Etiket: Kültür

  • 40 yılda 10 bin antika eşya biriktirdi

    40 yılda 10 bin antika eşya biriktirdi

    Sivas’ın Zara ilçesinde emlakçılık yapan Cemalettin Temur, 40 yılda topladığı 10 bin antika eşyayı adeta müzeye dönüştürdüğü ofisinde sergiliyor.
    Sivas’ın Zara ilçesinde emlakçılıkla uğraşan Cemalettin Temur, gençlik yıllarından itibaren dedesinin yönlendirmesiyle başladığı ticaret yolculuğunda, ilçesinin kültürel mirasını koruma ve yaşatma misyonunu üstlendi.

    Temur, ilçesinin kültürüne ve yaşam biçimine olan ilgisini hiçbir zaman kaybetmeyerek, bu ilgisini yıllar içinde anlamlı bir koleksiyona dönüştürdü. 15 yıldır emlak sektöründe hizmet veren Cemalettin Temur, hayatı boyunca biriktirdiği antika eşyaları, ofisinin bir odasını adeta müzeye dönüştürerek sergilemeye başladı. Yıllık bine yakın vatandaşın ücretsiz ziyaret ettiği müzede, vatandaşlar taş plaklardan müzik dinleme imkanı da buluyor.

    “10 binden fazla ürünüm var”
    Müzedeki ürünleri 40 senede topladığını belirten Temur, “Bu müzedeki ürünleri 40 senede topladım. Çocukluğumdan bugün kadar toplamaya, biriktirmeye bir isteğim vardı. Daha sonra eskiye dair ürünleri topladım. 1990’lı yıllarda köylere gidip eskicilik yapıyordum. Köy meydanına sergi açıyordum.

    Ben insanlardan eskiye dair ürünleri toplayıp yeni ürün veriyordum. Bu ürünler atsan atılmıyor, satsan satılmıyor. Evimin altında bir dükkan ayarlayıp 2000 yılında kendime dair bir müze açtım. Her gittiğim yerden, araştırdığım, gördüğüm yeni ürünleri de almaya başladım. Müzemi bu şekilde canlandırdım. Zara’mızın medarı, iftiharı taş plaklarından Zaralı Halil Söyler’in plaklarını dinliyorduk. Onun taş plaklarını topladım. Sonra Diyarbakırlı Celal’i topladım.

    Binden fazla taş plak sergim açıldı. Koleksiyon yapan insanlar Türkiye’de çok ama ben hepsinden topladım. Diğer bazıları sahada taş plak topluyor, çakmak topluyor, saat topluyor. Müzemde aşağı yukarı 10 binden fazla ürünüm var. Elliden fazla gramofonum var. Çakmak, saat, radyo, teneke kutu, kibrit, biblolar, süs eşyaları, anahtar, para koleksiyonum var.

    Bir tondan fazla bakır topladım Zara’dan. Evraklara da bir zaafım oluştu. Bunun yanında da evrak toplamaya başladım. Cumhuriyet dönemine ait 1800’lü yılların sonları, eskiye dair tapular, eski sözleşmeler, muhtar yazışmaları var. Mektup toplamaya başladım. 10 binden fazla evrak da var elimde” dedi.

    “Açık hava müzesi yapmak istiyorum”
    Temur, hedefinin büyük bir konak alıp açık hava müzesi yapmak olduğunu belirterek, “İnsanlara da göstermeye başladığım zaman baktım insanlar da bu eskiye dair ürünlere karşı bir ilgisi alakası var. Ben de bundan mutlu oldum. Bu şekilde de gelen misafirlerimizi müzemizde gezdiriyoruz. Ürünler hakkında bilgiler veriyoruz.

    Taş plak çalıyoruz, bir sosyallik oluyor. Buradaki ürünlerin de hepsini yaşanmışlıkları var, hatıraları var, hatıraları var. Eski dönemde kullanılmış ürünler. İnsanlara bunları anlatıyoruz. Bu değerlere gençler sahip çıkacak. Ben de müzeyi yeni gençlere bir hatıra olarak biriktirdim. Ama hedefim bu biriktirdiğim ürünlerin tamamı burada yok.

    Allah nasip ederse de ileriki zamanlarda büyük bir Zara’mızın eski konaklarından bir tanesini alıp onarıp bu ürünleri oraya dağıtıp göstermek istiyorum. Böyle bir projem de var. Elimde at arabası, öküz arabası var eskiye dair. Ayrıyeten taş da topladım. Elimde 2-3 kamyon da taş var. Değirmen taşları, eskiye dair güzel taşlar var.

