Etiket: Kriz

  • 663. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri öncesi kriz!

    663. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri öncesi kriz!

    663. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri, Edirne’de 5-6-7 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirilecek. Geleneksel tarihi güreşler öncesi CW Enerji Türkiye Yağlı Güreş Ligi’nde ilk 32’ye giremeyen başpehlivanlar ortak bir bildiri yayımladı.

    Kırkpınar’da mücadele edecek başpehlivanlar arasında yer alabilmek için bu yıl ilk kez uygulanacak ön eleme müsabakalarında güreşecek olan başpehlivanların, sosyal medya aracılığıyla yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
    “663. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde yapılacak ‘Altın Kemer’ mücadelesine Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu (TGGF) tarafından Yağlı Güreş geleneğimizi hiçe sayan ve er meydanına başpehlivanların çıkmasını engelleyen, yağlı güreş tarihimizde hiç bir zaman olmamış, keyfi ön eleme düzenlemesini protesto etmek amacıyla başpehlivanlar olarak güreşmeme kararı aldığımızı bildiririz. Edirne’de ilk 32 ye kalmak için 3 tur sonrasında ligi ilk 8 sırada bitirenlerle güreşeceğimizi ve bunun adaletsiz olduğunu TGGF’ye bildirmemize rağmen bugüne kadar yanlıştan dönüş yapılmamıştır. Perşembe günü yapılacak olan ön eleme güreşlerine katılmayacağımızı başpehlivanlar arasında ayrım olmadan, cumartesi günü Edirne Sarayiçi’nde kol bağlamak istediğimizi beyan ediyoruz. İlgili talimat değişikliğinin iptali için Danıştay 10. Dairesi ile Gençlik ve Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu’na dava açtığımızı ve sadece güreşmek istediğimizi kamuoyuna saygıyla bildiririz.”

    663. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde ön elemelerde mücadele edecek başpehlivanlar şöyle:
    “İsmail Erkal, Yalçın Üncül, Cengizhan Şimşek, Hasan Cengiz, Serkan Serttürk, Okan Acar, Ali Yanatma, Hamza Köseoğlu, Bekir Eryücel, Mecit Yıldırım, Süleyman Aykırı, Abdullah Güngör, Rıza Yıldırım, Arif Akın, İsmail Güzel, Onur Balcı, Yunus Emre Yaman, Atilla Güzel, Hamza Özkaradeniz, Yıldıray Pala, Seçkin Duman, Semih Turgut, Şahali Kurt, Kaan Kaya, Recep Çakır, Salih Erinç, Menderes Saltık, Feyzullah Aktürk, Cenk İldem.”

  • “Yeni bir Anayasa krizi çıkarmayın”

    “Yeni bir Anayasa krizi çıkarmayın”

    Cumhuriyet Halk Partisi Adalet Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, 9. Yargı Paketi’nde olacağı söylenen kadının soyadı düzenlemesi konusunda yazılı bir açıklama yaptı.
    Gökçen’in açıklaması şu şekilde:
    “Yargı paketleri ve önemli kanun teklifleri konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi yerine birtakım basın organları muhatap alınıyor. Yasama organına getirilmeyen metin, kapalı kapılar ardında hazırlanırken hem milletvekilleri devre dışı bırakılıyor, hem de etki analizi yapılmıyor. Yani bir kanunun hangi amaçla çıkarıldığını, hangi soruna çözüm ürettiğini bilimsel veri ve ölçümlerle göstermekten kaçınan bir anlayış var karşımızda.

    İktidar, kadının soyadı hakkında Anayasa Mahkemesi kararlarını çiğneyerek bir kanun değişikliği yapmaya hazırlanıyor. Anayasa Mahkemesi, kadınların evlenmeleri halinde yalnızca kendi soyadlarını, dilerlerse eşlerinin soyadlarını kullanabileceklerini hükme bağlamıştı. Bu kararın verilmesinde ülkemizin çok değerli kadın hukukçularının, eşitlik savunucularının emeği tartışılmazdır.

    Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru kararlarına rağmen eşitliği sağlayacak bir kanun değişikliği yapılmadığı için uygulamada kendi soyadını kullanmak isteyen her kadın, eşine dava açmak zorunda kalıyor, bir de bu davanın yüküyle karşılaşıyordu. Anayasa Mahkemesi’nin son iptal kararıyla birlikte, meclise düşen görev nihayet eşitliği sağlayan bir düzenleme yapmaktır.

    Bunun yerine yeni bir skandala imza atmaya hazırlanılıyor. Anayasa Mahkemesinin yıllardır verdiği istikrarlı kararlar ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne açıkça yüklediği bir görev vardır. Anayasanın 153. maddesinde Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama organını da bağladığı açıkça düzenlenmektedir. Şimdi iktidar, anayasanın açık hükmüne ve Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen kadınların bir hakkını daha elinden almaya hazırlanıyor. Kadının, kullandığı isim konusunda bile kendi tercihini yapamayacağını söyleme haddini kendilerinde buluyorlar. Üstelik bunu hiçbir bilimsel veri ortaya koymadan, çocuğun kötü etkileneceği gibi bir gerekçeyi tamamen uydurarak yapmaya girişiyorlar.

    Uyarıyoruz: zaten yargı anayasa kriziyle sarsılmışken yeni bir anayasa krizi daha çıkarmayın. Bunu kadınların haklarına saldırarak yapmayı ise hiç denemeyin!”

  • Eurovision’da İsrail krizi

    Eurovision’da İsrail krizi

    Avrupa’da İsrail’in Eurovision Şarkı Yarışması’ndan men edilmesi çağrıları devam ederken yeni bir gelişme yaşandı.

    Seslendirdiği şarkılarla İsrail işgaline dikkat çeken Filistin asıllı şarkıcı Bashar Murad’ın yarışmada İzlanda’yı temsil edebileceği gündeme geldi.

    Filistin asıllı İzlandalı şarkıcı Murad, başkent Reykjavik’te Eurovision için düzenlenen ön elemelerde finale kalmayı başardı.

    Murad, 2 Mart’ta düzenlenecek final elemelerinden de başarıyla çıkarsa, İsveç’in başkenti Malmö’de düzenlenecek yarışmada İzlanda’yı “Wild West” şarkısıyla temsil edecek.

    Diğer yandan İsrail ise yarışmaya saldırıları hatırlatan “October Rain -Ekim Yağmuru” adlı manidar bir şarkıyla katılmayı planlıyor. İsrail’in propaganda yaptığı düşünülen şarkı, yarışmayı düzenleyen Avrupa Yayın Birliği tarafından incelemeye alındı.

    Bunun üzerine İsrail Kültür Bakanı Miki Zohar yaptığı açıklamada şarkının İsrail halkının ve ülkesinin günümüzdeki duygularını yansıttığını, İsrail’in diskalifiye edilmesinin bir skandala neden olacağını belirtti.

    Yarışma için İsrail boykotu yılın ilk günlerinde başladı. Fransa’yı 2023 Eurovision Şarkı Yarışması’nda temsil eden Fas asıllı Kanadalı şarkıcı La Zarra, 10 Ocak’ta İsrail’in şarkı yarışmasından men edilmesi çağrısında bulundu.

    Zarra, yaptığı açıklamada “Maalesef bir kez daha Filistin halkına yönelik katliamla, soykırımla, Batı Şeria ve Lübnan’da saldırılarla karşı karşıyayız.” ifadelerini kullandı.

    İsveç’te aralarında sanatçılar ve müzik endüstrisi yetkililerinin de yer aldığı 1000 kişi aynı tarihte imza toplayarak “İsrail’in Eurovision Şarkı Yarışması’ndan men edilmesini” istedi. Sanatçılar, İsrail’in katılımının engellenmemesi durumunda İsveç’in yarışmadan çekilmesini talep etti.

    İspanya azınlık sol koalisyon hükümetine dışarıdan destek veren sol görüşlü Podemos Partisi de 1 Ocak’ta yaptığı açıklamada, Gazze’de sivil ayrımı gözetmeksizin yaptığı saldırılar nedeniyle İsrail’in Eurovision Şarkı Yarışması’ndan ihraç edilmesi talebinde bulundu.

