Etiket: kuyu

  • Türkiye’nin ilk milli parkındaki kar kuyuları

    Türkiye’nin ilk milli parkındaki kar kuyuları

    Yozgat Çamlığı Milli Parkı bünyesinde barındırdığı 5 asırlık doğal ağaçları, birçok bitki ve hayvan türlerinin yanı sıra sahip olduğu özellikleriyle dikkat çekiyor. Yozgat halkı için önemli bir değer olan Çamlık Milli Parkı’nda 60-70 yıl öncesine kadar dahi yerel halk tarafından doğal buzdolabı olarak yıllarca kullanılmış kar kuyuları bulunuyor.

    Özellikle yaz mevsiminde Yozgat halkının serinlemek, yiyecek, içeceklerini muhafaza etmek ve dondurma yapımında kullanılmak üzere yapay yollardan elde edilen 16 adet kar kuyusu Çamlık Milli Parkı’nda yer alıyor. Bunlardan 2 tanesinin toprakla dolan içi temizlenirken, kar kuyularını görenler geçmişe yolculuk ediyor.

    Asırlık ağaçlar arasında dron ile görüntülenen 4 metre derinlikteki kar kuyuları, eşsiz manzarasıyla da kendisine hayran bırakıyor.

    Yozgat Çamlık Milli Parkı’na giderek kar kuyularını görüntüleyen Erdoğan Budak isimli vatandaş, “Büyüklerimizden duyduğumuza göre çamlıkta çok sayıda kar kuyusu var. Bunlar 1950’li yıllarda doğal buzdolabı olarak kullanılıyormuş. Kışın kar yağınca bu kuyulara karlar basılıyormuş, daha sonra üzerine toprak seriliyor ve hasır, çul serilerek havayla teması kesiliyormuş.

    Yazın sıcağında da bu karlar çıkarılarak hem dondurma yapımında hem de farklı içeceklerde kullanılıyormuş. Eskiden vatandaşlar soğukta durmasa gereken eşyalarını, gıdalarını burada muhafaza ediyormuş. Kar kuyusunun eni 6 metreyi, derinliği de 4 metreyi buluyor. Zamanla toprakla buralar dolmuş, daha fazla da olduğu söyleniyor” dedi.


    Kar kuyularını ilk defa gördüğünü söyleyen Hüseyin Budak ise, “Kar kuyuları çok hoşuma gitti, fotoğraf çektim. Çevremdeki insanlarla paylaşıyorum fotoğrafları. Bu kar kuyularıyla ilgili yaptığım araştırmalarda daha önce insanların buraları doğal buzdolabı olarak kullandığı, yiyeceklerini saklamak için kullandıklarını öğrendim. Yazın da serinlemek için kullandıklarını öğrendim, burası çok hoşuma gitti” şeklinde konuştu.

  • Mahsur kalan köpek böyle kurtarıldı

    Mahsur kalan köpek böyle kurtarıldı

    Olay, Bursa’nın Kestel ilçesi Ümitalan Mahallesinde meydana geldi. Köpek havlamasını duyan mahalle sakinleri, sesin nereden geldiğini bulmaya çalıştı. Kullanılmayan kuyunun içerisinde bir köpeğin olduğunu fark eden vatandaşlar, durumu Kestel Belediyesine haber verdi.
    Olay yerine gelen Kestel Belediyesi Veterinerlik Hizmetleri ve itfaiye ekipleri, köpeği almak için kuyuya indi. Köpek kurtarma ekipleri tarafından 5 metrelik kuyudan halat ile yukarı çekilirken, sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.


    Köpek, tedavisi yapılmak üzere Kestel Belediyesi Sahipsiz Hayvanlar Bakım ve Yaşam Merkezi’ne götürüldü.

  • Kuyuya düşen baba-oğul olayında 2 tutuklama

    Kuyuya düşen baba-oğul olayında 2 tutuklama

    Salihli’de baba Aytuğ Demir (28) ve 2 yaşındaki oğlu Batu Demir’in, site yönetimi tarafından zeytin ağaçlarını sulamak için açtırılan 50 metre derinliğindeki sondaj kuyusuna düşüp hayatlarının kaybetmelerinin ardından Salihli Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı. Çok yönlü başlatılan soruşturmada savcılık 84 konutun yer aldığı sitenin sorumlu yöneticisi Hamza A. ve kaçak olduğu iddia edilen sondajı açan firma yetkilisi Vasfi Ç.’yi gözaltına aldı. Salihli İlçe Emniyet

    Müdürlüğü Polis Merkezi Amirliğindeki işlemlerinin ardından Adliyeye sevk edilen site yöneticisi Hamza A. ve sondaj firması yetkilisi Vasfi Ç. “Birden fazla kişinin taksirle ölümüne neden olma suçundan” çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanıp cezaevine gönderildi.

