Etiket: kovan

  • Ömrünü tamamlayan ağaçlar, kovan oluyor

    Ömrünü tamamlayan ağaçlar, kovan oluyor

    Ana Arı ve Arı Ürünleri Üretim Tesisleri’yle Türkiye’nin ilk ve tek ana arı üretim iznine sahip olan ve bugüne kadar 20 binden fazla ana arı (kraliçe arı) dağıtımı gerçekleştiren Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’ye örnek bir projeye daha imza atmaya hazırlanıyor. Her yatırım ve projesinde ‘sürdürülebilirliği’ önceleyen Büyükşehir Belediyesi; “İsraf Etmiyoruz, Üretime Katıyoruz” diyerek ömrünü tamamlamış, kuruyan ve budanan ağaçları, kovan haline dönüştürerek arı üreticilere destek olmaya hazırlanıyor.

    Büyükşehir arıcıların yanında

    Başkan Yücel Yılmaz’ın göreve geldiği 2019’dan bu yana arıcılığa olan desteklerini her yıl artarak sürdüren Büyükşehir Belediyesi, üreticilerle birlikte Balıkesir Balını marka haline getiriyor. Şehirde arıcılığın geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla ana arı desteğinden ekipman desteğine kadar her alanda arı üreticisinin yanında olan Büyükşehir, Türkiye’ye örnek olacak bir projeyi daha hayata geçiriyor. Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Dairesi Başkanlığı tarafından tespit edilen ekonomik ömrünü tamamlamış, kuruyan ve budanan ağaçlar, Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından kovana dönüştürülerek arı kadın üreticiler ile arıcılığa yeni başlayanlara ücretsiz olarak dağıtılacak.

  • Kovana bir kap su

    Kovana bir kap su

    BUÜ Arıcılık Geliştirme-Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (AGAM), arıcılık alanında uzmanlaşan akademisyenlerin, arıcıların üretimini ve arı ürünlerinin kalitesini artıracak, insan sağlığı üzerindeki etkilerini belirleyecek, hastalıklar ve parazitlerle etkili mücadele yöntemleri kullanmasını sağlayacak yeni ürün, yöntem ve teknolojiler geliştirerek arıcılığı ileriye taşımak amacıyla uygulamalı çalışmalar yürütülüyor.

    AGAM Müdürü Prof. Dr. İbrahim Çakmak, AA muhabirine, Türkiye’de bu yıl bal verimliliğinin geçen senelere göre oldukça düşük seyrettiğini söyledi.

    Ağustos ayının bal tutma dönemi olduğunu belirten Çakmak, bu yıl hasat zamanında değişimler gözlemlediklerini aktardı.

    Kuraklık ve iklim değişikliği nedeniyle verimin çok düşük olduğunu dile getiren Çakmak, “Bu yıl iklim değişikliği nedeniyle mevsimde önemli bir kayma var. Yağmurlar geç geldi. Geçen yıl iki kez bal süzümü yapmıştık. Bu sene daha bir kez bile yapamadık. Ağustos ayındayız, bazıları hala olgunlaşmamış durumda. Yine geriden geliyoruz ve üstelik verim miktarı da geçen yıla göre oldukça düşük.” diye konuştu.

    Çakmak, iklim değişikliğinin Türkiye’nin her bölgesini etkilemeye başladığını vurguladı.

    Anadolu ırkı yerli arıların iklim değişiklikleri ve kuraklığa daha dayanıklı olduğunu bildiren Çakmak, şöyle devam etti:

    “Biz burada Anadolu ırkı ana arıyı hem çoğaltıyoruz hem de bal üretiminde kullanıyoruz. Bölgedeki arıcılarla karşılaştırma yaptığımızda bizim verimimiz onlardan yüksek çıkacaktır. Bu durum, yerli Anadolu arısı kullanmamızdan kaynaklanıyor. Anadolu ırkı bu bölgeye adapte olduğu için olabilecek uç sıcaklıklara karşı da diğer arılara göre daha tedbirli davranıyor. Daha iyi taktikler kullanabiliyoruz. O yüzden biz arıcılarımıza da yerli ırkı öneriyoruz.”

    “Yerli ırkı kullanmakta fayda var”

    Prof. Dr. Çakmak, bu yıl yağmurların nektar akımı dönemine denk geldiğini, özellikle kestane, ıhlamur, karaçalı gibi bitkilerin özünden beslenen arılardaki bal veriminin düşük olduğunu belirtti.

