Etiket: kuraklık

  • Muğla’da kuraklık tehlikesi

    Muğla’da kuraklık tehlikesi

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) verilerine göre; Türkiye’de son 22 yılın en kurak Ocak ayı yaşandı. Yağışlar normaline göre yüzde 52, geçen yıl ocak ayı yağışlarına göre ise yüzde 62 azalma gösterdi.

    Muğla’ya 27 Ocak’ta yağan yağmur sonrasında su taşkınları meydana geldi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) tarafından yayınlanan İstatistiklerde Ocak sonundaki yağışlarla ortalamanın üzerine çıkan Muğla, Şubat ayında kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya kaldı.

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan 6 aylık kuraklık haritasında Muğla’da bazı yerler olağanüstü kuraklık bölgesinde yer aldı. 3 aylık kuraklık haritasında ise Muğla’nın çevresindeki iller normal kuraklık seviyesinde yer alırken, Muğla’da kuraklık tehlikesinin ciddiyeti yine gözler önüne serildi.

  • Adana’da kuraklık endişesi

    Adana’da kuraklık endişesi

    Kuraklık nedeniyle Kozan barajında su seviyesinin yüzde 28.1’e kadar düşmesi çiftçileri endişelendirdi. Kuraklık edeniyle çekilen baraj suyu ve oluşan adacıklar havadan görüntülendi.

    Kozan’da üretim yapan Atalay Özer, “Üretimde kuraklık nedeniyle büyük sıkıntı yaşıyoruz. İki gün önce mısır ekibi Çukurova’da başladı. İnşallah daha ileri boyutta bir kuraklık olmaz. Ekim yaptık ama yağış olmaz ise ve baraj sulaması olmayacağı için üretimde sıkıntı yaşayacağız. Havaların sıcak olması nedeniyle buğday boylanmadı ve başağa geçmesi durumu ile verimde düşüş olacak gibi. Tarımda çok sulama gerektiren ürünlerde kısıtlama olması gerek gibi ya da kapalı sistem sulamaya geçilmeli. Ancak kuraklığın olumsuz etkisini böylelikle en aza indirerek kuraklıkla mücadele edebiliriz” dedi.

  • Kuraklık çanları çalıyor

    Kuraklık çanları çalıyor

    Türkiye genelinde kış ayında yağmur ve kar yağışının azlığı kuraklık tehdidini de beraberinde getirdi. Şubat ayında kısa süreli etkili olan kar yağışı da barajlardaki doluluk oranını çok etkilemedi. Türkiye’nin en büyük kenti olan İstanbul’da bulunan barajlardaki seviyesi de her geçen gün azalıyor. Kuraklık riski vatandaşları tedirgin ederken, megakent İstanbul’a su sağlayan barajların doluluk oranı ise yüzde 35.23 oldu.

    Yağışların olmaması nedeniyle büyük bir kısmında suların çekildiği gözlenen Alibey Barajı havadan görüntülendi. Görüntülerde kemerlerin ayaklarının ortaya çıktığı görülüyor.

    Öte yandan, İstanbul’daki barajların doluluk oranları ise şöyle:

    Alibey Barajı yüzde 11.17
    Büyükçekmece Barajı yüzde 35.12
    Darlık Barajı yüzde 39.74
    Istrancalar Barajı yüzde 41.04
    Kazandere Barajı yüzde 3.06
    Elmalı Barajı yüzde 36.36
    Ömerli Barajı yüzde 50.29
    Pabuçdere Barajı yüzde 6.91
    Sazlıdere Barajı yüzde 33.59
    Terkos Barajı yüzde 32.57″.

  • İznik Gölü’nde kuraklık endişesi

    İznik Gölü’nde kuraklık endişesi

    Yağışın az olması, fabrikaların göl suyunu kullanması ve kontrolsüz sulama nedeniyle İznik Gölü gün geçtikçe kurumaya devam ediyor.

    Türkiye’nin beşinci büyük gölü olan İznik Gölü’nde kuraklıktan dolayı meydana gelen çekilme korkutucu boyutlara ulaştı.

    Bu yıl kış aylarında hava sıcaklıklarının mevsimsel sıcaklığın üzerinde seyretmesi ve yağışın az olması İznik Gölünü olumsuz etkiledi.

    Bölgede esnaflık yapan bekir uslu, son 3 yıldır kuralığın hadsafhada olduğunu belirtti.

    Son yağan kar yağışlarından iznik halkı biraz da olsa umutlu.

