Etiket: koronavirüs

  • Bursa’da kaçak kına gecesine polis baskını!

    Bursa’da kaçak kına gecesine polis baskını!

    Bursa’da koronavirüs tedbirleri kapsamında yasaklanmasına rağmen, kurallara uymayarak kaçak kına gecesi düzenlenen salona, polis ekipleri baskın yaptı. Kaçak kına gecesine katılan 15 kişiye toplamda 22 bin 500 TL ceza yazıldı.

    15 KİŞİYE 22 BİN 500 TL CEZA

    Nilüfer Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Suç Önleme ve Soruşturma Büro Amirliği ekipleri, merkez Nilüfer ilçesi Çamlıca Mahallesi’ndeki bir salonda koronavirüs tedbirleri kapsamında yasaklanmasına rağmen kaçak kına gecesi düzenlendiği yönünde ihbar aldı.

    Kentte artan koronavirüs vakalarını önlemek amacıyla çalışmalarını sürdüren ekipler, ihbar üzerine harekete geçti. Söz konusu ssalona düzenlenen baskında koronavirüs tedbirlerine rağmen kınaya katılan 11 kişiye 900 liradan toplam 9 bin 900 TL ceza kesildi. Ayrıca, damat Halil Ş., gelin Müge Y., organizatör ve salon sahibine ise 3 bin 150 liradan 12 bin 600 TL olmak üzere toplamda 15 kişiye 22 bin 500 TL ceza işlemi uyguladı. Kına gecesinde, sosyal mesafeye de dikkat edilmediği görüldü.

    POLİSE 1 SAAT DİRENDİ

    Kına yapan çiftin yakını olan Bilge A., “Bende maske var, bana ceza yazamazsınız” diyerek kimliğini vermekte direndi. Polis ekiplerini 1 saat boyunca bekleten Bilge A., aynı zamanda basın mensuplarına hakaret ederek, görüntü almasını engellemeye çalıştı.

  • Bursa’da 25 koltuklu minibüsten 40 kişi çıktı

    Bursa’da 25 koltuklu minibüsten 40 kişi çıktı

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde polis ekipleri, minibüs, otobüs ve işçi servislerine yönelik koronavirüs denetimi gerçekleştirdi. Denetimlerde, 25 kişilik oturma grubu bulunan bir minibüs içerisinde toplam 40 yolcu taşıyarak bulaş riskini artıran sürücüye 3 bin 150 TL para cezası kesildi.

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde polis ekipleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Toplu taşımada tüm illerimizde ayakta yolcu alınmasına kesinlikle müsaade edilmeyecektir” açıklamasının ardından harekete geçti. İlçe merkezinde bulunan ana duraklarda denetim yapan ekipler, koronavirüs tedbirlerine uymayan minibüslerdeki yolcuları indirdi. Minibüslerin içerisini hınca hınç dolduran ve ayakta yolcu taşıyan sürücülere ise ceza işlemi uygulandı.

    MİNİBÜS SÜRÜCÜSÜNE CEZA

    Denetim sırasında ekiplerin durdurduğu bir minibüste ayakta 15 yolcuyla birlikte oturan 25 yolcu görüldü. Toplam 40 yolcu taşıyan minibüs sürücüsüne 3 bin 150 TL para cezası kesildi. Polis ekiplerinin denetimlerini sürdüreceği öğrenildi.

  • Türkiye’de son durum! 1761 yeni vaka 52 ölü

    Türkiye’de son durum! 1761 yeni vaka 52 ölü

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Türkiye’nin güncel koronavirüs verilerini açıkladı.

    Bugün yapılan 110 bin 565 testten 1761 kişiye Kovid-19 tanısı kondu. Hayatını kaybedenlerin sayısı 52 kişi artarak 6782’ye yükseldi.

    1093 kişi daha sağlığına kavuşarak toplam iyileşen hasta sayısı 253 bin 245 kişiye çıktı.

    Ağır hasta sayısı 1159, hastaların zatürre oranı yüzde 7,5 olarak açıklandı.

