Mahmudiye Mahallesi Tandoğan Caddesi’nde hayvan pazarından alınan inek, eve götürüldüğü sırada sahibinin elinden kurtularak kaçtı. Kaldırımdan yola inerek otomobillerin ortasında koşmaya başlayan inek, trafiği birbirine kattı. Kovalamaca sırasında mobilya atölyesine giren kurbanlık, çevredeki vatandaşlar ve esnafın yardımıyla yakalandı. Kurbanın kaçtığı ve yakalandığı anlar amatör kameraya saniye saniye yansıdı.
Etiket: kurbanlık
-
Kurban etini bekleterek tüketin
Bayramlarda ziyaretler sebebiyle öğün saatlerinde değişiklikler olabildiğini söyleyen Uzm. Dyt. Veysel Ciğerli, “Beslenme düzenimizdeki değişikliklere rağmen tedbir alınmazsa, bazı sağlık problemleri yaşanabilir. Bu problemlerin başlıcaları sindirim güçlüğü, kabızlık, mide rahatsızlıkları, tansiyon yükselmesi, kalp çarpıntısı gibi sağlık sorunlarıdır. Kurban Bayramı’nın en önemli özellikleri arasında kavurma, tatlı ve çikolata ikram edilmesi vardır. Et, vücudumuzun yapı taşı olan proteinlerin en önemli kaynağıdır. İçerdiği iyi kalitedeki proteinlerin yanı sıra yağ, minerallerden demir, magnezyum, çinko ve vitaminlerden B12, B6, B1 ve A vitaminlerini içerir. Fakat kırmızı et, C ve E vitaminini içermez. Bu sebeple etin sebzelerle pişirilmesi veya yanında sebzelerin de tüketilmesi, sağlıklı beslenme için gereklidir ve önemlidir” dedi.
En sağlıklı pişirme yöntemi ızgara veya haşlama
Uzm. Dyt. Veysel Ciğerli, ızgara veya haşlamanın sağlıklı pişirme yöntemleri olduğunu vurgulayarak, “Bu iki teknikle yapılan et yemeklerinin yanında bol yeşillikli ve limon soslu, az yağlı salatalar veya etli sebze yemekleriyle birlikte tercih edilmesi gerekir. Kavurma ve kızartma yöntemiyle pişirilen et yemeklerini mümkün olduğunca az tüketmek sağlık açısından daha doğrudur. Çünkü bu iki yöntemle hazırlanan yemekler hem sindirim açısından zorluklara yol açar hem de vücudumuzda vitamin ve mineral kaybına yol açarlar. Kesilen etler de, derin dondurucuda 1 gün bekletilmelidir. Etler, küçük parçalara ayrılarak buzdolabı poşetine veya yağlı kağıda sarılarak buzdolabının buzluk bölümünde eksi 2 derecede 5 gün veya derin dondurucuda eksi 18 derecede 3 ay saklanabilir. Et potansiyel riskli besin olduğu için çözdürüldükten sonra hemen pişirilmeli ve tekrar dondurulmamalıdır. Çözdürülecek etin kolaylıkla bozularak zararlı hale gelmesini önlemek için oda ısısında açıkta değil, derin dondurucudan çıkartıldıktan sonra buzdolabında alt raflarda çözdürülmesi sağlanmalıdır” diye konuştu.
-
Kurbanlık seçerken nelere dikkat edilmeli?
Kurban Bayramı’na sayılı günler kala hayvan pazarları ve çiftliklerde hareketlilik devam ediyor. Kurbanlık hayvanların yaş ve kilosu et kalitesi açısından önem taşıyor. Uzmanlar hayvan seçimi yaparken kurban olabilecek hayvanların alımı sırasında vatandaşlara uyarıda bulundu.