     

    KJ: HABER: İREM OKUR / KAMERA: ŞAFAK SUSUZ – EMRE KILIÇ

  • Kuraklık milyonlarca insanı susuz bırakabilir

    Kuraklık milyonlarca insanı susuz bırakabilir

    Ülkedeki su kaynaklarından sorumlu konsorsiyum ANBI’nın Başkanı Francesco Vincenzi, yaptığı yazılı açıklamada, ellerindeki veriler doğrultusunda gelecek aylarda en az 3,5 milyon İtalyan’ın musluk suyu erişiminin kesintiye uğrayabileceğini belirtti.

    Vincenzi, ülkenin en büyük akarsuyu ve önemli bir su kaynağı Po Nehri’ndeki su seviyesinin rekor düzeyde düşük olduğunu kaydetti.

    ANBI’nın atıfta bulunduğu verinin, Ulusal Araştırma Konseyinin (CNR) İtalyan nüfusunun yüzde 6 ila yüzde 15’inin şiddetli veya aşırı kuraklığa maruz kalan bölgelerde yaşadığı bilgisine dayandığı basına yansıdı.

    GEÇEN YAZ “SON 70 YILIN EN ŞİDDETLİ KURAKLIĞI” YAŞANMIŞTI

    Ülkenin önemli çevre kuruluşu Legambiente de 20 Şubat’ta yaptığı açıklamada, ülkedeki kuraklık sıkıntısının alarm verici boyutlara ulaştığını bildirmişti.

    İtalya’nın kuzey ve orta kesimindeki göl ve nehirlerdeki su seviyelerinin sıkıntılı düzeyde olduğu, İtalyan Alpleri’ndeki kar oranının son 10 yılın ortalamasına kıyasla yüzde 53 daha az olduğu ifade edilmişti.

    Doğrudan kuraklığa bağlı olmasa da yağışların azalması ve denizin çekilmesi gibi sebeplerden kanallarıyla ünlü Venedik kentindeki bazı kanallarda su seviyesinin yer yer 50-60 santimetre kadar azaldığı ve gondolların yüzdürülemediği belirtilmişti.

    İtalya’da geçen yaz “son 70 yılın en şiddetli kuraklığı” yaşanmış ve bu kuraklık nedeniyle tarım sektöründe en az 6 milyar euroluk zarar oluşmuştu.

  • Doğu Akdeniz’de deniz çekilmesi

    Doğu Akdeniz’de deniz çekilmesi

    Türkiye’yi yasa boğan depremlerin ardından ülke genelinde yaşanan her türlü gelişme dikkatleri çekiyor. Hatay depreminin ardından deniz seviyesinde yükselme ihtimaline karşı yapılan uyarının geri alınmasının ardından dikkatler, Doğu Akdeniz’e çevrildi. Doğu Akdeniz’de 321 kilometrelik uzunluğuyla Türkiye’nin en uzun sahil şeridine sahip Mersin’de denizin yer yer 8-10 metreye kadar çekilmesi dikkat çekti.

    Deniz çekilmesini vatandaşlar bu mevsimde normal karşılarken, uzmanlar da ‘depremle bağlantılı’ iddialarına karşı açıklamalarda bulundu. Yapılan açıklamalarda denizin bu mevsimde çekilmesinin normal bir doğa olayı olduğunu belirten uzmanlar, 8-10 metre gibi görünen çekilmenin aslından deniz su seviyesinde 20-30 santimlik düşüş olduğunu kaydetti.

    Erdemli Limonlu’da yaşayan vatandaşlardan Hüseyin Sabah, “40 yıldır burada yaşıyoruz, depremden dolayı denizin çekildiğine dair söylentiler var. Medcezir dediğimiz olay deniz zaman zaman çekiliyor, zaman zaman çekilmiyor. Tabi uzmanlar daha iyisini bilir ama depremden dolayı olduğunu düşünmüyoruz. Yılın belirli aylarında çekiliyor, belirli aylarında öne doğru geliyor” dedi.

  • Keşan’ın 3 aylık suyu kaldı

    Keşan’ın 3 aylık suyu kaldı

    Toplam kapasitesi 56 milyon metreküp suya sahip Kadıköy Barajı’nda 5 milyon metreküp kullanılabilir su kaldığına dikkat çekilirken, ilerleyen yıllarda içme suyunun paradan daha değerli olacağını ifade edildi.


    Kuraklık ve bu tehlikeye karşı uygulanması gereken su tasarrufunun, deprem kadar önemli olduğunun altını dile getiren Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, “Şu an Kadıköy Barajı’nda doluluk oranı 8 milyon metreküp civarında, bunun 3 milyon metreküpü ‘ölü hacim’ olarak adlandırılan kullanılmayan bölüm. Dolayısıyla şu anda kış mevsiminin ortasında Keşan’ın 5 milyon metreküp kullanılabilir suyu kaldı.

