Etiket: koza han

  • Osmanlı’nın nadide mirası Koza Han asırlardır ayakta

    Osmanlı’nın nadide mirası Koza Han asırlardır ayakta

    Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) Dünya Mirası Listesi’ne 2014’te dahil edilen, kentte “ticaretin kalbinin attığı yer” olarak nitelendirilen Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’ndeki yapılardan Koza Han’ın avlusundaki köşk mescidi, hem Anadolu Selçuklu dönemine ait bir gelenek hem de Bursa’da erken Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak biliniyor.

    Sultan 2. Bayezid tarafından 1490-1491 yıllarında mimar Abdül-Ula Bin Pulad Şah’a yaptırılan, 30 kişinin aynı anda ibadet edebildiği köşk mescidi, 1671’den sonra bazı dönemlerde onarımlardan geçirildi.

    Uzun yıllar ipek böceği kozalarının satıldığı, Bursa’nın tekstil merkezi haline gelmesinde ilk adım olan hanın sembol yapısı köşk mescidinde, 534 yıldır han esnafı ve müşterileri ile ziyaretçiler namazlarını kılıyor.

    Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hasan Basri Öcalan, AA muhabirine, hanlar ve içlerinde bulunan mescitlerin İslam’daki bütünlüğüne işaret ettiğini söyledi.

    İslamiyet’te ticari ve sosyal yaşam ile dini hayatın birbirinden ayrılmadığını belirten Öcalan, “Ticari hayatla uğraşan bir insan, beş vakit namazını da kılar. Bunun için de gerek yol boylarında gerekse şehir merkezlerindeki kervansaraylarda tüccarların ticari hayatı aksatmadan kısa sürede namazlarını kılabilmeleri için hanın içine bir ibadethane yapılmıştır.” dedi.

    Öcalan, mescidin her mahallede küçük mekanlarda yapılan, vakit namazlarının kılındığı yerler olduğunu, minberlerinin bulunmamasından dolayı cuma ve bayram namazlarının kılınmadığını aktardı.

    Hem estetik kazandırılması hem de muhtemelen boş alanı değerlendirmek amacıyla hanın ya da kervansarayın ortasına yapılan mescidin “köşk mescidi” olarak adlandırıldığını belirten Öcalan, “Türkiye sınırları içinde günümüze kadar orijinalliğini koruyarak gelen iki köşk mescidinden bahsedebiliriz, bunlardan biri Kayseri’dedir, biri de Bursa’daki Koza Han’daki köşk mescididir.” ifadesini kullandı.

    Öcalan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başkenti Lefkoşa’daki Büyük Han’ın köşk mescidinin de büyük oranda orijinalliğini koruyarak bugünlere geldiğini anlattı.

    “Son derece estetik bir yapı”

    Prof. Dr. Hasan Basri Öcalan, Sultan 2. Bayezid’in, Koza Han’ı, İstanbul’daki Bayezid Camisi ve Külliyesi’nin giderleri için inşa ettirdiğini söyledi.

    Köşk mescidinin, taç kapıdan girince hanın ortasında butik bir bina olarak ziyaretçileri karşıladığını kaydeden Öcalan, şunları kaydetti:

    “Günümüze kadar orijinal haliyle gelen en güzel mescitlerden biridir. Alt tarafı şadırvan, 8 direk üzerine kurulmuş, ortada çok estetik bir mermer direkle desteklenmiş, üstü taşla örülmüş, kubbesi kurşunla kaplı, mermer bir merdivenden çıkılan, merdiven korkulukları bile mermerden yapılmış harika bir köşk mescidi. Burası tabii ki orijinal halinde bu şekle gelmiş ama yıllar içinde oldukça çok tamirler görmüş. Hatta muhtemelen tüccarlara ve cemaate dar geldiği için mescidin yanına küçük bir ahşap mescit daha yapıldığı kayıtlarda var ama o günümüze gelmemiş. Burası 1600’lü yıllardan itibaren çok restore edilmiş ama asıl itibarıyla 1948’de Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu tarafından esaslı bir restorasyon gerçekleştirilmiştir. Daha sonra 2008’de özel bir banka tarafından restore edilmiş. Tabii alttaki şadırvan aktif değil fakat yan tarafta çeşmeler var, o çeşmelerden insanlar abdest alıyor. İçerisi son derece harika bir görünüme sahip, iki orijinal penceresi günümüze gelmiş. Diğer pencereler de o iki orijinale uygun bir şekilde restore edilerek günümüze kadar gelmiş ve gerçekten de son derece estetik bir yapı.”