    Onlarla da bir amfi tiyatro kurup bir açık hava müzesi yapmak istiyorum. Zara’mıza da gelen insanlarımızı, misafirlerimizi her zaman ağırlayacakları bir kapıları burada var. Ne zaman ben hepsini misafir eder, müzemi de gezdiririm. Ailemiz burada, hatıralarımız var, hatıralarımız var. Zara’dan hiçbir dışarıya çıkamıyoruz. Zara dışında da benim hiçbir evim, yatırımım yok” diye konuştu.

  • Tarih’i Cami’ye restorasyon

    Tarih’i Cami’ye restorasyon

    Denizli Büyükşehir Belediyesi, Pamukkale ilçesi Akköy Mahallesi’nde 18. ve 19. yüzyıllarda inşa edildiği tahmin edilen tarihi Akköy Yukarı Cami’nin restorasyonunu yaparak kente kazandıracak. Denizli’nin tarihi ve turizm değerlerine sahip çıkan Denizli Büyükşehir Belediyesi, bu kez Pamukkale ilçesi Akköy Mahallesi’nde 18. ve 19. yüzyıllarda inşa edildiği tahmin edilen tarihi Akköy Yukarı Cami’nin restorasyon çalışmalarını yapacak.

    Bu kapsamda, İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 2005 tarih 801 sayılı kararı ile “Korunması Gerekli Kültür Varlığı” olarak tescillenen Akköy Yukarı Cami’nin “rölöve” ve “restitüsyon” projeleri hazırlanarak “restorasyon” uygulamasının yapılmasına ilişkin Denizli Büyükşehir Belediyesi ve Pamukkale Belediyesi arasında protokol imzalanacak. İmzalanacak protokolle, 18. ve 19. yüzyıllarda inşa edildiği tahmin edilen Akköy Yukarı Cami restorasyonu yapılarak kente yeniden kazandırılacak.

    “Geçmişimize sahip çıkıyoruz”
    Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, kentin geçmişine tanıklık eden doğal ve kültürel varlıklara sahip çıkacaklarını belirterek, Denizli’deki tarihi değerlerin korunması, yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması için de çalıştıklarını söyledi. Akköy Yukarı Cami’yi yeniden ayağa kaldırmak istediklerini belirten Başkan Çavuşoğlu, “Akköy Mahallemizde bulunan Yukarı Cami’nin restorasyonunu yapacağız ve yeniden ayağa kaldırarak Yukarı Cami’yi şehrimize kazandıracağız. Bu önemli değerimiz de gelecek nesillerimize aktarılacak” dedi.

    Akköy Yukarı Cami
    Akköy Mahallesinde bulunan caminin, kubbesinin içindeki Osmanlıca yazıda Hicri 1327/ Miladi 1909-1910 tarihleri okunmaktadır. Camideki süsleme ve mimari özelliklerinden dolayı Osmanlı Döneminin batılılaşma sürecinde (18.-19. yy. da) inşa edilen camilerdendir. Kültür varlığı olarak tescil edilen yapının en önemli özelliği iç cephelerinde bulundurduğu, Denizli il sınırlarında bazı tarihi camilerde de görülen ve Denizli için karakteristik olan kalem işi süsleme unsurları barındıran özel camilerimizden olmasıdır.

    Yapıda dikdörtgen plan tipi uygulanmıştır. Caminin ana ibadet mekânının kuzey tarafında iki katlı ahşap mahfili bulunmaktadır. Caminin çatısı dıştan kırma çatılı, iç mekânın orta bölümü gizli kubbeyle örtülmüştür. Harimin (ibadet mekânının) güneybatı köşesinde ahşap minberi yer almaktadır. Caminin kuzey cephesinde, sonradan kapalı hale getirilen son cemaat yeri, altı adet ahşap direkle dışa açılmaktadır. Harimin kuzey duvarında sade bir mihrap nişi bulunmaktadır.

    Son cemaat yerinin doğu tarafına bir minare inşa edilmiştir. Temeli taş, üzeri kerpiç malzeme kullanılarak yapılmış olup, üzeri sıvalıdır. Çatısı kırma çatılıdır ve marsilya tipi kiremitle kaplanmıştır. Cami hariminin güney, doğu ve batı duvarlarındaki kalem işi süslemeler iki pano halinde iç cepheyi dolanmaktadır. Çiçek demeti motifi, bant halinde bütün cepheyi çevrelemektedir. İç bölümün duvarlarını süsleyen panolar ve kubbe içi harimin kuzey cephesindeki mahfil altındaki duvarlar, tamamen bitkisel motifler ve bunun yanında cami, terazi ve kandil tasvirleri ile bezenmiştir. Harimin tavanında, minberinde, kapısında, mahfilinde zengin oyma ahşap işçiliğini görmek mümkündür.