    Kadıköy Barajı’nın 56 milyon metreküp su tutma kapasitesi var. 40 yıllık baraj ama şu geldiğimiz son günlerde Keşan’ın 3 ya da 4 aylık su ihtiyacını karşılayabilecek su kaldığını belirmek istiyorum. Eğer yağmur yağarsa bir nebze daha rahatlayacağız” dedi.

    “Keşan’a 2 günde, 3 günde 1 su vermeye başlayabiliriz”

    Önümüzdeki günlerde hava durumuna ve bundan kaynaklı su durumuna göre bazı tedbirler alınabileceğini ifade eden Mustafa Helvacıoğlu, “Yağmurun ya da kar yağışının durumuna göre Keşan’a 2 günde, 3 günde 1 su vermeye başlayabiliriz. Yani bu anlamda önemli tedbirler alabiliriz. Kumdere’de de operasyonlarımız devam ediyor. Kumdere’den de Kadıköy’den de su alıyoruz. Su ölçüm çubuklarına bakıyoruz ve suyun tabana yaklaştığını görüyoruz. Oluşturacağımız platform ile borular kullanarak suyu artık barajın orta bölümünden çekmek zorunda kalacağız. Bu platform için hazırlıklarımızı yaptık” şeklinde konuştu.

  • Beyşehir Gölü’ne kar yağışı umut oldu

    Beyşehir Gölü’ne kar yağışı umut oldu

    Beyşehir ilçesinde gece yarısından itibaren etkili olan kar yağışı ilçeyi beyaza bürüdü. Kar yağışının ardından göl kıyılarına gelen bazı vatandaşlar fotoğraf çektirirken, bazıları da sokak hayvanlarını sevdi. İlçe merkezinde 3 santim olarak ölçülen kar kalınlığının bazı kırsal mahalleler ile yüksek kesimlerde 15 santimetreyi aştığı gözlendi. Beyşehir’de kar yağışının ardından göl kıyısında bulunan kameriyelerde soğuk hava nedeniyle buz kütleleri oluştu. Türkiye’nin önemli tatlı su balığı üretim merkezlerinden olan Beyşehir Gölü’nde yağan karın ardından etkisini göstermeye başlayan soğuk hava nedeniyle balıkçıların büyük bölümü de avlanma faaliyetlerine ara verdi.


    Kar yağışı sonrası kıyılarda parka çekilen balıkçı tekneleri de beyaz örtüyle kaplandı. Soğuk havadan göl kıyılarında gezinen su kuşları da olumsuz etkilendi. Su kuşlarının su yüzeyindeki yiyecek arayışı dikkat çekti. Çok az sayıda balıkçının teknesiyle göl sularına açıldığı görüldü. Belediye ekipleri ise karın yoğun olduğu kesimlerde yolları kardan ulaşıma açık tutabilmek için seferber oldu.


    Beyşehir Gölü kıyısında yürüyüş yapan ilçe sakinlerinden Mehmet Ziya Arıkan, Beyşehir’de bir aydır kar yağışı beklediklerini ancak yağışın bir türlü gelmemesinin üzüntüsünü yaşadıklarını söyledi. Son bir aydır ha bu hafta ha bu hafta gelecek diyerek beklemenin problem haline geldiğini ifade eden Arıkan, “Bu gece yarısı kar yağışı başlayınca haliyle hepimizi heyecanlandırdı, sevindirdi” dedi.


    Gece yarısı uyandığında kar yağışının olduğunu görünce büyük bir sevinç yaşadığını dile getiren Arıkan, “Baktım kar atıştırıyor. Yaklaşık 3-4 saat yağan bu karı görünce o sevinçle, heyecanla uyuyamadım. Kar yağışı her yer için önemli. Tüm dünya, Türkiye için kar yağışı çok kıymetli. Zamanında alamadığımız yağışlar belki bir ürün verimsizliği olarak yansıyacak bunu biliyoruz. Ama Beyşehir’de özellikle, bir de gölümüz kuruyor. Gölümüzün suyu çok azaldığı için burada her yerden daha kıymetle, hasretle beklediği bir yer haline geldi kar yağışı. O bakımdan böyle bir mutluluğu paylaşmak durumundayız. Kar yağınca balıkçıların büyük bölümü ava ara verdi. Motor sesleri çıkmıyor ama bunu da hissetmek, özellikle soğuğu da hissetmek çok güzel aslında. Beyşehir merkezde yağan kar miktarı belki 5 santimi bile bulmadı ama Şamlar yoluna, Yaka Manastır’a çıktığımda yaklaşık 20 santim kadar kar var ki, bu çok mutluluk verici” diye konuştu.

