Etiket: Kültür

  • 2 yeni turistik rota daha

    2 yeni turistik rota daha

    Kente yeni kültürel rotalar kazandırmak için çalışmalarını aralıksız sürdüren Kuşadası Belediyesi, ‘Rosemary Anı Evi ile Haluk Perk Kahve Evi’ni düzenlediği törenle açtı. Açılışta konuşan Başkan Ömer Günel, “Bir turizm kentini kıymetli kılan geçmişidir. Kentimize çok önemli iki kültürel değer daha kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

    Kuşadası Belediyesi, Türkiye’nin önemli turizm kentlerinden olan Kuşadası’na, kültür turizm alanında 2 yeni rota daha kazandırdı. Belediye Başkanı Ömer Günel’in “müzeler kenti” projesi çerçevesinde ‘Rosemary Anı Evi ile Haluk Perk Kahve Evi’ düzenlenen bir törenle açıldı.

    Marina mevkiinde bulunan Rosemary Anı Evi’nde, Kuşadası’nda 1965-1978 yılları arasında yaşayan ve kentin doğal güzelliklerini koruyarak tüm dünyaya tanıtmak için uzun yıllar emek veren Rosemary Baldwin’in günlük hayatında kullandığı eşyalar sergileniyor.

    Ziyaretçilerini, yaklaşık 600 yıllık bir geçmişe sahip olan Türk kahvesinin tarihinde yolculuğa çıkaran Haluk Perk Kahve Evi’nde ise Türk kahvesinin hazırlanmasında ve ikram edilmesinde kullanılan geleneksel eşyalar yer alıyor.

    Bir turizm kentini kıymetli kılan geçmişidir
    Açılış töreninde konuşan Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel; “Bir turizm kentini kıymetli kılan geçmişidir. Kuşadası’nın sahip olduğu önemli değerleri ön plana çıkartırsak, Kuşadası’na turistlerin ve diğer insanların bambaşka bakmasını sağlayabiliriz.

    Bu nedenle Kuşadası’nda yeni turistik rotalar oluşturmaya çalışıyoruz. Çünkü turist bir kente geldiğinde ne kadar yer görür ve ne kadar çok hatırayla geri dönerse ertesi yıl tekrar gelme şansı çok yüksektir. Kentimize gelen ziyaretçiler Rosemary Anı Evi’nde tarihi bir yolculuğa çıktıktan sonra Haluk Perk Kahve Evi’nde geleneklerimizi ve kültürümüzü öğrenebilecek” dedi.

    Ruhuna çok uygun oldu
    Koleksiyoncu Haluk Perk ise, “Kuşadası dünyada turizmin en önemli merkezi. Böylesine anlamlı bir kültür mekanında sahip olduğum koleksiyonlarımdan bir tanesinin sergilenecek olmasından büyük gurur duyuyorum. Haluk Perk Kahve Evi, Rosemary Anı Evi’nin de ruhuna çok uygun oldu. Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’e teşekkür ederim” diye konuştu.

    Törende, Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel tarafından Rosemary Anı Evi ile Haluk Perk Kahve Evi’nin açılmasına katkı sunan kişilere teşekkür plaketi verildi. Yazar Joan Kim Erkan da ‘Lady Who’ isimli kitabını imzaladı.

    Açılış törenine Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri, koleksiyoncu Haluk Perk, televizyoncu ve müzisyen Ayhan Sicimoğlu, KUSAV Başkanı Levent Köylü, yazar Joan Kim Erkan ve Claude Rosemary’nin yakın arkadaşları ile çok sayıda davetli katıldı.

  • Açık hava kültür sanat etkinlikleri

    Açık hava kültür sanat etkinlikleri

    İnegöl Belediyesi, yaz ayları için unutulmaz bir kültür sanat programı hazırladı. Bayram öncesi İnegöl Belediyesi Halk Dansları Topluluğunun gösterilerini sunduğu geceyle başlayan “Yıldızların Altında Açık Hava Kültür Sanat Etkinlikleri” bu hafta sonundan itibaren 5 Ağustos’a kadar birbirinden güzel konser ve gösterilerle devam edecek.