    Baba-oğul yarın defnedilecek

    Kahreden olayda hayatını kaybeden baba Aytuğ ve 2 yaşındaki Batu Demir, yarın Hamidiye Camisi’nde ikindi namazının ardından kılınacak olan cenaze namazının ardından Karaağaç Mezarlığına defnedilecek.

    Olayın geçmişi

    Olay, 5 Ocak günü Manisa’nın Salihli ilçesine bağlı Barış Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 2 yaşındaki Batu Demir evlerinin karşısındaki arazide oynadığı sırada yaklaşık 50 metre derinliğindeki kuyuya düştü. Oğlu Batu’nun kuyuya düştüğünü gören baba Aytuğ Demir (28) oğlunu kurtarmak için ayakkabılarını çıkarıp kuyuya atladı. Olayı gören çevredekilerin haber vermesi üzerine bölgeye Manisa Büyükşehir Belediyesine bağlı itfaiye ekipleri ile AFAD, UMKE, polis, jandarma ve Salihli Belediyesine bağlı çok sayıda personel sevk edildi. 60’a yakın personelin görev aldığı kurtarma çalışmasında ekipler tarafından kepçe ve dozer yardımıyla kuyunun yanına yaklaşık 20 metrelik çukur açıldı. Çukurun yan tarafından açılan tünelden baba Aytuğ Demir ile oğlu Batu Demir’e ulaşılmaya çalışıldı. Yaklaşık 10 saat süren çalışmalar sonrası Aytuğ Demir ile Batu Demir’in cansız bedenlerine ulaşıldı.

  • Kurtarmak için zamanla yarıştılar

    Kurtarmak için zamanla yarıştılar

    Olay, 15.00 sıralarında Battalgazi ilçesine bağlı Beydağı Mahallesi’nde meydana geldi. Kızılmağara mevkiinde bulunan bir su kuyusuna düşen sokak köpeği gören çevredekiler durumu itfaiye ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine intikal eden ekipler yaralı olduğu ve açlıktan bitap düştüğü belirlenen köpeği zamanla yarışarak bulunduğu yerden çıkardı. Ekipler tarafından tedavisi yapılan yaralı köpeğe daha sonra yiyecek verilirken, üzeri açık kuyunun kapatılması için çalışma başlatıldı.

  • Kuyuya düşen köpeği AFAD kurtardı

    Kuyuya düşen köpeği AFAD kurtardı

    Edilen bilgilere göre ilçeye bağlı Yeniyaylacık köyünde üzeri açık bırakılan boş su kuyusundan köpek sesi geldiğini duyan vatandaşlar durumu köy muhtarı Nurettin Yılmaz’a bildirdi. Muhtar Yılmaz kendi imkanları ile köpeği kurtaramayınca durumu AFAD ve jandarma ekiplerine bildirdi. Belirtilen adrese giden AFAD ve jandarma ekipleri yaptıkları çalışma sonrasında köpeği düştüğü kuyudan çıkarttı.


    Köpeğin sağlığının yerinde olduğunu söyleyen Muhtar Yılmaz, kurtarma çalışması yapan ekiplere teşekkür etti.

  • Cesedi su dolu kuyuda bulundu

    Cesedi su dolu kuyuda bulundu

    Bakırköy’de 2019 yılından beri bir inşaat alanındaki barakada tek başına kaldığı öğrenilen Kazım Tan 5 Eylül günü biranda ortadan kayboldu. Akrabaları önce farklı şehre gittiğini düşündü ardından 13 Eylül günü polise gidip kayıp başvurusunda bulundu. Asayiş Şube Müdürlüğü Kayıp Şahıslar Büro Amirliği ekipleri hemen konuyla ilgili çalışmalara başladı. Şahsın husumetli olabileceği kişiler var mı araştırıldı. Gidebileceği her yer tek tek incelendi. Ancak hiç bir ize rastlanmadı. Tanıyanlar ve son görenlerle yapılan görüşmenin ardından Kayıp Şahıslar Büronun deneyimli dedektifleri bir ipucu buldu.

