Etiket: kültürsanat

  • 100+1 karma sergi ilgi gördü

    100+1 karma sergi ilgi gördü

    Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi öncülüğü’nde hazırlanan 100+1 Karma sergisi Düzce’de ilgi gördü. Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Parlark ve Çini Sanatçısı Harun Agah Altay’ın destekleri ile Düzce’de Cumhuriyet’in 101. yılına ithafen 100+1 Şehirlerarası karma sergisi Düzce’de düzenlendi. Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi ve Düzce Valiliği’nin destekleri turizm ofisinde ki sergiyi Vali Selçuk Aslan’da gezdi. Türkiye genelinde 15 şehirde eş zamanlı olarak açılan sergiye Düzceliler ilgi gösterdi.

  • Güneşli bir günde kitap okuma etkinliği

    Güneşli bir günde kitap okuma etkinliği

    Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ), Turizm ve Otelcilik Meslek Yüksekokulu öğretim elemanları ve öğrencileri ile okul bahçesinde mevsimin güneşli günlerinden birinde kitap okuma etkinliği gerçekleştirildi.
    Okul Müdürü Doç. Dr. Erkan Güneş etkinliğin anlam ve önemine yönelik, “Sizlerle birlikte bu güzel ortamda olmak, doğanın içinde kitap okumak, bizlere öğrenmenin her yerde ve her koşulda mümkün olduğunu hatırlatıyor. Umarım bu etkinlik, okuma alışkanlığınızı daha da güçlendirir.” ifadelerine yer verdi.

    Etkinlik Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Necibe Şen, “Etkinliğe katılım noktasında tüm okul öğretim elemanlarının ve öğrencilerin göstermiş olduğu ilgiden çok memnunuz. Birlikte okuduğumuz bu etkinlikte, sadece kitaplarla değil, doğa ile de bağlantımızı güçlendiriyoruz. Bugün burada kazandığınız her kelime ve her cümle, geleceğinize atacağınız adımlarda size ilham versin.” dedi.
    Dr. Öğr. Üyesi Necibe Şen etkinliğe katılan, Turizm ve Otelcilik Meslek Yüksek Okulu Müdürü Doç. Dr. Erkan Güneş ve öğretim elemanları Doç. Dr. Gürkan Alagöz, Dr. Öğr. Üyesi Muhammed Taş, Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Akşit, Dr. Öğr. Üyesi M. Çağlar Fırat, Öğr. Gör. İbrahim Erhan Canbaba, Öğr. Gör. Özkan Usullu, Öğr. Gör. Ercan Kan, Öğr. Gör. Jülide Güney’e teşekkür etti.

    Etkinlik Koordinatör yardımcısı ve Turist Rehberliği 2. sınıf öğrencisi Aysun Kılıçtutan, “Etkinliğin hazırlanmasında görev aldığım için çok mutluyum. Etkinliğe katılan tüm hocalarımız ilgiden çok memnun olduklarını belirtti. Bende Etkinlik Koordinatör yardımcısı olarak bu yoğun stresten uzak bir günde kitap okuyarak verimli bir gün geçirdiğimiz düşüncesindeyim. Etkinlikte öğrencilerimizin yoğun geçen günlerde bir nebzede olsa kısa süreliğine gürültüden, stresten, kalabalıktan uzak bir gün geçirmelerini istedik bunu başardığımızı da düşünüyorum daha sonrasında aldığımız bilgilere göre çoğu öğrencimizden etkinliğin tekrar yapılmasını istediklerini belirtti. Bu şekilde dönüşler almak hepimizi mutlu etti. Teşekkür ederim.” diye konuştu.

    Kitap okuma etkinliğine katılan Turist Rehberliği Programı öğrencisi Cansu Çağrı, Turist Rehberliği Programı öğrencisi Fatma Tutuş, Turist Rehberliği Programı öğrencisi M. Can Polat, Turist Rehberliği Programı öğrencisi Merve Yeşilöz’de etkinlikte emeğe geçenlere teşekkürlerini ilettiler.