    6 Özel program

    Yıldızların Altında Açık Hava Kültür Sanat Etkinlikleri hakkında açıklama yapan Belediye Başkanı Alper Taban, “Yaz ayları için Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğümüz güzel bir hazırlık yaptı. Açılışını bayram öncesi İnegöl Belediyesi Halk Dansları Topluluğumuzun muhteşem Halk Dansları Gecesiyle yaptığımız Yıldızların Altında Açık Hava Kültür Sanat Etkinlikleri çerçevesinde 6 özel gecede ilçe halkımızı birbirinden kıymetli sanatçılarla buluşturacağız. Tüm programlarımız Hikmet Şahin Kültür Parkı içerisinde bulunan Amfi Tiyatroda yapılacak. 07 Temmuz Cuma akşamı Safa Zakir 90’lar pop konseri ile başlayacak programlarımız sırasıyla; 08 Temmuz Cumartesi akşamı Şükrü Turan yeni şarkılarla pop konseri, 22 Temmuz Cumartesi Türk Halk Müziği Yetişkin Korosu ile TRT İzmir Radyosu Türk Halk Müziği sanatçısı Tuğba Ger konseri, 28 Temmuz Cuma akşamı Abdullah Beyaztaş ile Cambaz Mithat kukla ve sirk gösterisi, 29 Temmuz Cumartesi akşamı Türk Halk Müziği Gençlik Korosu ile THM Sanatçısı Selcan Kökçen Şahin konseri ve son olarak 05 Ağustos Cumartesi akşamı Türk Sanat Müziği Korosu ile ses sanatçısı Çiğdem Gürdal konseriyle tamamlanmış olacak” dedi.

    Başkan Taban’dan ilçe halkına davet

    Tüm bu etkinliklerin ilçe halkına daha keyifli bir yaz dönemi geçirmeleri için yapıldığını ifade eden Başkan Taban, “Kültür ve sanat, hayatımızın önemli bir parçası. Kültür ve sanatı yok sayamayız. Tüm bu konserler ve gösteriler de vatandaşlarımız katılırsa değer kazanıyor. Bu vesileyle ben tüm ilçe halkımızı Yıldızların Altında Açık Hava Kültür Sanat Etkinliklerimize davet ediyorum” diye konuştu.

  • Kültür, sanat ve spor tek merkezde

    Kültür, sanat ve spor tek merkezde

    Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde temeli 1991 yılında atılan ancak hiç kullanılmayan yüzme havuzunun bulunduğu alanı, sosyal, kültürel, sanat ve sportif aktivitelerin merkezi haline getiren dev proje tamamlandı. İlçe girişindeki Etibank’ın karşısında bulunan yaklaşık 37 dönümlük alanı ilçeye kazandırmak için devreye giren Büyükşehir Belediyesi, içinde yüzme havuzu, açık spor alanları, spor salonları, sahalar, bisiklet ve yürüyüş parkurları, konferans ve sergi salonları ile belediye hizmet birimlerinin bulunduğu kompleksi ilçeye kazandırdı.

    Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın katkılarıyla hayata geçirilen, bünyesinde kültür merkezi, spor tesisleri ve belediye hizmet birimlerini bulundurması bakımından bir ilk olan proje, ilçe halkına hizmet vermeye başladı. Mustafakemalpaşa Belediyesi tarafından kullanılan idari bina, ilçe sakinlerine hizmet verirken, Kültür Merkezi de kıyılan nikahlarla genç çiftlerin mutluluklarına ev sahipliği yapıyor.

    Yaşam kalitesi artıyor

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, merkez dışındaki ilçelerde de yaşam kalitesini artıracak yatırımlara hız verdiklerini söyledi. Özellikle gençlere yönelik hizmetlere ağırlık verdiklerini ifade eden Başkan Aktaş, “Gençlerimizi geleceğe hazırlamak için kültürden sanata, spordan sosyal aktivitelere kadar her alanda gençlerimize, kendilerini ifade edebilecekleri ortamlar hazırlıyoruz. Özellikle gençlerimize konforlu ortamda ders çalışma olanağı sağlayan gençlik ve kültür merkezlerimiz gençlerimiz tarafından yoğun bir şekilde kullanılıyor. Nüfusu 100 bini aşan Mustafakemalpaşa ilçemizde de ağırlıklı olarak gençlerimize hizmet verecek böyle bir tesise ihtiyaç vardı. Biraz zaman aldı ancak sonuçta hem kültür merkezi, hem spor alanları hem de belediye hizmet birimlerinin aynı alanda bulunduğu ayrıcalıklı bir kompleksi ilçemize kazandırmış olduk. Hayırlı olsun” dedi.