  • Osmangazililer eylül ayında kültür sanata doyacak

    Osmangazililer eylül ayında kültür sanata doyacak

    Osmangazi Belediyesi, ‘Şadırvanlı Han Avlu Buluşmaları’ adı altında düzenleyeceği etkinlikler ile Osmangazililere kültür sanat dolu akşamlar yaşatacak. Birbirinden güzel programların yer aldığı ‘Şadırvanlı Han Avlu Buluşmaları’ etkinlikleri, Eylül’ün Nağmesi Türk Sanat Müziği Konseri ile başladı.

    Şadırvanlı Han’da gerçekleştirilen konsere musiki severler yoğun ilgi gösterdi. Birbirinden değerli saz sanatçılarından oluşan orkestra ile birlikte sahneye çıkan Solist Gülce Kureyş, yaklaşık iki saat süren konserde bir çok usta bestekarın eserlerini Osmangazililer için seslendirdi. 18 parçanın icra edildiği konser ‘Kalbim Kanıyor Durmadan En Tatlı Çağında’ adlı eser ile başladı. Şadırvanlı Han’ı dolduran musiki severler, kürdili hicazkar, hicaz ve nihavend makamında seslendirilen şarkılara hep birlikte eşlik etti. Konser bitiminde orkestra ve Solist Gülce Kureyş, dakikalarca ayakta alkışlandı.

    Gecenin sonunda sahneye davet edilen Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, tüm orkestra adına Solist Gülce Kureyş’e çiçek takdim etti. Böyle güzel bir gece yaşattıkları için değerli saz ve söz sanatçılarına ayrı ayrı teşekkür eden Esendemir, “Harika bir konser ile başlattığımız ‘Şadırvanlı Han Avlu Buluşmaları’ etkinliklerimiz, birbirinden güzel kültür sanat programları ile devam edecek. Tüm halkımızı etkinliklerimize bekliyoruz” dedi.

  • Kültürel ve sosyal projeleri birlikte yürütüyor

    Kültürel ve sosyal projeleri birlikte yürütüyor

    Eğitimci-Yazar İlhan Akın, kitap okumayı alışkanlık olmaktan çıkarıp zevke dönüştüren Değerler Eğitimi Kılavuz Hikaye Kitabı için Konya’da öğrenciler ve aileleri ile buluştu. Akın’ın, Değerler Eğitimi Projesi çerçevesinde kaleme aldığı Kılavuz niteliğindeki kitaplar Düzce, Sivas, Bitlis, Çorum, Samsun’dan sonra İstanbul Bağcılar ve Konya’da da on binlerce öğrenci tarafından uygulanıyor.

    Projenin ikinci yıl uygulandığı Konya’yı ziyaret eden yazar Akın Meram, Karatay, Selçuklu, Çumra, Bozkır ilçelerinde Yazar-Öğrenci Buluşması çerçevesinde öğrencilerle söyleşi gerçekleştirdi.
    Çoklu hedef odaklı ve toplumun maddi-manevi tüm değerlerini kucaklayan Başarmaya Hazırım projesi sayesinde ülkemizde çokça uygulanan Yazar-Öğrenci buluşmaları Türkiye’de ilk defa Konya’da öğrenci yazar- öğrenci buluşmasına dönüştü.
    Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Belediye başkanı Uğur İbrahim Altay’ın katkıları, Konya İl Milli Eğitim Müdürü Murat Yiğit’in destekleriyle il genelinde İlkokul öğrencilerine 2 yıldır uygulanan “Başarmaya Hazırım” adlı projede 40 bin öğrenciye ulaşıldı.

    Komşu günü etkinliği

    Özellikle ilkokul ve ortaokul öğrencilerini değerler eğitimiyle tanıştırarak, ailece kitap okumayı alışkanlıktan çıkarıp zevke dönüştürmeyi başaran Akın, proje dahilinde, komşularına bir tabak yiyecek taşımasını kapsayan komşu günü etkinliğine de öncülük etti. Proje, haftanın bir günü aynı saatte öğrencilerin, komşuda pişen komşuya da düşer sloganıyla komşuya yemek götürülmesini içeriyor.