    Bu tür nadir görülen mimari yapıların geçmişten gelen bir miras olduğunun bilinmesi gerektiğini ifade eden Öcalan, “Bu mirası korumamız gerekiyor. Sadece işlevsel olarak değil bu tür binalara estetik açıdan bakmamız gerekiyor. Özellikle tepeden bir görüntü aldığınız zaman gerçekten de harika bir manzara ortaya çıkıyor.” diye konuştu.

    Bursa’nın deprem kuşağında yer aldığını hatırlatan Öcalan, 1855’te yaşanan büyük depreme rağmen bu yapıların yıkılmadığını ve ayakta kaldığını sözlerine ekledi.

     

  • Ahilik geleneği Koza Han’da yaşatıldı

    Ahilik geleneği Koza Han’da yaşatıldı

    Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Ticaret İl Müdürlüğü işbirliğiyle Ahilik Haftası nedeniyle bir dizi etkinlik düzenlendi. Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda büyük rol oynayan ve 13’üncü yüzyılda görülmeye başlayan esnaf kuruluşu olan Ahilik, etkinliklerle yaşatıldı.

    Her yıl kutlanan ve geleneksel hale gelen Ahilik Haftası etkinlikleri çerçevesinde Koza Han’da ‘Şed kuşanma’ töreni yapıldı. Yaklaşık 6 asır önce 2. Bayezid tarafından yaptırılan, Osmanlı döneminde ipek ticaretinin merkezi olan ve burada satılan kozalardan üretilen ipeğin dünya saraylarını süslediği Koza Han, 800 yıllık bir geleneğe ev sahipliği yaptı. Ahilik geleneğinin önemli bir parçası olan ve kalfalıktan ustalığa geçişte yapılan ‘Şed kuşanma’ töreni düzenlendi. O dönemin kıyafetlerini giyen Bursa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu sanatçıları, sergiledikleri tiyatral gösteriyle vatandaşları asırlar öncesine götürdü.

    Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Fahrettin Bilgit ile birlikte töreni izleyen Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Fethi Yıldız, “Tiyatrocularımız bu geleneği çok güzel sergiledi. Oyunda söyledikleri bir kelime çok dikkatimi çekti. Biz kendimiz muhtaç olsak bile ihtiyaç sahiplerine verebilecek bir şeylerimizin olmasından bahsedildi.

    Bu çok güzel bir algı ve gerçekten de bugün ülkemizde ‘her şey benim olsun’ gibi bir mantıkla karşı karşıyayız. Ahilik ve Osmanlı döneminden gelen ahlaki değerleri ve İslam hukukunu uyguladığımız takdirde bu ülkenin ufkunun açık olacağını düşünüyorum. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.

     

  • 6 asırlık handa kahve buluşması

    6 asırlık handa kahve buluşması

    Bursa’yı gastronomi turizminde de öne çıkarmak amacıyla Türk Mutfağı Haftası’nı birbirinden farklı etkinliklerle geçiren Büyükşehir Belediyesi, etkinlikler çerçevesinde ipeğin zarafetini kahvenin lezzeti ile buluşturdu. Yaklaşık 6 asır önce 2. Bayezid tarafından yaptırılan, Osmanlı döneminde ipek ticaretinin merkezi olan Koza Han, etkinlik çerçevesinde kapılarını Bursalılara açtı. Normalde geceleri kapalı olan Koza Han’ın tarihi atmosferine geç saatlerde eşlik etme imkanı bulan vatandaşlar, kahvelerini yudumladı, Büyükşehir Belediyesi Orkestra Şube Müdürlüğü saz sanatçıları eşliğinde keyifli bir akşam geçirdi.