  • Kültür hazinesine bir eser daha

    Kültür hazinesine bir eser daha

    Anadolu’da yetişen büyük velilerden olan ve Bursa’da çok sayıda talebe yetiştiren İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri’nin hayatını anlatan İsmail Hakkı Bursevi Dergâhı isimli kitap, Bursa’nın kültür ve manevi hayatına sahip çıkan Osmangazi Belediyesi’nin destekleriyle Mimar Hayrettin Eldemir tarafından kaleme alındı.

    Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nde gerçekleşen kitabın tanıtım toplantısına; Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanvekili Arif Bayrak, AK Parti Osmangazi İlçe Başkanı Ufuk Cömez, Prof. Dr. Ali Namlı, Doç. Dr. Murat Yurtsever, Prof. Dr. Mustafa Kara, Ayasofya-i Kebir Camii İmam Hatibi Prof. Dr. Mehmet Emin Ay, kitabın yazarı Mimar Hayrettin Eldemir, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
    Panel havasında geçen tanıtım toplantısında konusunda akademisyenler, İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri’nin hayatını ve İslam alemine kazandırdığı eserleri anlattı.

    “Kültür hazinemize yeni bir eser kazandırdık”

    Osmangazi Belediyesi, Bursa’nın tarihine, yeşiline ve doğasına sahip çıktığı ifade eden Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “Şehrimizin, tarihine, yeşiline ve doğasına sahip çıktığı kadar kültürüne ve manevi hayatına da sahip çıkıyoruz.” ifadelerini kullandı.
    Hayata geçirdikleri projelerle modern şehri inşa ederken tarihi mirası da ayağa kaldırdıklarına dikkat çeken Dündar, “Bugüne kadar yaptığımız birçok tarihi eser restorasyonunun yanında İsmail Hakkı Bursevi Külliyesi’nin yenilenmesi de bizlere nasip oldu. Osmangazi Belediyesi’nin 160’ın üzerinde basılı eseri var. Kültür ve edebiyat dünyamıza birçok önemli eser kazandırdık. Şimdi de belediyemizin destekleriyle hazırlanan ‘300. Yılında İsmail Hakkı Bursevi Dergâhı’ kitabının tanıtımını yapıyoruz. Bu eser hayırlı uğurlu olsun. Bu önemli eseri kaleme alan Hayrettin Eldemir ve emeği geçenleri tebrik ediyorum.” dedi.


    “Bursa dualı bir şehir”

    İsmail Hakkı Bursevi’nin Ruhul Beyan tefsirinin hatimlerinden bahseden Prof. Dr. Ali Namlı da Bursevi Hazretleri’nin eserlerinde Bursa için çok fazla duası olduğunu belirterek, “İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri, İstanbul’da müritliği zamanında bir rüya görmüş. Rüyasında şeyhi Atpazari Osman Fazlı Efendi, seni Bursa’ya halife tayin ettim diyor. 10 yıl Üsküp ve civarında bulunduktan sonra Bursa’ya geliyor rüyası tahakkuk etmiş. Zatın yazmış olduğu Tamammü’l-Feyz Fi Babi’r Rical, isimli eserde tasavvufun mahiyeti ve kendi hayatıyla ilgili bilgiler var. Bu eserin girişinde zat Bursa için bütün beldelerden daha üstün bir belde diye bahsediyor. Ayrıca Alah’ın has kullarından pek çoğunun kabirlerinin ve istirahatgâhlarının bulunduğu şehir diye anlatıyor. Bir şiirde Bursa şehrini ziyaret edecek olsan, tüm dünyanın özetini görmüş olursun diye bahsediyor. Bursa’yı görürsen dünyayı görmüş gibi olursun diyor. Bursa için dua ediyor. Bursa dualı şehir, Bursalılar büyük zatlardan dua almış bir şehirde yaşıyor. Bursevi Hazretleri şöyle dua ediyor. Allah-ü Teala Bursa’yı her zaman her vakitte afetlerden musibetlerden korusun bu şehrin sakinlerini genel ve özel olarak en güzel hayat ve bolluk üzere kıl diye dua ediyor. Büyüt zatın başka eserlerinde de Bursa için duaları var” diye konuştu.

    İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri’nin eserlerine ve hatırasına hizmet eden Mahmut Nâsıh Efendi’nin hayatını anlatan Doç. Dr. Murat Yurtseven, “İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri’nin önemli gördüğü makalelerinden 750 tanesini ve 3 bin tane şiirini büyükçe ebatta kitapta topluyor. Bu kitaba Sübhatüs Salihin adını veriyor. Bu eser İnebey Kütüphanesi, genel numara 1700’de kayıtlıdır. Kitap bin sayfadır. İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri’nin dergahında güney ve kuzey olmak üzere iki hazire vardır. Kuzey haziresinde çok müstesna bir zat Mahmut Nâsıh Efendi mahdumdur. Mahmut Nâsıh Efendi vefat ettiğinde devrin valisi Halil Paşa’nın rüyasına giriyor ve benim İsmail Hakkı Bursevi Hazretlerine derin muhabbetim vardır, beni onun civarına gömün diyor. Halil Paşa adamlarını gönderiyor ve bahsettiğimiz kuzey haziresine defnediliyor. Mahmut Nâsıh Efendi’nin İsmail Hakkı Bursevi Hazretlerinin eserlerine ve hatırasına hizmeti geçmiştir” diye konuştu.

    Prof. Dr. Mustafa Kara ise İsmail Hakkı Bursevi ile ilgili çok önemli bir eser ortaya çıktığını belirterek, “İsmail Hakkı Bursevi Dergâhıyla ilgili Hayrettin kardeşimizin güzel bir çalışması oldu. Genel anlamda tasavvuf kültürüyle ilgili eser yazma konusunda altın madalya İsmail Hakkı Bursevi Hazretlerinin onda hiç şüphe yok. Bu güzel eseri çıkartan Hayrettin Eldemir’i de tebrik ediyorum” dedi.

    “Pencere pervazına yazılmış beyitlerin izini sürdük”

    Kitabın yazarı Mimar Hayrettin Eldemir de inşasının 300. yılında kaleme aldığı eserin bir merak ve iz sürmekle başladığına vurgu yaptı. Eldemir, “Okuduğum bir kitapta, 1980’li yıllarda tekkede yapılan bir tadilatta pencere pervazındaki beyitlere ait fotoğraf gördüm. Biz 33 yıl önce öğrenci iken o ahşap parçadaki beyitleri yerinde görememiştik. Hayat, bir iz takip işidir. Buraya konulan beyit, kendi el yazıları mıdır? Kısacası bu kitap, bir merakla başlayan çalışma oldu. Biz iz sürmeye çalıştık. Bu iz, bizi Bursevi ile alakalı olarak ne kadar eser yazılmışsa bunların okunmasına teşvik etti. Bugün hayatta bulunan ve Bursevi ile ilgili bir şeyler kaleme almış tüm şahsiyetleri ziyaret etmeye çalıştım. Mülakatlar gerçekleştirip, sorular sordum ve meraklarımı giderdim. Bu çalışmayı yaparken şu dikkatimi çekti; 3 asır önce yaşamış ilmi tevhid ile hayli yüksek mertebelere ulaşmış bir zatın, inci tanesi gibi yazdığı metinleri okumakta bile aciz kaldığımı gördüm. İsmail Hakkı Bursevi Dergâhı’nın süregelen Bursa dergâhları içerisinde, inşasının 300. yılında dahi aktif olup Bursa dini hayatı için kullanılıyor olması hazretin bir kerameti olsa gerek.” ifadelerini kullandı.

    Eldemir, bu eserin ortaya çıkmasında emeği olan başta Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar olmak üzere bütün herkese teşekkürlerini sundu. Toplantı sonrasında Mimar Hayrettin Eldemir, katılımcılara yeni kitabını imzaladı.