  • Dünyada böyle sergi görülmedi

    Dünyada böyle sergi görülmedi

    Bursa’da yaşayan doğasever Tansel Saylı, doğa yürüyüşlerinde hayvan figürlerine benzeyen dalları biriktirdi. 100’den fazla doğal eseri biriktiren Saylı, Ördekli Kültür Merkezinde sergi açarak ziyaretçilerine sundu.
    Bursa’da yaşayan 62 yaşındaki Tansel Saylı, emekli olmasının ardından kendini doğa yürüyüşlerine adadı. Doğayla iç içeyken çeşitli bazı hayvan figürlerine benzeyen ölü ağaç dallarını fark eden Saylı, bulduğu dalları biriktirmeye başladı. 100’den fazla doğal eser biriktiren Saylı, daha önce bir örneği bulunmayan sergiyi açarak topladığı eserleri ziyaretçileri ile paylaştı. Ördekli Kültür Merkezinde devam eden sergide birbirinden farklı hayvanlara benzeyen dallar ziyaretçilerini bekliyor.

    Bursa’da Tabiat Müzesi kurarak biriktirdiği eserleri bağışlamak istediğini belirten Tansel Saylı, “Emekliliğin verdiği imkan ile sahalara çıkmaya başladık. Bursa’mızın ve çevre illerimizin dağlarında gezerken çeşitli eserler buldum. Baktım bu eserler anlamlı hayvan figürleri ve canlıya benzer, bunları ben toplamaya başladım. 13 sene süren bir ortamda 100‘den fazla eserim oldu, bu ikinci sergim. İlk sergimi Konak Kültür Merkezinde açtım. Serginin özelliği şu; dünyada ilk defa böyle bir sergi açılıyor, çünkü ben dağda bulduğum hayvan figürlü eserlerimi sergiliyorum. Yaptığım sanat değil, avcılık ve toplayıcılık. Dağdan toplayıp bunları getiriyorum ve sergiliyorum.

    Eserlerimin hayvan figürüne benzemesi lazım, mutlaka hayvana benzeyecek. Diğer özelliğimiz doğal olması, hiçbir şekilde özelliğini bozmuyorum. Sadece ölü toprakları ve kabuklarını atıyorum. Amaç doğaya saygınlık, sürdürebilirlik ve gençlere örnek olmak farkındalık oluşturmak. İlk sergimde gelen ilgi beni çok mutlu etti. Gençler geldi, ihtiyarlar geldi. Herkes doğanın varlığına inandılar. Bunlar demek ki bulunabiliyor. Hepsinin ayrı özellikleri var. 100 yakın eserim var, artık benim bunları evde barındırmaya yerim yok.

    Bunları güzel bir ortamda herkesin görebileceği bir ortamda sergilemek istiyorum. Çünkü burada 1 hafta kaldı ve kısıtlı insanlar gördü. Amacım tüm Bursa hatta tüm dünya tüm Türkiye görsün. Korumak da zor. Ben bunları sergiden sonra toplayıp üst üste bir yere koyacağım. Bunları herkesin görebileceği bir Tabiat Müzesi açılması önemli. Bu müzede insanlar gelip sergiyi gezsin ve katkıda bulunsunlar” şeklinde konuştu.

  • 3. Uluslararası Tarsus Festivali başlıyor

    3. Uluslararası Tarsus Festivali başlıyor

    Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin, bu yıl ‘Tarihin İzinde, Efsaneler İçinde’ sloganıyla düzenlediği ‘3. Uluslararası Tarsus Festivali’ 1-3 Kasım arasında Mersinlilerle buluşacak. Tarsus ilçesinde 3 gün sürecek festivalde sanat atölyeleri, söyleşiler, gastronomi sunumları, dans gruplarının gösterileri, belgesel gösterimleri, konserler, sergiler, imza günü ve kent turu gibi etkinlikler gerçekleştirilecek.
    Büyükşehir Belediyesi’nin Mersinlileri kültür ve sanatla buluşturduğu festivaller sürüyor.

    Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından bu yıl ‘Tarihin İzinde, Efsaneler İçinde’ sloganıyla düzenlenen ‘3. Uluslararası Tarsus Festivali’, dolu dolu program içeriğiyle 1-2-3 Kasım’da Mersinlilerle buluşacak. Festival, 1 Kasım Cuma günü Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in de katılacağı kortej yürüyüşüyle başlayacak. Festival kapsamında, sevilen sanatçı Candan Erçetin ve grup Madrigal de sahne alacak.

    Festival etkinlikleri 14 farklı noktada gerçekleşecek
    Cumhuriyet Meydanı, Tarsus Müzesi, St. Paul Meydanı, Yarenlik Alanı, Kültür Park, Kubat Paşa Meydanı, Gözlü Kule Kazı Evi, TADEKA Binası, Misak-ı Milli Binası, Çukurova Resim ve Sanat Galerisi, Tarsus Belediyesi Mehmet Bal Sanat Galerisi, Tarsu AVM, Siptilli Çarşısı ve İnsan Hakları Meydanı olmak üzere 14 farklı noktaya yayılan etkinlikler, her yaş ve kesime hitap edecek. Festivalde 3 gün boyunca sanat atölyeleri, söyleşiler, gastronomi sunumları, farklı ülkelerden gelen dans gruplarının gösterileri, belgesel gösterimleri, konserler, sergiler, imza günü ve kent turu gibi etkinlikler gerçekleştirilecek.

    “Tarsus’un zengin tarihi ve kültürel yapısını vatandaşlarla buluşturacağız”
    Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü Bengi İspir Özdülger, bu yıl 3.’sünü gerçekleştirecekleri Uluslararası Tarsus Festivali’nde geri sayımın başladığını söyledi. Zengin içeriğiyle dolu dolu bir festival daha hazırladıklarını belirten Özgülder, “Geniş bir hinterlantta gerçekleştireceğimiz festivalimizin, çok derin içerikleri barındırmasını hedefledik” dedi.
    Tarsus’un zengin tarihi ve kültürel yapısını vatandaşlarla buluşturmak adına birçok alanda farklı etkinliklere yer verdiklerini ifade eden Özdülger, “Tarihinden felsefesine, sanatından gastronomisine kadar uzanan geniş bir yelpazede, konunun profesyonellerinden oluşan, halkımızın bildiği ve teveccüh ettiği önemli isimlerle bir arada olacağız. Çok kıymet verdiğimiz bu festivalde, akşamları gerçekleştirilecek konserler sayesinde, halkımızla birlik ve beraberliği yaşayacağız” diye konuştu.

    Festival kapsamında Tarsus’un güzelliğini, yemek lezzetlerini, kültürünü ve felsefesini yaşatmak istediklerini dile getiren Özdülger, herkesi festivale beklediklerini kaydetti.

  • MÖ. 3400 yıla ait silindirik mühür sergilendi

    MÖ. 3400 yıla ait silindirik mühür sergilendi

    Diyarbakır’da Amida Höyük kazılarında bulunan Uruk Dönemi’ne ait M.Ö. 3400 ile 3100 yılları arasında tarihlendirilen silindirik mühür sergilendi.
    Höyük kazıldıkça çok sürpriz buluntularla karşılaşmaya devam edeceklerini kaydeden Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Yıldız, “Bu yıl saray kapı kısmında, kral yolunun devamında açtığımız açmada daha önce netleşmiş yanık izlerinden sonra gelen tabakalardaki gerek opsidyen parçalarından, gerek çanak çömlek parçalarından buradaki yerleşimin 10 bin yıla kadar çıktığı netleşmiş oldu. Bunlar da analize gönderilecek. Biz şu anda tahmini tarihi söylüyoruz” dedi.

