Etiket: kuraklık

  • Kuraklık ikinci ekimi de vuracak

    Kuraklık ikinci ekimi de vuracak

    Türkiye’nin birçok noktasında olduğu gibi Bursa ve ilçelerinde de su sıkıntısı yaşanıyor. Dış ve iç pazara mevsiminde binlerce ton sebze ve meyve üreten Yenişehir Ovası’nı besleyen bazı göletler yüzde 50’in altında kaldı. Önümüzdeki günlerde beklenen yağışlar gelmezse, bazı köylerde tarım sulaması açısından sorunlar ortaya çıkması bekleniyor.

    Bölgenin sulama ihtiyacını ise 116 bin dönüm alanı sulayan Boğazköy Barajı göğüslüyor. Orhaniye, Kavaklı, Fethiye göletlerinde ise sıkıntı devam ediyor. Eğer beklenen yağışlar olmazsa, yüzde 50’nin altında kalan göletlerin beslediği tarım arazilerinde ikinci mahsulün ekilemeyeceği dile getirildi. Bu durum Yenişehir Ovası’nın tamamını içine almazken, yer altı sularının biriktiği depolarda şu an için sorun gözükmüyor.


    Bursa Ziraat Odaları İl Koordinasyon Başkanı aynı zamanda Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Sadi Aktaş, kuraklığın Bursa ve Yenişehir tarımına etkilerini değerlendirdi. 2023 yılında kar ve yağmurların birçok bölgede olduğu gibi Bursa’da da az olduğunu belirten Aktaş, “Şu an yüzde 50’nin altında kalan göletlerimiz var. Bunlarla ilgili de büyük ihtimalle sulu ürün ekiminin ikinci ekilişleri iptal ettirebilir. Bunu tabiki Devlet Su İşleri, Sulama Birlikleri, Ziraat Odaları ile birlikte oturup karar verilecek. Yağmur yağsa da kar yağmadığı sürece göletlere etkisi olabileceğini düşünmüyorum. Kar suyu ile beslenen göletlerimiz var. O yerlerde sıkıntılar yaşanabilir. Yenişehir’de Kavaklı, Terziler, Orhaniye, Fethiye, Yeniköy gibi göletlerde sıkıntımız var” dedi.


    Aktaş sözlerini şöyle sürdürdü; “Bizim sulu tarım ekilen bölgelerde yerlerimiz şu an boş durumda. Muhakkak buralara sebze ekilecek. Bunların planları yapıldı. Ama ne yapılabilir derseniz, tek ürün ekilmesine karar verilebilir. Çok risk görülüyorsa sulama alanları içerisinde, göletten su alacak şahısların ekim yapacakları alan yüzde 50’ye düşürülebilir. 100 dönüm ekiyorsa, 50 dönüm ekmesi sağlanabilir. Bu şekilde tedbirler alınabilir. Bunları bugünkü duruma göre konuşuyoruz. Yağışlar olursa çiftçimizde vatandaşımız da mağdur olmaz”


    “Bizim bölgemizde sebze ve ihracata yönelik sıkıntı yaşanmaz” diyen Aktaş, “Boğazköy Barajı 116 bin dönüm alan suluyor. Yaz suyu var, yer altı sularıyla beslenip depolara basılıyor, 5 bin dönüm de oradan sulanıyor. Yenişehir bölgesinde yetiştirdiğimiz sebzelerde sıkıntı yaşanmayacağını bu günden söyleyebiliriz. Yer altı sularımız şu an için yeterlidir. Karacabey bölgesindeki göletlerde de bir sıkıntı görülmüyor” ifadelerini kullandı.

  • Manyas Kuşgölü’nü kuraklık vurdu

    Manyas Kuşgölü’nü kuraklık vurdu

    Yağışların azalması sebebi ile göl suyunun geçen seneye göre 50 metre kadar geride kaldığını ve bu sebeple balıkların yumurtlama yapamadığını açıklayan Bandırma Bereketli Mahallesi Kuşgölü Su Ürünleri Kooperatif Başkanı Engin Altın, “Şu an göl seviyesi geçen yıla göre 50-60 metre daha düşük. Burada da diğer göllerde olduğu gibi kuraklıktan dolayı sıkıntı var. Kuraklık sebebiyle balıklar yumurtayı dökemiyor.

    Turna balığı; çimenlik sazlık gibi yerlere yumurtayı döküyor. Fakat su düşük olduğundan dolayı öyle bir şansları yok. Derin sazlarda dökebilirlerse dökecekler, Allah nasip ederse yağmurlar yağarsa, sazanın da turnanın da sular biraz daha yükselirse yumurta dökmelerine imkan sağlanacak” dedi.