    İddiaya göre, Kazım Tan kaybolmadan hemen önce bir arkadaşına domates toplamaya gideceğini söylemişti. Bu ip ucunun ardından Tan’ın kaldığı inşaat alanının yakınlarında kendi imkanlarıyla yetiştirdiği domates bahçelerinde inceleme yapıldı. Kayıp Şahıslar Büro Amirliği ekipleri saatlerce çevredeki tüm kamera görüntülerini inceledi. Elde edilen güvenlik kamera görüntülerinde Tan’ın 5 Eylül günü öğleden sonra orada domates toplarken biranda çukura düştüğünü tespit etti.

    Bu tespitin ardından dün Ayamama deresinin yanında ıslah çalışmasının bir parçası olan kolektör için kazılan derin çukurun içerisinde bulunan su pompalarla boşaltıldı. Suyun dibinde Kazım Tan’ım cesedine ulaşıldı. Uzun uğraşlar sonucu derinliği 6 metreyi bulan kuyudan çıkarılan ceset incelenmek üzere Adli Tıp Kurumuna Kaldırıldı. Kazım Tan’ın düştüğü kuyunun açık kalmasıyla ilgili ihmalin olup olmadığı araştırılıyor.

  • Günlerdir aranan gençler kuyuda ölü bulundu

    Günlerdir aranan gençler kuyuda ölü bulundu

    Denizli’de 9 Haziran akşamından itibaren kayıp olarak aranan 17 yaşındaki İsmail Yalçın ve 19 yaşındaki Hasan Akköse’nin 5 gün sonra 30 metrelik kuyuda ölü bulunması sonrası acı haberi alan aileler, çocuklarının cansız bedenlerinin götürüldüğü Pamukkale Üniversitesi Adli Tıp Kurumu’na gitti. Burada beklemeye başlayan gençlerin aileleri zaman zaman sinir krizi geçirdi. Gözyaşlarına hakim olamayan aileleri yakınları da yalnız bırakmazken, Hasan Akköse’nin annesi Aynur Akköse’nin “Oğlumun yüzünü gösterin, Hasan’ım yandım annem, yavrum” sözleri yürekleri burktu.

    “Katillerin çok ağır ceza almasını istiyorum”

    Acı dolu gözlerle bekleyen İsmail Yalçın’ın dedesi Şahin Arnas ise saatlerin nasıl geçtiğini anlamadıklarını söyleyerek, “Acımız çok büyük, yapanları Allah kahretsin. Katillerin çok ağır ceza almasını istiyorum, adalete güveniyoruz. Perşembe günü akşam evden ayrılıyor. Babası arıyor ama ulaşamıyor. Ertesi gün babası şüpheleniyor. 2 gün geçiyor ve kaybolmadan önce İsmail eve bir gün gelip, bir gün gelmiyordu, arkadaşlarıyla geziyordu. Kendisine ulaşılamayınca babası suç duyurusunda bulundu. Gece saat 03.30’da kuyuda bulunmuş. Çalışmalar da bayağı uzun sürdü, kuyunun başındaydık devamlı. Ağlaya ağlaya o saatlerin nasıl geçtiğini bilmiyoruz” dedi.

    Kuyudan cansız bedenleri çıkarılan gençlerin otopsinin ardından defnedilecekleri belirtildi.

  • Hindistan’da 104 saatlik yaşam mücadelesi

    Hindistan’da 104 saatlik yaşam mücadelesi

    Hindistan’ın Chhattisgarh eyaletindeki Pihrid köyünde 10 Haziran’da evinin arka bahçesinde oynayan 11 yaşındaki Rahul Sahu, 24 metre derinliğindeki bir kuyuya düştü.

    Cuma akşamı başlatılan geniş çaplı kurtarma operasyonuna Ulusal Afet Müdahale Gücü (NDRF) yetkilileri, ordu, polis ve yerel yönetim de dahil olmak üzere 500’den fazla personel katıldı. Konuşma ve işitme güçlüğü yaşadığı belirtilen çocuğa, tünel kazılarak 104 saat sonra ulaşılabildi. Düştüğü kuyudan görevliler tarafından 4 gün sonra sedyeyle çıkarılan çocuk Bilaspur’daki Apollo Hastanesine kaldırıldı. Sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

    Chhattisgarh Başbakanı Bhupesh Baghel de, “Herkesin duaları ve kurtarma ekibinin amansız ve özverili çabalarıyla Rahul Sahu güvenli bir şekilde kurtarıldı” dedi.