    İç Kale Artuklu Sarayı kazısı, merkez Sur ilçesinde, İçkale Müze Kompleksi alanındaki Amida Höyük’te yapılıyor. Kazının yapıldığı alan, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde bulunuyor. İlk kez 1961-62 yıllarında Prof. Dr. Oktay Aslanapa başkanlığında yürütülen kazı, 56 yıl aranın ardından Dicle Üniversitesi Rektörlüğü ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla 2018 yılında Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Yıldız başkanlığında yeniden başladı.

    Hurri-Mitanniler, Bitzamani Krallığı, Asurlular, Urartular, Medler, Persler, Büyük İskender, Selevkoslar, Büyük Tigran Krallığı, Romalılar, Bizanslılar, Sasaniler, Emeviler, Abbasiler, Mervaniler, Selçuklular, Nisanoğulları, Artuklular, Eyyubiler, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlı’nın aralarında yer aldığı birçok medeniyete ev sahipliği yapan höyükte 7 yıldır kazı çalışmaları devam ederken, Cumhurbaşkanlığı kararıyla yürütülen 12 aylık kazılar statüsünde bulunuyor.

    Prof. Dr. İrfan Yıldız, 2024 yılı kapsamında yaptıkları çalışmalarda hem kral yolu kısmında, hem de sarayın bulunduğu alanda çalışmaların devam ettiğini belirterek, bu yıl ki çalışmalarda özelikle silindirik mühür bulunduğunu söyledi.
    Silindirik mührün kendileri için önemli olduğunu ifade eden Yıldız, “Çünkü kazımızda ilk bulunan silindirik mühür.

    Kazı çalışmaları kapsamında 2018 yılından beri yaptığımız çalışmalarda yaklaşık 1800 yıllık gizli geçit, su kanalları bulunmuştu. 1700 yıllık kral yolu ve mezar odaları, 800 yıllık mermer parçaları, MÖ. 5 bin, 7 bin yıllarına ait, yaklaşık 7-9 bin yıllık yangın tabakaları gelmişti. Bu yıl yaptığımız çalışmalarla artık Amida Höyük’te 10 bin yıldır kesintisiz olarak yaşamın devam ettiği netleşmiş oldu. Kesintisiz yaşamın olması bakımında Amida Höyük şu an dünyada ikinci kent konumundadır. Filistin’in Eriha kentti 11 bin yıllık tarihi ile birinci sırada yer alıyor” dedi.

    Amida Höyük kazıldıkça çok sürpriz buluntularla karşılaşmaya devam edeceklerini kaydeden Yıldız, konuşmasına şöyle devam etti:
    “Mühür, silindirik bir mühür. Tarih olarak Geç Uruk Dönemi’ne MÖ. 3400 ile 3100 yılları arasında tarihlendirebileceğimiz bir mühür. Bu mührün benzeri daha önce Diyarbakır Bismil Müslüman Tepe kazılarında da çıkmıştı. Orada tam çıkmıştı, bizim kırık olarak geldi. Mührün üzerinde baklava dilimi şeklinde geometrik süslemeler bulunmaktadır. Mühür, hem yapıldığı dönem özelliği bakımından, hem üzerindeki süslemelerle eşsiz bir mühür konumundadır.

    Bu tür mühürler genelde belgelere, çuvalların ağzını kapatmak, çömleklerin ağzını kapatmak için kullanılmaktadır. Mührün bulunuşu o dönem güçlü bir ticaret ağının olduğunun göstergesidir. Daha öncede kalkolitik döneme ait bir mühür bulunmuştu. Hem o mühür, hem bu mühür içerisine ip geçirilerek boyna asılan mühürlerdendir. Kazımızda bulunan ilk silindirik mühürdür, ancak kazıdaki ikinci buluntusudur.”