“Büyükbaş hayvanlarda 2 yaşını doldurmuş ve 400-450 kilogram seviyeleri olması gerekir”
Kurban olabilecek bir hayvanın 2 yaşını doldurması gerektiğine dikkat çeken Konya’da büyük ve küçükbaş hayvan çiftliği işletme müdürü Birol Mutluer, “Kurban olarak dikkat edilmesi gereken, büyükbaş hayvanlarda 2 yaşını doldurmuş olması gerekiyor. Bunun için de 400-450 kilogram seviyeleri olması gerekir. Kayıt sisteminde de yaşını doldurmuş olması gerekiyor. Bunlarda bir ihtimalle yanlış olabilir diye ön iki dişinin atması gerekiyor. Diğer dişleri de çatal şeklinde olur. Bu da hayvanın iki yaşını doldurduğu anlamına gelir. Kurbanlarımızı alırken güzelliğini, kalitesine bakmamız gerekir. Boynuzlarından veya kulaklarından birinin olmaması, tamamen gözünün birinin kör olması, yürüyemeyecek kadar hasta olması hayvanı kurban olmaktan düşürür. Bu şekildeki hayvanlar kurban olmaz buna kesinlikle dikkat edilmesi gerekiyor. Bununla kurbanlıklar bütçemize göre tercih edilmesi gerekir” dedi.
“Ucuz veya bakımı zayıf olan bu hayvanlar et olarak yüzde 45 randıman verir”
Vatandaşların doğru bildiği en büyük yanlışlardan birisinin ise fiyat konusu olduğunu anlatan Birol Mutluer, “Bazı vatandaşlarımız fiyatına göre kurbanlık seçiyor. Biz inek fiyatını 18 liradan satıyoruz. Ucuz veya bakımı zayıf olan bu hayvanlar et olarak yüzde 45 randıman verir, eti sert olabilir, dolayısıyla fiyat belirleyici olmaz. Örneğin her hayvanın ırk yapısına göre bir anatomik ve kas yapısı vardır. Bu da et randımanına etki eder. Her hayvanı fiyata göre kıyaslamaları yanlıştır. Hayvanların kalitesi, beslenme ortamları, yedikleri yem, hayvanların kas yapısı, bunlar hayvanın kalitesini belirler. Açık besilerde meralarda yayılmış kaslanmış bir hayvan, devamlı bağlı olan bir hayvandan daha kaslı olur. Dişi hayvanlar erkek hayvanlara göre biraz daha az hasta olur. İnekler diğer hayvanlara göre daha fazla kaslı olur” şeklinde konuştu.
“Her bütçeye uygun hayvan var”
Kurbanlıkların geçen yıla göre satışının daha yavaş olduğunu belirten Mutluer, “Büyük ve küçükbaş hayvanlarla hizmet etmekteyiz. Büyükbaş hayvanlarımız 4 gruptan oluşuyor. Dana grubumuz ikiye ayrılıyor. Bunlar 400 ile 450 kilogram arasında fiyatı 100 bin ile 125 bin lira arasında her bütçeye uygun hayvanlarımız. Düve tabir edilen 400 ile 450 kilogram arasındaki hayvanlarımız daha çok tercih ediliyor. Şuanda elimizde düve ve inek kalmadı. Dana grubunda yüzde 80’i bitmiş durumda. Türkiye rakamlarını bilmiyorum ama Konya’da çok fazla bir kurban satışı yok, geçen seneye göre daha düşük ama şu anda bizim işlerimiz iyi, onun nedeni de müşterilerimizin memnuniyeti olarak değerlendiriyoruz. Kurban etinden alınan memnuniyet diğer seneye de faydası oluyor. Küçükbaş hayvanlarımızda da 4 grubumuz var. Artık damızlık özelliği kalmamış 13 bin lira civarında. 40 ile 50 kilogram kuzularımız var ki kuzunun kaliteli olmasından dolayı tercih sebebi oluyor ve keçilerimiz var, onlar da 60 ile 80 kilogram arasında. Bir de koçlarımız var isteğe göre farklılık gösteriyor” diye konuştu.
-
Bursa’da kurbanlık firarda
Mahmudiye Mahallesi Ertuğrulgazi Caddesi üzerinde gezen büyükbaş hayvan, sahibinin elinden kaçtı.
