Etiket: kota

  • Türkiye’nin Orkinos avcılığı kotası yüzde 3.15’ten 6.5’in üzerine çıktı

    Türkiye’nin Orkinos avcılığı kotası yüzde 3.15’ten 6.5’in üzerine çıktı

    Atlantik Orkinosunu Koruma Komisyonu, mavi sularda Orkinos avcılığı yapan ülkelere kota koyan uluslararası bir kuruluş. Üye ülkeler, ICCAT tarafından belirlenen av kotası dışına çıkamıyor.

    Türkiye için belirlediği yüzde 3.15’lik kotanın Akdeniz ülkeleri arasında çok az bir pay olduğunu ifade etti. Türkyılmaz, Türkiye için belirlenen yüzde 3.15’lik kotanın yapılan müzakereler ve diplomasi neticesinde yüzde 6.5’in üzerine çıkarıldığını söyledi.

    Türkiye’nin kotasının artması için komisyonda önemli çabalar sarf edildiğini anlatan Türkyılmaz, komisyonda yaşanan müzakerelerin ders kitaplarına örnek olabilecek nitelikte olduğunu kaydetti.

    Kota miktarının yüzde 3.15’ten yüzde 6.5’in üzerine çıkarılması için verilen mücadelenin ardından Türkiye’nin kendi kotasını ilan ettiğine dikkati çeken Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdür Yardımcısı Türkyılmaz, “Bir ülkenin baş delegesiyle müzakere ederken dedik ki ‘Efendim Türkiye’nin hak ettiği kota miktarı bu kadar değil. Bölgemizdeki Türkiye’nin itibarı açısından kabul edilebilir bir durum değil. Bir de balıkçı ülkesiyiz biz. Neye göre bunları yapıyorsunuz” ifadesini kullandı.

    Müzakerelerde Avrupalı delegelerinin kendisine ‘Türkiye’nin talep ettiği kota miktarı sınırları değiştirmek gibi bir olay’ denildiğini aktaran Türkyılmaz, “Altı dolu olan çalışmalar sonrasında kendi kotamızı ilan ettik. Dedik ki ‘Hayır biz avlayacağız ve avlamaya başladık’ Sonrasında müzakereleri biraz daha olgunlaştırdık ve şu anda yüzde 6.5’in üzerinde bir kota alma hakkına sahip olduk” diye konuştu.

    Gramı dahi çok değerli olan bir balıktan söz ettiklerini belirten Türkyılmaz:
    “Bugün itibariyle 2 bin 600 ton bir kotamız var. 2024 yılında da avcılığımıza başladık. Hayırlı olur inşallah. Kazasız belasız bir av sezonu Orkinosta gerçekleştirilir. Diğer balık türlerinde avcılıkta yasak döneme girmişken orkinosta uluslararası sularda 15 Mayıs itibariyle Avcılık başladı. Bazı Türk balıkçı gemileri Malta adası civarına kadar gidiyorlar. Orada 26 Mayıs’ta başladı. 2 bin 600 ton olan avcılığımızın bugün itibariyle bin 102 tonunu avlamış olduk. Geriye kalan miktarını da kısa bir süre içerisinde avlamaya devam ederiz”

    26 tane Türk balıkçı gemisinin Akdeniz’de an itibariyle Orkinos avcılığı yaptığı ifade eden Türkyılmaz, Türkiye’ye getirilen balıkların Tarım ve Orman Bakanlığı uzmanları tarafından kota kuralına uyulup uyulmadığına dair denetleme yapıldığını söyledi.

    İhracatı önemli bir balık türünden söz ettiklerini belirten Türkyılmaz, Orkinosların Avrupa Birliğine, Ortadoğu’ya ve Japonya’ya ihraç edildiğini dile getirdi. Japonya’ya her sene ortalama olarak 70 milyon Dolar Orkinos ihracatı yapıldığını anlatan Türkyılmaz, ihracat esnasında faaliyetlerin kontrol altında tutulması gerektiğini ifade etti.
    Türkiye’nin Orkinos ihracatında hedefi 100 milyon doları ihracat ortalamasının üzerine çıkmak.