    “Amidi, Amedi şehrinin 3 kez yandığı tespit edilmiştir”
    İlk başladıklarında ortalama 5 bin yıllık bir tarih olduğunu söyleyen Yıldız, “Akabinde gelen verilerle 6,7,8 bin, en son 9 bin yıl. Özelikle şehrin MÖ. 5 bin ila 7 bin yılları arasında yakılmasından dolayı meydana gelen yangın tabakalarından dolayı o tarihi tahmin etmiştik. TUBİTAK’a gönderdiğimiz gerek yanık ahşap parçaları, gerek yanık kemik parçalarında o yangınların MÖ. 7 bin ila 5 bin yılları arasında meydana geldiği, şehrin o dönemde de önemli bir şehir olduğu ve Amidi, Amedi şehrinin 3 kez yandığı tespit edilmiştir. TUBİTAK analizleriyle Amida Höyüğün bulunduğu bugünkü Diyarbakır şehrinin tarihi 9 bin yıl olarak netlik kazanmıştı.

    Bu yıl Saray Kapı kısmında, Kral Yolu’nun devamında açtığımız açmada daha önce netleşmiş yanık izlerinden sonra gelen tabakalardaki gerek opsidyen parçalarından, gerek çanak çömlek parçalarından buradaki yerleşimin 10 bin yıla kadar çıktığı netleşmiş oldu. Bunlar da analize gönderilecek. Biz şu anda tahmini tarihi söylüyoruz” ifadelerini kullandı.

  • 50 yıllık baston ustası

    50 yıllık baston ustası

    Kahramanmaraş’ta baston ustasının doğaya ve hayvanlara olan sevgisi el sanatına yansıdı. 50 yıldır ahşap oymacılığı yapan 66 yaşındaki Adem Durdu, ürettiği kartal başlı bastonları başta Kahramanmaraş olmak üzere Türkiye’nin dört bir köşesine gönderiyor. Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesi Önsen Hopuru Mahallesi’nde, dağlık bölgedeki evinin bir odasında baston ve rahle yapan Durdu, 6 şubat depremlerinde şehirdeki evi ağır hasarlı hale gelince, kırsaldaki bağ evinde üretime devam ediyor.

    Depremlerde iş yeri yıkılınca, köydeki bağ evine taşınarak evinin bir odasında baston ve rahle yapan usta, “Baston ve rahle benim sevdam” dedi.
    Bastonla birlikte, kavukluk, rahle ile camide kullanılan mihrap işleri de yapan usta, oymacılık işini ailecek yapıyorlar. Kendisinden sonrası için torununu hazırlayan Adem Durdu, mesleğini ölünceye kadar yapacağını ifade etti.

    Diğer yandan, Adem ustanın yaşlı ve ihtiyaç sahiplerine bastonlarını hediye etmesi vatandaşların takdirini topluyor. Durdu, “Bu işi bağ evimde yapıyorum. Oğluma ve torunuma da öğrettim. Bu meslek benim ruhuma işledi. Branşım rahle ve baston üzerine genellikle baston üretiyorum. Bir bastonu bir buçuk günde yetiştiriyorum rahleyi 20 günde yetiştiriyorum. Kartal ve şahin başlı baston yapıyorum. Ağacı limba ve maundur. Yaptığım zaman mutlaka bir ihtiyara hediye ederim beni hatırlasın diye. Allah razı olsun derler o bana yeter” dedi.

  • Endemik bitkiler sergilendi

    Endemik bitkiler sergilendi

    Meksika’da uzun yıllardır insan sağlığı açısından kullanılan bitkilerin tanıtıldığı “Bilginin kesişim noktası: De la Cruz Badiano Kodeksi” resim sergisi Nevşehir’de açıldı. Serginin açılışına Meksika, Hollanda, Arjantin ve Sri Lanka Büyükelçileri de katıldı. Kapadokya’nın merkezi Nevşehir’in uluslararası işbirliklerini güçlendirmek ve şehrin gelişimine katkı sağlamak amacıyla önemli adımlar atan Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı, Kayaşehir’i farklı kültürlerin buluşma noktası haline getiriyor.