  • “Şehrimi Tanıyorum Programı”

    “Şehrimi Tanıyorum Programı”

    Son yüzyılın en büyük depreminin yaralarını sarmak amacıyla tüm kamu kurumları ve vatandaşlar çalışmalarını gayretle sürdürüyor. Selçuklu Belediyesi de bu çerçevede ilçede misafir edilen afetzedeleri “Şehrimi Tanıyorum Programı” ile Konya’nın tarihi ve turistik mekanlarını gezdirdi.

    Sabah saatlerinde şehir gezisine başlayan afetzede misafirler Mevlana Hazretleri Türbesi, Karatay Müzesi, Alaaddin Camii, Sille, Tropikal Kelebek Bahçesi’ni gezerek keyifli bir hafta sonu geçirdi. Programdan toplamda 180 afetzede vatandaş yararlandı.

    “Misafirlerimizi evlerinde hissettirmek için elimizden geleni yapıyoruz”

    Depremin yaralarını sarmak ve Konya’da kalan afetzede vatandaşları evlerinde hissettirmek amacında olduklarının altını çizen Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, “Ülkemizin yaşadığı deprem felaketinin izlerini birlik ve beraberlik ruhuyla aşacağımıza olan inançla her alanda nerede ihtiyaç varsa çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği, devletimizin tüm imkanları ve tüm vatandaşlarımızın desteği bu konuda tüm milletimize güven veriyor. Biz de Selçuklu Belediyesi olarak ilçemizde misafir ettiğimiz afetzede vatandaşlarımız için tüm imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız.

    Onların günlerini daha keyifli hale getirmek ve yaşadıkları acıları bir nebze olsun unutturmak için elimizden ne geliyorsa yapmaya gayret gösteriyoruz. Bu maksatla Konya’mızın sembol mekanları içinde yer alan tarihi, kültürel ve turistik yerlerini ‘Şehrimi Tanıyorum Programı’ ile gezdirdik. Cumartesi 90, pazar 90 olmak üzere toplamda 180 misafirimizin yararlandığı gezi ile onlara keyifli bir hafta sonu yaşatmak istedik. Bundan sonraki süreçte de bu tür faaliyetlerimize devam edeceğiz. İlçemizde ağırladığımız afetzede vatandaşlarımıza misafir gözüyle bakmıyoruz, onlar bizim kardeşlerimiz, annelerimiz, büyüklerimiz ve küçüklerimiz. Allah bizlere bir daha böyle felaketler yaşatmasın duasıyla onların yanlarında olacağımızı bir kez daha belirtmek istiyorum” dedi.

    Afetzede vatandaşlar da Selçuklu Belediyesi’ne gezi dolayısıyla teşekkür etti.

  • Türkiye’den UNESCO’ya iki yeni aday

    Türkiye’den UNESCO’ya iki yeni aday

    Kültür ve Turizm Bakanlığınca “Geleneksel Tulum Yapımcılığı ve İcrası” ile “Geleneksel El Sanatlarını Koruma Programı: Altıneller Geleneksel El Sanatları Festivali” UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerine 2024 yılında değerlendirilmek üzere sunuldu. Geleneksel Tulum Yapımcılığı Türkiye’nin moderatörlüğünde Kuzey Makedonya ile birlikte ortak dosya olarak İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne, Altıneller Geleneksel El Sanatları Festivali ise ulusal dosya olarak İyi Koruma Uygulamaları Listesi’ne aday oldu.

    Türkiye en çok kültürel değer kaydettiren 2’nci ülke olacak

    Türkiye, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerine kaydettirdiği 25 kültürel değeri ile dünyada 3’üncü sırada yer alıyor. Geçtiğimiz yıl 5 yeni kültürel değeri 2023 yılında değerlendirilmek üzere UNESCO’ya sunan Bakanlık, kayıtlı kültürel değer sayısını bu sene Aralık ayı itibarıyla 30’a yükselecek. Türkiye, böylece listelere en fazla kültürel değer kaydettiren ülkeler sıralamasında ikinciliğe yükselecek.

