün yoğun bakım ünitesinde, vefatından önceki son 5 gün de entübe haldeydi. Geçen hafta perşembe akşamı da Hakk’ın rahmetine kavuştu. Videoyu ise serviste iken yoğun bakıma yatmadan hemen önce çekmiş” dedi.

    ‘BU HALDEYKEN BİLE İNSANLARI UYARMIŞ’

    Babasının videoda herkese çağrıda bulunup teşekkür ettiğine dikkat çeken Muharrem Ünal, “Dolayısıyla videodaki uyarı sadece bize değil bütün insanlara. Orada hiç isim vermeden, bütün insanlara kendi yaşadığı sıkıntıları göstermek adına, herkesin kurallara uyması, kimsenin geç kalmaması adına çekmiş olduğu bir video olduğunu düşünüyorum. Babam bu haldeyken bile diğer insanları uyarmak adına böyle bir video çekmiş. Biz de insanların dikkatini çekmek adına videoyu paylaşıyoruz” diye konuştu.

    ‘CENAZEYE KİMSE GELMESİN’

    Akrabalarının cenaze törenine katılmasına engel olduklarını da kaydeden Muharrem Ünal, “Maske, sosyal mesafe ve temizlik kurallarına uyalım. ‘Bana bir şey olmaz’ diye düşünmeyelim. Bunun genci yaşlısı yok. Babam 62 yaşında, kronik rahatsızlığı olmayan, spor yapan, düzenli beslenen, kendine dikkat eden bir adamdı. Babam bile virüse yakalanıp, sonucunda hayatını kaybedebiliyorsa herkes bu virüse yakalanabilir. Lütfen dikkat edelim. Artık bu cenaze törenleri, düğünleri, sosyal mesafeyi ortadan kaldıran bütün merasimleri bırakalım. Babamızın cenazesinde kendi akrabalarımıza aynısını söyledik. Biz de istiyoruz insanlarla yan yana olalım, acımızı paylaşalım ama biz babamızı bu yüzünden kaybettik. Bu nedenle cenazeye ‘kimse gelmesin’ dedik. Vefat ettiği akşam hastaneye gelen dostlar için de aynısını söyledik. Bunu biz yaşadık, başka kimse yaşamasın. Lütfen kurallara uyalım” ifadelerinde bulundu.

  • Kovid-19’dan ölen tıp öğrencisinin adı parkta yaşatılacak

    Kovid-19’dan ölen tıp öğrencisinin adı parkta yaşatılacak

    Koranavirüs (Kovid-19) nedeniyle hayatını kaybeden Selçuk Üniversitesi (SÜ) Tıp Fakültesi 6. sınıf öğrencisi Merve Mercan’ın adı, üniversitesinin kampüs alanında inşa edilecek parkta yaşatılacağı bildirildi.

    Selçuk Üniversitesi’nden yapılan yazılı açıklamada, üniversitenin Alaeddin Keykubat yerleşkesinde, rektörlük binası ile Kampüs Camii arasında bir bölgede inşa edilecek parka “Merve Mercan” adının verileceği belirtildi.

    Parkın 45 bin 212 metrekare alana kurulacağı, içinde dinlenme alanları, yürüyüş yolları ile su yolunun yer alacağı ifade edilen açıklamada, Mercan’ın tıp fakültesinin onur öğrencisi olmasıyla ve çevresine örnek kişiliğiyle bilindiğine işaret edildi.

    Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde Kovid-19 nedeniyle yaklaşık 40 gün yoğun bakımda tedavi gören Mercan, 10 Eylül’de hayatını kaybetmişti.

  • Koronavirüs hastası hayır yemeği verdi köy karantinaya alındı

    Koronavirüs hastası hayır yemeği verdi köy karantinaya alındı

    Tunceli’nin Pertek ilçesinde koronavirüs hastası, ölen bir yakını için hayır yemeği vermesi nedeniyle köy karantina alınırken, kendisi ve muhtar hakkında soruşturma başlatıldı.