  • Artık kotlar kotasını dolduruyor

    Artık kotlar kotasını dolduruyor

    Denizli’de yurt içi ve yurt dışı pazarlara gönderdiği kot pantolonlarla ünlü Tavas ilçesinde, kot pantolon üretimi durma noktasına geldi. Markalaşamayan ve Çin’den gelen ürünlerle rekabet edemeyen Tavaslı konfeksiyoncular, masraflarını karşılayamayınca sektörü terk etmeye devam ediyor. 1980’lı yılların sonlarında kot pantolon üretiminin başladığı dönemde ilçede yaklaşık 700 kot pantolon, kumaş pantolon, takım elbise, işçi kıyafeti ve dış giyim üretimi yapan atölye varken, şimdi ilçede yaklaşık 50 atölye de üretime devam ediliyor. 50 atölyenin de yaklaşık 30’u dışarıya fason üretim yaptırıyor.

    37 yıllık kot pantolon ve konfeksiyon ustası olduğunu anlatan Bekir Yakıt,

    “1990’lı yıllarda ilçemiz en parlak zamanlarını yaşadığı dönemde başta kot pantolon üretimi olmak üzere, kumaş pantolon, gömlek, takım elbise, işçi kıyafeti yani dış giyim üretimi yapan 700 büyüklü küçüklü atölyemiz vardı. Burada yaklaşık 10 bin kişi istihdam ediliyordu. Haftalık 2 bin civarında takım elbise, 3 bin 500 – 4 bin parça civarında da kot pantolon ve dış giyim üretimimiz vardı. Bu ürünlerin büyük bölümü ihracata giderken, iç piyasaya da ürün veriyorduk. 2010 yılından sonda büyük atölyelerin çoğalması ve markalaşamama nedeniyle sektör erimeye başladı” dedi.

    Usta yetişmiyor

    Bir zamanlar kot üretiminin başkenti olarak anılan Tavas ilçesinde şimdi 50 dış giyim üretimi yapan atölyenin kaldığını bu atölyelerden de 30’unun dışarıya fason iş yaptırdığını hatırlatan Yakıt, “2 binli yıllarda İlçemizde üretilen kaliteli ürünler önce semt pazarlarında adını duyurdu daha sonra gurbetçiler sayesinde ünü yurt dışına kadar çıktı. Kot pantolonun merkezi haline gelen ilçeye markalaşamadığı için ilk darbeyi Çin vurdu. Yurt içinde büyük firmaların sektöre adım atması ilçede işleri yavaşlattı. İlçemizde ne yazık ki en genç konfeksiyon ustamız 40 yaşında. Ne yazık ki geriden yetişen çırağımız kalfamızda yok. İlçede top kumaşı serip pastalda kesim yapabilen iki üç usta kaldı. Yüksek maliyetler, pahalı kumaş nedeniyle kazançlarımız çok düştü. Çoğu ustamız işi bıraktı. Sigortalı iş bulan ilçemizden gitti. Her şeye rağmen ürettiğimiz kot pantolon ve dış giyim ürünlerini başta çevre illere ve ülkemizin farklı noktalarına göndermeye devam ediyoruz” diye konuştu.

  • Marketlerde bazı ürünlerin satışına kota

    Marketlerde bazı ürünlerin satışına kota

    Gıda ürünlerine gelen zamlardan ayçiçek yağı ve şeker de nasibini aldı. Piyasa az sürülen bu ürünler, bazı marketlerde yok satmaya başlayınca marketler kota uygulamaya başladı. Özellikle şeker ve ayçiçek yağı bazı marketlerde bir adet satışla sınırlandırılmaya başlandı. Öte yandan uzmanlar, bu ürünlerin çok az üretilmesinden dolayı ihtiyaçtan fazlasını almamayı önerdi.

