Etiket: kuraklık

  • Kozan Barajı’nda su seviyesi yüzde 16.4’e düştü

    Kozan Barajı’nda su seviyesi yüzde 16.4’e düştü

    Bu yıl aşırı sıcaklar nedeniyle çok şiddetli kuraklık görülen Adana’nın Kozan ilçesinde Kozan Barajı kuruma noktasına geldi. Barajdaki suyun kilometrelerce çekilmesiyle baraj adeta çorak araziye döndü. Havadan dronla görüntülenen kuraklık manzarası görenleri ürküttü.

    Barajda bulunan teknenin ise kuraklık nedeniyle tüm turları iptal edildi. Kozan’da kilometrelerce çekilen su ile geçtiğimiz yıllarda kuraklık nedeniyle gün yüzüne çıkan tarihi yapı ise yeniden görüntülendi. Barajda su seviyesi yüzde 16 seviyesine kadar geriledi.

    Emsal Uçar, barajın kurumak üzere olduğunu kaydederek, “Barajımız kurumak üzere. Ek bir su kaynağı ile desteklenmesini istiyoruz. Suyumuzu duyarlı kullanalım, boşa harcamayalım” dedi.

  • Kuraklıktan dolayı kalıntılar ortaya çıktı

    Kuraklıktan dolayı kalıntılar ortaya çıktı

    Adilcevaz ilçesi sınırlarında bulunan Arin Gölü kuraklık ve iklim değişikliği nedeniyle gün geçtikçe kuruyor.

    Kuş cenneti olarak bilinen Arin Gölü’nün suyu çekilince binlerce yıllık duvar kalıntıları ve mikrobiyalitler gün yüzüne çıktı.

    Taş duvarların ortaya çıkması, Arin Gölü’nde daha önceden bir yerleşim yeri olduğunu ortaya koyuyor.

    Nedim Atalay isimli köy sakini, “Kuş cenneti Arin Gölü 200’e yakın kuş türüne ev sahipliği yapıyordu. Maalesef bu görüntüler endişe verici. Göründüğü gibi bu duvarlar neyin nesi bun

  • Erçek Gölü’nün kıyı şeridi buhar oldu

    Erçek Gölü’nün kıyı şeridi buhar oldu

    Van Gölü’nün 30 kilometre doğusunda yer alan ve bölgenin kuş bakımından en zengin alanı konumundaki Erçek Gölü, küresel iklim değişikliğinin etkisiyle büyük ölçüde alan kaybı yaşadı. Nesli tükenme tehlikesi altındaki birçok kuş türünün yaşam alanı olan ve bu yüzden ‘Kuş Cenneti’ olarak adlandırılan Erçek Gölü, sıcaklıkların artmasıyla ve yağıştaki azalmayla birlikte kuraklıkla mücadele ediyor. Türkiye’deki kuş türlerinden yaklaşık 230’una yaşam alanı olan göl, sazlık alanlardaki suların çekilmesiyle buradaki kuş popülasyonu tehlikelerle karşı karşıya kaldı.

    “Küresel iklim değişikliğinin acı sonuçlarını görmeye başladık”

    Muhabirlere konuşan Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, iklim değişikliğinin etkilerini daha net ve olumsuz sonuçlarını da çok acı bir şekilde görmeye başladıklarını belirtti. Van Gölü Havzası’nın iklim değişikliği ve sıcaklıklardaki artıştan olumsuz etkilendiğini ifade eden Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Başta Van Gölü olmak üzere, Erçek Gölü gibi bütün göllerimiz alan kaybediyor. Tabi bu alan kaybetme birden değil, yavaş yavaş kademeli bir şekilde gerçekleşiyor. Erçek Gölü özellikle son 4-5 yıldır gerçekten hızlıca bir alan kaybına maruz kalıyor. Geçen yıl yapmış olduğumuz saha çalışmaları ile bu yıl gerçekleştirilen saha çalışmalarını kıyasladığımızda gölün biraz daha alan kaybettiğine maalesef tanıklık ettik” dedi.