    Kuşgölü’nde 2 bin- 2 bin 500 ton balık sirkülasyonu olduğunu hatırlatan Altın, “Suriye ve Irak gibi ülkelere ihracat oluyordu. Kuraklıktan yumurtaların biraz zayıf tutulmasından dolayı bu oran çok düştü.

    Hatta satışlar öyle çok düştü ki perakende satmaya başladı balıkçı. Balık az olduğu için ihracat yapamıyoruz. Bir tır doldurmak için 10-15 gün gibi bir zaman lazım. 10-15 gün içinde de tırda balık bozuluyor. İç piyasamız zaten kötü. Kooperatifimizde 64 tane ruhsatlı balıkçımız vardı.

    Geçen seneki su durumuna göre bu sene görüldüğü üzere teknelerimiz karada kaldı. Hatta gölde olanlar gölde kaldı. Çekemedik. Çünkü su çok yükselmediğinden dolayı gerek kalmadı. Bu kuraklık sebebiyle hem kayıklara bakım yapamıyoruz hem de karadakileri hareket ettiremiyoruz. Kuraklık balıkçılık sektörüne büyük zarar verdi” dedi.

  • Ağrı’yı kuraklık tehlikesi sardı

    Ağrı’yı kuraklık tehlikesi sardı

    Meteoroloji Genel Müdürlüğünce hazırlanan 2022 Kasım, Aralık ve 2023 Ocak aylarını kapsayan 3 aylık kuraklık haritasında Doğu Anadolu Bölgesi “olağanüstü kurak” ve “çok şiddetli kurak” olarak tanımlandıktan sonra Ağrı’da da kuraklık riski tehlike çanlarını çaldı.

    Kentte kar yağışlı gün sayısında azalma yaşanırken, Yazıcı Barajı’nda su seviyesinde düşme meydana geldi.
    Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Kaya, kuraklığın büyük bir tehlike oluşturduğunu söyleyerek, “Son 5 yıllık 2018-2022 ortalama verilerine baktığımız zaman burada bunun 29 güne düştüğünü görüyoruz. Bu gerçekten çok ciddi bir tehdit. Yağışın en önemlisi kar yağışlarıdır. Yağmur şeklinde yağan yağışlar genellikle yüzeysel akışa geçer ve zemini kısa bir süre neme doygun hale getirir ancak kar yağışları adeta bir yorgan gibi yüzeyi kaplar ve daha sonra yavaş yavaş eriyerek hem zemin toprağını hem de yer altı sularını beslemede çok önemlidir. Tedbir olarak suyu çok dikkatli kullanmamız lazım, sulamayı çok dikkatli yapmamız lazım. Devlet ve toplum olarak el ele verip suyun kıymetini bilmemiz lazım ve ona göre kullanmamız gerekir” İfadelerine yer verdi.

  • Barajların doluluk oranları artıyor

    Barajların doluluk oranları artıyor

    Türkiye genelinde kış ayında yağmur ve kar yağışının az olması kuraklık tehdidini de beraberinde getirdi. İstanbul’da barajların doluluk oranı bu yılın Ocak ayında yüzde 28 seviyelerine düşmüştü. Bu oran ile İstanbul’un barajları, son 10 yılın en düşük doluluk oranını görmüş oldu.

    Barajların doluluk oranı yüzde 35,38

    Ocak ayının ardından Mart ayının ilk günlerinde barajlardaki doluluk oranlarında artış yaşandı. Barajlardaki genel doluluk oranı yüzde 35,38 olarak ölçüldü. Bu oran ile İstanbul’un barajları son 10 yılın en düşük seviyesinden az da olsa yükselmiş oldu.

    Öte yandan, İstanbul’daki barajların doluluk oranları ise şöyle:
    Alibey Barajı yüzde 10,78
    Büyükçekmece Barajı yüzde 31,11
    Darlık Barajı yüzde 40,62
    Istrancalar Barajı yüzde 25,86
    Kazandere Barajı yüzde 6,37
    Elmalı Barajı yüzde 34,09
    Ömerli Barajı yüzde 52,01
    Pabuçdere Barajı yüzde 6,83
    Sazlıdere Barajı yüzde 33,26
    Terkos Barajı yüzde 31,83

  • “İlkbahar yağışlarına muhtacız”

    “İlkbahar yağışlarına muhtacız”

