Etiket: kuran-ı kerim

  • Tarihi Kur’an-ı Kerim ele geçirildi

    Tarihi Kur’an-ı Kerim ele geçirildi

    Edinilen bilgiye göre, Akşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri Isparta istikametinden gelen yabancı plakalı bir araçta tarihi eser niteliğinde Kur’an-ı Kerim olduğu şeklinde yapılan ihbar üzerine aracı Akşehir Engili yol kavşağında durdurdu. Araçta bulunan S.T. ile Y.T. gözaltına alınırken, araçta yapılan aramada tarihi Kur’an-ı Kerim ele geçirildi. Olayla ilgili araçtaki iki kişi hakkında ‘2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet’ suçundan işlem yapıldı.

  • Bursa’da gençlerden şehitlere vefa

    Bursa’da gençlerden şehitlere vefa

    İyiliği genele yaymak için projeler gerçekleştiren Yıldırım Belediyesi Değirmen Gençlik Hareketi üyeleri, şehitleri yad etti. Şehit aileleri ile birlikte Pınarbaşı Garnizon Şehitliği‘ni ziyaret eden gençler, milletin bekası, devletin devamı için kendi hayatlarını hiçe sayarak şehadete ulaşan şehitler için Kur’an-ı Kerim okudu.

    Bursa'da gençlerden şehitlere vefa

    Gençlerin ürettikleri projeler ile daha iyi bir Yıldırım yolunda önemli katkı sağladıklarını ifade eden Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Gençlerimiz, insanlarımızın gönüllerine dokunuyor. Mutluluğu güzelliği yaymak için çaba sarf ediyor. Kendileri ile gurur duyuyoruz” dedi.

  • Kur’an-ı Kerim’i güzel okuyanlar ödüllendirildi

    Kur’an-ı Kerim’i güzel okuyanlar ödüllendirildi

    Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Ülkü Ocakları Aziziye İlçe Başkanlığı Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından düzenlenen “Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması”na katıldı.
    Vali Çiftçi, ortaokul kategorisinde derece elde eden hafızlara ödüllerini takdim etti.

  • Dünyanın ikinci büyük el yazması

    Dünyanın ikinci büyük el yazması

    Keçiören Kalaba Kent Meydanı’nda Mevlid-i Nebi Haftası dolayısıyla “Türk-İslam Sanatları Sergisi” açıldı. Tezhip, ebru, telkari, el yazması ve kaligrafi sanatlarının yer aldığı sergiye her yaştan insan katılım gösterdi. Sergide, yumurta akıyla yapılan ve 500 yıl dayanıklı olma özelliği taşıyan dünyanın ikinci büyük el yazması Kur’an-ı Kerim’i de sergilendi. Kur’an-ı Kerim’i beş yılda tamamlayan İmam Hatip ve hattat Recai Özsoy, kutsal kitap hakkında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. Bir rüyadan esinlenerek bu eseri yaptığını belirten Özsoy, çocukların hafızasında Kur’an-ı Kerim’in daha fazla yer kaplaması için bu eseri yaptığını ifade etti. Çocukların Kur’an hakkında bilinçli olmasını istediklerini dile getiren Özsoy, “Çocukların bilinç altında büyük bir yer edinmesinin büyük bir avantajı vardır. Kitabımızı büyük tanımaları. Görselde böyle ama hiç değilse çocukların hafızasında da böyle olsun. Dolayısıyla bunu düşünerek böyle bir eser yapmayı planladım. Kitabın bir sayfasının büyüklüğü bir buçuk metre ve eni de 110 santimetre” diye konuştu.

    Sergiyi ziyaret eden Kalaba İmam Hatip Ortaokulu öğrencisi Firdevs Bölükbaşı, öğretmenleri ve arkadaşlarıyla beraber sergide olmaktan mutlu olduğunu söyledi. Bölükbaşı, herkesin Mevlid-i Nebi Haftası’nı kutladığını aktararak, “Bugün kandil haftası. Çok mutlu oldum buraya geldiğim için. Burada hem ebru sanatları ve Kur’an-ı Kerim’in büyük hali var. Hatlar çok fazla büyüktü. Bunun hakkında ben meraklandım ve eve gidince de araştırmak istiyorum. Kur’an okumasını da biliyorum” dedi.

    Serginin açılışına Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, İlçe Müftüsü Hasan Limon ve vatandaşlar katıldı. Dünyanın ikinci büyük el yazması Kur’an-ı Kerim’inin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hediye edilmesi planlanıyor.