    “Geleceğe ilişkin çok daha ciddi bir tehdit”

    Yakın zamanda iklimdeki değişmeye bağlı olarak, yağışlarda çok ciddi sapmalar yaşandığını dile getiren Alaeddinoğlu, “Süreçte yağışlar belli bir ölçüde düşüyor. Ancak havzanın tamamına aynı yağışlar düşmüyor. Erçek Gölü gibi kapalı havzalar, bazen çok yağış alıp su seviyesi çok hızlı yükselebiliyor, bazen de birkaç yıl yağış almadığı zamanda alan kaybı hızlıca gerçekleşiyor. Dolayısıyla su kütlesi her geçen yıl biraz daha azalıyor. Son yıllarda havzaya düşen yağışta ciddi bir azalma var. Erçek Gölü kapalı havzasının kuruyan yerlerinde yüzeye çıkan su kütlelerinde miktar açısından fazlaydı. Ancak bunlar da azalmaya başladı. Bu da şunu gösteriyor ki gölü besleyen topraktaki su miktarında da bir azalma var. Tabi bunu geleceğe ilişkin çok daha ciddi bir tehdit olarak düşünün” diye konuştu.

    Erçek Gölü’nün aynı zamanda önemli bir kuş üreme alanı olduğunu hatırlatan Alaeddinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Burası kuşların göç rotası üzerinde bulunan bir bölgedir. Yani Erçek Gölü’nün kuruması veya alan kaybetmesi, o bölgede yaşayan veya çoğalan bütün kuşların doğal dengesinde, ekosisteminde çok ciddi tahribata yol açıyor. Dolayısıyla oradaki alan kaybı her geçen yıl kendini gösteriyor. Maalesef su kaybı önümüzdeki yıllarda da devam edeceği görülüyor.”

  • Büyükçekmece Gölü alarm veriyor

    Büyükçekmece Gölü alarm veriyor

    İstanbul’da barajlar alarm vermeye devam ediyor. Sıcak hava İstanbulluları bunaltırken, kentte su sağlayan barajlardaki doluluk oranı ise yüzde 24.97 olarak ölçüldü. Büyükçekmece Gölü’nde ise su seviyesinde büyük düşüş yaşandı. İSKİ verilerine göre Büyükçekmece Gölü’nde geçtiğimiz yıl Eylül ayında yüzde 58.77 seviyesine ulaşan doluluk oranı, bugün yüzde 4.84’e geriledi.

    Büyükçekmece Gölü’nde yaşanan kuraklık dron ile görüntülendi. Suyun çekildiği bölgede 2. Dünya savaşının çıkacağının anlaşılmasının ardından olası bir Alman saldırısından korunmak için Mareşal Fevzi Çakmak tarafından yaptırılan beton siper ve tünellerden oluşan Çakmak Hattı’nın bir bölümünün gün yüzüne çıktığı görüldü.

  • Üzümdere ırmağı kurudu

    Üzümdere ırmağı kurudu

    Oymapınar ve Manavgat barajlarını besleyen Üzümdere Irmağı’nda göletler dışında su kalmadı. Irmakta yer yer bulunan küçük göletler dışında su akmayınca, ırmakta bulunan canlılar da telef oldu. Bölgede yaşayanlar önceki yıllarda kasım ayına kadar su akan ırmakta, son yıllarda bu mevsimlerde de kuruma yaşandığını belirtti. Irmağın kurumasının nedeni olarak ise yaz yağmurlarının ve sonbahar yağmurlarının vaktinde gelmemesi ve kışın eski karların yağmaması olarak ifade edildi.