    Son yılların en kurak kış mevsiminin yaşandığı İç Anadolu Bölgesi’nde meteorolojik kuraklık, baraj ve göletlerde etkisini gösterdi. Yozgat, Çorum, Amasya ve Tokat’ta 66 bin 165 hektar alanı sulayan Çekerek Barajı’nda kuraklık nedeniyle yüzde 90 eksilme ile doluluk oranı yüzde 10,6’ya düştü. Yozgat’ın içme suyu ihtiyacının karşılandığı Cemil Çiçek Barajı’nda ise su seviyesi yüzde 25’e kadar geriledi. Merkeze bağlı Esenli köyünde bulunan ve 270 milyon metreküp su tutma ve 20 bin 424 hektar araziyi sulama kapasitesine sahip Gelingüllü Barajı’nda ise su seviyesi 17 milyon metreküpe indi.

    Ayrıca Yozgat’ta yıllık yağış ortalamasına göre 2020 yılında 612 kilogram, 2021 yılında 626 kilogram, 2022 yılında ise yağış oranı 529 kilogram olarak ölçüldü. İç Anadolu Bölgesi’nde Mart, Nisan ve Mayıs aylarında istenilen derecede kar ve yağmur yağmazsa ciddi boyutta kuraklık yaşanması bekleniyor.

    “Kuraklık birçok olumsuzluğu beraberinde getirecek”

    Kuraklığın Türkiye’nin her bölgesinde aynı derecede hissedilmeyeceğini açıklayan Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güngör Yılmaz, “Kuraklık, sosyoekonomik yönden baktığımızda ürün çeşitliliğinin azalmasına, üretim miktarının azalmasına, pazarlarda ürünlerin fiyatının yüksek olmasına, daha pahalıya ürün tüketilmesine sebebiyet verecek. Yani gıda güvenliği ve güvencesinin yeterince karşılanamaması gibi bir olumsuzlukla karşılaşacağız. Barajlarda su seviyesinin azalması ya da olması gereken seviyenin altına düşmesi tarım alanlarını tehdit edecektir.

    Kuraklık tarımsal sulama için gerekli suyun yetersizliğini, içme sularının azalmasını, biyolojik çeşitliliğin azalmasını tehdit edecektir. Diğer yandan da elektrik enerjisi yönünden de bize sorun yaşatacaktır. Dolayısıyla beklenilen yağış olmadığı takdirde noksanlıklar yaşanabileceğini ifade edebilirim” dedi.

  • Bursa 2060’a kadar susuzluk yaşamayacak

    Bursa 2060’a kadar susuzluk yaşamayacak

    Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Çınarcık Barajı suyunun Bursa’ya ulaştırmasına yönelik projesi etap etap ilerliyor. Proje çerçevesinde 2018’de işletmeye alınan Çınarcık Paket İçmesuyu Arıtma Tesisi sayesinde Mustafakemalpaşa ve Nilüfer’in toplam 18 mahallesinin içme suyu ihtiyacı Çınarcık Barajı’ndan karşılanmaya başlandı. Çınarcık Barajı ve arıtma tesisinde incelemelerde bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa’ya 2060 yılına kadar su sorunu yaşatmayacak yaklaşık 150 milyon Euro’luk projeyi 2025 yazına kadar tamamlamayı hedeflediklerini söyledi.

    Bursa’da kuraklıgın zirve yaptığı 2019 yılında bile şehir halkını bir gün dahi susuz bırakmayan Bursa Büyükşehir Belediyesi, aynı performansı barajlardaki su seviyesinin son 40 yılın en düşük seviyesine indiği günümüzde de sergiliyor. Yenilenen içme suyu hatları ile merkezde yüzde 20’ler seviyesindeki kayıp kaçak oranı Türkiye’de lider konumda olan Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa’ya 2060 yılına kadar susuzluk yaşatmayacak Çınarcık Barajı suyunun Bursa’ya ulaştırılması projesinde de önemli bir mesafe katetti. Çınarcık Barajı’nın yıllık 743 milyon metreküp olan su akış kapasitesinin yüzde 54’ü enerji üretimine, yüzde 23’ü tarımsal sulamaya ve kalan yüzde 23’ü de BUSKİ’ye tahsis edildi. Orhaneli ilçesi sınırlarındaki barajın doluluk oranı halen yüzde 46,2 seviyesinde.