  • Bursa’da alarm zilleri çalıyor! Kuyular devreye alındı

    Bursa’da alarm zilleri çalıyor! Kuyular devreye alındı

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş başkanlığında Bursa’nın suyu ile ilgili akademik odaların, siyasi parti temsilcilerinin ve paydaşların katıldığı bir toplantı düzenlendi.

    Toplantıda konuşan Başkan Alinur Aktaş, geçen yıl yüzde 100 olan baraj doluluk oranlarının bu yıl Uludağ’ın güney kesimlerine yağışın az düşmesi sebebiyle yüzde 73’lerde kaldığını belirtti. 3 milyon 150 nüfuslu sanayi şehri Bursa’da öncelikle mecliste grubu bulunan partilerin sözcülerine davetiye çıkardıklarını belirten Aktaş, “Çevre sağlık komisyonumuza çağrıda bulunduk. 40 kişilik heyetin katıldığı 5 arkadaşımız katılamayacağını ifade etti. MHP Grup Sözcüsü burada diğer 3 grup sözcüsü katılamayacağını ifade etmişler. Su hepimizi ilgilendiren bir konu, 2022 yılı içme suyu eylem planı. Bir sıkıntı sinyali var. Tedbir almak için buradayız. Komisyon oluşturup konunun detaylı incelenmesi için altyapı oluşturacağız. 2 yıl önce son 30 yılın en kurak mevsimini yaşadık. Bursa’yı hiç susuz bırakmadık. Temennimiz bu yaz sorun yaşanmamasıdır. Lakin bu sene yağan karlardan dolayı maalesef su bolluğu var zannediliyor. Hiç de böyle bir tablo olmadığını rakamlarla göreceğiz. Şehir bizim şehrimiz. Şehir insanı hep beraber sahiplenmemiz gereken bu soruna çözüm üretmemiz gereken noktada” şeklinde konuştu.

    “Şırıl şırıl sularımız akıyor” diye kimsenin rahat davranmaması gerektiğini dile getiren Başkan Aktaş, “2 yıl önce son 30 yılın DSİ verilerine göre en kurak mevsimi olmasına rağmen Bursa’da susuzluk yaşatmadık. Bursa olarak Doğancı ve Nilüfer barajlarından suyumuzu temin ediyoruz. 2021 yılı mayıs ayında iki barajın genel doluluk oranları yüzde 100’dü. Bu durum haziran sonuna kadar 1,5 ay devam etti. Bu sene durum aynı değil. 2021 yılında içme suyunun yüzde 60’ını barajdan yüzde 16’sı derin kuyu, yüzde 16 pınarlardan karşılanıyor. Barajlardan rekor su elde edilmiştir. 2022 yılı içinde barajların beslenme havzasına yeterli kar düşmedi. Kış mevsiminde bol kar algısı yer almakta. Uludağ’ın kuzey yamaçları ve doğusu İnegöl taraflarına yağış ağırlıklı oldu. Bu da baraj havzasına sınırlı kaldı. Genel doluluk oranı geçen yıl yüzde 100 iken bu yıl yüzde 73 oranında. Şehrin şu anki su tüketimi yıllık 150 milyon metreküp. Yıldırım, Osmangazi, Nilüfer, Mudanya tamamı, kırsalın bir kısmı, Karacabey 8 kırsal, Gemlik’te 2 mahalle bu ölçüme dahildir” dedi.