    “Eskiden kurumazdı”

    Üzümdere ırmağını kurumuş olarak gören Ebru Uslu, eskiden yaz aylarında bile Üzümdere Irmağında az da olsa suyun aktığını söyledi. Bugün ırmaktan bir damla su akmadığını, ağaçların köklerinin ortaya çıktığını söyleyen Uslu, “Kendim Aksekiliyim, uzun yıllardır Nevşehir’de yaşıyorum. Çocukluğum Torosların içerisinde olan köylerde geçti. Her yaz ailem ile birlikte Üzümdere ırmağına gelerek piknik yaparız. Irmağın coşkulu aktığını görmek beni hep heyecanlandırırdı. Burada balık yapar yerdik. Suyun sesini bile dinlemek bize huzur verirdi. Şimdi huzur değil üzüntü verdi. Çünkü su yok. İçler acısı” dedi.

    “Yengeçler can çekişiyor”

    Üzümdere ırmağının Oymapınar Barajını besleyen en önemli kollarından biri olduğunu söyleyen Uslu, ”Bu bölge için önemli bir değer. Bu sefer ırmağı gezip görmek için geldiğimde ırmak tamamen kurumuş. Yosunlar ortada. Yengeçler ölmüş. Balıklar yok. Bu yıl acayip bir kuraklık olmuş. Buda beni çok ayrı üzdü. Umarım ülkemizde ve dünyada kuraklık devam etmez. Ama bugün gerçekten buranın böyle olması beni çok üzdü. Asırlık kavak ağaçlarının kökleri çıkmış. Saçakları ortada, Ağaçlar bile üzgün durumda. Adeta bana su verin diye yalvarıyor. Bizde bu ağaçları görünce gerçekten çok üzüldük. Umarım sonbahar yağmurları bir an önce yağar” diye konuştu.

  • Bayramiç Barajı kuruma noktasına geldi

    Bayramiç Barajı kuruma noktasına geldi

    Son aylarda kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kalan Türkiye’de barajlardaki doluluk oranları ciddi şekilde düştü. Kuraklık, Çanakkale’deki barajları da tehdit ederken, Çanakkale merkez ve ilçeleri bu yıl yeterli miktarda yağış alamayınca barajlardaki su seviyesi düştü. Çok sayıda su kaynağına sahip olduğu için mitolojide adı ‘Bin Pınarlı İda’ olarak geçen Kaz Dağları’nın eteklerindeki Bayramiç Barajı’nda da su seviyesi ciddi oranda düştü. Yeterli yağmur yağmadığı için Bayramiç Barajı neredeyse kuruma noktasına geldi. Barajı besleyen 4 dere de hem kuraklığın etkisiyle hem de Kaz Dağları’ndaki düşük kar yağışı nedeniyle kurudu. 96 milyon 500 bin metreküp su kapasitesine sahip barajda yaklaşık 15 milyon metreküp su kaldı. Su seviyesi yüzde 16’lara düşen Bayramiç Barajı’nda yağışların yeterli olmaması sebebiyle oluşan kuraklık dron ile görüntülendi.