    Büyükşehir Belediyesi, İl Kültür Turizm Müdürlüğü, Bursa Kültür Turizm Tanıtma Birliği işbirliğinde düzenlenen etkinlikte Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Fethi Yıldız, Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç ve İl Kültür ve Turizm Müdürü Kamil Özer de vatandaşların tarihi mekandaki kahve sohbetine ortak oldu. Bursa’nın adeta kalbinin attığı tarihi Koza Han’da vatandaşlarla bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadıklarını dile getiren Başkanvekili Yıldız, “Tarihi bir mekandayız. Bence Bursalılar, bu mekanın tadını her zaman çıkarmalı. Türk kahvesi dünyanın her yerinde keyifle söylenen marka olmaya başladı. Ne yazık ki ülkemizde ise damak zevkimize hitap etmese bile Türk mutfağını bir tarafa itiyoruz. Yerel lezzetlerimiz varken, fastfood tercih ediyoruz. Türk mutfağı ile dünyanın en güzel mutfağına sahibiz. Analarımız, nenelerimiz gelenekleri devam ettirmiş bu lezzetleri bu günlere getirmiş. Biz de bunu sürdürmeliyiz” dedi.

    Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç de Koza Han’a her geldiğinde mutluluk ve huzur bulduğunu söyledi. Kültürün en önemli unsurlarından birinin de mutfak kültürü olduğunu hatırlatan Gözgeç, “Aslında mutfak, medeniyetimizin simgesi, geleneğimizin simgesi. Yaşatmamız gereken bir kültür. Bu nedenle organizasyonda emeği geçenleri ayrı ayrı tebrik ediyorum” diye konuştu.


    Farklı müzik gruplarının iç ve dış Koza Han’da verdikleri mini konserlerle Bursalılar Türk kahvesi eşliğinde keyifli saatler yaşadı.

  • Koza Han içindeki mescit mimarisiyle dikkat çekiyor

    Koza Han içindeki mescit mimarisiyle dikkat çekiyor

    Bursa’nın tarihi hanlar bölgesinde bulunan Koza Han içerisindeki mescit, ilginç mimarisiyle yılda binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret ediliyor. Sekizgen bir yapıda inşa edilen mescidin altında yer alan şadırvanda abdest alan ziyaretçiler, daha sonra üst katta bulunan mescit içerisinde namaz kılabiliyor. Tarihte önemli bir yere sahip İpekyolu’nun son durağı olan Koza Han’daki bu mescit, rivayetlere göre eski dönemlerde Koza Han’a gelen kervanların avluda bıraktığı develerle aynı seviyede olmaması için yüksekte inşa edildi.


    Koza Han’ın açılış ve kapanış saatlerinden dolayı öğle ve ikindi olmak üzere günde iki vakit namaz kılındığını belirten Koza Han esnaflarından Erdinç Şentürk, bu nedenle imam kadrosu verilmediğini ve esnafların sırayla namaz kıldırdığını söyledi. Şentürk, “Burası 8 sütun kesme taş üzerine yapılan bir mescit. En üstünde alemi, altında kurşun kaplaması ve en altında da 8 sütün altında da şadırvanı olan güzel bir mescit. Burada baylar, bayanlar vakit namazlarını ve diğer namazlarını eda ediyorlar. Burada öğlen ve ikindi olarak iki vakit namaz kılınıyor. Han içerisinde olduğu için sabah namazlarında açılmıyor. Ayrıca akşam ve yatsı namazı eda edilmiyor. Haklı olarak buraya imam kadrosu verilmiyor. Çünkü maliyeti var. İşin ehli olan imamlık yapabilecek esnaf arkadaşlarımız namaz kıldırıyor. Bir dönem Ulu Cami’nin müezzinleri geldiler, namaz kıldırdılar bizlere. Yabancılar ve özellikle Arap turistler çok geliyor, burada namaz kılıyorlar. Altında 4 tane çeşmemiz var. İnsanlar burada abdestlerini alıyor, üst katta da namazlarını eda ediyorlar. Özellikle yazın çok güzel oluyor” şeklinde konuştu.