Firar eden kurbanlığın peşine düşen sahibi, büyükbaş hayvanı uzun süre kovaladı. Araçla önü kesilen kurban kaçmaya devam etti. O anlar amatör kameraya saniye saniye yansıdı.
-
Kurbanlık seçerken dikkat
Kurbanlık hayvan seçiminde dikkat edilmesi gereken hususları anlatan Veteriner Hekim Engin Hastaoğlu, hayvan sağlığının yanı sıra yaşının da önemli olduğunu söyledi.
Şap ve tüberküloz hastalığı hakkında bilgi veren Hastaoğlu, “Şap ve tüberküloz üreticilerimizin oldukça ekonomik kayıplar yaşadığı ciddi bulaşıcı hastalıklardır. Şap hastalığı viral bir hastalıktır. etkeni apto virüstür. 7 farklı sero tipi ülkemizde rastlanılmıştır. Tarım Bakanlığımız dönemsel olarak açıklama yapmasına rağmen hayvan hareketlerinin çok hızlı olduğu bu günlerde bulaşıcı oranı şiddeti daha da artmaktadır. Ciddi bir ekonomi kayıp sağlayan bu hastalık ateş ve karakterize ekonomik kayıplara yol açan bir hastalıktır. Tüberküloz ise mikro bakteri, bovis etkisi olan etkeni olan mikrobiyal bir hastalıktır. Solunum ve sindirim yoluyla insan ve hayvanları sağlığını tehdit eden zoonoz bir hastalıktır. Halk dilinde de verem olarak bilinen bir hastalıktır” dedi.“Tüketime uygun değildir”
Şap ve tüberküloz hastalığının belirtileri hakkında bilgi veren Engin Hastaoğlu, “Şap, Tüberküloz hastalığına göre canlı hayvan muayenesinde daha rahat belirtilerini saptadığımız kendine göre belirtileri olan bir hastalıktır. Yüksek ateşte seyreden hayvanlarda ciddi kilo kayıplarına sebebiyet veren, özellikle ağız bölgesinde veziküllerle beyaz renkte vezikülleri oluşturan, tırnak bölgesinde yine aynı şekilde lezyonlar oluşturan bununla birlikte ilerleyen safhalarında ciddi kilo kayıpları, ağız bölgesinde mukozalarda soyulmayla birlikte seyreden ciddi kilo kaybıyla karakteristik bir hastalıktır. Bu hayvanların kesilmesi durumunda eğer hayvanda başka bir enfeksiyon, hastalık yoksa hayvanın besi durumu iyiyse hayvanın bu hastalıklı bölgeleri, özellikle baş ve tırnak bölgeleri imha edilir. Beraberinde et tüketime sevk edilir. Ama bu hastalıkta beraberinde başka bir enfeksiyon var ise hayvan zayıflamışsa bu hayvan da imha edilir. Eti tüketimi uygun değildir. Tüberküloz hastalığı ise canlıda tespiti şap hastalığına göre nispeten daha zordur. Çünkü şap hastalığı uzun soluklu seyreden kronik bir hastalıktır. Bunun tespiti de genellikle karkas etle birlikte bulgularına saptanır. Özellikle akciğer ve göğüs boşluğunda, diğer karaciğer ve organlarda hastalığın ilerleme seyrine göre tüberküllere rastlanılmaktadır. İlerleyen safhalarda lenf yumrularında renk değişikliğiyle birlikte şişkinlik sebebiyet oluşturur. Bununla birlikte bu hastalığın tüketimi iki kararı vardır. Bir hastalık eğer lokalizeyse yani lokal bir bölümdeyse büyük kan dolaşımıyla vücudun diğer organlarına sirayet etmediyse ve besi durumu iyiyse bu hayvan iç organları imha edilir. Eti de kavurma olarak şartlı tüketime tabi tutulur. Ama hayvanın hastalığı tüberküloz genele yayılmışsa generalize olmuşsa tüberküllere lezyonlara her yerde rastlıyorsak bununla birlikte lenf yumrularında az önce bahsettiğim belirtiler var ise hayvan iç organları da dahil tüm gövde imha edilir. Tüketime de uygun değildir. Zaten böyle bir durumda da bakanlığımız, üreticilerimize bunun tazminatını ödemektedir” ifadelerini kullandı.