    Çanakkale Ziraat Odası Başkanı Ufuk Ünver, “Bu sene kurak bir yıldı. Fakat geçen hafta içinde yağan yağmur bir nebze olsun rahatlattı. Şu an suyun durumu yüzde 16. Bu sene itibarıyla bir tehlike gözükmüyor. Ama yıl kurak. Önümüzdeki yıl için beklentimiz yağışın fazla olması ve bir daha böyle bir sıkıntılı yıl geçirmeyi istemiyor tüm çiftçi. Çünkü çiftçinin sıkıntısı en büyük su. Şu an Bayramiç’in ana damarlarında artık su yok. Onun için eldeki mevcut suyla sebzeyle birlikte şu an en büyük önem arz eden meyveciliği beslemek zorundayız. Eğer meyveciliğe su vermezsek seneye bütün meyvelerin gözleri kurur. Seneye meyve büyük sıkıntıya girer. Onun için kış yağmuruna müthiş şekilde ihtiyacımız var. Kış yağmuru olmadığından dolayı bütün Bayramiç’i besleyen ana damarlar ve yeraltı şu an hızlı şekilde değer kaybediyor ve maalesef su çekildi. Bayramiç’te tehlike çanları çalmak üzere. Şu an yüzde 16 itibarıyla. Bu da aşağı yukarı Ekim sonuna kadar yeter. Ekim sonu içinde yağmurlar geldiği zaman bu yılı böyle geçirmeyi ümit ediyoruz. Oradaki şeftali, Bayramiç beyazı olmak üzere ve meyvenin tüm ürünlerine eğer su vermezsek, meyve gözü besleyemez, seneye de ürün olmaz. Bu sene Bayramiç tarafında kısıtlı olarak tüm ürünlere su verildi. Çanakkale Atikhisar Barajı’nda maalesef sıkıntı oldu. Atikhisar Barajı’nda hala tehlike çanları çalıyor. Çünkü şu an Çanakkale’de 20 milyon metreküp suya düştük. Bu da yüzde civarında. Şu an mesela Çanakkale Saraycık tarafında müthiş şekilde meyveler su istiyor. Fakat maalesef su verilemiyor. Onun için bizim bu yıl meyvelere istediğimiz suyu veremedik. Meyveler istediğimiz rekolteye ulaşamadı. Meyveler istenilen seviyeye gelemedi. Bu yıl meyve para etmesine rağmen çiftçi meyveden para kazandı ama maalesef istenilen seviyelerde ürün yetiştiremedi. Bizim çok yıllık bitkileri acilen iyi şekilde beslememiz lazım” dedi.

  • Kuraklık ayçiçeğini olumsuz etkiledi

    Kuraklık ayçiçeğini olumsuz etkiledi

    Manyas Yağlı Tohumlar Kooperatifi Başkanı Sadettin Kalpakçı, bu yıl 40’ı yeni ortak olmak üzere toplam 300 ortağın 3 bin ton yıllık ürün beyannamesi verdiklerini ancak ilçe genelinde bu yıl verimin ortalama 180 kilogram civarında gerçekleşeceğini tahmin ettiğini söyledi. Kalpakçı, sözlerine şöyle devam etti:
    “Bu yıl ayçiçeklerinde yağ oranı da düşük, alımlarda uygulanan fiyatlar yağ oranına göre değerlendiriliyor. Ayçiçeğinde kuraklık nedeniyle daneler dolmadı, geçen yıl dekara ortalama verimimiz 250 kilogramdı. Geçen yıl ayçiçek yağ oranları güzeldi. Bu yıl geçen yıl ki oranı yakalamak çok zor görünüyor. Ayçiçeği alım fiyatlarının bağlı olduğumuz Trakya Yağlı Tohumlar Kooperatifleri Birliği tarafından hafta içinde açıklanmasını bekliyoruz. Sezonun tüm üreticilerimize hayırlı olmasını diliyorum.”
    Ayçiçek üreticisi ton bazında 15 bin lira fiyat beklediklerini söyledi.

  • 70 günlük suyu kaldı

    70 günlük suyu kaldı

    Sivas Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, kentte görev yapan basın mensuplarıyla istişare toplantısı bir araya geldi. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Sivas Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, kentin içme suyunun bir kısmını karşılayan 4 Eylül Barajı’nda 70 günlük suyun kaldığını söyledi. 4 Eylül Barajı’nın geçtiğimiz yıl doluluk oranının sıfıra indiğine değinen Başkan Bilgin, barajdaki doluluk oranın yüzde 12 olduğunu ifade ederek, Eylül ayından sondan Pusat-Özen barajından su takviyesinin yapılacağını belirtti.