    Kuraklık ve iklim değişikliğiyle mücadele için öncelikle yerli ırk arıların tercih edilmesini öneren Çakmak, “Yabancı ırk arılar çok sıcak havalarda çalışmıyor. Mesela Kafkas arısını bu bölgeye getirirseniz sıcaklarda çalışmaz. Mutlaka o yörenin arılarının kullanılması gerekiyor. Dolayısıyla üretimde bariz bir fark olduğuna göre o zaman demek ki yerli ırkı kullanmakta fayda var.” dedi.

    AGAM bünyesinde yaptıkları çalışmalarda kuraklıkla mücadelenin yollarını da araştırdıklarını kaydeden Çakmak, arıcılara şu tavsiyelerde bulundu:

    “Havanın çok sıcak ve kurak olduğu zamanlarda arı yemliklerine su koyarak çözüm üretiyoruz. 1-1,5 litre su koyduğunuz zaman o kovan içinde serinlik sağlıyor. Arı, su ihtiyacını da karşılıyor. Yani kuraklığa karşı da en iyi tedbirlerden biri bütün kovanların içine 1,5 litre civarında su koymak. Biz bunu koyduk ve bunu da çok başarılı olduğunu gördük. Yani bizim o en sıcak zamanlarda bile çok ciddi bir sorun yaşamadık.”

  • Kovanları aşırı sıcaktan kireçle koruyorlar

    Kovanları aşırı sıcaktan kireçle koruyorlar

    Türkiye’nin pek çok yöresinden arıcılar, çiçek balı üretmek için ayçiçeği tarlalarının yoğun olduğu Trakya’ya geliyor.

    Yüksek sıcaklıklardan kendileri gibi arıları da etkilenen üreticiler, bal veriminin düşmemesi için kovanlarını güneş ışınlarını yansıtan kireçle boyuyor.

    İzmir’in Foça ilçesinde yaşayan gezgin arıcı 60 yaşındaki Mehmet Bölükoğlu da arılarını Kozak Yaylası ve Bursa’nın Karacabey ilçesinin ardından Kırklareli’ne getirdi. Bölükoğlu, Karıncak köyü Manastır Dere mevkisinde balın izini sürüyor.

    Sıcaklıkların 35 derecenin üzerinde seyrettiği Kırklareli’nde, İzmirli arıcı bal veriminin düşmemesi için de yoğun mesai harcıyor. Bölükoğlu, babasından öğrendiği sıcakla mücadele yöntemini kendi kovanlarında uyguluyor.

    “Kireçle önlem alıyoruz”

    Bölükoğlu, bal üretimini artırmak için sıcaklıkla da mücadele ettiklerini söyledi.

    Önceki yıllara göre aşırı sıcakların yaşandığını belirten Bölükoğlu, hava sıcak olunca arıların kovan sıcaklığını dengede tutmak için kanat çırpmasını artırdığını anlattı.

    Arının sıcaklıkla mücadelede yıpranıp bal üretimini azalttığını dile getiren Bölükoğlu, “Sabah güneş doğmadan ya da akşam üzeri kovanları kireçleyerek sıcaklık önlemini alıyoruz. Güneş ışınları sacı ısıtıyor, kireç güneş ışınlarını geri yönlendiriyor, kovanın ısınmasını önlüyor.” dedi.

    Arılara yardımcı oluyorlar

    Bölükoğlu, hava tahmini raporlarını takip ederek önceden önlem aldıklarını aktardı.

    Sıcaklığın balın bozulmasına da neden olduğunu dile getiren Bölükoğlu, şöyle konuştu:

    “Kovandaki asker mevcudu işe gidemiyor, devamlı kovanı soğutmaya çalışıyor. Bal verimi düşüyor, içindeki yavrular bozuluyor. Getirdiği balı olgunlaştıramıyor sulu kalıyor. O yüzden biz de arılara yardımcı oluyoruz. Doğadaki 35 derecedeki ısıda kovanların havalandırma deliklerinin kesinlikle açılmaması gerekiyor.

    Kovan içindeki ısıyı 26-27 derecede tutmaya çalışıyor hayvan. Dışarıdaki ısı da 35-40 dereceyi bulduğunda bu sefer soğutamayınca kanat çırpmaya başlıyor, nem oranı düşüyor yavrular bozuluyor. Balı da tam olgunlaştıramıyor ve arı yıpranıyor. Sıcak havada doğada uçacağı enerjiyi kovanda kanat çırpmak ile geçiriyor. Bu sefer de asker durumu kovanlarda düşmüş oluyor bal verimi de düşüyor.”