    Proje etap etap devrede

    Projede 2018’de işletmeye alınan 60 litre/saniye kapasiteli paket içme suyu arıtma tesisi ile barajdan 89 kilometre hat çekilerek, Çınarcık’ın suyu Nilüfer İlçesi’nin, Unçukuru, Maksempınar, Korubaşı, Güngören, Ayva, Kuruçeşme, Üçpınar, İnegazi, Kadiriye, Atlas ve Fadıllı mahallelerine verilmeye başlandı. Bunun yanında Mustafakemalpaşa İlçesi’nin Kocakoru, Sincansarnıç, Killik, Körekem, Doğanalan, Kazanpınar ve Ağaçlı mahalleri de Çınarcık Barajı’ndan içme suyuna kavuşurken, Çınarcık’tan beslenen mahalle sayısı 18 çıktı. BUSKİ Genel Müdürlüğü uluslararası 2 kalkınma bankasından temin edilen 150 milyon Euro’luk kredi ile projeye hız veriyor.

    Barajdan gelecek arıtılmamış su, paket içme suyu arıtma sahasındaki branşmandan alınarak 15 kilometrelik 2 hat ile yapılacak içmesuyu arıtma tesisine iletilecek. Günlük 300.000 metreküp kapasiteli içmesuyu arıtma tesisi Kayapa Mahallesi’nin üst kotlarında inşa edilecek. Arıtma tesisinde üretilecek içmesuyunun dağıtımı için de Gümüştepe ve Görükle Mahallelerinde inşa edilecek depolara iletim hatları yapılacak. Tüm hatların uzunluğu yaklaşık 67 kilometre olacak. Katodik koruma ve merkezi scada sistemi ile haberleşmeyi sağlayan otomasyon sistemi de kurulacak.

    İhale süreçleri başlıyor

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, beraberindeki Bursa Milletvekili Osman Mesten, Orhaneli Belediye Başkanı Ali Aykurt ve AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan ile birlikte Çınarcık Barajı’nda incelemelerde bulundu. Halen 18 mahalleye içme suyunun iletildiği Çınarcık Paket İçmesuyu Arıtma Tesisi’ni de gezen Başkan Aktaş, uluslararası ihalelerle yürütülecek projedeki ihale süreçlerinin başlatıldığını hatırlattı. Yıl içinde tüm sözleşmelerin imzalanarak imalatların başlatılmasını planladıklarını dile getiren Başkan Aktaş, 29 Mart’ta yapılacak isale hattı malzeme alımı ihaleleriyle başlayacak sürecin, Nisan’da isale hattı ve Mayıs’ta da içme suyu arıtma tesisi ihalesiyle devam edeceğini kaydetti.

    Ödeneğin hazır olduğunu hiçbir keesintiye uğramadan çalışmaların süratle yapılacağını ifade eden Başkan Aktaş, “İki yaz daha üzerinden geçer ve inşallah üçüncü yaza kalmadan 2025 yazında bunu tamamen devreye almış oluruz. İklim değişikliği ve kuraklık özellikle büyük şehirlerde su konusunda büyük bir krizin kapıda olduğunun işaretidir Büyükşehir Belediyesi olarak, BUSKİ marifetiyle ürettiğimiz çözümler ile susuzluğu öteleyerek, hemşehrilerimizin susuz kalmaması için gayret ettik. Kuraklığın zirve yaptığı 2019 yılında, kuyu sularını devreye alarak, hemşehrilerimizi bir gün dahi susuz bırakmadık. Bu demek değildir ki suyumuz bol! Biz eskisi gibi bir su şehri değiliz. Dolayısıyla kullanılabilir suyu doğru yönetip, yönlendirecek planlarımızdan asla taviz veremeyiz. Bu konuda en ufak bir rehavete kapılmadan çalışmalarımızı yürütüyoruz” dedi.

    Tasarruf uyarısı

    Bursalıları susuz bırakmamak için her türlü tedbiri aldıklarını, her şeyin kontrol altında olduğunu hatırlatan Başkan Aktaş, özellikle Çınarcık Barajı projesinin tamamlanmasıyla önümüzdeki 40 yıl daha susuzluk sorunu yaşanmayacağını söyledi. Tüm bunlara rağmen suyun tasarruflu kullanılmasını noktasında vatandaşları uyaran Başkan Aktaş, “Dünyanın yüzde 70’i sularla kaplı olmasına rağmen erişilebilir tatlı su, toplam suyun yüzde biri kadar. Kullanılabilir su kaynakları şu anda dünyanın en değerli varlıkları arasındadır.