    “Projenin devamı inşallah bu yıl içerisinde bitecek”

    Sivas Belediye Başkanı Hilmi Bilgin, kentin su sorununu bitirecek projenin bu yıl biteceğinden bahsederek, “Şuan Tavra deresinden ve barajdan su kullanıyoruz ama projenin devamı inşallah bu yıl içerisinde bitecek. Bu hat 50 kilometre olarak Pusat-Özen barajını 4 Eylül Barajına bağlayarak bitmiş olacak. Zaten bu daha öncesinde planlanmış bir proje. Pusat-Özen barajı yapılırken yıllık 10 milyon metre küp suyun Sivas’a içme suyu olarak planlanmış. Ama önemli olan proje Beydilli Barajı olarak gündemde olan bir baraj var. Şuanda bu barajın yapılması kısa vadede çok mümkün görünmüyor ama orayı farklı bir proje ile Beydilli barajının alanındaki suyunu çekmiş olduğumuz hatta bağlayarak orta vadede bu sorunu çözeceğiz. Bu proje devam ediyor” dedi.

    “Önümüzde 60-70 günlük bir su var”

    Bilgin, kenttin 60-70 günlük suyunun kaldığından bahsederek, “4 Eylül barajında fazla su yok, önümüzde 60-70 günlük bir su var. Çok yağmur yağdığı için barajın dolduğuna dair bir algı var. Maalesef 4 Eylül Barajı çok yağan yağmurların neticesinde yüzde 12 doluluk oranına ulaştı, geçen yıl sıfırdı. Eylül ayından sonra tekrar Pusat-Özen barajından su vermeye başlayacağız. 4 Eylül barajında ölü alana inmeden bağlantıyı yapacağız. Önümüzdeki yıldan itibaren de inşallah yeni bağlanacak hat ile 4 Eylül Barajını gereken seviyeye kadar besleyeceğiz hem de Beydilli barajından gelecek hatla birlikte o bağlantıyı yaparsak uzun vadede sorun yaşamayız” diye konuştu.

  • Mısırda kuraklık

    Mısırda kuraklık

    Trakya’nın Edirne Tekirdağ ve Kırklareli ilerinde tarım ve hayvancılıkla uğraşan çiftçilerin vazgeçilmez ürünü mısır silajında kuraklık etkili oldu.
    Çiftçiler hayvanlarının kış aylarında kaba yem ihtiyacını karşılamak için ektikleri mısırları kuraklık sebebiyle daha çok sulama yaparak bu yıl yaşanan kuraklıktan dolayı büyük mücadele verdi.
    Edirne’de tarlalarda ekilen silajlık mısırlar kamyonlarla İstanbul ve Trakya bölgesindeki çiftliklerde hayvancılıkla uğraşan çiftliklerin yem ihtiyacını karşılıyor.

    “Kuraklık bu sene bizi ciddi anlamda zorladı”

    Edirne Bosna Köyde çiftçilik ile uğraştığını ifade eden İsmail Taşkın, havaların fazlasıyla sıcak olması nedeniyle mısır üretiminde çok daha fazla mücadele ettiklerini belirterek, “Kuraklık bu sene bizi ciddi anlamda zorladı. İnşallah önümüzdeki senelerde daha iyi olur. Yaşanan kuraklık nedeniyle mısırı ekstra sulayarak güzel bir şekilde yetişmesi için uğraştık. 3 su verilecek yerlerde 5 kere sulama yapmak zorunda kaldık. Kuraklıktan dolayı sularımızda da azalmalar olduğundan dolayı bunlar bizi çok etkiledi. Verim yine de çok düşük olmayacaktır. Bütün çiftçiler olarak bunun için çabaladık. Tarlalarda sulamaları fazlasıyla yaptık. Bu yıl fiyat konusunda yüksek beklentimiz vardı. Kuraklık da olduğu için bizi biraz zorladı. İnşallah önümüzdeki senelerde daha iyi olur” dedi.