“Hayvanın sağlık durumunun iyi olması gerekiyor”
Vatandaşlara kurbanlık alırken dikkat edilmesi gerekenleri anlatan Hastaoğlu, sözlerini şu şekilde tamamladı;
“Kurban dini bir ibadet, dinin gerektirdiği şartları sağlaması öncelikli aradığımız şartlar. Bu şartlardan sonra hayvanı tabii sağlık durumunun iyi olması gerekiyor. Besi durumunun yerinde olması gerekiyor. Hayvanın bütün uzuvlarının üzerinde bulunması gerekiyor. Bu nedir? Kuyruk, kulak bunların eksiksiz olması icap eder. Büyükbaşlarda 2 yaş ve üzeri, küçükbaşlarda 1 yaş ve üzeri olması gerekmektedir. Hayvanın canlı, diri, tüylerinin parlak olması aranan şartlardan bazılarıdır. Bunun dışında hayvanda genel anlamda vücut boşluklarına akıntının olmaması, kanamanın olmaması, yaralanmanın olmaması gerekmektedir. Solunum ve ateşi bütün hayat bulgularının yerinde olması doğal olanıdır. Kurban Bayramınızın tüm İslam alemini hayırlara vesile olmasını diliyorum. Kazasız belasız üreticimizin, tüketicimizin beraber bir ve bütün bir şekilde bayram kutlamasını diliyorum. Herkesin bayramı mübarek olsun.” -
Kemanın melodisiyle büyüyen kurbanlıklar
Kırıkkale’nin Bahşılı ilçesinde yaşayan 20 yaşındaki Hamit Keleş, müziğe olan tutkusunu babasının mesleği olan besicilikle birleştirerek devam ettiriyor. Her gün mandırada bakımını yaptığı hayvanlarına keman çalan Keleş, bu sayede hem kendisini geliştiriyor hem de huzur buluyor. Kemanın kendisi için çok özel bir yere sahip olduğunu belirten genç besici, “Keman çalarken huzur buluyorum. Kemanı herkes çalamaz; müzik kulağı olmayan insan keman çalamaz” diyerek kemanın kendisi için ne kadar özel bir yere sahip olduğunu ifade etti.
Hayvancılık ve müzik: İki tutkunun birleşimi
Hayvanlara olan sevgisini müzikle harmanlayan Keleş, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl 80 tane kurbanlık hayvana sahip olduğunu, hayvanlarla ilgilenirken de müziği hobi olarak yaptığını söyledi. Keleş, “Esas mesleğim hayvancılık. Ancak müzik yönünden de kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Kafam rahat, hayvanlar huzur veriyor” şeklinde konuştu.
Keman çalmanın kendisi için farklı bir duygu olduğunu vurgulayan Keleş, Güzel Sanatlar Lisesi’nde Elmas Akçay’ın öğrencisi olduğunu ve onun sayesinde keman çalmaya başladığını belirtti. Keleş, hayvanları çok sevdiğini ve onlarla vakit geçirmenin kendisine büyük bir huzur verdiğini kaydetti.
-
Kurbanlık satışları istenen düzeye çıkamadı
Osmangazi Belediyesi Kurban Pazarında çadır kuran satıcılar; büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar için alıcıları beklerken, bayrama sayılı günler kala kurbanlıkların beklenenden daha az satıldığını söylediler. Büyükbaş hayvanların fiyatı 100-200 bin TL arasında satılırken, küçükbaşlar ise 10-25 bin TL’ye kadar alıcı buluyor.
Kars’tan 40 büyükbaş hayvanla Bursa’ya gelen bir satıcı, “Şu an elimde 30 tanesi kaldı. Bayrama 6 gün kaldı, Şu an kimse gelmiyor, vatandaşları bekliyoruz. Vatandaş indirim yapmamızı bekliyordu, indirim de yaptık. 1 hafta önce 110 bin liralık hayvanı şu an 85-90 bin liraya kadar düşürdük” diye konuştu.