  • Pazarcıların kuraklık endişesi başladı

    Pazarcıların kuraklık endişesi başladı

    Kış aylarına rağmen havaların yağışsız geçmesi vatandaşlarda ve pazarcılarda kuraklık endişesi oluşturdu. Tarlalarını sulayamayan bazı çiftçilerin yer altı suyunu kullanmak için kuyu buldurduğu kaydedildi. Havaların yağışsız geçmesi halinde çiftçilerin sulama maliyetinin artacağı ve bunun önümüzdeki günlerde fiyatlara yansıyabileceği ifade edildi. Pazarcılar şu anda meyvelerin bol ve fiyatların uygun olduğunu, ancak ilerleyen zamanlarda bunun tam tersine dönebileceğini söylüyor. Bazı vatandaşlar ise yağışsız geçen havaların çözümünün yağmur duası olduğunu düşünüyor.


    “Arkadaşım büyük derin kuyu bulduracak, yer altı suyunu kullanmak için”
    Eskişehir’de pazarcılık yapan Veli Bozkuş, yağışsızlığın bu seneki mahsulleri etkilemeyeceğini ancak önümüzdeki sene de yağışsız geçerse meyvelerin kalitesinin ve veriminin düşeceğini söyledi. Bazı çiftçilerin yağışsızlık sebebiyle tarlalarında kuyu buldurduğunu söyleyen Bozkuş, “Havalar yağışsız geçerse meyveleri de tabii etkileyecek. Bu sene etkilemez ama önümüzdeki sene de kurak geçerse hem meyvelerin kalitesi düşecek hem de verim azalacak. Verim azaldığı zaman ne olacak, fiyatlara yansıyacak. Bu sene ayva 5 liraysa seneye 10 lira olacak, mandalina 15 liraysa seneye 30 lira olacak. Neden, çünkü verim düşecek. Su kalmadı, her şey sulamayla oluyor. Su olmayınca ne olacak, kuraklık. Tarımda her şey sıkıntı. Ekmeği de etkileyecek, buğdayı, arpayı, pancarı ve mısırı dahil her şeyi etkileyecek. Çiftçi 3 sefer sulama yapıyorsa 10 sefer sulama yapacak, hep maliyet binecek üzerine. Böyle bir durumda bugün armudun kilosu 5 liraysa seneye 10 lira olacak. İlaçlar zaten pahalı, mazotta pahalı, bunun üstüne bir de su maliyeti eklenecek. Kimden çıkacak, sizden çıkacak benden çıkmayacak ki. Ben sadece alıcıyım, alacağım ve satacağım. Benim aklıma hiç alternatif çözüm gelmiyor, yağış olması lazım. Benim arkadaşlarım 50 metreden yer altı suyu kullanıyordu, şimdi 100 metreden çıkaracak. Büyük derin kuyu bulduracak, yer altı suyunu kullanmak için. Kar çok önemli bir şey, kar yağmazsa her şeyde sıkıntı olur. Bilhassa ekinleri, buğdayı ve arpayı çok etkileyecek. Mandalina, portakal ve elma gibi kuru kabuklu meyveler yine bir şekilde yetişir ama tahıl çok kötü olur. Tahıl sıkıntılı bir ürün” dedi.


    “Şu an her şey bol ama seneye bu bolluğun olacağını zannetmiyorum”
    Eskişehir’de pazarcılık yapan Naruri Özdemir, havaların yağışsız devam etmesi halinde önümüzdeki sene meyve fiyatlarının ikiye katlanabileceğine dikkat çekti. Şu anda meyvelerin bol ve fiyatların uygun olduğuna dikkat çeken Özdemir şunları söyledi:
    “Satışlar mevsim itibariyle biraz yavaş gidiyor. Yağışsızlık bu seneki ürünleri etkilemez ama havalar böyle devam ederse seneye yetişecek mahsulleri etkiler çünkü havalar kurak gidiyor. Şu anda barajlar boş, yağış yok, havalar sıcak gidiyor. Şimdi bu sene ürünler üretildi, depolara koyuldu zaten biz şu anda o malları satıyoruz. Ancak seneye üretilecek mallar için biraz sıkıntılı olacağa benziyor. Su olmayınca tabii ki berekette olmaz. Seneye üretim olmazsa bu seneki fiyatları ikiye katlanır diyorum. Şu anda fiyatlar gayet normal, ortalama malın kilosu pazarlarda 10 lira. Her şey bol ama seneye bu bolluğun olacağını zannetmiyorum. Vatandaşlar bu sene bolluktan ne yapacağını şaşırıyor çünkü mevsimler iyi gidiyor, fiyatlar cazip fakat malları beğendiremiyoruz. Marketlerden dert yanıyorlar, gidiyorlar pazarlarda 10-15 liraya satılan malı marketlerden 20-25 liraya alıyorlar. Pazara geldikleri zaman 8 lira, 10 lira, 15 lira gibi fiyatlar olmasına rağmen esnafla müşteri arasında daha verirken büyüğünü verdin, küçüğünü verdin tartışması oluyor.”