  • O yasanın tasarısı hazırlandı

    O yasanın tasarısı hazırlandı

    Danimarka hükümeti, son dönemde Kur’an-ı Kerim yakma girişimlerinin artması üzerine harekete geçti. Danimarka hükümeti, Kur’an-ı Kerim ve diğer kutsal kitapların yakılmasını engelleyecek yasa tasarı hazırladı. Adalet Bakanı Peter Hummelgaard, merkez sağ hükümeti tarafından hazırlanan teklifin, Danimarka’da yabancı ülkelere ait bayrakları yakma konusundaki yasağın “dini öneme sahip unsurlara yönelik uygunsuz eylemlerin yasaklanarak” genişletileceğini söyledi. Hummelgaard, “Bu yasa tasarısı ile Kur’an-ı Kerim ya da İncil’i kamusal alanda yakmak cezalandırılacak. Kamusal alanlardaki ya da daha geniş alanlara yayılabilecek durumlar hedef alınacak” dedi. Danimarkalı Bakan bu tür eylemlere para ya da hapis cezası uygulanabileceğini sözlerine ekledi.

    Yasa tasarısının parlamentoda onaylanması bekleniyor.
    Türkiye’nin Kopenhag Büyükelçiliği ile bazı ülkelerin büyükelçilikleri önünde Kur’an-ı Kerim yakılması nedeniyle, Danimarka’nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı, 18 Ağustos Cuma, 21 Ağustos Pazartesi, 22 Ağustos Salı, 23 Ağustos Çarşamba ve 25 Ağustos Perşembe günü de bakanlığa çağrılmıştı.

  • Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılar sürüyor

    Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılar sürüyor

    İsveç ve Danimarka’da Kur’an-ı Kerim’e yönelik çirkin saldırılar sürüyor. İsveç’in başkenti Stockholm’de parlamento binasının önünde Irak asıllı Salwan Momika ve arkadaşı Salwan Najem, Kur’an-ı Kerim’i ateşe verdi. Momika, ayrıca Şii din adamı ve Sadr Grubu lideri Mukteda Sadr’ın fotoğrafını çiğnedi. Polis koruması altında olan Momika ve arkadaşına çevredekiler büyük tepki gösterdi. Najen, yerel basına yaptığı açıklamada, “Siz yasaklayana kadar birçok kez yakacağım” dedi.

    Momika, daha önce 28 Haziran’da Stockholm Camii önünde polis koruması altında Kur’an-ı Kerim’i yakmış, 20 Temmuz’da ise Irak’ın Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim ve Irak bayrağını ayaklarının altına alarak İslam dinine hakaret etmişti.

    Danimarka’da da provokatif eylemlere bir yenisi eklendi

    Danimarka’nın başkenti Kopenhag’daki Suudi Arabistan Büyükelçiliği önünde ise ırkçı Danimarkalı Vatanseverler adlı grubun üyeleri Kur’an-ı Kerim’i yaktı. Grubun ilerleyen saatlerde farklı noktalarda provokatif eylemlerine devam edeceği ifade edildi. Irkçı grup daha önce Türkiye ve Mısır büyükelçilikleri de dahil birçok ülkenin büyükelçilikleri önünde Kur’an-ı Kerim’i ateşe vermişti.

    İsveç Dışişleri Bakanı Billstrom’dan İİT üyelerine mektup

    İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) hem İsveç hem de Danimarka’daki Kur’an-ı Kerim’e yapılan saygısızlıkları ele almak için bugün gerçekleştireceği toplantı öncesi İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billstrom, örgütün 57 üyesine mektup gönderdi. Billstrom yaptığı açıklamada, İsveç hükümetinin İsveç’teki gösterilerde bireyler tarafından gerçekleştirilen İslamofobik eylemleri reddettiği konusunda çok net olduğunu ifade etti.

    Danimarka, Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırıları engellemek için yasal yollar arayacak

    Danimarka Dışişleri Bakanı Lars Lokke Rasmussen dün yaptığı açıklamada, Danimarka hükümetinin Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırıları önlemek için yasal yollar arayacağını aktarmıştı. Rasmussen, “Yakma olayları, birkaç kişi tarafından gerçekleştirilen son derece saldırgan ve pervasız eylemlerdir. Bu birkaç kişi, Danimarka toplumunun üzerine inşa edildiği değerleri temsil etmiyor. Danimarka hükümeti bu nedenle örneğin diğer ülkelerin, kültürlerin ve dinlerin aşağılandığı ve bunun Danimarka için özellikle de güvenlik açısından önemli olumsuz sonuçları olabileceği özel durumlara müdahale etme ihtimallerini araştıracak” demişti.