Bingöl’den 22 büyükbaş hayvan ile Bursa’ya gelen bir diğer satıcı ise, “Bu sene umduğumuzu bulamadık, verim alamıyoruz. İndirim yaptığımız halde vatandaşlar hala indirim bekliyor. Son günlerde satıcılar hayvanları geri götürmemek için ucuz fiyattan verir” şeklinde konuştu.
-
Esenyurt’ta kurbanlıklara sıkı kontrol
Esenyurt’ta kurulan kurban satış alanına yurdun dört bir yanından kurbanlıklar gelmeye başladı. Esenyurt Belediyesi de vatandaşların dini vecibelerini daha sağlıklı bir şekilde yerine getirmeleri, alana sağlıksız ve kaçak hayvan girişlerinin önlenmesi için denetimlerini sıkılaştırdı. Belediyenin veteriner hekimleri ve zabıta ekipleri denetimler kapsamında kurban pazarının girişinde kurbanlıkların evrak, küpe ve sağlık kontrollerini yaparak alana girişlerine izin veriyor. Selahaddin Eyyubi Mahallesi’nde, 38 bin metrekare üzerine kurulan kurban pazarında 24 saat boyunca hizmet veren ekipler, sağlık kontrollerini çadırlarda da sürdürerek kurbanlıklarla ilgili sorunlarda da vatandaşlara yardımcı oluyor.
“Buradan çok memnunum”
Bu yıl çadırların eksiksiz bir şekilde kendilerine teslim edildiğini söyleyen kurban satıcısı Bülent Ekmekçi, “Ardahan Göle’den geliyorum. Yaklaşık 7 yıldır Esenyurt kurban pazarında satış yapıyorum. Buradan çok memnunum. Bu sene özellikle ihtiyaçlarımız eksiksiz hazırlanmış. Çadırımız, su ihtiyacımız, lavabolarımız hepsi çok güzel. Veteriner hekimlerimiz sürekli hayvanlarımızı kontrol ediyor. Buraya dün geldim ve 15 tane kurbanlık sattım. Satışlarımız da güzel” diye konuştu.
-
Kurbanlıklar görücüye çıktı, gören yok
Yaklaşan Kurban Bayramı dolayısıyla Yozgat Canlı Hayvan Pazarı’nda kurbanlıklar satışa sunulmaya başlandı. Daha önce Mehmet Hulusi Efendi Mahallesi’ne kurulan hayvan pazarı, bu yıl Çalatlı köyü mevki üzerinde kurulan canlı hayvan pazarının da yer aldığı Hayvan Borsası ve Hastanesine açıldı. Kurban Bayramına 12 gün kalmasına rağmen 5 gün önce açılan hayvan pazarının tanıtımının ve duyurusunun yapılmaması, yol güzergahında ise bilgilendirici herhangi bir tabelanın olmaması hayvan satışlarında durgunluğa neden oldu. Yozgat’ta bazı besiciler hayvanlarını satmak için büyükşehirlere götürürken kentte kalan bazı besiciler de hayvanlarını satamama endişesi yaşıyor.
“5 gündür siftah edemedik”
Canlı hayvan pazarının tanıtılmadığı için pazara insan girişlerinin olmadığını söyleyen Yozgat Ziraat Odası Başkanı İsmail Açıkgöz, “2024 yılı hayvan çadırlarını kurduk. 5 gündür de buradayız. Yalnız burası tanıtılmadığı için pazara gelen giden yok. Bu konu hakkında belediye başkanımızla görüştük, buranın tanıtılmasını, buraya belediye araçlarının çıkmasını ve sürekli anons edilmesini belediyemizden talep ettik. Ben Ankara’da da çadır kurdum, orada kurbanlıklar çok güzel satılıyor, burada daha siftah etmedik. Ben etmediğim gibi buradaki besicilerin hiçbiri de siftah etmedi. Şurada bayrama 12 gün kaldı. Buranın tanıtılması lazım, insanın girmesi lazım. Besicilerin yüzü asık, benim 120 hayvanım var, bugün hepsini Ankara’ya götürmediğim için çok pişmanım, götürseydim hayvanları satardım. Şimdi burada bu hayvanların satılıp satılmayacağından şüpheliyim” dedi.