  • 600 yıllık camide Osmanlı kültürü hala yaşatılıyor

    600 yıllık camide Osmanlı kültürü hala yaşatılıyor

    Bursa’nın Osmangazi ilçesi Muradiye Mahallesi’nde bulunan II. Murad Camii duvarındaki sadaka taşı, günümüzde hala kullanılmaya devam ediyor. Sultan II. Murad tarafından 1425 yılında yapılan camideki detaylar, Osmanlı kültürünü ve toplum ahlakını gözler önüne seriyor. Bilinen sadaka taşlarının aksine II. Murad Camii’nin duvarında yatay bir şekilde bulunan sadaka taşı tarihçiler arasında pek çok kez tartışmalara neden olurken, birçok tarihçi 1855 Bursa depreminde zarar gören caminin restorasyonunda taşın duvara yatay bir biçimde yerleştirildiğini düşünüyor.

    Peygamber Efendimizin “Sağ elin verdiğini sol el bilmemeli” Hadis-i Şerif’ini günlük yaşantıya uyarlayan bu kültürün ilk örnekleri Selçuklu dönemine kadar uzanıyor. Yardımda bulunmak isteyen hayırseverler sadaka taşına istedikleri miktarda parayı bırakıyor, ihtiyaç sahipleri de ihtiyacı kadar alıyor. Böylelikle yardım eden kişi yardım ettiği kişiyi görmeden iyiliğini yapmış oluyor.

    Daha önce dikey biçimde cami önünde bulunduğu tahmin edilen sadaka taşının, 1855 yılındaki Bursa’da yaşanılan yıkıcı deprem sonrası zarar gören II. Murad Camii’nin restorasyon çalışmalarında duvara yatay biçimde yerleştirilmiş olabileceğini söyleyen Cami İmamı Muhammed Lütfi Taşçı, “Bu bir sadaka taşıdır ama tarihçiler arasında genellikle sadaka taşının dikey olması gerektiği söylenir. Bizim camimizin köşesinde yatay olarak bulunuyor.

    İlk yapıldığında dikey miydi yoksa şu anki gibi yatay mıydı bilinmiyor. 1855 yılında Bursa’da çok büyük bir deprem meydana geliyor hatta buna Bursalılar küçük kıymet diyor. Ulu Cami’nin kubbesi zarar görüyor, bizim camimizin de mihrap bölümü ve birkaç duvarı zarar görüyor. Dikey olan sadaka taşımız bir ihtimale göre belki yetkililer tarafından yatay olarak konulmuş olabilir diye tarihçiler üzerinde duruyorlar” şeklinde konuştu.

    600 yıllık hikâye hala devam ediyor

    Sadaka taşının Osmanlı kültürü ve İslam ahlakı açısından çok değerli olduğunu ve değerli bir manevi miras olduğunu ifade eden Taşçı, “Sadaka taşının anlamı çok önemli. Selçuklu dönemine dayananın bu yardım şekli ne anlatmak istiyor? Bu bir yardımlaşma şekli. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde ‘Sağ elin verdiğini sol elin bilmemesi daha eftaldır’ Hadis-i Şerif’i adeta hayata geçiriyor. Zenginler gecenin bir vakti ne kadar sadaka vermek istiyorlarsa bu sadaka taşına bırakıyor. En can alıcı kısmı şu ki, ihtiyaç sahibi olanlar da ihtiyaçları kadar alıyorlar. Bu çok etkileyici bir harekettir ve İslami bir duruştur. Burada yine dikkatimizi çeken bir şey var, zenginde kibir yok, fakirde eziklik yok. Bu Türk milletinin inceliklerinden ve hassasiyetlerinden bir tanesi. Bursa Muradiye Camisi’nin duvarında adeta bize 600 yıllık bir hikâyeyi hayatımıza geçiriyor” dedi.

     

  • Birbirinden kıymetli eserler bir arada

    Birbirinden kıymetli eserler bir arada

    Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Yavuz, Ankara Resim ve Heykel Müzesi’nde sergilenen ‘Cepheden Cumhuriyet’e Yüzyılımız’ sergisine katıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen sergide 29 ressama ait 34 birbirinden farklı eser sergileniyor. ‘Cepheden Cumhuriyet’e Yüzyılımız’ sergisi 23 Nisan akşamına kadar devam edecek.