    Suyun değeri, şüphesiz, sahip olduğu hayati, ekonomik ve stratejik önemden kaynaklanıyor. Bu nedenle evdeki suya sahip çıkmak her bir bireyin görevi. İsraf etmemeyi zaten dinimiz de emrediyor. Gerek evlerde gerekse sanayide üretimde kullanma noktasında herkesin üzerine düşen sorumlulukları var. Çünkü bu aynı zamanda önemli bir vebaldir” diye konuştu.

  • Barajlar alarm veriyor

    Barajlar alarm veriyor

    İstanbul’un su ihtiyacını karşılayan 10 barajda kuraklığa bağlı düşüş yaşanıyor. Geçtiğimiz sene mart ayında 10 barajın ortalama su oranı yüzde 89 olarak ölçülürken, son verilere göre bu oran 35.29’a geriledi.

    Kırklareli’nin Vize ilçesinde bulunan ve İstanbul’un su ihtiyacını karşılayan Kazandere ve Papuçdere barajlarında da ciddi oranda düşüş yaşanıyor. Geçtiğimiz sene mart ayında Kazandere Barajı yüzde 100 seviyesinde iken, son verilere göre su seviyesi yüzde 5,31’e, Papuçdere’de ise yüzde 94,53’ten yüzde 6,96’ya geriledi.

    Doluluk oranı Ömerli Barajı’nda 91.66’dan 51.34’e, Papuçdere Barajı’nda yüzde 94,53’ten yüzde 6,96’ya, Sazlıdere Barajı’nda yüzde 63.87’den yüzde 33.26’ya, Büyükçekmece Barajı’nda yüzde 94.45’ten yüzde 31.45’e, Alibey Barajı’nda yüzde 78.39’dan yüzde 10.87’ye, Terkos Barajı’nda yüzde 85’ten yüzde 31.98’e, Kazandere Barajı’nda yüzde 100’den yüzde 5.31’e, Elmalı Barajı’nda yüzde 96.56’dan yüzde 35.23’e, Darlık Barajı’nda yüzde 100’den yüzde 40’a, Istranca Barajı’nda yüzde 100’den yüzde 33.87’ye geriledi.

  • ‘Göldeki çekilme korkutucu boyuta ulaştı’

    ‘Göldeki çekilme korkutucu boyuta ulaştı’

    DSİ gölden en fazla su çeken kurum olarak bilinen Gemlik Gübre fabrikasına kısıtlama getirmişti. Ancak buna rağmen İznik gölün içinde firmaya ait pompalar ile su çekilmesi devam edilirken, yaşanan yağış yetersizliği ile birlikte İznik gölündeki kuraklık artık korkutucu boyuta ulaştı.

    İznik ve Orhangazili vatandaşlar ise “birileri bu duruma dur demeli” diyerek, yaşanan çekilmeyi tedirginlik ile izliyor. DSİ yaşanan çekilme sebebiyle göldeki su seviyesinin kritik noktanın altına düşmesini resmi rakamlar ile ortaya çıkardı. DSİ’nin aldığı tedbirler çerçevesinde, gölden en fazla su çeken Gemlik Gübre fabrikasına geçtiğimiz kasım ayında bir yazı göndermiş ve farklı önlemler alınmasının mecburi hale geldiği belirtilmişti. DSİ, gölden su çekmeye devam eden Gemlik Gübre fabrikasına buradan aldığı suyu tek taraflı olarak kesme yetkisi olduğunu vurguladı.

    DSİ’den fabrikaya gönderilen yazıda göl su seviyesinin maksimum 85,50 metre olması gerektiği, en düşük seviyenin ise 83,30 olması gerektiği belirtilerek, DSİ teknik ekiplerinin incelemesi sonucunda göldeki su seviyesinin şu an itibarı ile 82,96 metre seviyesinde olduğu tespit edildiğinden gölden kullanılan suyun derhal durdurulması gerektiğine de vurgu yapıldı.

    Dron ile çekilen görüntülerde, gölde ne kadar çok çekilme yaşandığı gözler önüne serilirken, eskiden su üzerindeki iskele ise toprağın üzerinde kaldı.
    Öte yandan göldeki çekilmenin boyutu da 8 ve 9 sene önce çekilen ve bugün aynı noktadan çekilen karşılaştırmalı fotoğraflarla bir kez daha günyüzüne çıkarıldı.

  • Mersin için kuraklık uyarısı

    Mersin için kuraklık uyarısı

    Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, 11 ili etkisi altına alan deprem felaketinden etkilenen şehirlerden birisi de Mersin oldu. Deprem bölgelerinden yoğun göç alan kentlerin başında gelen Mersin’de su kullanımı da kış şartlarına göre artış gösterdi. Bununla birlikte yaşanan kuraklık sebebiyle de önümüzdeki günlerde su sıkıntısı çekilebileceğine dikkat çeken MESKİ, suyun tasarruflu kullanılması gerektiğinin altını çizdi.