    İzlanda’da sanatçılar Ukrayna’daki savaş nedeniyle Rusya’nın 2022’de Eurovision’dan men edildiğini hatırlatarak, İsrail için de aynı prosedürün uygulanmasını istiyor.

    İzlanda’nın ulusal yayın kuruluşu RUV’da yayınlanan bir kamuoyu araştırmasına göre, İzlanda vatandaşlarının yarısından çoğu da yarışmanın boykot edilmesi gerektiğini düşünüyor. İzlanda’nın yarışmada yer alıp almayacağı henüz kesinlik kazanmadı.

    2019’da İsrail’in başkenti Tel Aviv’de düzenlenen Eurovision yarışmasında İzlanda’yı temsil eden “Hatari” isimli punk rock grubu Filistin’le dayanışma amacıyla Filistin bayrağı motifli atkı açmıştı. Aynı yarışmada performans sergileyen Madonna İsrail -Filistin için barış çağrısı yapmış,,dansçılarından biri üzerinde Filistin bayrağı bulunan kostümle sahneye çıkmıştı.

  • Sinir krizi geçiren genç balkondan tencere fırlattı

    Sinir krizi geçiren genç balkondan tencere fırlattı

    Olay, Isparta merkeze bağlı Batıkent Mahallesi 5741 Sokak üzerinde bulunan bir binanın ikinci katında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ömer Faruk G. (22) isimli şahıs henüz bilinmeyen bir nedenle sinir krizi geçirdi. Evinin balkonuna çıkarak elinde bulunan kesici aletle intihara teşebbüs eden şahsı gören çevredeki vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı merkezine bildirdi.

    İhbarla birlikte bölgeye sağlık, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Polis ekiplerini karşısında gören şahıs, ekiplere balkondan tencere, tava ve bıçak fırlattı. Psikiyatrik ilaçlar kullandığı ve alkollü olduğu öğrenilen şahıs polis ekipleri tarafından ikna edilerek balkondan indirildi ve Isparta Şehir Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı.

  • ‘İnanç Krizi ve Çıkış Önerileri’

    ‘İnanç Krizi ve Çıkış Önerileri’

    Sezai Karakoç Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen programda açılış konuşmasını yapan Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Musa Bağcı, gençlerin merak ettiği soruları cevaplamak için sahaya indiklerini söyledi.

    Katılıcılardan Prof. Dr. Necmi Derin, ‘Modern Düşüncenin Krizi’ konusunu ele alırken Dr. Öğr. Üyesi Osman Yağmur, ‘Günümüz İnanç Krizine Hadislerden Bakış’ konusunu anlattı. Dr. Ahmet Akdeniz ise, ‘Çağdaş Hurafeler Kıskacında İnsan ve İman’ hakkında, Dr. Faruk Evrenk de ‘Yabancılaşan Varlığın Öze Dönüşü’ konulu bir sunum yaptı.

  • Şeker krizine giren adam, alarma geçirdi

    Şeker krizine giren adam, alarma geçirdi

    112 Acil Çağrı Merkezine gelen ihbar; Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, sağlık ve polis ekiplerini alarma geçirdi. Çağlayan Mahallesi Sürücüler Kümeevler mevkiinde bulunan Ufuk Apartmanı’na gelen ekipler, apartmanın zemin katında tek başına yaşayan ve şeker hastası olduğu bilinen 72 yaşındaki Kemal Kersü’nün garip sesler çıkardığını, kapısı kilitli olduğu için içeri giremediklerini belirtti.

    İtfaiye görevlileri evin kapısını camını kırıp içeri girerken, içeride bulunan ve şekeri düştüğü için şeker krizine girdiği belirlenen Kemal Kersü’ye ilk müdahale sağlık ekipleri tarafından yattığı yerde yapıldı. Müdahalenin ardından şekeri normale dönen ve daha önce de aynı şekilde hastaneye götürüldüğü belirlenen Kemal Kersü, tedavi için ambulansla Manavgat Devlet Hastanesine kaldırıldı.

    Kemal Kersü’nün Ufuk Apartmanı’nın zemin katında tek başına yaşadığını belirten komşuları, kimsesi olmadığını, evin yedek anahtarının ev sahibinde olduğunu, ev sahibi işte olduğu için 112’ye ihbarda bulunduklarını dile getirdi.