    BAKAN KOCA: AĞIR HASTA SAYIMIZ ARTIYOR

    Sağlık Bakanı Koca; “Bugün 110.000’den fazla test yapıldı ve 1.761 yeni hasta tespit edildi. Ağır hasta sayımız artmaya devam ediyor. Kayıplarımız can yakıyor. Bu durumu durduracak olan birlikte tedbirlere uymaktır. Güç birlikte tedbirde.”

  • Kovid-19 tedavisi gören Babacan’dan açıklama

    Kovid-19 tedavisi gören Babacan’dan açıklama

    DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, “Covid-19’la on beşinci günün sonunda şikayetlerim azaldı. Bulguların da düzelme eğilimine girmesi üzerine doktorum tedavimin evde süreceğini söyledi” açıklaması yaptı.

    Koronavirüs tedavisi gören DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’dan açıklama geldi.

    Babacan Twitter’dan yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

    “Covid-19’la on beşinci günün sonunda şikayetlerim azaldı. Bulguların da düzelme eğilimine girmesi üzerine doktorum tedavimin evde süreceğini söyledi.

    Hastanede kaldığım süre boyunca sağlık çalışanlarımızın gösterdiği büyük fedakarlığa şahit oldum. Hepsine çok teşekkür ediyorum.

    Son günlerde yeniden yaygınlaşan salgına karşı özellikle toplu organizasyonlardan uzak durmanızı, her türlü tedbiri almanızı, kendinizi ve çevrenizdekileri korumanızı özellikle rica ediyorum. Tüm COVID-19 hastalarına acil şifalar diliyorum.”

  • Ümraniyespor’da 14 koronavirüs vakası

    Ümraniyespor’da 14 koronavirüs vakası

    TFF 1. Lig ekiplerinden Ümraniyespor’da teknik ekipten 2, futbolculardan 7, çalışanlardan ise 5 kişi olmak üzere toplam 14 kişinin Covid-19 test sonucunun pozitif olduğu açıklandı.

    Kulüpten yapılan açıklamada, “Teknik ekibimizden 2, futbolcularımızdan 7, çalısanlarımızdan 5 kişi olmak üzere kulübümüzde toplam 14 kişinin Covid-19 test sonucunun pozitif olduğu tespit edilmiştir. İlgili kişilere izolasyon süreci uygulanmaya başlamıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur” denildi.

  • Hastane çalışanı, 8 günlük korona tedavisini anlattı

    Hastane çalışanı, 8 günlük korona tedavisini anlattı

    İstanbul’da bir kamu hastanesinin acil servisinde temizlik görevlisi 34 yaşındaki çalışan, 3 kez test sonucunun negatif çıktığını, Covid-19 teşhisinin akciğer tomografisi sonucu koyulduğunu söyledi.

    Gazete Duvar’dan Müzeyyen Yüce’nin haberine göre; İstanbul’da bir kamu hastanesinin acil servisinde temizlik görevlisi 34 yaşındaki çalışan, 1 nisan günü yoğun nefes darlığı ve boğaz ağrısı şikâyetiyle çalıştığı hastanenin acil servisine başvurduğunu söyledi. Korona virüsü şüphesiyle kan tahlili yapıldığını ve akciğer tomografisi çekildiğini ifade eden personel yaşadıklarını şöyle anlattı:

    “Akciğer filminde buzlu cam manzarası gördükleri için hemen hastaneye yatışımı yaptılar. Ancak boğazımdan alınan numune neticesinde yapılan test negatif çıktı. Tomografide var görünen korona virüsü testte görülemedi. 3 gün hastanede tedavi gördükten sonra taburcu oldum. Eve geldiğimde bir iki gün içinde yeniden fenalaştım. Yoğun sırt ağrısı, boğaz ağrısı, halsizlik ve sağ bacağımda his kaybı şikâyetiyle gece yeniden acil servise gittim. Yeniden yatışım yapıldı.”