    “İlimiz en son yayınlanan kuraklık haritasında ‘olağanüstü kurak iller’ arasında yer almakta”

    Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürlüğü Arıtma Tesisleri Dairesi Başkanı Emel Deniz Avcı, Meteoroloji Genel Müdürlüğünün düzenli aralıklarla vermiş olduğu kuraklık haritalarından söz ederek, “İlimiz en son yayınlanan kuraklık haritasında ‘olağanüstü kurak iller’ arasında yer almakta. Bunun hem ne yazık ki şu anda mevcutta olan iklimle alakalı bir sıkıntısı varken, yağışlarla alakalı bir durumu varken bununla birlikte ilimizdeki hızlı nüfus artışı ile birlikte de ciddi problem yaşıyor durumdayız. Özellikle Suriyeli mülteciler ve bununla beraber en son yaşanan deprem felaketi sonunda ilimize yaşanan göçle birlikte su tüketimimiz ciddi oranda arttı. Bu da beraberinde bazı sorunları getiriyor” diye konuştu.

    “Nüfusumuz neredeyse 2 milyon 700 bini bulmuş vaziyette”

    MESKİ Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Avcı, “Her ne kadar ilimizin tabela nüfusu 2 milyon olsa da şu anda bir gerçeklik var ki bu 2 milyonun üzerinde, yaklaşık 700 bine yakın vatandaşımız şu anda Mersin’de ikamet eder vaziyette. Bunların arasında hem Suriyeli mülteciler hem Rusya savaşından ülkemize gelen misafirlerimiz ve bunun yanında depremden etkilenen vatandaşlarımızla birlikte nüfusumuz neredeyse 2 milyon 700 bini bulmuş vaziyette. Bu da su tüketiminde beraberinde bir artışı getiriyor. Bizim en fazla pik dönem dediğimiz geçen yılki Kurban Bayramı dönemindeki su tüketimi ile kıyasladığımızda ortalama yüzde 15’lik bir artışı şu dönemde görebilir vaziyetteyiz” ifadelerini kullandı.

    “Pamukluk Barajı devreye alınması gerekmekte”

    Mersin’in yüzde 72’sine hitap eden Berdan İçme Suyu Arıtma Tesisi ile Berdan Barajının şu anda aktif olarak ve tam kapasiteyle çalıştığını kaydeden Avcı, “Pamukluk Barajı ivedilikle devreye alması gerekmekte. Aksi takdirde daha büyük problemlerle karşılaşacağız. Biz MESKİ Genel Müdürlüğü olarak tüm kaynaklarımızı izlediğimiz, tüm içme suyu şebekemizi izlediğimiz, bununla beraber yine atıksu arıtma tesislerimizi ve aboneleri izlediğimiz Merkezi Veri Depolama Sistemi dediğimiz SCADA sistemimiz aktif olarak devrede. Bu SCADA sistemi ile online müdahaleleri gerçekleştirip, kaynaktan deşarja kadar suyu her basamakta izleyip, kayıp-kaçak oranlarını azaltıyoruz. Şehri belli basınç bölgelerine böldük, bu basınç bölgeleriyle beraber su tüketimlerinin, arızaların düzenli olarak takibini yapıyoruz” şeklinde konuştu.

    “Her damla suyun ne kadar önemli olduğu bilinciyle, arıttığımız atık suları da değerlendiriyoruz”

    MESKİ olarak akıllı şehirler kapsamında akıllı sayaç uygulamasına da başladıklarını belirten Avcı, bu sayede kayıp-kaçak oranlarını azaltıp, su tüketimindeki rejimlerin düzenli olarak takibini yaptıklarını kaydetti. Avcı, şöyle devam etti; “Her damla suyun ne kadar önemli olduğu bilinciyle, arıttığımız atık suları da değerlendiriyoruz. Çünkü su tüketiminin oldukça büyük bir kısmı atık suya dönüşüyor. Bizim toplamda 25 tane atıksu arıtma tesisimiz şu anda mevcut ve aktif olarak devrede. Atıksu arıtma tesislerinde arıttığımız suların kalitesi son derece iyi olduğu için Türkiye’nin en büyük geri dönüşüm projelerinden bir tanesi olan Karaduvar Atıksu Arıtma Tesisinde deşarj ettiğimiz suyun şu anda Şişecam Soda Sanayi A.Ş. ile yaptığımız protokol çerçevesinde 4 bin metreküp saatlik bir kısmını değerlendirmesi için onlara vereceğiz. Böylelikle onların kullandığı temiz suyu azaltmış olacağız. Bu da su döngüsü ve su sürdürülebilirliği açısından bizim için son derece önemli. Yine diğer tesislerimizde de orta refüj sulamada, benzer şekilde tarımsal sulamada kullanmak için de çalışmalarımız hızla devam ediyor. Kaynaktan deşarja kadar suyun ne kadar önemli olduğunu bilip, gözümüz, kulağımız suda, tüm çalışmalarımıza tüm hızıyla devam ediyoruz.”