  • Sinir krizi geçirdi, ailesinin bulunduğu evi yaktı

    Sinir krizi geçirdi, ailesinin bulunduğu evi yaktı

    Olay, merkez Yıldırım ilçesi Esenevler Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre çok sayıda suç kaydı bulunan Erkan B., aile bireyleriyle alacak-verecek meselesi sebebiyle tartışmaya girdi. Tartışmanın büyümesiyle sinir krizi geçiren Erkan B., Gül Sokak üzerinde bulunan 5 katlı aile apartmanının çatı katını ateşe verdi.

    Dumanların yükseldiğini gören bina sakinleri hemen 112 Acil Servis ekiplerini ararken, şüpheli ise hızla kaçtı.
    İtfaiye ekiplerinin gelmesiyle birlikte yangın kontrol altına alınırken, çevredeki vatandaşlar korku dolu anlar yaşadı. Polis ekipleri olay yerindeki incelemesinin ardından, şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı.

    Öte yandan, korku dolu anlar yaşatan binadaki yangının boyutu kameralara anbean yansıdı.

  • Sinir krizi geçiren kadın ekipleri alarma geçirdi

    Sinir krizi geçiren kadın ekipleri alarma geçirdi

    Olay, öğle saatlerinde Kdz. Ereğli ilçesine bağlı Meydanbaşı Caddesi’nde yaşandı. İddialara göre, psikolojik sorunları olduğu öğrenilen S.M. isimli kadın; sinir krizi geçirerek yakınlarını arayıp intihara kalkışacağını söyledi. Bu sırada yakınları da durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verdi. İhbar üzerine olay yerine iki itfaiye, ambulans ve polis ekipleri sevk edildi.

    Eve ulaşan ekipler kendisini kilitleyen S.M.’yi bir süre ikna etmeye çalıştı. Ancak ikna çabaları yetersiz kalınca itfaiye ekiplerinden yardım istendi. Ekiplerin müdahalesi ile kapı açılarak içeriye girildi. Sağlık ekipleri S.M.’yi sakinleştirmeye çalıştı. Hastaneye sevkinin sağlanması istenen S.M., tedavi olmayı reddetti.
    S.M.’nin tedaviyi reddetmesi üzerine ekipler tutanak tutarak evden ayrıldı.

  • Muğla’da su krizi kapıda

    Muğla’da su krizi kapıda

    Ülgen, iklim değişikliğinin etkileriyle tüm dünyada su konusunda büyük sıkıntıların yaşandığını ve önlem alınmazsa ilerleyen yıllarda bu sıkıntıların giderek artacağını söyledi. Ülgen ayrıca Muğla’daki yeraltı su kaynaklarının ve barajların seviyelerinde de düşüşler yaşandığına vurgu yaparken, su tasarrufunun bir devlet politikası haline gelmesi gerektiğini söyledi.

    “Bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 27 azalma var”

    Ülgen, “Özellikle bu dönemde su temininde, sağlıklı suya ulaşımda dünyanın birçok ülkesinde sıkıntılar yaşanıyor. 2022 yılında ortala aldığımız yağış 4.400 kg/m2 iken, 2023 yılında ise bu 3 bin 200 olarak ölçüldü. Bu da yüzde 27’lik bir azalma demek. Kış ayları gelmeden biz bir eylem planı hazırladık. Bu kuraklık eylem planında hem devletimizin bir eylem planı var, bizim de Muğla özelinde kendi ürettiğimiz bir eylem planı var. Özellikle bazı yarımadalarımızda çekilecek sıkıntılara karşı böyle bir eylem planı düzenlendi” dedi.

    Barajlar SOS veriyor

    MUSKİ Genel müdürü Baki Ülgen Muğla yöresinde bulunan içme ve kullanma suyu barajlarındaki doluluk oranları hakkında verdiği bilgide, “Geyik barajı yüzde 27’lerde, Mumcular barajı yüzde 25’lerde, Akgedik barajını kullanmıyoruz. Milas için yapılmış bir baraj. Önümüzdeki dönem kullanacağız. Marmaris Atatürk Barajı yüzde 70 seviyelerinde” dedi.