“Hayvan pazarından kimsenin haberi yok”
Bişek köyünden gelen Duran Kayışdağ isimli besici ise Çalatlı köyü mevkinde hayvan pazarının olduğundan kimsenin haberinin olmadığını söyleyerek, “Pazara ulaşım yok, pazarın reklamı yok, yol üzerinde bilgilendirici tabela yok, müşteri burayı bulamıyor. Hayvanlarımızı buraya getirdik, kimse siftah etmedi, herkes mağdur. 20 tane hayvanımız var, satamıyoruz. Borcumuz var hayvanları satmak için getirdik. Sıkıntılarımız var burası böyle giderse hayvanlarımızı satamayacağız” şeklinde konuştu.
“Yozgatlı kurban pazarının yerini bilmiyor”
Canlı hayvan pazarına geleli 5 gün olduğunu söyleyen Dambasan köyünden besici Ayhan Doğan da, “Kimse burada pazar olduğunu bilmiyor, 5 gündür burada bekliyoruz. Daha önceki pazar yeri şehre yakındı, şimdi Çalatlı köyü yakınlarında ve burayı kimse bilmiyor. Buranın bir tabelası bile yok, biz hayvanlarımızı satamıyoruz. Buranın tanıtılması lazım, 2 ay önce burada pazar kurulup insanların ayağının alışması lazımdı. Yozgatlı Yozgat’taki kurban pazarını bilmiyor. Kurban fiyatlarımız 100 ila 200 bin lira arasında değişiyor. Her bütçeye uygun kurbanımız var” ifadelerine yer verdi.
-
Kurbanlık alırken bu detaylara dikkat
Ayvalık’ın en büyük çiftliğinin de sahibi olan Baysal yaptığı açıklamada, “Vatandaşlarımız kurbanlıklarını alırken dikkat etmesi gereken en önemli husus; satın alınacak büyükbaş bir kurbanlığın 2 yaşını doldurmuş olmasıdır. Biz buna halk arasında; ‘çapak attı’ deriz. Büyükbaş hayvanların öndeki alt iki dişinin 2 yaşına ulaştıktan sonra dökülmesi, çapak attı olarak tanımlanmaktadır. Bu bakımdan kurbanlık hayvanın çapak atması, kurbanlık için o hayvanın seçilmesi adına oldukça önemlidir. Çapak atmamış yani diş dökmemiş hayvanlar kurban olarak seçilemez. Bu nedenle 2 yaş itibarıyla dişlerini döken ve süt dişlerinden kurtulan hayvanlar, kurbanlık için seçilmesi adına uygun hale gelmektedir” dedi.
“Burun akıntısı olan kurbanlığı satın almayın”
Küçükbaş hayvanların kurbanlık olabilmesi için ise en az 6 ayı doldurmuş olması ve anasının boyunu aşmış olması gerektiğine işaret eden Baysal, “Bunun yanı sıra da hayvanın hiçbir uzvunun eksik olmaması önem taşır. Mesela; boynuzu kırık olmamalı, besisi yerinde ve görünüş itibarıyla sağlıklı olması gerekir. Kurbanlık satın alınırken önemli olan noktalardan biri de; salyalarının akmaması ve ayaklarının da ağrımamasıdır. Hayvanın burun akıntısı varsa, mutlaka bir hastalığa sahiptir. Belki de üşütmüştür ama Allah korusun bu bir şap hastalığının da habercisi olabilir. O yüzden de kurbanlık satın alınırken, bu tür hayvanlardan uzak durulmasında fayda vardır. Zira zaten bu tür hayvanlar kurbanlık olmaz ve insan sağlığı açısından da ciddi risk taşırlar” diye konuştu.