    “Gerekli önlemlerin önceden alınması gerekiyor”

    Mersin Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanı Kemal Zorlu, kentin son açıklanan haritaya göre ‘çok kurak iller’ arasında değerlendirildiğini hatırlatarak, bunu vatandaşların da yakından hissettiğinden söz etti. Zorlu, “Yağmur ve kar yağışı yok. Yaylalarımıza baktığımızda normalde beyaz olarak görmemiz gereken yerlerin aslında yeşil ya da kahverengi olduğunu görüyoruz. Tabi bu durum şu anda belki çok hissetmesek bile, yazın su açısından ciddi sıkıntılar oluşturacak bir durum. Bunun sebebi nedir diye bakacak olursak; global anlamda iklim değişikliklerini tanımlarken aslında biz bunun dramatik olan iklim olayları ile neticelendiğini ifade ediyoruz. Yani normalde olması gereken yağışların olmaması ya da zamanında olmaması, çok kısa zamanlarda çok yoğun miktarda yağışın gerçekleşmesi gibi olaylarla karşımıza çıkıyor. Bunun yanında su kaynaklarımızın dışında, yangın vesaire gibi olaylar da benzer şekilde bu iklim değişikliklerinin sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Bu tür durumları insan hayatına doğrudan etki eden durumlar şeklinde hissediyoruz. Bunun için gerekli önlemlerin önceden alınması gerekiyor” dedi.

    “Mersin’in üzerinde 700 bin ekstra nüfusun oluşturduğu baskı sonucunda su konusunda ciddi sıkıntılar çekeceğimiz aşikar”

    Yaklaşık 20 gün önce yaşanan depremin ardından acı bir tablonun ortaya çıktığını kaydeden Zorlu, “11 ilin doğrudan etkilendiği, dünyanın en büyük felaketlerinden birisini yaşadık. Tabi bu illerde yaşayan vatandaşlarımızın da oradan çıkma imkanlarını buldukları noktada ilk geldikleri il de Mersin. Biz bu kentte yaşayan insanlar olarak gündelik hayatımızda bunun farkına zaten varıyoruz ama bunu bize gösteren veriler de var. MESKİ Genel Müdürlüğümüzün su kullanım istatistiklerindeki değişimi değerlendirdiğinde yaklaşık olarak yüzde 15 civarında bir artışın olduğunu ifade ettik. Bu da 300-400 bin ekstra nüfus anlamına geliyor. Zaten kentimizde yaklaşık olarak 300-350 bin başka ülkelerden gelen misafirlerimiz var. Bunlarla ve depremden gelen vatandaşlarımızla birlikte aşağı yukarı 700-800 bin civarında fazladan nüfus bu kentte şu anda yaşıyor. Tabi bu kolay bir şey değil. Kuraklık yaşadığımız şu günlerde Mersin’in üzerinde 700 bin ekstra nüfusun oluşturmuş olduğu baskı sonucunda su konusunda ciddi sıkıntılar çekeceğimiz aşikar” diye konuştu.

     

  • Bodrum’da su krizi kapıda

    Bodrum’da su krizi kapıda

    Geyik Barajı yüzde 47 seviyesinde

    37 milyon 810 bin metreküp su tutma hacmi bulunan Bodrum’un içme ve kullanma suyu ihtiyacı karşılanan Geyik Barajı’nda geçen yıl Şubat ayı sonunda yüzde 88 doluluk varken, bu yıl su miktarı 19 milyon 500 bin metreküpe ve yüzde 47’ye düştü. 17 milyon 530 bin metreküp su tutma hacmi bulunan Bodrum Mumcular Barajı’nda Şubat 2022’de yüzde 89 olan doluluk oranı bu yıl yüzde 48’e düştü. Menteşe’deki sulama amaçlı kullanılan Bayır Barajı doluluk oranı yüzde 99 olarak ölçüldü.