    Kültürel ve sosyal projeleri birlikte yürütüyor

    Akın’ın projeleri

    “Başarmaya Hazırım” projesinden başka Düzce-Sivas-Bitlis ili genelinde üç yıl süreyle uygulanan; “Annem Varsa Ben De Varım”, “Ben Büyüdüm Anne”, “Adını Sen Koy”, “Sadece Sizin İçin”, Bolu ili genelinde üç yıl süreyle uygulanan;, “Bir Şehir Bir Çocuk ve Bolu”, Çorum ili genelinde uygulanan; “Başarmaya Hazırım”, Samsun ili genelinde uygulanan; “İstersem Ben De Başarırım”, İstanbul/Bağcılar’da 6. Sınıf öğrencilerine uygulanan; “Hayallerime Bir Adım Daha” adlı, uygulandığı ilin tüm değer ve özelliklerini içeren kılavuz kitapları aileler ve öğrenciler tarafından beğeniyle okunuyor.
    Çeşitli sebeplerle okula gidemeyen anne ve babaları Açık Ortaokul, Açık Lise, hatta Açık Üniversite eğitimine yönlendiren proje kitapları ortak bir okuma hafızası geliştirerek aileleri sosyal hayatın içine dahil ediyor.
    Proje, o ilin ve o bölgenin unutulmaya yüz tutmuş hikaye, masal, söylence, ninni, mani, tekerleme, türkü, şarkı, şiir ve ağıt gibi kültürel değerleri öğrenciler üzerinden kayıt altına alıp ile ait Unutulmaya Yüz Tutmuş Değerler adlı bir kitap kazandırıyor.

    2017 yılından bu yana yaklaşık 400 bin öğrenciyle buluşan proje sayesinde, illerin istatistik verilerine göre 4 Milyon civarında kitap okumuş oldu.

    Hindistan, Orta Doğu, Kafkaslar, Avrupa, Uzak Doğu olmak üzere daha çok Dünya Medeniyetleri ile ilgili kitaplar yazan 2012 Yılı, Yılın Romancısı seçilen Yazar Akın’ın 42 eserinden bazıları yabancı dillere çevrildi ve üniversite çevrelerinde tez çalışmalarına konu edildi.

    Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün destekleriyle hazırladığı, “Geçmişten Günümüze Düzce” adlı eseri çıktı.
    Yazar Akın, Hafız Hasan Efendi’nin hayatını anlatan; “Bir Devrin Efendisi”, Şeyhülislam Vekili Düzceli Muhammed Zahit Kevseri’nin hayatını anlatan; “Sılada Gurbet”, Osmanlı Dönemi’nde Düzce’nin fethini gerçekleştiren Konur Alp’in hayatını anlatan; “Zor Bey-Konur Alp” gibi romanlarla Düzce’nin değerlerini kitaplaştırarak ölümsüzleştirdi.

  • Direnişin konağı kültür evine dönüştü

    Direnişin konağı kültür evine dönüştü

    Kahramanmaraş’ın geçmişten günümüze şehre değer katan insanlarını unutturmamak ve hatıralarını yaşatmak için harekete geçen Akif Diş, bu sevdasını ilk başta kitaplaştırdı, daha sonra ise 170 yıllık tarihi konağı kendi imkanları ile kültür evine dönüştürdü.

    Maraş direnişinde unutulmaya yüz tutmuş şahsiyetler başta olmak üzere şehre birçok değer katan insanların fotoğraflarının sergilendiği konak, vatandaşların da ilgisini çekti.

    Maraş direnişinde yerel halkın karargah olarak kullandığı tarihi konağın bir müze haline gelmesinden ötürü mutlu olduğunu ifade eden Akif Diş, kültür evini herkesin gelip ziyaret edebileceğini vurguladı.

    “İlk başta kitaplaştırdık”
    Bu projeyi uzun zamandır düşündüğünü söyleyen Diş, “Büyüklerimizin hatıralarını babalarımızdan dinleyerek büyümüştük ve kendime görev atfettim. Bildiğimiz bilgiler bizimle gitmesin, en azından bu fotoğraflar bizlerle beraber yok olmasın dedik. Dostlarımızın ve büyüklerimizin ısrarı ile kitaplaştırılması gerektiğini tavsiyeleri üzerine ilk başta kitaplaştırdık” dedi.

    Direnişin konağı kültür evine dönüştü

    “Tanıdık tanımadık herkesin ilgisini çekiyor”
    Kültür evinde sergilenen fotoğrafları gören vatandaşların duygulu anlar da yaşadığını söyleyen Akif Diş, “Çok duygusal anlar yaşanıyor. Mesela geçenlerde bir kadın geldi buraya, kadın gezerken bir baktım bir fotoğrafa odaklanmış ağlıyor. Hali ile sordum ve babası olduğunu söyledi. Yani tanıdık tanımadık birçok insanın ilgisini çeken, alakaları olan güzel bir hizmet olduğunun kanaatindeyim. Bilhassa 70-80 yıl sonrasına da hitap edeceğini umduğum, buranın bir müze haline gelmiş olmasından dolayı da mutluyum” diye konuştu.