    “Kuraklık mısır çok etkiledi”

    Edirne Karaağaç Mahallesi’nde tarım ürünlerinin üretimi ile uğraştığını vurgulayan çiftçilerden Tunahan Ule, mısır tohumlarını Mayıs’ın 5’inde toprakla buluşturduklarını ifade ederek, “Mısırların ara çabalarını zamanın da yaptık. Mısırların altına 70 kilogram toprak altı gübresi attık. Üstüne 80 kilogram üre gübresi serptik. Kuraklık mısır çok etkiledi. Biz haftada bir suladığımız mısırları 3 günde bir suladık. Çok mazot yaktık ve gece gündüz tarladan çıkmadık. Mısır işi çok zor bir iş, gece saat 1’de sulama yapmaya gittik. Şu an mısırın hasat edilmesi gerekiyor ama 6 lira fiyat verildiğinden dolayı çiftlikler fiyat veremiyor” şeklinde konuştu.

    “Mısırı en iyi şekilde yetiştirmeye çalıştık”

    Trakya’da ciddi bir kuraklığın yaşandığını söyleyen ziraat mühendisi Aykut Var, tarımda üretilen diğer ürenler içinde kuraklığın etkili olduğunu savunarak, “Mısır da şöyle bir durum var. Bazı yerlerde kanallar ve dereler de sulama yapılırken bazı yerlerde ise yer altı suları ile sulama yapıldı. Bu sene olabildiğince mısırı en iyi şekilde yetiştirmeye çalıştık. Mısırı kadar yer altı sulaması ile birlikte bugüne kadar getirdik ve burada güzel bir mısır yetiştirdik. İnşallah çiftçiler için kazançlı bir olur demek istiyorum ama verimler kuraklıktan dolayı biraz geride olacak gibi görünüyor. Silajlık mısır hasadı başladı. Önümüzdeki günlerde dane mısır hasadına da başlayacağız. İnşallah hepimiz için hayırlısı olur” diye konuştu.

    Marmara ve Trakya bölgesinde çok ciddi kuraklık yaşandığına değinen ziraat mühendisi Melih Köse, “Kuraklıklar mısırda ve diğer ürünlerde ciddi verim kayıplarına sebep oldu. Üreticiler, beklentilerin altında kalan verimler nedeniyle zor durumlar ile karşı karşıya kaldılar” ifadelerini kullandı.

  • Sıcaklık ve kuraklık, Menderes’i etkiledi

    Sıcaklık ve kuraklık, Menderes’i etkiledi

    Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesinden başlayarak sırasıyla, Uşak, Denizli ve Aydın’dan geçen ve Ege Denizi’ne dökülen Büyük Menderes Nehri yağışların az olması nedeniyle bu yıl en kurak yıllarından birini yaşadı. Aydın tarımının can damarlarından olan 584 kilometre uzunluğundaki nehirde sular neredeyse tamamen çekilirken, bu durum çiftçileri de endişelendirdi. Nehirdeki su yerini toprağa bırakırken, kuraklık ve sıcaklarla beraber nehirdeki su adeta buhar olup uçtu.

    “Menderes, sadece bir nehir değil”

    Aydın genelinde son günlerde etkili olan sıcak havanın yanı sıra yüksek nem oranı vatandaşlar kadar nehirleri de etkiledi. Yüksek nem oranına rağmen yağışın gerçekleşmemesi sonucu nehir yataklarında sular çekildi, toprak zemin ortaya çıktı. Zaman zaman kurak dönemler olduğunu ancak bu kadar kuruduğunu görmediklerini ifade eden vatandaşlar ise, “Bu yıl yeteri kadar yağmur yağmaz, su birikmez ise yaşanacakları düşünmek bile istemiyoruz. İnşallah kısa sürede yağmurlar başlar, topraklarımız suya kavuşur. Menderes Nehri aslında sadece su değil aynı zamanda, Menderes Ovası’ndaki binlerce dönüm verimli araziyi sulayarak bölgede ekmeğini tarımdan kazanan binlerce kişinin ümidini taşıyor” ifadelerini kullandı.