    Eşen HES Barajı’nda doluluk yüzde 25’e düştü

    27 milyon 170 bin metreküp su tutma hacmi bulunan Akgedik Barajı’nda geçen yıl Şubat ayı sonunda yüzde 81 doluluk varken, bu yıl bu oran yüzde 51’e düştü. Fethiye Eşen HES Barajı geçen yıl Şubat ayı sonunda yüzde 70 doluluğa ulaşırken, bu yıl bu oran yüzde 25’e, Milas Derince Barajı ise geçen yıl Şubat ayında yüzde 61 doluluk varken, bu yıl bu oran yüzde 50 seviyelerine kadar düştü.

    Yağmur yağmazsa Bodrum yaz aylarında susuz kalabilir

    Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden sanat, siyaset, iş ve spor dünyasından birçok ünlünün konakladığı Bodrum’un içme ve kullanma suyunun karşılandığı iki barajda doluluk oranı geçen yılın Şubat ayına göre yüzde 50 azaldı. Kayıtlarda yerleşik nüfusu yaklaşık 180 bin kişi olarak görünen, ikinci konutlar ve pandemi döneminde gelerek yerleşen ve nüfusunu Muğla’ya aldırmayanlar ile nüfusu iki veya üçe katlanan Bodrum, yaz aylarında yerli ve yabancı turistler ile 2 milyon nüfusa ulaşacak. Kuraklığın böyle devam etmesi durumunda turizm kenti Bodrum, yaz aylarında susuz kalma tehlikesi ile karşı karşıya.

    Akköprü HES Barajı’nda sıkıntı yok

    Dalaman ilçesinde sulama, kullanma ve enerji üretiminin gerçekleştiği Akköprü HES Barajı’nda geçen yıl Şubat ayında yüzde 86 olan doluluk oranı bu yıl yüzde 6 azalarak yüzde 80 seviyelerine düştü. Muğla’daki büyük barajlar içinde kritik seviyede olmayan tek baraj Dalaman Akköprü HES Barajı. Barajda 336 milyon 100 bin metreküp su bulunuyor.

    “İstanbul yağış almazsa, ciddi sorunlar bekliyor”

    Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Coğrafi Bilgi Sistemleri Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, geçen yıl yüzde 90’larda olan İstanbul barajlarının bu yıl yüzde 30-35’ler seviyesine düştüğünü açıkladı. Özçelik, “Mart ayına girdiğimiz şu günlerde bahar ayı itibarıyla ciddi bir yağış söz konusu değil. İlk üç-dört aylık yağışlara baktığımız zaman ülke genelinde yüzde 50’lere varan yağış eksikliği söz konusu. Bu etkilerden en fazla Marmara, İç Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesinin muzdarip olduğunu söyleyebilirim. Yağış eksikliği bizim rezervuarlarımızı doğrudan etkiliyor. Büyükşehirlerimizde içme suyu noktasında önemli sorunlar yaşanacağı gözükmekte. İstanbul örneğinde geçen yıl bu dönem yüzde 90’lar civarında olan rezervuar doluluk oranları bugün itibarıyla yüzde 30’lara düşmüş durumda. Yüzde 30-35’lerdeki su eksikliği aynı zamanda karasal su kaynaklarında da kendini gösterecektir. Dolayısıyla yaz aylarında ciddi sorunlar yaşayacağımızı düşünüyorum” dedi.

    Bodrum susuzluk ile karşı karşıya

    Kurak geçen kış aylarının yaz aylarında nüfusu 2 milyona dayanan Bodrum için ciddi tehlike olduğunu belirten Özçelik, “İzmir ve turistik bölgemiz Bodrum’da da benzer etkiler söz konusu. Yalnız bu bölgeler nüfus etkilerini dikkate aldığımızda İstanbul’a göre daha şanslı olduğunu söyleyebilirim. Bodrum’da özellikle içme suyu teminini sağlayan iki önemli baraj var. Birisi Geyik, diğeri Mumcular Barajı. Bu barajlardan Geyik Barajı’nda geçen yıl Şubat ayı sonunda yüzde 87 olan su seviyesi yüzde 47-46’lara düşmüş durumda. Benzer şekilde yine Mumcular Barajı’nda yüzde 89 seviyelerinde olan geçen sene bu dönemdeki doluluk oranı bu sene yüzde 48’lere düşmüş durumda. Yaz aylarında ciddi bir oranda içme suyu temininde ciddi zorluklar yaşanacağı gözüküyor” dedi.