    “HER AN ÖLEBİLECEĞİMİ DÜŞÜNDÜĞÜM ZAMANLAR OLDU”

    Hastanede 3 kez yapılan testin sonuçlarının negatif çıktığını ancak akciğer tomografisindeki buzlu cam görüntüsü ve klinik bulguların COVİD–19’u gösterdiğini aktaran personel, hastane sürecini şu sözlerle anlattı:

    “Hastanede 8 gün boyunca tedavi gördüm. 3 korona virüsü testim de negatif çıkmasına rağmen akciğer tomografisinde görülen bulgular nedeniyle COVİD–19 teşhisi koydular. Akciğerlerdeki bulguların ilerlediğini söylediler. Ama tedavi sürecinde bu bulgularda gerileme görüldü. Beni tek kişilik izolasyon odasına alarak antibiyotik tedavisine başladılar. Boğazımda olan ağrı daha çok acıma şeklindeydi. Hastanede geçirdiğim süre boyunca moralimi yüksek tutmaya çalıştım. Ekip arkadaşlarım da moralimi yüksek tutmamdaki en büyük motivasyonum oldu. Ama zaman zaman kendimi kötü hissettiğim oldu. Özellikle ikinci kez yattığımda mikrop sanki virüs değil de benmişim gibi hissediyordum. Eldiven takmadan tek kişilik odada olmama rağmen hiçbir yere dokunmuyordum. Ailenizi görememek başlı başına kötü bir durum. Ölebileceğimi düşündüğüm zamanlar oldu ama moralimi yüksek tutmak için çok uğraştım. Sonunda onu yendim.”

    “EVDE 14 GÜN İZOLASYONDA KALACAĞIM”

    Hastanede geçen 8 günlük tedavisinin ardından dün itibari ile evde 14 günlük izolasyon sürecinin başladığını ifade eden personel, “Hastanede son çekilen akciğer tomografisinde hastalığın gerilediği ve durduğu söylendi. Taburcu oldum ve kendimi evde bir odada izole ettim. Ailem yemeğimi kapıdan bırakıyor. Onlarla temas etmemeye çalışıyorum. Evde diğer odalara eldivensiz ve maskesiz çıkmıyorum. Doktorların önerisi doğrultusunda sıvı gıdalarla besleniyorum. Zor bir süreçten geçtiğimi söylediler. Hala ufak tefek ağrılarım var, onlar da zamanla geçermiş. Bu süreçte nefes terapisi yapıyorum. Herkeste hastalığın belirtileri farklı seyrediyor. Kimse ben gencim bir şey olmaz diye düşünmesin. Benim yattığım katta 24 yaşında zorlu tedavi süreci geçiren bir genç vardı” dedi.

    “EKİPMAN SORUNU YAŞAMADIK”

    Görev yaptığı hastanede çalışırken koruyucu ekipman sorunu yaşamadıklarını ifade eden personel, “Acilde görev yaptığım için çok kalabalık bir ortam vardı. Kendinizi ne kadar korusanız da bu kadar hızlı yayılan bir hastalık. En azından bizim hastane için ekipman sorunu yaşamadığımızı söyleyebilirim. Tedavi sürecimde hiçbir şekilde maddi bir ödeme yapmadım. Tedavi gördüğüm süreçte ve izolasyonda geçireceğim süreçte raporlu olacağım. Ücretsiz bir izin söz konusu olmadı” ifadelerine yer verdi.

     

  • Kovid-19’u 8 dakikada tespit eden kit geliştirildi

    Kovid-19’u 8 dakikada tespit eden kit geliştirildi

    Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde (ÇOMÜ), yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) 8 dakikada tespit eden kit geliştirildi.

    ÇOMÜ Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kemal Sezgintürk tarafından geliştirilen kit ile dünyadaki benzerlerinden farklı olarak daha güvenilir ve hızlı sonuç alınabiliyor.

    Koronavirüs tanısı için geliştirilen test kiti hakkında bilgi veren ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Murat, çalışmanın Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) tarafından “İleri Araştırma Projeleri” kapsamında desteklendiğini söyledi.

    Projenin en önemli bölümünün sadece Türkiye’de değil, dünyada ilk defa yapılan bir test olduğunu belirten Murat, şöyle konuştu:

    “Çünkü dünyada bir antikor testi bulunuyor. PCR’larda biliyorsunuz doğruluk oranı yüzde 63 oranında değişiyor. Yani yüzde 40 civarında bir yanılma payı var ama hocamızın geliştirmiş olduğu bu testle kısa bir sürede yani 5-10 dakika içerisinde yüzde 100 bir sonuç elde ediliyor. Daha sonraki dönemde de Kovid-19 geçirip geçirmediğini de tespit ediyor. Kovid-19 ise bunu ortaya koyan bir test. Hızlı sonuç veriyor ve yüzde 100 sonuçlu bir test. Dünyadaki uygulamalar daha çok tek protein üzerinde yapılan bir çalışma ama bizim hocamız iki protein üzerinde çalışmasını yürütüyor. Bundan dolayı ayrı bir özelliği var. Biz bu proje ile ÇOMÜ olarak gerçekten övünç duyuyoruz.”

    Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kemal Sezgintürk ise salgının, kendilerini bu konularda bir şeyler yapmaya ittiğini dile getirdi.

    Mart ayının ortasından itibaren tamamen üniversitenin öz kaynaklarıyla yürüttükleri virüsün, insanın bağışıklık sisteminde oluşturduğu antikorları hedef alan bir test kiti geliştirdiklerini vurgulayan Sezgintürk, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Çok kısa sürede 8 dakikada sonuç veren ve şu anda halihazırda piyasadakilerden çok daha kesin ve doğru sonuçlar veren bir kit haline geldi proje ürünümüz. Çalışmalarımızı tamamlamak üzereyiz. Birkaç hafta içerisinde gerçek kan örnekleri üzerinde yapacağımız optimizasyon çalışmaları da bitecek. Ondan sonra inşallah kullanıma hazır hale gelecek kitimiz. Örneklerimizde yüzde 100’e yakın bir doğrulukta sonuç aldığımızı söyleyebilirim.”
    Sezgintürk, seri üretimle ilgili girişimlerinin olacağını belirterek “Geliştirdiğimiz kitin önce patent haklarının alınması gerekecek. Ülkemizin fon veren kuruluşlarına da başvuracağız. Onların da bu konuda çok ciddi destekleri oldu zaten. KOSGEB, TÜBİTAK, kalkınma ajansları ve Sağlık Bakanlığı gibi ülkemizin önemli fonlayıcı kuruluşlarına da projemizi tanıtarak seri üretime geçmeyi planlıyoruz. Şu anda halihazırda ticari örneklere bakıldığında ikinci antikoru hedef alan bir örnek şu anda dünyada yok.” diye konuştu.

  • Kılıçdaroğlu’ndan hükümete koronavirüs eleştirisi

    Kılıçdaroğlu’ndan hükümete koronavirüs eleştirisi

    Parti Meclisi toplantısı öncesinde konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, corona virüsle mücadele üzerinden hükümeti eleştirdi.

    “Rakamların gerçek olmadığını hepimiz biliyoruz. Ne olursa olsun bizler mücadelemizi adalet için mücadelemizi sürdüreceğiz. Bir salgın var mı var, dünyada var mı var. Nasıl mücadele edeceğiz, stratejiyle. Önce bulaşmayı engelleyecek önlemleri alacaksın. İkinci konu hastalık bulaştıysa, bütün önlemlere rağmen, onu tedavi edeceksin. Şimdi hastaneler tıka basa dolu. Bu devletin iyi yönetilmediğini gösteriyor.

    Bilim Kurulu’nun eksiği sözcüsü olmaması. Vatandaş önce dikkatle dinledi ama üyelerin söylemleri çelişki dolu. Hangi partiden olursa olsun hangi kimlikten inançtan olursa olsun bu topraklarda yaşayan vatandaşlar için muhalefet yapmaya, insanları doğru yola yönlendirmeye çalıştık. Sağlık Bakanı çıktı, normal açıklamalar yapıyor, her akşam belli saatte. Başlangıça güven vermişti ama bir süre sonra Sağlık Bakanı güveni yitirdi. Neden? Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla diye cümleye başladı. Cumhurbaşkanı doktor değil ki. Bu talimattan sonra olaylar güvensiz bir ortama sürüklendi.

    Vaka ve ölüm sayıları da gerçeği yansıtmıyor. Bugün sağlık çalışanları moralsiz, tükenmişlik sendromu yaşadıklarını söylüyorlar. Bu süreçte kim ne derse desin bütün sağlık çalışanlarına yürekten teşekkür etmek benim boynumun borcudur. Onlar günün 24 saatinde çalıştılar, evlerine bile gitmediler. Çoğu sağlık çalışanımız hayatını kaybetti. 18 yıldır ülkeyi yönetenler 5 maskeyi dağıtamadı. 5 maskeyi dağıtamayan siyasal iktidarın bu ülkeyi yönetmeye imkan yoktur. Ekonomik sosyal konseyi toplamak gerekiyordu.