    Bölükoğlu, beyaz boyalarda kimyasal olması ve ısıyı kovan içine alması nedeniyle kireci tercih ettiklerini, kirecin zararlı böcekleri de kovandan uzaklaştırdığını belirtti.

  • Kovanı terk eden arılar yol kenarında bulundu

    Kovanı terk eden arılar yol kenarında bulundu

    Olay, Keban ilçesi Gökbelen köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir üretici arılarının kovanda olmadığını fark etti.

    Daha sonra kovanların olduğunu bölgede arama yapan üretici, arıları yol kenarında bir kova içerisinde buldu. Ardından bir kovan alarak gelen üretici, arıları kovana aldı.

  • Kovana ulaşmak isteyen ayı, tellere takıldı

    Kovana ulaşmak isteyen ayı, tellere takıldı

    Olay, ilçeye bağlı Yukarı Çamlıca Mahallesi’nde öğle saatlerinde meydana geldi.

    Edinilen bilgiye göre, arı kovanlarına ulaşmak isteyen yavru ayı, kovanları korumak amaçlı çekilen çelik tele takıldı. Ayının çelik tele takılarak çırpındığını gören köy sakinleri ise hemen Doğa Koruma ve Milli Parklar (DMKP) Rize İl Müdürlüğü yetkilerine haber verdi.

    Sakinleştirici iğne ile kontrol altına alınan ayı yetkiler tarafından sağlık müdahaleleri yapılmak üzere tellerden kurtarılarak köylüden teslim alındı. Sağlık kontrolleri ve tedavisi gerçekleştirilen yavru ayı sonrasında yeniden doğaya salındı.

    Arıcılar tarafından oluşturulan çelik tele takılan ayı yavrusunu gören mahalle sakinlerinden Hüseyin Reyhan ve yeğeni Tolga Reyhan yaptığı açıklamada, “Sanırım ayı yavrusu arıcılar tarafından oluşturulan çelik tele takıldı.

    Biz de alanda denk geldik ve mahallemize girmek isterken ayı yavrusu çelik telde asılı kaldığını gördük. Hemen yetkililere haber verdik.

    Yetkililer, ayı yavrusunu gelip kurtaracaklarını güvenli bir şekilde tedavisini yapıp büyütülüp doğaya salacaklarını ifade ettiler” ifadelerini kullandı.

  • Ayı arı kovanlarını parçaladı

    Ayı arı kovanlarını parçaladı

    Balı çok seven ayıların her zaman tehdidi altında bulunduklarını ifade eden kovan sahibi Nihat Turhan, “Bu zamanlarda kestane ve orman balı için yüksek kesimlere çıkıyoruz. Sık sık başka arıcı arkadaşların ayılar tarafından peteklerine zarar verildiğini duyuyordum ama benim başıma ilk defa geldi.

    Ayıların bal yemesine karşı değiliz ama peteklere zarar verip arıların telef olmasına neden oluyorlar. Benim 30 civarında kovanım vardı 10 kadarı zarar görmüş. Her kovanda yaklaşık 40 kilogram bol oluyor. Sanki boş kovanları eliyle koymuş gibi biliyor, zarar görenler hep arılı ve bal olan kovanlar” dedi.

  • Arı kuşları kovanlara saldırdı

    Arı kuşları kovanlara saldırdı

    Toplu halde arı kolonilerine saldıran ‘arı kuşları’, arıcıları da canından bezdirdi. Bahar aylarına nazaran göçe hazırlandıkları son bahar aylarında daha fazla arı tükettikleri bilinen bu kuşlardan bir tanesi, günde 70-80 adet arıyı tüketebiliyor.

    Arıları ile birlikte Balıkesir’in Sındırgı ilçesine gelen Nigar Ödemez’in arıları da arı kuşlarının istilasına uğradı. Bu kuşların saldırısı kovan başına yüzde 50’ye yakın arı kaybına sebep oldu.

    Göç yolları mesafesinin uzun bölümünü tamamlayan arı kuşlarının sadece günlük gıda ihtiyaçlarını karşılamak üzere arıları avladıklarını belirten Ödemez, “Kolonilere ilkbahar aylarında sadece kapalı havalarda saldırıya geçiyorlar. Bütün bu arı kuşu baskılarına maruz kalan arıların su, polen ve nektar toplama faaliyetleri dolayısıyla ana arı yumurtlama faaliyetleri sekteye uğruyor. Ayrıca ana döllenme uçuşunda kapılan ana arıların koloniye dönememeleri ile birçok koloni ana arısız kaldı” dedi.