    Pertek ilçesine bağlı bir köyde, koronavirüs tedbirleri kapsamında yasak olmasına rağmen koronavirüs testi pozitif olan kişi, ölen yakını için hayır yemeği verdi. Olayın ortaya çıkmasının ardından yemeğe katıldıkları tespit edilen 10 kişiye, 31 bin 500 lira idari para cezası verilirken, yemeği veren kişi ve köy muhtarı hakkında soruşturma başlatıldı. Tunceli Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamada, köyün karantinaya alındığı belirtilerek, “Pertek’te bulunan bir köyümüzde, almış olduğumuz hıfzıssıhha kararına rağmen bir vatandaşımız hayır yemeği vermiş, kendisinin pozitif olması sebebiyle maalesef köy karantinaya alınmıştır. Hayır yemeğini düzenleyen ve yemeğe katılan 10 kişiye 1593 Sayılı Hıfzıssıhha Kanunu’nun 282’nci maddesine istinaden 3 bin 150’şer TL idari para cezası uygulanmış (toplamda 10 kişiye 31 bin 500 TL), ayrıca hayır yemeğini düzenleyen kişi hakkında TCK’nın 195’inci maddesi gereğince adli işlem başlatılmıştır. Bahse konu köyün muhtarı hakkında ise gerekli soruşturma Pertek Kaymakamlığı’mızca başlatılmıştır” denildi.

  • Malatya’da başhekimin Covid-19 testi pozitif çıktı

    Malatya’da başhekimin Covid-19 testi pozitif çıktı

    Malatya Turgut Özal Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Erdal Aktürk’ün Covid-19 testi pozitif çıktı.

    Prof. Dr. Aktürk, koronavirüse yönelik çeşitli semptomlar hissetmesi üzerine başhekimliğini yürüttüğü hastanede Covid-19 testi yaptırdı. Yapılan test sonucu pozitif çıkan Aktürk’ün genel durumu iyi olduğu için evde tedavisine başlandı. Evinde 14 gün süreyle karantinada kalacak olan Başhekim Aktürk’ün rahatsızlığına ilişkin hastaneden yapılan açıklamada da, “Başhekimimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, bir an önce sağlığına kavuşmasını temenni ediyoruz” denildi.

  • 1 günde rekor vaka artışı

    1 günde rekor vaka artışı

    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), dünya genelinde günlük olarak kaydedilen en yüksek vaka artışının 307 bin 930 olduğunu açıkladı.

    DSÖ, koronavirüs (Covid-19) nedeniyle günlük kaydedilen en yüksek vaka artışını açıkladı. Verilere göre dünya genelinde 24 saatte 307 bin 930 yeni vaka tespit edildi.

    Hindistan 94 bin 372 bin ile en fazla vaka bildiren ülke oldu. Dünya genelinde vaka sayısı 29 milyon 189 bin 557’ye yükselirken, hayatını kaybeden kişi sayısı 928 bin 333’e çıktı.

  • Serinlemek için ıslak maske kullananlara uyarı

    Serinlemek için ıslak maske kullananlara uyarı

    Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Yeşim Taşova, bazı vatandaşların, serinlik vermesi amacıyla maskeyi ıslattıklarını belirterek, bu tip müdahalelerin maskelerin etkinliğini azalttığını, mikroorganizma ve bakterilerin kolay yerleşmesine ortam sağladığını kaydetti. Prof. Dr. Taşova, “Buzluğa da koyuyorlar, keşke işe yarıyor olsa” dedi.