    Develerle aynı seviyede olmaması için yüksek inşa edildiği rivayet ediliyor

    Dünya tarihinin önemli bir parçası olan İpekyolu’nun son durağı Koza Han’a gelen kervanlar develerini avluya bıraktığı için develerle aynı seviyede olmasın diye mescidin yüksek inşa edildiğinin rivayet edildiğini söyleyen Erdinç Şentürk, “Ulu Cami ve Orhan Camii arasında bir yer ve İpekyolu’nun son durağı burası. O dönemde develer, kervanlar geldiğinde han kapıları kapandığı için mescit ihtiyacı duyulmuş burada. O dönemde kervanlar buraya geldiklerinde develerini avluya bırakıyorlarmış. Aynı seviyede olmasın diye 8 sütun üzerinde kaldırıldığı söylenir mescidin. Yani hayvanlarla aynı sevide olmasın, daha yukarıda olsun diye yapıldığı söylenir. Değer verilmiş bu tür ibadethanelere. Güzel yerlere, güzel konumlara yapılmış. Şimdi yapılan alışveriş merkezlerinde, hastanelerde mescitler en diplerde, en köşelerde. Dolayısıyla bu tür yapıları yukarılarda el üstünde tutmamız lazım ki bizler de yükselelim” dedi.

  • Tarihi Koza Han’da facianın eşiğinden dönüldü

    Tarihi Koza Han’da facianın eşiğinden dönüldü

    Olay, merkez Osmangazi ilçesi Heykel semtinde bulunan Tarihi Koza Han’da meydana geldi.

    Edinilen bilgiye göre, çürüyen çınar ağacı gövdesinden ayrılarak aşağıda bulunan kafenin üzerine devrildi. Kafede ve avluda kimsenin bulunmaması muhtemel bir faciayı önledi.

    İhbar üzerine bölgeye Bursa Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler ekipleri sevk edildi. Devrilen çınar, ağaç kesme makinesiyle kesilirken, kafe kullanılamaz hale geldi.

    Polis ekipleri olayla ilgili inceleme başlattı.

  • İpeksi festival koza alımıyla başladı

    İpeksi festival koza alımıyla başladı

    Tarihi ipek yolunun Anadolu’daki son durağı olan, Osmanlı döneminde başta Topkapı olmak üzere dünya saraylarını süsleyen ipek halı ve kumaşlar üreten Bursa, yaklaşık 2 asır sonra dünyaca ünlü ipeğiyle yeniden vitrine çıkıyor. 15’inci yüzyılda ipek dokuyan yüzlerce tezgahta günde ortalama 150 kilogram ham ipeğin üretildiği Bursa’da, özellikle Gümrük Birliği’ne girişle birlikte ipek üzerindeki fonların kaldırılmasıyla fabrikalar bir bir kapandı, kozaları elde kalan köylüler dut ağaçlarını kesti. Türk kültürünün en önemli parçalarından biri olan ipekçilik tarihin tozlu raflarında yerini alırken, Büyükşehir Belediyesi, Osmanlı’nın en stratejik ürünü olan ve Avrupa’nın yıllarca vergi bile almadığı Bursa İpeğini yeniden eski ihtişamlı günlerine döndürüyor. ‘Bursa İpeği Yeniden Hayat Buluyor’ projesi çerçevesinde 2015 yılında Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi’ni açan, kırsal bölgelerde koza üretimini destekleyip ipek üretimi ve halı dokuma atölyeleriyle üretimi destekleyen Büyükşehir Belediyesi, beğeniye sunmak hedefiyle düzenlendiği Uluslararası Kozadan Kumaşa İpek Festivali’nin bu yıl üçüncüsünü gerçekleştirdi.

    Koza, atlarla getirildi
    Festival çerçevesinde, yaklaşık 6 asır önce 2. Bayezid tarafından yaptırılan ve Osmanlı döneminde ipek ticaretinin merkezi olan Koza Han, koza mezadına ev sahipliği yaptı. Tarihi hanın kapısından atlarıyla giren temsili tüccarların alım-satım canlandırması, vatandaşları asırlar öncesine götürdü. Yaş ve kuru koza fiyatlarının ilan edilmesinin ardından mezat başlarken, pazarlıklara Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da katıldı. Buradaki etkinliğin ardından festivalin açılış töreni, Orhangazi Parkı’nda gerçekleştirildi. Alanda hazırlanan çadır ve stantlarda yapılan ipek ürünler ile ilgili atölye çalışmaları, vatandaşlardan büyük ilgi gördü.