    “1 Ocak 2023’te gerekli düzenlemeler geliyor”

    “Şehrin başlıca su kaynağı baraj, pınar yer altı kuyularıdır. Kuyular kurak yıllarda en kritik su kaynağı haline gelmektedir. Vakıf, İsmetiye bölgesinde 74 sondaj kuyusu açmıştık. Tüm eski ve yeni kuyular devreye alınmış, baraj seviyesindeki yetersizlik karşısında çalıştırılmaktadır” diyerek sözlerini sürdüren Aktaş, “Aralık ayında barajlardaki suyun biteceği endişesi bulunmaktadır. Gerekli tedbir alınması kaçınılmaz. Birçok ilde üçüncü kademe olayı var. Şu anda kırsal mahalleler suyu yüzde 25 fiyatında kullanıyor. Bademli de kırsal mahalle. 1 Ocak 2023’ten itibaren gerekli düzenlemeler geliyor. Hesabımızı kış tutup, şehri genel anlamda üzmemek için her tedbiri almak zorundayız. Şebeke suyu ile tarımsal anlamda ciddi sulamalar yapılarak fiyatın ucuzluğundan dolayı sıkıntıya da mahal verilmektedir” ifadelerini kullandı.
    Çınarcık Barajı’nın da ihale aşamasına geldiğini söyleyen Başkan Aktaş, kredilendirmeyle ilgili son aşamada olduklarını, süreci daha sağlıklı aşacaklarını kaydetti.

    “Çınarcık Barajı ile Bursa’da su arzıyla ilgili sıkıntı kalmayacak”

    BUSKİ Genel Müdür Yardımcısı Devrim İzgi de bir sunum gerçekleştirdi. 3 milyon 147 bin Bursa’da yaşayan hizmet verdiklerini kaydeden İzgi, “2021 sonu 1 milyon 437 bin aboneye ulaştık. Uludağ’ın eteklerinde bereketli sularından yararlanıyoruz. Doğancı ve Nilüfer barajları ile içme suyunun büyük kısmını karşılıyoruz. Çınarcık Barajı, Büyükkumla ,İnegöl Hocaköy, Karacabey’deki baraj inşaatları devam ediyor. 139 su kuyusu mevcut. 170 bin metreküp günlük su kullanılıyor. Bursa’nın bundan sonra yapabileceği içme suyuna en büyük desteği Çınarcık içme suyu arıtma tesisi ve isale hattı olacaktır. İhale hazırlıklarını yapıyoruz. Tesisin devreye girmesiyle Bursa’da hiçbir şekilde su arzıyla ilgili sıkıntı kalmayacak” dedi.

    Doğancı barajının yüzde 69, Nilüfer barajının ise yüzde 70 olduğunu belirten İzgi, “48 milyon metreküplük su rezervine sahibiz. Dün 455 bin metreküplük su verildi. 211 bin metreküpünü barajdan. 137 bin metreküpünü yer altı, geri kalanı pınarlardan aldık. 400 bin metreküp ortalama su ihtiyacımız oluyor. Yaz aylarında 480 bin metreküplere kadar çıkıyor. Kışın 350 bin metreküplere inen seyir izliyor. 106 bin metreküp pınar kaynaklarından aldığımızı yılın her döneminde alamıyoruz. Doğancı ve Nilüfer barajlarının geçmiş yıllara oranı 2020’den daha iyi görünse de Nilüfer rezervleri durumun öyle olmadığını göstermektedir. Bu sene Nilüfer barajının su seviyesinin azaldığını görüyoruz. Şehre 400 bin metreküp su arzı vermek gerekiyor. Derin kuyulardan en fazla alacağımız 200 bin metreküptür. Barajın olmadığı durumda sadece derin kuyu ve pınar kaynaklarına kalırsa talebi oluşturmamız mümkün değil. Su rezervini korumak ve kesintisiz su hizmeti için önemli. Aralık ayına kadar bu rezervle girmeyi hedefliyoruz. Barajdan aldığımızda Doburca Arıtma Tesisinden geçiyor. Halkımız sevkte sıkıntı yaşamamakta, şikayet gelmemektedir. Ancak derin kuyuların devreye alındığında içme suyunun tadı ve mineralinin değişmesi şikayeti oluşmaktadır. Derin kuyulardan verilenler TSE’ye uygundur” ifadelerini kullandı.

    “Bu yıl rezerv 48 milyon metreküp, geçen yıl bu oran 67 milyon metreküptü, ciddi oranda rezerv azaldı” diyen İzgi, “Derin kuyuları geçen yıl temmuzda almışken bu yıl erken aldık. Barajdaki rezervin azaldığını görüyoruz. Bizim için haziran itibariyle su alarm vermektedir. Kayıp kaçakla sahadaki mücadelemiz artarak devam ediyor. Derin kuyuların çalışmasıyla BUSKİ Genel Müdürlüğü aylık 12 milyon lira ilave enerji bedeli ödüyoruz. Tüm vatandaşlarımızı içme suyunu korumaya davet ediyoruz. Meyve sebze yıkarken, diş fırçalarken, su içerken, tarımsal alanda tüm tasarruf tedbirlerinin kullanılmasını istiyoruz” dedi.

