Etiket: kronik hastalıklar

  • Bu takviye, kronik hastalıklar da dâhil birçok rahatsızlığın etkilerini hafifletiyor

    Bu takviye, kronik hastalıklar da dâhil birçok rahatsızlığın etkilerini hafifletiyor

    Solunum yolu enfeksiyonları, diyabet, gribal enfeksiyon vb. pek çok hastalıkta tedavi yaklaşımı geliştirmek üzere kullanılan propolis, birçok rahatsızlığın belirtisini hafifletmek için de kullanılıyor. Özellikle ağırlık kaybı sırasında vücut için gerekli olan antioksidanları sağlaması için destek ürün olarak kullanılabileceğini de belirten Beslenme Uzmanı Hande Nur Onur Öztürk propolisin dikkatli kullanılmadığı durumlarda alerjiye sebep olabileceğinin altını çizdi.

    0-1 yaş arasındaki çocuklarda kullanılmamalı
    Bağışıklığı artırmak için kullanılan takviyeler, özellikle de üst solunum yolu enfeksiyonlarının ve salgınların arttığı dönemlerde daha da ön plana çıktı. Tüketimin hızla arttığı vitamin ve takviye gıdalar her ne kadar bağışıklık sistemini desteklese de bilinçsiz kullanımda birçok zarara sebep olabiliyor. Özellikle propolisin, bal tüketiminin sakıncalı olduğu 0-1 yaş grubu çocuklarda kullanılmaması gerektiğinin altını çizen Beslenme Uzmanı Hande Nur Onur Öztürk, “Propolis, arı kovanında çeşitli kritik fiziksel ve fizyolojik işlevlere hizmet etmek için arılar tarafından toplanan reçineli ve karmaşık bir bileşiktir. Tüm bu bileşenler içinde vücudun sindiremediği maddeler olduğundan propolisin yararlarından faydalanmak için ekstre edilmesi gerekmektedir. 0-1 yaş arasındaki çocuklarda bal, tüketimi sakıncalı ve alerjen besinlerden olduğundan propolis de tüketilememelidir. Ayrıca çocuklarda kullanacak ürünlerin alkol ile ekstre edilmemiş olan ürünlerden seçilmesine özen gösterilmelidir” şeklinde konuştu.

    Propolis, yerel ve popüler tıpta ilaç olarak kullanılıyor
    Yüzyıllardır kronik hastalıklar da dâhil olmak üzere birçok rahatsızlığı hafifletmek için propolisin kullanıldığını belirten Beslenme Uzmanı Arş. Gör. Öztürk, “Son derece güçlü bir antioksidan, antiiflamatuvar etkisi olan propolisin kullanımı, hastalıkların önlenmesi için gerekli olan güçlü bağışlığa sahip olmak için destekleyicidir. Propolisin kullanımı eski çağlara kadar gitmektedir ve dünyanın birçok yerinde yerel ve popüler tıpta ilaç olarak kullanılmaktadır. İnsanlar için güvenli tüketim konsantrasyonu 1,4 mg/kg/gün veya yaklaşık 70 mg/gün olmalıdır. Astım hastaları ve arı ürünlerine alerjisi olanların tüketmesi önerilmemektedir” dedi.

    Bakanlık tarafından onaylı markalar tercih edilmeli
    Propolisin temin edilme yöntemi, hangi coğrafi bölgenin propolisi olduğu hakkında bilgi, ekstraksiyon yöntemi, çözücü özellikleri ve toplam polifenolik içeriği hakkında kayıtların ve bilgilerin sorgulanması da oldukça önemli. Bakanlık tarafından onaylı markaların tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Beslenme Uzmanı Arş. Gör. Hande Nur Onur Öztürk, propolisin alerjen etkisinin ağızla alındığında daha az olduğu bilindiğinin, bu yüzden az miktarlar ile başlayıp vücut reaksiyon göstermediğinde ulaşılması gereken doz tüketilmesi gerektiğini belirtti. Aynı zamanda propolis, doğrudan ya da yoğunluğu yüksek sıvıların içine karıştırılarak da tüketilebiliyor.

  • Kamuda kimler idari izinli sayılacak?

    Kamuda kimler idari izinli sayılacak?