    Nevşehir’e uluslararası işbirlikleri sayesinde hem ekonomik hem de sosyal alanda büyük fırsatlar kazandırmak için son dönemde farklı ülkelerin büyükelçilerini Nevşehir’de ağırlayan Başkan Arı’nın, girişimleri sonucu Meksika’nın Ankara Büyükelçiliği ile Nevşehir Belediyesi işbirliğinde tarihi Meryem Ana Kilisesi’nde düzenlenen sergi, törenle ziyarete açıldı.
    Sergide, Amerika kıtasında yazıldığı bilinen en eski tıbbi metin olarak kabul edilen Badianus Kodeksi’nde yer alan bitkilerin resimleri ziyaretçilerin ilgisine sunuldu.

    Meksika, Hollanda, Arjantin ve Sri Lanka Büyükelçileri ve Meksika Fahri Konsolosu Yavuz Demir’in de yer aldığı sergiye eşi Melek Arı ile birlikte katılan Belediye Başkanı Rasim Arı, konuklarına Nevşehir’in yöresel lezzetlerini tanıtarak bölgenin el sanatları ürünlerinden hediye etti.
    Törende konuşan, Meksika’nın Ankara Büyükelçisi Jose Luis Martinez y Hernandez, ilaçların formüllerinin yer aldığı, 1552 yılında hazırlanan De la Cruz Badiano Kodeksi’nin Meksika halkının tıbbi çalışmaları için temel kaynaklardan biri olduğunu söyledi.

    Kodeksin tarihİ sürecini anlatan Hernandez, “Cruz Badiano Kodeksi, 227 şifalı bitkiden bahsetmektedir ve bunlardan 185’inin resimleri yer almaktadır. Ayrıca, 64 bitki sadece adıyla anılmıştır. Kodekste yer alan farmasötik şekiller balsam, lapa, alçı, emülsiyon, kompres gibi çeşitlidir. Bu eser, şu anda Meksika’da Ulusal Antropoloji ve Tarih Kütüphanesindedir.” ifadelerini kullandı.
    Hernandez, sergiye sağladığı desteklerden dolayı Belediye Başkanı Rasim Arı’ya teşekkür etti.

    Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı ise kültürel anlamda değerli bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını ifade etti.
    Büyükelçilerin şehir ziyaretlerinin, sadece diplomatik ilişkilerin geliştirilmesi değil, aynı zamanda yerel halkın farklı kültürleri tanıma fırsatı bulması açısından da büyük önem taşıdığını belirten Arı, ayrıca, bu işbirlikleriyle yerel halkın da faydalanacağı çeşitli etkinlikler ve projeler düzenlemeyi planladıklarını kaydetti.

    Arı, “Endemik bitkilerin Meksika’daki önemini biliyoruz. Anadolu’nun da endemik bitki yönünden zengin olmasından dolayı Nevşehir’de etkinlik düzenlemenin mutluluğunu yaşıyorum. Yakında Meksika ile kardeş şehir projesinin de imzasını atacağız. Bütün büyükelçilerimizle ortak hareket ederek, iyi ilişkiler kurarak işbirlikleri yapacağız.” diye konuştu.
    Nevşehir’de yetişen endemik bitkilerin tanıtıldığı 10 posterin de yer aldığı sergi, 17 Kasım 2024 tarihine kadar gezilebilecek.

  • ‘Şah’lar çekildi

    ‘Şah’lar çekildi

    Aydın’ın Yenipazar ilçesindeki erkek öğrenci yurdunda kalan öğrenciler düzenlenen satranç turnuvasında karşı karşıya geldi.

    Aydın Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne bağlı öğrenci yurtlarında kalan öğrencilerin sosyal ve kültürel etkileşimleri için gerçekleştirilen etkinlikler hız kesmeden sürüyor. Bu çerçevede Yenipazar Yurt Müdürlüğü koordinesinde satranç turnuvası düzenlendi. Erkek öğrenci yurdunda gerçekleştirilen turnuvada karşı karşıya gelen gençler, ‘şah’ları galibiyet için çekti. Strateji ve zekanın buluştuğu turnuvada hamlelerini yapan gençler, kıyasıya mücadele etti.