    “Gelsin arkadaşlar muhabbet etsinler”
    Kahramanmaraş halkının kültür evini her zaman ziyaret edebileceğini söyleyen Diş, “Bu konak 170 yıllık bir konak. Maraş harbinde rivayete göre çetecilerin burada organize edildiği, yaralı çetelerin buraya gelip yaralarının sarıldığı ve aş evi olarak da çetelere yemeklerin çıktığı bir mekan. Böyle kutsi bir mekanın böyle ulvi bir hizmete verilmesini Allah nasip etti. Tek kelime ile Maraş’a her yönden değer katmış doktorlarımız, eczacılarımız, öğretmenlerimiz, esnaflarımız, iş insanlarımız, bu insanlarımızı en azından resimleri ile yad etmek Kahramanmaraşlının bir görevi olarak düşünüyorum. Burası bir kültür evi, çay kahvemiz var. Gelsin arkadaşlar muhabbet etsinler, dostlarını çağırsınlar” ifadelerini kullandı.

  • MEÜ 27. Kültür ve Spor Şenlikleri

    MEÜ 27. Kültür ve Spor Şenlikleri

    MEÜ Yerleşkesindeki Cumhuriyet Alanı’nda gerçekleşen şenliğin açılış programına, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet İsmail Yağcı, öğretim elemanları, idari personel ve öğrenciler katıldı.

    Açılışta Türkçe Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Dış İlişkiler ve Projeler Koordinatörlünün iş birliğinde düzenlenen Uluslararası Öğrenci Şenliği gerçekleştirildi. Daha sonra MEÜ Dans Topluluğu üyeleri tarafından dans gösterisi yapıldı. Şenlik alanında Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından resim workshop da düzenlendi.

    MEÜ 27. Kültür ve Spor Şenlikleri

    Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi’nde ise Mütercim Tercümanlık Bölümü Fransızca Mütercim ve Tercümanlık Programı öğrencileri tarafından ‘Scapin’in Dolapları’ adlı tiyatro oyunu sahnelendi.

    Çeşitli etkinliklerin düzenleneceği şenlikler kapsamında, 20 Mayıs’ta KÖFN, 21 Mayıs’ta da Manga Mersin Üniversitesi Stadyumu’nda sahne alacak.

  • Meram Şehir ve Yaşam Kültürü Müzesi açıldı

    Meram Şehir ve Yaşam Kültürü Müzesi açıldı

    Meram’ın tarih ve kültürünü yaşatmak, yeni nesillere aktarmak ve misafirlerine görseller ve etkinlikler eşliğinde anlatmak amacıyla Meram Belediyesi tarafından hayata geçirilen Meram Şehir ve Yaşam Kültürü Müzesi’nın açılışı düzenlenen törenle yapıldı.

    “Müze kültürel açıdan önemli bir misyon üstlenecek”

    Törenin ev sahibi Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, yaptığı konuşmada Dutlu Caddesi üzerinde kurulan müzenin önemi, misyonu ve detayları hakkında açıklamalarda bulundu. Müzeyi, ilçenin kültürünü, sanatını, değerlerini bugüne taşımak ve geleceğe aktarmak amacıyla hayata geçirdiklerinin altını çizen Başkan Mustafa Kavuş, “Türk-Anadolu medeniyeti, her yönüyle insanlığın zirvesidir. Büyük bir onurla şunu ifade etmek isterim ki; bu zirvenin merkezi de, başkenti de bin yıldır bu şehir olmuştur. İşte bugün sizlerle birlikte açılışını yaptığımız Meram Şehir ve Yaşam Kültürü Müzemiz, tüm yönleriyle medeniyetimizin yüksek değerlerini, kültür sanat hazinelerimizi, her açıdan ulvi olan insan kaynağımızı ve bunların tek kaynağı manevi iklimimizi tabiri caizse ‘bir arama-kurtarma’ çalışmamızdır” dedi.