    Kamuda yeni normale dönüş yarın başlıyor. Kamu kurumlarında çalışanlar 1 Haziran pazartesi itibariyle normal mesaiye dönecek. Peki kronik hastalar ne zaman işe başlayacak? İdari izinleri devam edecek mi? Konuyla ilgili Cumhurbaşkanlığı tarafından bir genelge yayınlanırken, hangi hastalıkların kronik sayılacağı belirlendi. İşte memurların idari izinli sayılacağı o kronik hastalıkların listesi…

    Koronavirüs tedbirleri kapsamında milyonlarca kamu personeli uzaktan ve esnek çalışma sistemine geçmişti. Geçtiğimiz günlerde açıklanan adımlarla birlikte kamu çalışanları 1 Haziran pazartesi (yarın) normal mesai yapmaya başlayacak. Kamuda normale dönüş için geri sayım başlarken hangi memurların mesaisine başlayacağı ya da kronik hastalığı olanlar ile hamilelerin idari izinlerinin olup olmayacağu merak konusu oldu.

    Konuyla ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla “Covid-19 Kapsamında Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Normalleşme ve Alınacak Tedbirler” ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi, Resmi Gazete’de yayımlandı. Yeni tip koronavirüs (Covid-19) önlemleri kapsamında mart ayından bu yana ofislere gitmeyen kamu çalışanlarının normalleşme süreci kapsamında mesaiye dönüşü için tarih belirlendi.

    KİMLER İDARİ İZİNLİ SAYILACAK?

    Ancak çalıştırılma biçimlerine bakılmaksızın kamu kurum ve kuruluşlarında (Sağlık Bakanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı hariç) çalışan yönetici kadro ve pozisyonunda bulunanlar hariç 60 yaş ve üzerinde olanlar ile Sağlık Bakanlığının belirlediği kronik hastalığı bulunanlar, idari izinli sayılacak.

    İdari izinli sayılanlar, bu sürede görevlerini fiilen yerine getirmiş sayılacak. Bunların mali ve sosyal hak ve yardımları ile diğer özlük hakları saklı kalacak.

    KRONİK HASTALAR NE ZAMAN İŞE BAŞLAYACAK?

    Bu personel amirinin izni dışında görev mahallinden ayrılmayacak ve hizmetine ihtiyaç duyulanlar çağrıldıkları anda görevlerine dönecek.

    KRONİK HASTALIK KABUL EDİLEN HASTALIKLAR NELER?

    Sağlık Bakanlığının kronik hastalık listesi şöyle:

    Astım: Astım, solunum yollarının süregelen bir iltihap sonucu aşırı derecede duyarlı olmasına ve bazı etkenlerle zaman zaman daralmasına neden olan bir solunum yolu hastalığıdır.

    Koah: Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), zayıf hava akışının görüldüğü obstrüktif bir akciğer hastalığıdır. Tipik olarak zamanla daha kötüleşir. Ana belirtileri nefes darlığı, öksürme ve balgam üretimidir. Kronik bronşit sahibi insanların çoğu aynı zamanda KOAH hastasıdır.

    Hipertansiyon: Yüksek tansiyon (hipertansiyon), tüm dünyada ciddi olarak insan ve toplum sağlığını tehdit eden, kalp krizi, felç ve böbrek yetmezliği gibi ölümcül sonuçlara yol açan, tehlikeli ve yaygın bir hastalıktır. Kan basıncı ile kalp damar hastalıkları arasında yakın ilişki vardır. Kan basıncı ne kadar yüksekse kalp krizi, kalp yetmezliği, felç, göz ve böbrek hastalıkları gelişme riski de o kadar yüksektir.

    Şeker hastalığı (diyabet): Diyabet halk dilinde bilinen adıyla şeker hastalığı, kandaki şeker düzeyini dengeleyen insülin hormonunun; eksikliği ve/veya yeterince salgılanmasına rağmen, vücutta kullanılamaması sonucu oluşan kronik metabolizma bozukluğudur.

    Kronik Böbrek Hastalığı: Kronik böbrek hastalığı, böbrek işlevinin yıllar süren uzun bir dönem ilerleyici kaybı ile karakterizedir. Böbrek işlevinin kaybı kritik bir düzeye ulaştığında böbrek yetmezliği gelişir ve vücudun tüm organlarını etkileyen ciddi sorunlar ortaya çıkar.