    İl Kültür ve Turizm Müdürü Kamil Özer, İl Tarım ve Orman Müdürü Hamit Aygül ile çok sayıda davetlinin katıldığı törende konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Osmanlı’ya başkentlik yapmış, uygarlıkların kesişme noktası olan Bursa’nın ‘geleceğini şekillendirmek üzere yola çıkanlara’ ilham veren şehir olduğunu vurguladı. Her kentin kendine özgü sembol değerleri olduğunu ancak Bursa’nın sembollerinin saymakla bitmeyeceğini ifade eden Başkan Aktaş, “Bursa’nın tarihsel varlığını sadece yapılarla sınırlamak mümkün değildir. Ticari geleneği ve bu geleneğin yansıması olan çarşıları, esnaf ve zanaat kültürü var. Örneğin bugün bizleri burada bir araya getiren, bir Asya simgesi iken uzun yollar aşıp Bursa’nın simgesi haline gelen ipeğimiz. Osmanlı döneminde Topkapı başta olmak üzere Avrupa saraylarını süsleyen Bursa ipeği, o kadar değerliymiş ki; Çin ve İran ipeklerinden vergi alan Avrupa, Bursa ipeğinden hiçbir zaman vergi almamış. Türk kültürünün en önemli değerlerinden olan Bursa İpeğinin yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması için gayret gösteriyoruz” dedi.

    Türkiye’de ilk ve tek
    Büyükşehir Belediyesi olarak 2015 yılında BUSMEK bünyesinde Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezini açtıklarını hatırlatan Başkan Aktaş, “Türkiye’de ilk ve tek olan yerli kozadan yerli ipek sadece Bursa’da üretiliyor. Dut ağacı ekiminden eski ipek atölyelerinin parlak günlerine döndürülmesine kadar, Bursa’da ipekböcekçiliğinin tekrar zirveye taşınmasını hedefliyoruz. Bunun yanında Büyükorhan’ın Kınık, Sarnıç ve Karaağız ile Keles’in Sorgun mahallelerinde ipek üretimi ile halı dokuma atölyeleri hizmet veriyor. Ayrıca bu yıl İznik’in Derbent Mahallesi’nde el dokumaları atölyesi kurularak faaliyete başladı. Bursamızın ‘halk üniversitesi’ konumunda olan BUSMEK marifetiyle, her yıl aynı dönemde geleneksel olarak tekrarlanan koza hasadını bir festival ile kutlayıp, Bursa ipeğini daha fazla kişiye duyurarak farkındalık sağlamaya çalışıyoruz. Azerbaycan, Kırgızistan ve KKTC’den sanatçılarımızın da katıldığı festivalimizin hayırlara vesile olmasını diliyorum” diye konuştu.

    Bursa İpekçiliğini Geliştirme Derneği Başkanı Ünal Şıpka da derneği 2012 yılında kurduklarını ve ipeğin yeniden eski günlerine dönebilmesi amacıyla kısa, orta ve uzun vadede yapılacak çalışma programını belirlediklerini söyledi. Büyükşehir Belediyesi’nin Umurbey’de kurduğu İpek Üretim ve Tasarım Merkezinin uzun vadeli planlarının en önemli parçalarından bir tanesi olduğunu dile getiren Şıpka, “İnşallah bundan sonraki yolculuğumuzda Büyükşehir’in koluna girerek, birlikte yol alacağınızı ümit ediyorum” şeklinde konuştu.
    Açılış töreninin ardından stantları gezen Başkan Aktaş ve beraberindekiler, daha sonra Tayyare Kültür Merkezi’nde yabancı sanatçılar tarafından hazırlanan ipekle ilgili ürünler sergisini gezdi.

  • Koza Han’da develi koza mezadı

    Koza Han’da develi koza mezadı

    Bursa’da 2021 yılını ‘Hanlar Bölgesi ve İpek Yılı’ ilan eden Bursa Büyükşehir Belediyesi, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan tarihi bölgenin tanıtım çalışmalarına hız verdi.