    “Kültürümüze dair ne varsa hepsi rehberler eşliğinde anlatılacak”

    Açılışı yapılan müzenin kadim medeniyet mirasının ihyası ve daha güçlü şekilde yeniden inşası anlamı taşıdığına vurgu yapan Başkan Mustafa Kavuş, müzenin içeriği hakkında, “Etnografik içerikli olan bu proje, aynı avlu içerisinde karşılıklı konumlanmış iki geleneksel Konya evi ve arkasındaki bağ arazisinde yer alıyor. Meram’ın yeni tarih ve turizm rotası üzerinde bulunan müzede, Meram insanının tüm yaşam dönemlerine dair hemen hemen her şey var. Meram’da Doğmak, Meram’da Çocuk Olmak, Meram’da Evlenmek, Meram’da Anne-Baba Olmak, Meram’da Mutfak, Meram’da Bağ-Bahçe, Meram’da Mevsimler başlıkları altında Meram’ın toplumsal törenlerini ve kültürünü etnografik malzeme ve canlandırmalarla gelecek nesillere tanıtacak ve aktaracağız. Meram’ı ve yaşam kültürünü sergilenmesinin yanı sıra ziyaretçilerin deneyimlemesi için tandırda ekmek vurma, bağ bozma, şepit açma, Meram sohbetleri ve baranalar gibi etkinliklere de ev sahipliği yapacağız. İnsanımızın nasıl yaşadığını, çocuklarını nasıl büyüttüğünü, mutfak ve yemek kültürünü, kınadan çetnevire, düğüne kadar neler yapıldığını, kısaca insana ve kültürümüze dair ne varsa hepsini rehberler eşliğinde anlatacağız” şeklinde konuştu.

    “Konya Kültürünün tanıtılması açısından önemli bir proje”

    Kültür ve tanıtım noktasında farkındalık oluşturan ve Konya Modeli Belediyeciliğin güzel örneklerinden biri olan müzenin açılışında olmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Konya İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar ise, “Şehrimiz son yıllarda gerek kültürel değerlerimizin yeni nesillerle buluşturulmasında gerekse bunların ziyaretçilere tanıtılması noktasında çok ciddi adımlar attı. Bu adımlar yeni yetişen neslimizin kültürel anlamda donanım kazanmasında katkı sağlıyor. Bunun yanı sıra misafirlerimizin yaşayan Konya kültürünü tanıması açısından da önemlidir. Konya Büyükşehir Belediyemiz önderliğinde tüm belediyelerimizin şehre kazandırdıklarının altının kalın çizgilerle çizilmesi gerekiyor. Meram Şehir ve Yaşam Kültürü de bu önemli kazanımlardan birisi. Başkan Kavuş ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    “Çok ince düşünülmüş, ilmek ilmek dokunmuş bir yatırım”

    Meram Şehir ve Yaşam Kültürü Müzesi’ni gezerken hepbirlikte geçmişe bir yolculuk yaptıklarını ifade eden AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı, müzede bir medeniyetin kolay kurulmadığına, aile hayatımızdan cemiyet hayatına kadar o kültürün insanları nasıl etkilediğine şahit olduklarını ifade etti. Bu önemli kültürel yatırım için Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş ve ekibine şükranlarını sunan Angı, “Bizleri etkileyen bu yatırıma destek veren herkese de teşekkür ediyorum. Gerçekten çok ince düşünülmüş, ilmek ilmek dokunmuş bir yatırım olmuş. Ecdadın bize bıraktığı mirası daha da ileriye taşıyacak kadar değerli bir proje. Herkesin emeklerine sağlık. Meram’da oluşturulan turizm aksını daha da zenginleştirecek ve güzelleştirecektir” ifadelerini kullandı.

    “İlçem adına çok sevindim, çok gurur duydum”

    Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde kaymakamlık ve valilik yaptığını hatırlatan Meram Kaymakamı Dr. Bayram Yılmaz ise Konya belediyelerinin vatandaşlara en güzel hizmetleri sunduğuna bizzat şahit olduğunun altını çizdi. Konya belediyelerinin hayatın her alanında ve şehrin her noktasında önemli hizmetlere imza attığını kaydeden Kaymakam Yılmaz, “Konya’da belediyeler ve belediyecilik hizmetleri var. Açılışı yapılan Meram Şehir ve Yaşam Kültürü Müzesi de bu hizmetlerin en güzel örneklerinden biri. Böyle hizmetleri gördükçe ilçem adına, şehrim ve ülkem adına çok seviniyor, gurur duyuyorum. Meram’a ve Konya’ya hayırlı olsun. Meram’da bu hizmetlerin devamının geleceğinden de eminim. Allah hizmetlerini bereketli kılsın” dedi.