    Behçet hastalığı: Behçet hastalığı, dermatoloji profesörü Hulusi Behçet (1889-1948) tarafından 1937 yılında üç hastada oral ülser, genital ülser ve üveit birlikteliği ile tanımlanmıştır (1). Son 30 yılda Behçet hastalığı ile ilgili bilgilerimiz hızla artmıştır. Hastalığın semptomları tekrar eden özelliktedir. Bunlar sırasıyla; ağız içinde aftöz ülserler, genital bölgede ülserler, gözün tüm katmanlarını etkileyebilen üveit ve/veya vaskülit, daha çok alt ekstremite büyük eklemlerini etkileyebilen intermitant artrit, deride akneiform lezyonlar ve/veya eritema nodozum lezyonlarıdır.

    Pulmoner Rehabilitasyon: Günümüzde kronik solunum hastalıklarının tıbbi tedavisinin standart bir bileşeni olarak kabul edilen Pulmoner Rehabilitasyon, kronik solunum hastalarının fiziksel ve psikolojik durumlarını düzeltmeyi ve sağlığı iyileştirmeyi hedefleyen, hasta değerlendirmesini takiben bireysel olarak belirlenen egzersiz eğitimi, davranış değişikliği ve hasta eğitimi gibi yaklaşımları içeren kapsamlı uygulamalar bütünüdür.

    Akdeniz Ateşi: Karın, göğüs ve eklem ağrılarının görülebildiği, eklem ağrılarına zaman zaman şişliğinde eşlik ettiği, tekrarlayan ateş nöbetleri ile karakterize genetik geçişli bir hastalıktır.

    Osteoartrit (OA)(Kireçlenme): Osteoartrit (OA) esas olarak eklem kıkırdağı, bunun yanı sıra ligamanları(bağları) ve altındaki kemiği de etkileyen dejeneratif (hasarlayıcı) bir eklem hastalığıdır. Bu yapılardaki bozulma zamanla ağrı ve eklem hareketlerinde kısıtlanmaya neden olmaktadır. Önceden yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak düşünülürken, son dönemde eklem yapısı, genetik, mekanik güçler ve diğer diz içi bağ hasarları gibi bir çok faktörün etkileşimi ile oluştuğu düşünülmektedir.

    Ankilozan Spondilit (AS): Ankilozan Spondilit (AS) özellikle omurgayı etkileyen, ağrılı, kronik, ilerleyici, sebebi bilinmeyen romatizmal bir hastalıktır. AS’nin temel semptomu belde ağrı ve tutukluktur. AS’te ağrı hareketle azalır, hatta yok olabilir, uzun süre oturmakla, istirahatle artar. Hastaların ağrıları sabahları daha fazladır ve omurga hareketleri kısıtlıdır. Günün ilerleyen saatlerinde ağrı ve kısıtlılık azalır.

    Romatoid artrit (İltihaplı Romatizma): Romatoid artrit nedeni tam olarak bilinmeyen, özellikle eklemlerde simetrik artrit ile karakterize, vücudun diğer organ (kalp, akciğer, göz, deri) ve sistemlerini de tutabilen kronik seyirli bir hastalıktır.

    KRONİK HASTALIK NE DEMEK?

    Tıbbi nedenlerle ya da semptomlarla ilişkili sağlık sorunları ya da uzun dönem bakım gerektiren (3 ay ve üzeri) durumlar “kronik hastalıklar” olarak tanımlanır. Kronik hastalıklar, normal fizyolojik fonksiyonlarda yavaş ve ilerleyici bir sapmaya, geri dönüşümsüz değişikliklere neden olan, yaşamın uzun bir dönemini kapsayan, sürekli tıbbi bakım ve tedavi gerektiren hastalıklardır.

    Kronik hastalıklar ayrıca bulaşıcı olmayan hastalıklar (BOH) yani bir enfeksiyon ajanından kaynaklanmayan genetik yatkınlık, yaşam tarzı veya çevresel maruziyetten kaynaklanan hastalıklar olarak da tanımlanabilir.

    (Mynet)