    Turistik ilçelerde su tüketimi arttı

    “Genel anlamda bir düşme var. Sakar’ın altında (Ortaca, Köyceğiz, Dalaman, Fethiye, Marmaris, Seydikemer) bu çok gazla hissedilmiyor. Rezervleri biraz daha uygun durumda. Batı Akdeniz havzasındaki su hacimleri. Ama üst plato dediğimiz Yatağan, Ula, Menteşe bölgesi, Yarımada bölgelerimiz Bozburun ve Datça Yarımadasında çok ciddi rezerv düşmeleri söz konusu yer altı suyundu. Tüketimimiz de Muğla’da inanılmaz derece artmış durumda. İlçeler bazında baktığımızda tüketim, 1 milyon nüfusumuza turizmi de dahil ettiğimizde geçen yıla öre tüm il genelinde yüzde 6,9 oranında su tüketiminde bir artış var. Bunun kaynağı birincisi sıcaklar çok etkili. İkincisi gelen turist sayısındaki artış, tarım, aynı zamanda bireysel ihtiyaçların arması nedeniyle su tüketiminde bir artış var. Bu artış yaşanan ilçelerin başında Milas, Bodrum, Marmaris, Köyceğiz ve Fethiye gibi ilçelerimizin su tüketiminde çok ciddi artışlar var. Bodrum’da yüzde 6.73, Dalaman’da 9,26, Marmaris’te 9,61. Geçen yılın aynı dönemine göre Seydikemer’de yüzde 23, Ula’da yüzde 18, Yatağan’da 13, Ortaca’da yüzde 16’lık gibi göze çarpan çok ciddi artışlar var. Bu direkt vatandaşımızın tüketimindeki artışlar” dedi.

    MUSKİ Genel Müdürü Ülgen, Muğla’da 2022 yılının ilk 7 ayında 8 Milyon 484 Bin m3 su kullanılırken, 2023 yılının aynı döneminde bu rakam 10 Milyon 579 Bin m3 olarak ölçüldüğünü ve su kullanımında yüzde 25’lik bir atış olduğunu belirtti. Ülgen, Muğla’nın 13 İlçesinin eskiyen hatların yenilenmesi ve su kaçaklarının önüne geçilmesi amacıyla Dünya Bankasından sağlamış oldukları krediyi temin edemediklerini, güneş enerji tarlaları kurmak ve su kayıp kaçağını önlemek için anlaşmasını yaptıkları 63,5 Milyon Euro’luk kredinin onayı Cumhurbaşkanlığı tarafından verildiği takdirde projeleri uygulamaya koyacaklarını açıkladı.

  • “Susuzluk” krizi

    “Susuzluk” krizi

    Kırşehir’de Hirfanlı Barajının yakınındaki köylerde yaşanan kuraklık, çiftçilerin ürün verimini azalttı.
    Kırşehir”in Kaman ilçesinde bulunan Hirfanlı Barajı’na yakın Benzer, Kargın, Kızılözü, Yeniköy, Kekilliali, Savcılı Kurutlu, İkizler, Kışla ve Ebeyit Köylerinde kuraklık yaşanıyor. Benzer köyünde incelemelerde bulunan Kaman Ziraat Odası Başkanı Çetin Gökalp, Tarım ve Orman Bakanlığı projesiyle bölgenin suya kavuşturulması gerektiğini söyledi.

    Gökalp, “Hirfanlı Barajına bölgenin uzaklığı 2-3 kilometre. Yaklaşık 10 köyün bakanlık projesiyle sulu tarıma geçirilmesi gerekir. Toprağın ivedilikle suyla buluşturulması gerekir. Çiftçimiz bölgede 3 yıldan bu yana kuraklık çekiyor” dedi.

    Çiftçi Hasım Gökalp da, bölgede su deposunun yanı sıra Kızılırmak ve Hirfanlı Barajına yakınlıklarının olmasına rağmen kuraklığı anlamadıklarını söyleyerek, “Her yıl attığımız gübre ve emeği topraktan karşılayamıyoruz. Bizler, gece-gündüz demeden herkese hizmet sunuyoruz. Emeklerimizin ise karşılığı gelmiyor. Suya uzaklığımız çok değil ama her yıl kuraklık mağduruyuz” diye konuştu.