    “Çok etkileyici olan bu müze şehre yeni bir soluk getirecek”

    Meram Şehir ve Yaşam Kültürü Müzesi’ni çok etkileyici ve güzel bir çalışma olarak değerlendiren Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay da, böylesi bir çalışmaya imza atan Başkan Mustafa Kavuş ve ekibini tebrik etti. Konyalıların ve şehir dışından gelenlerin deneyimleme yapacakları bu alandan etkileneceğini ifade eden Başkan Altay, müzenin ziyaretçilerinin bol olması temennisinde bulundu. Konya’yı turizmde öne çıkarmak için büyük gayret gösterdiklerinin altını çizen Başkan Altay, “Bu noktada iki amacımız var: İlki; esnafımızın, çalışanımızın turizmden daha fazla pay alması. Diğeri ise; Konya kültürünü, insanını ve belediyeciliğini tanımaları. Bu şehir Selçuklu başkenti olarak insanlığın daima hayranlıkla baktığı bir şehir. Adeta bir açık hava müzesidir. İnsanların bunları görmesi, tanıması çok kıymetli. Atılan her adımla birlikte ziyaretçi sayımız da hızla artacak. Meram’da yapımı tamamlanan bu müze şehre yeni bir soluk getirecek. Yaptığımız her yatırım ve attığımız her adımın kalitesi Konya’yı çok daha güzel hale getiriyor. Meram Belediye Başkanımız Mustafa Kavuş’a böyle güzel bir eseri şehre kazandırdığı için teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
    Konuşmaların ardından Meram Şehir ve Yaşam Kültür Müzesi’nin açılışı gerçekleştirildi. Müzeyi ve deneyimleme alanlarını gezen misafirlere Konya mutfağından ikramlarda bulunuldu.

    Törene, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Meram Kaymakamı Dr. Bayram Yılmaz, AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı, Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Selçuklu Belediye Başkan Vekili Ali İmran Arıtan, İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar, Meram Belediyesi Meclis Üyeleri, AK Parti Meram İlçe Başkanı Mustafa Dolular, AK Parti Konya ve Meram Yönetim Kurulu Üyeleri, Konya Muhtarlar Derneği Başkanı Hamdi Demir, Meram Muhtarlar Derneği Başkanı Ahmet Taşdemir, muhtarlar ve şehrin sanat kültür camiasının önde gelen isimleri katıldı.

  • Karamancılar Konağı Mersin kültürünü yaşatacak

    Karamancılar Konağı Mersin kültürünü yaşatacak

    Restorasyon süreci tamamlandıktan sonra Mersin kültürünü yaşatacak ve işlevlendirilen bölümleri ile halkın kullanımına açılacak olan eserin, kent açısından büyük öneme sahip olduğu belirtildi. Restorasyon çalışmalarına, esere sonradan eklenen kısımları kaldırarak başlayan ve sonrasında da yapıdaki gerekli güçlendirme işlemlerini yapan Mersin Büyükşehir Belediyesi, işlevini yitiren yapı elemanlarını da yenileyerek çalışmalara devam ettiği kaydedildi. Yapıdaki bölümler restorasyon projesine uygun olarak Kuvayi Milliye Müzesi, Gastronomi Müzesi, mutfak çalışma atölyeleri, restoran ve İdari Ofisler olarak işlevlendirileceği ifade edildi.

    Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından restorasyon çalışmaları hızla devam eden ve yüzde 60’ı tamamlanan ‘Mersin Mutfak Kültürü Evi ve Karamancılar Konağı’ndaki çalışmaların titizlikle sürdürüldüğü bildirildi.

    Yüzde 60’ı tamamlanan restorasyon çalışmalarına, esere sonradan eklenen kısımları kaldırarak başladıklarını ve sonrasında gerekli güçlendirme işlemlerini yaparak, işlevini yitiren yapı elemanlarını yenilediklerini belirten Fen İşleri Dairesi Başkanlığı’nda İnşaat Mühendisi olarak görev yapan Eren Canpolat, “Eserdeki bölümler restorasyon projesine uygun olarak Kuvayi Milliye Müzesi, İdari Ofisler, Gastronomi Müzesi, mutfak çalışma atölyeleri ve restoran olarak işlevlendirilecektir. Restorasyon süreci tamamlandıktan sonra, Mersin kültürünü yaşatacak ve işlevlendirilen bölümleri ile halkın kullanımına açılacak olan yapının, şehrimiz için büyük bir öneme sahip olacağını düşünüyoruz” dedi.