  • Kuyuda cesetleri bulunmuştu! Tutuklu sayısı 3’e yükseldi

    Kuyuda cesetleri bulunmuştu! Tutuklu sayısı 3’e yükseldi

    Afyonkarahisar’ın’ın Dinar ilçesinde bir kuyuda cesetleri bulunan Cevdet Uysal (66) ve Zeliha Uysal’ı (64) öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Zeliha Uysal’ın erkek kardeşleri Bünyamin A. ve Kadir A.’nın ardından, dün gözaltına alınıp serbest bırakılan Kadir A.’nın oğlu Özcan A. da savcının itirazı üzerine yeniden gözaltına alındı. Gece yarısı adliyeye sevk edilen Özcan A. tutuklandı.

    Dinar ilçesinde 17 gündür kayıp olarak aranırken, 10 Kasım günü 2 metrelik kuyuda bir çoban tarafından cansız bedenleri bulunan Cevdet-Zeliha Uysal çiftinin cinayet şüphelisinin, kadının erkek kardeşi Bünyamin A. olduğu ortaya çıktı. Gözaltına alınan Bünyamin A. polis sorgusunda, “26 Ekim saat 07.30 civarında çiftin evine konuşmak için gittim. Cevdet ve kız kardeşim Zeliha Uysal ile tartıştık, daha sonra pompalı tüfekle ikisini de öldürdüm. Olayda kimseden yardım almadım, başından sonuna kadar tek başımaydım. Cenazeleri de kuyuya tek başıma taşıdım” dedi.

    2 KİŞİ TUTUKLANDI, 5’İ SERBEST BIRAKILDI

    Yürütülen soruşturma kapsamında Jandarma Suç Araştırma Timleri (JASAT) öldürülen Zeliha Uysal’ın diğer ağabeyi Kadir A. ile yengeleri Huriye A., Nazire A., yeğeni Ramazan A. ve annesi Fatma A.’yı da gözaltına aldı. Kadir A.’nın oğlu Özcan A. ise dün Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde yakalanarak, Dinar’a getirildi. 6 şüpheli dün öğle saatlerinde Dinar Adliyesi’ne sevk edildi. Şüphelilerden Bünyamin A. ve Kadir A. tutuklanarak, Dinar T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na teslim edildi. 5 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    SAVCILIK SERBEST BIRAKILMAYA İTİRAZ ETTİ

    Dinar Cumhuriyet Başsavcılığı ise şüphelilerden Özcan A.’nın serbest bırakılmasına itiraz etti. Bunun üzerine dün gece, jandarma ekipleri Özcan A.’yı yeniden gözaltına aldı. Adliyeye sevk edilen Özcan A. sulh ceza hakimliğince tutuklanarak, Dinar Cezaevi’ne gönderildi.

    OLAYIN GEÇMİŞİ

    Pınarlı köyünde yaşayan ve 26 Ekim’de ortadan kaybolan Cevdet- Zeliha Uysal çiftinin cep telefonları, evlerinde, Cevdet Uysal’a ait araç da kontak anahtarı üzerinde evin garajında bulundu. Çift her yerde aranırken, Dinar’a bağlı Pınarlı köyünde çobanlık yapan Abdullah Korkmaz 10 Kasım günü keçilerini otlatmak için çıktığı arazide, çevreden yayılan kötü kokuyu fark etti. Kokunun kaynağını aradığında da kuyu içinde ceset olduğunu gördü.

    CESETLERİN ÜZERİ TAŞLARLA KAPATILMIŞ

    Çoban Korkmaz’ın haber vermesi üzerine olay yerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yapılan incelemede kuyuda üzeri taşlarla örtülü, yüzleri tanınmaz halde 1’i kadın 2 kişinin cansız bedeni olduğu tespit edildi. Olay yerine gelen savcının talimatıyla jandarma, kuyudan cesetleri çıkardı. Cesetlerin, 17 gündür kayıp olarak aranan Cevdet-Zeliha Uysal çiftine ait olduğu belirlendi.