    Geçen hafta Basra alçak basıncının etkisi ile birçok kentte rekor sıcaklıklar yaşandı. Sıcaktan bunalan vatandaşlar da serinlemek için birçok yol denedi. Pandemi süreciyle de birlikte maske takmak zorunda olan vatandaşların maskelerini ıslatarak, hatta buzdolabında bekleterek kullandığı duyumunu aldığını belirten ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Yeşim Taşova, ıslak maskenin kullanılmaması gerektiğini açıkladı. Bu tür kullanımlarda maskenin etkinliğinin azaldığını vurgulayan Prof. Dr. Yeşim Taşova, “Buzluğa da koyuyorlar, keşke işe yarıyor olsa, biz herhalde Adana’da çok tercih ederiz böyle bir olayı. Şimdiki bilgilerimizin ışığında ıslak ortam her zaman mikroorganizmaların, bakterilerin kolay yerleşip, bizi enfekte edebileceği bir yerdir. Biz bu tür kullanımları tasvip etmiyoruz” diye konuştu.

    ‘YERE ATILAN MASKE ÇEVRE SAĞLIĞINA TEHDİT’

    Yere atılan maskelerin ise çevre sağlığı açısından tehdit oluşturduğunu dile getiren Prof. Dr. Taşova, şöyle konuştu:

    “Yere atılan maske ve eldivenler çöp aslında. Gereksiz bir atık oluşturuyor. Onların doğada ne kadar bir sürede yok edildiğini tam bilemiyorum ama gerçekten görüntü de çok çirkin oluyor. Çevre sağlığı için bir tehdit oluşturabilir. Bir kişi dokunduğunda oradan mikroorganizmalar o sekrasyonlarla geçebilir. Evde de normal çöp kutusuna atabiliriz. Yeter ki bir barınaklı kutuda olsun. Elimizi de hemen ardından yıkayalım. En önemlisi bu.”

    ‘ELDİVEN KULLANIMINA KESİNLİKLE KARŞIYIM’

    Eldiven kullanımına kesinlikle karşı olduğuna işaret eden Taşova, eldiven kullanan kişilerin el yıkamadığına dikkati çekerek, “Eldiven kullandığınız zaman elinizi yıkamıyorsunuz. Ama o eldivenle sanki elinizmişçesine her yere dokunuyorsunuz ve her yere dokunduğunuz o eldivenli ellerinizle gözlüğünüzü düzeltiyorsunuz, maskeyi düzeltiyorsunuz, çantanıza dokunuyorsunuz. Sanki o eldiven mikrop tutmuyormuş gibi her yere dokunuyorsunuz. O kadar güzel mikrop tutuyor ki o eldiven. Son derece anlamsız, gereksiz bir uygulama. Eldiven takıldığı zaman el hijyeni uygulanmıyor. Bunun en önemlisi eldiven takmak değil, el hijyenini uygulamaktır” dedi.

  • İstanbul Valiliği’nde “kademeli mesai” toplantısı

    İstanbul Valiliği’nde “kademeli mesai” toplantısı

    İstanbul’da koronavirüs tedbirleri kapsamında geçilmesi planlanan kademelendirilmiş mesainin detayları belli oldu. Toplu Ulaşım Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, toplu ulaşımı yüzde 60 oranında özel sektör çalışanlarının kullandığını vurgulayarak, “Valilik, İBB ile perşembe günü bir toplantı yaptı. Birlikte bir çalışma yapılacak. Valilik özel sektör için sanayi odalarıyla, özel sektör temsilcileriyle görüşerek buna göre mesaiyi kademelendirecek” dedi.

    Artan vaka sayılarının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kabine toplantısı sonrasında toplu ulaşım araçlarında ayakta yolcu taşınmasının yasaklandığını duyurdu. Yasağın başlamasının ardından duraklarda boş otobüs bekleyen yolcu manzaraları Ankara’da uygulanan kademelendirilmiş mesai uygulaması İstanbul için de gündeme geldi.