    Karamancılar Konağı Mersin kültürünü yaşatacak

    “Karamancılar Konağı’nda Kuvayi Milliye ruhu da yaşatılacak”

    Restorasyon tamamlandığında 2 bloktan oluşan Karamancılar Konağı’nın zemin katında, Mersin Mutfak Kültürü’nün tarihten günümüze ziyaretçilere tanıtılması hedefleniyor. Ayrıca yapıda Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve kentin ileri gelenleri tarafından, Kuvayi Milliye hareketinin başlatılması yönündeki kararların alındığı toplantının da canlandırılması yapılacak. Yapının üst katında ise, yöresel yemeklerin sunulacağı bir restoran ile aşçılık eğitimlerinin verileceği mutfak atölyeleri yer alacak.

    1800’lü yılların sonunda yapılan ve şehrin kuruluş zamanına denk gelen yapılardan biri olan Karamancılar Konağı, ilk zamanlar depo, işyeri ve konut amaçlı kullanılırken, sonraki yıllarda iş merkezi amaçlı olarak kullanılmış. Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından restorasyon çalışmalarına başlanmadan önce atıl halde olan yapı, uzun süre doğa şartları ve afetlere de maruz kaldığı aktarıldı.

  • Niğde’de ‘Eğitim, Kültür ve Sanat Söyleşileri’ yapıldı

    Niğde’de ‘Eğitim, Kültür ve Sanat Söyleşileri’ yapıldı

    İlki 25 Nisan’da çevrim içi şekilde gerçekleşen söyleşide Çocuklar için Felsefe ve Yaratıcı Drama Uzmanı Özlem Tavuş’un konuşmacı olduğu “Çocuk Kitapları ve Yaratıcı Dramayla Felsefi Düşünceyi Geliştirme” konusu ele alındı.
    Yaratıcı drama kazanımlarının Türkçe dersinin dört temel dil becerisiyle nasıl ilişkilendirileceğini anlatarak örnek etkinliklere değinen Tavuş, çocuk kitaplarının yaratıcı drama etkinlikleri ve çocuklar için felsefe yaklaşımlarıyla birlikte işlenmesiyle çocuklarda felsefi düşüncenin nasıl geliştirilebileceğini anlattı. Söyleşi, soru cevap bölümünün ardından sona erdi.

    29 Nisan’da gerçekleştirilen etkinlik serisinin ikincisi Eğitimci-Yazar Ülkü Demiray’la Dil ve Edebiyat Eğitimi Üzerine Söyleşi adıyla düzenlendi. Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğr. Üyesi Dr. Yonca Koçmar Demirci ve öğrencileri tarafından Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı Konser Salonunda düzenlenen söyleşiye, Eğitim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Bekir Çınar, Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Sercan Demirgüneş, Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Şuheda Önal Batman, Dr. Öğr. Üyesi Suna Canlı Can, Öğr. Gör. Esra Özden, Arş. Gör. Elif Yaprak Demirci ile bölüm öğrencileri katılım sağladı.
    Öğrencilerin, yazar ve Türkçe öğretmeni Ülkü Demiray’ın 2023 Emine Işınsu Roman Ödülü’nü kazandığı kitabı ‘Cümbezin Kızı’ ile ilgili hazırladıkları bir gösteriyle başlayan programda ayrıca yazarın diğer eserleri de tanıtıldı. Konuşmasında unutulan tarihe, haksızlığa uğramış kız çocuklarına ve sosyal olaylara dikkat çeken Demiray, öğretmen adaylarının bu ve benzeri konulara karşı dirayetli duruşunun ve olumsuzluklara rağmen mesleklerini özverili biçimde yürütmelerinin önemine vurgu yaptı. Demiray konuşmasının devamında ise öğretmen adaylarının meslek hayatlarında uygulayabilecekleri analitik okumaya ilişkin teknikler hakkında da öğrencilere bilgiler verdi.

    Söyleşi soru cevap bölümünün ardından Ülkü Demiray’a çiçek ve teşekkür belgesi takdim edilmesi ve fotoğraf çekimleri ile sona erdi.

  • İrem Derici: “Pavyon kültürünü severim”

    İrem Derici: “Pavyon kültürünü severim”

    Ünlü şarkıcı, “Seni bir dizide izleyecek miyiz?” sorusuna “Dizi teklifleri geliyor ama ben kendimi oynamaktan sıkıldım” yanıtını verdi.

    Derici, toplumdan çok fazla tepki alan “İnci Taneleri”nde oynamak istediğini söyledi.

    “Buradan Yılmaz Erdoğan’a sesleniyorum; ‘İnci Taneleri’nde pavyon şarkıcısını oynamak istiyorum. Hatta senaryoyu şöyle hayal ettim; Dilber’den önce orada ben sahne yapıyormuşum. Ara ara da gidip dükkânı basıyormuşum. Ben pavyon kültürünü severim. Başka yerlere çekerler ama öyle değil.”