    “Depremzede çocuklarımız içinde özel bir gezi planlıyoruz”

    Ankara Resim ve Heykel Müzesi’nde Cumhuriyetin 100. Yılı vesilesiyle Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak pek çok faaliyet planladıklarını kaydeden Yavuz, Ankara Resim ve Heykel Müzesi’nin Türkiye’nin en önemli resim koleksiyonlarından bir tanesine sahip olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti:

    “3 bine aşkın eserimiz var. Bunlar içerisinden özel bir seçki ile misafirlerimizi ağırlamak istedik müzemizde. Burada 29 farklı sanatçımızın 34 çalışmasını izliyoruz. Yaklaşık 2 ay sürecek, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı da kapsayacak şekilde 23 Nisan akşamına kadar sergimiz devam ediyor olacak. Temamız ‘Cepheden Cumhuriyete Yüzyılımız’.

    Bu yüzyıllık yolculuğun aslında nasıl başladığını anlatıyor. Cepheye mermi, erzak taşıyan kadınlarımızın etkileyici tablolarıyla başlayıp Cumhuriyetin kuruluş günlerini ve Cumhuriyetin coşkusunu anlatan tablolara uzanan 34 birbirinden kıymetli eser ve 29 çok kıymetli Türk Resim ve Sanatının en kıymetli isimlerin eserlerini koleksiyonda bir araya getirmiş olduk. Sergimizin çok büyük ilgi göreceğini düşünüyoruz. Seçilen ressamlar tek bir döneme ait değil aralarında yaşayan ressamlarımız da var. Burada Ankara’ya depremzede çocuklarımız içinde özel bir gezi planlıyoruz.”

  • Depremzede çocuklara Bursa kültür turu

    Depremzede çocuklara Bursa kültür turu

    Türkiye’yi yasa boğan depremin hemen ardından bölgede çalışmalarını aralıksız sürdüren Bursa Büyükşehir Belediyesi, şehre getirilen afetzedelerin de yaralarını sarmaya devam ediyor. Depremin etkili olduğu 10 şehirdeki Sevgi Evleri’nde kalan çocuklar, Bursa’ya getirilerek buradaki Sevgi Evleri’ne yerleştirildi.

    Çocukların üzerindeki depremin izlerini silmek adına, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Bursa Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından kültür turu düzenlendi. Öncelikle Karagöz Müzesi’ni gezen afetzede çocuklar, Karagöz ve Hacivat gölge oyununu izleyerek keyifli dakikalar geçirdi. Daha sonra Kent Müzesi ile Bilim ve Teknoloji Müzesi’ne uğrayan çocuklar, eğlence dolu bir gün geçirmiş oldu.

  • Bursa’da ‘Anadolu’dan Çanakkale’ye’ zafer konseri

    Bursa’da ‘Anadolu’dan Çanakkale’ye’ zafer konseri

    Bursa Büyükşehir Belediyesi Orkestra Şube Müdürlüğü Türk Halk Müziği Bölümü Öğrenci Korosu ‘Anadolu’dan Çanakkale’ye’ konseptiyle 18 Mart Çanakkale Zaferi anısına konser verdi.

    Şefliğini Türk Halk Müziği Bölümü sanatçı ve öğretmenlerinden Hamit Gazigil’in üstlendiği, içerisinde tiyatral gösterimlerle dönem ruhunun da yansıtıldığı gecede, sunumdan orkestraya, koristlerden solistlere kadar sahnede yer alan ekip tamamıyla Türk halk müziği bölümü öğrencilerinden oluştu.

    Öğrenciler, bölüm derslerinden arta kalan zamanlarda, Hamit Gazigil şefliğinde, özverili çalışma ve gayretleri ile hazırladıkları konser sonrası, Bursalı sanatseverler tarafından uzun süre ayakta alkışlandı. Konser sonunda Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Süleyman Çelik, şefe çiçeğini takdim ederek, sahnede yer alan öğrencileri tebrik etti.

    Başkanvekili Süleyman Çelik, Orkestra Şube Müdürü Muhterem Çevik, THM Bölüm Başkanı Nilüfer Göl, THM Bölüm Başkan Yardımcısı Anıl Aşkıner Saper, daha sonra koronun yanına geçip final parçası ile konseri sonlandırdı.