    Konu ile ilgili Aydın Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “Yurt Müdürlüğü olarak gençlerimiz arasında heyecan dolu bir satranç turnuvası düzenledik. Strateji ve zekanın buluştuğu bu etkinlikte gençlerimiz kıyasıya mücadele etti” ifadeleri yer aldı.

  • Yetişkinler ve çocuklar tiyatro ile eğlendi

    Yetişkinler ve çocuklar tiyatro ile eğlendi

    Kartepe Belediyesi’nin kültür ve sanat etkinlikleri kış sezonu takvimi, yetişkinler için “Kumpanyada Curcuna”, çocuklar için ise “Hayaller Ülkesi” tiyatro oyunuyla başladı. Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde sahnelenen “Kumpanyada Curcuna” ve “Hayaller Ülkesi” adlı tiyatro gösterileri ile kış sezonu takvimi başladı.

    Her iki oyunda bol alkış ve beğeni topladı. Tiyatro gösterilerine Kartepe Belediye Başkanı Mustafa Kocaman da ailesiyle birlikte katıldı. Kocaman, “Tiyatro sezonunu açtık. Başarılı tiyatro ekibine ve salonu büyük bir ilgiyle dolduran hemşehrilerime sonsuz alkışlarımı sunuyorum. Hepimize keyifli bir akşam yaşattılar” dedi.

  • Nasreddin Hoca memleketinde göle maya çalınarak anılacak

    Nasreddin Hoca memleketinde göle maya çalınarak anılacak

    Sivrihisar Belediyesi tarafından her yıl düzenlenen ve 4 Haziran 2023 tarihinde 7’ncisi gerçekleştirilecek olan Uluslararası Nasreddin Hoca Kültür ve Sanat Festivali, bu yıl anma programı olarak memleketi Sivrihisar’da yapılacak.

    1208 yılında Sivrihisar’ın Hortu (Nasreddin Hoca) köyünde doğan, görevi gereği çeşitli illerde bulunduktan sonra 1284 yılında Sivrihisar’da hayata veda eden felsefi mizahın en büyük temsilcisi Nasreddin Hoca’nın mezar taşı sandukası daha önce Sivrihisar’da bulunmuş ve uzun süren bilimsel araştırmalar neticesinde sandukanın Nasreddin Hoca’ya ait olduğu kesinleşmişti. Doğum ve ölüm yeri Sivrihisar olarak tescillenen Nasreddin Hoca, her yıl olduğu gibi bu yıl da memleketi Sivrihisar’da torunları tarafından anılacak.

    Asrın felaketi olarak adlandırılan Kahramanmaraş merkezli 10 ili kapsayan depremler nedeniyle Uluslararası Nasreddin Hoca Kültür ve Sanat Festivali bütçesinin deprem bölgesine gönderileceği bilgisi daha önce Sivrihisar Belediyesi Başkanlığı tarafından açıklanmıştı.

    Sivrihisar Belediye Başkanı Hamid Yüzügüllü “Ülkemizin yaşadığı deprem felaketi nedeniyle 2023 yılı iftar programlarımız için ayrılan bütçe ile Uluslararası Nasreddin Hoca Kültür ve Sanat Festivali bütçesini 2023 yılı Nisan ayı Meclis Toplantısında alınan oy birliği karar neticesinde deprem bölgesine gönderdik.

    Nasreddin Hocamızın torunları olarak bu zorlu günlerde üzerimize düşen görevi yerine getirmekten dolayı mutluyuz. Uluslararası Nasreddin Hoca Kültür ve Sanat Festivali’nin 7’ncisi bu yıl anma programı olarak Sivrihisar’ımızda yapılacak.

    Nasreddin Hoca’mızın torunları olarak göle maya çalacağız, dualar edeceğiz. Uluslararası Nasreddin Hoca Kültür ve Sanat Festivali için 4 Haziran 2023 tarihinde herkesi Nasreddin Hoca köyümüze bekliyoruz” dedi.