    Bunlar yatsın kalksın CHP’li belediyelere dua etsinler. Bu ülkede infial yoksa CHP’li belediyelerin çalışmaları nedeniyledir. Belediye güzel hizmet veriyor, vatandaş katkıda bulunmak istiyor o paraya bile el koydular. Bunların ne bu dünyada ne diğer dünyada yatacak yerleri yok. 10 milyonu aşan işsizimiz var. Cumhuriyet tarihinin rekoru bu. Çöp konteynerları iyi ki var. Bu çöp konteynerlarından onbinlerce kişi geçiniyor. Hala çıkmış afra tafra ile konuşuyorlar.

    Geçen 7 ayda 80 milyar lira faiz ödendi. Faizi ödemek için de borçlanacaklar. Borç alan emir alır. Trump’ın bir dediğini asla iki yapamaz. Borçlanmak zorundadır. Talimatı oradan almak zorundadır. Papazı o yüzden bıraktı. Bırakmazsa senin mal varlığını incelerim diyor. Söyleyen Trump, Trump aleyhine neden dava açmıyorsun. Açamaz çünkü korkar.”

  • TBMM’de koronavirüsten ilk ölüm

    TBMM’de koronavirüsten ilk ölüm

    Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Kaynakları biriminde çalışan ve ailesinde de Covid-19 testi pozitif çıkanlar olduğu için evde karantina altında bulunan memur İbrahim S. (34), hayatını kaybetti.

    TBMM İnsan Kaynakları biriminde görevli İbrahim S., 4 Eylül’de rahatsızlanınca hastaneye başvurdu. İbrahim S., durumunun hastaneye yatarak tedavi gerektirecek boyutta olmaması nedeniyle evine gönderildi. İbrahim S., dün ateşinin yükselmesi üzerine kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

    TBMM’den İbrahim S.’nin yaşamını yitirmesiyle ilgili bilgilendirme yapıldı. Bilgilendirmede, “Meclis İnsan Kaynakları biriminde görevli memur arkadaşımız İbrahim S., Cuma günü rahatsızlık hissetmesi üzerine hastaneye gitmiş, ancak durumunun hastanede yatarak tedaviyi gerektirecek boyutta olmaması nedeniyle evinde istirahat etmekteyken, dün ateşinin yükselmesi üzerine hastaneye yatırılmış, ani gelişen bir durumla gece hayatını kaybetmiştir. Ailesinde Covid-19 pozitif olan bireylerin bulunduğu arkadaşımız da idari izinli olarak evinde bulunmaktaydı” ifadeleri kullanıldı.

    TBMM’de pandemi sürecinin başından bu yana 50 civarında personelde Covid-19 tespit edildiği belirtildi.

  • “Hastalığa yakalananlarda yaş ortalaması düşüyor”

    “Hastalığa yakalananlarda yaş ortalaması düşüyor”

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, pandeminin başından bu yana 15 yaş ve altı 12 çocuğun hayatını kaybettiğini belirterek, “Hastalanan grupta ağır ya da hafif, gençler ve çocuklar daha fazla bulunmaya başladı. Virüs bu yaş grubunda pozitif; ancak ağır seyretme olasılığı, yaşlılar ya da kronik hastalığı olanlar kadar yüksek değil” dedi.

    Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, koronavirüs salgınında hasta yaş ortalamasının düştüğünü söyledi. Pandeminin başından bu yana Covid-19 nedeniyle 15 yaş ve altında 12 çocuğun hayatını kaybettiğini belirten Prof. Dr. Ceyhan, 65 yaş ve üstü ile kronik hastalığı olanlar, hayatını kaybedenler ya da hastalığı ağır seyredenlerde durumun çok değişmediğini söyledi.