    Ayçiçek yağının ve şekerin fiyatı cep yakıyor. Bu ürünler kimi marketlerde de yok satıyor. Özellikle de şeker piyasaya az sürüldüğü için bulmakta zorluk çeken de var. Uzmanlar fiyat artışının önüne geçmek için “İhtiyacınız kadar alın talebi düşürün” diyor.

    MARKETLER KOTA KOYDU

    Kur ve enflasyona bağlı olarak son zamanlarda birçok ürüne zam geldi. Uzmanlar fiyat artışını engellemek için tüketicilere, “Fazla almayın, ihtiyacınız kadar alın talebi düşürün” çağrısı yapıyor. Bazı marketlerse ürünü daha fazla müşteriye ulaştırmak için yağ ve şeker satışına kota sınırlaması getirdi.

    Tarım Kredi Kooperatiflerinde şeker reyonunda ‘yalnızca bir paket alınabileceğine’ ilişkin uyarılar yer aldı.

    Konuyu değerlendiren Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu açıklamasında şunları söyledi:

    ZAM, ARACI FİRMALARA VE ÖZEL ŞİRKETLERE YETERLİ GELMEDİ

    Şeker fiyatına zam geldi. Buna rağmen bir takım aracılar ellerindeki şekerleri piyasaya kısıtlı sürmek suretiyle fiyat artışına yol açmak istiyorlar. TÜRKŞEKER fabrikaları yüzde 25 zam yaptı ama bu demek ki yeterli gelmedi, aracılara ve özel şirketlere.

    MARKETLER İYİ NİYETLİ

    Marketler aslında iyi niyetli davranıyorlar. Bir kişinin gelip 5 – 10 kilo şeker almasındansa pek çok kişinin birer kilo almasını sağlıyor. Tüketicilere tavsiyemiz, mümkün olduğu kadar asgari miktarda ürün alarak talebi kıssınlar. 5 kilo alan bir kilo almayı denesin. Böylece talep azalınca fiyatın da yerine oturması sağlanacaktır. Yaklaşık 10 gündür tüketiciler şeker bulmakta zorlanıyorlar.

    5 KİLO YAĞ 100 LİRAYI GEÇTİ

    Ayrıca sıvı yağda da aynı durum var. 2 litrelik sıvı yağ 50 lirayı buldu. Yani 5 litre sıvı yağın fiyatı 100 lirayı geçti.

    “GERİ ÇEKİLME OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ”

    Geçtiğimiz günlerde DHA’ya açıklama yapan Trakya Birlik Genel Müdürü Hakan Çelen, son dönemlerde ayçiçek yağının fiyatlarındaki artışın nedeni olarak pandemiye işaret etmişti. Enerji fiyatları, artan tarımsal girdiler ve kur farkının rafa yansıdığını belirten Çelen, “Özellikle yılın ikinci yarısından sonra, şubat-marttan sonra, yeni sezonun yaklaşmasıyla fiyatlarda geri çekilme olabileceğini düşünüyoruz. Bu 80-90 lira bandı seviyesinde oturacağını öngörebiliriz” açıklamasını yapmıştı.

    “İMKÂNINIZ VARSA ŞİMDİ ALIN”

    Sözcü’den Sayime Başçı’ya konuşan Zincir Mağazalar Derneği Başkanı Serhan Tınastepe, gıda dışındaki pek çok kategoride sektör oyuncularının rafa koyacak ürün bulmakta zorlanmaya başladığını ve kısmen de olsa boş raf görüntülerinin gündeme gelebileceğini belirterek, tüketicinin eğer imkanı var ise şimdi alıma geçmesini tavsiye ederek, “imkânıları varsa şimdi alsınlar, gelecek 4-6 ay arası çok ciddi tedarik problemi yaşanacak” dedi.