     

  • Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırıya soruşturma

    Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırıya soruşturma

    İsveç’te Irak’ın Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim’e yönelik yapılan saldırıyı lanetlediğini ifade eden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç yaptığı açıklamada, “Özgürlük ve demokrasi kılıfı altında bu saldırılara müsade edilmesi kabul edilemez. İsveç hükümeti, uluslararası sorumlulukları çerçevesinde hareket ederek, İslam dinine ve tüm Müslümanlara yönelik yapılan bu nefret suçunu önleyecek tedbirleri bir an önce almalı ve yetkili makamları saldırganlarla ilgili gerekli soruşturmayı başlatmalıdır” ifadelerine yer verdi.

    “Rasmus Paludan, Salvan Momika ve diğer sekiz şüpheli hakkında yakalama emri düzenlenmiştir”

    İsveç’te Kur’an-ı Kerim’e karşı yapılan saldırıya yönelik şüpheliler hakkında soruşturma başlatıldığını söyleyen Bakan Tunç, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca İsveç’te Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e yönelik saldırılarıyla Dini değerlere yönelik aşağılayıcı eylemleri sebebiyle halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme suçundan soruşturmalar başlatılmış olup, Rasmus Paludan, Salvan Momika ve diğer sekiz şüpheli hakkında yakalama emri düzenlenmiştir. Konu ile ilgili Cumhuriyet Başsavcılığınca Güvenlik birimlerine ve Siber Suçlarla Mücadele birimlerine talimat verilmiş olup; şüphelilerin açık kimlik bilgileri ile suç delillerinin tespiti, Rasmus Paludan ve Salvan Momika ile benzer eylemleri olan tüm diğer kişilerin tespiti hususlarında soruşturmalar geniş ve kapsamlı olarak yürütülmektedir” dedi.

  • Bahçeli’den İsveç’teki Kur’an provokasyonuna tepki

    Bahçeli’den İsveç’teki Kur’an provokasyonuna tepki

    Değerli vekiller, saygıdeğer misafirler, bir haftalık aradan sonra tekrar toplanan grubumuzun açılışı münasebeti ile yüksek heyetinizi selamlıyorum. Mübarek Kurban Bayramı’nda kucaklaşma ile gönüllerimizi mükâfatlandırdık. Tarih ve kültür mirasımızın bizlere yüklediği misyon gariplere kol kanat germektir. Bir yanda kurban keserken diğer yandan firavunluğu boğazlamak zorunluluktur. Mutlu millet hedefine kavuşmak için manevi toparlanma şarttır. Tek ruh olursak, birbirimizin yolunu aydınlatırsak her engeli aşabiliriz.

    Bayram tatilindeki kazalarda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza şifalar diliyorum. Hac ibadetini yapan vatandaşlarımızın sağlıcakla dönmelerini temenni ediyorum.

    KUR’ANI KERİME SALDIRI KUŞKU VERİCİ

    İslamiyet, cihadı emrederken haksız bir savaşı desteklemekten uzaktır. 9 asır boyunca doğu batı arasındaki diyaloğu dini ve kültürel değerler tayin etmiştir. Batı’da Müslüman denilince akla ilk gelen Türk’ler olmuştur. Allah tektir, ordusu da Türk’tür. Sistematik şekilde ilerletilen islamofobi insani şartlarla bağdaşmadığı gibi insanlığı tehdit etmektedir. Kur’an okumak ilahi bir nasip ve nimet, yakmak ise namertlik ve soysuzluktur. Bu nefret suçu mahiyetindeki provokasyonu Irak asıllı malum meczubun tek başına planlayıp hayata geçirmesini düşünmek pek tabii hayatın ve hadiselerin olağan akışına bütünüyle aykırıdır. İsveç’in NATO’ya katılım müzakerelerinin yapıldığı, 11-12 Temmuz 2023 tarihlerinde Litvanya’nın başkenti Vilnius’da NATO Zirvesinin toplanmasıyla ilgili sıcak gelişmelerin olduğu bir dönemde vuku bulan alçak eylem her yönüyle kuşku vericidir. İnanç ve ifade özgürlüğü olarak değerlendirilemez. Kuranı kerim bir kağıt parçası değil, Allah’ın yer yüzüne indirilmiş nurudur. Tüm dünya ateşe verilse bile ilahi hükümlerin tutuşması mümkün değildir. Kuran yakan cehennemin dibini boylamıştır. Türk milleti her zaman inanç ve insan haklarına riayet etmiştir. İsveç’te hassasiyetlerimizi kanatan, tahammülsüzlükleri lanetliyor, kitabımıza uzanan mundar ellerin yeri geldiğinde kırılacağına yürekten inanıyorum.