    Prof. Dr. Ceyhan, “İlk yapılan çalışmalarda çocukların hastalığa az yakalandığı ve daha az bulaştırıyor sonuçları sokağa çıkma yasakları ve iş yerlerinin kapalı olma zamanındaydı ve o yanıltıyordu. Çocuklar özellikle o dönemde dışarı çıkmadığı için zaten virüsle karşılaşma olasılığı çok düşüktü. Ancak birçok ülkede özellikle okul öncesi ve kreşlerin açıldığı dönemden sonra yapılan çalışmalar gösterdi ki; bu düşünce tamamen yanlış; çocuklar da hastalanıyorlar. Tabii ki yetişkinlerden daha hafif seyrediyor, ölüm oranları daha düşük; ama bulaştırma açısından en az yetişkinler kadar bulaştırıcılar” diye konuştu.

    ‘CİDDİ KOMPLİKASYON ORANI BİNDE 1’

    Prof. Dr. Ceyhan, adolesan yaş grubunun (10-19 yaş arası) yetişkinlerden daha bulaştırıcı olduğunu kaydetti. Özellikle adolesan yaş grubunun davranış ve hareketlerinin kontrolünün zorluğuna dikkat çeken Ceyhan, “O yüzden ilk zamanki düşünceler tamamen değişmiş durumdadır. Çocuklar eğer bu virüsü alırlarsa, belki oran olarak düşük olacak; ama ciddi sayıda çocuğun riskli olarak bu hastalığı ağır geçirebileceğini artık biliyoruz. Şöyle düşünün; diyelim Türkiye’de 1 milyon çocuk hastalandı. Ciddi bir komplikasyon binde 1 nadir görülüyor. Ama bu bize bin tane çocuğun o ağır komplikasyona yakalanacağını gösterir. Dolayısıyla artık çocuklara birkaç ay öncesine göre daha farklı gözle bakıyoruz. Bu hastalık riski yönünden eskiye göre daha riskli olduğunu düşünüyoruz. Şimdi de yaşlı hastalar daha ağır seyrediyor, ölüm oranı daha yüksek. Bu durumda bir değişiklik olmadı. Ama hastalanan grupta ağır ya da hafif, gençler ve çocuklar daha fazla bulunmaya başladı. Virüs bu yaş grubunda pozitif; ancak ağır seyretme olasılığı, yaşlılar ya da kronik hastalığı olanlar kadar yüksek değil” ifadelerini kullandı.

    ‘UZUN DÖNEMDE NASIL BİR ETKİ BIRAKIYOR BİLMİYORUZ’

    Prof. Dr. Ceyhan, gençlerde ve çocuklarda hastalığın bilinen çoklu sistem inflamatuar sendromuna yol açabileceğini ifade ederek, “Çoklu sistem inflamatuar sendromu, çok nadir görülen görüldüğü zaman ciddi oranda ölüme yol açan ve ağır seyreden bir hastalıktır. Hastalığın yoğunluğunun arttığı dönemlerde daha çok ortaya çıkıyor. Bazı iddialarda da bulundu; çocuklarda birkaç ay sonra bazı kalp ve ciğer bulgularının olduğu ifade edildi. Ancak henüz teyit edilmedi. Dolayısıyla bu çocukların izlenmesi lazım ve aynı durum yetişkinler için de geçerli. Uzun dönemde bunlarda nasıl bir etki bırakıyor, bilmiyoruz. Ancak viral enfeksiyonlar genellikle üstüne bir bakteri enfeksiyonu eklenmezse, herhangi bir sekel (bir hastalıktan kalan doku bozukluğu) genellikle bırakmıyor, tamamen iyileşiyor. Ama bu hastalık özelinde bunu söyleyebilmek için bu hastaları izlemek lazım” değerlendirmesinde bulundu.

    ‘BULAŞTIRMA ORANI ARTTI’

    Yayılım oranı ile ilgili ilk başta sokağa çıkma yasakları varken oranın düşük çıktığını ifade eden Prof. Dr. Ceyhan, “Bulaştırma kat sayısı 1’in altında çıkıyordu, genel toplumda 2 ya da 3 iken. Amerika’da bir çalışma yapıldı; bir yaz kampında yayılım oranı 4’ün üzerinde çıktı. O yüzden genel anlamda yetişkinlerden farklı olmadığını söyleyebiliriz” dedi.