     

  • Rusya, Türk domatesinde kotayı artırdı

    Rusya, Türk domatesinde kotayı artırdı

    Rusya Federasyonu’nun, Türkiye’den ithal ettiği domates kotasını 50 bin ton arttırma kararını sevindirici bir gelişme olarak değerlendiren Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, “Kotanın tamamen kaldırılmasını istiyoruz. Rus halkı Türk domateslerini seviyor ve istiyor” dedi.

    Türkiye ile Rusya Federasyonu arasındaki müzakereler sonucunda Rusya, Türkiye’den domates ithalat kotası 50 bin ton arttırdı. Türkiye’den Rusya Federasyonu’na domates ihracatındaki 200 bin ton kota geçtiğimiz ay doldu. Türkiye genelindeki yaş meyve sebze ihracatçı birlikleri başkanları da 9 Aralık 2020 tarihinde yaptıkları ortak açıklamayla, “Domates ihracatında Rusya’ya kotanın kaldırılmasını, 2015 öncesine dönülmesini istiyoruz” talebinde bulundu.

    BAKAN PEKCAN, ‘ÇİFTÇİLERİMİZE, İHRACATÇILARIMIZA HAYIRLI OLSUN’

    Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla Rusya’nın Türkiye’den domates ithalatını 50 bin ton arttırdığını duyurdu. Kararın 10 gün sonra hayata geçeceğini kaydeden Bakan Pekcan, “Çiftçilerimize, ihracatçımıza hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.

    ‘SEKTÖRÜN BEKLENTİSİ KOTANIN TAMAMEN KALDIRILMASI’

    Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, Rusya’nın Türkiye’den ithal ettiği domates kotasını 50 bin ton artırmasının sevindirici olduğunu, sektörün beklentisinin ise kotanın tamamen kaldırılması olduğunu kaydetti. Türkiye’nin, 2020 yılındaki domates ihracatının yüzde 3’lük artışla 313 milyon dolara yükseldiği bilgisini veren Uçak, “Domates ihracatımızın arttığı süreçte Rusya’ya olan domates ihracatımız yüzde 28’lik düşüşle 86 milyon dolardan, 62 milyon dolara geriledi. Bu düşüşün en büyük etkeni Türkiye’den Rusya’ya domates ihracatındaki kota. Bu kota, kaldırıldığı takdirde Rusya’ya domates ihracatımızı 100 milyon doların üzerine taşıyabiliriz. Rus Halkı, Türk domatesini seviyor ve talep ediyor. Bu kotanın tamamen kaldırılmasını sadece biz değil, Rus Halkı da istiyor” diye konuştu.

    Türkiye’ye uygulanan domates kotasının 250 bin tona çıkmasının ihracatçıları sevindirdiğini aktaran Başkan Uçak sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanımız Ruhsar Pekcan ile Tarım ve Orman Bakanımız Dr. Bekir Pakdemirli’nin yürüttüğü yoğun diplomasi trafiği sonucu sorun, büyümeden orta vadede çözüme kavuştu. İhracatçılarımız 2019 yılında Rusya’ya 98 bin ton taze domates ihraç etmişti. Bu performansı, tekrar ettiğimiz taktirde sorunumuz 6 aylığına çözüme kavuşmuş görünüyor. Kotanın tamamen kalkması için de görüşmelerin sürdüğünü biliyoruz. İnşallah tamamen kalktığını da duyarız.”

    TÜRKİYE DÜNYANIN DÖRDÜNCÜ BÜYÜK ÜRETİCİSİ

    Türkiye yıllık 14 milyon ton domates üretimiyle dünyanın 4’ücü büyük üreticisi. Türkiye, 2020 yılında 522 bin 752 ton domates ihracatı karşılığı 52 ülkeye 313 milyon 405 bin dolarlık domates ihraç etti. Rusya 62,2 milyon dolarlık tutarla Türk domatesi ithalatıyla zirvede yer alırken, Romanya 50,3 milyon dolarlık, Ukrayna ise 36,5 milyon dolarlık domates talep etti.