    “Satıcıya, üreticiye fiyatları sorarsan düşük, alana, tüketiciye sorarsan da yüksek”
    Pazarda alışveriş yapan bir vatandaş olan Muammer Giray, yağışsız geçen havaların çözümünün yağmur duası olduğunu söyledi. Bu sene özellikle muzun çok ucuz olduğunu belirten Giray, “Valla havalar kurak, İnşallah yağar. Çiftçiyim ben, biz de arpa buğday yetiştiriyoruz, İnşallah yağış olur. Yine 2020-2021 gibi böyle kurak olmuştu, Türkiye genelinde bir yağmur duası yaptılar ondan sonra her tarafta çok güzel yağış oldu. Aslında şimdi üstüne düşüp bir yağmur duası yapsalar bence olur. Allah’ın haznesinde çok, Allah verir yani. Piyasa normal değil, bir çalkantıda. Satıcıya, üreticiye fiyatları sorarsan düşük. Alana, tüketiciye sorarsan da yüksek. Şimdi şu portakalın fiyatı bence normal ama alamayanlar da var, o başka. Bu sene muz biraz ucuz, sanki muz çok çıkmış gibi” ifadelerini kullandı.

  • Eber Gölü için kuraklık alarmı!

    Eber Gölü için kuraklık alarmı!

    Gölün yüzde 80’nin de suların çekildiğini söyleyen uzmanlar, gölün bir çok yerinde su derinliğinin ise 1-2 karışa kadar düştüğünü belirttiler.
    Yurt genelinde olduğu gibi Afyonkarahisar’da da uzunca bir süre devam eden yağışsız hava nedeniyle bir çok göl ve gölette su seviyesi düştü. Suyun azaldığı yerlerinde başında gelen Eber Gölü’nde ise adeta kuraklık alarmı verildi. Yağışsız geçen bir dönemin ardından su seviyesinin hızla düştüğü gölde kuş türleri başta olmak üzere bir çok canlı da yaşanan kuraklıktan olumsuz etkilendi.
    Bölgede Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğüne bağlı olarak görev yapan alan kılavuzlarından Kadir Ateş, turist kafilelerinin gezmek için can attığı gölde son yıllarda kuraklık tehlikesinin baş gösterdiğini ve bu yüzden görsel güzelliğinde olumsuz etkilendiğini kaydetti. Ateş, “Eber gölü 146 kilometrekarelik bir alana sahipken şuanda yaklaşık yüzde 80’lik bir su kaybı var. Gölün yaklaşık yüzde 20’si suya sahip. Mevsimsel kuraklıklara istinaden, tarımsal alanlarda da gölün suyunun kullanılması Eber Gölü’nün geleceğini karartmakta. Bu sene ne yağmur ne de kar yağdı ve önümüzde ki sezonda da bu şekilde devam ederse tamamen kuruyacak gibi görünüyor” diye konuştu.

    “Çoğu yerde 1-2 karış su var”
    Gölün bir çok bölgesinde su seviyesinin ciddi anlamda düştüğünü vurgulayan Ateş açıklamasını şöyle sürdürdü:
    “Eber Gölü’nde 146 kuş türü var, su da ve kara da yaşayan cinsten. Eskiden bu sayıyı görebilirken suyun çekilmesi, azlığı nedeniyle şuanda 30-35 tür kuş görmekteyiz. Bu dönemde dışarıdan göç hayvanlarının gelmesi gerekirken şuanda gelmiyor ve biz bunu suyun azlığına bağlamaktayız. Eber Gölü’ne uzaktan bakıldığı zaman su gözükmekte ama çoğu yerinde 1-2 karış su var, en derin yerinde ise 1,5 metre su var.”
    Öte yandan, su seviyesi az olmasına rağmen nadiren de olsa bölgeye flamingo gibi bazı kuş türlerinin geldiği gözlendi.