    Bursa’da turizmin teşvik edilmesi ve her yıl bir değerin daha da ön plana çıkarılması hedefiyle 2021 yılını ‘Hanlar Bölgesi ve İpek Yılı’ ilan eden Bursa Büyükşehir Belediyesi, bu değerleri ön plana çıkarmak için bir dizi etkinliğe imza atıyor. Tema yılı kapsamında daha önce “Bursa’nın Hanları Hikâye Yarışması”, 9-12 Yaş Çocuk Yazarlık Atölyesi ile “Çocukların Kaleminden Bursa’nın Hanları” kitabı hazırlanması, yine bu değerlere has Ulusal Bursa Fotoğrafçılar Maratonu’na imza atan Büyükşehir Belediyesi, şimdi de Bursalıları zamanda yolculuğa çıkardı.

    RENKLİ KORTEJ

    Etkinlikler Cumhuriyet Caddesi’nde düzenlenen kortej yürüyüşü ile başladı. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Bursa Milletvekili Atilla Ödünç, İl Kültür Turizm Müdürü Dr. Kamil Özer ve AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan’ın da katıldığı kortej, mehter marşlarıyla coşkulu bir hal aldı. Dev bir ipek böceği maketinin de yer aldığı kortej de en büyük ilgiyi ise koza mezadına deve, eşek ve atlardan oluşan kervanla gelen tüccar çekti.

    KOZA MEZADI

    Yaklaşık 6 asır önce 2. Bayezid tarafından yaptırılan, Osmanlı döneminde ipek ticaretinin merkezi olan ve burada satılan kozalardan üretilen ipeğin dünya saraylarını süslediği Koza Han, etkinlikler kapsamında tarihi koza mezadına ev sahipliği yaptı. Yaklaşık 6 asırlık hanın kapısından deve, eşek ve atlarıyla giren tüccar, o dönemin kıyafetlerini giyen tiyatrocular ve mezadın canlandırması, vatandaşları asırlar öncesine götürdü. Yaş ve kuru koza fiyatlarının ilan edilmesinin ardından mezat başlarken, vatandaşlara geleneğe uygun olarak koza şekeri ikram edildi. Başkan Aktaş da töreni izleyen vatandaşlara koza şekeri dağıttı.

    ŞED KUŞANMA

    Etkinlikler kapsamında Ertuğrul Bey Meydanı’nda da ahilik geleneğinin önemli bir parçası olan ve ustalıktan kalfalığa geçişte yapılan ‘Şed kuşanma’ töreni yapıldı. Töreni vatandaşlar da büyük bir ilgiyle izlerken, etkinlik alanındaki kozadan ipek üretimi ve kozadan hediyelik eşya yapımı atölyeleri de büyük ilgi gördü.

    ALTININ ETRAFINI AÇIYORUZ

    Törende konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, tarih başkenti Bursa’nın her köşesinin tarihi eserlerle dolu olduğunu ancak UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de yer alan Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’nin ise bu anlamda tam bir altın olduğunu söyledi. Altının saklanmaması, aksine etrafının açılması gerektiğini ifade eden Başkan Aktaş, “Cumhurbaşkanımız ile Çevre Şehircilik Bakanımızın da bilgisi dahilinde yıkımlara başladık ve devam ediyoruz. Bu bölgede sadece kamulaştırmalara 200 milyon lira harcanacak. Buraya güzel bir meydan kazandırılacak. Görsel çirkinliklerin hepsi kalkacak. Gerek Osmangazi Belediyemizin gerekse Büyükşehir Belediyesi olarak bizim hanlar bazında farklı çalışmalarımız olacak. Tek arzumuz bu bölgenin daha çok bilinmesi ve tanınması. Buraya daha fazla turist gelmesi, esnafımızın daha çok kazanması demek. Bölge esnafına destek olma adına gayret gösteriyoruz. Evet son yıllarda AVM’ler Grosmarketler var ama unutmayın onlar ayakta kalmak için sürekli yapı değiştiriyor. Oysa bizim hanlarımız ilk günkü ihtişamıyla dimdik ayakta. Hanlar Bölgesi ve İpek Yılımız Bursa’mıza, esnafımıza hayırlı olsun” diye konuştu.

    Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar da Bursa’nın tarihi kimliğini gelecek kuşaklara taşımak adına önemli çalışmalar yaptıklarını hatırlatarak, özellikle Hisar Bölgesi’nde çalışmalarda önemli bir mesafe aldıklarını kaydetti. Hisar Bölgesi’nde arkeopark kazılarının bu yıl içinde biteceğini ifade eden Dündar, Hisar Bölgesi’nde kamulaştırmalara da 19 milyon TL harcadıklarını kaydetti.

    Bursa Milletvekili Atilla Ödünç ise Bursa denince akla ilk Uludağ, Ulucami, çarşı ve hanlar bölgesinin geldiğini hatırlattı.

    Koza Han’da Prof. Dr. Cafer Çiftçi’nin hanlar bölgesi ve ipek üzerine söyleşiyle devam eden etkinlikler, 1 Eylül’de Ertuğrul Bey Meydanı’nda gün boyu sergi ve atölye çalışmaları, oryantiring, 7 Eylül’de Eski ipek Han’da Dr. Öğr. Ü. Doğan Yavaş, 14 Eylül’de Fidan Han’da Prof. Dr. Necmi Gürsakal ve 15 Eylül’de Emir Han’da yapılacak Nevzat Çalıkuşu söyleşileri ve 20 Ekim’de TKM’de yapılacak Hanlar Bölgesi ve İpek yılı konulu panelle devam edecek.

  • Bursa Kapalıçarşı’da saniye saniye hırsızlık anları

    Bursa Kapalıçarşı’da saniye saniye hırsızlık anları

    Bursa Kapalıçarşı’da bebek arabasına asılı çantanın içindeki cüzdanı çalan kadın güvenlik kamerasına yansıdı.

    Bursa’nın tarihi hanlar bölgesinde yer alan Koza Han girişinde güvenlik kameralarına saniye saniye yansıyan görüntülerde yol kenarında bebek arabasına asılı haldeki çantayı gözüne kestiren kadın önce etrafı kontrol etti. Kimsenin dikkat etmediği bir anı yakalayan kadın, çantanın  fermuarını açarak içindeki cüzdanı alarak gözden kayboldu. Çantanın sahibi, çantasının fermuarının açık olduğunu ve cüzdanın çalındığını görünce durumu polise bildirdi Güvenlik kameralarını inceleyen polis ekipleri her yerde cüzdanı çalan kadını arıyor.

  • Bursa’da tarihi Kapalı Çarşı’da yangın

    Bursa’da tarihi Kapalı Çarşı’da yangın

    Bursa’da 500 yıllık geçmişe sahip tarihi Koza Han ve Kapalı Çarşı’da yangın çıktı. Bir dönercide başlayan ve 3 dükkana daha sıçrayan yangının neden olduğu yoğun dumandan kaçan vatandaşlar paniğe sebep olurken dumandan zehirlenen 3 kişi hastaneye kaldırıldı.

    500 yıllık İpekçiler Çarşısı’nın bulunduğu tarihi Koza Han’ın taç kapısına bitişik bulunan döner büfesinde aşırı yüklenme sebebiyle elektrik tesisatında yangın çıktı. Kısa sürede yangın 3 dükkana daha sıçradı. Duman nedeniyle çarşı içerisinde göz gözü görmezken alevlere müdahale eden 3 esnaf dumandan zehirlendi.

    112 ekiplerinin Koza Han içerisinde nefessiz kaldığı için müdahale ettiği Kamil Tekin isimli tezgahtar ve diğer iki esnaf ambulans ile Çekirge Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

    Hafta sonu olması nedeniyle çarşı içerisinde yaşanan yaya trafiğinin yoğun olmasıyla itfaiye ekipleri yangına müdahale etmekte zorlandı. Zaman zaman itfaiye ekipleri ile esnaf arasında tartışma yaşanırken ekiplerin müdahalesiyle yangın söndürüldü.

    2008 yılında İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth ve eşi Edinburg Dükü Prens Philip’in ziyaret ettiği Koza Han ve Kapalı Çarşı’da 1955 yılında Medrese Pasajındaki bir cilt atölyesinde başlayan yangın ile çarşı içerisindeki 300 dükkan küle dönmüş, Kapalı Çarşı yerle bir olmuştu.