    MHP, insanlığın huzuru projesini hazırlamıştır. Sadece Türk insanı ile değil tüm insanlık ile paylaşma duyarlılığını göstermiştir. Huzur, insanın iç alemi ile dış alemi arasındaki tutarlı denge noktasını işaret etmektedir. Bir dava insanı her şeyden önce insandır, sonra ülkücüdür. İnsan olan haklı davası ile elbette davası ile aynı potada buluşacaktır. Her şeye gerçekçi bakan, dürüstlüğü ile adam olan, hayatın zorluğunu dağa tırmanır gibi tırmanan, göründüğü gibi davranan gönül ve sevda neferi insanlarla yolumuz bir ve aynıdır.

    “BEBEK KATİLİNİ ÖVMEK, FİLOZOF MERTEBESİNE ÇIKARMAK SUÇTUR”

    Siyasi partiler demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. İşleyişi Anayasa’da belirtilen esaslara aykırı olamaz. 69. madde de bu esasları içerir. Aykırılık halinde temelli kapatma hükmüne yer verilmiştir. Türk siyasetinde faal halde bulunan her partinin birincil kaynağı Türk milleti, aidiyeti de Türkiye’dir. Demem odur ki, her parti Türkiye partisi olmak mecburiyetindedir. Suç ve suçluyu övmek, ihanete ve melanete çanak tutmak siyasetin değil doğrudan doğruya hukukun konusudur. Genel merkezi Ankara’da olup, genel emri yabancı başkentlerden alan bir partinin demokrasiye, millete ve insana şerefli hizmetinden bahsedilemeyecektir. Milletin hak ve çıkarlarını gözetmeyen, devletin egemenlik ve hükümranlık iradesini savunmayan, düşmana ganimet olmaktan utanmayan, terör örgütlerinin ve küresel emperyalizmin kullanıma girmekten gocunmayan siyasi partilere demokraside yer olmamalıdır. Ülke sınırları çerçevesinde milli ve manevi ortak paydada buluşmak her partinin seçimlik bir hakkı değil, siyasi namus görevidir. Hem milli iradeye dayanıp hem milli iradeyi yıkmayı amaçlamak; hem hazineden para yardımı alıp hem de aldığı parayı düşmana havale etmek siyasi ve hukuki şeref kaybıdır. Bu kapsamda siyasi partiler Anayasa ve kanunlara uygun faaliyet göstermek zorundadır. Mehmetlerimize kurşun sıkan hainleri arkalamak suçtur. Ölen teröristlere taziyeler yayımlamak suçtur. Bir televizyon kanalında bebek katilini övmek, çok kitap okuduğundan bahisle filozof mertebesine çıkarmak, bununla yetinmeyip hak gaspına uğradığını iddia etmek suçtur, bu suça montaj diyerek destek çıkmak katmerli suçtur.

    Siyasetlerini insana değil de ihanetin hizmetine koşanların evrensel hukuk kaidelerine sığınarak meşruiyet sağlamaları bile söz konusu değildir.

    Mesele ne kadar oy aldığımız meselesi değil, mesele vatandır.

    Dünyada tek ses olmayı başarmış bir yapının inşası önümüzdeki en acil gündem konusu olmalı, hazırlanacak yeni anayasada bu konuya öncelikle yer verilmelidir. Ajanlık yapmak, dışarıdan sufle almak hiçbir değerle bağdaşmayacak teslimiyetçiliktir.

    “FRANSA SÖMÜRGE GEÇMİŞİ İLE YÜZLEŞMELİDİR”

    Dünyada karmaşık gelişmelere şahit oluyoruz. Wagner’in kalkışması uzlaşı ile sonuçlanmıştır. Her devletin siyasi ve toprak bütünlüğüne saygı duyarız. Her ülkenin huzur ve barış içinde var oluşu temel tezimizdir. Türkiye, Rusya’nın içine düştüğü girdapta soğuk kanlı yaklaşmıştır. Wagner sorunu hararetle konuşulurken Fransa’daki patlak veren olaylar dikkatleri bir anda Avrupa’ya çevirmiştir. Söz konusu protestolar Belçika ve İsviçre’ye de sıçramıştır. Fransa’da göstericilerle polisler çatışmıştır. Göç sorunu ve buna eşlik eden ırkçılık Fransa’nın ana yatağı olmuştur. Fransa sömürge geçmişi ile yüzleşmelidir. Küresel vicdan insani trajediler karşısında bahaneler üretmektedir. İnsani değerler yok sayılmaktadır. Sınır aşan göç olgusu tüm ülkeler için çetin bir sınavdır. İnsaf ve izan temelinde bu ağırlaşan meseleye kafa yorulmalıdır.