    Arı kuşu saldırılarına maruz kalan kolonilerin mutlaka kontrol edilmesi gerekiyor. Mevcut yasalar gereği arı kuşlarının avlanmasının yasak olduğunu hatırlatan Ödemez, “Muğla’dan geldim. Arıcıyım, gezginci arıcıyım. Sındırgı bölgesine bahar ayında oğul yaptırmak için kolonileri yükseltmek için çaltıda forum daha yüksek oluyor. Bu yıl farklı bir şey oldu buraya geldiğimizde. Biz 15 yıldır bu yöreye geliyoruz. İlk defa arı kuşları dediğimiz yağmur kuşlarının akın akın hücum ettiğini gördük arılara. Bildiğimiz bütün sistemler iş görmedi. Orada gördüğünüz gibi oyuklar yaptık, bantlar çektik, ses bombaları kullandık ama iki dakika sonra o yaptığımız işlemlere kendilerini adapte edip tekrar saldırıya uğruyorlardı. Bu konuda bilimsel araştırma yapan arkadaşlarımız; arı kuşları konusunda arıcılara yardımcı olabilmek adına ve doğaya yardımcı olabilmek adına arıların üstünden uzak tutma ile ilgili bir çalışma yaparlarsa sevinirim” dedi.

  • Kovan yüklü tır ile minibüs çarpıştı

    Kovan yüklü tır ile minibüs çarpıştı

    Kaza, Sivas – Erzincan kara yolu, Refahiye ilçesi Kızıldağ mevkiinde meydana geldi. Alınan bilgiye göre, römorkunda arı kovanları bulunan tır, sürücüsünün yağmur dolayısıyla kayganlaşan yolda direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine seyir halindeki panelvan tip minibüse çarptı. Kazada, arı kovanları yola savrulurken toplam 3 kişi yaralandı. Yaralılar, Refahiye Belediyesi, İmranlı Arama Kurtarma (İMAYKUT) ve sağlık ekipleri tarafından araçlardan çıkarılarak ambulanslarla hastaneye sevk edildi.

    Kaza nedeniyle bir süre tek şeritten akış sağlanan yol, trafik ve belediye ekiplerinin arı kovanlarını yol kenarına kaldırmalarıyla çift şeride döndü.

  • Arı kovanı çalan hırsızlar yakalandı

    Arı kovanı çalan hırsızlar yakalandı

    Tokat İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, geçtiğimiz günlerde Niksar ilçesi Kümbetli köyünde İ.Y’ye ait 34 adet arı kovanının kimliği belirsiz kişi veya kişilerce çalındığı ihbarı üzerine harekete geçti. Yapılan titiz çalışmalar sonucunda kovanları çaldığı belirlenen 2 şüpheli jandarma ekiplerince yakalandı. 34 arı kovanı sahibine teslim edilirken, şüpheliler hakkında adli işlem başlatıldı.

  • İnegöl Belediyesi 250 adet arı kovanı dağıtacak

    İnegöl Belediyesi 250 adet arı kovanı dağıtacak

    Tarım alanında sağladığı desteklerle İnegöl tarımının gelişmesine büyük katkı sağlayan İnegöl Belediyesi, arı yetiştiricileri için kovan dağıtımı yapılacağını duyurdu. Bereketli topraklarının yanı sıra endemik bitki örtüsü noktasında da zengin bir floraya sahip olan İnegöl’de şu anda 25 bin dolayında kovan bulunurken, 50 çiftçiye 250 adet kovan dağıtılacağı ifade edildi.

    İnegöl Belediyesi Muhtarlık İşleri Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Tarım Bakanlığı Arıcılık Kayıt Sistemine (AKS) kayıtlı arı yetiştiricilerine yönelik kovan dağıtımı yapılacağı ifade edildi. Kovan almak isteyen yetiştiricilerin 14 Mart Salı günü 17.00’a kadar İnegöl Belediyesi Cerrah Ek Hizmet Binasında bulunan Muhtarlık İşleri Müdürlüğüne başvurmaları gerektiği ifade edildi. Toplamda 50 üreticiye 250 adet kovan dağıtımı yapılacağı açıklandı.