    “BİR KADEMELENDİRİLME YAPILACAKSA ÖZEL SEKTÖR VE KAMUYU BERABER KAPSAMALI”

    İstanbul Valiliği adına Toplu Ulaşım Bilim Kurulu tarafından yapılan anket sonucuna göre, toplu ulaşım araçlarını yüzde 60 oranında özel sektör çalışanları tarafından kullanılıyor. Kademelendirilmiş mesaiye özel sektör çalışanlarının dahil edilmesi gerektiğini söyleyen Toplu Ulaşım Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, “Nisan, Mayıs, Haziran ayında yaptığımız çalışmalarda normalde 9 milyon olan sayı, 900 bine düştü. Yavaş yavaş normalde döndükçe geçen hafta itibarıyla toplu ulaşım yolculukları 4 milyon 200 bin civarında gerçekleşti. Valilik adına yaptığımız anket sonucuna göre yolculukların yüzde 60’ı özel sektöre ait. Bir kademelendirilme yapılacaksa özel sektör ve kamuyu beraber kapsamalı. Yoksa sonuç başarılı olmaz. Pandemi döneminde yüzde 90 oranında azalan yolculuklarda bile en çok seyahat edenler market çalışanları, emniyet mensupları, sağlık çalışanlarıydı” dedi.

    VALİLİK ÖZEL SEKTÖR TEMSİLCİLERİYLE GÖRÜŞECEK

    İstanbul Valiliği tarafından konuya ilişkin çalışmaların sürdüğünü ifade eden Prof. Dr. Ilıcalı, “Toplu ulaşımdan İstanbul Büyükşehir Belediyesi sorumlu. Valilik İBB ile Perşembe günü bir toplantı yaptı. Birlikte bir çalışma yapılacak. Valilik özel sektör için sanayi odalarıyla, özel sektör temsilcileriyle görüşerek buna göre mesaiyi kademelendirecek” diye konuştu.

    “YOLCULUKLARI KARŞILAMAYA KAPASİTE YETMİYOR”

    Prof. Dr. Ilıcalı sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Mevcut normale geldiğimiz zaman ve bugünkü haliyle pik saatlerdeki yolculukları karşılamaya kapasite yetmiyor. Bunun için talebi yönetip, düşürmemiz lazım. Bu yüzden mesai kademelendirilmesi çok önemli. Cumhurbaşkanımızın açıklamasıyla beraber hayat buluyor. Bu yönden de çok mutluyum. Bu hafta içerisinde tahmin ediyorum ki Valimiz sonuçları kamuoyuyla paylaşacak. Son haftalarda metrobüs yolculukları bir günde 500 bin civarında seyrediyor. İki pik nokta yer alıyor. 50 bini sabah 08.00-09.00 arasında, 50-55 bini de akşam 17.00-18.00 arasında gerçekleşiyor. Mesai kademelendirmedeki amaç, bu pik saatleri azaltmak. Mesailer 4 gruba ayrılsa ve sabah 07.00, 08.00, 09.00 ve 10.00’da başlayan gruplar olursa 50-55 binlik rakamlar en az 20 bine düşer. Bu sayede sosyal mesafe ayarlanır, risk azaltılır”

  • Virüsü yenen hemşire: Bir nefes için ağlayan hastalar var

    Virüsü yenen hemşire: Bir nefes için ağlayan hastalar var

    Mersin’de, koronavirüs salgınına yakalanan 25 yıllık hemşire Mehmet Nalpara (43), 2 çocuğunu bir yakınının evine yerleştirdikten sonra eşiyle birlikte ayrı odalarda 10 gün boyunca karantinada kaldı. İlaç tedavisinin ardından sağlığına kavuşan Nalpara, vatandaşlara önlem almaları konusunda uyarıda bulunarak, “Bir nefes çekip, ciğerlerini doldurmaya hasret kalarak ağlayan hastalarımız var. Çünkü bu dönem ‘Bana bir şey olmaz’ dönemi değil” dedi.

    Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Koronavirüs Yoğun Bakım Servisi’nde gönüllü olarak çalışan hemşire Mehmet Nalpara’nın, Erdemli Devlet Hastanesi’nde hemşire olarak görev yapan eşi Ayşe Aslıhan Nalpara (40), çeşitli semptomlar görmesi üzerine koronavirüs testi yaptırdı. Testi negatif çıkan Nalpara, öksürük, sırt ağrısı ve halsizlik şikayetleri devam edince tomografi çektirdi. Tomografi filminde virüsün akciğer tutulumu fark edildi. Ayşe Aslıhan Nalpara, evde karantinaya alındı. Eşi Mehmet Nalpara da aynı gün test yaptırdı. Filyasyon ekibi, çifti telefonla arayarak, Ayşe Aslıhan’ın testinin negatif, Mehmet Nalpara’nın testinin ise pozitif olduğunu bildirdi. Çift, 2 çocuğunu bir yakınlarının evine yerleştirdikten sonra aynı evde, farklı odalarda 10 gün karantinada kaldı. 10 gün boyunca evde ilaç tedavisi gören Mehmet Nalpara, eşiyle birlikte aynı anda testleri negatif çıkınca yeniden görevinin başına döndü.

    ‘SEMPTOMLARI EŞİM YAŞADI’

    Karantina süreci boyunca tüm ihtiyaçlarının komşuları tarafından karşılandığını ifade eden Mehmet hemşire, hastalığı kimseye bulaştırmamak için çok dikkatli davrandıklarını anlattı. Nalpara, “İkimizin de testi negatif çıkınca 1 Eylül’de işimin başına döndüm. Bu süreçte bende sadece boğaz ağrısı oldu. Başka hiçbir belirti yoktu. Semptomların tamamını eşim yaşadı. İşi bildiğiniz için daha çok korkuyorsunuz. Eşinizin solum sıkıntısını takip ediyorsunuz. Bayılacak, düşüp başını bir yere çarpacak diye korkuyorsunuz. Çocuklarınızın stresini yaşıyorsunuz. Bir bakıma kendinizi unutuyorsunuz. Ben kendimi şanslı hissediyorum. En ufak bir sorun yaşamadan süreci atlattım” diye konuştu.

    ‘NEFES ALMANIN ÖNEMİNİ FARK ETTİM’

    Hastalık sürecinde nefes almanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha fark ettiğini kaydeden Mehmet hemşire, “16 yıllık edindiğim tecrübe ile annesini, babasını, yakınlarını aramayan insanların yoğun bakıma alındıklarında vicdanen çok rahatsız olduğunu gördüm. Sizden hastalık bulaşan yakınlarınız öldüğünde vicdan azabı 10 katına çıkıyor. Annemizi, babamızı, yakınlarımızı, çevremizi düşünüyorsak maskemizi takalım, sosyal mesafemizi koruyalım ve hijyene dikkat edelim” ifadelerini kullandı.

    ‘BANA BİR ŞEY OLMAZ DÖNEMİ DEĞİL’

    Tüm dünyayı saran virüs nedeniyle herkesin dikkatli olması uyarısında bulunan Mehmet hemşire, şunları söyledi:

    “Yoğun bakımlarımızda solunum sıkıntısı şikayeti çok fazla geliyordu fakat ben Van’da kuş gribi salgınında da çalıştım ancak böyle bir şeyle karşılaşmadım. Bir nefes çekip ciğerlerini doldurmaya hasret kalıp ağlayan hastalarımız var. Aldığınız nefes boğazınızda kalıyor. Hüngür hüngür ağlayan hastalarımız var. Bunun için diyoruz ki, ‘maske takın.’ En azından nefesinize sahip çıkın. Temizliğimize dikkat edelim. Büyüklerimizi bu konuda uyaralım. ‘Bana bir şey olmaz’ deyip ihmal ediyorlar ama bu süreç bana bir şey olmaz süreci değil. Tam tersine bana her an bir şey olabilir süreci.”