    “TÜRKİYE FRANSA’YA BENZEMEZ”

    Göç olgusu elbette siyasetin temeli olmalı ancak asıl temelinden saptıranların samimi olmadığı ortadadır. MHP olarak Göç sorununun idrakindeyiz. Anadolu coğrafyasındaki demografik gelecek ve güvenliğimizi tizlikle düşünmek, tedbir geliştirmek durumundayız. Hedef ve görüşlerimiz 2018 yılında hazırlanmış ARGE çalışmalarımızla hayata geçirdik. Herkes susuyorken göç konusu ile ilgileniyorduk. Bu konuda proje hazırlamak her babayiğidin harcı değildir. Çalışmalarımızı kamu kurumları ile paylaştık. Türkiye’de geçici sığınmacı konumunda olan sığınmacılar vardır. 13 milyon olarak ifade etmek kuyruklu yalandır. Fransa’daki olayların Türkiye’ye sirayet etme ihtimalinden bahsedenlerin, Mudanya’daki ve Dilovası’nda provokasyon çetelesi tutanların ateşle oynadıklarını bildirmek istiyorum. Türkiye Fransa’ya benzemez. Onun bunun kirli elleri ile kaosa çekilemez. Devlet ve vatan üzerinde kazı yaptırmayız. Göç konusu insanlık sorunudur. Hangi coğrafyada olursa olsun bu tür olaylar meşru hak arama aracı olmamalıdır.

    Litvanya zirvesinde NATO’nun bölgesel planı ele alınacaktır. Türkiye’nin itirazları vardır. Samimi ikna edici söz ve adımlara karşı Hükümetin yanında olacağız. Türk milleti İsveç’in NATO’ya girişine sıcak bakmamaktadır. Türkiye aleyhinde kabul edilen, FETÖ güzellemesi yapan madde bizim için yok hükmündedir.

    Memur ve emeklilerimiz için yapılacak zamları destekleyeceğiz. Milli sporcularımızı da tek tek kutluyor hepsinin tertemiz alınlarından öpüyorum.

  • “Yetkililerin sessiz kalması utanç vericidir”

    “Yetkililerin sessiz kalması utanç vericidir”

    İsveç’te, Kur’an-ı Kerim’in yakılmasına yönelik tepkiler sürüyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter hesabında şu mesajı paylaştı:

    “Mübarek Kurban Bayramı’nın ilk günü İsveç’te Kur’an-ı Kerim yakılması, yetkililerin ‘ifade özgürlüğü’ adı altındaki bu nefret suçuna sessiz kalması utanç vericidir. Irklar, dinler, mezhepler arasında sevgiyi ve barışı büyütmek yerine nefreti körükleyen bu saldırıyı kınıyorum.”

     

  • Dışişleri Bakanlığından saldırıya kınama

    Dışişleri Bakanlığından saldırıya kınama

    Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “Son günlerde Batı Şeria’da yeniden artan gerilimden büyük endişe duyuyoruz. Bir grup Yahudi yerleşimcinin, İsrail işgali altındaki Filistin topraklarında yer alan Urif şehrindeki bir camiye girerek kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’e yönelik gerçekleştirdikleri saldırıyı lanetliyoruz. Bu kabul edilemez nefret suçunun faillerinin en kısa sürede adalet önünde hesap vermelerini bekliyoruz. Yine Batı Şeria’nın muhtelif yerlerinde yerleşimci grupların yaptıkları saldırıları ve İsrail güçlerince Filistinli bir sivilin öldürülmesini şiddetle kınıyoruz. İşgal altındaki Filistin topraklarında Yahudi yerleşimcilerce Filistinli yerel halka, ibadethanelerine, konutlarına ve malvarlıklarına yönelik gerçekleştirilen tüm saldırıların ve İslam düşmanlığı dahil nefret suçlarının engellenmesinin İsrail Devleti’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan bir yükümlülüğü olduğunu bir kez daha vurguluyoruz” ifadeleri kullanıldı.